Günün Sorusu

Bu konuyu okuyanlar

mehmet

Profesör
Emektar
Katılım
9 Mayıs 2007
Mesajlar
2,699
Reaksiyon puanı
47
Puanları
48
TARİH :09/06/2009

Günün Sorusu:

bulmeh arkadaşımız soruyor;
Allah'ın ahirette kafirlere (inanmayanlara, iman etmeden ölenlere), rahmet edebileceği hususunda deliller var mıdır? varsa paylaşabilir misiniz?
Günün Cevabı:
Bu konu fıkhi bir mevzudan ziyade itikadi bir mevzu olduğu için çok basit bir misal ile izah etmek istiyorum.

Şimdi;
İnsanlığın içerisine fitne fesad sokmaş ve hayatı zulüm etmekle geçmiş bir ehli küfür ile,insanlığa çok yararlı hizmetlerde bulunmuş bir ehli küfrün cehennemdeki tabakaları ve azapları elbette farklı olacaktır.

İşte o farklılık Cenabı Hakk'ın rahmeti değil de nedir?

Hatta Efendimiz'in amcası Ebu Talip'in (Mümin olarak ölmediği ihtimali üzerinde durursak,Ancak Rabbim bilir) durumu ile,yine o dönemde Efendimiz'in can düşmanı Ebu Cehil'in cehennemdeki tabakaları elbette farklı olacaktır.

Birisi hayatı boyunca Efendimiz'i himaye etmeye çalışmış ve muvaffakta olmuş,diğeri ise ömrü boyunca öldürmeye ve Efendimiz'e inanlara karşı cephe alıp işkence etmeye çalışmış ve geçici olarakta muvaffak olmuş.

Şimdi insanlığa hizmet ederek ölen ehli küfre karşı;"Rabbim onları (insanlığa hizmet etmesi ve birçok hayır dua alması münasebetiyle) merhametiyle azaplarını hafifletti " desek herhalde hiçbir mahsuru olmaz.

Delil olarakta;
Nasıl ki Cennetin tabakalarının varlığına inanıyoruz.
Elbette ona karşılık Cehennemin tabakalarının varlığıda muhakkaktır.
Ve her tabakanın azabı diğerine göre daha az veya fazladır.

Şüphesiz ki münafıklar, cehennem ateşinin en aşağı tabakasındadırlar. Onlara bir yardım edici de bulamazsın. (Nisa 145)
 

mehmet

Profesör
Emektar
Katılım
9 Mayıs 2007
Mesajlar
2,699
Reaksiyon puanı
47
Puanları
48
TARİH :10/07/2009

Günün Sorusu:

Çok değerli bir arkadaşımız soruyor;
Merhaba.. bugün bana kafa kurcalayan bir soru soruldu Neden Kadın Peygamber Yok?diye.. benim bu konuda bilgim yok..cevap veremedim.. bu konuda bana bilgi verebilir misiniz?
Günün Cevabı:
Değerli arkadaşlarım;

Peygamberlik çok ağır bir yüktür ve çok zor bir vazifedir.
Kadınlar ise;Yaratılışı itibarıyla, nazik ve zayıf olduğu için peygamberlik gibi ağır ve zor bir işin üstesinden gelemezler.

Çünkü;Peygamberlik mesleği, azami derecede sabır,sebat,metanet,cesaret ister.İstisnasız bütün peygamberler hak dini tebliğ ederken, çeşitli belâlara,sıkıntılara,hatta bazıları ki,işkencelere,sürgünlere,hakaretlere ve iftiralara mâruz kalmışlardır.

Hatta Hz. Zekeriya (A.S.), Hz. Yahya (A.S.) ve Hz. Cercis (A.S.) olmak üzere yüzlercesi de şehid edilmiştir.

Bütün bu zulüm ve eziyetlere rağmen, Peygamberlerin hepsi tebliğ vazifelerinde en ufak bir tereddüt göstermeyerek, mükemmel bir sabır ve tahammülle vazifelerini ifa etmişlerdir.

Cenâb-ı Hak böyle zor,ağır,sıkıntılı meşakkatli bir vazifeyi kadınlara yüklememiştir.

Ayrıca kadınların peybamber olmalarına biyolojik yapıları da engeldir.
Çünkü,özel günleri olması hasebiyle, peygamberlik vazifesini ayda 10 gün ifa edemiyeceklerdir.Önder veya lider olup insanların önünde namaz kıldıramayacakları gibi oruçta tutamayacaklardır.

Ayrıca hamilelik durumu vaki olursa,vazifesi ve işleri yürütmesi ziyadesiyle zorlaşacaktır.Bu haldeyken ne insanların başına geçip savaşabilir ne de psikolojik olarak stratejiler üretebilir.Eğer bir de elinde yeni doğmuş bir bebeği var ise,gerisini siz düşünün.

Sonuç olarak,kadınlardan peygamber olmaması, Rabbimizin kadınlara bir ihsanı olarak düşünülebilir.

Eğer kadınlardan peygamber olsaydı; yukarıda sayılan bütün sıkıntıları aşması imkansızdır.
Eğer aşsaydı,bizlere tam manasıyla örnek bir insan olamayacaktı ki, bizler onun yaptıklarını yapamazdık.

Ama bütün peygamberler beşer gibi yaşadı,yedi içti,savaştı,beşer gibi öldü.İsteyen herkes Peygamberlerin (Efendimizin) yolundan gidebilir.Onların yaptıkları yapabilir,onlar gibi yaşamaya çalışarak onlar gibi ölebilir.
 

NikeSteeL

Dekan
Katılım
13 Mart 2009
Mesajlar
8,420
Reaksiyon puanı
131
Puanları
63
Bir Soruda ben Sormak istiyorum Mehmet Gerçi Cevabını biliyorum ama Senin gibi Bu Konulara Vakıf Birinden Duymak istiyorum Cevabı .

Gökyüzüne Bakıp Allah (C.C) ye Yalvarmak Mekruh Bir Durummudur !?
Çünkü Allah (C.C) Heryerdedir , O Sadece Gökteymiş Gibi Dua Etmenin Hikmeti ve Mekruhu nedir.?
 

Asdasdasd12123123

Profesör
Katılım
4 Ekim 2008
Mesajlar
1,009
Reaksiyon puanı
6
Puanları
0
Öncelikle hayırlı ramazanlar Mehmet Hocam benim bi sorum olacak..
Sahurumu yapıp yattıktan sonra sabah kalktığımda cünüp olmuştum.Hemen gusul abdesti aldım.Bu orucumu etkiler mi?
 

mehmet

Profesör
Emektar
Katılım
9 Mayıs 2007
Mesajlar
2,699
Reaksiyon puanı
47
Puanları
48
TARİH :24/08/2009

Günün Sorusu:
Sinyoz arkadaşımız soruyor;

Sahurumu yapıp yattıktan sonra sabah kalktığımda cünüp olmuştum.Hemen gusul abdesti aldım.Bu orucumu etkiler mi?
Günün Cevabı:

Gusül abdesti dahil,normal duş almanın da bir mahsuru yoktur.
Ancak ağıza ve buruna su kaçırmamak şartıyla.
Eğer kaçarsa oruç bozulur.
Ve birgün kaza orucu tutmak gerekir.

Bu nedenle,ihtiyatlı olmak açısından,oruçlu iken gusül abdesti hariç,normal duş almadan uzak durursak daha uygun olur.
 

Erthon

Profesör
Katılım
17 Ocak 2008
Mesajlar
2,136
Reaksiyon puanı
13
Puanları
38
Peki cünup olduğumuzu iftardan hatta teravih namazından sonra fark edersek ne olur?
 

Rapchy

Rektör
Emektar
Katılım
3 Ağustos 2008
Mesajlar
10,758
Reaksiyon puanı
119
Puanları
63
Bir Soruda ben Sormak istiyorum Mehmet Gerçi Cevabını biliyorum ama Senin gibi Bu Konulara Vakıf Birinden Duymak istiyorum Cevabı .

Gökyüzüne Bakıp Allah (C.C) ye Yalvarmak Mekruh Bir Durummudur !?
Çünkü Allah (C.C) Heryerdedir , O Sadece Gökteymiş Gibi Dua Etmenin Hikmeti ve Mekruhu nedir.?
Ben bir kaç hocaya sormuştum gökyüzüne bakarak dua etmek doğru değil demişti ama bide Mehmet abi açıklarsa çok güzel olur tabi
 

Silence

Dekan
Katılım
29 Nisan 2009
Mesajlar
7,786
Reaksiyon puanı
49
Puanları
48
Bende bir soru sorabilirmiyim

İnsanlık Adem ve Havva'dan oldu . Peki 8 çeşit kan grubu ve değişik renkte ırklar nasıl oluştu ?
Irklar o kadar değilde kan grubu gerçekten çok kafama takılıyor. :(
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
@Silence, bilimsel açıdan gayet normal bir durum teşkil ediyor senin sorun. Çünkü heterojen A0 ve B0 kan grupları çaprazlanırsa, A, B, AB, 0 gibi dört ayrı kan grubunun oluşması ve yine heterojen Rh +- ile +- çaprazlanırsa ++, +-, -- olmak üzere iki farklı Rh faktörü ortaya çıkabilir (çünkü ++ ile +- ikisi de Rh(+)'dır). Bunları da çaprazlayıp 4x2 = 8 ayrı kan grubu demişsin fakat Rh faktörü kan grubunu etkilemez. Dolayısıyla sadece 4 farklı kan grubu vardır.

Formülize edersek:

Bir anne babadan A0 Rh(+-) X B0 Rh(+-) = 8 farklı kana sahip çocukların olması normaldir.

Renkler de çoğul alel genlerle kontrol edildiğinden, farklı çarprazlamalarda farklı renklerin ortaya çıkması doğaldır.

Bütün bu doğallığın yanı sıra, herşeye gücü yeten Allah'ın şu ayeti vardır:
"Sizi tanışasınız diye kabilelere / halklara ayırdık" (Hucurat/13)

Dolayısıyla Allah hem bugün "bilim" dediğimiz açıdan bir düzen kurmuş, hem de gerektiğinde o düzene müdahalelerde bulunmuştur.
 

mehmet

Profesör
Emektar
Katılım
9 Mayıs 2007
Mesajlar
2,699
Reaksiyon puanı
47
Puanları
48
TARİH :25/08/2009

Günün Sorusu:
Erthon arkadaşımız soruyor;

Peki cünup olduğumuzu iftardan hatta teravih namazından sonra fark edersek ne olur?

Günün Cevabı:
Böyle bir durumun olma ihtimali çok düşüktür.Çünkü ihtilam rüyada bile olsa belli bir kuvvet gerektirir ve emareleri oldukça fazladır.

Eğer öyle veya böyle bir şekilde belirtilen durum vaki olursa, kıldığımız namazları tekrar kaza etmemiz gerekir.İhtilam olmak zaten orucu bozan sebepler arasında yer almadığı için oruca zararı olmaz.
 

GKHNCKR

Profesör
Katılım
7 Mayıs 2009
Mesajlar
3,980
Reaksiyon puanı
47
Puanları
48
@Silence, bilimsel açıdan gayet normal bir durum teşkil ediyor senin sorun. Çünkü heterojen A0 ve B0 kan grupları çaprazlanırsa, A, B, AB, 0 gibi dört ayrı kan grubunun oluşması ve yine heterojen Rh +- ile +- çaprazlanırsa ++, +-, -- olmak üzere iki farklı Rh faktörü ortaya çıkabilir (çünkü ++ ile +- ikisi de Rh(+)'dır). Bunları da çaprazlayıp 4x2 = 8 ayrı kan grubu demişsin fakat Rh faktörü kan grubunu etkilemez. Dolayısıyla sadece 4 farklı kan grubu vardır.

Formülize edersek:

A0 Rh(+-) X B0 Rh(+-) = 8 farklı kan elde edilir.


Ayakta alkışlıyorum...
 

Erthon

Profesör
Katılım
17 Ocak 2008
Mesajlar
2,136
Reaksiyon puanı
13
Puanları
38
Cevap için tekrar teşekkür ederim Mehmet abi.
 

emubaltaci

Rektör
Emektar
Katılım
21 Kasım 2005
Mesajlar
18,862
Reaksiyon puanı
129
Puanları
63
zekat hakkında soru sormak istiyorum. zekatı kimler verir ve ne kadar verir? fitreden farkı nedir? bu yıl için fitre kaç liradır?
 

mehmet

Profesör
Emektar
Katılım
9 Mayıs 2007
Mesajlar
2,699
Reaksiyon puanı
47
Puanları
48
Hayırlı Ramazanlar emubaltaci arkadaşım;

Sorduğunuz sorunun cevaplarını teferruatıyla yazacak olursak ne benim yazmaya gücüm yeter nede sizin okuyacak vaktiniz olur.

Bundan dolayı çok kısa olarak sadece sorduklarınıza cevap vereceğim.

Zekatı kimler verir?
1-Müslüman, hür, akla sahib ve büluğ çagına ermiş olmalıdır.
2-Temel ihtiyaçlarından ve borçlarından başka nisab miktarı veya daha fazla bir mala sahib bulunmalıdır.
3-Zekâtı verilmesi gereken mal, gerçekten veya hüküm bakımından artıcı bulunmalıdır.
4-Zekâtın gereği için, tam bir mülkiyet bulunmalıdır.
5-Zekât gerekmesi için, bir mal üzerinden tam bir yıl geçmiş bulunmalıdır.

Ne kadar verir?
Şimdi koyun ve keçinin,sığır ve mandanın,devenin,ticaret mallarının,altın ve gümüşün,kağıt paralarla banknotların,borç olarak verilen paraların,arazi ürünlerinin,madenlerin ve definelerin zekatları hep farklılık gösterir.
Ben sadece altının zekatını söyliyeyim.
Eğer yukarıda yazılanlardan birisine sahipsen onuda ayrı olarak sorabilirsin.

Üzerinden bir yıl geçmiş ve nisap miktarına ulaşmış (80,18gr altın) altınınızdan 1/40'ını vermek farzdır.

Fitreden farkı nedir?

1-Zekat her zaman verilebilir,ama fitre sadece ramazanda verilir.
2-Zekat nisap miktarı kadar bir malın üzerinden bir yıl geçmesiyle verilir,ama fitre sadece o an nisap miktarı kadar bir mala sahipse verilir.Fitrede 1 yıl şartı aranmaz.
3-Zekat farz,fitre vaciptir.
4-Zekat için
akla sahib ve büluğ çağına ermiş şartı aranırken fitre için bu şartlar aranmaz,kundaktaki bebeğin bile sadaka-i fıtırını vermek vaciptir.

Bu yıl için fitre kaç liradır?
Diyanet İşleri Başkanlığı'mız 2009 yılı için fitre miktarını kişi başı 6,5 TL olarak belirlemiştir.

Ama siz fıkhi ölçü olarak sorarsanız;
Fitre sadakası dört cins maldan belli bir miktarda verilir. Şöyle ki: Buğdaydan yarım sa' (Irakî) ki, beş yüz yirmi dirhem verilir. Buğday unu ile kavutu da, buğday hükmündedir. Arpadan, kuru üzümden ve kuru hurmadan da bir sa' (bin kırk dirhem), verilir. Bunların yerlerine kıymetlerinin verilmesi de caiz hatta daha faziletlidir. Fakat fakirlerin ihtiyacı bunların kendilerine daha çok ise, o zaman kendilerini vermek daha iyi olur.
ölçü budur.
 

emubaltaci

Rektör
Emektar
Katılım
21 Kasım 2005
Mesajlar
18,862
Reaksiyon puanı
129
Puanları
63
dinimizde kan parası diye bir şey var mıdır_?
 

mehmet

Profesör
Emektar
Katılım
9 Mayıs 2007
Mesajlar
2,699
Reaksiyon puanı
47
Puanları
48
TARİH :02/09/2009

Günün Sorusu:

Dinimizde kan parası diye bir şey var mıdır ?
Günün Cevabı:

Evet İslam hukukunda öldürme ve yaralamalarda mağdur olan tarafa, ceza veya kan bedeli olarak ödenen mala diyet denir.

Bakara suresi 178.ayette Rabbimiz şöyle buyuruyor;
Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın (öldürülür). Ancak her kimin cezası, kardeşi (öldürülenin velisi) tarafından bir miktar bağışlanırsa artık (taraflar) hakkaniyete uymalı ve (öldüren) ona (gereken diyeti) güzellikle ödemelidir. Bu söylenenler, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Her kim bundan sonra haddi aşarsa muhakkak onun için elem verici bir azap vardır.

İslam ceza hukukuna göre;bir müslümanı haksız yere ve bilerek öldüren kimsenin cezası kısasdır,yani idamdır. Bunu affetme selahiyeti yalnızca maktülün ailesine aittir.

