Şehit Komando Er Murat AKMAN'ın Türk Milletine Son Mektubu

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan Usain
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Usain

Dekan
Emektar
Müdavim
Katılım
17 Mayıs 2018
Mesajlar
9,238
Reaksiyon puanı
15,169
Puanları
2,958
Yaş
22

ŞEHİT MURAT AKMAN’IN HİKAYESİ 1996

Doğduğunda ailesi tarafından bir çöplüğe atılarak terk edilmiş ve Çocuk Esirgeme Kurumunda büyümüş olan şehit Murat Akman ne kadar istemese de 18 yaşına geldiğinde evi bildiği kurumdan ayrılmak zorunda kalıyor.

Ancak kurumdaki öğretmeniyle bağlantısını hiç koparmıyor ve oradaki çocuklara yardımcı olabilmek için elinden geleni yapıyor…

Askerlik görevini komando olarak yerine getirirken devletin kendisine bağladığı maaşı çocukların ihtiyaçları için kuruma göndermeye başlıyor…

Çıktıkları operasyonlarda hayati tehlikesi olması sebebiyle her operasyon öncesi son mektubu olabileceğini düşündüğü bir mektubunu birlikte büyüdüğü bir arkadaşına ulaştırılmak üzere bir asker arkadaşına emanet ediyor…

Murat Akman’ın geri dönmediği bir operasyon sonrası son mektubunu teslim ettiği arkadaşı mektubu verdiği adresteki arkadaşına ulaştırıyor…

Mektup arkadaşı tarafından Murat Akman’ın vasiyeti üzerine bir yayın kuruluşuna belirli bir meblağ karşılığı devredililiyor ve şehit askerin vasiyeti üzerine medya kuruluşunun ödediği para Murat’ın büyüdüğü Çocuk Esirgeme Kurumuna bağışlanıyor ve mektup gazetede yayınlanıyor…

Murat Akman’ın şehit olması sonrası gazetede yayınlanan mektubun tam metni şu şekilde;

‘Bu yazı bir komando er mektubudur ve siz bu mektubu gazeteden okuyorsanız ölmüşüm demektir. Bir ailem olsaydı bu mektubu onlara yollamak isterdim ama yok…

Size koğuştaki ranzamdan yazıyorum. Şuan etrafımda adana, Ağrı, Sivas, Edirne, Diyarbakır, Ankara, Antalya, İzmir, Urfa, Trabzon…

Türkiye’nin dört bir yanından birbirini tanımayan ama birbirlerinin canını korumaya yemin etmiş bir sürü asker var. Birazdan operasyona gideceğiz, tek dileğimiz kayıp vermeden geri gelmek…

İlerde ölürsem diye bir mektup yazmak çok zor. Aklına getirmek istemez ya insan ölümü, hani her zaman bir umut vardır ya… Askerliğim bittikten sonra yırtıp atacaktım bu mektubu ama şu an okuyorsanız yırtıp atamadım demektir.

Zaten pek de kalem tutmaz elim. Silah tutmayı daha iyi bilirim… Sizi korumam için siz öğrettiniz silah tutmayı.

Tuhaf olan siz bu mektubu okurken ben neden öldüğümü bile bilmiyor olacağım… Ya bir mayına bastım ya da yediğim birkaç kurşun… Bileniniz var mı ben nasıl öldüm?..

Kışlada her televizyona bakışımda bir birinizi öldürdüğünüzü birbirinizin canını yaktığınızı gördüm.. Müziğin sesini çok açtı diye komşusunu vuranlar. Gücü kadına yetenler. Cebindeki on lirası için adam vuranlar… Kız arkadaşına baktı diye alayını bıçaklayanlar.

Bileniniz var mı ben kimi korumak için öldüm?..

Eti az pişti diye garsona çıkışan adam; sen rahat uyu diye kurşunlar başımın üstünden geçerken ben dağda her bulduğumu kesip yedim.

Arabasını solladılar diye levyesini kapıp arabadan inen adam, beni bir çöp bidonuna atıp giden anam; söylesene ben kimin için öldüm?..

Yetimhanede ve askerde en güzel şeyin ekmeğin bölmek olduğunu öğrendik biz… Peki size neyi bölmeyi öğrettiler?..

Sizi önce Allah’a sonra birbirinize emanet ediyorum. Ben sizden razı odum Allah da sizden razı olsun.’..


 

OzkanK.

