Ak partili kürt vekiller nerede?

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

zeroaxa

Profesör
Katılım
1 Nisan 2009
Mesajlar
1,644
Reaksiyon puanı
6
Puanları
218
PKK'nın “Biz olmasaydık Kürtler şimdiye kadar çoktan asimile olmuşlardı. Sizin varlık nedeniniz biziz” diyerek propaganda yaptığı Kürtler her seçimde AK Parti'ye DTP'den daha çok oy verdi. Peki ya AK Partililer şimdi nerede?

Program çekimi için gelen konuğum yüzünü ekşiterek anlattı.
PKK, Güneydoğu’da şu propagandayı yapıyormuş.
“Biz olmasaydık Kürtler şimdiye kadar çoktan asimile olmuşlardı. Sizin varlık nedeniniz biziz” diyorlarmış.
Demokratik açılım sürecinin önündeki en büyük açmaz şu:
DTP ve PKK, sanki bütün Kürtlerin tek temsilcisi kendileriymiş gibi davranıyorlar.
Bu da kamplaşmayı tetikliyor.
Sanki meselenin bir yanında onlar, diğer yanında Türkiye’nin geriye kalanı var.
Oysa gerçek tablo öyle değil.
Kürtler, Ak Partiye katıldığı bütün seçimlerde DTP’den daha fazla oy verdi.
Ak Parti, Doğu ve Güneydoğu’nun toplamında hala birinci parti durumunda.
Ancak, meclisteki 20 kişilik DTP korosu, sanki bütün Kürtlerin oylarını kendileri almış gibi davranıyorlar.
Ak Partili kürt kökenli 69 milletvekili ise, birkaç bireysel çaba dışında susuyor, “ses ve görüntü” vermekten uzak duruyor.
Oysa, Habur’da başlayan provakasyon süreci, Kürtlerin makul çoğunluğunu eminim hepimizden daha fazla rahatsız etti, ediyor.
Açılım öncesi yapılan araştırmalarda sürece verilen destek Türkler arasında hemen hemen yarıya yarıya iken, Kürtlerin yüzde 80 i bu sürecin arkasında durdu.
Ancak bu makul çoğunluğun seslerini duyurma imkanına sahip olanlar, bir türlü insiyatif almaya yanaş-a-mıyor.
“Kürt sorunu” dediğimiz şeyin ne olduğunu yeterince bilmeyen ülke çoğunluğu ise, sokakların karışmasından, terör eylemlerinden sanki bütün Kürtler sorumluymuş gibi bir duyguya kapılmaya başlıyor.
Yapılacak olan iş belli.
Ak partili kürt vekiller, artık sahneye çıkmak zorundalar.
Topluca ya da gruplar halinde birleştirici, kaynaştırıcı mesajları “dillerine dolamalılar.”
“Haburdaki görüntülerden de, şehirlerdeki sokak eylemlerinden de, askerlerimizi hedef alan menfur saldırılardan da en büyük huzursuzluğu Kürtlerin makul çoğunluğu yaşıyor
” demeliler.
“Biz kürdüz, Kürtlerin çoğunluğunun sesiyiz” demeliler.
Onların konuşmasını parti yönetimi engelliyorsa, parti yönetimi bu uygulamaya derhal son vermeli.
Tek tek konuşulması riskler içeriyorsa, gruplar halinde hareket etmeliler ki, doğru olan da budur.
Hepsi birden ya da 20-30 kişilik bir grup, hazırlanan bir bildiriyi mecliste toplanıp “Kürtlerin makul çoğunluğu” adına okuyabilirler.
“Biz Ak Partili kürt vekiller olarak” diye başlayan cümleler kurup, PKK’nın süreci nasıl sabote etmeye çalıştığı anlatılabilir.
DTP’lileri en fazla “siz bütün Kürtlerin sözcüsü değilsiniz” cümlesi rahatsız ediyor.
Çok iyi hatırlıyorum, 2007 seçim sonuçları ortaya çıktığında Avrupalılar kendilerine “hani bütün Kürtlerin temsilcisi siz idiniz” diye sorunca, büyük panik yaşamışlardı.
Ancak o seçimle parlamentoya gelen Ak Partili doğu kökenli vekiller, bu boşluğu dolduramayınca, DTP’liler o paniği savuşturdular.
Ve yine “bütün Kürtler” adına konuşmaya başladılar.
İçinden geçtiğimiz süreç, bu meseleyi makul Kürtlerin makul Türklere, makul Türklerin de makul Kürtlere anlatmasını gerekli kılıyor.
Meydanın DTP-PKK çizgisine bırakılmasıyla gelinen nokta ortada.

KAYNAK


BENİM YORUMUM:En başta yapılması ve halende yapılabilecek en mantıklı ve uzlaşmacı yanı bu değilmi işin?Belki çatışmaları dindirmez ama halk içerisinde kutuplaşmaya yakın çeverelerin teskin olmasını ve soğukkanlı davranıp bu oyunlara karşılık vermemesi açısından çok önemli
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst