Empatik
Profesör
- Katılım
- 5 Şubat 2013
- Mesajlar
- 2,866
- Reaksiyon puanı
- 8
- Puanları
- 0
ordaki site önemli ondan paylaştım seninle aynı şuan da 17 geceleri saymasak![]()
Abi senin yaşını sormadım ya
ordaki site önemli ondan paylaştım seninle aynı şuan da 17 geceleri saymasak![]()
İçeride Zaten Güçlü Şu anki Hükümet.Evet hükümet gidecekse sandıkta gidecek.
Dışarda güçlü olunmak, dışardaki düşmanlara fırsat vermemek için içerde güçlü olunmalı başta.
Erdoğan'ın şu şekildeki bir açıklaması tüm olayı bitirecektir ama tam tersine karşı tarafı provoke ediyor. http://cemreacikgoz.blogspot.com/2013/06/bir-ihtimal-daha-var.html
Siyasetle ilgilenmemenin cezası sizden daha aptal olanlar tarafından yönetilmektir. -Platon
Firavunlar asla seçimle gelmez ve seçimle gitmez.
Eğer aşağıdaki resim doğru olsaydı bu işte bir yanlışlık var diyecektim. Çünkü malum ülkeler her zaman Türkiye'mizin zararına olanların yanında olmuştur.
![]()
Bilinçsiz bir toplum, özgür bırakılıp kendine seçim hakkı verilse dahi, hiçbir zaman özgür bir seçim yapamaz. Sadece seçim yaptığını zanneder. Cahil toplumla seçim yapmak, okuma yazma bilmeyen adama hangi kitabı okuyacağını sormak kadar ahmaklıktır! Böyle bir seçimle iktidara gelenler, düzenledikleri tiyatro ile halkın... egemenliğini çalan zalim ve madrabaz hainlerdir...
Belalarını buluyorlar işte ne diyelim. ?
Bu kadar hainin olduğu ve bu kadar hainin halâ ikâmet ettirildiği başka bir ülke yoktur! Bu videodaki .......... evlatları resmen hain. Bu konuşmayı duymamıştım, sinirden tüylerim dikildi!!!
hocayı da nerdese yalancı cıkaracanya özür ama nerdeyse capulcu diyecen takılma ufak şeylere dua et de ülkemize huzur gelsin
Bükemediği ele Firavun demek,Padişah demek nasıl bir mantıktır.Bugün ki dünya şartlarında firavunların, seçimlerle iktidar olmaları abes değil. Aksine bir hakikattir! Demokrasi onlar için bir örtü, bir hicaptır, halkı öylesine sömürürler ve öylesine aldatırlar ki; ve bunu yaparken de dilleriyle halkın değerlerini sürekli ikrar eder (din-iman veya hassasiyetler vs.) fakat icraatleriyle sürekli olarak bu değerlerle çelişirler. (çıkarlara paralel olarak)
Size yakın tarihte seçimle iktidar olan bir firavunu örnek göstereyim; George W. Bush.
sadece ufak bir örnek, çağımızda bu örnekleri çoğaltmak tabi ki oldukça mümkündür!
ve bu meseleyi en iyi şekilde açıklayan sözleride bir filozof şöyle dile getirmiş.
21. yy Firavunlarının dünyasına hoşgeldiniz. iyi günler dilerim.
aslında şu cami olayını başbakana biri düzgün anlatsın başbakanın yanındakiler başbakana yanlış bilgi veriyor iyilik yaptıklarını sanıyorlar ama başbakana zarar veriyorlar cami imam bile icki yok diyor
Her işini ABD'den icazetle yapan, "şehitler"i icin Israil ile para pazarlığı eden, ABD ile aramız hic olmadığı kadar iyidir diyen, ABD ve Israilin otaklastigi BOPa destek verdiğini açıklayan, sırf ABD ve Israil istiyor diye Suriyede muslumanlari öldürüp kafa kesen teroristlere bizim odedigimiz vergilerle destek gönderen, Irakta muslumanlari öldürüp tecavüz eden ABD askeri icin sağ salim eve dönmeleri icin dua eden, ulkesini Nato ve ABD üslerine usak eden.. Sonra da çıkıp;
Bu olaylar ABD ve Israilin işidir diyen alcak bir yalancidan başkası değildir.
Surekli "iki ağaç icin kamu malina zarar verilirken niye susuyorsunuz" diyen saf kardeslerim kamu malini o kadar düşünüyorlarsa gercekten, kamu malina zarar verme amacıyla toplanmamis bir kalabalık yerine, El Kaide terorune gonderilen milyonlarca liramiz ve silahımız hakkinda bu yalana ortak oldukları icin bir sey demezler. Odedigimiz vergiler ve milli servetimiz müslüman oldurmek icin seferber edilmis, kamu mali talan edilmis.. Üstelik bu haberlerdeki gibi hikaye degil, bizzat hükümetin açıklamaları.
Elbette bu safliginizdan dolayi meydanı kullanmak isteyen, bu yaşananları fırsat bilen hakiki capulculari da desteklemiş oluyorsunuz.
http://www.internethaber.com/camide-icki-ve-sigara-ictiler-542766h.htm
buradaki resimde pek öyle görünmüyor. Müezzin korkmuş olabilir, ailesine zarar verilmesinden falan korkabilir.
Arada maalesef provakatörler de var.Hocam herkes birbirini dinliyor dediğin geziparkı ise eğer. Polise taş atmayın diye uyaranları niye dinlemediler acaba.
- - - Mesaj Güncellendi - - -
Bak bu güzelmiş işte![]()
Saydıklarından hiç birinin fanatiği değilim. Yeri geldi AKP'ye de oy verdim CHP'ye de.Eylemler bitsin bir müddet geçsin o herkesin birbirini dinlediği meydandaki grupları(tkp,bdp,chp,vs.) tekrar biri araya getirin aynı meydanda bak bakalım ne oluyor.
Şu andaki durum düşmanımın düşmanı dostumdur psikolojisi. Şu anda chpliler kendilerine faşist diyenlerle aynı alandalar. Neden? çinkü başarıya giden yolda herşeyi mübah görüyorlar. Bu yüzden kaybetmeye mahkumlar.
Sokakta bir çöp bırakmayan eylemciler mi talan etmiş camiyi? Saygıda sevgide kusuru olmayan , polise yardım eden, elinde taş bile olmayan halk mı müezzini korkutmuş. Yapmayın bu haksızlığı kimseye.
Kindar dedikleri bu olsa gerek...
http://www.ilimrehberi.com/dini-ili...46-hz-muhammedin-insanlara-deger-vermesi.html
Umarım sana katkısı olur.
Ben sildim Kardeşim.Bu yazı paylaşım rekorları kırıyor!
Gezi Parkı eylemleri ile ilgili farklı bir yorum da Yıldıray Oğur'dan geldi.
![]()
13 gündür devam eden Gezi Parkı eylemleri hakkında her gün yeni bir yorum yapılıyor. Gazetelerin köşe yazarları tarafından sıkça ele alınan olaylara bir yorum da gazeteci Yıldıray Oğur'dan geldi. "Aslında direnen Gezi değil, Birinci Cumhuriyettir..." diyen Oğur "O halde bize de şöyle demek düşer: #direndemokrasi " şeklinde yeni isim önerisinde bulundu.
İşte paylaşım rekorları kıran o yazı:
EYLEMİN ORJİNALİ ADI CACEROLOZA
Tencerelerle tavalarla gürültü çıkararak yapılan protestonun orijinal adı Caceroloza. 1971de Şilide Allendeye karşı kadınlar ellerinde tencereler ve tavalarla sokağa çıktıklarında bütün dünya onları çok sevmişti. Kıtlığı protesto eden sivil kadınlar yüzde yüz haklıydı çünkü. Sonra devletleştirmeye isyan eden kamyoncular çıktı sokaklara, korna seslerinin duyulmasını istemeyen Allende geri adım atmadı, ülkedeki radyo ve televizyonlardan penguen belgeseli değil belki ama bangır bangır müzik çaldı. Ülkedeki sanatçılar, aydınlar ve Batı, Castronun dostu diktatör Allendeye karşı bu sivil direnişin yanında durdu.
Sonuç için Pinochetin o kibirli fotoğraflarından birini ve Victor Jaranın bir daha gitar çalamasın diye stadyumun ortasında kırılan parmaklarını hatırlamak yeterli.
