İnsan Benzeri Yeni Tür Bulundu!

Bu konuyu okuyanlar

topalsolucan

Rektör
Katılım
25 Mart 2010
Mesajlar
15,674
Reaksiyon puanı
555
Puanları
113
Düşününce evrim bana mantıklı geliyor.Mesela köstebek göz yapıları var ama kullanmaya kullanmaya körelmiş yine göz çukuru olsun gözü oluşuyor ama kapalı halde.

arkadşaım sen çok yanlış sularda yüzüyorsun. bunlar türlerarası evrime girmiyor. bir önceki sayfada arkadaşın vermiş olduğu örnek gayet yeterliydi aslında, tarlada çalışan insanın elleri nasır tutar taş gibi olur, bu adam evrim mi geçirdi. yada ağır işlerde uğraşan bir insnaın vücudu kas yapar, tabiri caizse yarma gibi olur, bu adam evrim mi geçirmiş olur? o halde vücut geliştirme salonları en büyük evrim kurumları :D

eskiden insanlar çiğ et yerlerdi ve midelerinde çiğ eti çürütecek bir organ vardı, bu organ ateşin icadından bu yana kullanılmaya kullanılmaya işlevini yitirmiştir. sen şimdi çiğ et yesen hazmedemezsin hastaneye kaldırılırsın. ama ıslarla yesen, senin oğlun da yese, onun oğlu da yese, 4-5 nesil sonra bu organ tekrar faliyete geçebilir. ama bu da türler arası evrim değildir. adaptasyondur.
 

promidal

Profesör
Katılım
18 Ekim 2011
Mesajlar
1,105
Reaksiyon puanı
11
Puanları
38
bunların hepsi birer teoridir. bilim olması için gözlemleyebilmek ve deneylerle ortaya koymak gerek ve bu da imkansız çünkü bunun için milyon yıllar söz konusudur. dolayısıyla aslında bilime inanıyorum, bilim adamlarına inanıyorum demek bir inançtır. bu da bilim inancını doğuruyor. yani bilim de bir çeşit dini inanç oluyor.
evrim için diyelimki en az 30 nesil geçmesi gerekir. bir insan için bu yaklaşık 2000 yıl yapar. fakat bir bakteri bir haftada 100 nesil çoğalabilir. işte evrim deneyleri bakteri gibi hızlı çoğalabilen canlılarda yapılıyor. yani gözlemleniyor. bence bu tür savlar ortaya koymadan önce biraz araştırın, okuyun. sonra bilim dini inanç mı diye sormayın. bilimin en güzel özelliği yanlışlanabilir olmasıdır. ama bu yanlışlama dogmatik değil yine bilimsel metodla yapılabilir. ancak dini inançlar yanlışlanabilir yada sorgulanabilir değildir. bilime inanmak bilime güvenmektir. mesela parmağınız koptuğunda tekrar birleştirmesi için tanrıya dua etmek yerine diktirmek için doktora gidiyorsanız siz de bilime inanıyorsunuz demektir.
 

topalsolucan

Rektör
Katılım
25 Mart 2010
Mesajlar
15,674
Reaksiyon puanı
555
Puanları
113
evrim için diyelimki en az 30 nesil geçmesi gerekir. bir insan için bu yaklaşık 2000 yıl yapar. fakat bir bakteri bir haftada 100 nesil çoğalabilir. işte evrim deneyleri bakteri gibi hızlı çoğalabilen canlılarda yapılıyor. yani gözlemleniyor. bence bu tür savlar ortaya koymadan önce biraz araştırın, okuyun. sonra bilim dini inanç mı diye sormayın. bilimin en güzel özelliği yanlışlanabilir olmasıdır. ama bu yanlışlama dogmatik değil yine bilimsel metodla yapılabilir. ancak dini inançlar yanlışlanabilir yada sorgulanabilir değildir. bilime inanmak bilime güvenmektir. mesela parmağınız koptuğunda tekrar birleştirmesi için tanrıya dua etmek yerine diktirmek için doktora gidiyorsanız siz de bilime inanıyorsunuz demektir.

ben bilime inanmıyorum demedim ki. ama ne şekilde inandığım durumu değiştiriyor. parmak kopmasını bir doktorun dikebileceğine olan inanç ile yaratılışı evrim teorisi ile saptırmaya yönelik söylemlere inanç aynı mıdır? çok çocuksu bir örnek oldu.

farz edelim ben bu konu hakkında hiç bişey bilmiyorum. paylaştığım videoda 4 profesör ve bir çok biyoloji öğrencisi türler arası evrime 1 tane örnek canlı türü veremedi. sizden bir cevap alabilirsek faydalı olur?
 

Fearlees

Doçent
Katılım
2 Ekim 2011
Mesajlar
863
Reaksiyon puanı
1
Puanları
18
abi bu kemikleri ne şekil koyarsan o canlıya benzer zaten
 

giskur11

Profesör
Katılım
9 Eylül 2012
Mesajlar
3,607
Reaksiyon puanı
160
Puanları
63
arkadşaım sen çok yanlış sularda yüzüyorsun. bunlar türlerarası evrime girmiyor. bir önceki sayfada arkadaşın vermiş olduğu örnek gayet yeterliydi aslında, tarlada çalışan insanın elleri nasır tutar taş gibi olur, bu adam evrim mi geçirdi. yada ağır işlerde uğraşan bir insnaın vücudu kas yapar, tabiri caizse yarma gibi olur, bu adam evrim mi geçirmiş olur? o halde vücut geliştirme salonları en büyük evrim kurumları :D

eskiden insanlar çiğ et yerlerdi ve midelerinde çiğ eti çürütecek bir organ vardı, bu organ ateşin icadından bu yana kullanılmaya kullanılmaya işlevini yitirmiştir. sen şimdi çiğ et yesen hazmedemezsin hastaneye kaldırılırsın. ama ıslarla yesen, senin oğlun da yese, onun oğlu da yese, 4-5 nesil sonra bu organ tekrar faliyete geçebilir. ama bu da türler arası evrim değildir. adaptasyondur.
Wikipediadan aldığımı direk yazıyorum.
Rekombinant DNA teknolojisini kullanan ilk şirket Herbert Boyer tarafından kurulmuş ve şirket, 1978’de escherichia coli bakterisinin genetik manipülasyon yoluyla, insülin üreten bir türünü yarattığını açıklamıştır.
Bir bakteriden insan insülini üreten bir tür evrimleştirilmiştir.
kaynak.
 

Kenpachi

Profesör
Katılım
23 Haziran 2012
Mesajlar
1,590
Reaksiyon puanı
25
Puanları
48
evrim için diyelimki en az 30 nesil geçmesi gerekir. bir insan için bu yaklaşık 2000 yıl yapar. fakat bir bakteri bir haftada 100 nesil çoğalabilir. işte evrim deneyleri bakteri gibi hızlı çoğalabilen canlılarda yapılıyor. yani gözlemleniyor. bence bu tür savlar ortaya koymadan önce biraz araştırın, okuyun. sonra bilim dini inanç mı diye sormayın. bilimin en güzel özelliği yanlışlanabilir olmasıdır. ama bu yanlışlama dogmatik değil yine bilimsel metodla yapılabilir. ancak dini inançlar yanlışlanabilir yada sorgulanabilir değildir. bilime inanmak bilime güvenmektir. mesela parmağınız koptuğunda tekrar birleştirmesi için tanrıya dua etmek yerine diktirmek için doktora gidiyorsanız siz de bilime inanıyorsunuz demektir.

Eksik olduğunuz bir nokta var.Din sorgulanamaz değildir.Sorgulanabilirdir.İslam dini insanları düşünmeye ve sorgulamaya teşvik eder.Müslümanlara bakıp İslam'ı yargılamak büyük yanlıştır.O yanlışa düşmemeli bir insan.İslam ne bilimi inkar eder ne de bilim adamlarını kafir olarak nitelendirir.Bunlar sadece birer saçmalıktan ibarettir.Tam tersine bilim ile aydınlanıldıkça iman artar insandaki.Bir insan Kur'an'ı anlamış olup mantık çerçevesi içersinde baktığı zaman bilimle İslam hiç bir zaman karşı karşıya gelemeyecek olduğunu görür.
 

topalsolucan

Rektör
Katılım
25 Mart 2010
Mesajlar
15,674
Reaksiyon puanı
555
Puanları
113
Wikipediadan aldığımı direk yazıyorum.
Rekombinant DNA teknolojisini kullanan ilk şirket Herbert Boyer tarafından kurulmuş ve şirket, 1978’de escherichia coli bakterisinin genetik manipülasyon yoluyla, insülin üreten bir türünü yarattığını açıklamıştır.
Bir bakteriden insan insülini üreten bir tür evrimleştirilmiştir.
kaynak.

genetik manipülasyon yoluyla?

yıllar önce de koyun kopyası yapıldı, adı doly miydi neydi, o halde insanlar tanrı da olmuş oldu?

eğer bu bir evrim ise bu kadar uzağa gitmeye gerek yokki, 200 yıl öncesine kadar dünyada evcil köpek yoktu. şimdi 20 milyon tür köpek var ve hepsinin atası kurt.

ben de boş zamanımda kibrit çöpünden şato yapıyorum :)

- - - Mesaj Güncellendi - - -

Eksik olduğunuz bir nokta var.Din sorgulanamaz değildir.Sorgulanabilirdir.İslam dini insanları düşünmeye ve sorgulamaya teşvik eder.Müslümanlara bakıp İslam'ı yargılamak büyük yanlıştır.O yanlışa düşmemeli bir insan.İslam ne bilimi inkar eder ne de bilim adamlarını kafir olarak nitelendirir.Bunlar sadece birer saçmalıktan ibarettir.Tam tersine bilim ile aydınlanıldıkça iman artar insandaki.Bir insan Kur'an'ı anlamış olup mantık çerçevesi içersinde baktığı zaman bilimle İslam hiç bir zaman karşı karşıya gelemeyecek olduğunu görür.

çok doğro söylüyorsun. dünyada ilk açık kalp ameliyatını ibni sina yapmıştır, ceylan kalbini insana nakletmiştir ve ilk narkozu kullanadır. Günümüz cerrahları tekniklerinden hala faydalanırlar. Farabi felsefede dünyaya mal olmuş bir insandır Aristo'dan sonra gelir. Ve bu insalar gerçek birer müslüman ilim adamlarıdır. Bilim ile inançları birbiriyle çakışıyor göstermek kasten yapılan birer oyundan ibarettir.
 

giskur11

Profesör
Katılım
9 Eylül 2012
Mesajlar
3,607
Reaksiyon puanı
160
Puanları
63
genetik manipülasyon yoluyla?

yıllar önce de koyun kopyası yapıldı, adı doly miydi neydi, o halde insanlar tanrı da olmuş oldu?

eğer bu bir evrim ise bu kadar uzağa gitmeye gerek yokki, 200 yıl öncesine kadar dünyada evcil köpek yoktu. şimdi 20 milyon tür köpek var ve hepsinin atası kurt.

ben de boş zamanımda kibrit çöpünden şato yapıyorum :)
Demek istediğim domuzdada insülin hormonu var insanda da tesadüf mü?
 

promidal

Profesör
Katılım
18 Ekim 2011
Mesajlar
1,105
Reaksiyon puanı
11
Puanları
38
ben bilime inanmıyorum demedim ki. ama ne şekilde inandığım durumu değiştiriyor. parmak kopmasını bir doktorun dikebileceğine olan inanç ile yaratılışı evrim teorisi ile saptırmaya yönelik söylemlere inanç aynı mıdır? çok çocuksu bir örnek oldu.

farz edelim ben bu konu hakkında hiç bişey bilmiyorum. paylaştığım videoda 4 profesör ve bir çok biyoloji öğrencisi türler arası evrime 1 tane örnek canlı türü veremedi. sizden bir cevap alabilirsek faydalı olur?
türler arası evrime canlı örnek istemek çok saçma bir yaklaşımmesela t.raptor isimli dinazorun bu günkü kuşlara evrimi yaklaşık 150 milyon yıl sürmüş ama bir t. raptor fosilini incelersen dev bir tavuk iskeletine benziyor. sonuçta ben bir antropolog gibi spesifik benzerlikleri söyleyemem. ama 150 milyon yıldaki değişimi nasıl canlı göstereceksin ama bu teoriyi destekleyen fosil kayıtlarına bakarsın. bunun içinde açıp bilimsel yayınları okumak gerekir. adam bakterinin kuşa dönüşmesini filan görmek istiyor. hem türler arası geçiş diyor hemde bakteri, memeli ve balık gibi sınıflandırmada "alem" tanımına giren şeyleri tür zannediyor. tabiki sen bakteriden direkt balığa geçişe örnek gösteremezsin..

Eksik olduğunuz bir nokta var.Din sorgulanamaz değildir.Sorgulanabilirdir.İslam dini insanları düşünmeye ve sorgulamaya teşvik eder.Müslümanlara bakıp İslam'ı yargılamak büyük yanlıştır.O yanlışa düşmemeli bir insan.İslam ne bilimi inkar eder ne de bilim adamlarını kafir olarak nitelendirir.Bunlar sadece birer saçmalıktan ibarettir.Tam tersine bilim ile aydınlanıldıkça iman artar insandaki.Bir insan Kur'an'ı anlamış olup mantık çerçevesi içersinde baktığı zaman bilimle İslam hiç bir zaman karşı karşıya gelemeyecek olduğunu görür.
dini inançlar sorgulanamaz, yanlışlanamaz. siz hiçbir kuran ayetini sorgulayıp "ya burası olmamış" diyebiliyormusunuz? yada bir hadisi "peygamber bunu demese iyiymiş" diye yanlışlayabilirmiiniz.

dünyada ilk açık kalp ameliyatını ibni sina yapmıştır, ceylan kalbini insana nakletmiştir ve ilk narkozu kullanadır. Günümüz cerrahları tekniklerinden hala faydalanırlar. Farabi felsefede dünyaya mal olmuş bir insandır Aristo'dan sonra gelir. Ve bu insalar gerçek birer müslüman ilim adamlarıdır. Bilim ile inançları birbiriyle çakışıyor göstermek kasten yapılan birer oyundan ibarettir.
ibni sina ve farabi bir çok kaynağa göre müslüman değillerdir. her arabı müslüman sanmayınız. açıkça kafirdirler (günümüz çağdaş tanımıyla ateist yada agnostik)
 

topalsolucan

Rektör
Katılım
25 Mart 2010
Mesajlar
15,674
Reaksiyon puanı
555
Puanları
113
@promidal

günümüzde ezanların makamlara ayrılarak okunmasının mimarı farabidir. 5 vakitte okunan her ezanın makamı ayrıdır. nasıl kaynaklardan besleniyorsuz bilmiyorum ama dünyaya mal olmuş insanlara şak diye kafir etiketi yapıştıramazsınız.

sorduğum suale kendi kafandan cevap verilemez bir soru diye kestirip atıp cevap vermekten kaçarak işi müslüman ilim adamlarının itikatine dil uzatma noktasına taşımak tartışma etiğine uygun mu sizce?
 

promidal

Profesör
Katılım
18 Ekim 2011
Mesajlar
1,105
Reaksiyon puanı
11
Puanları
38
@promidal

günümüzde ezanların makamlara ayrılarak okunmasının mimarı farabidir. 5 vakitte okunan her ezanın makamı ayrıdır. nasıl kaynaklardan besleniyorsuz bilmiyorum ama dünyaya mal olmuş insanlara şak diye kafir etiketi yapıştıramazsınız.

sorduğum suale kendi kafandan cevap verilemez bir soru diye kestirip atıp cevap vermekten kaçarak işi müslüman ilim adamlarının itikatine dil uzatma noktasına taşımak tartışma etiğine uygun mu sizce?
farabinin ve ibn-i sinanın kafir olduğunun kaynağı imam gazalinin tehafüt el-felasife kitabıdır. onların itikatine dil uzatan imam gazalidir. benim kimsenin imanına dil uzatmak haddime değildir.
 

Aden

Asistan
Katılım
24 Temmuz 2015
Mesajlar
354
Reaksiyon puanı
6
Puanları
18
farabinin ve ibn-i sinanın kafir olduğunun kaynağı imam gazalinin tehafüt el-felasife kitabıdır. onların itikatine dil uzatan imam gazalidir. benim kimsenin imanına dil uzatmak haddime değildir.
siz "tekfîr" ibaresini kendinize göre adama gavur kafir dinden çıktı diye anlarsanız işiniz çok....
 

honline

Profesör
Katılım
3 Ocak 2009
Mesajlar
4,744
Reaksiyon puanı
296
Puanları
83
günde 50 kilo süt veren inekler ne zaman evrimleşti, yada 5 kilo et verebilen tavuklar, yada hindistanda dişsiz fil ırkı ne zaman evrimleşti.. evet 50 yıl evvel bu saydığım türler yoktu. 50 yıl evvel en verimli inek 10 kilo süt verirdi, en besili tavuk 2-2.5 kilo et verirdi ve dişlere sahip olmayan bir fil ırkı yoktu.. ama modern insan ile ilk uzak atası olan homo habilis arasında yaklaşık 1,5 milyon yıl var. yani bizler homo habilisten 1,5 milyon yılda evrimleşmişiz. insan evrimi devam ediyor belki 1,5 milyon yıl sonra başka bir yaratığa dönüşürüz, ama yavaş yavaş zaten dönüşüyoruz. mesela artık daha uzun yaşayan bir ırka dönüştük, daha zekiyiz.. 200bin yıllık insan ırkı hayatında neredeyse tüm devrimsel atılımlar son bin yılda. bütün teknolojik atılımlarsa son 200 yılda. yani ilk insana göre 1000 kat daha kabiliyetliyiz. beyin hacmimiz sürekli artıyor, 10.000 yıl evvel yaşayan insanlardan daha büyük beyin ve kafalara sahibiz, yıllar geçtikçe daha da güzelleşiyoruz, 200 yıl evvel bir grip salgını neredeyse ülkelerin nüfusunun yarısından fazlasını öldürürken şimdi 3-5 günde atlatabilecek kadar dayanıklıyız....

İneklerin 50 kilo süt vermesinin evrimleşme ile ne alakası var ona bakarsan Naim Süleymanoğlu ağırlığının 3 katı halter kaldırıyor ne ile çalışma ile herşeyin bir yöntemi var, yöntemi başaran amacına ulaşıyor ona bakarsan bizim köyde günde 5 kilo bile süt veremeyen inekler var onlar evrimleşmeme cezasımı aldılar.
Sen eski insanlardan 1000 kat akıllı olduğunu düşünüyorsan yanılıyorsun, örnek bundan 10 sene önce 10GB Hdd bulan adamla bugun 6TB hdd yi bulan adam arasında akıl farkı yoktur imkan ve deney farkı vardır darvinizm gibi abuk sabuk bir düşünceyi tartışmaya bile gerek yok, bırak milyonlarca seneyi gözümün önünde bir maymun 1dk sonra insan olsa yine Allah herşeye kadir dir der geçerim.
 

lotusadana

Doçent
Katılım
9 Mart 2015
Mesajlar
644
Reaksiyon puanı
220
Puanları
43
YARATILIŞ TEORİSİ DER Kİ:
"Allah gökleri ve yeri altı günde yarattı."
İslam alimleri burada geçen gün (eyyam) kavramının "evre, süreç" anlamına geldiğini ve bir fazın 50 bin yıldan bile uzun olabileceğini söyler.

EVRİM TEORİSİ DER Kİ:
(Ana hatlarıyla) Bir kaba su ve uygun besi ortamı koyup kabı uygun sıcaklığa ısıtırsanız; bir süre sonra mikro bir yaşam formu oluşur, bu zamanla başka şekillere doğru gelişir.

Evrim teorisi KABI KİMİN (veya neyin) ISITTIĞINI söylemez. Uygun ortamın nasıl oluştuğunu irdelenmez.

Bu açıdan aslında iki teori birbiriyle çok ters düşmez.
 

promidal

Profesör
Katılım
18 Ekim 2011
Mesajlar
1,105
Reaksiyon puanı
11
Puanları
38
YARATILIŞ TEORİSİ DER Kİ:
"Allah gökleri ve yeri altı günde yarattı."
İslam alimleri burada geçen gün (eyyam) kavramının "evre, süreç" anlamına geldiğini ve bir fazın 50 bin yıldan bile uzun olabileceğini söyler.

EVRİM TEORİSİ DER Kİ:
(Ana hatlarıyla) Bir kaba su ve uygun besi ortamı koyup kabı uygun sıcaklığa ısıtırsanız; bir süre sonra mikro bir yaşam formu oluşur, bu zamanla başka şekillere doğru gelişir.

Evrim teorisi KABI KİMİN (veya neyin) ISITTIĞINI söylemez. Uygun ortamın nasıl oluştuğunu irdelenmez.

Bu açıdan aslında iki teori birbiriyle çok ters düşmez.
Evrim teorisi ilk canlılığın nasıl oluştuğuyla ilgilenmez. Onu açıklamaya çalışan teoriye abiyogenez teorisi denir. Evrimi yaratılış teorisiyle kıyaslamak yanlıştır.

- - - Mesaj Güncellendi - - -

İneklerin 50 kilo süt vermesinin evrimleşme ile ne alakası var ona bakarsan Naim Süleymanoğlu ağırlığının 3 katı halter kaldırıyor ne ile çalışma ile herşeyin bir yöntemi var, yöntemi başaran amacına ulaşıyor ona bakarsan bizim köyde günde 5 kilo bile süt veremeyen inekler var onlar evrimleşmeme cezasımı aldılar.
Sen eski insanlardan 1000 kat akıllı olduğunu düşünüyorsan yanılıyorsun, örnek bundan 10 sene önce 10GB Hdd bulan adamla bugun 6TB hdd yi bulan adam arasında akıl farkı yoktur imkan ve deney farkı vardır darvinizm gibi abuk sabuk bir düşünceyi tartışmaya bile gerek yok, bırak milyonlarca seneyi gözümün önünde bir maymun 1dk sonra insan olsa yine Allah herşeye kadir dir der geçerim.
İnekler 50 kilo sütü çalışarak mı vermiştir? Yoksa yapay seçilim ile ırk ıslahı ile mi.. Evrim nedir evrim mekanizmaları nedir biliyormusun?
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Selamlar.

Darwin inançlı bir hristiyandı. Canlıları tanrının yarattığına inanıyordu ve bunu bilimsel olarak kanıtlamak için beagle isimli gemiyle yıllar sürecek bir keşif gezisine çıktı. ancak galapagos adalarından döndüğünde elinde zayıflamış bir iman ve farkına vardığı evrim isimli doğa gerçeği vardı.

Maalesef bilimcilerin çoğu nesnel düşünemiyor. Şimdi bu söylediğiniz kısmına bakıp aklınıza hiç şu soru gelmiyor mu; "canlıları tanrının yarattığını kanıtlamak için araştırmaya başladıysa, ne bulsaydı gerçekten bunu ispatlamış olurdu?". Örneğin bir sihirli değnek mi arıyordu? Veya gökten düşen bir melek bulunca mı inancını kanıtlamış olacaktı? Ya da canlıları yaratan ve bir dağın başında oturan bir tanrı bulabileceğini düşünerek mi yola çıkmıştı? Yani özetle hangi sonuca ulaşsaydı inancını doğrulamış olacaktı? Eğer tam olarak anlaşılmıyorsa adım adım şöyle izah edelim;

Bir adam var, canlıları tanrının yarattığına inanıyor ve bir araştırmaya girişiyor. Bulacağı sonuçlar öz itibariyle tamamen maddesel olacaktır. Yani şu sonuca ulaşabilir veya bu sonuca ulaşabilir; fakat öyle veya böyle maddesel bir sonuca ulaşacak. Öyleyse Darwin gerçekte ne bulmayı umuyordu ki bulduğu sonuç onun imanını zayıflattı? Bu, Darwin'in birçok bilimci gibi duygusal davrandığını, nesnel olamadığını ve pek akıllıca düşünemediğini göstermektedir. Zira, araştırmasının sonucunda çıkabilecek olasılıkları hesap etmemiştir. Halbuki sizin de söylediğiniz bilimsel yöntemde hipotez için veriler toplanırken olasılıklar hesap edilir ve tahminler yapılır. Öyleyse Darwin bir bilimci olduğuna göre, hipotezi için bu olasılıkları düşünmüş olmalı. Bu durumda "tanrının yaratmış olma olasılığı"na ilişkin düşündüğü veri tahminleri neydi? Yoktu. Öyleyse Darwin baştan düşük bir doğuma hamile kalmıştı.

İkinci olarak, nesnel düşünememenin bir başka sonucu da, materyalist sınırlar içerisinde kalarak soyut kavramları ispatlamaya çalışmaktır. Şöyle ki; Darwin imanına uygun bir sonuca ulaşamadı, peki bulduğu sonuçları kanun haline kim getirmişti? İşte nesnel olamadığı için bunu da düşünemedi. Halbuki bu çeşit düşünce aşırı derecede dogmadır ve kendini maddeyle sınırlandırdığı için kıt bir düşünce olarak bilimsellikten uzaktır. Çünkü eğer bir sonuca ulaştı ve bir kurallar silsilesi çıkardıysa, onların ilişkisel nedenlerine de inebilmesi gerekirdi. Belki bu cesareti gösteremedi veya belki materyalist düşünce onun daha fazlasını düşünebilmesine engel oldu.

Bunu biraz açalım. Bir şeyin materyal düzlemde gerçeklenmesi, onun materyal dışında hiçbir etkiye maruz kalmadığını ispat etmez. Şöyle düşünelim; diyorlar ki "yağmuru tanrı yağdırmıyor, suyun buharlaşıp yoğunlaşmasıyla oluyor". Halbuki bunu diyenler üç büyük noktayı gözden kaçırıyorlar;

1- Tanrı zaten yağmur yağdırmıyor, yağmurun düzeneğini dizayn ediyor ve "kanun"ları yazarak onları tatbik ediyor. Yani kimse zaten sihirli bir el ile yağmur yağdırıldığını düşünmüyor ki "suyun buharlaşmasıyla bulut oluyor" demek. tanrının yokluğuna ispat olsun.
2- Suyun buharlaşması ve yoğunlaşması zincirleme bir ilişkidir, anlaşılmayan kısmı da bu zincirlerin daha da geriye gittiğidir. Yani "neden yoğunlaşma" var?
3- Bir şeyin maddesel sonucunun olması, soyut nedenleri olabileceği gerçeğini değiştirmez. Örneğin bir duvara ateş ederek duvarda mermi deliği açmanız fiziksel olarak açıklanabilir, fakat aynı fizik kuralları bunu öfkenizi yatıştırmak için yaptığınızı açıklamıyor. Açıklamadığı için de reddetmeyi tercih ediyor ve diyor ki, "hayır duvardaki deliği senin öfken açmadı, mermi açtı".

