lBLack
Asistan
- Katılım
- 15 Ocak 2018
- Mesajlar
- 119
- Reaksiyon puanı
- 79
- Puanları
- 28
Anadolu Ajansı, salgın nedeniyle zor günler geçiren ve iflasın eşiğine gelen esnafın sorunlarını dinledi. Ancak dinlediği esnaflar Türkiye'den değil Japonya'dandı. Şaka değil gerçek. Türkiye'de esnafın durumuna sırtını dönen, üç maymunu oynayan Anadolu Ajansı üşenmedi uçağa binip dünyanın en büyük 3. ekonomisi olan Japonya'ya gidip orada esnafla röportaj yaptı.
Anadolu Ajansı, salgın nedeniyle zor günler geçiren ve iflasın eşiğine gelen esnafın sorunlarını dinledi. Ancak dinlediği esnaflar Türkiye'den değil Japonya'dandı. Şaka değil gerçek. Türkiye'de esnafın durumuna sırtını dönen, üç maymunu oynayan Anadolu Ajansı üşenmedi uçağa binip dünyanın en büyük 3. ekonomisi olan Japonya'ya gidip orada esnafla röportaj yaptı.
Anadolu Ajansı koronavirüs tedbirleri nedeniyle zor durumda olan Japonya esnafına ilişkin bir haber yaptı. AA'nın Japonya'daki esnaf ile ilgili haberi şöyle oldu:
"Japonya'da yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle 11 eyalette olağanüstü hal (OHAL) bir ay daha uzatılırken, işletme sahipleri, hükümetten yeterli yardımı alamadıklarını ve zor durumda olduklarını söylüyor.
AA muhabiri, Japonya'nın başkenti Tokyo'da esnafa, salgının gelir düzeylerine etkisi, OHAL sürecinde yaşadıkları zorlukları sordu.
Kıyafet satıcısı Ojima, salgın dolayısıyla seyahat, alışveriş ve eğlence faaliyetlerinin durmasının işlerini olumsuz etkilediğini belirterek, "Dışarı çıkılmıyorsa yeni kıyafet ihtiyacınız olmuyor demektir." dedi.
Geçen yıl satışların yarı yarıya düştüğünü, bu yıl da düşüşün sürdüğünü anlatan Ojima, "Hükümetten maddi destek istiyoruz." diye konuştu.
Ojima, hafta içi Meclis'ten geçen "çalışma saatlerini kısaltmayan işletmelere ceza verilmesi"ni öngören yasaya ilişkin, "Düzgünce destek verilse, dükkanlar da ilgili kararlara ilişkin rahat hisseder ve sizi dinler. Öyle bile olsa para cezaları biraz sert." şeklinde konuştu.
Kafe işletmecisi Şef Yukimori, restoranların salgının kolaylıkla yayılmasına gerekçe gösterildiğini ve devletin ısrarla işletme saatlerini kısaltma adımlarına karşılık sektörü yeterince desteklemediğini savundu.
Yukimori, "OHAL yeniden uzatıldı, restoranlar 'tehlikeli yerler' diye ilan edildi. Bir kriz durumu var." ifadelerini kullandı.
Ülkenin popüler pirinç krakeri "Senbei" satıcısı Toyona ise piyasaların geçen yıl mart ortasına dek dayandığını ancak nisanda ilk OHAL'in uygulanmasıyla işlerin yarıdan fazla azaldığını söyledi.
"Ne zaman düzelir belli değil, sabrediyoruz. Bu yıl geçen seneden daha kötü." diyen Toyona, aldıkları devlet desteğinin yetersiz olduğunu kaydetti.
Toyona, "Geç vakte kadar açık kalmanın da bir anlamı yok. Müşteri dışarı çıkmıyor. İnsanlar dışarı çıkmazsa yapacak bir şey yok. Erken kapatıyoruz. Bu yıl sonuna dek bu iş böyle gider." diye konuştu.
Manav Hamana ise restoranlara ürün tedarik ettiklerini ancak salgının yeme içme piyasasında etkisiyle halihazırda bu işi yapamadıklarını söyledi.
Hamana, "Restoranların işinin 5’te 1 oranında azalması bizi de zor duruma düşürdü. Bu süreçte okullara ürün veriyoruz, bu şekilde kurtarıyoruz." şeklinde konuştu.
Çiçekçi Suzuki de OHAL uygulaması sonucu bölgede organizasyon sayısının büyük oranda düşmesi sebebiyle çiçek taleplerinin oldukça azaldığını belirtti. Suzuki, "Düğünler, piyano ve bale resitalleri sona erdi, dükkan açılışları olmuyor. Çiçek satışları durdu, durum kötü." ifadelerini kullandı.
Hükümetin bar ve restoranlara verdiği desteği anımsatan Suzuki, "Bizim gibi esnaflara destek verilmesi gerekiyor. Çiftçinin ve üreticinin de desteklenmesi gerekiyor." dedi.
Suzuki, geçen yıl ülke geneli kişi başı verilen 100 bin yen (950 dolar) yardımın eriyip gittiğini, esnaf üzerindeki vergi yükünün hafifletilmesi gerektiğini kaydetti."
"Japonya'da yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle 11 eyalette olağanüstü hal (OHAL) bir ay daha uzatılırken, işletme sahipleri, hükümetten yeterli yardımı alamadıklarını ve zor durumda olduklarını söylüyor.
AA muhabiri, Japonya'nın başkenti Tokyo'da esnafa, salgının gelir düzeylerine etkisi, OHAL sürecinde yaşadıkları zorlukları sordu.
Kıyafet satıcısı Ojima, salgın dolayısıyla seyahat, alışveriş ve eğlence faaliyetlerinin durmasının işlerini olumsuz etkilediğini belirterek, "Dışarı çıkılmıyorsa yeni kıyafet ihtiyacınız olmuyor demektir." dedi.
Geçen yıl satışların yarı yarıya düştüğünü, bu yıl da düşüşün sürdüğünü anlatan Ojima, "Hükümetten maddi destek istiyoruz." diye konuştu.
Ojima, hafta içi Meclis'ten geçen "çalışma saatlerini kısaltmayan işletmelere ceza verilmesi"ni öngören yasaya ilişkin, "Düzgünce destek verilse, dükkanlar da ilgili kararlara ilişkin rahat hisseder ve sizi dinler. Öyle bile olsa para cezaları biraz sert." şeklinde konuştu.
Kafe işletmecisi Şef Yukimori, restoranların salgının kolaylıkla yayılmasına gerekçe gösterildiğini ve devletin ısrarla işletme saatlerini kısaltma adımlarına karşılık sektörü yeterince desteklemediğini savundu.
Yukimori, "OHAL yeniden uzatıldı, restoranlar 'tehlikeli yerler' diye ilan edildi. Bir kriz durumu var." ifadelerini kullandı.
Ülkenin popüler pirinç krakeri "Senbei" satıcısı Toyona ise piyasaların geçen yıl mart ortasına dek dayandığını ancak nisanda ilk OHAL'in uygulanmasıyla işlerin yarıdan fazla azaldığını söyledi.
"Ne zaman düzelir belli değil, sabrediyoruz. Bu yıl geçen seneden daha kötü." diyen Toyona, aldıkları devlet desteğinin yetersiz olduğunu kaydetti.
Toyona, "Geç vakte kadar açık kalmanın da bir anlamı yok. Müşteri dışarı çıkmıyor. İnsanlar dışarı çıkmazsa yapacak bir şey yok. Erken kapatıyoruz. Bu yıl sonuna dek bu iş böyle gider." diye konuştu.
Manav Hamana ise restoranlara ürün tedarik ettiklerini ancak salgının yeme içme piyasasında etkisiyle halihazırda bu işi yapamadıklarını söyledi.
Hamana, "Restoranların işinin 5’te 1 oranında azalması bizi de zor duruma düşürdü. Bu süreçte okullara ürün veriyoruz, bu şekilde kurtarıyoruz." şeklinde konuştu.
Çiçekçi Suzuki de OHAL uygulaması sonucu bölgede organizasyon sayısının büyük oranda düşmesi sebebiyle çiçek taleplerinin oldukça azaldığını belirtti. Suzuki, "Düğünler, piyano ve bale resitalleri sona erdi, dükkan açılışları olmuyor. Çiçek satışları durdu, durum kötü." ifadelerini kullandı.
Hükümetin bar ve restoranlara verdiği desteği anımsatan Suzuki, "Bizim gibi esnaflara destek verilmesi gerekiyor. Çiftçinin ve üreticinin de desteklenmesi gerekiyor." dedi.
Suzuki, geçen yıl ülke geneli kişi başı verilen 100 bin yen (950 dolar) yardımın eriyip gittiğini, esnaf üzerindeki vergi yükünün hafifletilmesi gerektiğini kaydetti."
