Otisabi'den İlk Fragman!

[Darknes$]

Otisabi'den İlk Fragman!

Çok yakında başlıyor..

Yılmaz Aslantürk'ün 90'larda Pişmiş Kelle isimli mizah dergisinde çizmeye başladığı, daha sonra aralıklı olarak Penguen ve Uykusuz'da çizmeyi sürdüğü karakter Otisabi, bir dizi olarak maceralarına devam edecek. Uzun favorileri ve pardesüsü ile kadınların peşinde koşan bir çizgi karakter olan Otisabi'nin ete kemiğe bürünmesi, heyecan yaratmıyor değil.

Otisabi karakterini oynayacak kişi Uğur Bilgin, Nejat Amca'yı ise Ali Erkazan canlandırıyor. Dizi 15 dakikalık iki ayrı hikaye olarak ekrana gelecek. Dsmart ve Teledünya üzerinden yayın yapan Sinema Tv'de yayınlanacak olan diziyi, aynı zamanda internet üzerinden izlemek de mümkün olacak.

Otisabi çok yakında başlıyor..

[video=youtube;9IBuafbcnig]http://www.youtube.com/watch?v=9IBuafbcnig[/video]​

 

[Ben Kenobi]

bu otisabi karikatürleri hatırladığım kadarıyla ahlaksızlığı öven yapımlardı.

insanları yozlaştırmak için ne kadar ileri gidecekler bilmiyorum.

 

[michuozawa]

değişik , ilk bölümü ve beğenirsem devamını izlemeyi düşünüyorum.

 

[Brix]

Türk dizilerine farklı bir anlayış getireceği için benden tam puan almış dizidir. Bıkmıştık artık klişe yapımlardan.

 

[mr_rain]

Yuh

 

[topalsolucan]

Türk dizilerine farklı bir anlayış getireceği için benden tam puan almış dizidir. Bıkmıştık artık klişe yapımlardan.

klişe dediğin porno mu? fragmandan anladığım kadarıyla konulusu...

 

[Brix]

Basmakalıp yapımlardan söz ediyorum, biraz özgünlüğe ihtiyacı var türk halkının fakat görüyorum ki namus bekçilerinden olumsuz yanıtlar gördü.

 

[topalsolucan]

vuhuuu. çok sert

 

[ck-xe]

1 bölüm bile yayınlanmadan engellesinler böyle ahlaksız şeyleri.

 

[topalsolucan]

Basmakalıp yapımlardan söz ediyorum, biraz özgünlüğe ihtiyacı var türk halkının fakat görüyorum ki namus bekçilerinden olumsuz yanıtlar gördü.

özgürleşmek için daha fazla yatak sahnesine ihtiyaç var demek. koskoca padişahın fantazileri de mi kesmedi ?

 

[Brix]

İyisi mi siz " eve düşen yıldırım " falan izleyin, anlamanızı beklemiyordu kimse zaten

özgürleşmek için daha fazla yatak sahnesine ihtiyaç var demek. koskoca padişahın fantazileri de mi kesmedi ?

Özgür ya da özgün onu anla önce

 

[aslanpayi]

Ne yani buna porno mu diyorsunuz siz? Arkadaşlar bunlar ve daha fazlası günümüzde zaten yaşanmakta. Pembe (yalan) dizilerden başınızı alamadığınızdan hayatı göremiyor musunuz nedir? Ya da hala ana kucağından mı bakmaktasınız hayata anlayamadım. Ben yadırgamadım açıkçası.

 

[michuozawa]

çok fazla ön yargıyla bakıldığını düşünüyorum [MENTION=75718]aslanpayi[/MENTION] nın dediği gibi günümüzdeki dizilerden sadece ve sadece sahne farkı var.
ve değişik bir bakış açısı.

 

[Turab Garip]

Daha fazlası zaten yaşanmakta; çünkü diziler gerçek oldu. Özgün zannettiğiniz şeyler, hayatlarınıza zamanla yerleştirildi. Bu diziyi 10 sene önce yayınlasaydın kıyamet kopardı. Neden? O zaman da yeteri kadar özgün olurdu; fakat o zaman gerekli zemin hazırlanmamış olurdu.

Avrupa ve Kuzey-Güney Amerika toplumları bunlara çok daha önceden hazırlandığı için bu da normaldi..

Geçenlerde Google bir fotoğraf sanatçısının doğum gününü kutladı ve sanatçıyı ünlü yapan fotoğraf çok alelade bir fotoğraftı. Peki niye ünlü yaptı onu? Çünkü Paris'te sokakta öpüşen iki kişiyi çekmişti; sıradan bir gün, sıradan insanlar ve hiçbir sanatsal çalışma yok, perspektif yok.. Neden? İşte özgünlük adı altında yutturulduğu için. Çünkü 1950'lerde Paris'te bile sokakta öpüşmek zor bir işti; halbuki bugün ne kadar normal. İşte o yüzden o fotoğraf sanatçısı büyük bir iş başardı. Sokakta öpüşmenin normal olduğu fikrinin tohumunu attı. Böylece Paris'te şimdi iki kişi değil milyon kişi sokakta öpüşse gayet normal olacak. Hatta öpüşmeyi bırak, binlerce kişi soyunup fotoğraf çekiyorlar, bu bile ikinci sayfa gazete haberi olarak tarihe oldukça normal bir kayıt olarak geçiyor.

Belki çok da umursamıyorsunuz ve bilmiyorsunuz; fakat 60'lı yılların Türk filmlerine bakın; Türkiye'de çekildiğini zannetmezsiniz. 60'lı yıllarda eve kız atan adam; mini etekle sokakta dolaşan kız figürleri var. O dönem Türk halkında böyle bir sosyal yapı yok; ama sinemada var. Toplumu 70-80'li yıllarda incelediğinizde tam olarak oo filmlerin sokağa döküldüğünü ve artık normal karşılanmaya başladığını görebilirsiniz.

Şimdi buna itiraz edenler olacak, diyecekler ki millet filmlerde ne görüyorsa onu mu yapıyor, filmlerden etkileniyorlarsa hiç izlemeyelim o zaman. Hayır, esas konu bu değil. Esas konu, bireylerin zihnine ekilen fikirlerde. Bugün Tunus, Mısır ve Yemen'de silahla başarılamayan, sosyal ağlarla başarıldı. Şimdi Suriye aynı yolun yolcusu; gerçekten de dünya insanları orada askerlerin bebek öldürdüğünü filan zannediyor. Üç beş tane gazete haberi, bir kaç tane dizi ve film.. Vee.. birden bire toplumların zihninde beliren fikirler.

"Hangi çağda yaşıyoruz" safsatasının normalize edilmiş hali. Sanki çağ değişince insanlık değerleri değişiyormuş gibi yaratılan bir izlenim.

Şimdi bu diziye iyi bakın, yaklaşık olarak 5-10 yıl sonra dizide gördükleriniz çok "klişe" olacak ve sadece millet dizide gördüğünü uyguluyor diye değil, artık buna inanıyor, inandırılıyor diye.

Zavallı adam, bundan 100 yıl önce televizyon hakkında "kim bir kutuya bütün gün bakmak isteyebilir ki" dediğinde, daha sonradan nasıl kullanılacağını hiç düşünmemiş. İster farkına varalım ister varmayalım, ne dersek de diyelim, televizyon milyonlarca insana fikir ulaştırma konusunda oldukça başarılı ve bu kitlesel fikirler çoğunlukla kitlesel fayda değil, kitlesel kölelik getiriyor. Çok basit ve inanması güç geliyor söylendiğinde; bir tane dahi Amerikan filmi gösteremezsiniz ki içinde öpüşme veya yatak sahnesi olmasın. Filmler böyle çekilemediği için mi? En alakasız filmlerde dahi, dram, komedi, dini filmlerde dahi.. Şüphesiz bunun da modası geçecek, yerini başka şeylere bırakacak ve fakat hedef değişmeyecek.

Sonuç şu; sokakta öpüşmekle özgür olduğunu zanneden beyinsiz bir halk yaratılıyor ve böylece her kitlesel bilgiye anında inanan ve nereye sürülürse oraya giden bir halk. Böyle saçmalıkları yaparak ne kadar özgür olduğuna inanırsa o kadar rahat olur ve yapılan hiçbir şeye bir o kadar karışmaz diye. Şüphesiz bu kriterlere göre dünyadaki en özgür halk, Amerikan halkıdır ve baktığınız zaman "meşru" yöntemlerle yönetilmesi en kolay halk yine Amerikan halkıdır. George Bush gibi ne konuştuğunu dahi bilemeyecek kadar yetersiz bir insana bile yürekten inandılar ve televizyonda Irak'ın ne kadar kötü insanlar tarafından yönetildiği onlara telkin edildiğinde, milyonlarca Amerikalı saftirik, Irak'a demokrasi götürmek konusunda hükumetlerine destek verdi..

Özgünlüğe gelince; "farklı olmak" her zaman için iyi olmayı icap etmez. Esasen bu çalışmalar özgün de değil; batı toplumunda binlerce örneği bulunan saçmalıklar silsilesinin Türkiye'ye yeni adım atmış hali. Ve zaten de geleceği çok çok önceden zaten belli olan bir çalışmaya özgün demek en hafif tabirle saçmalık olur. Hani Türkiye'de askeri darbe olduğunda Amerikalı yetkilinin hükumeti arayarak "sizin çocuklar başardı" demesi gibidir. Bu çalışmaya "özgün, evet güzel" diyenlere bakıp tekrar arayacak ve "your boys made it" diyecek, biz de izleyip güleceğiz.

--- Mesaj Güncellendi ---

Diziyi ister izle ister izleme; ister beğen ister beğenme; zaten istenen hedefe çoktan ulaşılmış. Toplum bunu yadırgamıyorsa, artık ilk bölümden sonra yeterli ratingi alamayıp yayından kaldırılsa bile yeteri kadar başarılı olmuştur, gerisi mühim değil.

 

[SiegFrieD]

Dizi olmasını pek garipsemedim de Otisabi karakteri çok tipsiz olmuş yahu.Tamam karikatürde de çok yakışıklı değil ama bu kadar da kötü olmasaymış keşke. bu tip bile ne karılar götürüyor diyenler çoğalacak gittikçe.

 

[Kemal44]

merakla bekliyorum