ABD ile İsrail'in yaptığını yapmak gerek

Bu konuyu okuyanlar

|Ⓢєччαh|

Müdavim
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,210
Reaksiyon puanı
10,323
Puanları
113
ABD ile İsrail'in yaptığını yapmak gerek

İran gün aşırı ABD ile İsrail’den dayak yiyor, işgal ettiği her yerde problem var, sadece dışarda değil kendi sınırlarında kendi insanıyla dahi başı dertte. Kafasını kaldırdığında, yakınında ona zarar vermeyecek, en güvenilir ülke Türkiye. Ama İran uslanmaz bir çocuk gibi. Türkiye’ye de düşmanlık ediyor, haddini aşarak kafa tutmaya kalkıyor.

İran çizgiyi artık iyice aşmaya başladı.
Sincar’da PKK’yı koruma altına alma gayretlerine mi kızalım yoksa Sincar konusunda Türkiye’ye yönelik tehditlerine mi?

Irak’taki büyükelçilerinin küstah sözlerine mi öfkelenelim yoksa bizim Tahran’daki büyükelçimizi dışişlerine çağırmalarına mı?

Suriye’de Türkiye’ye karşı yedikleri haltları saymıyorum bile. Neyse ki geçen yıl Mehmetçik, İdlib’teki İranlı teröristlerin analarından emdiği sütü ağızlarından burunlarından getirdi de biraz olsun sesleri kesildi.

Demek ki, İran’a verilecek en güzel yanıt, buymuş.
Karşına çıktığı yerde acımayacak, tokadı basacaksın.

ABD ile İsrail öyle yapıyor.
ABD, Suriye’deki İranlıları vurdu, 48 saat geçmedi bu kez İsrail vurdu.

ABD geçen yıl İran’a çok kızmıştı, Irak’ta İranlı Kasım Süleymani’yi öldürmüştü.

ABD ile İsrail’in İran’la adam akıllı dertleri olsa, Suriye’de ya da Irak’taki İran hedeflerini değil direkt İran’ı vururlar. Ama böyle yaparak, kendi menfaat alanlarındaki İran tehdidini örseliyorlar. Bu sayede İran topraklarına dokunmadan, İran’ı hizaya çekiyorlar.

Sincar’da daha fazla sesleri çıkarsa, Türkiye de böyle yapmalı.
İdlib’te nasıl karşımıza dikilen İran’a bağlı terörist unsurları geçen yıl Şubat ayında, imha ettiysek, Irak’ta karşımıza çıkarlarsa orada da aynısını yapmalıyız.
Yoksa İran, laftan anlamıyor. Büyükelçilikle, Dışişleriyle, diplomasiyle, notayla yola geldikleri yok.
Çünkü konuşurken yalana başvurmaktan imtina etmiyorlar.

Biden gelince müzakere sürecini yeniden başlatılması gündemde.
Ama bu öyle kolay bir süreç değil. ABD, İran’ı yola getirmeden müzakere masasına oturmaz.
Kaldı ki, Pentagon, Arap ülkeleriyle arayı düzelten İsrail’i CENTCOM’un görev alanına dahil etti.
Bunun anlamı şu, ABD ile İsrail, Arap ülkelerini Ortadoğu’da İran’a karşı hizalayacaklar.

İran geçenlerde Umman körfezinde İsrail gemisine saldırdı.
İsrail ona yanıtı verdi.
Ama burada İran’ın asıl sıkıntısı, Hürmüz boğazındaki etkinliğini kaybediyor olması.
Zira BAE ile İsrail arasındaki normalleşme, İsrail’in Suudi Arabistan’la sıcak ilişkileri, Dubai’den Hayfa’ya çıkan demiryolu hattını gündeme getirdi, bu proje ise İran’ın dünyanın bir numaralı petrol transfer damarı olan Hürmüz boğazındaki tehdit politikasını bypass edecek.

İran, Türkiye’ye Irak üzerinden saldırırken, utanmadan Irak’ın toprak bütünlüğünden bahsediyor.
2003’teki Amerikan işgaliyle Irak’a giren İran, yıllardır bu ülkeyi mahvetti.
Sonunda Irak’taki Şiiler bile 2 yıldır Irak’taki İran etkisine karşı ayağa kalktı.
İran, Irak’ta kendisine tepki gösteren Şiileri bile katletmekten geri durmadı.
Neticede ortaya çıkan sonuç şu, İran Irak’ta istenmiyor.
Ama İran, PKK teröristleriyle kol kola girip, Irak’ın tek hakimiymiş gibi takılmaya devam ediyor.

İran Suriye’de de istenmiyor, Lübnan’da da istenmiyor, Yemen’de de istenmiyor.

İran rejimi kendi ülkesinde de sıkıntılı.
Karabağ savaşında Türkiye-Azerbaycan korkusundan işgalci Ermenistan’ı desteklediler. Azerbaycan zafer kazanınca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın okuduğu şiiri üzerlerine alınıp, yine Türkiye’ye saldırdılar.

Kendi sınırlarındaki Türk nüfusu yıllardır perişan ediyorlar.
Kendi sınırlarındaki Sünni nüfusu yıllardır perişan ediyorlar.
Tebriz’de Karabağ savaşı sırasında Türklere yönelik şiddet uygulamasını açıkça gördük.
Geçen hafta da Sistan-Belucistan’daki Sünnilere yönelik İran saldırılarına tanık olduk.

Irak, Suriye, Lübnan ve Yemen’deki militanlarıyla, yıllardır yüz binlerce insanın katliamından sorumlular.

İşte bu İran, utanmadan sıkılmadan Türkiye’nin terörle mücadelesini engellemek için Türkiye sınırına yakın Sincar’da PKK teröristlerine kucak açmış durumda, orada Türkiye’ye parmak sallıyor.

İran için artık aklını başa devşirmenin zamanı geldi geçiyor, biraz kafanı kaldır ve etrafına bak, senin için bu bölgede tek güvenli yer var o da Türkiye, sen herkese düşman herkes sana düşman.

Taha DAĞLI/haber7
 

_Zaur_

VİP üye
Katılım
17 Kasım 2017
Mesajlar
13,992
Çözümler
4
Reaksiyon puanı
22,910
Puanları
113
Yaş
30
İran ikiyüzlü bir devlettir. Bizim müharebede ermenilere destek verdiler ve vereceklerdi. Ama baktılar biz bu olayı büyütüp İran ile ilişkileri bozacağız geri adım attılar.

Ermenileri severler onlar.
Ama iran Azerbaycanıları ermenistana giden yardım araçları yakmasaydı iran belki de alttan alttan yollayacaktı yardımı.

Pkk ile işbirliği yapıyorsa batsınlar. Sonra kendilerine müslüman diyorlar.
 

|Ⓢєччαh|

Müdavim
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,210
Reaksiyon puanı
10,323
Puanları
113
İran ikiyüzlü bir devlettir. Bizim müharebede ermenilere destek verdiler ve vereceklerdi. Ama baktılar biz bu olayı büyütüp İran ile ilişkileri bozacağız geri adım attılar.

Ermenileri severler onlar.
Ama iran Azerbaycanıları ermenistana giden yardım araçları yakmasaydı iran belki de alttan alttan yollayacaktı yardımı.

Pkk ile işbirliği yapıyorsa batsınlar. Sonra kendilerine müslüman diyorlar.
Çok doğru tespit.

Şunu da ilave etmek isterim. İran devlet yönetimi İslami gibi görünse de asla müslümanlıkla alakaları yoktur. Onların ezelden beri kadim imparatorluklardan biri olan Pers hükümranlığının hayalini kurarlar. Bu yüzden ki tarih boyunca yaptığı bütün savaşlar müslümanlar iledir. Hiçbir zaman bir gayri müslimin burnunu bile kanattıkları görülmemiştir.

Dünya yüzünde terörü besleyen en azılı terör devletlerinden biridir İRAN. Ezeli ve ebedi bir Türk ve müslüman düşmanıdırlar. Kendi ülkelerindeki %20'lik sünni müslümanlara İsrail'in Filistinlilere yaptığından bin kat fazla zulmederler, onları ikinci sınıf da değil, üçüncü hatta dördüncü sınıf insan muamelesi yaparlar.

Azeri kökenli Türkler ise sünni olmamasına rağmen, kendi mezheplerinden(caferi) olmasına rağmen onlara dahi "köle Isaura" muamelesi yaparlar.

Zaur'un dediği gibi, din kardeşi olan Azerbaycan'ı değil, her zaman yaptıkları gibi Hristiyan Ermenilere destek verdiler.

