Asgari ücretliye vergi müjdesi

[|Ⓢєччαh|]

Asgari ücretliye vergi müjdesi

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TBMM'ye sevk edilen Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı'nda, üçüncü çocuk için vergi indirim oranının yüzde 5'ten yüzde 10'a çıkarılarak, 3 çocuklu asgari ücretli için gelir vergi yükünün sıfıra çekilmesinin öngörüldüğünü bildirdi.

MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri'nin yazılı soru önergesini yanıtlayan Şimşek, yatırımları desteklemek ve istihdamı artırmak amacıyla 2006 yılından itibaren kurumlar vergisi oranının yüzde 30'dan yüzde 20'ye indirildiğini anımsattı. Böylece 2002 yılında yüzde 65 olan kurum kazançları üzerindeki vergi yükünün yüzde 34'e düşürüldüğünü belirten Şimşek, "Türkiye, OECD ülkeleri arasında kar dağıtımında toplam vergi yükü sıralamasında en yüksek üçüncü ülkeyken, 2014 yılı itibariyle 28. sıraya gerilemiştir" dedi.


Benzer şekilde istihdam üzerindeki vergi yükünün de azaldığını belirten Şimşek, şunları kaydetti:


"En yüksek vergi dilimine uygulanan fon payı dahil yüzde 49,5'lik vergi oranı yüzde 35'e, en düşük vergi dilimine uygulanan fon payı dahil yüzde 22'lik vergi oranı ise yüzde 15'e düşürülmüştür.


2008 yılı başından itibaren yürürlüğe giren ve başta OECD ülkeleri olmak üzere modern vergi kanunlarının çoğunda yer alan asgari geçim indirimi müessesesiyle, ücretlinin medeni ve ailevi durumunu esas alan ücret vergilemesi rejimine geçilmiştir.


Böylece, asgari ücretin yarısından başlamak üzere ücretlerin önemli bir kısmı, 4 çocuklu asgari ücretlilerde olduğu gibi bazı durumlarda ise tamamı vergi dışında bırakılmıştır.


TBMM'ye sevk edilmiş olan Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı'nda, üçüncü çocuk için vergi indirim oranı yüzde 5'ten yüzde 10'a çıkarılarak, 3 çocuklu asgari ücretli için gelir vergi yükünün sıfıra çekilmesi öngörülmektedir."


KaynaK

 

[honline]

İyi güzelde hiç çocuğu olamayanların suçu ne

 

[ffgul]

>>Önce asgari ücreti avrupalının kiyle eşitlesinler...
>>Sonra vergi indirimin den dem vursunlar..

 

[RocKhan]

Yahu bunlar daha var olan hakları vermiyor ki, yok bu öyle olacakmışta, şu şöyle olacakmış diye boş haberler yapıyorlar sonrada kalkıp bizim hükümetimiz yaptı diyorlar. İzmirin göbeğinde bir AVM'de çalışıyorum, etrafımızda bir sürü taşeron firma çalışanı arkadaş var, daha 2 gün önce senelik izni verilmeyen bir arkadaş iznini istediği diye başka bir şey bahane edilip işten çıkardılar, temizlik personelinin hali içler acısı, 15 kişi çalışması gereken yerde 8 personel tüm AVM yi sabah 8 e kadar temizlemeye çalışıyor, biri fıtık olmuş, adamlar hastalanıp 2 gün izin aldılar diye hem azar işitiyorlar hem de maaşlarından kesiliyor. Personele zorluk çıkartmak için Devletin yetki verip izin ve istirahat kağıdını verme yetkisi olan Aile hekiminin belgesini dahi kabul etmeyip,raporlarınız devlet hastanesinden alın diyorlar.
Devlet önce gelsin var olan yasasının takibini yapsın, boş işlerle uğraşmasınlar. Bu ülkede tüm sistem işveren ve taşeron destekçisidir fakat bu sadece bu hükümete özel bir şey değil daha önce de böyleydi şimdi de böyle, şimdiki tek fark göstermelik yasalar çıkıyor icraat yok.

 

[|Ⓢєччαh|]

Yahu bunlar daha var olan hakları vermiyor ki, yok bu öyle olacakmışta, şu şöyle olacakmış diye boş haberler yapıyorlar sonrada kalkıp bizim hükümetimiz yaptı diyorlar. İzmirin göbeğinde bir AVM'de çalışıyorum, etrafımızda bir sürü taşeron firma çalışanı arkadaş var, daha 2 gün önce senelik izni verilmeyen bir arkadaş iznini istediği diye başka bir şey bahane edilip işten çıkardılar, temizlik personelinin hali içler acısı, 15 kişi çalışması gereken yerde 8 personel tüm AVM yi sabah 8 e kadar temizlemeye çalışıyor, biri fıtık olmuş, adamlar hastalanıp 2 gün izin aldılar diye hem azar işitiyorlar hem de maaşlarından kesiliyor. Personele zorluk çıkartmak için Devletin yetki verip izin ve istirahat kağıdını verme yetkisi olan Aile hekiminin belgesini dahi kabul etmeyip,raporlarınız devlet hastanesinden alın diyorlar.
Devlet önce gelsin var olan yasasının takibini yapsın, boş işlerle uğraşmasınlar. Bu ülkede tüm sistem işveren ve taşeron destekçisidir fakat bu sadece bu hükümete özel bir şey değil daha önce de böyleydi şimdi de böyle, şimdiki tek fark göstermelik yasalar çıkıyor icraat yok.

bu hükümete oy vermiş biri olarak ne yazık ki sana "haksızsın" diyemiyorum arkadaşım.
her kim bu lanet olası taşeron yasasını akıl edip bu milletin başına bela ettiyse ocağında incir ağacı bitsin.
senin de dediğin gibi bunu sadece bu hükümete mal etmemek lazım, geçmişlerden gelen bir kangren bu.
vahşi kapitalizmin insanı köleleştiren, para için herşeyi mübah kılan zalim bir uygulaması bu.

bu hükümet için en büyük hayal kırıklıklarımdan biri de bu mevzu olmuştur ne yazık ki.
gariban insanımızın bu çilesine bir çare olabileceklerini umut etmiştim hep, olmadı ne yazık ki...
fakirin, garibin çilesi hala devam ediyor maalesef.

 

[seckyn]

3 çocuğa asgari ücretle nasıl bakılacak acaba :blink:

 

[neskalii]

3 çocuğa asgari ücretle nasıl bakılacak acaba :blink:

umurlarında olduğunu sanmıyorum :thumbdown:

 

[leonardo22]

Yahu bunlar daha var olan hakları vermiyor ki, yok bu öyle olacakmışta, şu şöyle olacakmış diye boş haberler yapıyorlar sonrada kalkıp bizim hükümetimiz yaptı diyorlar. İzmirin göbeğinde bir AVM'de çalışıyorum, etrafımızda bir sürü taşeron firma çalışanı arkadaş var, daha 2 gün önce senelik izni verilmeyen bir arkadaş iznini istediği diye başka bir şey bahane edilip işten çıkardılar, temizlik personelinin hali içler acısı, 15 kişi çalışması gereken yerde 8 personel tüm AVM yi sabah 8 e kadar temizlemeye çalışıyor, biri fıtık olmuş, adamlar hastalanıp 2 gün izin aldılar diye hem azar işitiyorlar hem de maaşlarından kesiliyor. Personele zorluk çıkartmak için Devletin yetki verip izin ve istirahat kağıdını verme yetkisi olan Aile hekiminin belgesini dahi kabul etmeyip,raporlarınız devlet hastanesinden alın diyorlar.
Devlet önce gelsin var olan yasasının takibini yapsın, boş işlerle uğraşmasınlar. Bu ülkede tüm sistem işveren ve taşeron destekçisidir fakat bu sadece bu hükümete özel bir şey değil daha önce de böyleydi şimdi de böyle, şimdiki tek fark göstermelik yasalar çıkıyor icraat yok.

çok güzel özetlemiş arkadaş duygularına parmaklarına sağlık...

 

[goodolddays]

Söze gelince herşeyi şikayet ediyoruz da, hakkımızı arıyo muyuz acaba?

Kimse kusura bakmasın, sen kendi hakkını savunmazsan başkası gelip de senin hakkını vermez. Kendi hakkını aramayan birinin benim gözümde şikayete hakkı yoktur.

 

[-Hewal-]

Üç kuruş maaşla Üç tane çocuk yapıp sizin bu kölelik sistemize yeni neferler katacağıma hiç çocuk yapmam daha taki bu düzen yıkılana kadar.

 

[-Hewal-]

Ha bunların görüş açısı şudur Asgari ücretle bal gibi geçinilir ekmeğin fiyatı belli zeytinin fiyatı belli.

 

[cengaver51]

Ha bunların görüş açısı şudur Asgari ücretle bal gibi geçinilir ekmeğin fiyatı belli zeytinin fiyatı belli.

ayakkabı kutusunda paramız olduğunumu düşünüyor bu akıllılar acaba

 

[RocKhan]

Söze gelince herşeyi şikayet ediyoruz da, hakkımızı arıyo muyuz acaba?

Kimse kusura bakmasın, sen kendi hakkını savunmazsan başkası gelip de senin hakkını vermez. Kendi hakkını aramayan birinin benim gözümde şikayete hakkı yoktur.

Ben hakkımı arıyorum, Temmuz 24'de mahkemede şahit olarak bulunacağım, Yalnız klavye başından hakkını aramayanın şikayet hakkı yoktur diye yazmak kolaydır, oturduğunuz yerden, hayatta daha bir mahkemede bulunmamış, sürecin ne şekilde işlediğinden bihaber insanların, bu konuda klavye cesareti göstermesini bu nedenle hep boş iş olarak karşılamışımdır.

2-3 çocuğa bakmakla yükümlü insanların, sadece 1 ay bile işsiz kalma lüksü olmayan insanların çalıştığı bir ortamda, bir dava açmanın kaç paraya mâl olacağını bilmeden, bu insanların buna ayıracak zaman ve paraları olup olmadığını bilmeden, konuşmak çok kolaydır. İş kanununa göre herhangi bir işte, bir personel sürekli gece vardiyasında çalıştırılamaz, bu AVM personelinde Temizlik ve Güvenlik işçileri sabit gececi olarak çalıştırılıyor, ben kendim de burada güvenlik görevlisi olarak çalışıyorum, tüm bunların yanı sıra fazladan 1 saat mesaimizin de parası verilmeyip, günde 1 saat yemek ve istirahat izni de verilmiyor, daha önceden işten çıkan bir arkadaşımız dava açtı ve benim kafada olan 2-3 de şahidimiz var, lâkin avukat arkadaş tanıdık olmasa bizim de dava açma şansımız kolay değildi.

Şimdi sırf davada şahit olacağım diye Taşeron şirket kıllık yapmaya şimdiden başladı, beni evime 10 dk mesafede olan işyerimden başka bir bölgede çalışmam için zorluyorlar, biz de çalışanlar olarak, tüm yaptıklarınız ve bu tehditleriniz mahkemede şahitler ile desteklenerek sunulacak dedik ve o sayede hâlâ aynı yerde çalışabiliyorum.

Fakat demek istediğim şudur, iş yerinizdeki huzur bir kere bozulmaya başladı mı orada herşey düzelse bile aynı şekilde çalışma şansınız olmaz başka bir işe girmek zorunda kalırsınız, sonra herşeye sıfırdan başlar, senelik izninizi dahi almak için 1 yıl kesintisiz çalışmak zorunda kalırsınız, daha burada yazmaya üşendiğim bir ton ayrıntı var.

Yani lafın özü, mevcut sistem sizin hakkınızı aramanızı da engelliyor, bir dava açmak, dava sürecini takip etmek, her davada bulunmak, stres, dava açtığınız insanları her gün görmek, sizlere yasal çerçevede extra çıkardıkları zorlukları görmek, hakkını aramak demek tüm bunlara katlanmak demektir. Ben azınlığım, 10 yıldır burada aynı taşeron sistem var ve ilk dava açan biz 3 kişiyiz siz artık gerisini hesap edin.

