Haftanın Vizyon Filmleri

Bu konuyu okuyanlar

Serkannd

Profesör
Emektar
Katılım
12 Aralık 2007
Mesajlar
2,157
Reaksiyon puanı
10
Puanları
38
Bu sabit başlık altında o hafta vizyonda olan filmleri tanıtıyoruz..

Ben başlıyorum Tarih 29 Eylül 2009

1-) Suretler (The Surrogates)

91912.jpg


"Suretler" (The Surrogates), daha önce “Terminator 3: Makinelerin Yükselişi” ve “U-571” gibi filmleri yöneten Jonathan Mostow'un imzasını taşıyor. Filmin oyuncuları kadar ilginç konusuyla da dikkat çekiyor.

FBI ajanları (BRUCE WILLIS ve RADHA MITCHELL) bir üniversite öğrencisinin gizemli cinayetini araştırmaktadır. Bu öğrenci insanların kendilerinin kusursuz robot versiyonlarını sahip olmalarını sağlayan yüksek teknoloji ürünü suret olgusunun yaratıcısı olan kişiyle bağlantılıdır. Sağlıklı, iyi görünümlü ve uzaktan kumandalı makineler olan suretler, insanların yerini almakta ve böylece insanların evlerinin rahat ve güvenli ortamından çıkmadan dışarıdaki hayatı yaşamalarına imkan tanımaktadır. Cinayet beraberinde cevap arayışını getirir: maskelerle dolu bir dünyada kim gerçektir ve kime güvenebilirsiniz?

sinema.com

2-)Kadın Aklı Erkek Aklı (The Ugly Truth)
83482.jpg


Abby, bekârlığı dışında her soruna anında çözüm bulabilen bir TV programı yapımcısıdır. Reytingleri düşüş gösterince, işe yeni alınmış Mike’la ekip olmak zorunda kalır. Erkekler hakkında ipuçları vermekte olan bölümünün reytinglerdeki ani artışı, Mike’ın yerini garantiler. Abby, bekâr komşusu Colin’le tanıştığında ise doğru hamleleri yapmak için Mike’ın görüşlerine ihtiyacı olduğunu anlar.

sinema.com
 

AliA

Ordinaryüs
Emektar
Katılım
29 Haziran 2007
Mesajlar
64,457
Reaksiyon puanı
529
Puanları
0
Bu Hafta Vizyona Girenler - 16 Ekim Cuma 2009



Okyanus Dünyası 3D - Oceanworld 3D

Gösterim Tarihi: 16 Ekim 2009 ~ 1. haftası

Sinemalar.com Puanı: 5.9/10

Efsane kaptan ve dalgıç Jacques-Yves Cousteau’nun oğlu Jean-Michel Cousteau’nun önderliğinde, Jean-Jacques & Francois Mantello yönetmenliğinde ...

"Okyanus Dünyası 3D" Seansları için tıklayın




Nefes: Vatan Sağolsun - Nefes: Vatan Sağolsun

Gösterim Tarihi: 16 Ekim 2009 ~ 1. haftası

Sinemalar.com Puanı: 8.3/10

“Nefes : Vatan Sağolsun”, 2365 metre yükseklikteki Karabal Jandarma Karakolu'nu korumakla görevlendirilen bir yüzbaşı komutasındaki kırk ...

"Nefes: Vatan Sağolsun" Seansları için tıklayın




Kara Büyü - Drag Me To Hell

Gösterim Tarihi: 16 Ekim 2009 ~ 1. haftası

Sinemalar.com Puanı: 7.3/10

IMDB Puanı: 7.4/10

Los Angeles'ta hırslı bir bankacı olan Christine Brown hem iş hem de özel yaşamında çok mutludur. Bir profesör olan erkek arkadaşı ile huzurlu ...

"Kara Büyü" Seansları için tıklayın




Yukarı Bak - Up

Gösterim Tarihi: 16 Ekim 2009 ~ 1. haftası

Sinemalar.com Puanı: 7.7/10

IMDB Puanı: 8.6/10

Hayatı boyunca yaşamak istediği macera hayalini gerçekleştirmek için evine binlerce balon bağlayıp Güney Amerika'nın vahşi doğasına doğru ...

"Yukarı Bak" Seansları için tıklayın




Özgür Woodstock - Taking Woodstock

Gösterim Tarihi: 16 Ekim 2009 ~ 1. haftası

Sinemalar.com Puanı: 6.3/10

IMDB Puanı: 7.1/10

Yıl 1969... Greenwich Köyü'nde yaşayan bir iç mimar olan Elliot Tiber, köhne bir motelde yaşayan ebeveynlerine yardım etmek için El Monaco'ya ...

"Özgür Woodstock" Seansları için tıklayın




Zafer Çocukları - Szabadsag, szerelem / Children Of Glory

Gösterim Tarihi: 16 Ekim 2009 ~ 1. haftası

Sinemalar.com Puanı: 6.2/10

IMDB Puanı: 7.4/10

1956’lı yıllar, soğuk savaşın en soğuk yılları ve Macaristan politik açıdan Sovyet imparatorluğunun hükümdarlığı altında. Ama Macaristan ...

"Zafer Çocukları" Seansları için tıklayın

KAYNAK
 

AliA

Ordinaryüs
Emektar
Katılım
29 Haziran 2007
Mesajlar
64,457
Reaksiyon puanı
529
Puanları
0
Bu Hafta Vizyona Girenler - 23 Ekim Cuma

vizyonmini.jpg


KANALİZASYON

Yönetmen:
Alper Mestçi

Oyuncular:

Okan Bayülgen, Hakan Yılmaz, Erol Günaydın

Konusu:
Kanal İ’nin bulunduğu binada cam silme görevi yapan saf bir cam silici olan İmdat Bayram’ın televizyon izleme merakı, onu kanalın başına kadar getirirse ne olur? Peki ya yaptığı programlar rating rekorları kırarsa?


vizyon2.jpg


KANA SUSADIM

Yönetmen:
Karyn Kusama

Oyuncular:
Megan Fox, Amanda Seyfried

Konusu:

Minnesota’da küçük bir tarım kasabasının gözde amigo kızlarından Jennifer’ı şeytani güçler ele geçirir. Jennifer, kasabadaki genç erkekleri bir bir öldürmeye başlar. Erkeklerle beslenen bir canavar haline gelen Jennifer’ı ise durdurmak en yakın arkadaşına kalır.


vizyon3.jpg


CASUS KIZLAR

Yönetmen:
Pascal Jardin

Konusu:
Sam, Clover ve Alex, Beverly Hills’li sıradan üç genç kızdır. Uluslararası ajan olarak seçilince, tamamen şok olurlar. Ciddi eğitimlerden geçen kızlar, ilk görevlerine yollanırlar: Kaçırılan Peppy Wolfman’ı bulmak. Acaba zekice planları ve casusluk aletleriyle dünyayı kurtarabilecekler midir?


vizyon4.jpg


İKİ DİL BİR BAVUL

Yönetmen:
Orhan Eskiköy, Özgür Doğan

Konusu:

Türk öğretmenin, uzak bir Kürt köyündeki bir yılı. Öğretmen Kürtçe bilmez, çocuklar Türkçe. Öğretmen ilk kez gördüğü bu coğrafyada, bir yılını çocuklara Türkçe öğretmekle geçirir. 1 yılın sonunda çocuklar Türkçe öğrenebilecekler midir?


vizyon5.jpg


FAME

Yönetmen:
Kevin Tancharoen

Oyuncular:
Naturi Naughton, Kay Panabaker

Konusu:
Film, dansçılar, şarkıcılar, oyuncular ve ressamlardan oluşan bir grup yetenekli gencin New York Gösteri Sanatları Lisesi’nde geçirdiği 4 seneyi anlatıyor. Okul toplumun her kesiminden öğrencilere hayallerini gerçekleştirme şansı verir.


vizyon6.jpg

MELEKLER VE KUMARBAZLAR

Yönetmen:
Ertekin Akpınar

Oyuncular:
Cem Davran, İrem Altuğ, Hakan Gerçek

Konusu:
17 Ağustos 1999’da yaşanan büyük Marmara depreminden sonra Adapazarı’nda yaşayan dört yakın arkadaşın yaşadıklarına odaklanan film, onların travmalarını, geleceğe dair umutlarını konu alıyor.

KAYNAK

 

emubaltaci

Rektör
Emektar
Katılım
21 Kasım 2005
Mesajlar
18,862
Reaksiyon puanı
129
Puanları
63
KANALİZASYON süper bir filme benziyor
 

AliA

Ordinaryüs
Emektar
Katılım
29 Haziran 2007
Mesajlar
64,457
Reaksiyon puanı
529
Puanları
0
Bu Hafta Vizyona Girenler - 30 Ekim Cuma 2009

Konak.jpg


Konak - Konak

Gösterim Tarihi: 30 Ekim 2009 ~ 1. haftası

"6 üniversiteli arkadaş, hocalarının verdiği kültür mirası projeleri ödevi için Safranbolu'ya gelirken arabaları bozulur, karşılarına yardım edecek biri çıkar ama güven vermeyen biridir. Aksilikler rezervasyonlarının iptal edildiğinin öğrenilmesi ile devam eder ve kalacak yer nerede ise yok gibidir. Buldukları boş bir konağa yerleşirler ya da adeta bu konakta kalmaları için birileri tarafından yönlendirilirler. Baştan her şey güzeldir ama saatler gece yarısına yaklaştıkça sıra dışı şeyler olmaya başlar."


Dread-1255679162.jpg



Korku - Dread

Gösterim Tarihi: 30 Ekim 2009 ~ 1. haftası


Anthony Di Blasi'nin ilk yönetmenlik deneyimi olan ''Dread'' korku roman yazarı Clive Barker'ın kısa hikayesinden uyarlanmış.

Film, üç üniversite öğrencisinin korku kavramı ve insanların nelerden korktukları üzerine çalıştıkları projeyi konu alıyor. Stephen (Jackson Rathbone) yeni tanıştığı evinin alt katında tek başına yaşayan Quaid'in (Shaun Evans) teklifiyle projenin içinde olmayı kabul eder. Stephen'in sınıf arkadaşı güzel ve sempatik Cheryl'de (Hanne Steen) projeye katılır ve üçlü insanlarla en karanlık korkuları hakkında röportajlar yapmaya başlarlar. Sıra üçlüye geldiğinde genç öğrenciler yaptıkları konuşmalarla içlerindeki en karanlık korkuları ve sırları keşfedeceklerdir. ''Dread'', psikolojik olarak etkileyici ve farklı bir korku filmi izlenimi veriyor.

KAYNAK
 

QaFeİN

Profesör
Katılım
19 Nisan 2009
Mesajlar
3,297
Reaksiyon puanı
19
Puanları
38
Melekler Ve Kumarbazlar Melekler Ve Şeytanların Çakmasımı :D
 

AliA

Ordinaryüs
Emektar
Katılım
29 Haziran 2007
Mesajlar
64,457
Reaksiyon puanı
529
Puanları
0
Konusu:
17 Ağustos 1999’da yaşanan büyük Marmara depreminden sonra Adapazarı’nda yaşayan dört yakın arkadaşın yaşadıklarına odaklanan film, onların travmalarını, geleceğe dair umutlarını konu alıyor.
Sence?
 

Serkannd

Profesör
Emektar
Katılım
12 Aralık 2007
Mesajlar
2,157
Reaksiyon puanı
10
Puanları
38
94441_130.jpg

Birbirine kenetlenmiş 7 kişinin bir günde başına gelenler. Temposu ve kurgusuyla şaşırtıcı bir hikâye:

“Para darphanede basılır, imzası atılır, banknot yapılır, deste deste akar gider. Milyonlarca temiz, milyonlarca pis el değer. Anlatılmaz bir sevgisi, anlatılmaz bir acısı vardır. Dünyada para için istenilecek en güzel dilek pis tarafını tutmamaktır, eğer tutarsan.”

94513_130.jpg


Michael Jackson'ın ölümünden önce çıkmaya hazırlandığı turne “High School Musical”ın yönetmeni Kenny Ortega tarafından beyazperdeye aktarılıyor. Michael Jackson'ın Temmuz ayında Londra'da,"This Is It" adı altında başlayacak olan konserlerinin Staples Center'da yapılan provalarının görüntüleri seyirciye sunulacak.
 

AliA

Ordinaryüs
Emektar
Katılım
29 Haziran 2007
Mesajlar
64,457
Reaksiyon puanı
529
Puanları
0
Bu Hafta Vizyona Girenler - 4 Aralık Cuma 2009



Adını Sen Koy Adını Sen Koy

Gösterim Tarihi:
04 Aralık 2009 ~ 1. haftası
Sinemalar.com Puanı: 7.1/10
Can (Ali İl), delice sevdiği Aybige (Melis Birkan) ile bir hafta sonra evlenecektir. Ama hayatının kadınını çocukluk arkadaşı Ilgaz (Cemal Toktaş)’la ...
"Adını Sen Koy" Seansları için tıklayın




Abimm Abimm
Gösterim Tarihi: 04 Aralık 2009 ~ 1. haftası
Sinemalar.com Puanı: 7.0/10
Bol aksiyonlu, komedisi ve ağır da dramı olan, sıcacık bir aile filmi. İzleyicileri acıklı bir komedi bekliyor ...
"Abimm" Seansları için tıklayın




Dönüşüm Ne Te Retourne Pas / Don’t Look Back
Gösterim Tarihi: 04 Aralık 2009 ~ 1. haftası
Sinemalar.com Puanı: 6.1/10
IMDB Puanı: 6.1/10
Bir yazar olan Jeanne, bir fotoğrafın izinde İtalya’ya gider, burada bir kadının peşine düşer ve bu kadına dönüştüğünü fark eder. ...
"Dönüşüm" Seansları için tıklayın




Zamanın Tozu I skoni tou hronou / The Dust of Time
Gösterim Tarihi: 04 Aralık 2009 ~ 1. haftası
Sinemalar.com Puanı: 6.0/10
Yunan asıllı Amerikalı yönetmen A, Roma'da hem kendisinin hem ailesinin öyküsünü anlatan bir film yapmaktadır. Öykü, İtalya, Almanya, Rusya, ...
"Zamanın Tozu" Seansları için tıklayın

KAYNAK
 

AliA

Ordinaryüs
Emektar
Katılım
29 Haziran 2007
Mesajlar
64,457
Reaksiyon puanı
529
Puanları
0
Bu hafta biri yerli yapım, dört yeni film vizyona giriyor. 1 Ocak 2010

b827b6db-fd8c-4e7b-86cd-69c2b5311777-444x333.jpg


"Aşkım", "Adalet Peşinde", "Aşka Ruhunu Kat" ile Türk filmi "Yahşi Batı", sinemaseverlerle buluşacak.

Aşkım

Yönetmenliğini Stephen Frears’ın üstlendiği Aşkım’da başlıca rolleri Michelle Pfeiffer, Rupert Friend, Kathy Bates ve Felicity Jones paylaşıyor.

1900’lerin başında Paris’te geçen filmde, zengin erkekleri baştan çıkarmasıyla ün salan 49 yaşındaki Lea de Lonval’le, 19 yaşındaki havalı ve deneyimsiz Fred’in 6 yıl süren ilişkileri konu alınıyor.

Adalet Peşinde

İtalyan İşi filminin yönetmeni Gary Gray’ın son çalışması Adalet Peşinde’nin başrollerinde Jamie Foxx, Gerard Butler, Colm Meaney ve Bruce McGill var.

İntikam ve adalet kavramlarını mercek altına alan filmde, bir soygun girişimi sırasında eşini ve kızını kaybeden dürüst bir aile babası olan Clyde Shelton’ın yaşadığı gerilim ve dram yüklü olaylar hikaye ediliyor.

Aşka Ruhunu Kat

Fatih Akın’ın yönettiği Aşka Ruhunu Kat’da Adam Bousdoukos, Moritz Bleibtreu, Birol Ünel ve Anna Bederke rol alıyor.

Aşka, müziğe ve dostluğa dair bir komedi olan filmde, işlettiği restoranda işleri bozulan, sevgilisiyle de arası açılan Zinos’un, yeni bir aşçıyı işe alması ardından gelişen olaylar ele alınıyor.

Yahşi Batı

Komedi dünyasının ünlü ismi Cem Yılmaz’ın yazıp, başrolünde oynadığı Yahşi Batı’nın diğer rollerinde Ozan Güven, Demet Evgar, Zafer Algöz, Özkan Uğur ve Cansu Dere yer alıyor.

Yönetmenliğini Ömer Faruk Sorak’ın yaptığı film, 1800’lü yılların sonunda geçiyor. Yahşi Batı’da, dönemin padişahı tarafından Amerikan Başkanına gönderilen hediyeyi iletmek üzere görevlendirilen, iki gözüpek Osmanlı, Aziz Efendi ve Lemi Bey’in başından geçen komik olaylar işleniyor.

KAYNAK
 

NikeSteeL

Dekan
Katılım
13 Mart 2009
Mesajlar
8,420
Reaksiyon puanı
131
Puanları
63
Sinemalarda bu hafta neler var?

080120101212372510632_2.jpg

Bu hafta 5 yeni film sinemaseverlerle buluşuyor. İşte nefes kesen o filmler...

Pedro Almodovar'ın yönettiği ve Penelope Cruz'un başrolünde oynadığı 'Kırık Kucaklaşmalar', Thomas Alfredson'un yönettiği özgün vampir filmi 'Gir Kanıma' ve Mira Nair imzalı 'Amelia' haftanın öne çıkanları...

AMELİA

Mira Nair'in yönettiği ve Hilary Swank, Richard Gere, Ewan McGregor ile Christopher Ecceleston'un rol aldığı 'Amelia' güçlü oyuncu kadrosu ile haftanın öne çıkan filmleri arasında yer alıyor.
080120101212372510632_3.jpg


Amelia Earhart'ın yayıncı George Putnam ile yaptığı fırtınalı ortaklık ve bu ortaklıktan doğan nihai evliliği, Earhart'ın havacılıkta elde ettiği erken başarı, şöhret ve servete kavuşmasının da arkasındaki güç oluyor.

Birbirlerine karşılıklı ihtiras, hayranlık ve büyük bir aşkla bağlı olan çiftin aralarındaki bağı, Earhart'ın Gene Vidal ile yaşadığı kısa tutkulu ilişki bile sarsamıyor.

GİR KANIMA

Thomas Alfredson'un yönettiği ve Kare Hedebrant, Lina Leandersson, Per Ragnar ile Henrik Dahl'ın oynadığı 'Gir Kanıma/Lat Den Ratte Komma In-Let The Right One In', vampir filmlerine yeni bir soluk getiriyor.

John Ajvide Lindqvist'in çok satan romanından uyarlanan ve 1982 yılında Stockholm'de geçen bir hikayenin anlatıldığı filmin konusu şöyle:

Oskar'ın hayatı, kendi yaşlarında bir çocuğun mahalleye taşınmasıyla değişir. Soğuktan pek etkilenmeyen bu beyaz yüzlü ve gizemli yeni komşu Eli ile Oskar arasında bir arkadaşlık gelişir. Fakat Eli'nin gelişiyle eş zamanlı olarak civarda cinayetler işlenmeye başlanır. Yeni arkadaşının bir vampir olduğunu öğrenen Oskar için arkadaşlığı, korkusundan daha önemlidir.

Çeşitli festivallerde büyük ilgi gören film, Saturn Awards, Boston Society of Film Critics Awards, British Independent Film Awards gibi birçok ödüle de layık görüldü.

KIRIK KUCAKLAŞMALAR
080120101212502519638_3.jpg


Pedro Almodovar'ın yönettiği ve Penelope Cruz, Lluis Homar, Blanca Portillo ile Jose Luis Gomez'in oynadığı 'Kırık Kucaklaşmalar/Los Abrazos Rotos-Broken Embraces' karanlıkta yazan, yaşayan ve seven bir adamın hikayesini anlatıyor.

Kader, kıskançlık, güç, trajedi, suçluluk duygusu tarafından yönetilen çılgın ve mantıksız bir aşkı anlatan filimin konusu şöyle:

Mateo Blanco, geçirdiği korkunç trafik kazasında sadece görme yeteneğini değil, Lena'yı, yani hayatının kadınını da kaybetmiştir. İki isim kullanır: 'Harry Caine', senaryo, hikaye ve edebi yazılarını yazarken kullandığı takma adıdır. 'Mateo Blanco' da yönetmenlikte kullandığı gerçek adıdır. Kazadan sonra gerçek kimliğini reddeder ve takma adı 'Harry Caine' ismini kullanır. Hayatta tutunabilmesi için Mateo Blanco'nun, sevgilisi Lena ile öldüğü fikrini kabullenir.

Senaryoları sayesinde yaşayan Harry Caine'e, eski sadık yapımcısı Judit Garcia ve Judit'in oğlu ve yazılarını kağıda döken Diego yardım eder. Yaşamaya ve yazmaya karar verdiğinden beri, Harry acıyla alay eden ve bilinçli olarak geçmişini unutan, hayattan zevk almak için diğer duygularını geliştiren çekici bir adamdır. Gerçek kimliği olan Mateo Blanco'nun tüm izlerini hayatından siler.

Bir gece Diego bir kaza geçirir ve Harry o gece onun başından ayrılmaz ve ona bakar. Diego ona, Mateo Blanco'ya birkaç şey sormak istediğini söyler, Harry şaşkınlığının ardından kabul eder ve 14 yıl önce olanları, bir babanın uykuya dalan oğluna masal anlatması gibi anlatmaya başlar.'

NİNJA'NIN İNTİKAMI
080120101213052515747_3.jpg


James Mc Teigue'nin yönettiği, Rain, Naomie Harris, Ben Miles ile Rick Yune'ın oynadığı 'Ninja'nın İntikamı/Ninja Assassin' dünyanın en ölümcül suikastçılarından olan 'Raizo'nun hayatını konu alıyor. Aksiyon sahneleriyle dikkat çeken filmin konusu şöyle:

Raizo, dünyanın en ölümcül suikastçısıdır. Daha çok küçük bir çocukken sokaklardan alınıp, varlığı efsaneye dönüşmüş 'Ozunu Klanı' adlı gizli bir örgüt tarafından, eğitimli bir katil olarak yetiştirilmiştir. Ama arkadaşının klan tarafından merhametsizce öldürülmesi üzerine kaçar ve ortadan kaybolur. Şimdi intikamı için hazırlanarak, beklemektedir.

NORTH FACE
080120101213392518714_3.jpg


Yönetmenliğini Philipp Stölzl'ün yaptığı, senaryosunu Christoph Silber, Philipp Stölzl, Benedikt Roeskau Johannes Naber ve Rupert Henning'in yazdığı 'Nordwand/ North Face' filminde, Benno Fürmann, Ulrich Tukur, Johanna Wokalek, Arnd Schimkat ve Florian Lukas rol aldı.

Almanya'da, 1936 yılında, dağda geçen bir hikayenin anlatıldığı filmin konusu şöyle:

Çocukluk günlerinden beri arkadaş olan Toni ve Andi özellikle bir dağla, 'ölü taraf' olarak da bilinen kuzey tarafı daha fethedilmemiş Eiger Dağı'yla ilgilenmektedir. İki arkadaş hala yapabileceklerine ikna olmuştur ve eğer başarırlarsa yalnızca özlemini duydukları toplumsal takdiri kazanmakla kalmayacaklar, olimpiyat altın madalyasına da göz kırpacaklardır.

Kuzey tarafının yamacındaki hazırlıklar sırasında Toni'nin sevdiği ilk kadın Luise'le karşılaşırlar. Bir gazeteci olan Luise, Nazi muhabiri Arau'yla birlikte Toni ve Andi'nin denemelerini haber yapmak için buradadır. Aralarındaki ateş yeniden alevlenmiştir, ama Luise, Arau'ya karşı da bir çekim hissetmektedir.

Toni, kuzey tarafına Andi'yle birlikte tırmanmaya başladığında umutsuzluk içindedir. Başta her şey iyi gider ve hızlı bir ilerleme kaydederler. Ama bir süre sonra dağcılar için işler kontrolden çıkar, zamana ve doğanın güçlerine karşı bir yarış başlar.'


Kaynak
 

Darknes$

Rektör
Emektar
Katılım
13 Haziran 2008
Mesajlar
17,955
Reaksiyon puanı
351
Puanları
83
Bu Hafta;

Bu Hafta

Sex-And-The-City-2-1271319917.jpg


Sex And The City 2http://www.sinemalar.com/film/27579/Sex-And-The-City-2/

Gösterim Tarihi: 04 Haziran 2010
Nikah masasında \"evet\" dedikten sonra neler olur? Dört arkadaşın hayatı her zaman diledikleri gibidir ama hayat sürprizleri de barındırmasaydı ...