Bununla ilgili Efendimizin bir hadisinde;
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim hataen öldürülürse, diyeti yüz devedir; bunlardan otuzu bintü mehaz (iki yaşına girmiş dişi deve), otuzu bintü lebün (üç yaşına girmiş dişi deve), otuzu hıkka (dört yaşına girmiş dişi deve), on tane de ibnu lebundur (üç yaşına girmiş erkek deve)." (Tirmizi`nin rivayetinde şöyle denir: "Kim taammüden (kasıtla) öldürürse, öldürülenin velilerine teslim edilir, dilerlerse öldürürler, dilerlerse diyet alırlar. Bu 30 hıkka (dört yaşına giren dişi deve): 30 cezea (beş yaşına girmiş dişi deve); 40 aded halife (hamile deve) dir. Ayrıca ne üzerine sulh yaptıysalar bu da onlarındır, Bu, diyetin şiddetini artırmaktır.")
 

tugbagaleri

Profesör
Katılım
13 Mayıs 2006
Mesajlar
2,224
Reaksiyon puanı
46
Puanları
48
Yani biri bizim çocuğumuzu öldürürse bizimde onun çocuğu öldürmemiz günah değilmidir yoksa konuyu birazdaha açmakmı gerekiyor...
 

mehmet

Profesör
Emektar
Katılım
9 Mayıs 2007
Mesajlar
2,699
Reaksiyon puanı
47
Puanları
48
Hayırlı iftarlar tugbagaleri arkadaşım;

İslami ceza hukukundaki kısas ve diyet uygulamaları sizinde bildiğiniz gibi ülkemizde uygulanmamaktadır.

Sizin bahsettiğiniz durum için elbet şer-i bir çözüm vardır.
Bu şer-i cezalar ülkemizde uygulanmadığı için,ceza uygulamalarındaki teferruatlar için kaynak bulmak biraz zordur.

Ama şunu bilmek gerekir ki;
Dinimizde kısas ve diyet vardır.
Bunları uygulamak bize düşmez,Ancak şer-i mahkemelerde yargıç yargılar,hakim hüküm verir.Uygulama ise Hakimin tayin ettiği kişi tarafından yapılır.
Yoksa yukarıdaki hadisten, katili maktülün ellerine teslim etme diye anlaşılmamalıdır.
Sadeca maktül katilin ceza almasında en etken ve en etkili kişidir.

Sonuç olarak sizin sualiniz tarafımdan Diyanet İşleri Başkanlığı Fetva Dairesine sorulmuş olup, cevabı bizzat kendiniz gelip araştırın diye söylendi.

Eğer vaktim olur yolum düşerse, sizin için bu suali Diyanet İşleri Başkanlığı kütüphanesinde araştırırım.
 

mehmet

Profesör
Emektar
Katılım
9 Mayıs 2007
Mesajlar
2,699
Reaksiyon puanı
47
Puanları
48
TARİH :05/09/2009

Günün Sorusu:

Gökyüzüne Bakıp Allah (C.C) ye Yalvarmak Mekruh Bir Durummudur !?
Çünkü Allah (C.C) Heryerdedir , O Sadece Gökteymiş Gibi Dua Etmenin Hikmeti ve Mekruhu nedir.?

Günün Cevabı:

Dini hüküm için mekruh demek çok yanlış olur.
Ben şahsen dua ederken veya Rabbim'e niyazda bulunurken gökyüzüne değil,başımı öne eğip dua ediyorum.
Dua;Kişi ile Allah arasında geçen bir ilahi vaziyettir.Herkes gönlüne göre,kalbine göre, hissiyatına göre istediği gibi dua edebilir.Rabbine nasıl yakın hissediyorsa öyle davranabilir.

Ama gökyüzüne bakmak ise;Sema ve gökyüzü her zaman insanlarca bir ululuk ifadesi olduğu için ister istemez hissiyatı onu gökyüzüne bakmaya itiyor.
Yanlış birşey yapmıyor.Rabbine kendini o şekilde yakın hissettiği için öyle davranıyor.

Sonuç olarak sizin dedeğiniz gibi,Cenab-ı Hak bize şah damarımızdan daha yakındır.Her an,her daim bizimledir.Onun için dua ederken nasıl kendimizi Allah'a daha yakın hissediyorsak öyle dua edelim.

Yalnız dua ederken ellerimizi açmakla bu mesele karıştırılmasın.Dua ederken elleri açmak sünnettir.
Nasılki namazın kıblesi kabedir,duanın kıbleside semadır.
 

mehmet

Profesör
Emektar
Katılım
9 Mayıs 2007
Mesajlar
2,699
Reaksiyon puanı
47
Puanları
48
TARİH :25/09/2009

Günün Sorusu:

Değerli bir arkadaşımız soruyor;

Kadının sesi vücudu gibi namahremdir. diye birşey duydum.. nedir anlamadım?? bilgilendirirseniz sevinirim..
Günün Cevabı:
Esas itibariyle dinimiz, başta insan olmak üzere,hiçbir varlığın sesini haram ve günah sınıfına sokmaz.Çünkü yaratılışında bir haramlık mevcut değildir. Bundan dolayı hiçbir âyet ve hadis, kadının sesine haram kılıcı bir hüküm bildirmez.

Yalnız ahzap suresi 32. ayetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor;

Ey peygamberin kadınları, siz kadınlardan herhangi biri (gibi) değilsiniz; eğer sakınıyorsanız, artık sözü çekicilikle söylemeyin ki, sonra kalbinde hastalık bulunan kimse tamah eder. Sözü maruf bir tarzda söyleyin.


Buradan da anlaşılacağı üzere,kadınların, yüksek sesle,seslerini uzaltıp kısaltarak,nağmeli bir şekilde (şarkı gibi) söz söylemeleri caiz değildir.Çünkü o sözlerle erkekleri kendilerine meyletme,cezbetme ve hissiyatlarını uyandırma söz konusudur.Bu şekildeki sarfedilen sözler haramdır.[Hanımlara özel ilmihal 314-Faruk Beşer]

Bu sebepten kadınların ezan okumasıda caiz görülmemiştir.

İhtiyaç anında kendinden emin ve vakarlı bir şekilde sarfedilen sözler için ise bir mahsur yoktur.
 

mart_1

Asistan
Katılım
27 Haziran 2009
Mesajlar
189
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
aklıma bır soru geldıde:)
zıhnımızden gecırdıgımız seyler gunah olarak sayılır mı??yanı sırf bellı baslı gunahları degılde (mesela bu ışimde istedıgım gıbı olmazkı zaten bende şans yok ..gıbı )

yatsı namazının farzında son ikirekatında zammı sure okunurmu?
 

mehmet

Profesör
Emektar
Katılım
9 Mayıs 2007
Mesajlar
2,699
Reaksiyon puanı
47
Puanları
48
TARİH :30/09/2009

Günün Sorusu:

mart_1 arkadaşımız soruyor;
zihnimizden geçirdiğimiz şeyler günah olarak sayılır mı??Yani sırf belli başlı günahları değilde (mesela bu işimde istediğim gibi olmaz ki zaten bende şans yok ..gibi )

yatsı namazının farzında son iki rekatında zammı sure okunurmu?
Günün Cevabı:

Zihnimizden, isteyerek ve kendi irademizle geçirdiğimiz düşüncelerden elbette mesul oluruz.
Ama kendi irademiz dışında,aklımıza gelen ve fikrimizi meşgul eden düşüncelerden sorumlu olmayız.Çünkü mesuliyet alanımız,yapabildiklerimizdendir,yapamadıklarımızdan mesul değiliz.

Şans meselesine gelince;Bu konu biraz kaderle alakalı bir mevzu.
Karşılaştığımız her kötü durum bizim için kötü olmayabilir.
Ya neticesi itibariyle hayırdır,
Ya ahiretteki veya cennetteki mevkimiz için hayırdır,
Ya günahlarımızdan temizlenmek ve arınmak için hayırdır.
Ya.....

Onun için şer ve kötü zannettiğimiz durumlar için bende şans yok deyip,kestirip atmamak gerektir.

Çok basit bir mantıkla açıklayacak olursak,
Mesela biz doktura gitsek ve desek bana şu ilacı ver.
Doktor halimize bakar,
Eğer o ilaç bize yararlı ise aynen verir,
Eğer o ilaç bizim hastalığımıza zararlı ise hiç vermez,
Veya bizim hastalığımız için daha iyisini verir.

Şimdi biz isteğimiz veya arzu ettiğimiz ilacı alamadık diye üzülür müyüz?
Aynen hayatta istediklerimizin ve arzularımızın yerine gelmemesi belki bizim için daha hayırlıdır.

yatsı namazının farzında son iki rekatında zammı sure okunurmu?
Hiçbir farz namazın son iki rekatında fatihadan sonra zammı sure okunmaz.
 

TuranO

Öğrenci
Katılım
3 Ekim 2009
Mesajlar
27
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
TARİH :30/09/2009

Günün Sorusu:

mart_1 arkadaşımız soruyor;
Günün Cevabı:

Zihnimizden, isteyerek ve kendi irademizle geçirdiğimiz düşüncelerden elbette mesul oluruz.
Ama kendi irademiz dışında,aklımıza gelen ve fikrimizi meşgul eden düşüncelerden sorumlu olmayız.Çünkü mesuliyet alanımız,yapabildiklerimizdendir,yapamadıklarımızdan mesul değiliz.

Şans meselesine gelince;Bu konu biraz kaderle alakalı bir mevzu.
Karşılaştığımız her kötü durum bizim için kötü olmayabilir.
Ya neticesi itibariyle hayırdır,
Ya ahiretteki veya cennetteki mevkimiz için hayırdır,
Ya günahlarımızdan temizlenmek ve arınmak için hayırdır.
Ya.....

Onun için şer ve kötü zannettiğimiz durumlar için bende şans yok deyip,kestirip atmamak gerektir.

Çok basit bir mantıkla açıklayacak olursak,
Mesela biz doktura gitsek ve desek bana şu ilacı ver.
Doktor halimize bakar,
Eğer o ilaç bize yararlı ise aynen verir,
Eğer o ilaç bizim hastalığımıza zararlı ise hiç vermez,
Veya bizim hastalığımız için daha iyisini verir.

Şimdi biz isteğimiz veya arzu ettiğimiz ilacı alamadık diye üzülür müyüz?
Aynen hayatta istediklerimizin ve arzularımızın yerine gelmemesi belki bizim için daha hayırlıdır.

Hiçbir farz namazın son iki rekatında fatihadan sonra zammı sure okunmaz.

Hiç bir farz namazın son iki rekatı dersek, yanlış anlaşılabilir (Örneğin, akşam namazının farzı 3 rekatlı diyelim; son iki rekatında dersek 1. rekattan sonraki kalan son 2 rekatta, yani 2. ve 3. rekatlarda Fatiha'dan sonra zammı süre okunmaz gibi yanlış bir anlaşılma olabilir.)

Anlamı düzeltir isek; 2 rekattan fazla kılınan (3 veya 4 rekatlı) tüm farz namazların sadece üçüncü ve dördüncü rekatlarında Fatiha'dan sonra zammı sure okunmaz.

Selamlarımla.
 

mehmet

Profesör
Emektar
Katılım
9 Mayıs 2007
Mesajlar
2,699
Reaksiyon puanı
47
Puanları
48
Hiç bir farz namazın son iki rekatı dersek, yanlış anlaşılabilir (Örneğin, akşam namazının farzı 3 rekatlı diyelim; son iki rekatında dersek 1. rekattan sonraki kalan son 2 rekatta, yani 2. ve 3. rekatlarda Fatiha'dan sonra zammı süre okunmaz gibi yanlış bir anlaşılma olabilir.)

Anlamı düzeltir isek; 2 rekattan fazla kılınan (3 veya 4 rekatlı) tüm farz namazların sadece üçüncü ve dördüncü rekatlarında Fatiha'dan sonra zammı sure okunmaz.

Selamlarımla.

Eksikliğimi veya yanlış anlaşılabilecek bir durumu düzelttiğiniz için teşekkür ederim.

Saygılar
 

mehmet

Profesör
Emektar
Katılım
9 Mayıs 2007
Mesajlar
2,699
Reaksiyon puanı
47
Puanları
48
TARİH :14/10/2009

Günün Sorusu:

Bir arkadaşımız

Umutsuzluk veya ümitsizlik hastalığına yakalananların neler düşünmesi veya neler yapması gerekir?
diye soruyor.

Günün Cevabı:

Öncelikle İlahi Kitabımız Kuran-ı Kerim'de “ümitsizliğe düşmeyin” şeklinde bir emir var.

Zümer suresi 53.ayet
قُلْ يَا عِبَادِيَ الَّذِينَ أَسْرَفُوا عَلَى أَنفُسِهِمْ لَا تَقْنَطُوا مِن رَّحْمَةِ اللَّهِ إِنَّ اللَّهَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ جَمِيعًا إِنَّهُ هُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ

De ki: “Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”

Gerçi bu ayet her şeyi aleni bir şekilde açıklıyor.
Çok fazla teferruatlı olarak ne anlatılır bilmiyorum.

Kısaca,Rabbimizin rahmeti,mağfireti,keremi,ihsanı her şeyi ve her yeri kuşattığını gözümüzle görüp aklımızla idrak ediyoruz.Bu kadar rahmetli,şefkatli ve çok bağışlayıcı olan Rabbimiz’in rahmetinde ümit kesmek,umutsuzluğa düşmek olsa olsa şeytanın veya nefsimizin bir oyunu olsa gerek.Bizde şeytanın bu oyununu gelirsek,şeytan bize vesvese vere vere ta "ben kötüyüm,ben günahkarım,benden adam olmaz," dedirtir.Bu da Rabbimiz'in ilahi emrine karşı bir tekzibtir,bir yalanlamadır.Çünkü Rabbimiz'in bağışlayıcılığından ümid keserek,onun sözünü yalanlıyoruz.

Lütfen şeytanın böyle basit oyunlarına gelmeyelim.Böyle bir duruma dücar olursak bu ayet-i hatırlayalım.
 

annttiigs

Profesör
Emektar
Katılım
7 Şubat 2007
Mesajlar
2,589
Reaksiyon puanı
24
Puanları
38
mehmet teşekkürler cevabın için.

soru bana ait idi.
 

AliA

Ordinaryüs
Emektar
Katılım
29 Haziran 2007
Mesajlar
64,457
Reaksiyon puanı
529
Puanları
0
Ülkemizde malum terör olaylarından dolayı vefat eden askerlerin hepsi televizyonlarda hatta normal operasyon olmadan kaza sonucu vefat edenlere Şehit deniyor acaba gerçekten şehitlermi ?
Buradan devam ediyoruz...
 

googlog

Profesör
Katılım
21 Ağustos 2009
Mesajlar
2,402
Reaksiyon puanı
46
Puanları
0
Sual: Savaşta ölen herkes şehid midir?
CEVAP
Şehidlik müslüman olmaya ve niyete bağlıdır. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Nice kendisine silah isabet edip ölen vardır ki, ne şehiddir, ne de hamid. Nice döşeğinde ölen kimse vardır ki, Allah katında sıddık ve şehiddir.) [Ebu Nuaym, Ebuşşeyh] (Hamid, şükreden demektir.]

Şehidlik ucuz mu?

Sual: Savaşta ölmeden de şehid olunur mu? Şehidlik o kadar ucuz mudur?
CEVAP
Şehidlik ucuz değil, çok pahalıdır. Küfür dört yanı sarmıştır. Çok kimse, imanla bile ölmüyor. İmansız ölen, nasıl şehid olur? Elbette şehidlik çok pahalıdır. Din kitaplarında bildirilen şehidlik çeşidi çoktur. Birkaçı şöyledir:

1- Ehl-i sünnet itikadını meydana çıkarmaya çalışanlar şehiddir. (Mektubat-ı Rabbani)


2- Din öğrenmeye ve öğretmeye giderken ölen şehiddir. Dört hadis-i şerif meali:
(Dinini öğrenmek, öğretmek ve yaymakta iken ölen şehiddir.) [İbni Asakir]

(Emr-i maruf ve nehy-i münker yaparken ölen şehiddir.) [İbni Asakir]

(Terk edilmiş bir sünnetimi ortaya çıkarana, yüz şehid sevabı vardır.) [Hakim]

(Fitne zamanında, sünnetime sarılana yüz şehid sevabı vardır.) [Hakim]

3- Namazı tadil-i erkân ile kılmayı meydana çıkaranlar şehiddir. (Mektubat-ı Rabbani)

4- Namazını doğru kılan şehid olarak ölür. Bir hadis-i şerif meali:
(Beş vakit namazı doğru kılana, her gün için bin şehid sevabı verilir.) [Tergib-i Hadimi]


5- Yüksekten düşmek, enkaz altında kalmak, hayvan parçalamak gibi sebeplerle ölen mümin şehid olur. (Redd-ül muhtar)


6- Abdestli ölen şehid olur. Bir hadis-i şerif meali:
(Abdestli ölen şehiddir.) [Deylemi]


7- Allahü teâlânın yolunda şehid olarak ölmeyi isteyen şehid olur. İki hadis-i şerif meali:
(Allahü teâlâdan, ihlâsla şehidlik isteyen, yatağında ölse de şehid olur.) [Müslim]

(Şehidlerin çoğu yatakta ölür. Savaştakilerin niyetini ancak Allah bilir.) [İ. Ahmed]
 

AliA

Ordinaryüs
Emektar
Katılım
29 Haziran 2007
Mesajlar
64,457
Reaksiyon puanı
529
Puanları
0
Kafama takılan bir sorun var. Bugüne kadar yüzlerce bilgisayar oyunu oynadım.Şu anda bunlar caiz mi diye düşünüyorum. Dinimiz boş vakit geçirmeyi yasaklıyor. Bazı alimler tavlayı hatta zeka geliştiren satrancı da haram kabul ediyor. Bilgili birisi bilgisayar oyunlarının dinimizdeki yerini açıklayabilir mi?
Buradan devam ediyoruz...
 

Son mesajlar

Üst