Açılımlar bize mi Yoksa Amerikaya mı yarıyor ?

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

legolas4444

Profesör
Katılım
1 Mayıs 2008
Mesajlar
1,367
Reaksiyon puanı
16
Puanları
218
Arkadaşlar dikkatli okursanız aslında çok önemli konulara değiniyor yazar. Açılımların esas hedeflerinden bahsediyor.


Erdoğan Amerikaya Fazla mı Güveniyor ?

AKP'nin İsrail, Suriye ve İran "açılımları", Türkiye yüzünü Doğu'ya mı dönüyor tartışmalarını bir kez daha gündeme getirdi. Abdullah Gül'den, AKP yetkililerine pek çok isim Türkiye'nin rotasını değiştirmediğine ilişkin yeminler ededursun, özellikle İsrail ve Amerika'daki Yahudi lobisi yanıtlardan tatmin olmuş görünmüyor. Son olarak İsrail'in önde gelen gazetelerinden Haaretz, Erdoğan'ı Menderes'e benzetti.
AKP'nin bağımsızlıkçı olmadığı ortada olduğuna göre, Erdoğan son dönemdeki çıkışlarında neye güveniyor, sorusu yanıtlanmayı bekliyor.
Türkiye'nin Arap ülkeleri ve İran'la yakınlaşmaya başlamasına, Türkiye'nin "artık" Amerika'ya rağmen "bölgesel bir güç" olduğu söylemi eşlik ediyor. Bu tanımlamanın kaynağını anımsıyor muyuz?
CIA eski Ortadoğu şeflerinden Graham Fuller Kasım 2008'de BOP'un çöktüğünü açıklamış; Türkiye'nin "artık" Amerika'nın Ortadoğu planlarına dahil olmaması gerektiğini, "artık" kendisinin bir "bölgesel güç" olduğu söyleyerek pekçoklarını şaşırtmıştı.
BOP'un çökmesi neyi ifade ediyordu? Obama'nın Ortadoğu politikasının Bush'unkiyle tam bir zıtlık sergilediği kabul edilegelse de, Amerika'nın Ortadoğu'da daha ılımlı bir politikaya yönelmesinin Obama'nın gelişiyle değil, Bush yönetiminin son dönemlerinde başladığını anımsamak gerekiyor. Irak'tan çekilme, İran'la diplomasi, bunlar, Amerika'nın Bush yönetiminin sonlarına doğru zorunlu olarak aldığı kararlardı.

Amerika'nın Irak'tan çekilmesi, Irak savaşı Amerika açısından topyekün bir yenilgiyle sonlanmayacaksa, Ortadoğu'nun çehresinin değiştirilmesiyle mümkündü. Amerika'nın Kürtleri'ni koruyabilmesi için Araplar'ı da, İran'ı da "yumuşatması" gerekiyordu.
Böylelikle, biz de "artık" "bölgesel güç" olduk.

Amerika, Araplar'ın kendi aralarında ilişkiler geliştirmesinden, Suriye-Lübnan-Irak-İran ekseninin güçlenmesindense, bu ülkelerin her birinin Türkiye'yle ilişkiler geliştirmesini tercih ediyor.
Elbette, Araplar'ı yumuşatmanın yolu, yalnızca Türkiye ile ilişkilerini güçlendirmekten geçmiyor. Araplar, örneğin, Amerika'nın istediği gibi İran'ın nükleer silah geliştirmesine karşı belli bir ses çıkarmanın ön koşulu olarak İsrail'in Filistin'i tanımasını gösteriyorlar.
Böylelikle Obama, İsrail'e, İsrail-Filistin görüşmelerini dayatıyor.
İsrail tek bir taviz bile vermeye yanaşmayınca da devreye dolaylı baskılar sokulması kaçınılmaz oluyor. Artık "bölgesel bir güç" olan Türkiye İsrail'le ortak tatbikatını iptal ediveriyor.

Amerika, kuşkusuz Türkiye'nin bu kararını uygun bir üslupla kınadı. Başka türlüsü de düşünülemezdi. Ama Amerika'nın, özellikle bu hükümet üzerindeki yaptırım gücü bu kadar mı?
Ardından Erdoğan'ın İran çıkartması geldi. Enerji konusunda önemli bir anlaşma imzalandı. Benzer bir anlaşma 2007 yılında gerçekleştiğinde, Türkiye Amerika'nın baskısı nedeniyle en kısa zamanda geri adım atmak zorunda kalmıştı. Bu kez Amerika suskun kalmayı tercih etti.
Ancak AKP yönetimi, Amerika icazetiyle bölgesel güç olmayı, kendi öz gücüyle bölgesel güç olmayla karıştırmış görünüyor. Erdoğan'ın, söz konusu İsrail karşıtı - eylemler değil de - beyanatlar olduğunda, "sınır aşmaya" meyilli olduğu izlenimi verdiği ortada. Bundan güç alan valiler de cabası. İş bir kez bu noktaya geldikten sonra, İsrail büyükelçisini protesto eden öğrencilerin yaka paça gözaltına alınmasının, toplumdaki İsrail karşıtlığını susturmaya değil, arttırmaya hizmet edeceği açık.
Erdoğan ve AKP, İsrail medyasının deyimiyle "frenleri patlamış bir araba" misali kendi sonuna doğru ilerliyor. Bir yanda, Amerika, yeni Kafkasya ve özellikle de Ortadoğu planlarının olmazsa olmaz parçaları olarak gördüğü "açılımları", bu konularda hiçbir hazırlığı olmayan AKP'nin kucağına bırakıyor.

