Osmanlı Paşasına selam duran Fransızlar!

Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,206
Reaksiyon puanı
10,327
Puanları
293
Osmanlı Paşasına selam duran Fransızlar!

Türk siyasi tarihinin renkli ve tartışmalı isimlerinden biri de Ahmed Vefik Paşa’dır. Onun kadar farklı görevlerde bulunmuş başka bir devlet adamı azdır. O, aynı zamanda büyük bir edipti. Türkiye’nin ilk Türkolog ve Türkçülerinden olup lügat âlimi ve tiyatro edebiyatının önde gelen kurucularındandı.
Ahmed Vefik Paşa’nın diplomatik anlamda devlet adamlarımıza misal gösterilecek uygulamaları vardır.

Paşa, 10 Aralık 1859’da Paris Büyükelçiliği’ne getirilmişti. O, bu görevde iken Sultan Abdülmecid Han vefat etmiş yerine Abdülaziz Han tahta çıkmıştı. (25 Haziran 1861)

İşte bu sıralarda Paris sefaretinde eskiyen bir arabanın yerine Ahmed Vefik Paşa bembeyaz renkte uzun ve büyük bir araba yaptırdı.
Fakat bu araba sıradan bir araba değildi. Ahmed Vefik Paşa bu arabası ile Paris caddelerinden geçerken İmparatorun hassa askerleri çarpılmış gibi selam vaziyetine geçiyorlardı. Halk derhâl şapkasını çıkarıyor saygıyla selamlıyordu. Sokaklarda büyük bir telaş havası esiyor ve;
“Dikkat imparator geliyor, imparator geliyor”, avazeleri yükseliyordu.

Çünkü böyle beyaz, uzun bir araba yalnız İmparator III. Napolyon’da vardı.
Başka hiçbir kimse böyle bir araba yaptırmaya ve kullanmaya cesaret edemediği için Ahmed Vefik Paşa’nın arabası Paris sokaklarında bu kadar büyük bir tesir meydana getiriyordu...

Bu durum Paris’te şok tesiri yapmıştı. İdareciler ve askerî personel arasında büyük bir hoşnutsuzluk meydana getirmişti. Halkın alay konusu oluyorlardı.
Fransız hükûmeti ne yapacağını şaşırmıştı.

Zira Ahmed Vefik Paşa, Paris’teki diplomatların en sayılan simalarından biri idi. Esprili, dilinden korkulan yaman bir politikacıydı!..
Devlet adamları ne yapacaklarını şaşırmıştı. Hadise her gün farklı bir şekilde mutlaka gündeme geliyor ve gittikçe içinden çıkılmaz bir hâl alıyordu. Sonunda Paşa’yı Hariciye Nezareti’ne davet ederek bu faaliyetine son vermesini aksi hâlde bu görevinden alınması için Babıâli’ye baskı yapacaklarını bildirdiler.

Ahmed Vefik Paşa’nın bu talep karşısında verdiği cevap çok çarpıcı idi:
“Beyler! Benim Paris’te dolaştığım beyaz arabayı göreceğiniz yerde, kendi sefirinizin İstanbul’da bindiği kayığı görseydiniz daha iyi ederdiniz. İmparatorunuzun gururunu kırdırmamak sizin elinizdedir!”

Fransız Hariciye Nezareti, İstanbul’daki büyükelçisinin tavrını araştırdığında mesele anlaşılacaktı. Büyükelçi tıpkı Abdülaziz Han’ın kayığının benzeri bir kayık yaptırmıştı. Bununla Boğaziçi’nde rahatça dolaşmakta, kendisini görenler de padişah kayığı zannederek hürmetle yol vermekte ve saygı göstermekte imişler.

İşte bu hadiseyi haber alan Ahmet Vefik Paşa hiç kimseden emir ve işaret almadan harekete geçmiş ve Paris’te aynı tarzda bir uygulamayı başlatmıştı. Aradaki tek fark İstanbul’daki saltanat kayığının benzeri burada imparatorluk arabası olmuştu.

Fransız hükûmeti hemen harekete geçerek İstanbul’daki büyükelçisinin altındaki kayığı aldırttığında Ahmed Vefik Paşa da beyaz arabasını siyaha boyatacaktır...

Not: Bu yazının devamı siyasi olduğu için ilgili bölüme konu olarak açılmıştır.

 
Üst