SDN Üyeleri, Gezi Parkı Eylemi için ne düşünüyorlar? Tartışıyoruz!

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

aloisnebel

Profesör
Katılım
30 Ağustos 2012
Mesajlar
2,524
Reaksiyon puanı
4
Puanları
218
04ffb6997add528c978bd2ef292d9e8a751549550.jpg
Bir nevi Stockholm sendromu :D
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,902
Reaksiyon puanı
181
Puanları
1,243
@kosasker 'in cevap verdiğini iddia ettiği sorular ve durumlar:

1- Türk istihbaratı, Hatay'daki patlamayı El Nusra terör örgütünün yaptığını doğruladı; kendisi de Türk istihbaratına inandığını iddia ediyor, fakat istihbaratın söylediğinin aksini söylüyor.
2- Türk devlet televizyonu TRT, muhaliflere Türkiye tarafından yapılan yardımların ve gönderilen araçların Suriye sınırından geçişini videolu bir şekilde haber yapıyor, kendisi TRT'nin aksine "muhaliflere değil Türkmenlere yardım ediliyor" diyor. Öyleyse muhalifler kendilerine yardım gitmiyorsa neden Türkiye'ye "gönderdiğiniz yardımlardan ötürü teşekkür ederiz" deyip duruyorlar?
3- Kafa kesen muhaliflere yapılan yardım, "kamu malı"nın heba edilmesi değil midir? Bir asansörün telef olmasından daha önemli değil midir milyonlarca paramızı müslüman öldürmek için harcamak?
4- Hükümetin en büyük destekçilerinden Samanyolu TV, Suriye ile ilgili program yapıyor, Şam sokaklarında Türkmenlerle muhabbet ediyor ve onların "Suriye çok özgür bir ülke, burayı seviyorum" dediklerini videolu haber yapıyor ve yorumunu ekliyor, "Suriye bize, yani Türkiye'ye çok benziyor". Aynı televizyon bir kaç ay sonra Esad ailesinin Türkmenleri 10 yıldır katlettiğini haber yapıyor. Birbirine tamamen zıt olan bu iki haberi aynı kanal yapıyor; birine inanan diğerine nasıl inanır?
5- 10 yıldır AKP hükümette; 10 yıldır da Esad hükümette. Bu zulme şimdi mi dur diyesimiz geldi?
6- 10 yıldır bu zulümleri yapan bir devlet adamına Tayyip Erdoğan neden yıllarca kardeşim deyip durdu? Neden Suriye devleti ile sürekli anlaşmalar yaptı?
7- Bütün bunlara karşılık orada silahlı eylem yapanlar meşru oluyor da burada üç beş slogan atanlar nasıl meşru olmuyor?
8- "Bunlarla masaya oturursam şerefsizim" dediği halde pazarlığa oturan bir adam, imtiyaz verdiği bu kişilerin meydanlarda poster asmasına neden kızıyor? Onları sokağa salan kendisi olduğu halde? Onlar yanlış bir iş yapıyorsa, neden kendileriyle pazarlık edip onları sokağa salıyor. Onlar doğru iş yapıyorsa neden poster açmalarını eleştiriyor?
9- İran eroin ticaretini bırak, örgüt üyelerini dağda bile rahat bırakmayıp kovalarken, Türkiye eroin ticareti yaptığını bildiği bir örgütü nasıl Kürt milletinin temsilcisi kabul ediyor da onlarla anlaşma yapıyor? (Doğrusu bunu duyunca çok şaşırdım, çünkü bu konuda hiçbir istihbari bilgi, hükümeti destekleyen haber kanallarında bile hiçbir "haber" yokken atılmış bu iddia, aslında bütün bu soruların neden cevapsız kaldığını açıklıyor; tam bir mezhep savaşı çıkması için var gücümüzle..)
10- Türk istihbaratına inandığını iddia eden arkadaşım; nasıl oluyor da istihbaratın yayınladığı PKK telsiz konuşmalarının aksini iddia edebiliyor? Zira Türk askeri, yayınladığı telsiz konuşmalarında PKK militanları şöyle diyordu: "İran göz açtırmıyor, Türkiye'ye kaçın". (Türkiye terörle anlaşma yapan bir ülke, İran ise dağda bile barındırmayan bir ülkeyken, "İran örgüt eliyle eroin ticareti yapıyor" iddiasını nereye koyacağımı bilemedim.)
11- Türkiye gibi çoğunluğu müslüman(!) olan bir ülkenin müslüman olan başbakanı, ABD ve İsrail'in ortak olarak yürüttüğü ve müslümanların kanı üzerine planlanan BOP'a nasıl destek verebiliyor ve hatta bunu gururla alenen nasıl açıklayabiliyor?
12- Suriye BOP'un önemli bir parçası olduğu için ABD ve İsrail'in oraya saldırma isteğine Türkiye'den nasıl olumlu yanıt çıkabiliyor?
13- Mavi Marmara'da öldürülenlerin ailelerinin hiçbiri razı olmadığı halde başbakan hangi sıfatla İsrail ile anlaşıp öldürülenler için para pazarlığına girişiyor?
14- Sözde özür dileyen bir başbakan, nasıl bu kadar kışkırtıcı ve hakaret dolu konuşmalar yapabiliyor?
15- Eğer özür dilenen başbakanın deyimiyle "gerçek çevreci" vatandaşlar doğru bir söz söyledilerse, neden bu sözü dinlemiyor? Yok yanlış bir söz söyledilerse neden onlardan özür diliyor?
16- Eli sopalı polisler veya da polis olduğu iddia edilen kişilerle ilgili neden işlem yapılmıyor? Hatta tam tersine Emniyet Müdürü çıkıp nasıl oluyor da ben emir verdim diyebiliyor?
17- Sözde "faiz lobisi"ne karşı olduğunu iddia eden bir başbakan, nasıl olabiliyor da Allah'ın ayetini ayaklar altına alarak "faiz günümüzün gerçeği" diyebiliyor?
18- Her ülkede müslümanları öldürdüğünü, ırzlarına geçtiğini bildiğimiz, askeri hapishanelerde müslümanlara yaptıkları işkenceler her gün videolarla ortaya çıkan ABD askerleri hakkında nasıl oluyor da müslüman bir başbakan "evlerine sağ salim dönmeleri için dua ediyorum" diyebilir? Üstelik bu ABD askerinin İsrail'in emrinde olduğu bilindiği halde.
19- "Demokratik gösteriler tamam da, etrafa zarar veren eylemcilere neden bir şey demiyorsunuz" gibi tek tük olayları gösteren kardeşlerime aksi yönde verdiğim örneklerden neden cevap gelmiyor? Örneğin başbakanı Adana'da karşılayan kalabalık bir grup az önce alevi bir mahalleye saldırdı, evleri ve dolmuşları taş yağmuruna tuttu. Sokağa salınmakla tehdit edilen yüzde elli bu mudur? (Halbuki o yüzde ellinin içinde biz de vardık? Başbakan bu mesajımı görse "senin vereceğin oya ihtiyacımız yok" yorumu yazmak için buraya üye olabilir.)

Konuyla (ve verilen örneklerle) ilgisi olmadığı için daha onlarcasını da yazmıyorum. Açıkçası bunları bir cevap gelir, bir açıklama yapılır diye de yazmıyorum. Çünkü biliyorum ki Yezid müslüman olmadığı halde müslümanlara namaz kıldırdı, hem de "halife" sıfatıyla ve o müslüman olmadığı halde müslümanlar onun arkasında namaz kıldılar. Hatta onun adamları sarhoşken namaz kıldırdıktan sonra halka dönüp "yeter mi yoksa daha kıldırayım mı" diye alay ettiler. Onlara baş kaldıran Huseyn'lerin de başı kesildi. İşte bu, ayakların baş olması diye Resulullah'ın bize haber verdiği hadisedir.
 

cngzkyz

Profesör
Katılım
28 Temmuz 2012
Mesajlar
2,855
Reaksiyon puanı
276
Puanları
263
Hayır kadın diyor ki ölene kadar destekliycez :D Bir de ben dumura uğramak cümlesinin anlamını bilmiyorum :S :D
Ben "Kılıçdarın arkasındayız" diye anladım. Bir KBB ciye görünsem iyi olacak sanırım :dil:

Sen yardım altında kimliklerini alarak partiye üye yaptığın insanları otobüslere doldurup meydana getirirsen olacağı bu :D
 

Empatik

Profesör
Katılım
5 Şubat 2013
Mesajlar
2,866
Reaksiyon puanı
8
Puanları
0
Ben "Kılıçdarın arkasındayız" diye anladım. Bir KBB ciye görünsem iyi olacak sanırım :dil:

Sen yardım altında kimliklerini alarak partiye üye yaptığın insanları otobüslere doldurup meydana getirirsen olacağı bu :D

Abi anadolu köylüsünü ve (Ankara Çorum Çankırı) şivesini anlamadığın çok belli usta :) Öleştani öleştanı diyor :D
 

Snipertr

Profesör
Katılım
12 Ekim 2011
Mesajlar
1,031
Reaksiyon puanı
6
Puanları
218
970567_499314333475385_743559227_n.jpg


"Gezi parkı" bahanesiyle başlayan, masum çevreci eylemcileri alet ederek "Diktatör Erdoğan'ı devireceğiz" hezeyanlarıyla devam eden sanatçı destekli oyun belli oldu ki epey süre sergilenmeye devam edilecek.

Siz bu satırları okurken birileri Pazar günü Taksim'de toplanmanın planlarını yapıyor. Amaçları,"Seni havaalanında yüz bin kişi karşıladı ama bak biz burada 1 milyon veyahut 3 milyon kişiyiz" demek.

Polis meydandan çekilmesine rağmen, Erdoğan siyasi dille bir değil, üç kez özür dilemesine rağmen inatlaşma sürüyor anlayacağınız.

Buradan günlerdir bunun bir oyun olduğunu haykırıyoruz ama karşılığında sadece küfür yiyoruz. Tek suçumuz, demokratik eylem adı altında başlatılan bu şeytani oyuna destek vermemek, Erdoğan'ı onlarla birlikte devirmeye çalışmamak.