Koleksiyoncu-1273159836.jpg


Koleksiyoncu

The Collector

Gösterim Tarihi: 04 Haziran 2010
Kumar borcunu ödemek için, tesisatçı olarak çalıştığı evi soymaya karar veren Arkin, evde kimsenin olmadığını sandığı bir akşam eve ...

Ev-1-1272869080.jpg



Ev


Ev

Gösterim Tarihi: 04 Haziran 2010

Filmde, “Ev” adlı televizyon programında 24 saat içinde yaşananlar seyirciye aktarılıyor. Canlı yayın yolunda devam ederken, “Ev”e birdenbire ...

Eden-Is-West.jpg


Cennet Batıda

Eden à l'Ouest / Eden is West

Gösterim Tarihi: 04 Haziran 2010
Tıpkı Odisseia'daki gibi, kahramanımız Elias'ın macerası da Ege'nin serin sularında başlar... Kıyıdaki parlak ışıklara yaklaşan eski püskü ...

The-Cove-1275459508.jpg


Koy

The Cove

Gösterim Tarihi: 04 Haziran 2010
Eski yunus eğitmeni Ric O’Barry, yunusların, insan esaretinden kurtarılması gerektiğini anlayınca, yunusların ve balinaların kıyılarında yüzdüğü ...​
 

Darknes$

Rektör
Emektar
Katılım
13 Haziran 2008
Mesajlar
17,955
Reaksiyon puanı
351
Puanları
83
Alacakaranlık Efsanesi: Tutulma

Alacakaranlik-Efsanesi-Tutulma-1277369837.jpg


Gösterim Tarihi: 30 Haziran 2010

Seattle bir dizi esrarengiz cinayet tarafından harap edildiğinden ve kötü niyetli bir vampir öc almak için onu araştırmaya devam ettiğinden Bella kendini tehlikeyle çevrili bulur.Hepsinin ortasında aşık olduğu Edward ve Jacob'ın arkadaşlığı arasında seçim yapmakla yüzyüze kalmıştır ki bu karar vampir ve kurtadam arasındaki eskimeyen mücadeleyi tutuşturmak için olasıdır.Mezuniyeti hızla yaklaşırken Bella birden fazla karara sahiptir: yaşam ya da ölüm. Fakat hangisi?​
 

MysteЯio

Profesör
Emektar
Katılım
13 Haziran 2009
Mesajlar
2,179
Reaksiyon puanı
88
Puanları
48
30 Temmuz 2010

3 yeni filmin vizyona girdiği haftanın beklenen filmi başrolünde Leonardo DiCaprio'nun olduğu Christopher Nolan imzalı "Inception"

831f2bf75b85_0001_12708.jpg


Başlangıç (Inception)

Yönetmen: Christopher Nolan
Senaryo: Christopher Nolan
Müzik: Hans Zimmer
Görüntü yönetmeni: Wally Pfister
Tür: Aksiyon, Gerilim, Bilimkurgu
Oyuncular: Leonardo DiCaprio (Cobb), Ken Watanabe (Saito), Joseph Gordon-Levitt (Arthur), Marion Cotillard (Mal), Ellen Page (Ariadne), Tom Hardy (Eames), Cillian Murphy (Fischer), Tom Berenger (Browning)

Web Sitesi: www.baslangicfilm.com

FİLMİN KONUSU

Dom Cobb (Leonardo DiCaprio) çok yetenekli bir hırsızdır. Uzmanlık alanı, zihnin en savunmasız olduğu rüya görme anında, bilinçaltının derinliklerindeki değerli sırları çekip çıkarmak ve onları çalmaktır. Cobb’un bu ender mahareti, onu kurumsal casusluğun tehlikeli yeni dünyasında aranan bir oyuncu yapmıştır. Ancak, aynı zamanda bu durum onu uluslararası bir kaçak yapmış ve sevdiği herşeye malolmuştur. Cobb’a içinde bulunduğu durumdan kurtulmasını sağlayacak bir fırsat sunulur. Ona hayatını geri verebilecek son bir iş; tabi eğer imkansız “başlangıç”ı tamamlayabilirse. Mükemmel soygun yerine, Cobb ve takımındaki profesyoneller bu sefer tam tersini yapmak zorundadır; görevleri bir fikri çalmak değil onu yerleştirmektir. Eğer başarırlarsa, mükemmel suç bu olacaktır.

Ama ne dikkatle yapılan planlamalar, ne de uzmanlıkları, onları, her hareketlerini önceden tahmin ettiği anlaşılan tehlikeli düşmanlarına karşı hazırlıklı kılabilir. Bu, gelişini sadece Cobb’un görebildiği bir düşmandır.


831f2bf75b85_0009_42957.jpg


Anneler ve Kızları (Mother and Child)

Yönetmen: Rodrigo García
Senaryo: Rodrigo García
Görüntü yönetmeni: Xavier Pérez Grobet
Müzik: Ed Shearmur
Kurgu: Steven Weisberg
Oyuncu yönetimi (kasting): Heidi Levitt
Tür: Dram
Oyuncular: Naomi Watts (Elizabeth), Samuel L. Jackson (Paul), Kerry Washington (Lucy), Annette Bening (Karen), David Morse (Tom), Carla Gallo (Tracy), Brittany Robertson (Violet), Amy Brenneman (Dr. Stone)

Web Sitesi: www.sonyclassics.com/motherandchild

FİLMİN KONUSU

Yıldız oyuncuların bir araya geldiği, üç kadının kesişen hayatlarını konu alan dokunaklı bir dram: Gabriel Garcia Marquez’in oglu Rodrigo Garcia’nin son filmi, kadınlık ve annelik kavramlarını mercek altına alıyor.

40 yıl kadar önce başlayan hikâyede 14 yaşındaki bir kız hamiledir ve bebeğini evlâtlık verir. Bugüne geldiğimizde üçü de hayatlarının kontrolünü ele almaya çalışan üç ayrı kadınla karşılaşırız.

Elizabeth (Naomi Watts), güzelliğinin farkında olan ve bunu yararına kullanan başarılı ve zeki bir avukattır. Ne zaman bir konuda galip gelemeyeceğini veya durumla başa çıkamayacağını anlasa, cazibesini kullanır; bu patronuyla (Samuel L. Jackson) romantik bir ilişkinin başlangıcına yol açacak olsa da ya da gereğinden fazla arkadaşça davranan komşusu ve kocasını (Carla Gallo ve Marc Blucas) kontrol etmek için de olsa cazibesini kullanmaktadır. Karen (Annette Bening) ise yürekli ama bunu asla göstermeyen bir sağlık uzmanıdır. 14 yaşındayken doğurduğu kızını evlâtlık vermiş ama bunu hiç atlatamamıştır - acısı onu etrafındaki herkese karşı acımasız ve sert bir hale getirmiştir, iş arkadaşı olan ve ona ilgisi açık olan Paco’ya bile (Jimmy Smits). Lucy (Kerry Washington) de kocasıyla çocuk sahibi olamamış ve hep hayal ettiği aileye sahip olmak için evlatlık almayı plânlayan bir 20 yaşında bir kadındır. 3 kadının hikâyesi annelik duygusu etrafında birleşir.


831f2bf75b85_0014_73894.jpg


Yepyeni Bir Hayat (A Brand New Life)

Yönetmen: Ounie Lecomte
Tür: Dram
Oyuncular: Sae Ron Kim (Jinhee), Do Yeon Park (Sookhee), Ah-sung Ko (Ye-shin), Kyung-gu Sol (Jinhee''s father), Seong-kun Mun (Doctor), Myeong-shin Park (Bomo)

FİLMİN KONUSU

Babasına hayran bir kız çocuğu olan dokuz yaşındaki Jin-hee, babası tarafından Seoul yakınlarında bir yetimhaneye geri alınmamak üzere bırakılır. Fakat Jin-hee babasının bir gün döneceğine inanmaktadır ve bu inançla bırakıldığı yere uyum sağlamamakta direnir. Evlat edinmek üzere batılı çiftlerin ziyaretlerde bulunduğu yetimhanede artık bekleyiş hakimdir…

Koreli yönetmen Lecomte'un kendisi de çocukken evlat edinilerek Fransa’ya götürülmüş ve film de yönetmenin kendi anılarından esinlenerek yapılmıştır. Film, büyük ilgi topladı ve birçok ödül kazandı.
 

Mai Nai

Guru
Emektar
Katılım
23 Ağustos 2008
Mesajlar
21,627
Reaksiyon puanı
157
Puanları
63
Başlangıca gidelim görelim:)
 

MysteЯio

Profesör
Emektar
Katılım
13 Haziran 2009
Mesajlar
2,179
Reaksiyon puanı
88
Puanları
48
6 Ağustos 2010

4 yeni filmin vizyona girdiği gösterim haftasının öne çıkanları Angelina Jolie'nin bir ajanı canlandırdığı "Salt" ve Coen Kardeşlerin çok beğenilen yeni filmi "A Serious Man"

46646caa1241_0001_22025.jpg


Yönetmen: Phillip Noyce
Senaryo: Kurt Wimmer, Brian Helgeland
Müzik: James Newton Howard
Görüntü yönetmeni: Robert Elswit
Tür: Aksiyon, Suç
Oyuncular: Angelina Jolie (Evelyn Salt), Liev Schreiber (Winter), Chiwetel Ejiofor (Peabody), Zoe Lister Jones (Zoe Kinnally), Yara Shahidi (Cleo), Victor Slezak (3-Star General), Gaius Charles (Todd Bottoms)

FİLMİN KONUSU

Evelyn Salt (Jolie), görevi, şerefi ve ülkesi üzerine yemin etmiş bir CIA ajanıdır. Ancak bir itirafçının onu Rus ajanı olmakla suçlamasıyla bağlılığı test edilecektir. Salt sahip olduğu tüm gizli görev tecrübesini kullanarak kendini temize çıkarmak amacıyla kaçar. Salt’ın masum olduğunu kanıtlamak için gösterdiği tüm çaba hakkındaki şüpheleri arttıracak ve geriye yanıtlanması gerekn bir tek soru bırakacaktır; “Salt kimdir?”

Web Sitesi: Salt - Official Movie Site | In Theaters July 2010


46646caa1241_0007_67448.jpg


Zorlu Görev (Get Him to the Greek)

Yönetmen: Nicholas Stoller
Senaryo: Nicholas Stoller
Görüntü yönetmeni: Robert Yeoman
Müzik: Lyle Workman
Kurgu: William Kerr, Mike Sale
Tür: Komedi
Oyuncular: Jonah Hill (Aaron Green), Russell Brand (Aldous Snow), Elisabeth Moss (Daphne Binks), Rose Byrne (Jackie Q), Colm Meaney (Jonathan Snow), Sean Combs (Sergio Roma)

FİLMİN KONUSU

Hırslı biri olan 24 yaşındaki Aaron Green’e kariyerini etkileyecek önemli bir görev verilmiştir. Londra’ya uçacak ve dünyaca ünlü Hollywood’un efsanevi rock ilâhını Los Angeles’daki Greek Theatre’da büyük bir geri dönüş konseri vermesi için ikna edecek, ona 3 gün eşlik edecektir. Plâk şirketindeki patronu Sergio Roma, onu uyarır: “Bu sanatçı dünyadaki en kötü insandır.”

Konser için geri sayım başlamışken genç adam, görevini yerine getirmek için, Londra'nın uyuşturucu batağına, Manhattan’ın karmaşasına ve Vegas’ın sefahatine girmek zorunda kalır. Tüm bunlar olurken kız arkadaşı Daphne'ye de sadık kalmaya çalışır. Tatlı dil dökmek, yalan söylemek, Aldous'la parti vermek gibi zorlu işler Green’i beklemektedir. Yetenekli bir müzisyen ve kaçık bir rock-n-roll efsanesi olan Aldous Snow ise tüm yol boyunca sarhoş olabilir, saçmalayabilir, saygısızlık edebilir, aşağılayabilir, aciz bırakabilir, tedirgin edebilir, uyuşturucu alıp tekrar düzelebilir. Ama Aaron onu Greek'e getirmek zorunda...

