Türk profesörler dünyaya sıfır çekti

Bu konuyu okuyanlar

amesfa

Dekan
Emektar
Katılım
10 Eylül 2007
Mesajlar
9,863
Reaksiyon puanı
150
Puanları
63
Türk profesörler dünyaya sıfır çekti

Türk üniversiteleri, bilim üretmeyi unuttu! Son 25 yılın uluslararası bilimsel dökümüne göre Türkiye dünya bilimine yüzde 1'lik bir katkı bile yapamamış. İşte eğitimcilerimizin hali:

TÜBİTAK'ın uluslar arası verilere dayanarak kitaplaştırdığı Türkiye Bilimsel Yayın Göstergeleri, suni ve gereksiz tartışmalarla gündeme getirilen üniversitelerimizin bilim alanındaki içler acısı durumunu ortaya çıkarttı. Kitapta, 1981'den 2006 yılına kadar uluslar arası dergilerde yayınlanan makalelerin dökümü yapıldı. Türkiye, ülkeler sıralamasında 21'inci oldu. Sıralamaya göre, ABD'nin 5 milyon 861 bin 401 makale üretip 123 milyon 847 bin 576 atıf aldığı dönemde Türk üniversiteleri sadece 98 bin 186 yayın yapabildi.

KENDİLERİNE ATIF YAPTILAR

Türkiye'nin makale bazında dünya bilimine katkısı yüzde yarım oldu. Üstelik Türk bilim adamları, kendi makalelerine kendileri atıfta bulunarak referans atıf sayısını yükselttikleri halde, dünya bilimine yüzde 1'lik bir katkı bile yapamadık. Kendine yapılan atıflar çıktığında Türkiye'nin orijinal yayın sayısı 64 bine, atıf sayısı ise 112 bine geriliyor. Türk üniversiteleri, özellikle temel bilimlerde sınıfta kaldı. Matematikte 25 yılda ancak 1197 yayın yapıldı ve 2 bin 649 atıf alındı. Kendine yapılan atıflar çıktığında yayın sayısı 747'ye, atıf sayısı da 498'e geriledi.

TEK BAŞARI TIP ALANINDA

25 yılda fizik yayını sayısı 7 bin 359, atıf sayısı da 39 bin 435 gibi görülürken, kendine atıflar çıkarıldığında yayın sayısının bir anda 347'ye, atıf sayısının da 4 bin 40'a düştüğü gözlendi. Türkiye hukukta tam bir bilimsel çöküş içinde. 25 yılda sadece 14 hukuk makalesi yazıldı. 14 makaleye bir atıf yapılmış, o da yazarın kendisi tarafından! Klasik sanatlarda makale sayısı ise 3’te kaldı. Tarih, Edebiyat, Felsefe, Din ve Dinayet dallarında da durum içler acısı. Uluslararası alanda göğsümüzü kabartan tek dal tıp oldu. Yayınlanan 98 bin 186 yayının 38 bin 161'ini klinik tıp oluşturdu.

KÖKLÜ KURUMLAR SINIFTA KALDI

Üniversitelerimize baktığımızda, 1956'da kurulan ODTÜ'nün yayın sayısı 5 bin 711, (kendine atıflar hariç 3 bin 35), en eski üniversite İstanbul Üniversitesi'nin 8 bin 841 (kendine atıflar hariç 5 bin 736), Boğaziçi Üniversitesi'nin 2 bin 383 (kendine atıflar hariç bin 225), İTÜ'nün yayın sayısı ise 4 bin 27 (kendine atıflar hariç 2 bin 2) oldu. Askeri okullarda da durum dikkat çekici. 25 yılda Kara Harp Okulu 16, Deniz Harp Okulu 15, Hava Harp Okulu 7, GATA 852 yayın üretti. İşi bilimsel araştırma yapmak olan TÜBİTAK da bu sürede kendine atıflar dahil bin 933, kendine atıflar çıkıldığında bin 191 yayında kaldı.

[sup]Kaynak[/sup]
 

blogger

Doçent
Katılım
21 Eylül 2007
Mesajlar
715
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
amerikadaki profesör aylık 20 milyar alırken türkiyedeki profesör aylık 2 milyar alırsa normaldir..
 

megaman

Doçent
Katılım
14 Aralık 2007
Mesajlar
741
Reaksiyon puanı
0
Puanları
16
Türkiye' de tutamıyoruz ki elimizdeki değerleri :(
 

amesfa

Dekan
Emektar
Katılım
10 Eylül 2007
Mesajlar
9,863
Reaksiyon puanı
150
Puanları
63
Alınan ücret işini düzgün yapmaması için geçerli bir gerekçe değil (şahsi fikrim). Bu ülkede askeri ücretle çalışıp işini hakkıyla yapanlarda var. ???
 

Wolker

Profesör
Katılım
2 Kasım 2006
Mesajlar
1,542
Reaksiyon puanı
2
Puanları
38
amesfa dedi ki:
Alınan ücret işini düzgün yapmaması için geçerli bir gerekçe değil (şahsi fikrim). Bu ülkede askeri ücretle çalışıp işini hakkıyla yapanlarda var. ???
katılıyorum amesfa,birde bizim prof ve yüksek erkan her neyse döner sermayeydi, kurdukları vakıflardı filan derken emin ol aylık o 20 milyar maaşı bilmem kaç katını kazanıyorlar,gecen günkü uni vakfı rezaletini hepimiz gördük...

birde YOK denen yıllardır başımıza bela olan kurumun yetiştirdigi(?!??)üniversiteden mezun olanlarıda halleri malum..
 

megaman

Doçent
Katılım
14 Aralık 2007
Mesajlar
741
Reaksiyon puanı
0
Puanları
16
amesfa dedi ki:
Alınan ücret işini düzgün yapmaması için geçerli bir gerekçe değil (şahsi fikrim). Bu ülkede askeri ücretle çalışıp işini hakkıyla yapanlarda var. ???

Elbette var. Benim değinmek istediğim konu bu değil, kişisel becerisini yurtdışında değerlendirmek istiyor artık gençlik. İlk fırsatta Amerika' ya gitmeyi deniyor.
 

Hınzır

Öğrenci
Katılım
5 Aralık 2007
Mesajlar
46
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
megaman dedi ki:
amesfa dedi ki:
Alınan ücret işini düzgün yapmaması için geçerli bir gerekçe değil (şahsi fikrim). Bu ülkede askeri ücretle çalışıp işini hakkıyla yapanlarda var. ???

Elbette var. Benim değinmek istediğim konu bu değil, kişisel becerisini yurtdışında değerlendirmek istiyor artık gençlik. İlk fırsatta Amerika' ya gitmeyi deniyor.

Üniversitelere bilim gerekmez .... !!! %( :# (&)

Moderatör not : Mesaj düzenlenmiştir, Ortamı germeye gerek olmadığı kanısındayım.
 

amesfa

Dekan
Emektar
Katılım
10 Eylül 2007
Mesajlar
9,863
Reaksiyon puanı
150
Puanları
63
megaman :

yazdığım mesajın senin yorumunla alakası yok, blogger arkadaşımızın yorumun hitaben kendi şahsi görüşümü yazdım.

Senin mesajına gelince beyin göçüne değinmişsin, gündemi biraz daha sıkı takip etmeni öneririm, artık Türkiyede de şartlar iyleşiyor ve kesin dönüşler yapılıyor. Umuyorumki artık beyin göçünün önüne geçilecek projeler sıklıkla devam eder. ;)

 

Hınzır

Öğrenci
Katılım
5 Aralık 2007
Mesajlar
46
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
amesfa dedi ki:
megaman :

yazdığım mesajın senin yorumunla alakası yok, blogger arkadaşımızın yorumun hitaben kendi şahsi görüşümü yazdım.

Senin mesajına gelince beyin göçüne değinmişsin, gündemi biraz daha sıkı takip etmeni öneririm, artık Türkiyede de şartlar iyleşiyor ve kesin dönüşler yapılıyor. Umuyorumki artık beyin göçünün önüne geçilecek projeler sıklıkla devam eder. ;)
 

megaman

Doçent
Katılım
14 Aralık 2007
Mesajlar
741
Reaksiyon puanı
0
Puanları
16
amesfa dedi ki:
megaman :

yazdığım mesajın senin yorumunla alakası yok, blogger arkadaşımızın yorumun hitaben kendi şahsi görüşümü yazdım.

Senin mesajına gelince beyin göçüne değinmişsin, gündemi biraz daha sıkı takip etmeni öneririm, artık Türkiyede de şartlar iyleşiyor ve kesin dönüşler yapılıyor. Umuyorumki artık beyin göçünün önüne geçilecek projeler sıklıkla devam eder. ;)

Bende bunu ümit ederim.

Yapılan araştırma için yorum yapmıştım, ortaya çıkan sonuç beyin göçünün önlenemediğini de ortaya koyuyor. Umarım en kısa sürede ibre bizim lehimize döner, hakettiğimiz sonucu alırız.
 

Berkin Bozdoğan

Profesör
Katılım
18 Mayıs 2005
Mesajlar
4,926
Reaksiyon puanı
38
Puanları
0
YÖK nedir ki? Faşizan bir yapıya sahip olduğu söylenen bu kurum, demokrasilerin oligarşiye dönüşmesi sürecinde süt dökmüş kedi kalıyor bence. Az gelişmiş her demokraside olduğu gibi seçimler atamaya dönmüş durumda. Laf aramızda kimse sevmiyor bu kurumu, daha kaldırabilen (taraftarlarının bahsettiği biçimde söyleyeyim; muhteşşem biçimde diğerlerine yüzde elli dörtlük cevap vermiş parti bile daha dokunamadı) çıkmadı. Ne darbeymiş, muhtıraymış. 20 seneyi geçti, hala korkusuyla yaşıyoruz mirim. YÖK olmasa adı farklı kendisi aynı başka kurum olacak. O da olmasa siyasi iktidarlar daha dolaysız üniversite yönetecek. Çok büyük farklar olmayacak. Yahu halkın iradesini gerçekleştirmek için başkasından korkan hükümetler olacaksa, söyleyin demokrasi nutukları atmadan gezsinler. YÖK konusu ilginç elbette. Milletimizin hastalığıdır, bir öcü bulurlar, gitse de rahatlasak diye hayıflanırlar. Mesela trafik canavarı da böyledir; bir sürü can alır kaka canavar. İnsanın, zinhar, suçu yoktur.

Gelin kabul edelim. Bu ülkede bilimin gelişmemesi genetik birşey. Kimseye bilimin işlevsel birşey olabileceğini anlatamıyoruz. Kimse bilim için bilim yapmıyor, yanında halk için de bilim yapmıyor. Bilimcilerin büyük kısmı (ya da bilimci olması gerekenlerin diyelim) sabah 9 akşam 6 biliminde.

Boyumdan büyük konuşuyorum velakin, iş bu kadar nettir. YÖK falan yükseköğretimin, akademisyenliğin belki de en son derdi. Esas dert zihniyet; bilim kavramına bakış açısı. Daha fazla idealist gençlere ihtiyacımız var; ama bu idealler de siyasi değil fenni olmalı. Yoksa daha bilim geliştirmek ilme vakıf olmak yerine çook millet birbirine girer, falancalar dövülür, filancalar yakılır. Zihinsel ve medeni olgunlukla çözülebilecek şeyler tabii bunların hepsi. Çözülür mü peki? Daha çok yol var.
 

