Bu belirtiler mide rahatsızlıklarının habercisi olabilir!

Bu konuyu okuyanlar

Serkan Atakan

Shiftdelete Forum Yöneticisi
Admin
Katılım
26 Mayıs 2015
Mesajlar
224
Reaksiyon puanı
161
Puanları
43
1751586_1920x1080.jpg

Ülkemizde sık görülen mide hastalıklarının oranları konusunda kesin verilere sahip değiliz. Çünkü midenin çok sayıda hastalığı var. Sıklığıyla ilgili bilgi sahibi olduğumuz 2 hastalık ‘gastroözofageal reflü hastalığı’ ve ‘mide kanserleri’. Gazete Habertürk'ten Ceyda Erenoğlu'nun haberine göre Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. A. Melih Özel, “Ülkemizde yapılan çalışmalar gastroözofageal reflü hastalığı sıklığının yüzde 20-30 gibi oldukça yüksek oranda olduğunu gösteriyor” diyor.

1751586_19d46113888025929cc2c6b98012f543.jpg


ERKEKLERDE DAHA FAZLA

Mide kanserleri Sağlık Bakanlığı istatistiklerine göre erkeklerde biraz daha fazla, kadınlardaysa daha az görülüyor. Bunun dışında reflü, gastritler, mide ve duodenum ülserleri bölgeden bölgeye değişmekle birlikte en sık karşılaşılan ama gerçek sıklığıyla ilgili yeterli veriye sahip olunmayan hastalıklar olarak değerlendiriliyor. Bir insanın yaşamı süresince peptik ülser hastalığına yakalanma olasılığının yüzde 10 civarında olduğu belirtiliyor. Onikiparmakbağırsağı ülserlerineyse mide ülserlerinden daha sık rastlanıyor.

1751586_7b3acb561eb0212045ab9c29a14fc684.jpg


Sindirim sistemi hastalıkları arasında en sık rastlananların ‘asit peptik’ hastalıklar olarak adlandırılan reflü, gastrit, mide ve duodenum ülserleri olduğu belirtiliyor. Bunların hepsinden daha çok da ‘fonksiyonel gastrointestinal bozukluklar’ olarak adlandırılan ve sindirim sisteminin işleyişiyle ilgili bazı sorunları kapsayan geniş bir hastalık grubu bulunuyor.

MUTLAKA UZMANA GİDİN

Mide yakınmaları olan bir hastada aşağıdaki belirtilerden biri varsa mutlaka bir uzmana başvurması gerekiyor. Bunlara ‘alarm belirtileri’ adı veriliyor ve aksi ispat edilene kadar ciddi bir hastalığın belirtileri olarak kabul edilmeleri büyük önem taşıyor. Bu tür rahatsızlıkları olan hastaların zaman geçirmeden bir gastroenteroloji uzmanına başvurmaları gerektiğine dikkat çekiliyor. İşte o belirtiler:

- İstem dışı kilo kaybı
- Yutma güçlüğü (Yutarken takılma hissinin varlığı)
- Ağrılı yutma (Yutarken, yutma eyleminin ağrı oluşturması)
- Açıklanamayan demir eksikliği anemisi (Kansızlık)
- İnatçı kusma
- Ele gelen lenf düğümleri (Boyun, koltuk altı ve karında ele gelen bezeler)
- Sindirim sistemi kanserlerine ait aile öyküsünün varlığı (Özellikle birinci derece yakınlarında)





MİDE HASTALIKLARINA YOL AÇAN EN ÖNEMLİ NEDENLER

Mide hastalıkları açısından risk oluşturan faktörler şöyle sıralanıyor:

- Genetik miras
- Yaş (Bazı hastalıklarda ileri yaş bazı hastalıklarda genç yaş rol oynuyor.)
- Kilo fazlalığı
- Yaşam tarzı (Sigara, düzensiz beslenme, aşırı bedensel yorgunluk, vb.)
- Psikolojik ve fiziksel stresler (Sadece psikolojik streslere odaklanıp fiziksel stresleri yabana atmamak gerekiyor.)
- Helicobacter pylori
- İlaçlar (Özellikle steroid dışı antiinflamatuvar ilaçlar denilen gruptaki ağrı kesiciler, romatizma ilaçları ve asetilsalisilik asit etken maddeli ilaç.)
- Diğer sistemlere ait hastalıklar

YAŞLA İLGİSİ YOK

Gastrit ve reflü her yaşta görülebiliyor. Mide ve onikiparmakbağırsağı ülserleriyleyse daha çok genç insanlarda (18-30 yaş arasında) karşılaşılıyor. İlaç kullanımının artmasıyla bu hastalıkların (daha farklı nedenlerle) ileri yaşlarda da görüldüğü belirtiliyor.