Ayrıca, "Takiyye" denen ikiyüzlülük ahlaksızlığı bu milletin ana ve temel karakteridir. Yüzünüze güler, sırtınızdan akrep gibi sokarlar. Bu yüzden ki geçmiş asırlarda "Acem oyunu" sözü her daim kulaklara küpe olmuştur.
 

Dertsizali

Profesör Dr Doçent Dertsizali :)
Katılım
24 Nisan 2020
Mesajlar
2,598
Reaksiyon puanı
2,177
Puanları
113
Okuduğum kitapda bile inanmamıştım... yanlış hatırlamıyosam avrasya birliği kuruluyor, kurucu devletler de iran 'da vardı ama inanmadım
 

ozciceky

Müdavim
Katılım
20 Haziran 2020
Mesajlar
3,161
Reaksiyon puanı
2,743
Puanları
113
Yaş
51
İranın müslümanlıkla alakası yok da Suudi Arabistan'ın var mı ?

George Washington üniversitesinden Pakistanlı bir profesör 2016 yılında Kurandaki ahlaki ilkeleri çıkartıp hangi ülkeler bu ilkeleri benimseyerek sistemlerini yönetiyorlar diye bir araştırma yapmış...

1 numarada İrlanda
2 numarada Yeni Zellanda
3 numarada Finlandiye
4 numara İsveç

ilk islam ülkesi 39, sıradan Malezya
Türkiye ise 103. sırada
 

404 Error

Dekan
Katılım
22 Şubat 2019
Mesajlar
6,368
Reaksiyon puanı
12,510
Puanları
113
Yaş
23
Normal bir şey onun gibi ülkeler için. Kaç yüzyıldır öyleler. Hiç mi değişmez ve akıllanmaz bunlar? Persler ya da İran hiç değişmezler. Ve de ben böyle ülkeleri hiçte sevmem. Korkaklar gibi taraf değiştirir dururlar veya kendi çıkarları için de, kötü olan şeyleri bile yaparlar veya kötü insanlara yardım ederler.
 

|Ⓢєччαh|

Müdavim
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,210
Reaksiyon puanı
10,323
Puanları
113
İranın müslümanlıkla alakası yok da Suudi Arabistan'ın var mı ?
Suudiler çok ayrı bir vaka.
Tabii ki onların da müslümanlıkla demiyelim de, müslümanlığın ruhuyla özüyle pek bir ilgileri yok elbette. Ama Suudiler sonuçta bir "Aile hükümranlığı"dır. Geçmişte başka bir aile hüküm sürerken, gelecekte muhtemeldir ki başka bir aile hüküm sürebilir, kendi inançları doğrultusunda icrai faaliyet yürütebilir. Bunun pek de bir önemi yok. Bizi orada ilgilendiren tek şey Mekke ve Medine'nin kudsiyetidir.

Lakin İran'ın durumu çok farklı. Şah döneminde de, Humeyni döneminde de, belki ileride başka bir yönetim tarzı geldiğinde de siyasi-politik paradigması hiç değişmiyor. Kim gelirse gelsin, Pers milliyetçiliği, takiyye, Türk ve İslam düşmanlığı üzerine kurulu yol haritası hep aynı kalıyor.
 

damzchevk

Müdavim
Katılım
22 Nisan 2020
Mesajlar
1,148
Reaksiyon puanı
1,013
Puanları
113
Suudiler çok ayrı bir vaka.
Tabii ki onların da müslümanlıkla demiyelim de, müslümanlığın ruhuyla özüyle pek bir ilgileri yok elbette. Ama Suudiler sonuçta bir "Aile hükümranlığı"dır. Geçmişte başka bir aile hüküm sürerken, gelecekte muhtemeldir ki başka bir aile hüküm sürebilir, kendi inançları doğrultusunda icrai faaliyet yürütebilir. Bunun pek de bir önemi yok. Bizi orada ilgilendiren tek şey Mekke ve Medine'nin kudsiyetidir.

Lakin İran'ın durumu çok farklı. Şah döneminde de, Humeyni döneminde de, belki ileride başka bir yönetim tarzı geldiğinde de siyasi-politik paradigması hiç değişmiyor. Kim gelirse gelsin, Pers milliyetçiliği, takiyye, Türk ve İslam düşmanlığı üzerine kurulu yol haritası hep aynı kalıyor.

Suudi arabistanın islami açıdan ne problemi var? Hukuk sistemleri islami değil mi? Türkiye'den kat kat daha doğru islam yok mu orada?
 

ozciceky

Müdavim
Katılım
20 Haziran 2020
Mesajlar
3,161
Reaksiyon puanı
2,743
Puanları
113
Yaş
51
Suudiler çok ayrı bir vaka.
Tabii ki onların da müslümanlıkla demiyelim de, müslümanlığın ruhuyla özüyle pek bir ilgileri yok elbette. Ama Suudiler sonuçta bir "Aile hükümranlığı"dır. Geçmişte başka bir aile hüküm sürerken, gelecekte muhtemeldir ki başka bir aile hüküm sürebilir, kendi inançları doğrultusunda icrai faaliyet yürütebilir. Bunun pek de bir önemi yok. Bizi orada ilgilendiren tek şey Mekke ve Medine'nin kudsiyetidir.

Lakin İran'ın durumu çok farklı. Şah döneminde de, Humeyni döneminde de, belki ileride başka bir yönetim tarzı geldiğinde de siyasi-politik paradigması hiç değişmiyor. Kim gelirse gelsin, Pers milliyetçiliği, takiyye, Türk ve İslam düşmanlığı üzerine kurulu yol haritası hep aynı kalıyor.

Tabii ki bura da tek tek insanları kast etmiyorum ben de. Herkesin ne kadar islam ile alakası olduğunu tabi ki de Yüce Yaradan bilir. Ancak yönetim sistemi olarak yüz karası olduklarını söyleyebilirim.
Mesaj otomatik birleştirildi:

Suudi arabistanın islami açıdan ne problemi var? Hukuk sistemleri islami değil mi? Türkiye'den kat kat daha doğru islam yok mu orada?

Vehhâbîlik hareketinin iktidarda olması başlı başına bir handikap. Vehhâbîlik hareketini de size en güzel seyyah abim açıklar.

Nasıl demokratiğiz demekle demokratik olunamıyorsa islami ya da şerriyiz demekle de olunmuyor.
 

|Ⓢєччαh|

Müdavim
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,210
Reaksiyon puanı
10,323
Puanları
113
Vehhâbîlik hareketinin iktidarda olması başlı başına bir handikap.
Evet, bu ifadeniz gerçekten çok iyi bir tarih şuuruna sahip olduğunuzun göstergesi.
Vehhabiliği yeni nesil sadece bir yol, bir ideoloji, belki bir mezhep vs. olarak bilir veya zanneder.

Halbuki Vehhabilik bir zamanlar dünya haritasını cetvelle çizen İngiliz kolonyalist hegemonyanın İslam dinini, coğrafyasını ve özellikle de Türk(O zamanlar Osmanlı) hakimiyetini bitirip parçalamanın yegane anahtarı olarak kullandığı bir çilingirdi aslında.

Bunun hikayesi çok uzun ve derindir, buradaki satırlara sığmayacak kadar!

Yasak olur mu bilmem ama uzun zamanlar önce İslami bir sitede bu konuda yazdığım bir yazının linkini koymak istiyorum. Arza eden arkadaşlar oradan bu hususu tetkik edebilir.


not. bu konu üç bölümdü, diğer bölümlerini de aynı kategori içinde bulunup okunabilir.
 

damzchevk

Müdavim
Katılım
22 Nisan 2020
Mesajlar
1,148
Reaksiyon puanı
1,013
Puanları
113
Evet, bu ifadeniz gerçekten çok iyi bir tarih şuuruna sahip olduğunuzun göstergesi.
Vehhabiliği yeni nesil sadece bir yol, bir ideoloji, belki bir mezhep vs. olarak bilir veya zanneder.

Halbuki Vehhabilik bir zamanlar dünya haritasını cetvelle çizen İngiliz kolonyalist hegemonyanın İslam dinini, coğrafyasını ve özellikle de Türk(O zamanlar Osmanlı) hakimiyetini bitirip parçalamanın yegane anahtarı olarak kullandığı bir çilingirdi aslında.

Bunun hikayesi çok uzun ve derindir, buradaki satırlara sığmayacak kadar!

Yasak olur mu bilmem ama uzun zamanlar önce İslami bir sitede bu konuda yazdığım bir yazının linkini koymak istiyorum. Arza eden arkadaşlar oradan bu hususu tetkik edebilir.


not. bu konu üç bölümdü, diğer bölümlerini de aynı kategori içinde bulunup okunabilir.

İslam siyasal olarak çok mezhepleşmiş sen diyorsun doğru olan sunni mezhep o diyor şii'lik doğru başkası diyor haricilik doğru o inandığı mezhep doğurultusunda canı pahasına savaşıyor selefiler kafa kesiyor falan. Diyecek pek bişey yok.
 

_Zaur_

VİP üye
Katılım
17 Kasım 2017
Mesajlar
13,992
Çözümler
4
Reaksiyon puanı
22,910
Puanları
113
Yaş
30
İslam siyasal olarak çok mezhepleşmiş sen diyorsun doğru olan sunni mezhep o diyor şii'lik doğru başkası diyor haricilik doğru o inandığı mezhep doğurultusunda canı pahasına savaşıyor selefiler kafa kesiyor falan. Diyecek pek bişey yok.
Herkes kendi inandığını doğru sanıyor aynen. İslam birlik diyorlar ama kendileri parçalıyorlar.
 

ozciceky

Müdavim
Katılım
20 Haziran 2020
Mesajlar
3,161
Reaksiyon puanı
2,743
Puanları
113
Yaş
51
İslam siyasal olarak çok mezhepleşmiş sen diyorsun doğru olan sunni mezhep o diyor şii'lik doğru başkası diyor haricilik doğru o inandığı mezhep doğurultusunda canı pahasına savaşıyor selefiler kafa kesiyor falan. Diyecek pek bişey yok.
Allah tek, son gönderdiği Kuran tek ama mezhep pek çok.. Ben sünniyim ama sünnilik yüzde 100 doğrudur demem...
 

damzchevk

Müdavim
Katılım
22 Nisan 2020
Mesajlar
1,148
Reaksiyon puanı
1,013
Puanları
113
Allah tek, son gönderdiği Kuran tek ama mezhep pek çok.. Ben sünniyim ama sünnilik yüzde 100 doğrudur demem...

Ben islamı dini boyutundan çok siyasi bir oluşum olarak görüyorum.Peygamberi görmüş islamı daha hiç mezhep vesaire yokken en saf haliyle peygamberden öğrenmiş, cennete gideceği kesin, cennetle müjdelenmiş sahabeler bile cemel savaşında birbirleri ile savaşıp kendi kanlarını dökmüşler.
 

|Ⓢєччαh|

Müdavim
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,210
Reaksiyon puanı
10,323
Puanları
113
İslam siyasal olarak çok mezhepleşmiş sen diyorsun doğru olan sunni mezhep o diyor şii'lik doğru başkası diyor haricilik doğru o inandığı mezhep doğurultusunda canı pahasına savaşıyor selefiler kafa kesiyor falan. Diyecek pek bişey yok.
Bak güzel kardeşim, sana buradan uzun uzadıya mezhepler tarihi konusunda tirat kesecek değilim; Lakin, sünni mezhepler dışında var olan diğer bütün mezhepler, bölünmüş ve parçalanmışlık tamamiyle dış etkilerle ve siyasi amaçlarla oluşturulmuştur.

Sünni mezhepler, adı üstünde bu dini getiren, Allah ile kullar arasında elçilik yapan peygamberinin yaşamını, öğretilerini temel alan bir yol ve inanç bütünlüğüdür. Burada anlaşılmayacak bir durum yok. Bütün ön kabulleri, art niyetleri bırakarak akıl ve mantık süzgecinden imbiklenmiş bir düşünceyle ulaşılabilecek son duraktır ehl-i sünnet.

Herkes kendi inandığını doğru sanıyor aynen. İslam birlik diyorlar ama kendileri parçalıyorlar.
Zaur İslamı, İslam tarihini, mezhepler tarihini, daha geniş anlamıyla dinler tarihini bilmeden böyle bir hüküm vermen hiçbir şey ifade etmiyor. Sadece kendini teskin etmiş, kandırmış olursun. Hiçbir semavi inancı olmayan insanlar dış yüzeyden baktıkları için anlamaları zor hatta imkansızdır bu mevzuu.
 

damzchevk

Müdavim
Katılım
22 Nisan 2020
Mesajlar
1,148
Reaksiyon puanı
1,013
Puanları
113
Bak güzel kardeşim, sana buradan uzun uzadıya mezhepler tarihi konusunda tirat kesecek değilim; Lakin, sünni mezhepler dışında var olan diğer bütün mezhepler, bölünmüş ve parçalanmışlık tamamiyle dış etkilerle ve siyasi amaçlarla oluşturulmuştur.

Sünni mezhepler, adı üstünde bu dini getiren, Allah ile kullar arasında elçilik yapan peygamberinin yaşamını, öğretilerini temel alan bir yol ve inanç bütünlüğüdür. Burada anlaşılmayacak bir durum yok. Bütün ön kabulleri, art niyetleri bırakarak akıl ve mantık süzgecinden imbiklenmiş bir düşünceyle ulaşılabilecek son duraktır ehl-i sünnet.

Ehl-i sünnet dediğn grupta 4 farklı mezhep yer alıyor. Onlar bile kendi aralarında önemli konularda namazın farzı, abdestin farzı gibi konularda ihtilafa düşüyorlar. Bunların sebebide islam fıkıhının rivayetler üzere kurulu olması ve bu rivayetleri aktaran kişilerin siyaseten birbiri ile ihtilafa düşebilmesi. Örneğin şiiler sadece 12 imamın aktardığı rivayetleri kabul ettikleri için sunni mezhebi kuralları ile çatışıyorlar. Muta nikahını yasaklayan rivayeti 12 imamdan biri aktarmadığı için adamlar muta nikahı helaldir diyor. Sonra en çok güvenilen rivayet aktaran alimlerden biri İmam buhari hanefi mezhebi kurucusu imam azam'ı kafirlikle suçlamıyor mu? Bu gibi bir sürü şey var ve bunları çok büyük oranla siyasi. Yukarda yazdığım gibi sahabeler bile mezhepleşip birbiri ile çatışmış.
 

OzkanK.

Müdavim
Katılım
3 Eylül 2019
Mesajlar
10,692
Reaksiyon puanı
13,059
Puanları
113
Şöyle bir hadis vardı ümmet 73 Fırkaya ayrılacak diye. Müslümanlar arasında meshep farkı olur yorum farkı olur düşünce farkı olur bunların hepsine eyvallahta.

Şu meshebi veya saçma bir görüşe takılıp o zaman Müslümanlık kötü diyenleri anlamıyorum gerçekten. Yok İŞİD kafa kesiyormuş o zaman Müslümanlık kötü. Veya bir müslüman birini öldürmüş o zaman müslümanlık kötü yada Afganistan geri kalmış bir ülke o zaman müslümanlık kötü diye bakan insanlar gerçekten iyi niyetli değil.

O adamın sorunu dini nasıl yorumluyorsa veya düşünüyorsa siz kendi doğrunuza ve kendi mantığınıza bakın yeterli.
Bana göre ana konu İslamın şartları ve İmanın şartları. Yoksa diğer konularda istediği kadar bölünsün istediği kadar farklı görüş açıklasın.
Atıyorum adam Allah'a inanıyorum ama Hz Muhammet peygamber değildir dedimi bir meshep olmuyor bana göre direk Müslüman olmuyor zaten. Yoksa diğeri ufak tefek konular tölere edilebilir dinde. Sen kan abestti bozmaz dersin öbürü bozar der birisi mezarlara karşı çıkar diğer muta nikahı olabilir der flan onların sorunu... Öbür tarafta verir hesabını.

Yada adam ben Müslümanım der ama Kadere inanmaz flan bunlar sakat işler... Hz Muhammet yok Hz Ali var flan denmez. Dİyorsa zaten Müslüman olmuyor veya bir meshebi olmuyor.
 

|Ⓢєччαh|

Müdavim
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,210
Reaksiyon puanı
10,323
Puanları
113
Ehl-i sünnet dediğn grupta 4 farklı mezhep yer alıyor.
Ehl-i sünnet mezhepleri arasında temel akait meselelerde hiçbir fark yoktur. Fark bazı tali konularda, uygulama ve pratik alanlarda söz konusudur. Ki, bu da coğrafi özellikler sebebiyle ümmet için bir rahmet olarak görülmüştür. Sizlerin anladığı manada bir ihtilaf falan değildir.

Bu farkları ve hikmetlerini müsait olabildiğim bir zaman diliminde yazmaya çalışacağım inşaallah. O zaman daha iyi anlayacağınızı umuyorum.
 
Son düzenleme:

Son mesajlar

Üst