Yaşam sırrını çözmüş gibiyim.

Bu konuyu okuyanlar

_Zaur_

Rektör
Katılım
17 Kasım 2017
Mesajlar
14,118
Çözümler
4
Reaksiyon puanı
23,177
Puanları
113
Yaş
30
Önce senelerce hesaplanıyor, tartışılıyor ve sonra beklentileri karşılayacak bir sonuç çıkabilecekse o yatırımlar yapılıyor. Senen fikirlerin gerçekten çok fantastik. Marvel studioşarından esinlenilmiş gibi. Bence bu ilgi sende başlamışken Astronomi konusunda araştırmaya başlamalısın. Astronomi çok ilginçtir. Sakın küçümseme.

Bak böyle diyelim Astronomi sınırsız bilimdir. Yani İnsan kafamızla öğren öğren sonuna ulaşamayız. Hep biryerde sonlarda Neden diye soru sorarız onun Kanıtı bizim yaşadığımız boyutta değilse o zaman Bilim de tıkanır.

Peki elimizin altında olan bilgileri neden bilim sonuna kadar öğrenemiyor. Yani hala Kanser gibi illet bir hastalığa çare bile bulunamadıysa veya bulunduda insanlardan gizletiyorlarsa Sorunu Ben bilimde görmüyorum.

Hastalığa çare bulunmasın ama Marsa Ay`a filan yolculuk yapılsın Pehhhh olaya bak sen.

Bilim`i insanlar çoktan toprağa gömdü. Şimdi İnsanları kontrolde saklama devri hemde parayla.
 

kmurat

Dekan
Katılım
8 Şubat 2014
Mesajlar
8,488
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
3,711
Puanları
113
Bilim insanı tek kişi değil. Herkesin kendi uzmanlık alanı var. Diğer mesleklerde de olduğu gibi. Herkes kendi dalında ilerliyor. Kanser de tek bir tür değil. Gribe de çare bulunamadı. Yuotube videolarıda bilim değil.
 

_Zaur_

Rektör
Katılım
17 Kasım 2017
Mesajlar
14,118
Çözümler
4
Reaksiyon puanı
23,177
Puanları
113
Yaş
30
Beni Youtube videolarına bakarak bunları düşündüğümü mü sandın? Mesela sen benim ne yaptığımı ve bu düşüncenin nasıl aklıma girdiğini tahmin ediyorsun ama bu söylediğin doğru değil. Çünkü uyumamıştan önce Evire-Çevire çok çok hatta çok düşünmüşüm ama sonunda gerçekleşen olayı göz önünde bulundurarak bu düşünceye varmışım.

Benim fikrimce Evren boyutları Matruşka gibi iç-içe geçmiş canlılar düzeneğidir. Boyutlar arasındakı olan Fark - Evrenin Tüm içeriğini ve sonunu düşünme gibi fantastik düşünceden de Büyüktür.

Bana yaşımın sırrı çözlmüştür. Size biliminizle uğurlar dilerim.

Aslında doğru söylüyorsun Bilimadamı tek kişi değil. İşin perde arka olayları varda neyse.
Bilimle 1000 şeyi kanıtlarsın ama Milyarlarca şeyi kanıtlayamazsın. Olayın özü budur.

Tavuk ve Yumurta misali döngüsüne giriyor olay.

Ama iş Yumurta ve Tavukla bitse Bilim adına bir kanıtı olur.
Kanıtı yok Çünkü ortada Horoz diye bir canlı var. Anladınız mı? Yumurta döllenmese hiç tavukta olmaz olur çünkü.
 

Usain

Dekan
Emektar
Katılım
17 Mayıs 2018
Mesajlar
9,212
Reaksiyon puanı
15,045
Puanları
113
Yaş
21
Felsefe dersini de anlamıyorum sizi de... :)
 

_Zaur_

Rektör
Katılım
17 Kasım 2017
Mesajlar
14,118
Çözümler
4
Reaksiyon puanı
23,177
Puanları
113
Yaş
30
Felsefe değildir. Tüm boyutlar arası yaşamın Erkek ve Dişi üzerine kurulu olduğunu anlatmak istiyorum. Olayın özü budur :)

Bilim ve Bilmece her kendine ait Boyutda oluşmuş olayların kanıtı için çapalıyor. Ama diğer boyutda olan şeyleri kanıtlamaya gücü yetmez Bilimin.

Mesela Biz Ses notlarını küçük mikroskopik canlılara anlatamayız Bilim`le. Çünkü Her boyutun Bilimi kendi boyutunda işe yarar, Kanıtlanabilir ve anlatılabilir.
 

kmurat

Dekan
Katılım
8 Şubat 2014
Mesajlar
8,488
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
3,711
Puanları
113
Çinlilerin Ying Yang felsefesine benzemiş biraz.
 

_Zaur_

Rektör
Katılım
17 Kasım 2017
Mesajlar
14,118
Çözümler
4
Reaksiyon puanı
23,177
Puanları
113
Yaş
30
50898511_2462013817161509_6363707988552712192_n.jpg


Yıl 1878'di..
Afyon'a bağlı Beyköy'de bir tarlada 10 metre uzunluğunda kireç taşından yapılmış bir yazıt bulundu..
Üzerinde bir takım şekiller vardı..
Köylüler taşa bir anlam veremedi..
Köy heyeti taşın yeni yapılan caminin temelinde kullanılmasını kararlaştırdı..
Bölgede kazı yapan Fransız arkeolog George Perrot buna karşı çıksa da, köylülere derdini anlatamadı..
Bunun üzerine arkeolog Perrot, taş temele atılmadan üzerindeki şekilleri bir kağıda tek tek çizdi..
Sonra ülkesine döndü...
*. *. *
Aradan 134 yıl geçti..
2012 yılında İngiliz antik çağ tarihçisi James Mellaart öldüğünde özel arşivinin arasında Fransız arkeolog Perrot'un Afyon'da taştan kopya ettiği metin de çıktı..
Melleart'ın oğlu metnin kopyasını İsveçli tarihçi Dr. Eberhard Zangger'e verdi.
Zangger İsveçli ve Hollandalılar'dan oluşan 20 kişilik bir bilim insanı grubuyla bu yazıları çözmeye çalıştı..
Yıllar süren uğraşlardan sonra yazılar çözüldü..
Bronz Çağından kalmaydı..
3 bin 200 yıllıktı..
Anadolu'da Hititler'den önce yaşayan Luviler'e aitti..
Luviler, çok araştırmacı ve akademisyene göre Truva'ya denizden gelen ışık insanlarıydı..
Anadolu'nun ilk halkıydı..
*. *. *
Luviler kendilerine MA halkı diyordu..
MA, battığına inanılan MU kıtasının başka bir ismiydi..
Bir çok tarihçi Luviler'in MU kıtası battıktan sonra deniz yoluyla Anadolu'ya geldiğini savundu..
Bu görüşe katılan Mustafa Kemal Atatürk de, Anadolu'nun köklerini MU kıtasında aradı ve bu konuda araştırmalar yaptı..
*. *. *
Luvi ışık demekti..
Bir çok dile buradan geçti..
Hititçe'de Lukka, Latince'de Lux, İngilizce'de Light, İtalyanca'da Lure, İspanyolca'da Luz, Almanca'da licht ve niceleri..
Işık insanları silahsız bir dine inanıyordu..
Onlarda yaratan ve yaratılan yoktu..
Yaratılmışların bütünü yaratanın kendisiydi.
İkilik küfürdü..
En büyük en küçükteydi..
İnsanın özü ruhuydu
Ruh ışıktı ve ölümsüzdü.
Luviler'de bilgi en önemli değerdi..
Dinlerini, dünya görüşlerini bilgi seviyesi yüksek insanlarla paylaşırlardı..

Düşüncelerini sembollerle anlatırlardı..
Bu yüzden hep azınlıkta kaldılar ve Anadolu'ya kendilerinden sonra gelen halklar tarafından ezildiler..
*. *. *
Hititler Anadolu'ya geldiklerinde tanıştıkları Luviler'e, komşu halk anlamına gelen "A-Luvi" dediler..
İnançlarının, geleneklerinin Aleviler'e çok benzer olması yıllardır tarihçileri düşündürürür..
Alevi sözü acaba "A-Luvi"den mi gelmektedir?.
Baksanıza Yunus Emre ne diyor?
“Dört kitabın manasın okudum hâsıl ettim..
Işığa gelince gördüm bir uzun hece imiş”.
“Oruç namaz gusülü hac hicaptır aşıklara
aşk ondan münehhez halis heves içinde..
ey aşıklar ey aşıklar ışık mezhebi dindir bana."
*. *. *
Afyon'da 1878 yılında bulunan taş yazıtın çözümüne başta İngiliz İndepented Gazetesi olmak üzere bir çok Avrupa medya organı geniş yer verdi..
Yazıtın deşifre edilmiş tam metni ve araştırma Aralık ayında 'Proceedings of the Dutch Archaeological and Historical Society' dergisinde yayınlanacak.
Fransız, İngiliz, İsveç, Hollandalı bilim insanları şimdi bu konuda yoğun çalışma içinde..
Anadolu'nun köklerini araştırıyorlar..
Peki biz Anadolu'da yaşayanlar ne yapıyoruz?
Alıntıdır...
 

kmurat

Dekan
Katılım
8 Şubat 2014
Mesajlar
8,488
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
3,711
Puanları
113
Bir kıta bir kaç bin yılda yok olmaz. Masallar ile gerçekleri iyi ayırt etmek gerekir.
 

HÜDHÜD

Rektör
Katılım
5 Mayıs 2017
Mesajlar
10,093
Reaksiyon puanı
6,555
Puanları
113
Zaten yabancı "sömürgeci" güçler uyduruk saçma proje(!) çalışmalarla yıllarca bu halkın arasına fitne fesat tohumları serpmeyi kendisine iş bilmiştir. Onun için önce bu bilgileri verenlerin tarihine, kültürüne bakmalı sonra güven duymak isteyenler olursa buyursun duysun... Asla kendi tarihimizi ve kültürümüzü bu sömürgeci, emperyalist fitne- fesat devletlerine bakıp da öğrenmemeliyiz.
 

_Zaur_

Rektör
Katılım
17 Kasım 2017
Mesajlar
14,118
Çözümler
4
Reaksiyon puanı
23,177
Puanları
113
Yaş
30
Bir kıta bir kaç bin yılda yok olmaz. Masallar ile gerçekleri iyi ayırt etmek gerekir.
Neyin üzerinde yaşadığını unutmuşsun galiba. 1 saniyede bile yok olur. Gezegen veya Doğa olayı deyip geçmeyiniz. Yerküremiz herzaman harakette. Keyfine düştüğü anda Avrupa kıtası bile suyun atlına gömülüverir haberiniz ola :)

 

kmurat

Dekan
Katılım
8 Şubat 2014
Mesajlar
8,488
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
3,711
Puanları
113
Her zaman bir iz kalır. Bir kıta'dan büyük iz kalır. Hiç bir şey iz bırakmadan kaybolmaz. Masallar hariç.
 

Son mesajlar

Üst