Hem Erdoğan'a "diktatör" diyorlar, hem de "Derhal 3 kentin valisinin kellesini bize ver"diyerek Erdoğan'dan diktatörlük yapmasını istiyorlar.

Hem "Erdoğan dayatma yapıyor" diyorlar, hem dayatmanın daniskasını yapıyor, dedikleri olmuyor diye yüzlerce araç, ev parti binası yakıyor, yüzlerce işyerini yağmalıyorlar.

Hem sınırsız özgürlük diyorlar, hem kendileri gibi düşünmeyenleri evlerine hapsediyor, dışarı çıkma şansı bile tanımıyorlar.

Hem bankaların adeta kendilerini haraca bağlamasından şikayet ediyorlar, hem "Benim vatandaşımın geç ödediği borcuna faiz uygularken TEFE ve TÜFE oranlarının üstüne çıkmayacaksın" diyen Erdoğan'a küfrediyorlar.

Hem, "Erdoğan PKK ile pazarlık yapan bir vatan hainidir" diyorlar, hem APO posteriyle Taksim'e gelen PKK'lılarla omuz omuza verip terörist dedikleri polisleri kovalıyorlar.

Hem "3. Köprü'ye Yavuz Sultan Selim adı verilemez. O alevi kardeşlerimizi katletti"diyorlar, hem Dersim'e bomba yağdıran Sabiha Gökçen'e ilahe muamelesi yapıyarlar.

Hem "Erdoğan bizi diliyle aşağılıyor, rencide ediyor" diyorlar, hem koro halinde ölmüş annesinin mezarına küfredip, "Erdoğan 3. köprü'nün adını Emine koy. Herkes üstünden geçsin" diyecek kadar alçaklaşıyorlar.

PKK'lılar şu saatlerde APO posterleriyle Taksim'de cirit atıyor. Gezi Parkı civarı, APO sloganlarıyla inliyor. "Polisi burada istemiyoruz" diyen onlar, olanları manda genişliğinde izleyerek, "Ama Erdoğan da İmralı ile müzakere yaptı" diyor.

Ermeni asıllı bazı kişiler Gezi Parkı'nda Atatürk'e ve Türkiye Cumhuriyeti'ne "Ermeni soykırımı yapan katil ülke, soykırımcı devlet" diyerek ağıza alınmayacak hakaretler ediyor. Aynı kişiler Gezi Parkı'nın adını Hrant Dink olarak değiştiren levhayı çakıyor. #direngezi diye uğruna ülkeyi kana buladıkları, kaosa sürükledikleri Gezi Parkı'nın adı değiştiriliyor ama gıkları çıkmıyor.

Gözlerinin önünde bunlar yaşanırken onlar, Erdoğan defaatle "Ben Atatürk'ü kastetmedim"demesine rağmen, "Ama Erdoğan Atatürk'e ayyaş dedi" diye diretiyorlar.

Hangsini sayayım?

Yahu Erdoğan 10 buçuk yıldır iktidarda. Sizin 10 buçuk günde uyguladığınız bu terörün hangisini uyguladı bu millete?

Nasıl terör gösterdiğinizi mi öğrenmek istiyorsunuz?

Ben hasta çocuğunu, sokaklarda estirdiğiniz terör yüzünden doktora götüremeyen anneler biliyorum. Özgürlük bu mu?

Ben başörtülü diye İstanbul'un orta yerinde dövülüp yere atılan, onbinlerce göstericinin gözü önünde birkaç kişinin üzerine işediği türbanlı kadınlar biliyorum. Özgürlük böyle birşey mi?

Ben evine, ailesine, çocuğuna giderken yolda durdurulup eyleme katılmadı diye arabası yakılan adamlar biliyorum. Özgürlük araba yakmak mı?

Eyvallah!..

Erdoğan'ın kaba ve racon kesen dilinden hepimiz muzdarip oluyor, beziyoruz kimi zaman. Hepimiz bu durumu dilimiz döndüğünce anlatıyor, kınıyor yerine göre bağırarak dile getiriyoruz bu isyanımızı.

Ama kavganın da, dövüşün de bir şerefi, bir haysiyeti var. Düşman kuvvetler bile düşmanının hakkını teslim eder yerine göre.

Varsa eğer, bir vicdan kırıntısı taşıyorsanız, elinizi üzerine koyun ve şu soruların cevabını verin.

Bu ülkede toplumun akıl sağlığıyla oynanmadı mı yıllar boyunca?

Merhum Necmettin Erbakan'ın önüne asker zoruyla "Rakı bardağı" konulup pozları gazetelerde yayınlanmadı mı bu ülkede?

Siz kimin önüne zorla zemzem konulduğunu gördünüz?

Bu ülkede milyonlarca başörtülü kızlarımızın eğitim hakları, çalışma hakları ve dahi insan olma hakları yıllarca ellerinden alınmadı mı? Bu kızlarımız okulların önlerinde saçlarından tutularak sürüklenmedi mi? Okullara başıaçık girmeleri için ikna odaları kurulmadı mı?

Bu ülkede 5 milyon insan aynı gün, aynı saatte sokaklara çıkıp eylem yaptı. Elele tutuşarak bir insan zinciri oluşturdu. İstanbul'daki zincirin bir ucu Beylerbeyi'nde, diğer ucu İzmit Gebze'deydi. Amaçları sadece başörtüsü yasağını protesto etmekti. Bir tek çiçek ezmeden, bir tek araca zarar vermeden, bir tek ağacın dalını bükmeden, bir tek polise saygısızlık yapmadan yaptılar bu eylemlerini?

Eyyy bugün bizi medya yayınlamadı diyen zevat. Siz onları hangi medyada gördünüz? Hangi gazetede hangi televizyonlarda isyanlarını işittiniz?

Geriyor dediğiniz Erdoğan'ın kızları başörtülü diye okula alınmazken, Cumhurbaşkanı'nın eşi dahi sınava alınmazken sizin özgürlük anlayışınız gelişmemiş miydi?

Hadi geçtik onu...

Bugün hangi başı açık kızımız okullara alınmıyor, çalışma hakkı ellerinden alınıyor? Hangi başı açık kızımız ikna odalarına alınıp "kapan" deniyor?

Bugünlerde demokrasi ve özgürcülük oynayan Hürriyet Gazetesi'nin yazarları yıllarca Erdoğan'a"Karının başını açsan ülke gerilimden kurtulur" demedi mi? "Eline bir viski bardağı alsan ülke hemen yumuşar. Çok gerildi ülke. Öyle bir gerildi ki tahmin edemezsin" demedi mi?

Bugün, "Kardeşim; Büfelerde ve benzin istasyonlarında saat 10'dan sonra alkol satışı yasak. İçmek isteyen ya evinde, ya da içkili yerlerde saat sınırlaması olmaksızın yine içebilir. Ama sokakta satması içmesi yasak olsun" demek mi kötü geldi size? Az mı kadınımız, kızımız sokaklarda tecavüzlere uğradı. Parklarda içenler tarafından az insan mı bıçaklandı, öldürüldü?

Düne kadar bu ülkede camiye gidip namaz kılan memurlar, işçiler bile fişlenmedi mi? Namaz kıldıkları için binlerce asker sorgusuz sualsiz TSK'dan atılırken "Bu diktatörlüktür" diyen dilleriniz neredeydi?

Hiç bir mecburiyeti olmamasına rağmen insanları cebren Atatürk büstlerinin önüne götürüp çektiğiniz fotoğraflarını halka gazeteler üzerinden yayarken neredeydi insanlığınız?

Bugün kim sizi cebren camiye götürüp fotoğrafınızı çekip topluma reklam ediyor. Ertuğrul Özkök de dahil, pek çok medya mensubu ve sanatçı "Hacca gidiyorum" dediğinde kim karıştı. Aynı kişiler hacdan dönüp alkol aldığında kim "Sen hacısın artık içemezsin" dedi?

Halk idaresiyle Cumhurbaşkanı seçilen kişiyi Köşk'e çıkarmamak için 367 teraneleri uydurulurken, e muhtıralar yayınlanırken, sokaklar kan gölüne çevrilirken, Danıştay saldırıları tertiplenirken "Bu nasıl demokrasi. Bu nasıl insan hakları" diyen var mı aranızda?

Onlarca sağ parti bir savcının dudakları arasından çıkacak iki kelime üzerine kapatılırken, binlerce siyasetçi zalimce yasakların pençesine hatta hapislere atılırken neredeydiniz?

Dönün bakın. Bugün halkın kapısına kilit vurdukları dışında kapatılan bir sol veya sağ, marjinal veya radikal bir parti var mı?

İçinizde ilk taşı atacak bir masum gösterin bu millete? Gösteremezsiniz çünkü siz ezelden beri kirlisiniz!

Bakın şuraya yazıyorum!

Durum böyle giderse Taksim yakında yüzlerce veyahut binlerce kişinin can verdiği, katliamların yapılacağı bir meydan olabilir.

Nedenini yukarıda anlattım.

Bir yanda PKK sempatizanları, öte yanda Perinçek'in TGB'si, beri yanda diğer suç örgütleri. Polisin kovulduğu Taksim'e isteyen elini kolunu sallayarak istediği silahı istediği mühimmatı sokuyor.

"Polis Taksim'den çekilsin" diyenler yakında, "Polis nerede kaldı" diyecek, bu gidişle. Polis oraya çıksa da çıkmasa da bir fenalık yaşanacak çok geç kalınırsa. Orada bulunan ve bu ülkeye sadakatle bağlı olan insanlaradır benim cılız çağrım.

Gelin bu ülkenin kaderine kastetmeyin. Gelin Cumhuriyet suikastçilerine bu şansı vermeyin.

Yoksa yarın, "Biz bu ülkeye bu kötülüğü nasıl yaptık" diye feryat edeceksiniz ve söyleyeceğiniz hiç bir söz yaşanan acıların izlerini silemeyecek.

KAYNAK
 

Koca Adam

Profesör
Katılım
15 Kasım 2011
Mesajlar
4,113
Reaksiyon puanı
13
Puanları
218
Silah zoruylamı sokuyorlar seni bu konuya girme kardeşim..

okuma ve anlama bilginizden şüphe duymamak elde değil... yazdığım ve yazdığınız alakasız... ben gördüğüm her türlü yanlışı raporluyorum devam da edicem... bu konunun bence forumda yeri olmamalı, bu durumdan şikayetçi olmak senin buraya bu şekilde yazabiliyor olman kadar doğal...
 

msozen

Asistan
Katılım
7 Mart 2013
Mesajlar
317
Reaksiyon puanı
0
Puanları
16
Bir CHP'li vekil daha gerçek yüzünü gösterdi, Başbakan'a küfredenlere para verdi. Ak partili milletvekilleri neden bu kadar alçalmıyor diye sorası geliyor insanın...

[video=youtube;ej213LRWz5E]http://www.youtube.com/watch?v=ej213LRWz5E[/video]

Daha öncekiler;


 

cngzkyz

Profesör
Katılım
28 Temmuz 2012
Mesajlar
2,855
Reaksiyon puanı
276
Puanları
263
okuma ve anlama bilginizden şüphe duymamak elde değil... yazdığım ve yazdığınız alakasız... ben gördüğüm her türlü yanlışı raporluyorum devam da edicem... bu konunun bence forumda yeri olmamalı, bu durumdan şikayetçi olmak senin buraya bu şekilde yazabiliyor olman kadar doğal...
Ha canım sen bütçeni söyle bizde telefon önerisi yapalım.
 

Koca Adam

Profesör
Katılım
15 Kasım 2011
Mesajlar
4,113
Reaksiyon puanı
13
Puanları
218
Diğer kategorilerde de fena değilim hee :D

Forumda bilgi verecek yardımcı olacak insanlar her daim ihtiyaç vardır... ben biliyorsam siz daha iyi bilirsiniz sizden birşeyler kaparım bu bana mutluluk verir ... şimdiye kadar hiç kimse ile ne tatlı ne sert bir tartışmam olmadı olamayacaktır da ama dediğim gibi hoşuma gitmeyeni yanlış olanı raporlarım...bu konu için de ilk açıldığı andan itibaren bunu yaptım, yapmam gerekir..

Benim düşüncem burası bir teknoloji forumudur günlük tekil kişi sayısı falan beni ilgilendirmez 'ailem' şeklinde tabir edeceğim insanlara karşı hiç forumla alakası olmayan insanlar+konular nedeni ile ön yargı beslemeyeyim kötü düşünmeyeyim... ismini yazmıcam burayıda takip ettiğim zaman bir kaç arkadaşı kara listeye aldım resmen ama sonra farklı konular falan derken o adam öyle değilmiş dedim ama herkes bu şansa sahip değil. ayrıca burası yok öneri yok soru cevaplama gibi geçici durumlar dışında insanları geliştirme yetisine sahip bir ortam - bu ortamı gereksiz kırıcı polemiklerle kirletmeyelim.
 

Hafiye

Profesör
Katılım
30 Nisan 2009
Mesajlar
2,092
Reaksiyon puanı
14
Puanları
218
Şu camide içki içildiğini savunan arkadaşlar, bizahmet bunu bir ispatlasınlar. Bir adamın elindeki ne olduğu belirsiz (bira kutusuna bile benzemeyen) bir şeyi gösteren bir fotoğraf ile sonradan kim tarafından çekildiği belli olmayan (büyük ihtimalle temizlik işçisi veya yandaş medya mensubu) fotoğraflar ile camide bira içildiği yalanını atıp durmayın.

Koyun can derdinde kasap et derdinde.

[video=youtube;I6VF50gaLK8]http://www.youtube.com/watch?v=I6VF50gaLK8[/video]


Sene 1995 RTE: 3. Köprü Cinayettir

917hNOh.jpg


Dün söylediğinin 180 derece zıttını bugün söyleyen, milletin gözünün içine baka baka ve sesi zerre tittremeden yalan söyleyebilen birinin askerleriyiz diyenleri aynı kefede değerlendirirsek çok mu haksızlık etmiş oluyoruz?

Bu halkı isyan ettiren ne başbakan, ne de hükümettir. Bunun asıl sorumluları, işine geleni konuşan, bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyen, anti-demokratik zulme sessiz kalan, adaletsizliğe ve günden güne artan despotluğa, yandaşlığa, adam kayırmaya ve kurulan rant kardeşiliğine kafasını çeviren gafillerdir.

BİR BAŞBAKAN İKİ ERDOĞAN (1)

[video=youtube;H07y6R9rC2c]http://www.youtube.com/watch?v=H07y6R9rC2c[/video]


BİR BAŞBAKAN İKİ ERDOĞAN (2)
[video=youtube;ZBNvaEoDgNY]http://www.youtube.com/watch?v=ZBNvaEoDgNY[/video]
 

Artvincenter

Profesör
Katılım
11 Nisan 2013
Mesajlar
2,765
Reaksiyon puanı
8
Puanları
0
Benim mevzu bahis Türkçe'nin kullanımıydı, yanlış anlaşılmasın. O yaptığın PS çalışmalarına yapılan yorumlardan bahsediyorum. :)
Ama bu konuda da fikrini belirttiğin için teşekkür ederm. :)
:) Usta hala o konudamısın :) çaktırma unutanlar var hani :) düzeldim artık ama :)
 

i.am.kira

Asistan
Katılım
12 Ağustos 2009
Mesajlar
168
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
Abi anadolu köylüsünü ve (Ankara Çorum Çankırı) şivesini anlamadığın çok belli usta :) Öleştani öleştanı diyor :D

Hakikaten bunun çok geyiği yapılıyor. Dikkatli dinleyince senin dediğin gibi olduğu belli. Hele %100 kılıçdar demediği belli de.
 

benianla

Doçent
Katılım
19 Ekim 2009
Mesajlar
514
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Adnan Menderes Bugünü Anlatıyor...

[video=youtube;HJNx0bvJPAU]http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=HJNx0bvJPAU[/video]
 

tambjk

Profesör
Katılım
10 Mayıs 2011
Mesajlar
3,263
Reaksiyon puanı
16
Puanları
218
Atatürk de bu günleri anlattıydı gençliğe hitabesinde :)
 

korsan12

Doçent
Katılım
15 Ocak 2008
Mesajlar
505
Reaksiyon puanı
3
Puanları
18
bazı insanlar olayın farkına varmadan bu işe girdiler fakat olayın dış destekli olduğu anlaşıldı kimileri geri çekildi fakat marjinal guruplar olaya dahil edildi biranda olay büyüdü. şimdi olaya şu gözle bir bakalım bunca yabanca medya bunlara ne için destek veriyor. Rusya eylemcilere yabancı medyaya reklam vermesi için neden para verir. ülkenin biranda 40 milyar dolarının uçması neye alamettir. faiz oranlarının anlık yükselmesi faiz lobiciliği yaban g..r..n bankasının bu eylemlere destek vermesine şarşırmakmı gerekir. Almanların uzun süredir türkiyeye baskı yapıp 3 havalanını istemediklerini söylemesinden sonra gezicilerinde bunu istememesi acep nedendir. kanal istanbulu istemeyen uzun zamandır montrö sözleşmesine göre bunu yapamazsınız diye ülkemize dayatması eğer kanal istanbulu yaparsanız ülkenizi tanımayız diyen ingiltenin bu görüşü gezicilerle ne kadar bağdaşıyor ne kadar sürpriz oldu bizim için. kim ne derse desin ben gezicilerin hepsi değil fakat büyük çoğunluğunun vatan haini olduğuna kesin kanaat getirdim.
 

blakevil

Öğrenci
Katılım
22 Nisan 2013
Mesajlar
52
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Duyduklarımıza göre konuşmamak lazım. 3 hava alanı istemeyen gezici kısmını özellikle anlamadım mesela da önce şunu söyleyeyim ne sağcıyım ne solcuyum. Desteklediğim bir parti de yok. Ama geçen haftanın yarısı gezipark'ta idim bende. Dediğin tarz hiç bir şey görmedim günde 10.000'den fazla insan görüp 100'üyle kısa konuşmalara girdiğimi hesaba katarak. Herkes bu direniş üzerin muhalefet, prim yapmaya bakıyor ve kendi yararlarına bir şeyler çıkartmaya çalışıyor amma ve lakin Gezi'de bulunan hiç bir insanın umrunda değil. Orada bulunan bu tarz olaylara tepki gösterilmemesinin en büyük nedeni parkta siviller arasından çıkabilecek bir olayın önüne geçmektir. Çünkü öyle bir şey olursa bu sefer bakın kendi aralarında bile kavga ediyorlar bilmem ne tarzında bir sürü haber vs çıkacak. Provokasyon budur işte. Ben dün gördüğümü anlatayım bizzat. Bir tane midyeci sabahın 7'sinde. Alayınızı bilmem ne yapacam, ..... gidin buradan, ne bakıyosun gelsene .... gibi gibi önünden geçen 10'larca kişiye küfür etti bağırdı elinde bıçakla. Arada midyeleri de fırlatıyordu oraya buraya. Ama önünden geçen kimse umursamadı adamı. Bir kişi bile ne diyosun sen kardeşim gibi bir cümle kurmadı. Çok farklı yerlere geldim konu olarak ama ana fikir provokasyon olduğu için böyle oldu. Tarafsız bir insanın tarafsız görüşleridir bunlar. Gördüklerimi paylaşmaya çalıştım. Saygılar.
 

Uranos

Profesör
Katılım
11 Nisan 2012
Mesajlar
3,841
Reaksiyon puanı
15
Puanları
0
'Rize'ye gelme ayaklarını kırarız '

DENİZLİ’ye tiyatro oyunu sergilemek üzere gelen ünlü sanatçı Levent Kırca, Deliklicınar Meydanı’nda Taksim Gezi Parkı olaylarını protesto eden eylemcilerin yanına giderek destek verdi.

