19 Mayıs Gençlik ve Spor bayramı tüm Türk gençlerine hayırlı ve kutlu olsun!

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan Be5tE
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Be5tE

Dekan
Katılım
22 Nisan 2008
Mesajlar
7,346
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
emrecengiz_turkgucu_19_Mayis__.jpg


19 Mayıs Gençlik ve Spor bayramı tüm Türk gençlerine hayırlı ve kutlu olsun!



Atatürk'ümüzün yukarıdaki sözünden de anlıyoruz ki Atatürk gençlere çok önem vermiş, gözünde ve kalbinde canından malından her şeyinden değerli olan vatanını bizlere emanet etmiştir. Ve bu emaneti bizim gibi onu anlamış gençlere vermekten de çok memnun ve mesud olduğunu ifade etmiştir. İşte bugün ve bugün dahilinde hergün onu anlama, yaşatma ve yeni nesillere aktarma günüdür.

Bugün her yerde, tüm okullarda, stadlarda Atatürk'ümüzün gelecek nesillerdeki gençlerine hediye ettiği 19 Mayıs Gençlik ve Spor bayramı kutlanacaktır. Farklı yaşlarda tüm gençler bir çok oyun, gösteri sergileyeceklerdir. Fakat bunlardan çok daha önemli olan şey bu günün anlam ve önemini idrak etmektir. Atatürk'ün bugünü bize neden verdiğini, bu günde o yıllarda neler yaşandığını, Atatürk'ün gençleri neden bu kadar sevip neden vatanını gençlere emanet ettiğini anlamak ve halkımıza anlatmaktır. Şu an ki gençler yani bizlerde aldığımız bu bilgiler doğrultusunda hayatımıza yeni bir bakış getirmeli, kendimizi değerlendirmeli, gençliğimiz nasıl kullandığımızı anlamalı ve önümüzdeki hayatımız için neler yapacağımızı düşünmeliyiz.

Atatürk'ün hediyesi olan bu günü, gereği gibi kutlayıp değerini anlamamız dileğiyle...

Kaynak
 

Be5tE

Dekan
Katılım
22 Nisan 2008
Mesajlar
7,346
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
19mayis-1.jpg


19 MAYIS GENÇLİK MARŞI

Bir şerefli milletin şanlı çocuklarıyız.
Kalplerimiz, nabzımız, vatan diyerek atar.
Ayrılmadan yürürüz, aynı yolda erkek, kız.
Ruhumuzda ateş var, göğsümüzde iman var...

Vücudumuz yay gibi, bacaklarımız çevik,
Kalplerde cumhuriyet, başımızdadır bayrak,
Bir emanet taşırız, Ata'mıza söz verdik.
Kuvvetimizi, gücümüzü, kanımızdadır kaynak...

Bilgi ile sporu, yürütürüz atbaşı,
Çalışkanlık, çeviklik atalardan mirastır.
Türk olmanın amacı kazanmaktır savaşı...
Bize ülkü yaraşır, bize hamle yaraşır.

19 Mayıs bizim en kutsal bayramımız.
Tarihlerde var mıdır, böyle bir günün eşi ?
Bu pınardan içiyor, alıyoruz kuvvet, hız,
Bu ocaktan yakıyor bütün gençlik ateşi...

İ. Hakkı TALAS
 

Be5tE

Dekan
Katılım
22 Nisan 2008
Mesajlar
7,346
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
P1030721.JPG


19 Mayıs Gençlik Ve Spor Bayramı

19 Mayıs gençlik ve spor bayramı
Spor yapsın gençler demiş Atatürk
İstemem evde boş durup da yatanı
Spor yapsın gençler demiş Atatürk

Sporcu dediğin centilmen olmalı
Zeki çevik ve atılgan olmalı
Güzel ahlaklı ve mütevazı olmalı
Spor yapsın gençler demiş Atatürk

Sigara içkiyi içmeyin demiş
Sporu gençlere tavsiye etmiş
Bu bayramı gençlere hediye etmiş
Spor yapsın gençler demiş Atatürk

Sağlam vücutta sağlam kafa istemiş
Cumhuriyeti gençlere emanet etmiş
Sporun faydasını yıllar önce söylemiş
Spor yapsın gençler demiş Atatürk

Spor kardeşliktir yarış bahane
Hem kültürdür hem örf hem de anane
Spor yapmayan ya delidir yada divane
Spor yapsın gençler demiş Atatürk

Güner Kaymak​
 

Be5tE

Dekan
Katılım
22 Nisan 2008
Mesajlar
7,346
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
Samsun19Mayis.jpg


19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı

19 Mayıs 1919 Müjdeli gün,
Türk çocuğu unutma,ne oldu dün.
Türk'ün uyanıp şahlandıgı o gün,
Özgürce yaşamanı sagladı bugün.

Türk'ün Bayragı karalar baglamış,
Gitmeden esaret dalgalanmam diyor.
İstanbul Fatihi Mehmet Han aglamış,
Mezarında Ruh'u yatmam diyor.

Fransızlar Adana benim diyor,
Doganbey Vatan için can veriyor.
Urfa,Maraş ve Antep'te İngilizler,
Namus ve şerefime göz dikiyor.

Yunan Ordusu çıkmış İzmir'ime,
Hançerini saplamak ister Yüregime.
Antalya ve Konya'da İtalyanlar,
El uzatmış Ay-Yıldızlı Bayragıma.

Samsun'da İngiliz cirit atıyor,
Ermeni-Rum Türk'ü satıyor.
Irak ve Filistin'i İngiliz almış,
Suriye -Lübnan Fransız'a kalmış.

İngiliz Bayragı Yürekleri daglıyor,
Evliyalar şehri İstanbul aglıyor.
Eyüp Sultan'da toplanmış Şehitler,
Başta Gençosman ferman dinliyor.

Ermeni-Rum Çeteleri silahlanmış,
Anne karnında bebeleri Süngülüyor.
İngiliz - Fransız destekli Sülükler,
Türk'ün Kan'ını içerek besleniyor.

Şahin bey Antep'ten seslenir,
Yakışmaz Türk'e Esaret Ar gelir.
Adana'dan Sinan Paşa cevap verir,
Esir yaşamaktansa ölüm hoş gelir.

19 Mayıs 1919 Kutlu sabahında,
Mustafa Kemal'im Bandırma Vapurunda.
Özgürlük Meşalesi tutuştu Samsun'da,
Yayıldı dalga dalga Anadolumda.

Mustafa Kemal'im Bayrak olup,
Esti Samsun'dan Yurdum üzerine.
Zulmün kahredici Güneşi olup,
Dogdu Emperyalist güçlerin üzerine.

Savunmasız Yurdum işgal selinde,
Esaret ölümdür gönül telinde,
Kefen teninde,Şehitlik dilinde,
Toplandı Milletim Ata'nın emrinde.

Ondokuz Mayıs Gençlik Bayramı,
Gençler Sporla kutlar Bayramı,
Atatürk'ün gençlige büyük armaganı,
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı.

Zulmün sonu,Özgürlügün başı,
Cumhuriyet yolunun ilk yapı taşı,
Türk'ün kurtuluş umudunun gözyaşı,
Ezilmişliğe başkaldırının sembolü bugün.

İshak Özlü​

trkiye_08.jpg
 

Be5tE

Dekan
Katılım
22 Nisan 2008
Mesajlar
7,346
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
al_bayrak.png


Bir Alev ki Ay Yıldızlı Bayrağım/19 mayıs

Bir alev ki
Ay yıldızlı bayrağım
Dalgalandıkça semada
Aydınlatan meşaledir yurduma

Bir alev ki
Ay yıldızlı bayrağım
Dalgalandıkça semada
Sınırlarımızın bekçisi
İman dolu Mehmetçiğe
Güç olur,cesaret olur.
Bir avuç toprak uğruna
Ölen şehitlerimizin ruhu huzur bulur.
Sonsuz mekanlarında

Bir alev ki
Ay yıldızlı bayrağım
Gök kubbemizde var oldukça
Rahat uyur çocuklarımız yataklarında
Kırılası bir el uzanmadıkça
Karanlığa girmez Türkiye’m

Bir alev ki
Ay yıldızlı bayrağım
Uzun yıllar boyunca
Destan üstüne destan yazmış
Geçmişte kurtuluş savaşı
Bu gün! !
Gelecekteyse var gücüyle
Yazacağız yazılmamış destanları

Bir alev ki
Ay yıldızlı bayrağım
Dalgalansın diye tüm özgürlüğümüze
Kolumuz,bacağımız feda olsun
Hatta ölüm bile uğruna
En yüce mertebe şehitliktir bize.

Bir alev ki
Ay yıldızlı bayrağım
Dalgalandıkça semada
Anadan,evlattan ve tatlı yardan
Önde yer alır yüreğimizde
Genç,ihtiyar gölgesinde
Korkusuz yaşar Türkiye’mde

Bir alev ki
Ay yıldızlı bayrağım
Dalgalandıkça semada
Büyük Allah'ın yardımıyla
ATA ' mız dan bize
Bizden evlatlarımıza emanet.

Meral Yağcıoğlu​
 

Be5tE

Dekan
Katılım
22 Nisan 2008
Mesajlar
7,346
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
19 MAYIS 1919 TARİHİNİN ANLAMI VE ÖNEMİ

UZM. NEŞE ÇETİNOĞLU

19 Mayıs 1919 tarihi, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki dönüm noktalarından biridir. Atatürk’ün Samsun’a ayak bastığı tarih olan 19 Mayıs aynı zamanda “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanmaktadır. Atatürk Millî Mücadele sıralarında Türk milletini ileri götürecek olanların ve köhnemiş fikirlere karşı gelecek olanların genç fikirler olduğunu görmüştü. Bu nedenle de “gençlik” kavramı Atatürk için ayrı bir önem taşımaktadır. Atatürk gençlerden sık sık bahsederken, yaş sınırı dışında fikri olarak gençliği yani, fikirde yeniliği ifade etmiştir. O’nun şu sözü çok anlamlıdır:“Genç fikirli demek, doğruyu gören ve anlayan gerçek fikirli demektir.” (1)

Atatürk’ün gençliğe armağan ettiği ve “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanan 19 Mayıs tarihinin önemini daha iyi anlayabilmek için Atatürk’ün 16-19 Mayıs 1919 tarihleri arasında gerçekleştirdiği İstanbul-Samsun yolculuğunu bir kez daha hatırlamamız gerekir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki önemli olaylardan biri Atatürk’ün Samsun’a ayak basışıdır. TürkMilleti Birinci Dünya Savaşı sonrasında kötüleşen koşullar içinde kurtuluş çareleri ararken büyük bir lider Mustafa Kemal Atatürk ortaya çıktı ve Samsun’a ayak basarak “Kurtuluş” yolunu açtı. Dolayısıyla Atatürk’ün 16-19 Mayıs 1919 İstanbul’dan başlayan yolculuğu bir kurtuluş dönemini simgeler. Samsun’a ayak basışının taşıdığı önem Atatürk’ün Büyük Nutku’nu 19 Mayıs 1919 Samsun’a çıkışı ile başlatmasından anlaşılmaktadır ki şimdi bu yolculuğu kısaca anlatmaya çalışalım.

Samsun işgal kuvvetleri için önemli noktalardan biriydi. Stratejik bakımdan büyük öneme sahipti ve Karadeniz’den Orta Anadolu’ya açılan en rahat ve güvenilir bir kapıydı. İngilizler 9 Mart 1919 tarihinde Samsun’a askerî birlik çıkarmışlardı. Buna tepki olarak Türk Makinalı Tüfek birliğinden Hamdi adındaki bir teğmenin askerlerini alarak dağa çıkması (2)dikkatleri bu bölgeye çekti ve İngiliz Yüksek Komiserliği’nin de Türk halkının silâhlandığı konusundaki şikayetleri üzerine bu bölgeye güvenilir bir kumandanın olağanüstü yetkilerle gönderilmesine karar verildi. Bu kumandan Mustafa Kemal Atatürk’tü ve Atatürk uzun zamandan beri ülkenin içinde bulunduğu bu umutsuz duruma üzülüyor ve birşeyler yapmak içinAnadolu’ya geçmek istiyordu. Bu O’nun için bulunmaz fırsattır. İstanbul-Samsun yolculuğu öncesinde Atatürk’le Padişah Vahdettin arasında geçen konuşmayı Atatürk şöyle anlatır:(3)

“-Paşa, Paşa!... Şimdiye kadar devlete çok hizmet ettin!Bunların hepsi artık bu kitaba girmiştir (bu bir tarih kitabıdır)! Bunları unutun, dedi, asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden daha önemli olabilir...Paşa, Paşa...Devleti kurtarabilirsin!...

