Daha 24 saat bile olmamıştı konuşalı be...
Niye müzik kulağında tren yolunda gezersin Semih be...
Kahretsin!
Sen daha çok gençtin gitmek için. Dün arkandan koştum. Sanki öleceğini biliyormuş gibi sana seslendim... Ama beni duymadın... Kulağında kulaklık vardı çünkü, trenin geldiğini duymadığın gibi beni de duymadın... Sonra koştum arkandan ve bana gülümsedin. Bana "Sen mi birinci oldun?" dedin ve güldün!.. O an gelebilirdim arkandan. Belki eve gitmeseydim çıkışta oraya gitmeni geciktirebilirdim... Ama nereden bilebilirdim? İntihar diyorlar Semih, arkandan intihar ettiğini konuşuyorlar. Ben inanmıyorum Semih... Sen şimdi bu satırları asla okuyamayacak olsan da yazıyorum çünkü kime ne anlatacağımı bilemiyorum.
Hatırlıyor musun 5 Eylül'de gece dertleştiğimizi?.. Sana gülmüştüm, anlattıklarına. Sen sadece fazla zekiydin, IQ'n çok yüksekti ve biz seni hep gerizekalı diye çağırdık ama Allah belamızı versin ki sana daha iyi davransaydık...
Senden dün yaptığım her şey için özür dileyebilirdim. Sadece bir şansım vardı ama ben onu eve giderek kullandım... Belki de sen dün bana son kez gülümserken gideceğini hissediyordun, belki de cidden bilerek yaptın bunu, bilmiyorum.
Duyduğumda inanamadığım gidişine şu an ağlıyorum...
Ruhun huzur içinde yatsın süper zeki ama bir o kadar da kimsenin asla tanıyamadığı iyi insan... Arkanda çok kişi bıraktın, biliyorsun. Cenazende orada olacağım, söz veriyorum. Hiç yapamamış olsam da son kez yanında olacağım...