- Konuyu başlatan
- #31
Elbruz46
Rektör
- Katılım
- 22 Şubat 2008
- Mesajlar
- 11,938
- Reaksiyon puanı
- 1,338
- Puanları
- 293
Söylediklerin bana dünya medya patronlarından birinin sözünü hatırlattı.
Medya patronu diyordu ki bana fotoğrafı getirin, altına yazdıklarım ile iki ülkeyi savaşa sokayım.
Medyanın dünyadaki diğer adı 4. Kuvvettir.
Yasama Yürütme Yargı Medya
Böyle baktığımızda Medya Ordudan kuvvetlidir. Çünkü Ordu yürütmenin emrindedir, medya ise başlı başına bir kuvvettir.
İşte dün bir kadın. Toma adlı aracın altına girmeye çalıştı, polisler engel oldu. Videoyu izleyince kadının kendisinin tomanın altına girmeye çalıştığını çok net görüyorsunuz.
Ama Fotoğraf karesi öyle değil.
Dün yabancı medya o kadının fotoğrafını "Tomanın altında ezilen kadın" olarak tüm dünyala lanse ettiler.
Bizim gerçeği bilmemize gerek yok. Önemli olan insanların durumları nasıl algıladıkları.
Hatırlarsınız belki geçmişte yaşanmıştı, Doğu'da yine eylemler oluyor. Polis ile çatışma var her yer toz duman, yerde 2 kişi ölü gibi yatıyor yolun üzerinde, sonra videoda görüyorsunuz bir dakika sonra kalkıp yürümeye başlıyor bu yerdekiler. Maksat fotoğraf vermek! Çatışmada ölenler var izlenimi verecek poz yaratmak, fotomuhabirleri fotoğrafı çektikten sonra kalktı yürüdü bu kişiler.
Ama ertesi gün gazetede o fotoğrafı görenler bu kişilerin öldürüldüğü hissine kapıldı.
Yanılmıyorsam, olimpiyatları verecek yüzü aşkın değişik ülkelerden oluşan bir komite var. Bu insanlar 7 eylülde bir karar verecekler.
Bu insanların çoğu spor kökenli, politikanın dışındaki insanlar.
O insanlar olaylara insani yönden bakacaklardır.
İstanbul Şehri için hiç bir olumsuz düşüncesi olmayabilir.
Ancak "tomanın altından çıkarılan ezilmiş kadın" fotoğrafını gördüğünde insani olarak bir öfke duyacaktır.
O fotoğrafın gerçek olup olmadığını araştırmak onun görevi değil. O kendi medyasında gördüğü ile bir fikir sahibi olur.
Benim kanaatim o ki, son günlerdeki eylemlerde dış basın Türkiye İmajı konusunda çok büyük bir algısal operasyon yürüttü.
Biz şu an olayın içinde olduğumuz için dışarıdan nasıl göründüğümüzü fark edemiyoruz.
Türkiye'nin en büyük gelir kaynaklarından birisi turizm. Türkiye bir turizm ülkesi. Biz bu seviyeye gelmek için çok çaba sarf ettik. Ülke tanıtımı için çok çaba sarf ettik.
Dünya üzerinde yarattığımız bu Turizm Ülkesi imajı şu an sistematik olarak İç Savaş Olan tehlikeli bir ülke imajına dönüştürülüyor.
Ülke olarak kendi bacağına kurşun sıkma konusunda üzerimize yok!