semiramis

Öğrenci
Katılım
8 Ağustos 2007
Mesajlar
58
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
amesfa dedi ki:
Alınan ücret işini düzgün yapmaması için geçerli bir gerekçe değil (şahsi fikrim). Bu ülkede askeri ücretle çalışıp işini hakkıyla yapanlarda var. ???
aslında şöylede düşünebilirsin askeri ücretlinin koltuk elden gidebilir(yani rekabet çok) ama üni'de böle değil salla başı al maaşı
 

amesfa

Dekan
Emektar
Katılım
10 Eylül 2007
Mesajlar
9,863
Reaksiyon puanı
150
Puanları
63
semiramis dedi ki:
amesfa dedi ki:
Alınan ücret işini düzgün yapmaması için geçerli bir gerekçe değil (şahsi fikrim). Bu ülkede askeri ücretle çalışıp işini hakkıyla yapanlarda var. ???
aslında şöylede düşünebilirsin askeri ücretlinin koltuk elden gidebilir(yani rekabet çok) ama üni'de böle değil salla başı al maaşı

Buda farklı bir bakış açısı.
 

Berkin Bozdoğan

Profesör
Katılım
18 Mayıs 2005
Mesajlar
4,926
Reaksiyon puanı
38
Puanları
0
Esenlikler,

Hınzır dedi ki:
Medrese sistemini geri getirelim :# (&)

Bence top yekün orta çağ ve öncesine dönelim, daha rahat. Şimdi garip gelir bu devirde medrese falan; laf gelir. En güzeli; insanlık tarihini MÖ 400 - MS 1954 arasında tekrara alalım.
 

DarkLady

Dekan
Katılım
18 Ağustos 2007
Mesajlar
6,597
Reaksiyon puanı
12
Puanları
0
doktora yapana 1500 ytl burs veripp.yardımcı doçent olduğunda 1200 ytl maaş verirlerse ne bilimde nede teknolojide ilerleme kaydederler.yurt dışında şöyle bir sistem var.ne kadr yayının olursa onun karşılığını paşalar gibi alıyosun:)bir neviiteşvik ediolar çalışmaya dolayısıylada ilerliyolarr.bu maaşa gelde 0 çekmee
 

ikxan

Doçent
Katılım
14 Eylül 2007
Mesajlar
926
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
ziraatci63 dedi ki:
doktora yapana 1500 ytl burs veripp.yardımcı doçent olduğunda 1200 ytl maaş verirlerse ne bilimde nede teknolojide ilerleme kaydederler.yurt dışında şöyle bir sistem var.ne kadr yayının olursa onun karşılığını paşalar gibi alıyosun:)bir neviiteşvik ediolar çalışmaya dolayısıylada ilerliyolarr.bu maaşa gelde 0 çekmee

Bence bu maaşı hakediyorlar. Üniversitelerle eğitim sistemini yerden yere vururdum yapmıcam. Üniversiteye girmek zor, üniversiteyi bitirmek değil.
 

nizam

Asistan
Katılım
13 Şubat 2007
Mesajlar
134
Reaksiyon puanı
0
Puanları
16
üniversiteleri rektefiye(böyle yazılıyordu heralde) etmek lazım
 

ulvi_kcky

Doçent
Katılım
29 Haziran 2007
Mesajlar
735
Reaksiyon puanı
0
Puanları
16
Osmangazi Üniversitesi'nde bir profesörün konferansına katıldığımda adam kendi özeleştirisini yapmıştı. Amerikan üniversitelerinin sisteminden bahsetmişti. Devlet desteği almadan, ürettikleri bilgiyi satarak bir yerlere geldiklerini ve kaynaklarını bu şekilde oluşturduklarını. Veri tabanlarından faydalanan üniversitelere gönderdikleri faturalar dudak uçuklatan cinsten ve bu ülkelerin veri tabanlarından faydalanan bir çok Türk üniversitesi vardı.