Bu tüm TR de ne yazık ki böyle, zaten son yaşanan SOMA faciası bunun acı bir şekilde tüm Türkiyeye hatırlatması idi, Cumhurbaşkanına hediye edilen atın özel uçakla taşınıp götürüldüğü bir ülkede, en tehlikeli işlerin yapıldığı sektörlerde, insanlara verilen değeri gördüğünüzde, hakkını aramayanın değeri yoktur demek sadece bir laftır, içi dolu değildir, hakkını arayamayacak durumda olan, ekonomik yönden zayıf insanlara yardım etmeyen insanların da yorum yapmaya hakkı yoktur desek, bu daha mantıklı olur.

 

[-Hewal-]

Ben hakkımı arıyorum, Temmuz 24'de mahkemede şahit olarak bulunacağım, Yalnız klavye başından hakkını aramayanın şikayet hakkı yoktur diye yazmak kolaydır, oturduğunuz yerden, hayatta daha bir mahkemede bulunmamış, sürecin ne şekilde işlediğinden bihaber insanların, bu konuda klavye cesareti göstermesini bu nedenle hep boş iş olarak karşılamışımdır.

2-3 çocuğa bakmakla yükümlü insanların, sadece 1 ay bile işsiz kalma lüksü olmayan insanların çalıştığı bir ortamda, bir dava açmanın kaç paraya mâl olacağını bilmeden, bu insanların buna ayıracak zaman ve paraları olup olmadığını bilmeden, konuşmak çok kolaydır. İş kanununa göre herhangi bir işte, bir personel sürekli gece vardiyasında çalıştırılamaz, bu AVM personelinde Temizlik ve Güvenlik işçileri sabit gececi olarak çalıştırılıyor, ben kendim de burada güvenlik görevlisi olarak çalışıyorum, tüm bunların yanı sıra fazladan 1 saat mesaimizin de parası verilmeyip, günde 1 saat yemek ve istirahat izni de verilmiyor, daha önceden işten çıkan bir arkadaşımız dava açtı ve benim kafada olan 2-3 de şahidimiz var, lâkin avukat arkadaş tanıdık olmasa bizim de dava açma şansımız kolay değildi.

Şimdi sırf davada şahit olacağım diye Taşeron şirket kıllık yapmaya şimdiden başladı, beni evime 10 dk mesafede olan işyerimden başka bir bölgede çalışmam için zorluyorlar, biz de çalışanlar olarak, tüm yaptıklarınız ve bu tehditleriniz mahkemede şahitler ile desteklenerek sunulacak dedik ve o sayede hâlâ aynı yerde çalışabiliyorum.

Fakat demek istediğim şudur, iş yerinizdeki huzur bir kere bozulmaya başladı mı orada herşey düzelse bile aynı şekilde çalışma şansınız olmaz başka bir işe girmek zorunda kalırsınız, sonra herşeye sıfırdan başlar, senelik izninizi dahi almak için 1 yıl kesintisiz çalışmak zorunda kalırsınız, daha burada yazmaya üşendiğim bir ton ayrıntı var.

Yani lafın özü, mevcut sistem sizin hakkınızı aramanızı da engelliyor, bir dava açmak, dava sürecini takip etmek, her davada bulunmak, stres, dava açtığınız insanları her gün görmek, sizlere yasal çerçevede extra çıkardıkları zorlukları görmek, hakkını aramak demek tüm bunlara katlanmak demektir. Ben azınlığım, 10 yıldır burada aynı taşeron sistem var ve ilk dava açan biz 3 kişiyiz siz artık gerisini hesap edin.

Bu tüm TR de ne yazık ki böyle, zaten son yaşanan SOMA faciası bunun acı bir şekilde tüm Türkiyeye hatırlatması idi, Cumhurbaşkanına hediye edilen atın özel uçakla taşınıp götürüldüğü bir ülkede, en tehlikeli işlerin yapıldığı sektörlerde, insanlara verilen değeri gördüğünüzde, hakkını aramayanın değeri yoktur demek sadece bir laftır, içi dolu değildir, hakkını arayamayacak durumda olan, ekonomik yönden zayıf insanlara yardım etmeyen insanların da yorum yapmaya hakkı yoktur desek, bu daha mantıklı olur.

Iste hayatında mahkeme yüzü görmemiş insanlar nasıl belki ediyor yok klavye delikanlılıgi yok cart curt sistem güç sahiplerini korumak için dizayn edilmiş hala yok mahkeme yok hak hukuk hukuk üstünlerin hukuku var başka hukuk yok.