Bu sözlerden hayrete düştüm. Acaba Vahdettin benimle içtenlikle mi konuşuyor?...O Vahdettin ki... bütün yaptıklarından pişman mı olmuştur?Aldatıldığını mı anlamıştı?Fakat, böyle bir yorum ile başka konulara girişmeyi ürkütücü saydım, kendine karşılık verdim:

-Kişiliğe güveninize ve bana bunca yüz verişinize teşekkür ederim...Elimden gelen hizmeti esirgemeyeceğime lütfen güveniniz...”

Atatürk bu konuşmada plânlarının sezilmiş olabileceği duygusuna kapılmıştı ama, O’nu bekleyen ve O’na güvenen bir“Türk Milleti” vardı.

Atatürk ile beraber 16 Mayıs 1919 Cuma günü başlayacak yolculuğa gemi kaptanı İsmail Hakkı Durusu dışında 18 kişi eşlik edecekti. Bu 18 kişinin adları şöyleydi:(4) III. Kolordu Komutanı Kurmay Albay Refet Bey (General Bele), Müfettişlik Kurmay Başkanı Kurmay Albay Manastırlı Kâzım Bey (General DIRIK), Müfettişlik Sağlık Bakanı Doktor Albay İbrahim Talî Bey (ÖNGÖREN), Kurmay Başkan Yardımcısı Kurbay Yarbay Mehmet Ârif Bey(AYICI), Karargâh Erkân-ı Harbiyesi İstihbarat ve Siyâsiyât Şubesi Müdürü Kurmay Binbaşı Hüsrev Bey(GEREDE), Müfettişlik Topçu Komutanı Topçu Binbaşı Refik Bey(SAYDAM), Müfettişlik Başyaveri Yüzbaşı Cevad Abbas(GÜRER), Kurmay Mülhakı Yüzbaşı Mümtaz (TÜNAY),Kurmay Mülhakı Yüzbaşı İsmail Hakkı (EDE), Müfettişlik Emir Subayı Yüzbaşı Ali Şevket (ÖNDERSEV), Karargâh Komutanı Yüzbaşı Mustafa Vasfi (SÜSOY), Kurmay Başkanı Emir Subayı ve Müfettişlik Kâlem Âmiri Üsteğmen Arif Hikmet (GERÇEKÇI), İaşe Subayı Üsteğmen Abdullah(KUNT), Müfettişlik İkinci Yaveri Teğmen Muzaffer (KILIÇ), Şifre Kâtibi, Birinci Sınıf Kâtip Fâik (AYBARS), Şifre Kâtibi Yardımcısı, Dördüncü Sınıf Kâtip Memduh (ATASEV).

Atatürk beraberindeki kişilerle beraber 16 Mayıs 1919 Cuma günü öğleden sonra “Bandırma” adındaki eski bir vapurla Galata rıhtımından ayrılır. 17Mayıs 1919 Cumartesi günü Bandırma Vapuru saat 21.40 sıralarında İnebolu’ya varır. 18Mayıs 1919 Pazartesi günü beklenen yolculuğun sonuna gelinir. Yolcular Kalyon Burnu denilen yerden sandallarla Merkez iskelesine çıkarılırlar. Bu sandallardan birinin sahibi olan İsmail Yurtsever, o zaman için Atatürk’ü tanımadığını söyler,Atatürk’ü sandalda ve Samsun’da iken geniş yakalı lejyon kaputu ve başında kalpakla gördüğünü anlatır. (5)

Atatürk, İstanbul’dan başlayan ve Samsun’da sona eren yolculuk esnasında görevli bir askerdi ve giyimi de buna uygundu ancak Samsun’a ayak bastığı günden birkaç gün sonra asker değil, sivil olarak hareket edecekti.

Atatürk’ün Samsun’a çıkışında gördüğü manzara pek parlak değildi. Şehirde İngiliz işgal kuvvetleri vardı. Pontusçular sokaklarda kol geziyordu. Halk kendisini koruyamayacak durumdaydı. Atatürk bugün müze haline getirilen Hıntıka Palas’ta kaldıkları süre içinde hep bu sorunları düşündü, yolculukta geçirdiği uykusuz geceler sona ermemişti; şimdi de burada uykusuz geceler başlıyordu. Ama, O’nda ve O’nun gibi düşünenlerde bu azim oldukça hiçbir engel aşılmaz değildi.

Kısaca vermeye çalıştığımız bu yolculuk Türk Milleti için bir dönüm noktası oldu ve kurtuluşun başlangıcıydı. Millî Mücadele’yi başlatmak üzere Samsun’da Anadolu topraklarına bastığı 19 Mayıs 1919 tarihinin önemi nedeniyle de 19 Mayıs’ı Türk gençliğine armağan etti. Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi gençlik kavramı genel anlamda fikirlerdeki yeniliği anlatmaktadır.

Atatürk“Gençler!Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler!Bir gün bu memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum”(6)derken Türk gençliğine olan güvenini de anlatmıştır.

Atatürk’ün şu sözleri hepimiz için bir rehber olmalıdır:“Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kâfidir”(7)demiştir. Atatürk’ü anlamak, yaşadıklarını ve fikirlerini bilmekle mümkündür. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında yaşanan zorlukları her zaman göz önünde tutarak, 19 Mayısları Atatürk’ün emanetine daima sahip çıkarak kutlamalıyız.

 

Be5tE

Dekan
Katılım
22 Nisan 2008
Mesajlar
7,346
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
9 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'mızdır

19 Mayıs 1919 Ulusal Kurtuluş Savaşımızın başladığı gündür. I. Dünya Savaşı sonunda ülkemizin birçok yeri savaşı kazanan devletler tarafından işgal edilmişti. Yurdumuzu bu durumdan kurtarmak için Atatürk, 16 Mayıs 1919'da "Bandırma Vapuru" ile İstanbul’dan Samsun'a hareket etti. 19 Mayıs 1919'da Samsun'a vardı ve burada Kurtuluş Savaşını başlattı. Üç yıl süren savaşlar sonunda ülkemiz yabancı güçlerden kurtarıldı. 29 Ekim 1923'te Türkiye Cumhuriyeti ilan edildi. Atatürk'ün, Samsun'a varış tarihi olan 19 Mayıs günü Ata’nın isteği üzerine "Gençlik ve Spor Bayramı" olarak kutlanmaktadır.

Atatürk Türk gençliğini seviyor, onlara güveniyor ve Türkiye’nin geleceğini onların ellerine bırakmaya çekinmiyordu. Gençliğe bıraktığı bu önemli görevi söylevinde şöyle dile getiriyordu Atatürk: "Ey Türk Gençliği! Birinci ödevin; Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini sonsuzluğa değin korumak ve savunmaktır. Varlığının ve geleceğinin biricik temeli budur. Bu temel senin en değerli güven kaynağındır."

Atatürk, "Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur!" sözü ile başarılı olabilmenin bir koşulunun da sağlıklı olmak olduğunu, sağlıklı olmak için de spor yapmak gerektiğini vurgulamıştır.

Her yıl 19 Mayıs günü Gençlik ve Spor Bayramımız yurdun her yanında spor gösterileri ve törenlerle kutlanır.

19 Mayıs; 1981 yılından bu yana "Atatürk'ü Anma Günü" olarak da kutlanmaktadır. Bunun nedeni Atatürk’ün bir söyleşi sırasında: "Ben 19 Mayıs'ta doğdum" demiş olmasıdır.
 

Be5tE

Dekan
Katılım
22 Nisan 2008
Mesajlar
7,346
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
19 MAYIS 1919'DAN 2000'E

DOÇ. DR. AYLANUR ATAKLI

80 yıl önce 19 Mayıs 1919; Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a ayak basması ile başlayan millî mücadeleyi başka bir ifade ile Erzurum, Sivas kongreleriyle kararlaştırılan ve 11 Ekim 1922 Mudanya Mütarekesi ile sonuçlanan Türk Kurtuluş Savaşı’nı hatırlatmaktadır. 1. Dünya Savaşı ile Kurtuluş Savaşı iç içe olup biri diğerinin devamı ve sonucudur. Kurtuluş Savaşı’nın amacı, tam bağımsız bir devlet kurmaktır.

Tarihî literatür incelendiğinde görüleceği gibi (1, 2), sadece komutan değil, memleketin dertlerini dert edinen, bunlara çare arayan, cemiyetler toplayıp kararlar alan büyük önder Mustafa Kemal Paşa, arkadaşları olan Rauf Orbay, Ali Fuat Cebesoy, Ali Fethi Okyar, Kazım Karabekir ve sonradan katılan İsmet İnönü ile İstanbul’da sık sık toplanıp gelecekle ilgili kararlar almaya başlamışlardır. O sırada Samsun,Vezirköprü, Merzifon ve dolaylarında Rum Pontus Çetelerinin İslâm halkına saldırıları artmış, fakat itilaf devletleri durumu tam tersine algılayarak bölgedeki olayların sebebini Türklerin Hıristiyanlara saldırıları şeklinde göstermişlerdir. Samsun’un stratejik önemi büyüktür; hem doğal bir liman, hem de Karadeniz’in Anadolu’ya açılan kapısıdır. Toplumsal yapısı ise karışıktır. Bunun üzerine Hükümet, gereken tedbirleri alacak güvenilir birine ihtiyaç duymuştur. Damat Ferit Paşa kabinesi, o bölgeye değerli fakat kendi isteklerine göre davranacak bir komutan görevlendirilmesini istemektedir. O günkü bazı politikacılar da Mustafa Kemal Paşa’nın İstanbul’dan uzaklaştırılmasında kendi hesaplarına fayda görmüşlerdir. Padişaha bağlı sanılan Mustafa Kemal Paşa, yakın arkadaşlarının da yardımıyla ve akıllıca kurduğu iyi ilişkiler sonucu Padişah ve Hükümet tarafından 30Nisan 1919’da 9. Ordu müfettişliğine tayin edilmiştir. Anadolu’ya geçmek için bu görevi fırsat sayan Mustafa Kemal Paşa güvendiği 18 subay ile Bandırma vapuruyla 16 Mayıs 1919’da Samsun’a hareket eder. Anadolu’ya giderken kafasında iki düşünce vardır:Bağımsızlık ve özgürlük. Yani düşmanı yurttan atmak, kişisel egemenliğe (padişahlığa) son vermektir. Padişah Mustafa Kemal’in bağımsızlık düşüncesini bilir, hatta destekler. Ancak özgürlük, yani ulusal egemenlik düşüncesini bilmez. Zaten bunu öğrenir öğrenmez Mustafa Kemal’in görevine son verir. Samsun’a vardığı 19 Mayıs 1919 tarihinde,Mustafa Kemal Paşa için tarihî görev başlamış olur. 19 Mayıs 1919 Anadolu ve Türk ulusu için bir dönüm noktasıdır.

Ulusal egemenliğe dayanan bir devlet kurmayı düşünen Mustafa Kemal Paşa, kuracağı devletin temel organlarını oluşturacak yeni meclisin toplanması çalışmalarını da başlatır. 20 Nisan 1920’de Ankara’da toplanan meclis TBMM adını alır ve Mustafa Kemal Paşa’yı başkanlığa seçer. TBMM’nin kurulması ile yeni bir hükümet ortaya çıkmış olur. Meclisin ilk amacı ülkenin kurtarılmasıdır. Meclisin çıkardığı bir yasa ile 16 Mart 1920’den itibaren Osmanlı İmparatorluğu ile yapılan tüm sözleşmeler yapılmamış kabul edilir ve yabancı devletler Ankara ile anlaşmak zorunda bırakılır.

13 Ekim 1923’deAnkara’nın başkent olmasıyla yurt içinde ve dışında saltanat yönetimine dönülemeyeceği yolunda ciddi bir mesaj verilmiş olur. Daha sonra 29 Ekim 1923’de, 1921 tarihli Anayasada yapılan değişikliklerle Cumhuriyet ilân edilir. Buna göre hakimiyetin kayıtsız şartsız milletin olduğu, idare şeklinin halkın kendi kaderini kendisinin tayin edeceği temeline dayandığı görüşü benimsenir.
 

wwhirlwind

Profesör
Katılım
21 Aralık 2006
Mesajlar
2,313
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
Atatürk Kurtuluş Savaşında

Bir gemi yanaştı Samsun'a sabaha karşı
Selam durdu kayığı, çaparası, takası,
Selam durdu tayfası.

Bir duman tüterdi bu geminin bacasından bir duman
Duman değildi bu
Memleketin uçup giden kaygılarıydı.

Samsun limanına bu gemiden atılan
Demir değil
Sarılan anayurda
Kemâl Paşa'nın kollarıydı.

Selam vererek Anadolu çocuklarına
Çıkarken yüce komutan
Karadeniz'in hâlini görmeliydi.

Kalkıp ayağa ardısıra baktı dalgalar
Kalktı takalar,
İzin verseydi Kemâl Paşa
Ardından gürleyip giderlerdi
Erzurum'a kadar.

Cahit KÜLEBİ
 

onair

Profesör
Katılım
28 Haziran 2007
Mesajlar
2,678
Reaksiyon puanı
7
Puanları
218
Ulu önderimizi saygı ve minnetle anıyoruz.
 
Üst