HAKLI OLMAK HER ZAMAN DEMOKRAT SONUÇ DOĞURMAYABİLİR
31 Mart İsyanını tetikleyen de muhalif gazeteci Hasan Fehminin Galata Köprüsü üzerinde öldürülmesi ve İttihatçı iktidarın katilleri bulma konusundaki gönülsüzlüğüne dönük haklı tepkiydi. Hukuk Fakültesi ve Mülkiye öğrencileri ile birleşerek Bab-ı Alinin kapısına dayanmış, önce cılız olan grup büyümüş, sayı 50 bine kadar varmıştı. Gençlerin tek bir isteği vardı: 1908deki devrimin unutulduğunu düşündükleri sloganları: Özgürlük ve adalet.
Yani bir protestonun, tepkinin yüzde yüz haklı, ahlaken doğru bir nedenden ortaya çıkması, onun sonuçlarının siyaseten doğru, ilerici, demokrat olacağı anlamına gelmez.
Bu kez farklı olabilir, bilmiyoruz. Toplumsal olayların iyi ki bir kanunu yok. Verilere, alametlere bakılır ve karar verilir. Ama onu görebilmek için de gözlerinizin devrimci romantizmden, barikattan demokrasi çıkmasını bekleyecek kadar şirazesini kaybetmişlerin AKP karşıtlığından kapalı olmaması gerekir.
"FAŞİZM SUSMA DEĞİL, KONUŞMA MECBURİYETİDİR"
Belki de ben yanılıyorum, benim gözlerime bir perde indi. Ama gördüğüm, beni endişeli bir demokrata çeviren resim şudur: Gezi Parkı protestoları yüzde yüz haklı bir tepkiden ortaya çıktı. Polisin gaddarlığına karşı gösterilen tepki de sivil sınırları içinde kaldıkça yüzde yüz haklıydı. Söylenecek hiçbir şey yok.
Ama son 10 gündür gerisini söylemeye de zaten cesaret etmek zor. Çünkü son 10 gündür şu sözün ne anlama geldiğini bizzat yaşayarak öğrendik: Faşizm susma değil, konuşma mecburiyetidir.
"GEZİ HARİKALAR DİYARINDAN ÇIKARLARSA..."
Evet, karşımızda doğduklarından beri Erdoğandan başka bir Başbakan tanımamış, söyleyecek yeni sözleri (epey küfürlü), mizah duyguları olan, bu eylemlerde politik bilincini ve heyecanını yakalamış bir nesil var. 2002den beri aynı jargonla konuşan AK Parti onlar için fazlasıyla sıkıcı, eski, köylü, karşısında çaresiz hissettiren bir iktidar duvarı artık.
Ama 10 gündür sosyolojik tespitleri için pastanın bu en güzel yerini kesmelere doyamamışlar, yarattıkları Gezi Harikalar Diyarından çıkarlarsa karşılarında sadece Mustafa Keserin Askerlerini değil, Mustafa Kemalin Askerlerini de, söyleyeceği yeni bir söz kalmamış, sıkıcı yaşlı devrimcileri de, nefret suçu işleme rekorları kıran, öfkeli ulusalcı Beyaz Türkleri de görecekler. Hatta grubun sözcülüğünü hükümet programı ve kabine listesi eksik kalmış taleplerle iktidarla görüşen o içi geçmiş, fırsatçı yaşlı kuşak yapmakta. Taksimde sadece yoga yapan çiçek çocuklar değil, 10 yıldır komplolar denizinde yüzen Beyaz Yakalılar, yaşam tarzı ideolojisi dışında hiçbir büyük toplumsal meselenin heyecanlandırmadığı Beyaz Türkler, Paris Komünü heyecanıyla bir daha çıkmamak üzere alana yerleşmiş her türlü değişime karşı sicili hayırlarla dolu Beyoğlu solu da var.
Daha da kötü haber: Taksim dışında İstanbulun, memleketin geri kalanın kontrolü Mustafa Kemalin askerleri ile konfederasyon bayraklı (kalpaklı-Türk bayrağı) Kemalist teyzelerin elinde. Gezi eylemcileri adına New York Timesa verilen sonra da değiştirilen Atatürkün mirasçılarıyız yazan ilan kadar uzağınızda eski rejimin ittifak kurduğunuz güçleri. Eski rejimin sadık burjuvazisinden direnişçi yaratan karanlık ise sorgulanmayı bekliyor.