"Kürt açılımı" Amerika açısından vazgeçilmez önemde. Barzani'nin korunabilmesi için Türkiye Kürtleri'nin cumhuriyetten, modernlikten ve laiklikten koparılması, Amerikan planlarına onay göstermesi gerekiyor. Bu görev önce AKP'ye verildi. 29 Mart seçimleri AKP'nin bu işin altından kalkamayacağını göstermiş oldu. Şimdi aynı amaca DTP üzerinden ulaşmaya çalışıyorlar.

Amerika bu oyunu oynamak zorunda. AKP'yi de maşa olarak kullanıyor. AKP açısından bu durum, son dönemlerde siyasetçilerimizin diline dolanan bir söyleyişi tersine çevirerek söyleyecek olursak bir "lose-lose" ("kaybet-kaybet") durumu. Kürt açılımını dayattıkça oy kaybediyor, açılım konusunda - bugüne kadar sergilediği performansta olduğu gibi - hiçbir ilerleme kaydedemezse de Amerika'nın gözünde işlevini kaybediyor.
Erdoğan, Amerika'nın icazetiyle başlamış göründüğü İsrail çıkışlarını, kaybettiği toplumsal desteğin bir kısmını geri kazanma aracı olarak görüyor olabilir. Ancak, ölçüyü kaçırıyor ve kendisine kesilecek faturalar artıyor.

AKP, Kürt açılımına, Ermeni açılımına, Arap ve İran açılımına Amerika'nın komutları doğrultusunda başlamış olabilir. İsrail'e "biraz" çatmasına göz yumulmuş olabilir. Ancak Amerika için kaş yapayım derken, göz çıkarmaya devam ederse, Amerika da AKP'yi pekala gözden çıkarabilir.

Kaynak
 

-mert

Asistan
Katılım
28 Ekim 2009
Mesajlar
147
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
bizdeki görme özürlü cahil koyunlar oldugu sürece buna atatürk falan hatta tayyipin kendisi bile doru dese inanmazlar :)
 

legolas4444

Profesör
Katılım
1 Mayıs 2008
Mesajlar
1,367
Reaksiyon puanı
16
Puanları
218
haklısın. onlara göre tayyip ne yaparsa doğrudur.
 

tempex

Asistan
Katılım
1 Ekim 2009
Mesajlar
155
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Amerika niye Amerika biliyomusun

Çünkü her milletten insana aynı haklar verildiği için adı üstünde Amerika Birleşik Devletleri

Zencilere şiddet uygulayan Amerika da bugün zenci bir başbakan var

ama anlamazsın ki . . .
 

spybot

Guru
Emektar
Katılım
1 Kasım 2008
Mesajlar
47,206
Reaksiyon puanı
630
Puanları
7,293
İkili tartışmalara girmiyoruz..:)
 

TazzzY

Dekan
Emektar
Katılım
12 Kasım 2008
Mesajlar
7,353
Reaksiyon puanı
275
Puanları
263
bizdeki görme özürlü cahil koyunlar oldugu sürece buna atatürk falan hatta tayyipin kendisi bile doru dese inanmazlar :)

Sözünü bilde Konuş terbiyesizlik Etme İnsan ol azcık Bunu yayınlıyan moderetöre sormalı aslında Hem Burdaki yorumlar kontrol altından geçiyor hemde Bu yorum yayınlanıyor nasıl birşeyse artık kaldırsalar boşa duruyor Senin görme özürlü cahil dediğin koyunlar Bu ülkenin %47'sini kastediyorsun Terbiyesizlik yapma azımı açtırma benim Burası forum ortamı olmasa ben sana daha başka koyunlarda gösterirdimde neyse Legolas yeter artık ya siyaset siyaset siyaset Yorum yazıyoruz zor gelince kaçıyorsun anlamıyormusun arkadaşım biz laftan anlamıyoruz yayınlama artık Biz cahil koyunuz bunumu istiyordun ? Görüşlerimiz Zıt diye hiç bir insanı yargılayıp hakaret edemezsin Bu görüş benim demokratik hakkım ATATÜRK bu hakkı bana vermişmi vermiş Şu 10 kasım günü ortamı germiyim dedim ama yine sinirlendirdin Azcık Adam ol....
 

spybot

Guru
Emektar
Katılım
1 Kasım 2008
Mesajlar
47,206
Reaksiyon puanı
630
Puanları
7,293
Bu kadar ikili tartışma yeter...
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst