3F`nin Laneti

maxxdump

Dekan
Katılım
2 Nisan 2008
Mesajlar
6,377
Reaksiyon puanı
6
Puanları
218
Yaş
40


Portekiz`i uzun yılllar demir yumrukla yöneten diktatör Salazar yoksul halk kitlelerini 3 F ile uyuttuğunu söylerdi. 3 F, yani Fado, Fiesta, Futbol... Bu 3 F`nin bizdeki karşılıkları şöyledir, Fado=Arabesk, Fiesta=Karnaval, eğlence, Futbol zaten adı üzerinde futbol işte.

Bu durum 70-80`lerde ülkemizde de aşağı yukarı aynıydı. Ülkemizde de yoksullar genelde arabesk dinlerdi. Fiesta kavramı kültürel nedenlerle bizde pek yer bulamamamıştır ancak yine de yoksul mahallelerde insanlar topluca pikniğe, sahillere gider, haşlanmış yumurta, kuru köfte eşliğinde kurtlarını döker hayatın gerçeklerinden biraz olsun uzaklaşırdı.

Futbol yoksulların hayatında önemliydi. Çünkü tribünlerde, gerçek hayattaki sosyal sınıflar son buluyor. Zengini, yoksulu, eğitimlisi, cahili omuz omuza aynı aşkı yaşıyordu. İletişim araçları az, kadın-erkek ilişkileri yok denecek gibi, insanların vakti çok bu vakti değerlendirecek vasıtası ise çok azdı. O yıllarda zaman şimdiki gibi hızlı akmıyor, hayatın hızına yetişmek için vakit darlığından şikayet etmiyorduk.

İnsanlar önemli maçlar öncesi statların önünde sabahlıyor. Bir bir güçlük, itiş kakış içinde sabahın köründe tribündeki yerlerini alıyorlardı.

Evet o zamanlar dar gelirliler gerçekten de 3F ile uyutuluyorlardı.

1990`lardan itibaren tribünlerdeki durum değişmeye başladı ve bütün bu değişimler hep Galatasaray`ın önderliğinde oldu. Önce taraftarların yarı yarıya doldurdukları tribünlere deplasman taraftarı için tahdit geldi. Galatasaray tüm sistemin desteğiyle başarılı oldukça tribün profili değişmeye başladı. Bakımlı, sarışın kadınlar, puro içen beyler statlarda görülmeye başladılar ve giderek de yayıldılar.

Başarıların getirdiği bu kitle bugün Galatasaray tribünlerinde artık pek yok. Avrupa Kupalarında art arda yaşadıkları rezaletler bu kitleyi tribünlerden uzaklaştırdı. Aynı profil bu defa 2000`li yılların yükselen değeri Fenerbahçe`nin tribünlerine yerleşti.

En güzel, en konforlu, en modern stat Fenerbahçe`de olduğuna göre bu insanların Fenerbahçe tribünlerini tercih etmelerinden doğal bir şey yok. Bu güzel insanların bir maç modasına ihtiyaçları vardı. Feneriumlar bu fırsatı onlara yeterince veriyor. İnsanlar artık saç rengine, takılarına göre ürünler alıp stadyuma gelmenin zevkini yaşıyorlar.

Bütün bunlar güzel de... Başarının ve yeninin çekiciliğine kapılıp stadyuma koşan bu yeni kitle yönetimin taraftara bakışını da değiştirdi. Dünya kulübü olmak için paraya ihtiyaç var, para da bu yeni nesil taraftarda olduğuna göre, stadın tamamlanması için olmayan tribünlerden kombine alan taraftarların, harçlığını biriktirip Fenerbahçesini seyretmek için stada yayan gelenlerin tribünlerden uzaklaşmaları gerekmektedir.

3F`nin laneti artık orta sınıfın üzerinde. Tribünler sosyolojik bir laboratuar olarak kullanılıyor. Yoksul halkın akibetini gördükten sonra, orta sınıfı da aynı sonun beklediğini varsayabiliriz. Orta sınıfın yıkılmasının bir ülke için nelere mal olacağını düşünmek bile istemiyoruz...

Günümüzde yoksul kesimlerin uyutulmasına bile gerek duyulmuyor. Çünkü onlar zaten artık bitkisel hayatta... 3F ile uyutulan kitle 90`lara kadar dar gelirlilerken, bugün orta ve üst gelir sahipleri aynı tezgahtan geçiyor. Geçmişin en damardan arabeskçileri artık onlar için şarkı söylüyor. Yoksulların eğlence anlayışı dizilerden ibaretken, akraba ziyaretleri için abonman bilet bulamazken, eğlence artık sadece üst sınıfların tekelinde.

Ve futbol... Futbol izleyicisi olmak günümüzde bir statü işi. Maçları evinde televizyondan seyretmek bile yoksullar için bir hayal. Stat müdavimi olmak olanaksız bir durum. Öğrencilerin harçlıklarından, çırakların, kalfaların haftalıklarından biriktirdiği paralarla maça gelme devirleri sona erdi.

Hele bu yıl kale arkası bilete yapılan yüzde 50 zamdan sonra, bunu husumetten doğan bir politika olarak algılıyorum artık. Taraftarı övmek için eskiden "cefakar" tanımı kullanılırdı, taraftarın cefakarı makbuldü. Günümüzde cefakar ve vefakar taraftara negatif ayırımcılık yapılıyor. Onlara "artık maça gelmeyin" deniyor.

Deniyor da ne oluyor? 17-17... Hatice, tamam çok güzel bir sarışın da, ya netice?

Nereden nereye değil mi?


Bülent Gündüz

hermes@antu.com



kaynak: Antu.com - Fenerbahçe Taraftarının Resmi Sitesi
 
Üst