2. Bombalı Minibüs Derinleşiyor

Bu konuyu okuyanlar

tugbagaleri

Müdavim
Katılım
13 Mayıs 2006
Mesajlar
2,224
Reaksiyon puanı
46
Puanları
48
Ankara'da yakalanan 2. bomba yüklü araç olan İsveç plakalı minibüste ele geçirilen 510 kilogram tahrip gücü yüksek patlayıcıyla ilgili kafa karıştıran bilgiler ortaya
çıktı.
Ankara Behiç bey Gümrüğü'nde önceki akşam İsveç plakalı bir minibüste ele geçirilen 510 kilogram tahrip gücü yüksek patlayıcı hammaddesi ile ilgili soruşturmada kafa karışıklığına yol açan bilgiler ortaya çıktı.

Askerî amaçla kullanılan PETN (Penta Erythrite Tetra Nitrat) isimli maddenin sahibi konusunda çelişkili açıklamalar yapılıyor. İzmir Kemalpaşa'dan Pikment S.A. adlı firma, patlayıcı hammaddesinin ithalatçısı olduğunu iddia etti. Makine Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE) ise Gümrük Müsteşarlığı'na yazdığı yazıda, siparişi İstanbul merkezli Batı Savunma Sanayi Sistemleri Ekipman ve Malzemeleri firmasına verdiğini bildirdi. Gümrük belgelerinde alıcı olarak Garanti Bankası'nın görünmesinin de şaşırtıcı olduğu kaydedildi. Behiç bey Gümrük Müdürlüğü, bomba yapımında kullanılan malzemeleri gönderen firmalara ait belgeleri savcılığa gönderdi. Patlayıcıların MKE adına ithal edilip edilmediği soruşturulurken, gözaltına alınan 4 kişi serbest bırakıldı.

Konuyu detaylı incelemek üzere müfettiş görevlendirdiklerini söyleyen Gümrük Müsteşarı Bülent Ertem, olayın soruşturma sonucunda aydınlanacağını belirtti. Sincan Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduklarını kaydeden Ertem, "İsveç ve geçtiği her ülke için tehlike oluşturan büyük çaplı patlayıcının Türkiye'ye gelmesi şarşırtıcı. Patlayıcının topraklarından geçtiği ülkeler nasıl izin vermiş?" dedi. Narkotik polisleri de gümrükteki minibüste uyuşturucu madde bulunup bulunmadığını tespit etmek için detaylı bir şekilde arama yaptı.

Türkiye'ye sokulması için Emniyet'in izni yok

Bomba yapımında kullanılan PETN isimli maddenin Türkiye'ye getirilirken Emniyet Genel Müdürlüğü'nden izin alınmadığı kesinleşti. Emniyet yetkilileri, araç ve getirilen maddeye ilişkin kendilerinde bir kayıt olmadığını ifade ederken, "Bu tip patlayıcılar ithal edilirken bizden izin alınır ve ülkeye girişi eskort eşliğinde sağlanır." açıklamasında bulundu. Patlayıcı maddesinin izinsiz taşınmasına tepki gösteren Gümrük Müsteşarı Bülent Ertem, "Karpuz taşır gibi patlayıcı taşımışlar." ifadelerini kullandı.








Üç İstihbaratçıdan O Bombanın Analizi

Türkiye'nin önde gelen istihbaratçıları, Mahir Kaynak, Bülent Orakoğlu ve Ercan Çitlioğlu Ankara'daki 600 kiloluk bombanın sırrını kısaca değerlendirdiler.
Başarısız olması istendi


Mahir Kaynak (eski MİT"çi): Bunun yakalanması için yapılmış bir eylem olduğunu düşünüyorum. Çünkü operasyona giren insanlar, saldırıda kullanacakları aracı gidip otoparka bırakmazlar. Doğrudan eylem yerine giderler. Teröristler, yolda yakalanacağını anlayacağını zaman bile bir şekilde bombayı patlatırlar. Kimse gidip otoparka aracı bırakmaz. Bu insanların amacı zaten yakalanmaktı. Bu ya bir gözdağı ya da bir ikaz.


PKK strateji mi değiştirdi?

Bülent Orakoğlu (İstih. Daire eski Bşk.): Aslında bu PKK"ya hiç uygun bir yöntem değil. PKK güvenlik görevlilerine yönelik eylem yapar. Eğer bunları PKK yaptıysa, örgüt strateji değiştirdi demektir. Bu saldırılarda, Ankara"nın seçilmesi, bunun Türkiye"ye karşı tehdit olarak algılanmasına yol açıyor. Sanki gözdağı verilmek isteniyor. Bunların da devam edeceğini düşünüyorum.


Örgütten çok nedeni önemli

Ercan Çitlioğlu (Bahçeşehir Ünv.): Arkasında hangi örgüt var? Çok da önemli değil. İster El Kaide, ister PKK bağlantılı olsun. Enerjimizi hangi örgütün gerçekleştirdiğini belirlemekten çok, böylesine kıyıcı bir eylemde içimizden birilerinin neden yer aldığını araştırmaya harcamalıyız. Saldırının 11 Eylül"de gerçekleşmiş olmasına sembolik bir anlam yükleyebiliriz. Ancak 12 Eylül de hedef alınmış olabilir.



Bomba Minibüste İki Gözaltı

Ankara'da bomba yüklü minibüste iki militan yakalandı. İkisi de PKK'lı. Kilit isim üniversite öğrencisi.
Ankara'da bomba yüklü minibüste bulunan cep telefonu kayıtlarından yola çıkan polis iki PKK militanını yakaladı. Gözaltındaki üniversite öğrencisinin olayın bir numaralı zanlısı olduğu sanılıyor..

Başkentte Kurtuluş otoparkındaki 602 kiloluk bomba yüklü araçla ilgili soruşturmada sona yaklaşıldı. Polis, olayın bir numaralı failleri PKK elemanı 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Mustafa B. ile 30 yaşındaki Alparslan Ö.'yü gözaltına aldı. Her iki kişinin de evlerinde yapılan aramalarda, PKK örgütüne ilişkin çok sayıda doküman ele geçirildi. Polis, bomba yüklü araç içinde bulunan saç telleriyle, olayla doğrudan bağlantılı olduğunu tahmin ettiği Mustafa B.'nin DNA testini karşılaştırılmasını istedi. Polis, Türkiye'nin yüreğini ağzına getiren patlayıcı yüklü araçla ilgili ilk somut bilgilere ulaştı. Bomba yüklü Mercedes Vito'nun içinde bulunan 3 cep telefonuna ait, 2'si Turkcell, 1'i Vodafone olmak üzere üç SİM kart incelemeye alındı..

40 KİŞİLİK LİSTE
GSM kayıtlarında, 3 SİM karttan yaklaşık 40 kişiyle telefon görüşmesi yapıldığı tespit edildi. Bu görüşmelerden 30 yaşındaki A. Ö.'nün ismine ulaşıldı. Muş doğumlu ve PKK eylemlerinden ötürü poliste kaydı bulunan A.Ö., Ankara'daki evine baskın düzenlenerek gözaltına alındı. Evde PKK'ya ait çok sayıda doküman ele geçti. A.Ö.'nün verdiği bilgiler doğrultusunda da Mardin doğumlu, üniversite öğrencisi 22 yaşındaki M.B. gözaltına alındı. M.B.'nin PKK'nın gençlik kolları olarak bilinen Yurtsever Özgür Gençlik Hareketi YÖGEH) üyeliğinden kaydının olduğu belirlendi.

'İŞİN ASLI ORTAYA ÇIKIYOR'
Emniyet, M.B.'nin bomba yüklü aracı otoparka bırakan kişilerden biri olduğu ihtimali üzerinde duruyor. M.B.'den alınacak örneklerle DNA testi yapılması ve araç içerisindeki saç teli, sigara izmariti ve parmak izleriyle karşılaştırılması mahkemeden karar çıkardı. M.B.'nin susma hakkını kullandığı kaydedilirken, üst düzey emniyet yetkilileri, "Gözaltılara devam edeceğiz. İşin aslı ortaya çıkmak üzere" dedi.

BOMBA EMRİ KANDİL'İN ŞAHİNLERİNDEN
Kurtuluş otoparkında bulunan bomba yüklü minibüsle ilgili soruşturmada rota Kandil'e döndü. Emniyet birimleri PKK'ya bağlı çalıştığı sanılan eylemcilerin doğrudan PKK içinde sertlik yanlısı ve ateşkes karşıtlığıyla bilinen Suriyeli Doktor Bahroz Erdal'dan emir aldığı düşüncesinde. PKK'nın liderlik kadrosuna girerek örgüt içinde yükselen Dr. Bahroz Erdal kod adlı Suriyeli Fehman Hüseyin, PKK'nın silahlı kanadı Silahlı Halk Savunma Güçleri'nin (HPG) başında. 602 kilo bombayı patlatmak için kullanılması planlanan cep telefonlarındaki SİM kartlarından PKK elebaşı Murat Karayılan'ın yardımcılarından Suriyeli Doktor Bahroz Erdal'ın kullandığı uydu telefonunun defalarca arandığı sanılıyor.

TİT'TEN SONRA KİT
Dün gazetelere gönderilen Türkçe bir e-mail ile olayı PKK'nın yeni türeyen paravan örgütlerinden biri olduğu sanılan Timen Tolhildana Kurdistan (TTK-Kurdistan İntikam Timleri) üstlendi. Ancak bu örgütün daha önce izine rastlanmamış oluşu, adını 12 Eylül sonrası yeniden 1998 yılında Akın Birdal suikastiyle duyurmaya çalışan ancak örgüt yapısı olmayan Türk İntikam Tugayı'nı hatırlattı.

kaynak
 

Son mesajlar

Üst