"BU İKTİDARI TOTALİTER YAPAN NE?"
En iyi üniversitelerin akademisyenleri Ülkemizin geleceği nottan da önemlidir diyerek öğrencilerine finallerde tam not verip, Beşiktaşa, direnişe gönderdi. Plazalardaki şirketler, özel üniversiteler direnişe servis kaldırdı. Sabaha kadar polisle çatışıp, sabah kalkıp takımlarını giyip plazasına giden yerli Tyler Durdenlarımız oldu.
Ak Parti binalarını yakanlar ise ancak provokatör olabildi. Elleri bayraklı, Mustafa Kemalin Askerleri tarafından taciz edildiğini söyleyen başörtülü kadınlara Delilin ne, ispatla diye hesap soruldu.
Peki bunca şeyi hak edecek kadar ne yaptı bu hükümet ve bu Başbakan?
Bundan 20 yıl önce şimdi çapulcu pankartlarıyla avlandığı dağlardan düz ovaya inen Cem Boynerin YDHsının, aşkın ve devrimin partisi ÖDPnin peşine takılanların muhtemelen ortak ütopyası olan askeri vesayeti yıkmak, sivil anayasa için masaya oturmak, Kürt sorununu siyasi müzakerelerle çözmek için adım atmak mı bu iktidarı totaliter yaptı?
"GEZİ PARKI EYLEMİ'NE DESTEK VERENLER ÜLKEYİ YÖNETSE..."
Bundan sadece 10 gün öncesine kadar Türkiyeyi cesaretle barışa götüren, resmen ilan ettiği çözüm sürecinde ikinci aşama olan demokratikleşmeye geçmek üzere olan bir iktidar nasıl oldu da 10 günde toplumu düşmanlaştıran, totaliter bir iktidar ilan ediliverdi?
Herkes şu sorunun cevabını kendince bulmalıdır: Acaba Türkiyeyi bundan sonra Gezi Parkı Eylemine destek verenler mi yönetse demokratik bir ülke olur yoksa Erdoğanı destekleyenler yönetse mi?
Şöyle de sorabiliriz: Askeri vesayeti yıkılmasına destek veren, referandumda evet diyen, 30 yıllık savaşı siyasal müzakerelerle çözülmesinin arkasında duran kalabalıklardan mı korkmalıyız yoksa bunların hepsine karşı çıkmışların da tam kadro içinde bulunduğu Gezi Parkı Koalisyonundan mı?
Halk Tvden, Ulusal Kanaldan canlı yayınlanan devrim mi daha hayırlıdır yoksa hükümete karşı diye protestoları canlı vermeyen kanallardaki penguen belgeseli mi?
"ASIL DİRENEN BİRİNCİ CUMHURİYETTİR"
Ben Menderesin idamını radyodan ağlayarak dinleyen büyükbabamın yani sessiz çoğunluğun yanındayım. Kendimi, plajları doldurup vatandaşın denize girmesini engellediği için totaliter ilan edilenlere yakın hissediyorum.
Gezi Parkı Ayaklanması, dindarlar ve Kürtler tarafından sessiz bir devimle yıkılmakta olan Birinci Cumhuriyete siyaseten veya sosyolojik olarak bağlı Kemalistlerin, solcuların, liberallerin (hatta bir grup dindarın) kurduğu yeni ittifakın soft bir karşı devrim girişimidir.
Aslında direnen Gezi değil, Birinci Cumhuriyettir... O halde bize de şöyle demek düşer: #direndemokrasi
- - - Mesaj Güncellendi - - -
@mustang 2 dakika farkla benden önce paylaşmışın, biraz düzenliyordum![]()
Bu milletin iktidarına saygı duymayanlar, bunun bedelini öder'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Gençlere sesleniyorum; bu ülkenin Başbakanı, bazı lobilerin Başbakanı değildir. Bu ülkenin Başbakanı sessiz yığınların sesidir. Biz kimsesizlerin kimsesiyiz. Biz zalimlerin karşısında, mazlumların yanındayız. Bu Türkiye'de böyle, dünyada da böyle. Bundan sonra da böyle olacak" dedi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Gençlere sesleniyorum; bu ülkenin Başbakanı, bazı lobilerin Başbakanı değildir. Bu ülkenin Başbakanı sessiz yığınların sesidir. Biz kimsesizlerin kimsesiyiz. Biz zalimlerin karşısında, mazlumların yanındayız. Bu Türkiye'de böyle, dünyada da böyle. Bundan sonra da böyle olacak" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bu milletin iktidarına saygı duymayanlar, bunun bedelini öder. Dün Ankara'da, Kızılay'da, Kuğulu Park'ta, şurada, burada oyuna gelen kardeşlerime sesleniyorum; Lütfen artık bu eylemlerinize son veriniz. Bakınız biz bugüne kadar sabırla buralara geldik. Bir Başbakan olarak diyorum ki, artık yeter. Varsa söyleyecekleriniz yerel yönetimle ilgili bir konuysa belediye başkanıma söyle. Gel, valime söyle. Olmadı Kültür Bakanıma söyle. Olmadı ben de kabul ederim, gel bana söyle. Ama yeniçeri ocakları gibi bir hareketin içine girerseniz, kusura bakmayın. 'Şu valiyi alacaksın, emniyet müdürünü alacaksın, şunu yapmayacaksın'. Ama bunları söylemeye kalkarsan, kusura bakma. Tavsiyelerin varsa ilet. Bir katkın olacaksa ilet. O zaman hepsini yaparız . Ankara ve İstanbul'un ardından diğer büyükşehirlerde miting düzenleyeceğiz.' dedi
EYLEMLERE SON VERİN
Artık bu eylemlere son verilmesini istiyorum. Bu eylemlere devam ederseniz anladığınız dilden yanıt veririz.
http://siyaset.milliyet.com.tr/-bu-milletin-iktidarina-saygi/siyaset/detay/1720729/default.htm
Kusura bakma.
Occupy Wall Street olaylarında 32 kişi öldürüldü, Amerika konu ortaya atılınca "yalan söylüyorlar" yalanını söyledi, panikledi. Daha sonra atılan twit silindi.
Amerikan dışişleri neredeyse hergün olaylarla alakalı beyanat verdi.
Reuters ajansı Türkiyede 67 ilde yönetim halkın eline geçti haberleri yaptı. Plastik mermi kullanıldı yalanı cabası.
İsrail eylemlere tam destek verdiğini açıkladı.
Vatikan Ermeni Soykırımını tanıdığını duyurdu.
Aklıma gelenleri yazdım, siizn bu olaydaki siyasi tavrınız belli.
Okuyacak diğer arkadaşları yanlış yönlendiremiyesiniz diye yazıyoruz.
Önceden 9 doğruya 1 yalan katıyordunuz. Artık 9 yalanınızı 1 doğru ile desteklemeye çalışır olmuşsunuz.
Atatürk'ümüze ayyaş diyen de bizdik o halde. Merak etme o camii o sokaklar yeterince temiz bugünlerde... Oraya gidenlerin %90ı politik istatistiğini nerden çıkarıyorsun peki? 10 kişi omuz omuzaydık ve hayatımızda parti kapısından girmedik? Kim o %90?sokakta çöp bırakmayanlar bi zahmet camiyide temizleyip gitselermiş yaSaygı-sevgide kusursuz mu? Eh ne diyeyim Başbakanın ölmüş anasına demediklerini bırakmayan bizler miyiz?
Yapmayın şunu Allah aşkına oraya gidenlerin %90'ı politiktir. Senin o temizlik yapıyor dediğin sevgi pıtırcığı aktivistler bir avuç insan.
Eğer ülkemde BEBEK KATİLİNİN bayrağını açan varsa onlara kindarım ;
Eğer ülkemde POLİSİME taş atacaklarsa onlara kindarım ;
Eğer ülkemde Uzun zaman önce ölmüş bir anaya OROSPU denilecekse onlara kindarım ;
Eğer ülkemde dinimle alay edilecekse onlara kindarım ;
Anladıkalrı dil neymiş çok merak ediorum ? Yine biber gazı mı ? Sakın öyle bir yanlış yapma başkanım..