Web Sitesi: Get Him to the Greek Movie | Official Site for the Get Him to the Greek Film | Own it 9/28 on Blu-ray, DVD & Digital Download


46646caa1241_0014_12571.jpg


Ciddi Bir Adam (A Serious Man)

Yönetmen: Joel Coen, Ethan Coen
Senaryo: Joel Coen, Ethan Coen
Müzik: Carter Burwell
Görüntü yönetmeni: Roger Deakins
Tür: Dram
Oyuncular: Michael Stuhlbarg (Larry Gopnik), Richard Kind (Uncle Arthur), Fred Melamed (Sy Ableman), Sari Lennick (Judith Gopnik), Adam Arkin (Don Milgram), Aaron Wolff (Danny Gopnik)

FİLMİN KONUSU

Coen kardeşler, Toronto Film Festivali'ndeki prömiyerinin ardından ABD'de vizyona girdiği tarihlerde İstanbul'da gösterilecek olan son filmlerini hafif ama karanlık bir dönem filmi olarak tanımlıyor. Fargo'nun geçtiği Minnesota'da bir Yahudi kasabasında geçen film, bir anlamda Coen kardeşlerin, üniversitede öğretim görevlisi olan anne ve babalarıyla geçirdikleri çocukluklarını perdeye taşıyor. Filmin öyküsü 1967 yılında geçiyor. Ortadirek fizik profesörü Larry Gopnik'in hayatı altüst olmuştur: Karısı Judith, onu havalı iş arkadaşı Sy uğruna terk edecektir. İşsiz kardeşi Arthur hâlâ kanepesinde yaşamaktadır. Oğlu esrar almak için, kızı da estetik ameliyat için cüzdanından para aşırmaktayken Larry Gopnik daha da dibe vurmamak amacıyla üç farklı hahama danışmaya karar verir.


46646caa1241_0021_49104.jpg


Vahşet Sapağı (Detour)

Yönetmen: Severin Eskeland
Senaryo: Severin Eskeland
Müzik: Stein Berge Svendsen
Görüntü yönetmeni: Bjørn Eivind Aarskog
Tür: Korku
Oyuncular: Marte Cristensen (Lina (as Marte Germaine Christensen)), Sondre Krogtoft Larsen (Martin), Jens Hultén (Gunnar), Johan Hedenberg (Bosse), Malin King (Lotta), Inga Didong Harrie (Ellinor)

FİLMİN KONUSU

Norveç’e geri dönen Lina ve Martin’in arabayla seyahat ettiği yolun önü kesilmiştir. Polis, onlara İsveç ormanındaki kestirme bir yola sapmalarını söyler. Ancak peşi sıra yaşadıkları olaylar onları karanlık koruluklarda çaresiz bırakır. Lina ve Martin, kesintisiz bir şekilde gizli kamerayla görüntülendiklerinin ve internette canlı yayınlanan bir snuff filmde başrolü oynadıklarının farkında değildir.
 

emreiii

Doçent
Katılım
30 Temmuz 2008
Mesajlar
779
Reaksiyon puanı
18
Puanları
0
Bu hafta 3 yeni film sinemaseverlerle buluşacak.

100812S%C4%B0NEMALAR.hlarge.jpg


BÜYÜKLER

Dennis Dugan'ın yönettiği, Adam Sandler, Kevin James, Chris Rock ile David Spade'nin rol aldığı ''Büyükler/Grown Ups'', çocukken iyi arkadaş olan ve 30 yıldan sonra ilk kez bir araya gelen 5 erkeğin karşılaşması sonrası oluşan komik olayları anlatıyor.
Kaldıkları yerden arkadaşlıklarına devam eden 5 kişinin, ilerleyen yaşın büyümek anlamına gelmediğini keşfettiği filmin konusu şöyle:

''Çocukluk arkadaşı olan 5 kişi, yaz aylarını yıllar önce şampiyonluk kutlamalarını yaptıkları göl evinde geçirmek için büyüdükleri kasabaya döner.
Filmin baş karakteri, büyüdüğü kasabaya dönmesi gerektiğinde, bunu ailesini yola sokmak için bir fırsat olarak görür. Bunu yapmak için bir göl evi kiralar ve 4 Temmuz haftasında kalmaları için eski arkadaşlarını ve onların ailelerini davet eder.''

CEHENNEM MELEKLERİ
Sylvester Stallone'un yönettiği, Sylvester Stallone, Jason Statham, Jet Li ile Dolph Lundgren'in oynadığı ''Cehennem Melekleri/The Expendables'', bir Güney Amerika ülkesindeki diktatörlük rejimini sona erdirmek için ülkeye sızan bir grup paralı askerin hikayesini beyaz perdeye aktarıyor.

Aksiyon sahneleriyle dikkati çeken filmin konusu şöyle:
''Özel birlik hiçbir şeyin kendilerine anlatıldığı gibi olmadığını fark eder. Kendilerini büyük bir ihanet içinde bulan ekip, çok daha büyük bir düşmana karşı mücadele etmeye başlar. Onları bu görevin içine sokmuş olan ve geleceklerini tehdit eden kişiye karşı...''

KEDİLER VE KÖPEKLER

Brad Payton'un yönettiği, Alec Baldwin, Michael Clark Duncan, Chris O'Donnel ile Roger Moore'un oynadığı ''Kediler ve Köpekler: Kitty Galore'un İntikamı /Cats and Dogs: The Revenge Of Kitty Galore'' haftanın komedi filmi olarak öne çıkıyor.
Canlı aksiyonla son teknoloji kuklacılık ve üç boyutlu bilgisayar animasyonunun karışımı olan komedi filminin konusu şöyle:
''Kediler ve köpeklerin ezeli çekişmesinde çılgın bir kedi rekabette birkaç pati öndedir. Önceleri, Meows adlı casus kediler organizasyonunun üyesi olan Kitty Galore'un, düşmanlarını alt etmek için şeytani bir planı vardır. Bu beklenmedik tehdit karşısında kediler ve köpekler tarihte ilk kez kendilerini ve insan dostlarını kurtarmak için iş birliği yapar.''

Kaynak
 

Uso!

Doçent
Katılım
10 Ağustos 2010
Mesajlar
947
Reaksiyon puanı
27
Puanları
18
Kediler ve köpekler sanırım Fox Kids'de eskiden oynayan Spy Dogs'dan uyarlama?
 

MysteЯio

Profesör
Emektar
Katılım
13 Haziran 2009
Mesajlar
2,179
Reaksiyon puanı
88
Puanları
48
13 Ağustos 2010

3 yeni filmin vizyona girdiği haftanın favorisi Sylvester Stallone'un hem yönetip hem de Mickey Rourke, Jet Li, Jason Statham gibi isimlerle başrolü paylaştığı "The Expandables"

056faf965454_0001_20745.jpg


Cehennem Melekleri (The Expendables)

Yönetmen: Sylvester Stallone
Senaryo: Dave Callaham, Sylvester Stallone
Müzik: Brian Tyler
Görüntü yönetmeni: Jeffrey L. Kimball
Tür: Aksiyon, Macera
Oyuncular: Sylvester Stallone (Barney Ross), Jason Statham (Lee Christmas), Jet Li (Bao Thao), Dolph Lundgren (Gunnar Jensen), Eric Roberts (Monroe), Randy Couture (Toll Road), Mickey Rourke (Tool)

FİLMİN KONUSU

Cehennem Melekleri, bir Güney Amerika ülkesinin kural tanımaz diktatörünü yıkmak ve diktatörlük rejimini sona erdirmek için ülkeye gizlice sızan bir grup paralı askerin hikayesinin anlatıldığı; aksiyon sinemasının en gözde aktörlerinin yer aldığı olağanüstü kadrosuyla dikkatleri çeken 2010’un en iddialı aksiyon-gerilim filmlerinden biri.

Yeni görevleri nedeniyle ülkeye gizlice giriş yapan özel birlik kısa sürede hiçbir şeyin kendilerine anlatıldığı gibi olmadığını fark eder. Akabinde ekip kendini büyük bir yanılsama ve ihanet içinde bulur. Olaylar kontrolden çıkmaya başladığında ve masum hayatlar tehlike altına girdiğinde bu ekip çok daha büyük bir düşmana karşı mücadele etmeye başlar. Bu kardeşler takımını yok etmek adına onları bu görevin içine sokmuş olan ve geleceklerini tehdit eden kişiye karşı…


056faf965454_0006_93396.jpg


Büyükler (Grown Ups)

Yönetmen: Dennis Dugan
Senaryo: Adam Sandler, Fred Wolf
Müzik: Rupert Gregson-Williams
Görüntü yönetmeni: Theo Van de Sande
Tür: Komedi
Oyuncular: Adam Sandler (Lenny Feder), Kevin James (Eric Lamonsoff), Chris Rock (Kurt McKenzie), David Spade (Marcus Higgins), Rob Schneider (Rob Hilliard), Salma Hayek (Roxanne Chase-Feder)

FİLMİN KONUSU

Adam Sandler, Kevin James, Chris Rock, David Spade ve Rob Schneider'ın başrollerde olduğu ‘Büyükler’ (Grown Ups), küçükken iyi arkadaş olan ve Dört Temmuz hafta sonu için aileleriyle birlikte otuz yıldan beri ilk kez bir araya gelen beş erkek hakkında dur durak bilmeyen bir komedi.

Beş çocukluk arkadaşı, yaz aylarını yıllar önce şampiyonluk kutlamalarını yaptıkları göl evinde geçirmek için büyüdükleri kasabaya dönerler. Filmin baş karakteri, büyüdüğü kasabaya dönmesi gerektiğinde, bunu ailesini yola sokmak için bir fırsat olarak görür. Bunu yapmak için, bir göl evi kiralar ve Dört Temmuz haftasında kalmaları için eski arkadaşlarını ve onların ailelerini davet eder. Kaldıkları yerden arkadaşlıklarına devam eden bu beş kişi, ilerleyen yaşın büyümek anlamına gelmediğini keşfederler.

056faf965454_0012_72010.jpg


Kediler ve Köpekler 2: Kitty Galore’un İntikamı (Cats&Dogs 2: The Revenge of Kitty Galore)

Yönetmen: Brad Peyton
Senaryo: Ron J. Friedman, Steve Bencich
Müzik: Christopher Lennertz
Görüntü yönetmeni: Steven Poster
Tür: Komedi
Oyuncular: Alec Baldwin (Butch (Ses)), Chris O''Donnell (Shane), Michael Clarke Duncan (Sam (Ses)), Joe Pantoliano (Peek (Ses)), Roger Moore, Bette Midler (Kitty Galore (Ses)), Jack McBrayer (Chuck)

FİLMİN KONUSU


Kediler Ve Köpekler: Kitty Galore’un İntikamı (Cats and Dogs: The Revenge Of Kitty Galore) ülkemizde 3 boyutlu ve 2 boyutlu seçenekleriyle vizyona girecek.
Kediler ve köpeklerin ezeli çekişmesinde çılgın bir kedi rekabette birkaç pati öndedir. Önceleri, MEOWS adlı casus kediler organizasyonunun üyesi olan Kitty Galore'un, düşmanlarını altetmek için şeytani bir planı vardır. Bu beklenmedik tehdit karşısında kediler ve köpekler tarihte ilk kez kendilerini ve insan dostlarını kurtarmak için işbirliği yaparlar.
 

_Saytun_

Profesör
Katılım
10 Ekim 2008
Mesajlar
1,453
Reaksiyon puanı
9
Puanları
38
cehennem meleklerini az önce seyrettim muhteşem bir aksiyon ve kadrosu oldukça zengin. Seyretmenizi şiddetle tavsiye ediyorum.

Buda Fragmanı
 

Darknes$

Rektör
Emektar
Katılım
13 Haziran 2008
Mesajlar
17,955
Reaksiyon puanı
351
Puanları
83
Pirana-3-D-1282831444.jpg



Pirana 3-D

Piranha 3-D

Gösterim Tarihi: 27 Ağustos 2010 ~ 1. haftası

Sinemalar.com Puanı: 6.4/10

Victoria gölünde meydana gelen volkanik patlamalar sonucu göle karışan yüzlerce prehistorik canavar piranhayı konu alacak film. ...

Dirilis-1282831492.jpg

Diriliş

After.Life

Gösterim Tarihi: 27 Ağustos 2010 ~ 1. haftası

Sinemalar.com Puanı: 6.3/10

IMDB Puanı: 6.2/10

Filmin Özeti

Korkunç bir trafik kazası geçiren Anna (Ricci) kazadan sonra kendine geldiğinde cenaze müdürü Eliot Deacon (Neeson)’ın kendi bedenini cenazeye hazırlamakta olduğunu farkeder. Aklı karışmış, korkmuş ve hala canlı halde olan Anna öldüğüne inanmaz; Deacon ise onun ‘öbür dünyaya’ intikal ettiğini düşünmektedir. Eliot onu ölülerle iletişim kurabildiğine ve kendisine bir tek onun yardımcı olabileceğine dair ikna eder. Cenaze evinde tıkılı kalan Anna’nın Eliot dışında şansı yoktur. En derin korkularıyla yüzleşip, kendi ölümünü kabullenmek durumundadır. Fakat Anna'nın yastaki erkek arkadaşı Paul (Long), Eliot’ın göründüğü gibi biri olduğuna dair süphelidir. Cenaze töreni yaklaştıkça Paul da rahatsız edici gerçeği çözümlemeye başlar fakat bunun için çok geç olabilir çünkü Anna çoktan öbür dünyaya geçişini tamamlamaya başlamıştır.


Kaynak
 

emreiii

Doçent
Katılım
30 Temmuz 2008
Mesajlar
779
Reaksiyon puanı
18
Puanları
0
3 Eylül Cuma Haftası Filmleri


5602-adiask150.jpg


Adı Aşk Bu Eziyetin

Zafer Yılmaz'ın senaryosunu yazdığı film, Bursa merkez Nilüfer Belediyesi'nin sponsorluğuyla vizyona giriyor ve Bursaspor'un şampiyonluk öyküsüyle örtüşen sahneleriyle dikkat çekiyor. Senaryosu 3 yıl önce yazılan filmde anlatılan hikayede Bursaspor, Beşiktaş'ı yenerek şampiyon olur. Hikayede anlatılan bu hayalin geçtiğimiz sezon gerçekleşmesi, filmi daha da ilginç kılıyor. Gerçek taraftarlığı ve taraftar ruhunu anlatan film sinemaseverleri futbol aşkıyla tanıştırmaya hazırlanıyor. Filmde, geçtiğimiz sezon süper ligde Bursaspor’u şampiyonluğa ulaştıraran teknik direktör Ertuğrul Sağlam’da rol aldı. Başta Bursa olmak üzere Eskişehir ve İstanbul’da çekimleri tamamlanan filmin galası Bursa’da yapıldı.

5297-seniuzaktan150.jpg


Seni Uzaktan Sevmek/Going the Distance

Filmin yapımcılığını Adam Shankman, Jennifer Gibgot ve Garrett Grant, yönetici yapımcılığını ise Dave Neustadter, Richard Brener ve Michael Disco üstlendiler.“Going the Distance/Seni Uzaktan Sevmek”in kamera arkası ekibi, görüntü yönetiminde Eric Steelberg, yapım tasarımında Kevin Kavanaugh, kurguda Peter Teschner ve kostüm tasarımında Catherine Marie Thomas’tan oluşuyor. Filmin müzikleri ise Mychael Danna’nın imzasını taşıyor. Hem duyguya hem de ateşe sahip gürültülü romantik komedi “Going the Distance/Seni Uzaktan Sevmek” bira ve kanat ızgaranın alevlendirdiği bir gecelik bir maceranın yanlışlıkla daha fazla bir şeye dönüşmesiyle neler olabileceğini hikaye ediyor.

Erin’ın kıvrak zekâsı ve dürüstlüğü, bekârlığa yeni adım atmış olan Garrett’ı etkisi altına alır. Aralarındaki elektrik bir yaz aşkının ateşini yakar ama her ikisi de bu ilişkinin Erin’ın San Fransisco’daki evine dönmesi ve Garrett’ın işi için New York’ta kalmasıyla biteceğini düşünmektedir. Ne var ki, ikisi de ilişkiyi bitirme konusunda kararsız kalırlar.

5178-machete-poster150.jpg


Ustura/Machete

Senaryosunu Robert Rodriguez’in kaleme aldığı ve yönetmen koltuğunda oturduğu film ‘Machete’ orijinal adıyla Türkiye’yle eş zamanlı olarak dünyada da sinema izleyicisiyle buluşacak.. Desperado ve Bir Zamanlar Meksika’da filmlerinin yönetmeni Robert Rodriguez ve Quentin Tarantino’nun 50 milyon dolarlık bütçeleriyle yapımcılığını üstlendiği film, aksiyon ve gerilim türünü sevenler için. Robert Rodriguez’in Grindhouse adlı filminin fragmanı baz alınarak çekilen film, sinema izleyicileri tarafından uzun zamandır bekleniyordu. Filmin imaj çalışması için gerçekleştirilen fotoğraflar için de Rodrigez’in kendi stüdyolarında özel olarak çalışıldı.

Meksikalı eski bir federal, Texas’da işçi olarak çalışıp gizlenmektedir. Bir politikacı, Machete’yi pis işlerini yapması için işe alır. Ancak Machete, bir süre sonra kendini işe alanların amaçlarının farklı olduğunu anlar.

5094-predators150.jpg


Predators

Robert Rodriguez, Predator dünyasına yeni bir soluk getiriyor: “PREDATORS”. Film Rodriguez’in yaratıcılığında, Austin - merkezli Troublemaker Studios’ta, Nimrod Antal yönetmenliğinde çekildi “Sin City”, “Once Upon A Time In Mexico”, “From Dusk Till Dawn” gibi filmlerin yönetmenliğini başarıyla üstlenen Robert Rodriguez’in yapımcılığında çekilen ve “Kontroll”, “Vacancy” gibi filmlere imza atmış Nimród Antal’ın yönettiği film PREDATORS’ın başrollerinde Oscarlı oyuncu Adrian Brody ile Alice Braga, Topher Grace, Danny Trejo yer alıyor.

Oscarlı oyuncu Adrian Brody, seçilmiş bir grup paralı askerin lideri olarak karşımıza çıkıyor. Yabancı bir gezegene getirilen birlik, kısa sürede kendilerinin av olduğunu farkeder. Gözden düşmüş bir fizikçi dışında her biri soğukkanlı birer katil olan ve Yakuza, suçlular, ölüm mangası timinden oluşan bir grup paralı askerler, insan “predator”(avcı)lar. Düştükleri gezegende bu sefer kendileri uzaylı predator’lar tarafından sistematik bir biçimde avlanıyorlar.

5173-cilgin151.jpg


Çılgın Hırsız/Despicable Me

Universal Pictures ve Illumination Entertainment, size ve ailenizi 3 boyutlu bilgisayar animasyonu “Çılgın Hırsız”a davet ediyor. Karşınızda, yapımcı CHRIS MELEDANDRI’den (Buz Devri, Buz Devri 2: Erime Başlıyor ve Horton Kimi Duyuyor) dünyanın en büyük kötü adamının hayatına üç çocuk girince karşılaştığı zorlukların hikâyesi. 3 boyutlu bilgisayar ürünü görüntülere sahip bu film, SERGIO PABLOS’un yazdığı hikâyeye ve CINCO PAUL & KEN DAURIO’nun senaryosundan uyarlandı. (Horton Hears a Who!, Dinner for Schmucks).

Ata Demirer, 3 Eylül 2010’da Türkiye sinemalarında hem 3D, hem de 2D kopyalarıyla gösterilmeye başlanacak olan Çılgın Hırsız (Despicable Me) adlı animasyon filminde ilk animasyon seslendirmesini yaptı.Orijinal İngilizce seslendirmesini Steve Carell'ın yaptığı Gru karakterine sesiyle can veren Demirer de böylelikle, seslendirme yapan komedyenler kervanına katılmış oldu.

Renk renk çiçeklerle çevrili, güleryüzlü komşuluk ilişkilerinin sürdüğü banliyöde, bu yaşantıyı bozacak bir sır saklıdır. Banliyönün en bakımsız ve çirkin evinde yaşayan Gru, küçük köleleri ile birlikte dünyanın kaderini değiştirecek bir plan yapmaktadır. Gru, dünyanın uydusu Ay'ı çalmaya karar vermiştir.Üç küçük yetim olan Margo, Edith ve Agnes, bu kötü kalpli adamla karşılaştıklarında ise, hiç kimsenin göremediği bir ayrıntıyı fark ederler: Gru onlar için potansiyel bir baba adayıdır.

5710-sonkahraman150.jpg


Son Kahraman/John Rabe

Oscarlı yönetmen Florian Gallenberger’ın, çok satan romanlar listesinde yer alan “The Good Man Of Nanking”den uyarladığı, Alman Film Ödülleri’nden En İyi Film ödülü başta olmak üzere birçok ödülle dönen filmi "SON KAHRAMAN JOHN RABE”; Alman bir işadamının Nanking Katliamı’nda (1937-38) 200,000 kadar Çinliyi kurtarışının gerçek hikâyesini anlatıyor
1937 - 1938 yılları arasında, Nazilerden arınma döneminde John Rabe, Nanking’de 250.000 Çinlinin hayatını kurtarmıştır. Diğer insanların şahitlerin ve Çin hükümetininde kabûl ettiği gerçek bir kahraman olarak o dönemde yaşamış birisidir. Rakamlar abartılı görünse de “Son Kahraman” John Rabe çeyrek milyon insanın hayatını, namusunu kurtarmış ve bir çoğunun açlıkla yüz yüze kalmasına engel olmuştur.

Bu hikâyede vahşeti, acımasızlığı, çaresizliği, yalnızlığı bulacaksınız, bunun tam da karşısında da John Rabe’i.

Kaynak
 

Darknes$

Rektör
Emektar
Katılım
13 Haziran 2008
Mesajlar
17,955
Reaksiyon puanı
351
Puanları
83
Sakin geçen yaz bitti, artık her hafta bir dolu film vizyona giriyor, işte bu haftanın 7 yeni filmi!

vizyon200.jpg


(16 Eylül 2010) Büyük Oyun:

Büyük Oyun dünyanın en önemli ve prestijli festivallerinden biri olan Montreal Film Festivali’nden davet aldı. Filmin Dünya Prömiyeri bu yıl 33.sü düzenlenen festivalin Dünya Sineması’na Bakış Focus on World bölümünde yapıldı. Büyük Oyun, 11 Aralık 2009 tarihinde ise ’nde açılış filmi oldu.

Uluslararası San Francisco Tiburon Film Festivali ve Uluslararası Los Angeles Güney Avrupa Film Festivali’nde ‘En İyi Film’ ödüllerini alan filmi, Amerika dağıtımını üstlenen Vanguard şirketi, altı dalda Oscar ödülü alan The Hurt Locker filmine karşıt bir açıdan bakışı yansıttığı spotuyla Amerika ve Kanada sinema izleyicilerine sundu.

Filmin konusu şöyle: ABD’ nin Irak’ı işgal sürecinde direnişçileri yakalamak için operasyon yapan askerlerin bastığı köyde bütün ailesini kaybeden Cennet hayatta bir başına kalmıştır. Terör ve şiddetin hakimiyetinde olan dağlık Irak-Türkiye sınırını kaçakçı grubu ile geçmeyi deneyen Cennet tecavüze uğrar ve intiharı dener. İslamcı bir örgütün elemanları tarafından kurtarılan genç kız bu kişilerle birlikte geçtiği Türkiye’de ağabeyini bulma ümitlerinin tükendiği noktada farklı ve geri dönüşü olmayan bir yola girecektir...


Camino:

Sektörde 10 senedir tür filmleri çeken Javier Fesser’in filmi Camino, en iyi film En İyi Yönetmen ve En İyi Aktris ödülleri dahil 6 ödül alarak, 23. Goya Ödülleri’nin galibi oldu. Film 1985 yılında 14 yaşındayken kanserden ölen Alexia González-Barros'un gerçek yaşam hikayesinden esinlenerek uyarlanmış.

Filmin konusu şöyle: Camino on bir yaşında olağanüstü bir duygusallığa sahiptir. Hayatında tamamen yeni olan “aşık olmak ve ölmek” durumları ile aynı anda yüzleşmektedir. Camino’nun yolunda her karamsar engel parlak bir ışıktır. Derin mutluluk hissetmek, aşık olmak ve yaşama arzusu içinde yapılan her teşebüssü karanlığa gömmektedir. “Camino”, koyu Katolik annesinin ve Kilise’nin baskısı sonucu ölüme giden genç bir kızın yaşamını konu alıyor.

Ejderha Dövmeli Kız/The Girl With The Dragon Tattoo:

STIEG LARSSON'un uluslararası best-seller kitabından Ejderha Dövmeli Kız 17 Eylül’de sinemalarda! Kitabının başarısını göremeden hayata gözlerini yuman Stieg Larrson’un sürükleyici romanından uyarlanan ilk film 100 milyon doların üzerindeki gişe hasılatıyla büyük bir başarı elde etti. İzleyicisine soluksuz izlenecek bir hikaye vaat eden filmin başrolünde, canlandırdığı Lisbeth karakteriyle şimdiden uluslararası ün yakalayan Noomi Rapace bulunuyor. Seri ayrıca, 2012 senesi için David Fincher tarafından Hollywood’a uyarlanacak.

Filmin konusu şöyle: 40 yıl önce varlıklı bir ailenin genç ve güzel kızı Harriet Vanger ortadan kaybolur. Cesedi hiçbir zaman bulunamaz. Ancak bunun bir cinayet olduğuna inanan amcası yıllar sonra artık sırların ortaya çıkması için bu olayı araştıracak korkusuz birilerini tutmaya karar verir. Hapse girmek üzere olan gazeteci Mikael Blomkvist ile ona yardım eden asi, başına buyruk , dövmeli hacker kız Lisbeth Salander kırk yıl önce ortadan kaybolan Harriet Vanger'in izini sürerken, bir dizi cinayeti açığa çıkarır.


Garip Bir Aşk Öyküsü/Zack and Miri Make a Porno:

Çocukluklarından beri arkadaş olan ama birbirlerine karşı platonik hisler besleyen Zack ve Miri, ekonomik durumlarını düzeltmek ve acil nakit sıkıntılarını gidermek için yetişkinlere hitap eden müstehcen filmler çekmeye karar verirler. Clerks ve Chasing Amy gibi filmlerin yönetmeni Kevin Smith'in bu son filmi, ilginç konusu ve sempatik oyuncularıyla eğlenceli bir komedi vaadediyor.Fakat izleyenler ortalama bir Kevin Smith filmi diyorlar.

Paris’te Son Konser/Le Concert:

Bu sene ülkemizde İstanbul Film Festivalinin açılış filmi olarak gösterilen film, vizyona ise bu hafta giriyor.Fransa'da gişe rekorları kıran Paris'te Son Konser, melodramatik bir anlatımla aynı tarzı yakalıyor. Mihaileanu kimlik meselesini sorgularken bu kez mizahın dozunu artırıyor ve malzemeyi klasik müzikle harmanlıyor.

Filmin konusu: Eski orkestra şefi Andrei Filipov, orkestrasının üyelerini yeniden bir araya toplama fırsatını hemen değerlendirir. Tek bir konser için Moskova'dan Paris'e gidecek ve kendilerini Bolşoy Filarmoni olarak tanıtacaklardır. Ancak Andrei'in Paris'te bir işi daha vardır; solo kemancıları olacak genç bir kadınla görüşmesi gerekmektedir. Karanlık sırları nedir?

Tinker Bell ve Peri Kurtaran /Tinker Bell and the Great Fairy Rescue:

2008’de “TINKER BELL” Pixie Hollow’un büyülü dünyasının kapılarını açarak, seyircilere heyecanlı perilerini tanıttı. Peter Pan bu büyülü yere gelmeden çok önce, Tinker Bell’in Pixie Hollow macerası “TINKER BELL AND THE LOST TREASURE” (Tinker Bell ve Kayıp Hazine) filminde devam etti. Şimdi “TINKER BELL AND THE GREAT FAIRY RESCUE. Tinker Bell ve Peri Kurtaran) filminde, iki dünya birbiriyle kesişiyor ve küçük bir kız en büyük arzusuna kavuşuyor: Bir periyle tanışıyor! Heyecan ve hayal gücüyle dolu “TINKER BELL AND THE GREAT FAIRY RESCUE” (Tinker Bell ve Peri Kurtaran) tam aileye göre sihirli bir eğlence.

Filmin konusu şöyle: Wendy ve Kayıp Çocuklar’la tanışmadan yıllar önce Tinker Bell, peri tozunun gücüne ve sihirli periler diyarına yürekten inanan Lizzy adında küçük bir kızla tanışır. Perilerin, İngiltere’nin çiçek açan çayırlarına yaptığı yaz ziyaretleri sırasında, iki farklı dünya ilk kez bir araya gelir ve Tinker Bell, bir arkadaşa ihtiyaç duyan meraklı bir çocukla dost olur. Tinker Bell büyük bir risk alarak hem kendi güvenliğini, hem de tüm perilerin geleceğini tehlikeye attığının farkında değildir.

Şeytan/Devil

En son 'Son Hava Bükücü' filmini gördüğümüz ve pek de beğenmediğimiz M. Night Shyamalan'ın yapımcı olarak destek verdiği Devil (Şeytan) filmi 17 Eylül'de vizyona giriyor... M. Night Shyamalan’ın kendine özgü tarzında, doğaüstü bir gerilim filmi olarak nitelenen "Şeytan"ın yönetmen koltuğunda Karantina (Quarintine) filmiyle tanıdığımız John Erick Dowdle var. Geneli tek mekanda geçen klostrofobik filmin konusu kısaca şöyle; bir grup insan bir gökdelenin asansöründe mahsur kalır, buraya kadar tek sorun bu gibi görünse de aralarında bir kişinin şeytan olduğunu henüz bilmiyorlardır...

Beyazperde - Haftanın Filmleri
 

Proof.Web

Doçent
Katılım
3 Temmuz 2010
Mesajlar
999
Reaksiyon puanı
21
Puanları
0
Cehennem Melekleri ve Piranha 3-D Türkçe'si Çıkar Çıkmaz Derhal İzlemeyi Düşünüyorum
 

Darknes$

Rektör
Emektar
Katılım
13 Haziran 2008
Mesajlar
17,955
Reaksiyon puanı
351
Puanları
83
Bu hafta 7 film gösterimde

Sinemaseverler, bu hafta 4'ü yerli 7 filmle buluşacak. İşte nefes kesen o filmler.

Dagur Kari'nin dokunaklı hikayesi 'İyi Yürek', Selim Demirdelen'in ödüllü filmi 'Kavşak', Bosna'dan İstanbul'a uzanan göç macerası 'Kako Si?', ilk 3 boyutlu Türk filmi 'Cehennem', Zack Snyder imzalı animasyon 'Baykuş Krallığı', komedi macera 'Yedek Polisler' ve yerli komedi 'Harbi Define' bu haftanın filmleri.

011020100906328724580_3.jpg


İYİ YÜREK

Dagur Kari'nin yönettiği ve Brian Cox, Paul Dano, Isild Le Besco ile Bill Buell'in oynadığı 'İyi Yürek/The Good Heart', hayatının son anlarını yaşadığını öğrenen yaşlı bir adamın hikayesini anlatıyor.

Tesadüfen tanıdığı bir gence yıllardır işlettiği barı devretmeyi düşünen yaşlı adamın dokunaklı öyküsünü beyaz perdeye aktaran filmin konusu şöyle:

'Kendini sigara ve alkole veren huysuz ihtiyar Jacques, tesadüf eseri, hayattan vazgeçmiş olan Lucas ile tanışır. İhtiyar adam beşinci kalp krizini de geçirince sahip olduğu barı devralması için Lucas'ı yetiştirmeye karar verir, ana esaslarını öğretmeye başlar; asla yeni müşteri alma, müşterilerle dost olma ve bara kadın alma. Ancak bir gece bara gelen April adlı sarhoş hostes, dengeleri altüst eder.'

KAVŞAK

Selim Demirdelen'in yönettiği ve Güven Kıraç, Sezin Akbaşoğulları, Umut Kurt ile Cengiz Bozkurt'un oynadığı 'Kavşak', yol ayrımındaki bir insanın karar verme sürecindeki sancılarını aktarıyor.

'Anlat İstanbul'un yönetmenlerinden Selim Demirdelen'in filminin konusu şöyle:

'Güven, bir muhasebe şirketinde şef olarak çalışmaktadır. Mutlu bir evliliği, her şeyden çok sevdiği bir kızı vardır. Kızı da ona çok düşkündür. Güven, sıradan bir günün ardından şirketten çıkar, otobüse biner. Evinin bulunduğu ıssız sokak boyunca yürür, oturduğu üç katlı apartmanın önüne gelir. Dairesine girer, üstünü çıkarır, yüzünü yıkar, salondaki kanepeye oturur. Salon boştur. Ev boştur.'

CEHENNEM

Biray Dalkıran'ın yönettiği ve Ogün Kaptanoğlu, Tuğba Melis Türk, Pelin Ermiş ile Serhan Süsler'in oynadığı 'Cehennem', gerilim filmi sevenleri sinema salonlarına çekecek.

Türkiye'nin ilk 3D formatındaki yapımı olan filmin konusu şöyle:

'Karısını aynı zamanda asistanı olarak kullanan fotoğrafçı, bir moda çekimi için eski bir mum fabrikasına gider. Gelişen olaylar, duvarlarda kendi kendine beliren mesajlar, çıkan yangınlar, vahşice öldürülen insanlar ile hikaye gelişir ve bilinmeyen sürpriz bir sonuca ilerler.'

Kako Si?

Özlem Akovalıgil'in yönettiği ve Semahat Garuşanin, Mesut Akusta, Deniz Çakır ile Kemal Okur'un oynadığı 'Kako Si?/Nasılsın?', Bosna'dan İstanbul'a uzanan bir göç macerasını izleyiciye aktarıyor.

Hayatta kalma mücadelesi verenler için geçmişin ve geleceğin anlamının olmadığını gözler önüne seren filmin konusu şöyle:

'Ailesi Bosna'dan İstanbul'a göç etmiş olan Semahat, ata topraklarına seyahate karar verir. Bir yönetmen olan Fatih, kadının yolculuğunu filme almak ister. Sarajevo'ya varınca Semahat'ın ailesini bulmak için yaptıkları araştırma, yaşanan son savaşın ürpertici gerçekleriyle yüzleşmelerini sağlayacaktır. '

HARBİ DEFİNE

Hakkı Görgülü'nün yönettiği ve Cengiz Küçükayvaz, Önder Açıkbaş, Kemal Kuruçay ile Melih Oğuzhan'ın oynadığı 'Harbi Define', Karun hazinelerinin en pahalı ve değerli parçalarından biri olan kanatlı denizatı broşunun aranış hikayesini komik bir dille anlatıyor.

Filminin çekimlerine 2009 yılında başlanmasına rağmen, başrol oyuncusu Aykut Oray'ın hayatını kaybetmesinin ardından bir süre ara verilmişti.

Haziran 2010'da Uşak'ta kaldığı yerden devam eden filmin konusu şöyle:

'Amerikalı bir grup araştırmacı, 1960'lı yıllarda iç Ege'nin bir köyünde Karun hazinelerini bulur. Ölüm döşeğindeki Tahir, 4 erkek çocuğuna, Amerikalılar'ın gelişinden ve yıllardır sakladığı sırrından bahseder ve hayata gözlerini yumar. Bu sır, Uşak'ın bir köyünde bulunan evlerinin altındaki saklı bir hazinedir. Kardeşler, komik olaylarla dolu bir yolculuktan sonra köye varır.'

YEDEK POLİSLER

Adam McKay'ın yönettiği ve Will Ferrell, Mark Wahlberg, Eva Mendes ile Michael Keaton'ın oynadığı 'Yedek Polisler/The Other Guys', şehrin en sıkı ve en sevilen iki polisi olmak isteyen iki kafadarın maceralarını anlatıyor.

Komedi unsurlarının öne çıktığı filmin konusu şöyle:

'New York polisi dedektifleri Danson ve Highsmith şehrin en sevilen polisleriyken, Gamble ve Hoitz ise onlar gibi kahraman değildir. Fakat her polisin günü gelecektir. Çok geçmeden Gamble ve Hoitz, görünürde tehlikesiz ama New York şehrinin en büyük suçuna dönüşebilecek bir davaya denk gelir.'

BAYKUŞ KRALLIĞI

Zack Snyder'ın yönettiği ve Emilie de Ravin, Helen Mirren, Hugo Weaving ile Geoffrey Rush'ın seslendirdiği animasyon film 'Baykuş Krallığı Efsanesi/Legend of the Guardians', haftanın tek animasyon filmi olarak öne çıkıyor.

Türkçe dublajlı olarak vizyona girecek filmin konusu şöyle:

'Soren, babasının anlattığı Ga'hoole Muhafızları'nın destansı hikayeleriyle kendinden geçen genç bir baykuştur. Ga'hoole Muhafızları, baykuş ırkını kötü kalpli safkanlardan kurtarmak için savaş vermiş, mitsel, kanatlı savaşçılar ordusudur. Soren, bu kahramanlardan biri olmayı hayal etmektedir.'

Bu hafta 7 film gösterimde - - Yazete.com
 

Darknes$

Rektör
Emektar
Katılım
13 Haziran 2008
Mesajlar
17,955
Reaksiyon puanı
351
Puanları
83
8 Ekim Haftası Filmleri

15938-vizyon200.jpg


Bu hafta tam altı farklı film vizyona giriyor...

Aşkın İkinci Yarısı

Yönetmen koltuğunda, senaryoda ve başrolde Mehmet Aslantuğ ismini gördüğümüz haftanın tek Türk filmi, yılın en duygusal filmi olduğu iddiasıyla karşımıza çıkıyor. Dolu dolu bir aşkın ardından gelen ayrılığın yıllar sonrasında çiftin yolları tekrar kesişir. Olayların devamında kötü haber kadını New York'ta yakalayacaktır.

Altı haftada tamamlanan, 2 milyon dolara mal olan film için Aslantuğ birikiminin neredeyse tamamını bu projeye yatırdığını söylüyor. Aslantuğ'un bu senaryoyu, eşi Arzum Onan'ın bir dönem geçirdiği kanser rahatsızlığından etkilenerek yazdığı söyleniyor.



Satılık Ruh 3D

Elm Sokağı, Çığlık, Tepenin Gözleri, Nabız gibi filmlere imza atmış yönetmenin slasher tarzı son filmi Satılık Ruh, huzurlu bir kasabanın üzerine çöken kanlı bir gizemi konu alıyor.

Yönetmen hatrına izlenmesi gerektiğini düşündüğümüz film, bakalım 3D olması ile herhangi bir özellik kazanmış mı, izleyelim, görelim.

Sevgili Hedefim

Bir suç komedisi diyebileceğimiz film, Jonathan Lynn'in 7 yıl aradan sonra çektiği bir yeniden çevrim. Bill Nighy ve Emily Blunt hatırına şans verilebilecek bir film olduğunu düşünüyoruz. Profesyonel bir katil olmasının tam aksine annesini mutlu etmeye çalışan bir evlat olan Victor, Rose ile tanıştıktan sonra hayatının baştan aşağı değişeceğine şahit olacaktır.

Toprak Altında

İspanyol yönetmen Rodrigo Cortés’in beşinci filmi olan Toprak Altında, iddialı bir yapım. Irak'ta görev yapan bir Amerikan askerinin uyandığında kendisini bir tabutun içinde gömülü halde bulmasından sonra yaşadıklarını anlatan filmle ilgili şunları söylüyor: Bu dünyada bir büyük, bir de küçük öyküler vardır. Bir öykünün büyüklüğünü ne manzarasının genişliği, ne kişilerinin çokluğu, ne de üretim değeri denen şeyler belirler. YAŞLI ADAM VE DENİZ büyük bir öykü müdür? Eğer Hemingway bu öyküye on ya da oniki balıkçıyla birkaç kılıçbalığı daha koymuş olsaydı, öykü daha büyük mü olurdu? Bir öykünün büyüklüğü, kaç metrekare içinde geçtiğiyle ölçülmez; sadece tek birşeyle ölçülür: Öykünün kendisiyle. BURIED olabilecek en büyük teknik zorluklarla yapıldı ve her aşamasında, önümüzde tek bir yol gösterici vardı: Hitchcock. O bize, koca bir filmi denizin ortasında sallanan bir teknede nasıl çekeceğimizi (LIFEBOAT) ya da nasıl gerçek zamanlı tek bir çekim yapacağımızı (ROPE) öğretmişti Zaten elimizdeki senaryo, izleyicinin ilgisini bir an bile kaybetmeden, öykü boyunca yeraltında kalabileceğimizin en büyük kanıtıydı ve, gerçekten de, iş bittiğinde, senaryomuz kesinlikle yeraltında kalmamız GEREKTİĞİNİ başarıyla gösterdi.

Ye Dua Et Sev

Elizabeth Gilbert'in kendi hayat deneyiminden yola çıkarak yazdığı kitaptan beyazperdeye uyarlanan filmde, acılı bir boşanmanın ardından kendini bulma ümidiyle İtalya, Hindistan ve Bali'yi kapsayan uzun bir gezi turuna çıkan Elizabeth'in hikayesini anlatıyor. Filmde Julia Roberts mutsuz bir evliliği olan yazar bir kadını canlandırıyor. Evliliğini sonlandıran Roberts mutluluğu başka erkeklerde arıyor fakat farklı erkekler mutsuzluğunu derinleştirmekten başka bir işe yaramıyor.


Şantaj

Toronto film festivalinde epey ilgi gören John Curran'ın draması Stone epey şaşırtıcı ve alışılmadık bir tarza sahip bir film. Robert De Niro ve Edward Norton’ın bir odada oturup konuştukları sahnelerin çok etkileyici olduğu konuşulmuştu. Milla Jovovich’in kocasını kurtarmak için yaptıkları da oldukça dokunaklı bulundu ve oyunculuğu beğenildi. Filmin durgun ambiyansı, biraz gizemli olsa da, izleyicileri esas etkileyen faktör oldu. Filmde Emekliliğine sayılı günler kalmış olan şartlı tahliye memuru Jack Mabry’den (Robert De Niro), büyükanne ve büyükbabasının cinayetini yangın ile kaza süsü verip örtbas etmeye çalıştığı için hapishanede bulunan Gerald “Stone” Creeson’ın (Edward Norton) dosyasını, şartlı tahliye gerekçesi ile yeniden incelemesi istenir. Şartlı tahliyenin gerçekleştirilebilmesi ve Stone’un hapisten erken çıkabilmesi için Jack’i artık kendisinin yepyeni bir insan olduğuna dair ikna etmesi gerekmektedir. Ancak Stone’un bu çabaları, her iki erkek üstünde de hiç beklenmedik etkiler yaratacaktır

http://www.beyazperde.com/haber.asp?id=15938
 

Darknes$

Rektör
Emektar
Katılım
13 Haziran 2008
Mesajlar
17,955
Reaksiyon puanı
351
Puanları
83
Bu Hafta 5 Yeni Film Vizyonda!

15 Ekim haftasında vizyona girenler...

Havaların yağmurlu geçtiği bu günlerde, sinema salonlarına 3'ü yerli olmak üzere, 5 yeni film geliyor! Kösem Sultan'ın hayatını anlatan "Mahpeyker: Kösem Sultan", Venedik'ten ödüllü yerli film "Çoğunluk", iki ülke değerleri arasında sıkışan Ayla'nın hikayesinin anlatıldığı "Ayla", Oscarlı oyuncuların rol aldığı aksiyon-komedi filmi "Red" ve sevimli bir deniz kaplumbağasının maceralarının anlatıldığı "Sammy'nin Maceraları"... İyi Seyirler!

vizyon200.jpg


RED

5080610653_8f5e57d02e.jpg


Robert Schwentke'nin yönettiği ve Bruce Willis, Helen Mirren, Morgan Freeman ve John Malkovich'in rol aldığı Red, enerji dolu bir çizgi-roman uyarlaması.

Sinema kariyerini neredeyse CIA ajanlarını canlandırmak üzerine kuran Bruce Willis'ten (Willis en son Cehennem Melekleri'nde yine bir CIA ajanıydı) yine ve yeniden bir CIA aksiyon-komedisi daha. Fakat bu sefer, haliyle emekli olmuş bir CIA ajanı... Bir "ihtiyarlar heyeti" toplantısını andıran göz kamaştırıcı kadrosuyla Red, bir çizgi-roman uyarlaması olmasının verdiği "cool" havayla birlikte eğlenceli bir seyirlik olmayı garantiliyor. Hem böyle filmler de olmasa Helen Mirren'i elinde bir keskin nişancı tüfeğiyle başka ne zaman görebiliriz ki?

Fakat 3 Oscarlı ve 2'de Golden Globe ödüllü oyuncudan oluşan ana kadrosuyla (93 yaşındaki Oscar ödüllü Ernest Borgnine'ın cameosunu saymıyoruz bile) Red, eğlenceli bir seyirlik olmaktan bir adım öteye de pek geçemiyor, zaten amacı da bu değil. Red, Bir zamanlar tozu dumana katan büyük oyuncuların, yaşlanmadıklarını göstermek adına komik aksiyonlara bulaşmalarını beyazperdeye taşıyan başka bir örnek daha, o kadar...

Filmin konusu ise şöyle: Eski bir CIA ajanı olan Frank Moses yalnız ve sessiz bir hayat sürmektedir. Ta ki, yüksek teknoloji sahibi bir ekip onu öldürmeye kalkışıncaya kadar. Kimliğinin ortaya çıkması ve çok önem verdiği bir kadın olan Sarah’ın hayatının tehlikeye girmesi üzerine Frank eski takımını toparlar ve son bir yaşam savaşı vermeye başlarlar.

ÇOĞUNLUK

5081204192_372317ccae.jpg


Yönetmenliğini Seren Yüce’nin yaptığı, Venedik Film Festivali’nde Geleceğin Aslanı (Lion of the Future) ödülünü alan Yeni Sinemacılar’ın son filmi Çoğunluk, Avrupa'da festival festival dolaşan ve bugünlerde Altın Portakal Film Festivali'nde Altın Portakal için yarışan bir ilk film.

Orta sınıf bir aile içindeki işleyişi anlatan ve Venedik'te Venice Days Direktörü Giorgio Gosetti'nin “karanlık ama komik bir film” olarak nitelediği Çoğunluk'un konusu ise şöyle: Mertkan, babasının inşaatlarının getir götür işlerine bakar, arkadaşlarla alışveriş merkezlerinde sağı solu keser, arabayla turlar. Ne zaman ki Gül ile tanışır, boşluğu ve basitliği değerlendirmek için bir fırsat çıkar karşısına. Ne var ki babası Gül’ün kökeni konusunda şüphecidir. Ayrımcılıkla karşılaştığı ilk anda ona teslim olan Mertkan, çoğunluğa uyar, babasının kendisi için çizdiği yolda hayatına bir anlam bulur.

MAHPEYKER: KÖSEM SULTAN

5080610883_99eb4ce0d2.jpg


Tarkan Özel'in yönettiği ve Selda Alkor, Damla Sönmez, Gökhan Mumcu, Selda Özer, Ayten Soykök'ün oynadığı "Mahpeyker: Kösem Sultan", Kadınlar Saltanatı olarak da bilinen ve Osmanlı tarihinin en önemli kadın şahsiyetlerinden biri olan Kösem Mahpeyker'in trajik hikâyesini anlatıyor...

Çocuk yaşında esir kafilesiyle İstanbul’a getirilip bir ailenin yanına evlâtlık olarak verilen genç kızın daha sonra Osmanlı İmparatorluğu’nu yönetme gücünü elde edecek bir seviyeye kadar tırmanışını anlatan film, 17. yüzyıl İstanbul’una damgasını vurmuş bir hanım sultanı günümüz insanına anlatma arzusuyla İSTANBUL 2010 AVRUPA KÜLTÜR BAŞKENTİ AJANSI’nın desteğiyle gerçekleşti.

Filmin konusu şöyle: Talihin kendisini Topkapı Sarayı’na sürükleyip Sultan 1. Ahmet’le karşılaştırdığı Emine, saray geleneklerine aykırı olmasına, padişahın annesi Handan Sultan ve Topkapı Sarayı Haremi’nin tek hakimi olan Büyük Valide Safiye Sultan’ın muhalefetine rağmen padişah 1. Ahmet’le nikâhlanır ve Ahmet’in taktığı Mahpeyker adını alır...

AYLA

5080611067_cd018c2f43.jpg


Yaptığı kısa filmlerle bugüne kadar birçok ödül alan Yönetmen Su Turhan'ın ilk yönetmenlik denemesi olan Ayla, Türk köklerinden gelen değerlerin korunması ve batılı değerlerin özgürlüğü arasında kendisi için geçiş yolları arayan genç bir kadının hayat hikayesini ele alıyor.

Almanya’da Mayıs 2010’da ilk kez vizyona çıkan film, bunun dışında da Avrupa'da pek çok festivalde yer aldı. Film ayrıca, Stony Brook Film Festivali'nde “İzleyicinin Seçimi Ödülü”nü kazandı.

Filmin konusu şöyle: Ayla, ailesinin savunduğu değerleri reddederek Münih’te ailesinden tamamen kopuk ikili bir hayat sürmektedir. Gündüzleri çocuk yuvasında çalışıp, geceleri de bir gece kulübünde vestiyerlik yapar. Zaman içinde tanıştığı ince ruhlu bir fotoğrafçı olan Ayhan’a aşık olur. Ayla bu sırada kendisinden acilen yardım isteyen bir yuva öğrencisinin annesini evine alır. Eşinden ayrılmasına kesinlikle karşı olan tutucu ailesinden saklanmak zorunda kalan Hatice Ayla’ya sığınmıştır. Ayla bir tesadüf sonucu, sevdiği Ayhan’ın, Hatice’nin çok korktuğu ağabeyi olduğunu öğrenince büyük bir hayal kırıklığına uğrayarak Ayhan’a olan güvenini kaybeder.

SAMMY'NİN MACERALARI

5080610985_68d98176ab.jpg


Beni Aya Uçur animasyonuyla tanıdığımız Ben Stassen’in yönettiği ve Isabelle Fuhrman, Anthony Anderson ile Ed Begley Jr.’un seslendirdiği Sammy'nin Maceraları, 1959 yılında bir California kumsalında doğmuş ve o zamanda bu yana, 50 yıldır dünyadaki okyanuslarda seyahat eden küçük, tatlı bir deniz kaplumbağası Sammy'nin ve arkadaşlarının olağanüstü maceralarını anlatıyor.

Uzun keşif seyahatinde, Sammy, birçok tehlikeye atılır. Bir hippi topluluğunun maskotu haline gelir, deniz yüzeyine yayılan bir petrol tabakası ile yüz yüze gelir ve Apollo 11’in Pasifik Okyanusuna inişine tanık olur.

Filmin konusu şöyle: Deniz kaplumbağası Sammy, Shelly adlı şirin bir kaplumbağayla karşılaşır. Ancak hayatının aşkını bulmasıyla kaybetmesi bir olur. Tüm kaplumbağaların doğdukları kumsala geri dönmeden önce yaptıkları macera dolu yolculukta, Sammy binbir türlü tehlike atlatır ve bir gün Shelly’i bulur. Shelly de onu hiç unutmamıştır.

http://www.beyazperde.com/haber/15968/Bu-Hafta-5-Yeni-Film-Vizyonda-
 

MysteЯio

Profesör
Emektar
Katılım
13 Haziran 2009
Mesajlar
2,179
Reaksiyon puanı
88
Puanları
48
22 Ekim 2010

4'ü yabancı 6 yeni filmin vizyona girdiği haftada Facebook'un kuruluş hikayesini anlatan "The Social Network", Neil Marshall'ın epik intikam öyküsü "Centurion" ve ilki çok dikkat çeken gerilim filmi "Paranormal Activity 2" öne çıkan filmlerden.

ba10e862820e_0001_31666.jpg


Son Savaşçı (Centurion)

Yönetmen: Neil Marshall
Senaryo: Neil Marshall
Müzik: Ilan Eshkeri
Görüntü yönetmeni: Sam McCurdy
Tür: Aksiyon, Macera, Dram, Savaş
Oyuncular: Michael Fassbender (Quintus Dias), Dominic West (Virilus), Olga Kurylenko (Etain), Noel Clarke (Macros), David Morrissey (Bothos), Riz Ahmed (Tarak), JJ Feild (Thax), Liam Cunningham (Brick)

FİLMİN KONUSU

Roma İmparatorluğu’nun fetihleri, Kuzey Britanya’da Pict’ler tarafından durdurulmuştur. Film, Pict saldırısında geriye kalan son savaşçı Quintus Dias’ın öyküsünü anlatıyor. General Virilus’un efsanevi 9. Lejyonuna katılan genç adam, Pict ırkını ve liderleri Gorlacon’ı yer yüzünden silmek için ordusuyla beraber kuzeye doğru gitmeye başlar.

ba10e862820e_0007_20257.jpg


Paranormal Activity 2

Yönetmen: Tod Williams
Senaryo: Oren Peli, Michael R.Perry
Tür: Korku, Gerilim
Oyuncular: Katie Featherston (Katie), Gabriel Johnson (Raphael Omen / Demon Killer)


FİLMİN KONUSU

Düşük bütçesine rağmen, etkili pazarlama stratejisi sayesinde büyük ses getiren, 2009-2010 sezonun en fazla konuşulan filmleri arasında yer alan Paranormal Activity'nin devam filmi 22 Ekim 2010'da ABD'leriyle aynı anda vizyona gireyor.

Genç bir çiftin evinde geçen doğaüstü olayların kameraya kayıt edilmesiyle başlayan ve Blair Cadısını andıran gerçeklik duygusuyla Paranormal Activity devam filmiyle de çok konuşulacak gibi görünüyor.

ba10e862820e_0011_64904.jpg


Sosyal Ağ (The Social Network)


Yönetmen: David Fincher
Senaryo: Aaron Sorkin
Yapımcı: Scott Rudin, Dana Brunetti, Michael De Luca, Cean Cahffin
Tür: Dram
Oyuncular: Rooney Mara (Erica), Jesse Eisenberg (Mark Zuckerberg), Andrew Garfield (Eduardo Saverin), Rashida Jones (Marylin Delpy), Brenda Song (Christy Lee), Justin Timberlake (Sean Parker)

FİLMİN KONUSU

2003 yılında bir sonbahar akşamı, Harvard Üniversitesi öğrencisi ve bilgisayar programcılığı dahisi Mark Zuckerberg, bilgisayarının başına oturur ve yeni bir fikir üzerinde çalışmaya başlar. Çılgın içerikli web günlüğü ve programlama sonucunda, üniversite yurdundaki odada başlayanlar, kısa sure sonra global düzeyde bir sosyal network oluşturacak ve iletişimde devrim yaratacaktır.

Yalnız geçen altı yıl ve 500 milyon arkadaştan sonra Mark Zuckerberg dünya tarihindeki en genç milyarder olmuştur. Ancak başarı bu genç girişimciyi hem kişisel hem de yasal karmaşalara sürükler.

Facebook'un kurucusunun hikayesinin beyazperdeye taşıyan film, Ben Mezrich’in “The Accidental Billionaires”adlı kitabından uyarlandı.

ba10e862820e_0016_97922.jpg


Aşka Fırsat Ver (L'âge de raison)

Yönetmen: Yann Samuell
Senaryo: Yann Samuell
Müzik: Cyrille Aufort
Görüntü yönetmeni: Antoine Roch
Tür: Komedi, Romantik
Oyuncular: Sophie Marceau (Margaret), Marton Csokas (Malcolm), Michel Duchaussoy (Mérignac), Jonathan Zaccaï (Philibert), Emmanuelle Grönvold (De Lorca), Juliette Chappey (Marguerite)

FİLMİN KONUSU

"Sevgili kendim, bugün yedi yaşıma basıyorum ve bu mektubu sana, Mantık Yaşı'nda verdiğim sözleri ve ne olmak istediğimi hatırlatmak için yazıyorum..."

Margaret (Sophie Marceau) başarılı bir iş kadınıdır. 40. doğum gününde şaşırtıcı bir mektup alır. Mektubu yıllar önce kendisi kaleme almıştır. Henüz yedi yaşındayken kaleme aldığı bu mektubu yıllar sonra eline ulaşması amacıyla kendisine yollamıştır. Mektupta yazdıklarını okuyunca, küçük bir kızken nasıl biri olmayı hayal ettiğini hatırlar ve şimdiki durumuyla çocukluk hayalleri arasındaki uzaklığı fark eder. Margaret, artık hayatını sorgulamaya başlamıştır...

ba10e862820e_0022_24920.jpg


Amcam Önceki Hayatlarını Hatırlıyor (Uncle Boonmee Who Can Recall His Past Lives)

Yönetmen: Apichatpong Weerasethakul
Senaryo: Apichatpong Weerasethakul
Tür: Komedi, Fantastik
Oyuncular: Thanapat Saisaymar, Jenjira Pongpas, Sakda Kaewbuadee

FİLMİN KONUSU

Altın Palmiye kazanan ilk Tayland filmi olan ve Cannes’da jüri başkanı olan başarılı yönetmen Tim Burton’ın "güzel, tuhaf bir rüya gibi..." sözleriyle tanımladığı film, spiritüel meseleleri ve rüya gibi atmosferi ile hem izleyicileri hem de eleştirmenleri büyülemiş bir yapıt.

Boonme Amca, böbrek yetmezliğinden ölmek üzeredir; taşradaki evine çekilmiş, son günlerini sevdikleri ve akrabalarıyla geçirmektedir. Bir akşam, yemek sofrasında, rahmetli karısıyla oğlunu görür. Boonme, ölmüş yakınlarıyla sohbetleri sayesinde öbür dünya hakkındaki sorularına yanıt bulabilecek midir?

ba10e862820e_0026_65579.jpg


O Kul - Hayal Bile Etme

Yönetmen: Adem Uğur
Senaryo: Hüseyin Kırca, Havva Yavuzyiğit (hikaye)
Görüntü yönetmeni:Şahin Yiğit
Sanat yönetmeni: Enver Adıgüzel
Müzik: Kenan Yılmaz, Kenan Eryılmaz
Oyuncular:Ümit Çırak (baba), Sema Sevim Taşdemir (Ayşe (çocukluğu)), Ceren Karaoğlan (Ayşe (gençliği)), Didem Rezze (Ayşe (yetişkinliği - öğretmen)), Hilmi Özçelik (dayı), Sinan Bengier (dede)

FİLMİN KONUSU

Hayal Bile Etme
Baba şefkati görmemiş tüm ‘’kız’’ çocuklarına!..
Bebeği kız doğdu diye onu kabullenemeyen bir babanın, önce kızını henüz doğumunda öldürmeye kalkması hısım akraba tarafından engellenir. Düzenli bir işi olmayan baba, eşinin tarlalarda gündelikçi olarak çalışarak kazandığı parayla sözde geçimini sağlamaktadır.
Babasının katı kuralları ve sürekli dayakla sözde terbiye etmesi, ettiğini sanması çocuk için sadece bir kâbus anıdır. Okul çağına kadar ev hapsinde tutulan Ayşe okul çağında farklı bir zorlukla karşılaşır.
Okul çağına geldiğinde baba Selim, Ayşe’yi okula göndermek istemez. Ayşe okula başlar ama üzerinde baba dayağı ve baskıları yoğunlaşır. Ayşe için her şey bir işkence halini alır.
Ayşe’nin okul dünyası ve diğer çocuklarla ilişkileri yaşı gereği oldukça iyidir, evdeki baskıyı göz önünde tutarak okulunu kendine bir kurtuluş aracı olarak seçmesi derslerinde başarıyı getirir.
İlkokulu bitirip liseye başlaması da, babası Selim’in tepkisine yol açar. Selim’in baskıcı tutumu artar. Selim oğlu Sinan’ı da sürekli kendisi gibi olması için teşvik eder. Ayşe’nin çaresizliği, okuluyla bütünleşmesine neden olduğu kadar erkek arkadaşına olan ilgisini de giderek arttırır. Hem okulu, hem erkek arkadaşını sığınak olarak görür. Ağabeyi Sinan’ın çarşıda erkek arkadaşıyla gezerken yakalaması, Ayşe’nin üzerindeki baskıyı daha da artırır. Her şeye rağmen Ayşe’nin lise hayatı, kız çocuğu olarak doğmanın ezikliği ile gelir geçer. Sonunda Üniversite sınavları ortaya çıkar. Bu süreçte Ayşe’nin babası Selim, Ayşe’nin yeterince okuduğunu düşünmektedir. Selim’e göre evlenme çağı çoktan geçmiştir. Kendince bir an önce uygun bir delikanlı ile baş göz edip evlendirmesi gerektiğini düşünmekte ve aynı zamanda başlık parasının hesabını yapmaktadır.
 

Son mesajlar

Üst