Ahtapotun kollarında

ernesto

Öğrenci
Katılım
11 Ağustos 2008
Mesajlar
91
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Ahtapotun kollarında

122.jpg
Türkiye’yi saran ahtapotun niceliğini, niteliğini, emme basma gücünü ölçmek kolay değil, sevgili okurlar. Hele ahtapot, bütün Türkiye’yi yutacak kadar büyükse, emilme sürecinde emenin kollarındaki vakum kapasitesini anlamak, hiç değil.

Dün, araştırmacı gazeteci Ahmet Erhan Çelik’in odatv.com’da yayınlanan “Başbakan Vakıfbank’ı, Vakıfbank Deniz Feneri’ni neden seviyor?” başlıklı yazısını okurken, böyle bir ahtapot canlandı gözümün önünde. Devasa bir ahtapot tarafından sarılmışız, ama bütün olarak göremiyoruz, henüz sadece “bir” koluyla boğuşuyoruz. O kolu izlediğiniz zaman yukarıda kafaya ulaşacağımızı biliyoruz, ancak o kafadan kaç kolun daha çıktığını değil öngörmek, hayal bile etmek mümkün değil henüz.

AKP iktidarının, basını niçin hedef aldığı, niçin bağımsız basından hazzetmediği, hele hele muhalif basına hangi nedenle resmen savaş açtığı, artık çok açık.

Ahmet Erhan Çelik’in Odatv.com’da yayınladığı yazının özetini, takdirinize sunuyorum. Bakalım, okuduktan sonra sizin gözünüzün önünde de devasa bir ahtapot canlanacak mı:

***

Gazeteci Saygı Öztürk ve Sezai Şengün, 2003 Temmuz ayında Star Gazetesi’nde önemli bir habere imza atarlar. Eski İstanbul valisi Erol Çakır, T. C. Başbakanlık makamına 9 Nisan 1999 tarihli ve ‘çok gizli’ damgasıyla bir bilgilendirme yazısı göndermiş, bu resmi yazıda dönemin İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’ne ait paraların nasıl kullanıldığına dair şu ifadeler yer almıştır:

“(...) Her ay yaklaşık 3-4 trilyona yakın paranın Fazilet Partisi’ne yakın firmalar tarafından havuz hesaplarını aktarıldığı, bu hesaplardan da adı geçen partinin kuryeleri vasıtasıyla partiye ve Recep Tayyip Erdoğan’a gittiği(...)”

“(...) Paraların Vakıfbank’ta açılan bir hesapta toplandığı, buradan da denetimi imkânsız kılmak için birçok hesapta dolaştırıldıktan sonra Fazilet Partisi’ne yakın firma ve şahıslara aktarıldığı, Akit (şimdiki Vakit), Yeni Şafak ve Kanal 7’ye devamlı kaynak aktarıldığı (...) büyük miktarlarda naylon fatura keserek karşılıksız trilyonlarca lirayı parti ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın mutemet (güvenilir) şahıslara verdiği duyumları alınmıştır(...)”

***

Ahmet Erhan Çelik’in verdiği bilgiye göre, Recep Tayyip Erdoğan’dan Kadir Topbaş dönemine, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve belediyeye bağlı İSKİ, Kiptaş, İETT, Hamidiye Kaynak Suları, BİMTAŞ, Hazır Beton başta olmak üzere 30 küsur şirketin mevduat ve kredi hesapları Vakıfbank Valide Sultan Şubesi’nde tutuluyor.

Bu şubenin eski müdürü Maksut Serim, Tayyip Erdoğan başbakan olduğunda örtülü ödeneğin başına getiriliyor.

Örtülü ödenek nerede tutuluyor? Vakıfbank’ta.

Bu şubenin Maksut Serim’den sonraki eski müdürü Bilal Karaman, 2005 yılında Vakıfbank Genel Müdürü atanıyor.

Almanya’daki dava iddianamesine göre, Deniz Feneri’ne “gemi alması” için “dolaylı” kredi veren banka hangisi?

Frankfurt’taki Vakıfbank.

***

Tabloya şöyle uzaktan bir bakın:

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve bağlı kuruluşların paraları, Vakıfbank’ta. Eski belediye başkanı Başbakan makamında. Başbakanlık örtülü ödeneği, Vakıfbank’ta. Vakıfbank’ın eski yöneticileri, Başbakan’ın yanı başında. Vakıfbank kaynakları, Deniz Feneri’nin arkasında. Deniz Feneri de Yeni Şafak ve Kanal 7’yi fonluyor. Bu düzenlemede, Akit’in yerine Vakit’e ne düşüyor, henüz bilinmiyor. Ama Vakit, cansıpârâne bir sadakatle Deniz Feneri’ni savunuyor.

Gazeteci Çelik, soruyor: Daha biz ne söyleyelim?

Söze belki gerek yok, ama ahtapotun kolları çok ve saymak zaman alacak diye düşünüyorum. Örneğin listeyi şöyle uzatabiliriz:

Çalık Grubu, Sabah ve ATV’yi alabilmek için hangi kamu bankalarından kredi kullandı?

Vakıfbank ve Halkbank.

Çalık Grubu’nun üst yöneticisi kim?

Başbakan’ın damadı. Vb. vb. vb...


Mine G.KIRIKKANAT
 
Üst