O biiiiiir RTE

Bu konuyu okuyanlar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

WaterBoy

Profesör
Katılım
24 Eylül 2007
Mesajlar
2,751
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
Beyazıt Öztürk’ü sevmeyen var mı?
Nam-ı diğer Beyaz’ı?

Kendi adıma ben çok severim.
Sempatik ve komik adamdır.

Çok güzel dans edebildiği halde,
O komik dansı yapması,
Sevdiği kişilerin yanaklarını sıkıp
“Yeğim seni yeğiiim” diye söylenmesi,
Onu milletin gönlünde şovmen esnafı arasında farklı bir yere koymuştur.

Ama çok böbürlenmemeli Beyaz.
Ondan daha iyi şovmenler de var.
Örneğin ben Recep Bey’i son zamanlarda daha sempatik bulmaya başladım.
Nasıl bulmayayım?
Yaptığı şovlar tadından yenmiyor ki?

Hafta sonunda yaptığı konuşmaya da çok güldüm örneğin.
Adam haklı tabii.
Hep iş, hep iş olmaz ki?
Ara sıra da olsa, en azından hafta sonlarında halkı böyle güldürmeli.

Recep Bey “Dershaneler garabeti” konusunu işlemiş bu programda.
Haksız mı?
Elbette hayır!
Dershane konusu bir garabet haline dönüştü gerçekten de.
Ama bundan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in haberi yok.
Hüseyin Çelik demiş ki:

“Özel öğretim kurumlarının gelişmesi, sayılarının artması ve kurum çeşitliliğinin artması sonucu Yönetmeliğin Altıncı Bölümündeki hükümler ihtiyaca cevap veremediği için, Bakanlığımızca özel öğretim kurumlarının tesis ve binalarıyla ve bu tesis ve binalarda bulunması gereken araç-gereçlere ilişkin standartlar yeniden belirlenmiş ve “Özel Öğretim Kurumlarına Ait Standartlar Yönergesi” düzenlenerek yürürlüğe konulmuştur.”

Düz liselerin ÖSS sınavlarındaki başarı oranı,
Özellikle AKP hükümetleri döneminde istikrarlı olarak azalmış.

2003 yılında % 85,1
2004 yılında % 83,4
2005 yılında % 81,4
2006 yılında % 78,48

Hükümetin azmi özel eğitim kurumlarını artırıp,
Devlet denetiminden çıkarıp,
Böylece bu kurumların kurucuları,
Öğretmenleri ve çalışanlarını türban gibi konularda serbest bırakmak,
Eğitimi de mümkün olduğunca dinselleştirip,
Atatürk’ü milletin gönlünden silmek.

Bu amaçla birkaç ay önce yukarıda bahsi geçen yönetmelik değişikliğini yaptılar.
Şimdi gelelim yukarıdaki basın açıklamasının devamına:

“…1989 yılında hazırlanan söz konusu yönergeden sonra Yeni Yönetmelikte, Eski Yönetmeliğin “Sosyal Tesis ve Teçhizat” başlıklı Altıncı Bölümüne yer verilmemiştir. Eski Yönetmeliğin Altıncı Bölümünde yer alan sadece Atatürk Köşesi değil 62 kaleme zikredilen gerekçelerle Yeni Yönetmelikte yer verilmemiştir. Buradan sadece Atatürk Köşesi’ni adeta cımbızlayarak ve konuyu Atatürk istismarcılığına vardıracak şekilde saptırmak medya etiği ile bağdaştırılmamıştır.”

Adam yönetmelik değişikliği yapıyor,
Bu değişiklikte önceki yönetmelikle başlıca iki fark var:
1- Atatürk köşesi kaldırılıyor,
2- Görevli ve kurucuların kılık kıyafet zorunluluğu kaldırılıyor.

Başka da fark yok öncekinden.
Haydi Atatürk köşesi zorunluluğunu geçelim,
Ama bu kılık kıyafet serbestisi konusu da enteresan.
Bu zorunluluğu kaldırıp, sulandırarak,
Kurucuların sarıklı, cübbeli, türbanlı olabilmelerine olanak sağlanıyor.
Özeti:
F tipi cemaat üyelerine özel öğretim kurumlarında her türlü serbestlik!

Eğitim-İş’in iptali için Danıştay’a dava açtığı bu yönetmeliğin ne farkı olduğunu,
Yine Eğitim-İş’in dava dilekçesinde okuyabilirsiniz:
www.egitimis.org.tr/download/ataturk_kosesi.doc

Recep Bey de tuttu dershaneler garabetinden bahsetti.
Çok güldüm çoook!
Ne yalan söyleyeyim Helyum bölümünü de bekledim:

“İnce mi alırsınız, kalın mı?”

Feridun Fikri Bayar - Gazeteport
http://www.gazeteport.com.tr/YAZARLAR/NEWS/GP_230711
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst