Twitter Kapatılmıştır

Bu konuyu okuyanlar

Serhanas35

Öğrenci
Katılım
24 Mart 2014
Mesajlar
98
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Kapatılmasının Sebebi Aslında O Maddeler Falan Değil İnsanlarımızın Twitterdan Devletin Sırlarını Ve Tape Dedikleri Gerçek Kayıtları İzlemesidir Bence.
 

BthnYlmz09

Profesör
Katılım
18 Ağustos 2012
Mesajlar
1,639
Reaksiyon puanı
5
Puanları
38
Yaş
29
Sıkıntısız girdiğiniz bir DNS yazabilir misiniz? VPN ile uğraşmak istemiyorum sürekli
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Selamlar, @i7_core.

Maşallah görüyorum ki tek bir cevapla bütün soruları ortadan kaldırdığını düşünüyorsun. Halbuki sadece konumuzla alakalı olan Twitter yasağına azıcık ucundan değinmişsin, o da keşke dişe dokunur bir şey olsaydı.

Hepsinden önce Twitter konusuna bir değinelim. Sadece "neden Twitter" deyip soruyu kısır bırakmadım, birer birer açıkladım; "vergiyse vergi yüzünden binlerce site çok daha önceden kapatılmalıydı neden sadece Twitter" diye sordum. Bu bir. Diğer sitelerin neden kapatılmamış olduğuna değinmemişsin. Sorunun bir başka yönü "Twitter kapatılıyor da hala da vergi ödemeyen binlerce site neden hala açık"? Halbuki sonuçta onlar da Twitter gibi "takmıyor"lar Türkiye Cumhuriyetini. Bu iki. Üçüncüsü, hakaret için kapandıysa hala hakaret dolu milyonlarca sayfa var; bu pencereden de açıkla "neden sadece Twitter" olduğunu. Dördüncüsü, yıllarca hakaretler havada uçuştu, neden yıllarca kapatılmadı da şimdi, bugün ve seçim arefesinde? Ve neden yıllardır değil de bazı "pislik"ler Twitter kanalından yayınlandığı günlerde? Beşincisi, yasaklanan siteler neden sadece sosyal medya siteleri? Mesela Enom şirketi milyonlarca para kazanıyor, hem de Twitter daha hiç piyasada yokken de bu şirket vardı, Türkiye'den de çok iyi paralar kazandı ve kazanmaya da devam ediyor. Hiç bir güne bir gün kimse sormadı bu kimdir nedir? Hiç kimse demedi ki bu da vergi ödesin. Gördüğün gibi soru çok yönlü, senin cevabın bunların hiçbirini açıklamıyor. Ama yine de cevabına değinelim; "siyaset" ve "devlet"in çok önemli olduğunu söylemişsin; amenna çok önemlidir. Fakat sen daha ilk adımda tökezliyorsun. Twitter'a şamarı yapıştırdı diyorsun; o kadar ters açıdan bakıyorsun ki siyaset bilmediğin anlaşılıyor maalesef. Doğru bakış açısı şudur; "koskoca devlet, bütün işi gücü bırakmış kişisel bir şirket olan kıytırık bir Twitter'la savaşıyor, onu muhatap alıyor, bütün ciddi siyasetleri ve ülke meselelerini kenara atmış, Twitterla yatıyor Twitterla kalkıyor". Bu açıyla bakabilmiş olsaydın, bu gündemin çok suni olduğunu, tribünlere oynamak olduğunu anlardın. Sen devletsin, "siyaset" gereği Twitter gibi kıytırık şeyleri devlet nezdinde muhatap alamazsın. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti olarak basit bir adamla ağız dalaşına girip itibarını yerlerde süründüremezsin. Yani bu durum senin sandığın gibi siyaset bilmekten değil, siyaseti bilememekten, becerememekten kaynaklanıyor. Çok sıkıntılı bir durum varsa, gerekirse uluslarası alanda hukuku konuşturursun, cezasını kesersin ve muhatap almazsın; sokak ağzıyla kabadayılık yapıp meydanlarda "kökünü kazıyacağız" diye bağırmazsın. Bunu yaparsan, hukuku kabul etmediğin, siyaset bilmediğin, sadece dayılık tasladığın, bir tane kıytırık bir şirketle ağız dalaşına girip koca ülkeyi madara ettiğin çıkar ortaya. Üstelik @Bloother 'in dediği gibi, "türlü yollarla hala girilebiliyor". Bu da bizi hiç kaale almadıklarını, kendimiz yazıp kendimiz oynadığımızı, daha da beter madara olduğumuzu gösteriyor sadece. Hatta iş o raddeye vardı ki, onlar seni takmamaya devam ediyor, sen de meydanlarla avazın çıktığı kadar bağırmaya devam ediyorsun; ne utanç verici!