Müdavim
Müdavim
Katılım
3 Eylül 2019
Mesajlar
10,693
Reaksiyon puanı
13,063
Puanları
4,958
Bu Filmi izlemiştim. Gerçekten güzel ve duygusal bir film.
Anlattığı olaylar ve içerik birebir askerde göreceğin olaylar ve tipler. ( Ama gerçek bir olaydan esinlenilip çekildiğini yeni öğrendim bak. )
 
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,203
Reaksiyon puanı
10,315
Puanları
293
Kız arkadaşına baktı diye alayını bıçaklayanlar.
Bileniniz var mı ben kimi korumak için öldüm?..
Ben bu konuyu görmeden yarım saat önce haberlerde tam da bunu görmüş irkilmiştim. Bir anne hüngür hüngür ağlıyordu. "Saçının teline yel değmesin diye kıskandığım yavrumu 'Kız arkadaşıma baktın' diye kahpece bıçaklayıp öldürdüler" diye... Anacığının tek evladıymış. Yakışıklı, civan bir delikanlı...

Z kuşağı diyorlar ya, galiba gümbür gümbür geliyor! Aşkla, irfanla, sevgiyle değil, kanla, ölümle, intikamla geliyor. Eskiden analarımız yüreklerimize dantela gibi sevgi işlerlerdi, gergef gergef. Şimdiyse anaların da hükmü geçmez oldu artık. Sokakları parselleyen çakallar hükümferma oldu; Yüreklerinde zerre kadar sevgi, merhamet barındırmayan, hınç ile, kin ile beslenmiş.
 

Usain

Dekan
Emektar
Müdavim
Katılım
17 Mayıs 2018
Mesajlar
9,238
Reaksiyon puanı
15,169
Puanları
2,958
Yaş
22
Ben bu konuyu görmeden yarım saat önce haberlerde tam da bunu görmüş irkilmiştim. Bir anne hüngür hüngür ağlıyordu. "Saçının teline yel değmesin diye kıskandığım yavrumu 'Kız arkadaşıma baktın' diye kahpece bıçaklayıp öldürdüler" diye... Anacığının tek evladıymış. Yakışıklı, civan bir delikanlı...

Z kuşağı diyorlar ya, galiba gümbür gümbür geliyor! Aşkla, irfanla, sevgiyle değil, kanla, ölümle, intikamla geliyor. Eskiden analarımız yüreklerimize dantela gibi sevgi işlerlerdi, gergef gergef. Şimdiyse anaların da hükmü geçmez oldu artık. Sokakları parselleyen çakallar hükümferma oldu; Yüreklerinde zerre kadar sevgi, merhamet barındırmayan, hınç ile, kin ile beslenmiş.
Evet abi sokaklar serseri dolu. Sorun eğitimsizlikten kaynaklı. Önüne gelen kendini adam sanıyor. Çok kötü zamandayız.
 
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,203
Reaksiyon puanı
10,315
Puanları
293
Çok kötü zamandayız.
Usain, zaman aslında hep aynı zaman. Lakin şimdiki zaman kötü insanlara denk düştü. Daha doğrusu kötüleşen zaman değil, insanlar. Kötülük çoğaldı çünkü. Üzüm üzüme baka baka kararır derler ya, insanlar da birbirine baka baka karardılar ne yazık ki...

Hatırlarsın bu sitede viskiyi nasıl içersiniz diye yönetici bir arkadaşımız konu açmıştı. Yazılan mesajlarda öyle bir özendirme vardı ki akıllara seza. İşte günümüzde meydana gelen olayların, kabadayılıkların, işlenen bunca kötülüklerin temelinde bu türden teşviklerin önemi büyüktür. Çünkü "İçki bütün kötülüklerin anasıdır" diye buyurmuş peygamberimiz. Evet bir çocuklarımıza kızıyoruz lakin, onlar nereye baksa kötülüğe giden yollara döşenmiş taşlar görüyorlar. Evlerinde huzur yok, sokakta yok. Bazen kafa dinlemek için buraya girenler de viski içmenin faziletlerini(!) okuyunca tamam diyor, biz de demleyelim kafayı unutalım sorunları diyerekten hayatlarını karartmanın belki de ilk adımını atıyorlar. Şiddetli bir şekilde o konuya muhalefet etmem yüzdendi. O yazıları okuduğumda sanki kadehler içinde geleceğini mahveden çocuklarımızın hazin hikayelerini görür gibi olurdum.
 

TYDEUS

Öğrenci
Katılım
20 Haziran 2016
Mesajlar
72
Reaksiyon puanı
19
Puanları
8
Mekanı cennet olsun, bu mektubu her okuduğumda içime bir karartı çöker.
 
Üst