Özetle nesnel düşünemeyenler, bir şeyin maddeyle açıklanmasının onun tanrısal bir ilişkisi olmadığına ispat olduğunu zannediyorlar. Bu zan neye dayanıyor? İnanan insanlar tanrıyı "bilinmeyen, açıklanamayan" olaylarda mı arıyorlar? Yani bir şeyin tanrısal olabilmesi için o şeyin "açıklanamaz" olması mı gerekiyor ki açıklaması bulununca "tüh bunun da nasıl olduğu anlaşıldı demek ki tanrı yapmıyor" diyelim? Burada Darwin'e dönersek, bir açıklama bulmuş olması onu tanrıdan nasıl ve neden uzaklaştırsın ki? Bilimsel bir cevabı yok, aşırı derecede sınırlı düşünmenin sonucu bu maalesef.

günümüzde evrim sayesinde tıp ve biyoloji alanında inanılmaz ilerlemeler kaydedilmiştir. canlıların taksonomisi tamamen evrimsel türleşmelerine göre düzenlenmiş, insanlardaki birçok genetik hastalık evrim sayesinde açıklanabilmiştir.

Buna katılmak pek maalesef mümkün değil. Evet konvansiyonel tıp gelişti, fakat bu gerçekten düşündüğünüz gibi bir "ilerleme" mi oldu? Hayır, tam aksine olmayan hastalıklar türedi ve hiçbir hastalığa somut çözümler bulunamadı. İnsanların "basit" salgınlardan ölmesinin engellenmesinin dışında konvansiyonel tıp hiçbir şekilde ilerlemedi. Tam tersine neredeyse tüm hastalıkların çözümsüz kalmasına yol açacak şekilde materyalist düşünce içerisinde sıkıştı kaldı. Bunun sonucu olarak da sadece hastalık semptomlarını bastıracak ilaçlar geliştirildi ve fakat hastalıkları tedavi edici yöntemler bulunamadı. Neredeyse tüm ilaçlar "ağrı kesici" gibi, sadece hastalığın belirtilerinin üzerini örtmek ve "yokmuş gibi" davranmak üzerine.

Ağrı kesici herkesin bildiği en mükemmel örnek. Bir ağrın varsa ağrı kesici iç. Neden? Çünkü seni uyuşturur ve ağrıyan bölgeyi hissetmemeni sağlar. Peki ağrının neden ortaya çıktığı bilinmiş olur mu? Hayır. Ağrının nedenini ortadan kaldıracak gerçek bir tedavi uygulanmış olur mu? Hayır. Sonuçta hastalık düzeltilmiş olur mu? Hayır..

Bugün hastalıkların birçoğu "kronik" özellik kazanmış durumda; sebebi, neredeyse hiçbirinin tedavi edilememesi, belli bir kıt düşüncenin dışına çıkılamaması, her şeye ilaç ve ameliyat önerilmesidir. Zaten sebebi teşhis edilemeyen her şey "psikolojik"tir günümüzde.

Kendi hayatımda çok örneklerini gördüm. Birini paylaşayım; Diş Hekimliği eğitimi alırken kendi sınıf arkadaşlarımdan birinin bir dişimi tedavi etmesini rica ettim. Kanal tedavisi yapacaktı, dedi ki diş ölü, iğne yapmayalım istersen, peki yapmayalım dedim. Fakat müdahale esnasında çok ağrı hissettim. Arkadaşım bana çıkıştı, dedi ki "bu dişin sinirleri ölü, kesinlikle ağrıması mümkün değil, ağrımaz". Bu durum, konvansiyonel tıbbın durumunu tam olarak özetliyor. Aşırı dogma dememin sebebi budur. Çünkü artık bu düşünceye sahip olanlar, "ilaç-ameliyat" sıkışmasından çıkamıyorlar, gerçek nedenleri, gerçek çözümleri bilemiyor ve bulamıyorlar. Bazı tedavileri sırf geleneksel diye reddediyorlar vs. Aslında bu durum da bazı bilim insanlarının "tanrının yokluğunu ispatlama" çabasının neticesidir. Bu şekilde fark etmeden doğaya bir "bilinç" atfediyorlar. "Daha hızlı olmak için böyle evrimleşti" veya "düşmanlarından korunmak için şöyle evrimleşti" gibi bir "bilinç".

Bu arada bazı arkadaşlar "ortada geçiş türleri göremezsin" demişler. Yahu o "geçiş türleri" yaşamadı mı? Yaşadıysalar mutlaka öldüler de.. :) Öldüklerine göre neden onları göremeyelim ki? Yoksa onlar evrimleri bitene kadar binlerce yıl yaşadılar mı?
 

honline

Profesör
Katılım
3 Ocak 2009
Mesajlar
4,744
Reaksiyon puanı
296
Puanları
83
İnekler 50 kilo sütü çalışarak mı vermiştir? Yoksa yapay seçilim ile ırk ıslahı ile mi.. Evrim nedir evrim mekanizmaları nedir biliyormusun?

Evet hayvanlar üzerinde çalışılarak vermiştir, evrim diye bişey yoktur Allah herşeyi yaratırken en ince ayrıntısına kadar düşünmüştür hiçbirşey tesadüfen yada sonradan kendi kendine olmaz, tavukları ışık hilesi ile kandırarak günde iki defa yumurtlatıyorlar bu tavuklar evrimleşip iki kere yumurtlamaz vs
 
Katılım
8 Ekim 2011
Mesajlar
53,871
Çözümler
1
Reaksiyon puanı
16,118
Puanları
113
Evet hayvanlar üzerinde çalışılarak vermiştir, evrim diye bişey yoktur Allah herşeyi yaratırken en ince ayrıntısına kadar düşünmüştür hiçbirşey tesadüfen yada sonradan kendi kendine olmaz, tavukları ışık hilesi ile kandırarak günde iki defa yumurtlatıyorlar bu tavuklar evrimleşip iki kere yumurtlamaz vs
zavallılar serseme dönüyorlar hiç güneş görmeden büyüdüklerinden kemikleri kolay kırıyor iddiası vardı...
 

Samet UCA

Profesör
Katılım
3 Ağustos 2012
Mesajlar
3,278
Reaksiyon puanı
2,915
Puanları
113
Dünya düzgün bir sistemdedir ama muazzam değildir.Her canlıda yüzlerde kusur vardır ve tabiki insanlarda buna dahil.Bizim maymundan geldiğimizin söylenmesi zaten yanlışdır.Teori olan kısmı şu insan oğlu pirimatlardan gelmiştir.Yani maymun ile insan arası bir canlı tabi karışık konular bence tam anlamıyla bilgi sahibi olmadan insanları etkilemek eleştirmek yanlış.2 taraf için geçerli
 

topalsolucan

Rektör
Katılım
25 Mart 2010
Mesajlar
15,674
Reaksiyon puanı
555
Puanları
113
Yani bir şeyin tanrısal olabilmesi için o şeyin "açıklanamaz" olması mı gerekiyor ki açıklaması bulununca "tüh bunun da nasıl olduğu anlaşıldı demek ki tanrı yapmıyor" diyelim? Burada Darwin'e dönersek, bir açıklama bulmuş olması onu tanrıdan nasıl ve neden uzaklaştırsın ki? Bilimsel bir cevabı yok, aşırı derecede sınırlı düşünmenin sonucu bu maalesef.

yazınızın tamamı çok güzel olmakla birlikte şu kısmı ayrıca bir güzel tespit olmuş.

çevremde çok sık gördüğüm bir durum bu. inancı zayıf olan insanlar, bilim adamlarının ara ara açıkladığı dünyamız, canlı türleri yada uzay ile ilgili bilimsel tespit açıklamalarını öyle hevesle gelip anlatma gayretine giriyorlar ki, sanki bilim adamı bir materyal tespitte daha bulununca yaratıcı varlığı bir kademe daha zayıflıyor.

diğer taraftan inancını ayakta tutmak için materyal kanıta ihtiyaç duyan inançlı kesimi de es geçmeyelim. bunlar da tüm kainatı allahın yarattığına canı gönülden inandıkları halde gözle görülür doğa üstü bir olay gördümü inançları bir kat daha artıyor. facebokta çok görürsünüz örneklerini. balın üstüünde allah yazısı çıktı, koyunun üstünde muhammed yazıyor gibi. sanki şu dünya üstündeki herşey şaşılacak bir mucize değilmiş gibi balın üstünde allah yazısı çıkması bana şok geçirtecek.

eh gayba inanmak zordur. gözle görmesekte görür gibi inanıyoruz ama görmek gibi olamıyor. zaten geriye de bir tek görmek kalıyor. bu kadar mucize varlıklar silsilesinin ortasında hala "görmeden inanmam" demekte zaten ahmaklık olur.
 

giskur11

Profesör
Katılım
9 Eylül 2012
Mesajlar
3,607
Reaksiyon puanı
160
Puanları
63
İnsan genomları üzerinde çalışmalar başlasın göreceğiz ne neymiş mesela atalarımızdan kalma kuyruk oluşturma genini aktif ettiklerinde.
 

/xo/

Dekan
Katılım
3 Haziran 2013
Mesajlar
6,131
Reaksiyon puanı
226
Puanları
63
Siz 5 soru ile çökerttik demişsiniz ben de tek soru ile islamı çökerteyim bari. Camilere neden paratoner takılır?
 

MR.Anonymous

Dekan
Katılım
7 Aralık 2014
Mesajlar
5,140
Reaksiyon puanı
498
Puanları
83
Hocam konu islâma nerden geldi. Kaç gündür konu başlığını görüp girmiyorum sonunda girdim bu kadar konuşulacak ne var diye.
 

Son mesajlar

Üst