Bununla beraber altıncısı, yukarıda da değindim, görmezden geldiğin için tekrar yazmak zorunda kalıyorum; eğer senin iddian gibi yasaklama nedeni "Türkiye Cumhuriyetini sallamamaksa", Türkiye Cumhuriyetini sallamayan yüzlerce, binlerce site var; neden sadece Twitter? Kaldı ki eğer gerçek neden buysa, sen de onu sallamazsın olur biter. Kalkıp da meydanlarda bağıracak kadar, bütün ülke gündemini bununla meşgul edecek kadar kafaya takıyorsun, o ise seni sallamıyor. Rezil bir durum değil mi? Ülke olarak siyaseti zerre kadar beceremediğimizi göstermiyor mu? Bu pencerelerden, değindiğim bütün yönleriyle açıklamanı rica ediyorum. Kuru bir cümleyle değil.

Şunu da belirtmekte fayda var; koskoca bir 12 yıl boyunca sözde safça devletin bütün kurumlarını bir topluluğa bilerek veya bilmeyerek peşkeş çeken kişi, nasıl oluyor da dediğin gibi "kurtlar sofrasında satranç" oynuyor. Daha kendi emniyet teşkilatını koruyamamış, daha kendi ülkesinin yargısını koruyamamış, teknoloji üssü Tübitak'ı koruyamamış ve sair hiçbir kurumu sağlıklı işleyecek halde himaye edememiş, bir tane Twitter engeliyle mi çözdü bütün o kurtlar sofrasını?

Yine cevabını vermediğin bir başka soru; eğer konu vergiyse vergisini ödesin yoluna devam etsin. Eğer konu hakaretse hakaretleri kaldırsın yoluna devam etsin. Eğer konu başka bir sıkıntıysa sıkıntı çözülsün ve yoluna devam etsin. Ama başbakan bunu istemiyor, kökünü kazımak istiyor. Demek ki onun derdi vergi, hakaret vb değil, onun derdi başka. Ha yok ben ısrar edeceğim diyorsan, illa da konu vergi, hakaret vb ise gerçekten, bu sorularımı da yukarıdakilerle beraber açıkla. Bir de şunu açıkla; vergisini ödememenin veya birine hakaret etmenin sonucu "kökünün kazınması" ise, devlet herhangi bir vatandaşının vergi veya hakaret yüzünden kökünü kazımayı hak olarak görür mü mesela? Mesela olur da bir gün sen KDV ödemezsen veya ödemeyemezsen senin kökünü kazımamız mı gerekiyor?

Değinmediğin diğer bir soruya gelelim; 12 yıldır hadi başbakan saftı. Siz de mi saftınız? Milyonlarca Türkiye insanı da mı saftı? Yıllarca neden kimse onu uyarmadı? Yıllarca neden "haşhaşiler"i devlete yerleştirirken başbakana itiraz etmediniz? Bugün hep beraber haşhaşi demekte yarıştığınız bu adamları yeni mi fark ettiniz? Yeni mi idrak ettiniz? Şimdi cevap buyur; eğer yeni idrak ettiyseniz, 12 yıldır siz de kördünüz anlamına gelmiyor mu? Eğer kör değildiyseniz, neden hiç itiraz etmediniz ve hükümeti eleştirmediniz; yok eğer 12 yıldır kör idiyseniz, şu anda bilmediğiniz neler oluyor bundan ancak 12 yıl sonra mı anlayacaksınız? Ya da bundan 50 yıl sonra Erdoğan'ın açıklamasını mı bekleyeceksiniz? Eğer başbakan saftıysa, dediğim gibi, ülke yönetmeye selahiyeti yoktur. Eğer o saf değildiyse siz saftınız, yıllarca sizden gizlenmiş göremediniz. Böylece aldatıldığınız ve hala da aldatılmakta olduğunuz ortaya çıkar. Yok eğer dediğin gibiyse ve başbakan bazı şeyleri bildiği halde "devlet sırrı" olduğu için açıklamadıysa şimdi niye saf ayağına yatıyor? Eğer senin iddian doğru olsaydı, soğukkanlı bir şekilde "biz bunları biliyorduk da açıklamak için zamanını bekliyorduk" demesi gerekirdi. Ama öyle demedi, safmışız dedi, bilmiyorduk dedi. Demek senin dediğin kadar da akıllı değilmiş öyle devlet sırrını gizlemek için değilmiş bu geçen yıllar; çünkü bilmediğini kendi ağzıyla itiraf ediyor. Halbuki gel gör ki yıllar önce yaptığı gizli anlaşma, saf olmadığının da, apaçık yalan söylediğinin de vesikasıdır.

Sonra gelelim cevap vermediğin bir başka soruya; bütün o önemli kurumlardaki atamalar ondan habersiz mi yapılıyordu da bu kadar "saf" olduğunu iddia edebiliyor? Devletin en üst kademesine sokaktan mı adam toplanıyor? Bu her türlü başarısızlıktır. Şöyle ki; eğer koskoca kurumlara, ülkenin en önemli mevkilerine hiç dikkat etmeden safça adam doldurmuşlarsa, bunlar ülke yönetmeyi bırak, kendi evlerini bile yönetemeyecek kadar kabiliyetsizlerdir anlamına gelir. Yok eğer dikkat ederek adam topladılarsa, o kadar istihbarata rağmen bütün kurumları kaybedecek kadar "tehlikeli" adamlar hakkında hiçbir bilgi toplayamamış oldukları anlaşılır; yani müthiş bir başarısızlık. Yüzlerce "haşhaşi"den birini bile tespit edememişler, hükümet ve istihbarat kevgire dönmüş demektir; zira onca devlet gücüne ve istihbarata rağmen hepsini ıskalamışlar. Böylece yine hükümet etmede çok başarısız oldukları ortaya çıkar. Bununla beraber işin şu boyutu da var; bu yüzlerce "haşhaşi", bu kurumlara selahiyet ve kabiliyet esasına göre mi yerleştirildi, yoksa tanıdık eş dost partili hasebiyle mi? Eğer birinci ihtimal geçerliyse, yani bu insanlar o mevkilere hakettikleri ve o işi yapabilecekleri için yerleştirildilerse, öyleyse haşhaşi yakıştırması bir iftiradır ve paranoyadır. Eğer ikinci ihtimal geçerliyse, o zaman başbakan ülke kurumlarını ve makamlarını o işe yetkinliği olanlara değil, eşine dostuna dağıtmış demektir ki bu da hıyanettir. Yahut da geriye tek ihtimal kalıyor; başbakan kendi şahsi ve siyasi işine yaradığı için bunları o kurumlara bizzat kendi eliyle yerleştirdi. İşte bu en kötüsüdür. Şimdi arkadaşım, buyur bunlardan başka ne ihtimal var sen söyle?

Verdiğim örneklerle, yani Hz. Resulullah'ın ve Hz. Ali'nin ibretlik konularıyla da maşallah iyi alay etmişsin. Bunlar sana göre "devlet" meseleleri değilmiş. Pardon sen kaçırdın sanırım; İslam devletinin en yetkili mercisi yani başbakanı, cumhurbaşkanı ve halifesi olan bir kişinin bizzat yaptığı bir mahkemeden örnek verdim. Bu sana göre devlet konusu değil mi? Diğer verdiğim örnekte Amr b. Abduved kimdir sanıyorsun? Hz. Ali'nin sokakta dövüşe tutuştuğu bir adam mı? Yoksa Resulullah'ın "küfrün tamamı, imanın tamamıyla karşılaştı" diyecek kadar önemsediği İslam devletinin en önemli siyasi ve dini savaşında yaptığı bir çatışma mı? Verdiğim örnekler tam tamına devleti birinci dereceden ilgilendiren konulardır. Yani ya küfür galip olacak dünya karanlığa bürünecek, ya da İslam devleti bayındır olacak. O örneklerden birisi yargıyı, diğer de yasama ve yürütmeyi konu ediniyor. Bununla beraber; sen o örneklerin ana fikrini kaçırmışsın. O örnekleri şunun için verdim; bana çocukça bir "pensilvanyacı" yakıştırması yapmana karşılık şunu demek istedim; hasmım bile olsa, bir konuda yanlış yapan adama her konuda haksızlık yapmaya yetkiniz yoktur diyorum sadece. Yani davanın sonucunda haklı çıkan ben de olsam, adil bir yargılamayla olmalı, sırf ben seviyorum ya da sevmiyorum diye direkt karar verme yetkisinde değilim. Niyeti kötü de olabilir; sen o stadı yine de vermeyebilirsin; sorun vermemende değil, ne sebeple vermemiş olmanda. Amr b. Abduved örneği de tam bunu anlatıyor. Hz. Ali ilkinde de öldürmüş olsaydı adam ölecekti, sonradan öldürdüğünde de adam öldü. Sonuç değişmedi, ama Hz. Ali adil olanı yaptı. Şimdi stadı verip vermemesi bu açıdan önemsizdir, sonuçta vermeyebilir; fakat vermeyiş sebebi şahsidir, nefsanidir, siyasidir; adalete uygun değildir. Sırf o güç elinde olduğu için kabadayı gibi sokak ağzıyla "benden alamazlar" diyor. Hala da anlamadıysan şöyle diyeyim; adamın biri kadıya gider bir konuda hüküm vermesini ister, ama kadı sırf o adama kişisel husumeti var diye davaya hiç bakmadan direkt adamın aleyhine karar verir. İşte Erdoğan bu maksatla bağırıyor.

Yine de anlamadıysan, aynı şeyleri tekrar etmek zorunda bırakacaksan ben sana daha sade bir örnekle anlatayım-ki yaşanmış bir olaydır. Orta birinci sınıfta, yani altıncı sınıftayken öğretmenimiz ödevleri kontrol etmesi için sınıf başkanını görevlendirdi. Sınıf listesini eline al, ödevini yapanların ismine artı koy, ödevini yapmayanlara eksi koy dedi. Sıra bana geldiğinde ödevimi yaptığım halde benim ismimin yanına eksi koydu. Öğretmen geldiğinde bana kızdı, senden beklemezdim niye ödevini yapmadın dedi. Ben de öğretmenim ödevimi yaptım dedim; geldi kontrol etti, gerçekten de yapmıştım. Gitti sınıf başkanına "ödevini yaptığı halde neden eksi koymuşsun" dedi, "öğretmenim çünkü ben ona küsüm" dedi çocuk. Öğretmen de ama bu adil değil dedi, sırf ona küs olduğun için onun hakkını yiyemezsin dedi. Ben ödevimi gerçekten yapmamış bile olsaydım, o çocuk benim ödevimi kontrol etmeden eksi koyduğu için sonuçta doğru bile yapmış olsa adil olmayacaktı. İşte Erdoğan'ın yaptığı tam olarak budur. Sırf kişisel husumeti olduğu için hakka binaen değil, şahsi menfaatine binaen bağırıp çağırıyor.

Ha yine de sen haklıysan, gerçekten hakka binaen vermeyecekse o stadı, gençliğimizin beynini yıkayan, ahlakını çökerten, içkinin ırmaklar gibi aktığı bazı organizasyonlara neden verdi ve vermeye de devam ediyor? Bir tane bira şişesini bahane edip "camide içki içtiler" diye caminin imamına bile iftira edecek kadar sözde hassasiyet gösteriyorsa, o içkili organizasyonlara o statları kendi eliyle nasıl veriyor?! Bu da yine cevap vermekten kaçtığın bir başka soru.

Sorular bitmeyecek.. Biz de ümitlerimizi zaten sizden kesmiş Allah'a bağlamıştık. Allah bizi ve sizi doğruya sevk etsin.
 

Tükenir Kalem

Doçent
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
767
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
[MENTION=18256]Turab Garip[/MENTION] sen tartışma usüllerini bilmiyorsun.Tartışmak bir sonuca varmak içindir,ben haklıyım diye kanıtlamak için değil.Okumadım yazdığın mesajı.O yüzden mesajına yorum da yazmayacağım.Sadece diyeceğim o ki,boşuna kendini yormuşsun.Ben sana diyeceklerimi dedim,sende bunun böyle olduğunu anladın.Soruların vardı,1,2,3 diye sıralayacağına gene akıl vermeye kalkmışsın.Sana iyi sarhoşluklar,kendine geldiğinde anlarsın meseleyi :)

- - - Mesaj Güncellendi - - -

Neden Twitter sorusunun cevabı maalesef açıkladığınız gibi değil kendimizi kandırmayalım bizi kaale almadılar, devlet satranç oynamayıp bastı tokadı dimi :) burada bu açıklamayı yapmak için içeriği biliyor olmanız gerekir hangi gerekçeyle net bir şekilde kapatıldığını ve bunun bütün twitter'ı etkileyerek zarar veren bir içerik olduğundan dolayı bütün twitter'ın engellemesi gerektiğini öngören bir açıklama şart sizin yürüttüğünüz mantık hükümet benim yerime düşünüyor benimde sorgulamama gerek yok mantığıdır.
Hıhı evet.Aynen,aa kuş :) İçeriği bilmiyormuşuz zaten biz,vay vayy.Hükümet falan,oo iyiymiş.Devam devam:))
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Sıralamışım zaten, hatta "bir iki üç" diye rakam vermişim. Ama her zamanki gibi okumadığın için maskara oluyorsun. Bak münazara arkadaşların (@Bloother gibi) vergi yüzünden kapatıldı diyorlar, sense kabul etmiyorsun; çünkü işin içinden vergiyle çıkamayacağını anladın.

Hem okumuyorsun, yani karşındakini dinlemediğini kendi ağzınla itiraf ediyorsun; hem de tartışma kurallarını bilmeyen ben oluyorum. "Ben haklıyım diye kanıtlamaya" çalıştığını kendin söylemiş oluyorsun böylece. Çünkü "ben dinlemem, okumam, çünkü zaten haklıyım, sen ne dersen de".. tavrını sergiliyorsun. "Üstad"ınızdan öğrendiğiniz gibi. Sana göre tartışma kurallarını biliyor sayılabilmek için sen ne dersen direkt kabul etmemiz, sana hiçbir şey söylemememiz lazım, zira sen baştan haklı olduğun için okuma zahmetine bile girmiyorsun. Sadece ilk paragrafımı okumuş olsaydın, "sıra sıra" numaralar vererek soruları sorduğumu görürdün. Yani hadi yazıyı okumasan, ciddiye almasan bile, sorular şu anda numralarıyla beraber ortada. Yine de zorlanıyorsan sen söyle, söz ben sana madde madde yazarım.
 

Tükenir Kalem

Doçent
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
767
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
Sıralamışım zaten, hatta "bir iki üç" diye rakam vermişim. Ama her zamanki gibi okumadığın için maskara oluyorsun. Bak münazara arkadaşların (@Bloother gibi) vergi yüzünden kapatıldı diyorlar, sense kabul etmiyorsun; çünkü işin içinden vergiyle çıkamayacağını anladın.

Hem okumuyorsun, yani karşındakini dinlemediğini kendi ağzınla itiraf ediyorsun; hem de tartışma kurallarını bilmeyen ben oluyorum. "Ben haklıyım diye kanıtlamaya" çalıştığını kendin söylemiş oluyorsun böylece. Çünkü "ben dinlemem, okumam, çünkü zaten haklıyım, sen ne dersen de".. tavrını sergiliyorsun. "Üstad"ınızdan öğrendiğiniz gibi. Sana göre tartışma kurallarını biliyor sayılabilmek için sen ne dersen direkt kabul etmemiz, sana hiçbir şey söylemememiz lazım, zira sen baştan haklı olduğun için okuma zahmetine bile girmiyorsun. Sadece ilk paragrafımı okumuş olsaydın, "sıra sıra" numaralar vererek soruları sorduğumu görürdün. Yani hadi yazıyı okumasan, ciddiye almasan bile, sorular şu anda numralarıyla beraber ortada. Yine de zorlanıyorsan sen söyle, söz ben sana madde madde yazarım.
Değerli vaktimi uzun anlamsız mesajları okumakla harcayacak değilim.Kısa öz yaz öncekiler gibi,düşünürüm :)
Şu ana kadar tartıştığım hiçbir insan evet haksızmışım demedi.Neden boşuna yorayım kendimi ? Sen söyle ?
Şimdi ben sana yüzde on bin haklı olduğumuzu kanıtlasam "evet haksızmışım" diyeceğine inanıyor musun ? İnanmıyorsun.O zaman neden cevap vereyim ? Tek bir neden sun bana.
 

by10ur

Profesör
Katılım
13 Kasım 2007
Mesajlar
1,121
Reaksiyon puanı
7
Puanları
38
Soru net söyleyin o zaman hep aynı tarz cevaplarınızla üste çıkmayı amaçlıyorsunuz söyleyin soru gayet net anlatın hadi.
 
Üst