Levent Kırca, 11 Haziran tarihinde Rize’de tiyatro gösterisi öncesi, ’Rize’ye gelme, ayaklarını kırarız’ diyerek tehdit edildiğini, Rize Valisini ve polisini uyararak, çıkabilecek olaylardan korkmadığını ve gerekli önlemlerin alınmasını istedi.

Delikliçınar Meydanı’na gelen ünlü sanatçı Levent Kırca, Taksim Gezi Parkı olaylarını protesto eden eylemcilere destek verdi. Meydanda toplanan yaklaşık 400 kişiye seslenen Levent Kırca, hükümete yüklendi. Konuşmaları sık sık alkışlarla ve sloganlarla kesilen Kırca, Rize’de oynayacağı oyun öncesi tehdit edildiğini söyledi. Kırca, 11 haziran tarihinde Rize’de olacağını belirterek, "Bana da Rize’deki oyun öncesi bir tehdit yönelttiler. Rize’ye gelme ayaklarını kırarız’ dediler. Bunu yapan Rizeli hemşerilerimiz, vatandaşlarımız değil. Taşıma kamyonla topladıkları kişiler yapıyor bunları. Biz korkmayız. Gitmeyeceğim varsa bile gidiyorum. Buradan Rize polisine ve valisine hitap ediyorum. Eğer Türkiye Cumhuriyeti’nin görevlisiyseniz, Cumhuriyetin sanatçısı Levent Kırca’yı korumakla yükümlüsünüz. Hiç ummuyorum ama Rize’de bir takım olaylar olur bizi köşeye sıkıştırırlarsa şaşırmam, bizimde korkmadığımızı bilmenizi istiyorum" dedi.
Türk gençliğinin taşla sopayla değil, zekasıyla ve beyniyle eskilere ders verdiğini belirten Kırca, "Biz burada gençliğin taşa sopaya gerek duymadan, zekasıyla, beyniyle, esprisiyle, güler yüzüyle, barışıyla karşı çıkarak bizlere ders verdi. Bugün Türkiye’nin her yerinde Atatürk gençlerinin uyandığına başkaldırısına ve isyan etiğini görüyoruz. Demokratik kurallar ve yasalar çerçevesinde sürdürdüğüne tanık oluyoruz. Ama Cumhuriyetin polisi gözünü karartmış yüzünde maskeyle, jopuyla, gazıyla, tomasıyla saldırıyor. Bunu bir sanatçı olarak kınıyorum. Bunun karşısında halkın kararlı olduğunu taşsız sopasız eylemlerle internetiyle, bilgisayarıyla, zekasıyla mücadele ettiğini gördük. Ben bu hükümeti düşmüş ve devrilmiş olarak görüyordum, çünkü bu hükümet teröristle, okyanus ötesiyle işbirliği yapıyor" diye konuştu.

'Eylemleri bitirmenizi rica ediyorum yoksa..'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Adana'da başlayıp, Mersin ve Ankara'da devam ettiği konuşmalarının sonunda eylemcilere sert çıktı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün 6 ayrı noktada yaptığı konuşmalarda Taksim Gezi Parkı eylemlerine değindi. Başbakan, son olarak Ankara Akköprü'de yaptığı konuşmada oldukça sert bir mesaj verdi: "Eylemleri bitirmenizi rica ediyorum, yoksa anladığınız dilden konuşmaya başlayacağız"

'YENİÇERİ OCAKLARI GİBİ BİR HAREKETİN İÇİNE GİRERSENİZ...'

Yeniçeri ocakları gibi bir hareketin içerisine girerseniz, kusura bakmayın. Bir katkın olacaksa ilet. Ama bu iktidar yüzde 76'nın hizmetkarıdır. Yatıyorlar kalkıyorlar, Taksim'dekileri millet diye gösteriyorlar. Peki burada toplanan kalabalık millet değil mi? 7 ay sonra seçimler olacak, biz sandıkta konuşuruz.

Tehditlerde başladı bakalım Tayyip bazı yerlerde başlattıgı iç savaşı tüm ülkeye yayacakmı.
 

HapS

Profesör
Katılım
23 Ocak 2008
Mesajlar
3,346
Reaksiyon puanı
63
Puanları
228
iç savaş nereden çıktı şu haberden sen çıkara çıkara iç savaş mı çıkardın bunu mu arzuluyorsun
 

tambjk

Profesör
Katılım
10 Mayıs 2011
Mesajlar
3,263
Reaksiyon puanı
16
Puanları
218
iç savaş nereden çıktı şu haberden sen çıkara çıkara iç savaş mı çıkardın bunu mu arzuluyorsun

Başbakan bu kibir ile provokasyonlara devam ettiği sürece, ülke çıkarlarından çok kendi siyasi çıkarlarını ve koltuğunu düşündüğü sürece, yüksek perdeden öfke ile meydanlara haykırdığı sürece, eli sopalıları tahrik ettiği sürece hiçbirşey olamaz diyemiyorum. Bu konularda çok becerekli bir başbakan var nede olsa.
 

kosasker

Profesör
Katılım
24 Aralık 2008
Mesajlar
3,195
Reaksiyon puanı
49
Puanları
228
Atatürk de bu günleri anlattıydı gençliğe hitabesinde :)

Kesinlikle katılıyorum. Atatürk' ün gençliğe hitabesinde anlatılan düşman barolarda, meslek odalarında, iç ve dış medyada, sözde derneklerde ve muhalefetin kendisinde can bulmuş durumda.

Fakat bu sefer yemezler.
 

benianla

Doçent
Katılım
19 Ekim 2009
Mesajlar
514
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Gezi Eylemlerinin Baş Aktörlerinden M.Ali Alaboranın Bu oyunu 1 Aralık 2012 de prova ettiği oyun;

http://miminor.net/wp-content/uploads/2012/10/mi_minor_sponsorl.pdf

Memet Ali Alabora'dan Mi Minör
İzleyenlerin oyuncu, oyuncuların izleyici olacağı eşsiz bir tiyatro deneyimine hazır olun!


Yönetmenliğini Memet Ali Alabora’nın yaptığı, Mi Minör 1 Aralık’ta KüçükÇiftlik Park’ta!

Yeni bir ülke kuruluyor!

Sizi olağan dışı bir ülkenin vatandaşı olmaya davet ediyoruz! Elbette birkaç saatliğine… Bu ülke öyle bir ülke ki, parasını ödeyip düşünce özgürlüğü satın alabilir, bedeline karşılık mevsimi bile değiştirebilirsiniz! Burası Pinima. Hoşgeldiniz!

“Dünyanın kendine özgür tek ülkesi” Pinima’da geçen Mi Minör, özel bir deneyim yaşatacak! Meltem Arıkan’ın yazdığı, Memet Ali Alabora’nın yönettiği Mi Minör, 1, 2, 5, 9 Aralık’ta KüçükÇiftlik Park’ta sahnelenecek.
Pinima adlı “Kendine Özgü Bir Ülke”de geçen Mi Minör, seyircinin oyuncu, oyuncunun kimi zaman seyirci olduğu farklı bir oyun olacak. Demokrasiyle yönetilen bir ülkenin meydanında geçen oyunda başta Memet Ali Alabora, Pınar Öğün, Can Kahraman, Sennur Nogaylar, Fuat Onan olmak üzere 16 kişilik bir ekip yer alıyor.

Düşünce özgürlüğü mü istiyorsunuz? Satın alın!

Demokrasiyle yönetilen ülkede iki parti var ve iki partinin de başkanı aynı. Her şeye başkanın karar verdiği Pinima’da halkın iradesi ve başkanın onayıyla mevsimler bile değiştirilebilir! Düşünmeye gerek olmayan ülkede isteyen düşünce özgürlü satın alabilir. Kadınların kendi aralarında, erkeklerin kendi aralarında özgür olduğu bir ülke Pinima.

Tiz sesleri yasaklanmış bir piyanist ve onun ekibi, sosyal medyayı kullanarak ülkede yaşananları tüm dünyaya canlı olarak duyuracak. Mi Minör oynandığı anda dünyanın her yerinden canlı olarak takip edilebilecek ve farklı ülkelerden dijital oyuncular ve dijital seyirciler de oyuna katılabilecek.

Oyuna gelirken akıllı telefonlarınızı yanınızda getirin!

Mi Minör'ü seyretmeye gelenler isterse seyirci kalmayı, isterse oyuna katılmayı seçebilecek. Oyuna gelirken cep telefonlarınızı yanınıza almayı unutmayın. Zira ihtiyacınız olacak! Neden ihtiyacınız olacağını ise oyunda göreceksiniz. Küçük bir ipucu: Bu oyunda yeni medya araçları ve tiyatro ilk defa bir araya gelecek. Ustream, Twitter ve Facebook’ta kendi içeriğinizi oluşturacaksınız. Oyunun içinde yeni bir oyun başlatacak, başrole siz geçeceksiniz.

Mi Minör tarihleri:
1 Aralık 2012 Cumartesi, 21.00 (PRÖMİYER)
2 Aralık 2012 Pazar, 18.00
5 Aralık 2012 Çarşamba, 21.00
9 Aralık 2012 Pazar, 18.00
 

tambjk

Profesör
Katılım
10 Mayıs 2011
Mesajlar
3,263
Reaksiyon puanı
16
Puanları
218
Kesinlikle katılıyorum. Atatürk' ün gençliğe hitabesinde anlatılan düşman barolarda, meslek odalarında, iç ve dış medyada, sözde derneklerde ve muhalefetin kendisinde can bulmuş durumda.

Fakat bu sefer yemezler.

O kadar uzaklara bakmana gerek yoktu :)
 

Uranos

Profesör
Katılım
11 Nisan 2012
Mesajlar
3,841
Reaksiyon puanı
15
Puanları
0
nyvdj.jpg


Hah hadi bakalım. İnönü yıkılsın oraya yeşil alan yapılsın. Göreyi bakalım çarşı grubunun sağ duyusunu.

Tebrik ediyorum 3634 yorum arasından en saçma yazıyı yazdın. Kale direkleri yerinede 2 çam diksinler bari.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst