İşkence uzmanı üvey anne! +15

ashabulyemin

Profesör
Katılım
6 Aralık 2008
Mesajlar
3,389
Reaksiyon puanı
20
Puanları
0
Konya'da Temmuz ayında işkence gördüğü için hastaneye kaldırılan ve 40 gün yaşayan 9 yaşındaki Fatih K.'nin ölümüyle ilgili açılan dava başladı


KONYA

Tanıklar, üvey annenin Fatih'i yanan sobanın üzerine oturttuğunu, iki bacağını ranzadan atarak kırdığını ve genital bölgesine oklava sokulduğuna yönelik tüm bilgileri mahkeme heyetine aktardı.

Olay, 5 Temmuz 2011 tarihinde Konya'nın merkez Selçuklu ilçesinde ikamet eden 9 yaşındaki Fatih K'nin amcası tarafından hastaneye kaldırılmasıyla ortaya çıkmıştı. Kaldırıldığı hastanede ilköğretim öğrencisi Fatih K'nin üvey annesi Leyla K. (32) tarafından sürekli işkence görüp, yakıldığı ve genital bölgesine oklava sokularak bağırsaklarının zedelendiği ortaya çıkmıştı. 40 gün yaşayan Fatih K. tüm çabalara rağmen kurtarılamamıştı.

Bugün Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Fatih K'nin ölümüne neden olanlar hakkında açılan dava başladı. Davaya tutuksuz sanık baba Seyit Ali K. ve taraf avukatları katıldı. Hamile olduğu için yolculuk yapması tehlikeli olduğu ileri sürülen Leyla K, Alanya Kapalı Cezaevi'nden getirilemedi.
EŞİM ÇOCUĞUN KENDİSİNİ YAKTIĞINI SÖYLEMİŞTİ"

Çocuğunun ölümüne neden olmak ve ihmali olduğu gerekçesiyle yargılanan tutuksuz sanık baba Seyit Ali K, "Bir insan kendi oğlunu öldüremez, o yüzden suçlamaları kabul etmiyorum. İlk eşim vefat ettikten sonra Leyla ile ikinci evliliğimi yaptım. İlk eşimden olan çocuklarım Fatih, Oğuzhan ve Gökhan da bizimle kalıyordu. Ben gece 04.00'da işe gidiyorum, akşam ise 21.00 sıralarında eve dönüyorum. Evliliğimizden sonra Fatih ile eşim arasında huzursuzluk vardı. Bu yüzden oğlum 1 yıl halasının yanında kaldı,
tekrar eve döndü. Bir süre sonra yine üzerinde yanıklar vardı, amcasının yanına götürdüm, hastaneye götürmesini istedim. Yanıkları Leyla'ya sorduğumda çocuk kendisi yaktı demişti. Oğlum da kendim yaktım demişti. Ben de bu işin içinden çıkamadım" şeklinde konuştu.

İşkence ve ihmal iddiaları ile ilgili mahkeme heyetinin sorularını da yanıtlayan baba, "Cesaretli bir insan olmadığım için karakola gidip şikayette bulunamadım. Oğlumu hastaneye ben götürmediğim için oğlumun genital bölgesine oklava sokulduğunu doktorlara söyleyemedim. Oğlumdaki yanıklar ve kırıklar nedeniyle ben de şüpheleniyordum, diğer çocuklara soruyordum onlar da kendisi yaptı diyordu" şeklinde konuştu.
DAYI, AMCA, YENGE VE AĞABEYİ İŞKENCEYİ ANLATTI
Mahkeme tanık olarak dinlenen Fatih K'nin ağabeyi O.K, dayısı Fatih Rüştü, yengesi Nuray ve amcası Osman K. yaşanan işkenceleri anlattı. Dayı Fatih Rüştü, "Olaydan 2,5 yıl kadar önce üvey annesi Fatih'in kollarını kırmış, çocuğu da babaannesine bırakmışlardı. Ben yeğenimi alarak evime götürdüm, 1,5 yıl kadar baktım. Sonra üvey anne ile baba gelip çocuğu aldı. Son olayda ise Fatih'i ben hastaneye götürdüm. Leyla'nın başını yarıp iğne ve iplikle tekrar diktiğini, ayağını vurarak kırdığını, banyoda yaktığını ve banyoda kapalı tutulduğunu bana yeğenim kendisi anlattı. Poposuna oklava sokulma olayını ise yengesi ile halasına anlatmış" dedi.


Fatih'in yengesi Nuray K. ise, "Yeğenim hastaneye kaldırıldıktan sonra refakatçi olarak yanında kaldım. Yeğenim bana, evde oynarken üvey annesinin eline vurup banyoya götürdüğünü, burada genital bölgesini yaktığını söyledi. Kafasındaki yarıkları sordum, üvey annesinin ranzadan atıp sonra iğne iplikle diktiğini, saçını yolduğunu anlattı. Ölmeden birkaç gün önce ise yine üvey annesinin poposuna oklava soktuğunu söyledi. Babana söylemiyor muydun dediğimde ise, cevap vermiyordu" diye ifade verdi

ÜVEY ANNE AÇ BIRAKIP, İŞKENCEDEN ZEVK ALACAKSIN DEMİŞ

Amca Oğuzhan K. de, kardeşinin Leyla ile evlenmesinden sonra ilişkilerinin kopma neticesine geldiğini belirterek, "Yeğenimin genital bölgesini üvey annesi yakmış, ranzadan atarak bacaklarını kırmış, bir kez merdivenlerden yuvarlamış kalça kemiği kırılmış. Günlerce evde aç bırakılmış. Bu nedenle hastanede ziyaret ettiğimde benden etli ekmek ve yumurta istemişti. Fatih annesine, 'Ben seni çok seviyorum, neden eziyet ediyorsun' dediğinde ise Leyla'dan, 'Sen ileride bundan çok zevk alacaksın, alış diye yapıyorum' dediğini söyledi. Ağabeyim de bana bir şey söylemedi" dedi.
BİR HAFTA AÇ KALIP İŞKENCE GÖRDÜ
Mahkemede ifade verenlerden Fatih'in 14 yaşındaki ağabeyi O.K. de, "Üvey annemiz Fatih'i sürekli dövüyordu. Hatta bir defasında yanan sobaya oturtturdu. Anneme neden bunu yaptığımı sorduğumda, Fatih babanla bizi ayırmaya çalışıyor diyordu. Bir seferinde bacağı kırıldı. Biz bir yere gidip geldiğimizde mutlaka Fatih'in başına bir iş geliyordu. Annem sürekli cezalar veriyordu. Odaya hapsediyor, yemek vermiyordu. Bir seferinde bir hafta boyunca yemek vermedi, aç bıraktı. Biz yemek yerken babam Fatih'i sorduğunda, annem 'o erkenden yedi yattı' diye yalan söylüyordu. Fatih'i de babana anlatırsan daha fenasını yaparım diyerek korkutuyordu" diyerek yaşananları anlattı.
DOKTARLAR İLK DEFA BÖYLE BİR İŞKENCE GÖRMÜŞ

Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi'nde Çocuk Acil ve Psikiyatri Bölümü'nde görevli doktorlar da tanık olarak dinlendi. Psikiyatri uzmanları, çocuğun net olarak üvey annesi tarafından işkence gördüğünü anlattığını ve ifadelerinde gerçek dışı bir anlatım olmadığını düşündüklerinin altını çizdi. Çocuğun hastaneye ilk gelişinden otopsisine kadar ilgilendiğini vurgulayan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Profesörlerinden Meltem Energin de, mahkeme heyetine bilgi verdi. Energin, "Çocuk geldiğinde üvey annesi tarafından işkence gördüğünü net bir şekilde söylüyordu. Poposunda ve genital bölgesinde yanıklar vardı. Bu yanıklar çocuk cezalandırılmak istendiği için oluşmuş. Vücudunda kendiliğinden iyileşmeye başlamış kırıklar mevcuttu. İlk müdahaleler yapıldıktan sonra çocukta kansızlık mevcuttu. Sürekli takip edildiği için ameliyata alındı, bağırsak sert bir cismin genital bölgeden sokulması nedeniyle yırtılmıştı. İlk ameliyat yapıldı, ikinci ameliyata gerek duyuldu. İkinci ameliyatta ise, çocuğumuz kurtarılamadı. Ben 30 yıllık hekimim böyle bir olayı ilk defa görüyorum" diyerek durumu anlatmaya çalıştı.

Sanık avukatlarının savunmasından sonra Cumhuriyet Savcısı sanık Seyit Ali K'nin de tutuklanmasını talep etti. Mahkeme heyeti bu aşama da sanığın tutuklanma talebini reddetti. Mahkeme heyeti aynı zamanda hamile olduğu için tutuklu bulunduğu Alanya Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan getirilemeyen üvey anne Leyla K'nin ise kurulacak görüntülü sistem ile ifadesinin alınmasına karar verdi.
http://www.iha.com.tr/NewsDetail.aspx?nid=198145&cid=735
 

YellowRed

Rektör
Katılım
2 Ekim 2008
Mesajlar
13,574
Reaksiyon puanı
27
Puanları
0
YUH! ama bu yuh kime? çocuğa işkence yapan "anne" demeye dilimin varmadığı mahlukata mı? kendi çocuğundan bir haber olup, mesaisini banahe eden babaya mı? bütün bu olanları seyredip dişe dokunur hiçbirşey yapmayan diğer insanlara mı?

karar veremedim...

bu cani mahluk bir de hamileymiş! umarım devlet o çocuğu doğar doğmaz elinden alır...
 

salak adam

Doçent
Katılım
9 Ekim 2011
Mesajlar
708
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
insanlığın gidişi kötü kadın zaten kötüymüş bunu geri alamaz
 

TBM

Dekan
Katılım
28 Ekim 2008
Mesajlar
6,587
Reaksiyon puanı
358
Puanları
83
yuh manyak karı
 

ashabulyemin

Profesör
Katılım
6 Aralık 2008
Mesajlar
3,389
Reaksiyon puanı
20
Puanları
0
Ben okudukça rahatsız oldum insanlığımdan utandım
ama
Bu kadar gelişmeden ev halkının haberi olmuyorsa
düşünmek lazım
 

execute

Asistan
Katılım
15 Şubat 2011
Mesajlar
469
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Şam babasımı l*n bu ben öyle babanın ..... . Bizde babayız kızım 1,5 yaşında bu yaşında bile yüzüne bakınca onu anlayabiliyorum. Ki bu baba olucak adam o çocuğun acılarını bedenini hiç mi görmemiş. Kadın denen mahlukat üvey sen öz babasısın Allah belanı verir inş. Hiç hakketmiyorlar baba olmayı ama mevlam vardır bir bildiği.
 

amidi

Doçent
Katılım
10 Kasım 2010
Mesajlar
631
Reaksiyon puanı
8
Puanları
18
Yuh yani Allah belanızı versin başta bu kadın olmak üzere bu olayı bilipte bu zavallıya yardım etme yürekliliğini gösteremeyen her kes umarım öyle bir acı içinde kalırsınız ki "bu başımıza gelen bu zavallı çocuğun feryadıdır"diyesiniz.Kanım dondu ya insan bir hayvana böyle işkence yapmaz.Her halde An American Crime nin türkiye versiyonu olmalı.Adama bak ya cesareti olmadığı için karakola gidememiş,diğerleri durmuş sadece bakmış bu ne ya bu nasıl vicdan bu nasıl insaf arkadaş.Bence bu olayda bu durumu bilipte susan tekmil dilsiz şeytanların "vahşice hisle adam öldürmekten yargılanması ve en ağır cezayı alması lazım.Zavallım benim ya ne kadar üzüldüm.O masumun mekanı Cennettir cennet olmasınada O na bunu reva görenlerin yeri inş Cehennenim ortasıdır...
 
Üst