Alemci_Dayı
Profesör
- Katılım
- 25 Mayıs 2008
- Mesajlar
- 1,532
- Reaksiyon puanı
- 18
- Puanları
- 0
Türkiye'yi karıştırmak için elde sadece PKK kaldı
29 Mart'ta yapılacak mahallî seçimler, kuşkusuz sadece belediye başkanlarının seçileceği bir platform olmayacak. Bu seçim, aynı zamanda Türkiye açısından dönüm noktası anlamına gelebilecek pek çok sonucun doğmasına da yol açabilir.
Bunlardan en önemlisi hiç kuşku yok ki, PKK'nın ve DTP'nin siyasî geleceği ile ilgili. Sandık sonuçları bu konuda önemli bir gösterge olacak. İdeoloji ve gerginlikle bugüne kadar varlığını sürdüren DTP ve PKK'nın duvara toslama ihtimali çok yüksek. DTP Eşbaşkanı Emine Ayna, işte bunun için miting meydanlarında Kürtleri tehdit ediyor: "Ya bize oy verirsiniz ya da size rahat yüzü göstermeyiz."
Siyasete yön vermek, ülkeyi kendi istedikleri gibi şekillendirmek isteyenlerin elinde neredeyse sadece PKK kaldı. Ergenekon yargı karşısında, Aleviler tezgâhlanan son oyuna da gelmediler. Laik-anti laik oyunu da bir türlü tutmadı. Şu anda sadra şifa niyetine ellerinde sadece PKK kaldı. Belediye seçimlerinde DTP'nin muhtemel bir hezimeti, örgütü de bölgeden silip süpürecek. Bunun için PKK ve PKK kılığına girmiş terör, seçimlere kadar ülkeyi olabildiğince gerip tehditle, yıldırmayla sonuca gitmeyi deneyecek. Bugün hiç kimse ideolojik teröre inanmıyor artık. Çünkü böyle bir terör yok. Terör, muhataplarını yola getirmek için bir araç sadece. Buna bazen milliyetçilik, bazen din sosu katıp yutturmaya çalışıyorlar.
Dün Rus Pravda Gazetesi'nde Vladimir Anohin'in Hindistan'daki terör eylemiyle ilgili bir değerlendirmesi yayınlandı. Zaman'ın internet servisinin de alıntı yaptığı yazıda Anohin, ''Ekonomik kriz ve terör birbirine karışmış durumda." diyor. Ardından da şu ifadelere yer veriyor: ''Terör, rakipleri sıradan çıkarmak için bir vesile haline geldi. Artık dinî ve diğer sebepleri unutabiliriz. Hindistan'ı, silahlıları kullanarak vurmak istiyorlar. Bununla da onu dünyanın önemli ekonomik güce sahip ülkeleri listesinden çıkarmayı hedefliyorlar. Mumbai'de kanlı saldırıyı düzenleyenlerin Londra'da -Hindistan'ın eski "sahiplerinin" başkentinde- oturduğunu tahmin edersiniz.''
Bu yazının öznelerini değiştirsek, aslında çok fazla bir şey değişmez. Söz konusu ifadeler, Türkiye'deki terörün ne olduğunu anlamamızı da sağlayacak bilgiler içeriyor. DTP'nin Eşbaşkanı Emine Ayna'nın önceki gün Bingöl'de söylediklerini bir kere daha hatırlayalım. Ne diyordu Ayna; ''Ya bize oy verirsiniz ya da savaşa.'' El altından tehdit ettiği kitleye ve bu konuşmayı nerede yaptığına dikkat edin!
Bundan sonrasına çok dikkatli bakmakta yarar var. Her kritik zamanda olduğu gibi seçime kadar yeni bir terör dalgası estirileceğini tahmin etmek zor değil. Siyasal olarak öne çıkarabilecekleri başka hiçbir argüman kalmadı çünkü. Özellikle Nevruz olaylarını dikkatlice incelemek lazım. Terörün ya da şer kuvvetlerin belki de köprüden önceki son çıkışı 'Nevruz Bayramı'nı kendi emelleri için kullanmak olacak.
DTP bugüne kadar elde ettiği belediyelerde inanılmaz kötü yönetimler gösterdi. Yol, su, kanalizasyon, ulaşım gibi temel belediyecilik görevlerinde sınıfı geçemediler. PKK'nın, uğruna kan döktüğünü iddia ettiği Kürtlerin hayat kalitesini artırmak için hiçbir çaba göstermediler. Bunun için yine gerginliğe yükleniyorlar. PKK'nın söyledikleri, DTP'nin alkış tuttuğu politikalar, Kürtlere ölüm ve sıkıntıdan başka ne getirdi söyler misiniz?
KaynaK
