Açıkla Melih Gökçek!

[zafercem]

Yedi gencecik insanımız! 7 gencecik beyin, 7 yorulmamış kalp! Şimdi “toprak” altındalar!

Neden? İddialara göre “4 TL’lik borunun” gaz kaçırması yüzünden. Ama başka iddialar da var... Hem de çok vahim... Bir komşuya göre, projelere “para vererek, kontrol ettirmeden” onay aldılar! Yani “olmaması” gereken “bağlantılar”, komşunun iddiasına göre “parayla” olduruldu!

Gaz şirketinin sorumlusunun açıklaması da “olayın” vahameti kadar “düşündürücü”; ters rüzgar esince “gaz içeride” kaldı!

Bu nasıl bir “mantık”, nasıl “bir mühendislik!” Sistemi “kurup” ters rüzgar esmesin diye dua mı edeceğiz?

Sevgili dostlar, 7 kardeşimizi “4 TL’lik boru öldürdü” yalanına asla ama asla inanmıyorum... O kombiyi “hangi firma” bağladı? Projesini hangi “firma” yaptı, kimler onayladı? Ve en önemlisi “Biz para ile hızlı onay aldık” iddiaları doğru mu?

Sevgili dostlar, bu olayın “üstünün örtülmesine” kesinlikle izin veremeyiz. Bu “ölümlerin” kapanması demek “yarın başkalarının, bizlerin, sizlerin” aynı “kafanın” kurbanı olmamız demek.

Bu bilgiler ışığında Melih Gökçek’e soruyorum; o binanın “doğalgaz” projesini hangi firma yaptı? Dairenin projesini kim yaptı? Hangi mühendisin imzası var?

Ve en önemlisi “iddialar doğru” ise “genel bacaya bağlanmaması” gereken bir “kombi tipi” nasıl bu şekilde bağlandı ve “belediye ve gaz şirketinden” onay aldı?

Haydi Melih Gökçek, bu sorulara cevap ver! Veremezsen “zan altındasın” ve bu işin peşini “asla bırakmayacak” yığınlar olduğunu bil bu ülkede... Açıkla “Komşunun iddiaları yalan” de! Proje burada, kontrol eden şu kişi, tarihi burada de! Açıkla!

“Gaz şirketi” belediye onayı sonrası gelip gazı açmadan, kombinin çalışması mümkün değil! Dolayısıyla “olmaması” gereken bir “bağlantı” yapıldıysa “gazı açana kadar” sorumluların bunu fark etmesi gereken birçok adım var. İşin en vahim kısmı da burası; komşunun iddiaları da bu noktada başlıyor.

Sevgili dostlar, Türkiye “7 genç insanını” o makamda “oturmaması” gerekenlerin “verdikleri” onaylar ile “yanan kombiye” attı! Türkiye “en önemli 5 fizikçisini” yapılmayan bir bakım sonrası “eksik aletle” uçan ve denetlenmeyen bir “uçağın enkazında” bıraktı! Türkiye “onlarca insanını” hızlı tren denen, normal rayda “cinlikler” ile hızlanırken devrilen “vagonların” altında bıraktı!

Daha sayayım mı? Bu “kafaya” çok can verdik çok!

Rahat uyuyun kardeşlerim! Sizler, “size gaz sızmadan yaşama hakkı veremeyen” bir belediyenin diyarından uçup gittiniz! Gittiniz ama “gidişiniz”, “karanlık kafalara” karşı umarım bu ülkede bir “aydınlanma” meşalesi yakacak... Herkes görecek ülkemin nereye gittiğini! Rahat uyuyun kardeşlerim...

Yiğit BULUT