TEDAVİSİ EN ZOR MİDE HASTALIKLARI

Tedavisi en zor mide hastalıklarının başında mide kanserleri geliyor. Bunun dışında bazı bireylerde ‘helicobacter pylori’ adlı bakterinin yarattığı gastriti tedavi etmek, antibiyotik direnci ve ilaç kullanımıyla ilgili zorluklar nedeniyle güç olabiliyor. Bunun dışında ‘fonksiyonel gastrointestinal bozukluk’ olarak adlandırılan işlevsel hastalıkların uzun soluklu olabileceğini ve tedavisinde güçlükler yaşanabileceğini unutmamak gerekiyor

1751586_cfd31d8e2378b445e92d2b8bf9b84419.jpg


STRES ÖNEMLİ BİR RİSK UNSURU

Stres tek başına olmasa da, biyolojik zemine sahip olan ve yatkınlığı bulunan kişilerde diğer risk unsurlarıyla birleştiğinde genelde sindirim özeldeyse mide hastalıkları için bir neden olarak görülüyor. Bunun hormonal mekanizmalarla açıklanabilecek bir fizyopatolojisi bulunuyor ve mide asidinin aşırı sekresyonu (salgılanması) ile sonlanan bir sürece neden oluyor. Bu durum mide hastalıkları açısından önemli bir risk unsuru olarak değerlendiriliyor.

KOMŞUNUZUN MİDE İLACI SİZİN DE İLACINIZ OLMASIN

Komşunun ilacını kullanmayı, adını ilk kez duyduğumuz otlarla şifa bulmayı, bitki görünce tamamen masum olduğuna inanmayı çok seviyoruz. Oysa bunları yapmak çok sayıda sağlık sorununa neden olabiliyor.

1751586_0aa3a9b06f39b403eb16c1c5e10f5a06.jpg


Mide hastalıklarının sık görüldüğü günümüzde soru şu: Beslenme şekli mide hastalıklarına neden olur mu?
Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. A. Melih Özel, “Neden olmaz, sadece var olan mide hastalıklarıyla ilgili belirtilerin şiddetlenmesine ya da açığa çıkmasına yol açabilir. Mide hastalıklarına iyi gelen bir diyetten de söz etmemeliyiz. Yakınmaları artırmayan ya da açığa çıkarmayan diyetlerden söz edebiliriz. Diyet kişisel ve kişiden kişiye değişebilen bir unsur olduğu için birine dokunan size dokunmayabilir” diyor.

Beslenmede dikkat edilmesi gereken en önemli konunun asit salınımının ritmine uygun beslenme olduğu belirtiliyor. Anahtar nokta düzensiz beslenmeyle istirahat halindeki midenin sürekli asit salmasına neden olmamak. Öte yandan, düzenli diyet, günde 3 ana öğüne bölünmüş makul kalori alımının yanı sıra, ara öğünlerle beslenmeyi de kapsıyor.

1751586_e972575ae9d3729c62e27f1aa079bd91.jpg


Gastrit ve ülser gibi hastalıklarda, beslenmenin tedavideki rolü hakkında kesin konuşmak mümkün olmuyor. Kilo fazlalığı olan ya da obez hastalar ciddi sağlık riski taşıyor. Yüksek tansiyon, kalp-damar hastalıkları, şeker hastalığı ve bazı kanserler bu risklerin önde gelenleri arasında yer alıyor. Kilo fazlalığı daha sık reflü atağı anlamına geldiği için obez hastalarda reflü daha ağır seyrediyor. Mantıklı ve sağlıklı bir diyet uygulanması reflü kontrolü için çok önemli görülüyor.

TAMAMEN BİTKİSEL OLANA DA GÜVENMEYİN

Mide hastalıkları söz konusu olduğunda doktor tarafından önerilmeyen ve eczanede satılmayan hiçbir ilacı kullanmamanız gerekiyor.

Özellikle “Şu ot şu hastalığa iyi geliyor”, “Bizim bir komşumuz kullandı, çok iyi geldi”, “Ne olacak canım! Tamamen bitkisel” diye size önerilen tedavilerden kaçının. Böyle tedaviler yaptırıp en iyi ihtimalle hepatit olan ve hatta karaciğer yetmezliği sorunu yaşayan hastalar olduğunu unutmayın.

1751586_b36d0dd5a72e7a444618690ffc15067b.jpg


Günümüzdeki ilaçlar doğru nedenle, doğru zamanda, doğru kişide kullanılırsa (buna doğru endikasyon diyoruz) mükemmel tedavi sonuçları sağlayabiliyor.

Bu, hasta ve hekimin birlikte konuşarak düzenledikleri tedavi programı içerisinde belirleniyor. Hangi ilacın, ne zaman, hangi dozda ve nasıl kullanılacağına mutlaka doktorla görüşerek karar verilmesi öneriliyor.

REFLÜSÜ VE GASTRİTİ OLANLARA ÖNERİLER

1751586_fccabee6ee0c906eebfb2a194ab97934.jpg


- Çikolata, nane ve tarçın sizi üzebilir
- Az yiyin, öğün atlamayın ve ara öğünleri ihmal etmeyin.
- Beslenme içeriğinizdeki yağ miktarını kesinlikle azaltın.
- Süt ve süt ürünlerini test edin.
- Yağ içeriği daha önemli olduğu için özen gösterin.
- Şeker ve tatlı sizi üzebilir. Çikolata, nane ve tarçın da...
- Acı yemek güzeldir ama gece kâbusunuz olabilir.
- Sitrik asit ve kafein içeren asitli içecekler belirtilerinizi artırabilir.
- Sebzeler gaz yapsa da genellikle reflünüzü azdırmaz.
- Hemen kategorize etmeyin.
- Dışarıda yemek yerken veya tatildeyken diyetinizin kontrolünü elden bırakmayın.

Habertürk
 
Üst