Bizim Türk üniversitelerimiz ise devletten kaynak sağlıyor. Kaynaklarını kendileri oluştursalar ve devlete bu konuda bağımlılıkları kalmasa belki bilim alanı siyasi baskılardan ve istikrarsızlıktan kurtulubilir. Belki de daha da kötüye gider kim bilir ama yeni gidiş yollarının bulunması gerek artık.

Tarihimize bir göz gezdirip Avrupa'ya bilimi öğreten Atalarımızı iyice incelememiz belki birazcık olsun gözümüzün açılmasını sağlar. Belki bu sayede üzeimizdeki ölü toprağını atarız.
 

turoksin0

Profesör
Katılım
18 Ağustos 2007
Mesajlar
4,656
Reaksiyon puanı
0
Puanları
36
Yav ben Türklüğümüzle gurur duymamaız için 1001 neden diye bir kitap okudum bildiklerim vardı ama ne çok şey yapmışız tarihte şaşırdım vallahi
 

Berkin Bozdoğan

Profesör
Katılım
18 Mayıs 2005
Mesajlar
4,926
Reaksiyon puanı
38
Puanları
0
ulvi_kcky dedi ki:
Bizim Türk üniversitelerimiz ise devletten kaynak sağlıyor. Kaynaklarını kendileri oluştursalar ve devlete bu konuda bağımlılıkları kalmasa belki bilim alanı siyasi baskılardan ve istikrarsızlıktan kurtulubilir. Belki de daha da kötüye gider kim bilir ama yeni gidiş yollarının bulunması gerek artık.

Sanırım bu tür bir sistem uygulamak en güzeli olacaktır. Kendi kaynağını kendisi yaratsa; profesyonel olsa.
 

amesfa

Dekan
Emektar
Katılım
10 Eylül 2007
Mesajlar
9,863
Reaksiyon puanı
150
Puanları
63
Berkin Bozdoğan dedi ki:
ulvi_kcky dedi ki:
Bizim Türk üniversitelerimiz ise devletten kaynak sağlıyor. Kaynaklarını kendileri oluştursalar ve devlete bu konuda bağımlılıkları kalmasa belki bilim alanı siyasi baskılardan ve istikrarsızlıktan kurtulubilir. Belki de daha da kötüye gider kim bilir ama yeni gidiş yollarının bulunması gerek artık.

Sanırım bu tür bir sistem uygulamak en güzeli olacaktır. Kendi kaynağını kendisi yaratsa; profesyonel olsa.

Gerçekten güzel bir sistem ama ülkemizde uygulanırmı bilinmez.
 

ulvi_kcky

Doçent
Katılım
29 Haziran 2007
Mesajlar
735
Reaksiyon puanı
0
Puanları
16
amesfa dedi ki:
Berkin Bozdoğan dedi ki:
ulvi_kcky dedi ki:
Bizim Türk üniversitelerimiz ise devletten kaynak sağlıyor. Kaynaklarını kendileri oluştursalar ve devlete bu konuda bağımlılıkları kalmasa belki bilim alanı siyasi baskılardan ve istikrarsızlıktan kurtulubilir. Belki de daha da kötüye gider kim bilir ama yeni gidiş yollarının bulunması gerek artık.

Sanırım bu tür bir sistem uygulamak en güzeli olacaktır. Kendi kaynağını kendisi yaratsa; profesyonel olsa.

Gerçekten güzel bir sistem ama ülkemizde uygulanırmı bilinmez.

Aslında olmayacak birşey değil ama alışkanlıklardan kurtulmak baya uzun zaman alır.
 

DarkLady

Dekan
Katılım
18 Ağustos 2007
Mesajlar
6,597
Reaksiyon puanı
12
Puanları
0
ikxan dedi ki:
ziraatci63 dedi ki:
doktora yapana 1500 ytl burs veripp.yardımcı doçent olduğunda 1200 ytl maaş verirlerse ne bilimde nede teknolojide ilerleme kaydederler.yurt dışında şöyle bir sistem var.ne kadr yayının olursa onun karşılığını paşalar gibi alıyosun:)bir neviiteşvik ediolar çalışmaya dolayısıylada ilerliyolarr.bu maaşa gelde 0 çekmee

Bence bu maaşı hakediyorlar. Üniversitelerle eğitim sistemini yerden yere vururdum yapmıcam. Üniversiteye girmek zor, üniversiteyi bitirmek değil.
bence haketmiolar çünkü daha fazlasını hakediolar.bu arada dediğin gibi üniversiteye girmek zorrrr ama inan dönem uzatmadan üniversiteyi bitirmekk dahada zorrr
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Gerçekten de bunu genetiğe bağlamak en makulu olacak sanırım.. Şu kalp uzmanı olup da yeni ve önemli icatlar yapan bir doktor vardı adı Mehmet. Yaklaşık 1-2 yıl Türkiye'nin gündeminden düşmedi. Sürekli övündük kendisiyle; halbuki kendisi Türkçe konuşmayı unutmuş.. Biz ise övünüp duruyoruz.

Ülke olarak bilimi sevmiyoruz. Suçlu bulmak için ister siyaset, ister YÖK, ister üniversiteleri gösterelim sonuç değişmiyor. Ülke olarak sevmiyoruz bunu bir kere..

Geçenlerde Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nde bir tıp sınavı iptal edildi. Sebebi ise, sıkı durun; öğrencilerin büyük başarı göstermesi!! Evet, öğrencilerin ortalama olarak yüksek puan alması idareyi rahatsız etti ve sınavı bu nedenle iptal ettiler. Dikkatinizi çekiyorum, sınavın iptalinden sonra anlaşıldı ki öğrenciler toplu kopya çekme girişiminde bulunmuşlar.

Kendi okuduğum okuldan da örnek vereyim; Türkiye'nin tıp fakülteleri arasında puan olarak ve prestij olarak iyi sayılabilecek bir durumda olan okulda, fakültenin kendisi, tıp derslerinin sınavlarını (üzerinde sınava girmiş olan öğrencilerin bilgileri ve cevapları olarak) 5 ytl'den satışa sunuyor. Neden? Çünkü genellikle sınavlarda aynı sorular soruluyor ve öğrenciler geçmiş soruları fakülteden satın alarak ezberliyorlar, sonra da derslerden geçiyorlar.

Dikkat ediniz, bunlar yarın doktor olacaklar (ya da doktorculuk oynayacaklar?). Yani fakülteden de dert yansanız, hocalardan da, öğrencilerden de, sonuç aynı..

Bütün bunlar varken bir tarafın bilime, diğer tarafın bir bez parçasına öcü gibi bakması ne acı verici..
 

betülxx

Öğrenci
Katılım
26 Eylül 2007
Mesajlar
70
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
arkadaşlar şahsen ülkemizde bilim adamı yetiştirmek yerine sanatçı yetiştirmeyi başaran şahsen ve şahsen bizim insanlarımızdır.Bilime ve eğitime önem verilse bazı sorunlar tamamen ortadan kalkar.Bilgi ilsanlar bilgili toplumlarda bulunur...Bilim adamının aldığı maaşla yada kazandığı parayla ilgisi yoktur.:Tamamen destek vermemekte yada yasaklar çıkmaktadır...diğer ülkelerin araştırmlar için ayırdıkları ödeneklerin haddi hesabı yok.biz bilgi açısından araştırma açısından gerilerken onlar katkat üst seviyedeler ki yiyecek tohumlarımıza kadar dışarıdan temin ettiğimiz ürünlerimiz cabası.Bu böyle olursa nice olur halimiz.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Şunu da eklemeliyim ki bizim insanımız başarılı olanı sevmez.
Ne kadar iyiysen başına o kadar kötü şey gelir.
Yazık ki ne kadar kötüysen de o kadar iyi mevkilere ulaşırsın.

Şarkıcının dediği gibi; şeref ekmek bulamazken şerefsiz bulur.
 
Üst