ABD'nin Arşivine Göre Atatürk 2. Dünya Savaşını 8 Yıl Önceden Tahmin Etmiş

barttao

Asistan
Katılım
22 Ocak 2008
Mesajlar
423
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
“Avrupa’da çıkacak savaşı kazanan ne İngiltere ne Fransa ne de Almanya olacaktır. Savaş’tan Bolşevik Rusya kazançlı çıkacaktır.

389.jpg


ABD Genelkurmay Başkanı McArthur 1932 yılında bir dünya gezisine çıkmış, ülkesine dönerken de İstanbul’a uğramıştı. Atatürk’de o günlerde 1. Türk Dil Kurultayı nedeniyle İstanbul’da bulunuyordu. İki asker, 27 Eylülde Dolmabahçe Sarayı’nda buluşarak 1 saat 20 dakika görüştüler. Türk basını olayı sadece bir resim altı haber olarak yayımladı.

ABD Genelkurmay Başkanlığı’nın arşivlerinde bulunan konuşma tutanağı da böylece uzun süre saklı kalacaktı. İkinci Dünya Savaşı sona erdikten ve Kore’de yeni bir savaş başladığı 1951 yılında, Amerika’da “The Caucasus” Dergisi, bu belgeyi gün yüzüne çıkarttı.

Gün yüzüne çıkan belgeler Mustafa Kemal Atatürk’ün ne denli büyük bir lider olduğunu da ortaya koyuyordu. Gelecekte yaşanacakları, yıllar öncesinden ABD’li meslektaşına bir bir anlatmış ve ABD Genelkurmay Başkanı McArthur’un hayranlığını kazanmıştı Atatürk.

İki devlet adamı arasındaki görüşme de Atatürk, Avrupa’nın geleceğinin Almanya’nın tutumuna bağlı olduğunu ifade etmiş. Arkasından da Almanya’nın çok kısa sürede, İngiltere ve Rusya dışında bütün Avrupa’yı egemenliği altına alacak güçte ordu kurabileceğine dikkat çekmiş. 2.Dünya savaşının da en geç 1940-45 yıllarında patlayacağını ileri sürmüş.
“The Caucasus” Dergisi,Atatürk ile McArthur arasındaki tutanakları gün yüzüne çıkarttıktan sonra şöyle bir yorumda bulundu; “1932 yılında Türkiye’de Atatürk ve McArthur aşağıda ayrıntılarıyla açıklayacağımız ilginç bir konuşma yapmışlardır. II. Dünya Savaşı kahramanlarından, Japonya fatihi General McArthur, 1932’de Türkiye’yi ziyaret etmiş, Türkiye’nin savaş ve devrim lideri Atatürk’ü tanıma olanağını bulmuştu. İki büyük asker karşılaştıkları andan itibaren birbirlerini seveceklerine inandılar, dünya sorunlarına içtenlikle değindiler ve gelecek için çok şaşırtıcı yorumlarda bulundular.

Acaba II. Dünya Savaşı önlenebilir miydi?
Aşağıda ayrıntılarıyla bulacağınız iki askerin konuşmasını okuduktan sonra yanıtınız “evet”olacaktır. Bu arada dünyanın yazgısını ellerinde tutan sorumlu devlet adamlarının ulusal bencillikler ve coşkularla ne kadar körleşmiş, ileriyi görme sanatını ne denli yitirmiş ve istemeyerek II. Dünya Savaşı’na nasıl neden oldukları da açıkça görülmektedir.

Clamenceau bir gün şöyle demişti: “Savaş o kadar önemli bir iştir ki, onun yönetimini askerlere bırakmak doğru olmaz.” Atatürk ve McArthur, yıllar önce politik geleceği, şaşırtıcı bir açıklıkla görebilmişlerdir. Bugün de onlar, dünkü ve bugünkü politikacılara şöyle diyebilirler: “Diplomasi o kadar önemlidir ki diplomatlara bırakılamaz.”
Dergi, bu yorumdan sonra iki büyük askerin konuşma tutanağını yayımlıyordu:

“Atatürk, Avrupa’nın durumu konusunda McArthur’un sorusunu şöyle yanıtlamıştı:
“Wersailles Anlaşması, I. Dünya Savaşı nedenlerinden hiçbirini kaldırmamıştır. Tersine, dünün başlıca düşmanları arasındaki uçurumu büsbütün derinleştirmiştir. Galipler, yenilenlere barış koşullarını zorla onaylatırken, bu ülkelerin etnik jeopolitik ve ekonomik özelliklerini görmemiş, yalnızca düşmanlık duygularıyla girişimlerde bulunmuşlardır.

Böylece bugün içinde bulunduğumuz barış dönemi sadece “silahları bırakma” olmuştur. Eğer, siz Amerikalılar. Avrupa işleriyle uğraşmaktan caymasaydınız ve Wilson’un programını uygulamakta kararlı olsaydınız, bu “silahları bırakma” dönemi uzar ve bir gün barışa varılabilirdi.
Bence dün olduğu gibi yarın da, Avrupa’nın geleceği, Almanya’nın davranışlarına bağlı görünüyor. Büyük bir dinamizme sahip, 70 milyonluk çalışkan ve disiplinli bir millet, ulusal tutkularını kamçılayacak bir siyasal akıma kendini kaptıracak olursa, Wereailles Sözleşmesi’ni ortadan kaldıracaktır.”

Atatürk, Almanya’nın çok kısa sürede, İngiltere ve Rusya dışında bütün Avrupa’yı egemenliği altına alacak güçte ordu kurabileceğini, savaşın en geç 1940-45 yıllarında patlayacağını, Fransa’nın güçlü ordu kurma yeteneğini yitirdiğini ve İngiltere’nin adalarını korumak için Fransa’ya güvenemeyeceğini söylemiştir.

Atatürk’ün İtalya konusundaki görüşü de şöyledir:
“İtalya, Mussolini’nin yönetiminde unutulmayacak aşamalar yapmıştır. Eğer, Mussolini, gelecekteki savaşın dışında kalabilmek başarısını gösterebilirse, barış masasına güçlü bir devlet olarak oturabilir. Ama korkarım ki, İtalya’nın bugünkü lideri Sezar rolünü oynamaktan kendini alamayacaktır. Bu da İtalya’nın askerî bir gücü olmadığını hemen ortaya çıkaracaktır.”

Atatürk, daha sonra, Amerika’nın geçen savaşta olduğu gibi tarafsız kalamayacağını ve savaşa katılmasıyla Almanya’nın yenileceğini belirterek, sözlerini bir “Peygamber kehâneti” gibi şöyle sürdürdü:

Avrupa da çıkacak savaşı kazanan ne İngiltere, ne Fransa, ne de Almanya olacaktır. Savaşı Bolşevik Rusya kazanacaktır. Rusya’nın yakın komşusu ve onlarla en çok savaşmış bir ulus olarak biz Türkler, oradaki olayları yakından izliyoruz. Tehlikeyi bütün açıklığıyla görüyoruz. Uyanan Doğu halklarının duygularını pek güzel kullanan, onları okşayan ve kinlerini dile getirmesini bilen Bolşevikler, yalnız Avrupa’yı değil, Asya’ya da gözdağı veren bir güç haline gelmektedir.”

“Avrupa devlet adamları başlıca anlaşmazlık konularını her türlü bencillikten uzak yalnızca genel çıkarlar yönünden ele almazlarsa, korkarım ki, felâket önlenemeyecektir. Avrupa’nın sorunu artık İngiltere, Fransa ve Almanya arasındaki anlaşmazlık değildir.

Bugün Avrupa’nın doğusunda bütün uygarlığı, üstelik insanlığı tehdit eden yeni bir güç belirmiştir. Bütün maddî ve manevî olanaklarını topluca, bir dünya devrimi için seferber eden bu korkunç güç, üstelik Avrupa ve Amerikalıların bilmedikleri yepyeni politika yöntemleri uygulamakta ve karşıtlarının en küçük hatalarından bile yararlanmaktadır.

«Savaş Asya’yı kapsayacak»

Tartışma konusu Asya’ya gelince McArthur da şöyle konuşmuştur:
“- Görüşlerinizi tümüyle destekliyorum. Avrupa ve Amerikalı devlet adamlarının gerçek tehlikeyi görmedikleri konusunda sizinle aynı düşünüyorum. Hepimizi korkutan ve tek bir düşmanın kazanç sağlayacağı bir savaşa kayıyoruz. Avrupa’da patlayacak bir savaşın alevleri kısa zamanda Asya’yı da içine alacaktır. Özellikle Japonya, Asya’daki çıkarları açısından kışkırtılacak ve Amerika doğal olarak buna ilgisiz kalamayacaktır. Rusya, hemen Asya’daki etki alanını genişletmeye çalışacaktır. Eğer bizim diplomatlarımız Sovyet desteğine karşı toprak ödünü vermek gibi ağır bir yük altına girmezlerse, bu çok iyi olacaktır. Aksi halde bir tehlikeyi önlenmeye çalışılırken daha büyük tehlike yaratılmış olacaktır. Sovyetler’le birlikte yapacağımız savaş, Asya ve Avrupa’daki sorunları çözemeyecektir. Büyük doğal kaynaklara sahip olan ve Avrupa - Amerika piyasalarına görev sunan Asya, Rusya’nın etkisine girerse sorun, Bolşeviklerin çıkarlarına göre çözülmüş olur. Rusya, daha şimdiden Asya’da çoğu kez gözümüzden kaçan uğraşılar içindedir.
Bugün Çin’in önemli bir bölümü komünist ajanların denetimi altındadır. Eğer Avrupa ve Amerikalı devlet adamları Çin’e gerekli önemi vermezler, Çin’deki anti-komünistleri desteklemezlerse, Japonya’nın yenilgisi, Çin’de komünizmin zaferine yol açacaktır.
Bu; Mançurya, Kore, Hindistan, Çin Hindi ve Birmanya için de geçerlidir. Sonuç olarak, dünyanın geleceği bence Avrupa’da değil, Asya’daki olaylara bağlıdır.”

Atatürk ve McArthur: «Biz yanılalım»

İki büyük asker, görüşlerini açıkladıktan sonra Atatürk konuyu şöyle bağlamıştır:
“- Görülüyor ki, görüşlerimiz tam bir benzerlik içinde. Ama ümit edelim ki, bizler yanılalım ve dünyanın geleceğini ellerinde tutanlar doğru yolda olsunlar.”
Ne yazık ki, Atatürk’ün bu dileği gerçekleşmedi. İnsanlık istemeyerek II. Dünya Savaşı’na itildi. Türkiye’nin kurtarıcısı Atatürk, arka arkaya gerçekleşen kehânetlerinin doğrÇünkü II. Dünya Savaşı’ndan kısa bir süre önce ölmüştü.
General McArthur’a gelince geçmiş, 20 yılın olayları kendi ileri görüşlülüğünü kanıtladı. Kore konusunda inatla savunduğu görüşler bugün ülkesinde ve dünyada daha da değer kazanmıştır.


Yazar: Nalan Türkan

 

wwhirlwind

Profesör
Katılım
21 Aralık 2006
Mesajlar
2,313
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
oyle buyuk bir liderdi ki oyle saglam bir cumhuriyet kurduki senelerdir yıkmaya calıstıkları halde hala ayaktayız Atam İzindeyiz ....
 

UgurABA

Dekan
Katılım
28 Eylül 2007
Mesajlar
5,147
Reaksiyon puanı
15
Puanları
1,218
wwhirlwind dedi ki:
oyle buyuk bir liderdi ki oyle saglam bir cumhuriyet kurduki senelerdir yıkmaya calıstıkları halde hala ayaktayız Atam İzindeyiz ....
 

barttao

Asistan
Katılım
22 Ocak 2008
Mesajlar
423
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Atatürk kimlerin yıkmaya çalışacaklarınıda o zamandan biliyordu onunda önlemini aldı merak etmeyin.
 
Üst