2014 Yerel Seçimler için neler düşünüyorsunuz?

Bu konuyu okuyanlar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
[MENTION=54792]kosasker[/MENTION], Suriye'de hükümet yanlış adımlar attı dediğin o adımlar yüzünden binlerce müslümanın kanı döküldü. Aynı şekilde cemaat hakkında "safmışız" diye söylenen yalan yüzünden devletin bütün kurumları elden gitmiş güya kimsenin haberi yok. Yani anlayacağın bunlar öyle küçük hatalar değil; bunlar, bu hükümetin hükümet etme ehliyeti, selahiyeti olmadığını gösterir.

Suriye konusunda vaatler almıştık diyorsun; peki kardeşim, sorun neydi ki biz Suriye'ye "bunları düzelt" dedik? 12 yıl boyunca görmediniz mi zulümleri? "Esad'ın cevabı halkını katletmek olmamalıydı" dediğine göre, Esad'ın 12 yıl orada katliam yapmadığını kabul ediyorsun demektir; yani Erdoğan'ın yalan söylediğini bildiğini anlıyorum. İşte o yalan yüzünden iki halk birbirine düşman edildi ve hala da durulmuyor, savaşmaktan bahsediyorlar. Kaldı ki daha önce defalarca sordum, aramızda vize bile yoktu, yıllarca zulüm olsa bir tane bile adam kaçıp gelmez miydi? Sana göre durduk yerde hiçbir şey yokken birden bire sivil kıyım yapmaya mı başladı Esad? Sonra Erdoğan El Kaide kıyımlarından, kafa kesme, çocukları kurşuna dizme videolarından niye hiç bahsetmedi? Esad bunlara göz mü yummalıydı? Halkı dışarıdan gelen teröristlerce katledilirken sessiz mi kalmalıydı? Eğer Erdoğan samimi olsaydı, yapılan bu yüzlerce katliamdan, tecavüzden 2 yıl boyunca bahsetmez miydi? Hadi diyelim ki hatalı adımlar attı, yapılan bu terörü niye hiç ağzına almadı da tam tersine sürekli Esad gidecek deyip durdu?

Velev ki hepsi haklı olsun.. Sonuçta "demokrasi" gereği olarak, Esad uluslararası kurumların gözetiminde seçim yapalım, halkım isterse giderim dediği zaman, Erdoğan bunun kabul edilemeyeceğini ne hakla söyledi? Şimdi dolayısıyla ne hakla her şeyin seçimle çözülebileceğini söylüyor? Sonra onların oyunu dediğin İran, "Amerika'yı İsrail'i karıştırma, bu bölgenin sorununu gel beraber çözelim" dediği zaman Erdoğan niye yanaşmadı? İngiltere'nin projesi diyorsun, İngiltere oysa ki muhalif teröre silah desteği veren ilk ülkeydi.

Kırım'a da gelince, Ali-Cengiz oyunu çok; fakat hep başkalarının seçimleri mi Ali-Cengiz? Esad uluslararası kurumların gözetiminde seçim yapmasın, Kırım'daki Ali-Cengiz. Ama bize gelince.. Her şey seçimle çözülür, sandıkla olur. Bu iki yüzlülüktür, bu samimiyetsizliktir.
 

kosasker

Profesör
Katılım
24 Aralık 2008
Mesajlar
3,195
Reaksiyon puanı
49
Puanları
48
[MENTION=54792]kosasker[/MENTION], Suriye'de hükümet yanlış adımlar attı dediğin o adımlar yüzünden binlerce müslümanın kanı döküldü. Aynı şekilde cemaat hakkında "safmışız" diye söylenen yalan yüzünden devletin bütün kurumları elden gitmiş güya kimsenin haberi yok. Yani anlayacağın bunlar öyle küçük hatalar değil; bunlar, bu hükümetin hükümet etme ehliyeti, selahiyeti olmadığını gösterir.

Suriye konusunda vaatler almıştık diyorsun; peki kardeşim, sorun neydi ki biz Suriye'ye "bunları düzelt" dedik? 12 yıl boyunca görmediniz mi zulümleri? "Esad'ın cevabı halkını katletmek olmamalıydı" dediğine göre, Esad'ın 12 yıl orada katliam yapmadığını kabul ediyorsun demektir; yani Erdoğan'ın yalan söylediğini bildiğini anlıyorum. İşte o yalan yüzünden iki halk birbirine düşman edildi ve hala da durulmuyor, savaşmaktan bahsediyorlar. Kaldı ki daha önce defalarca sordum, aramızda vize bile yoktu, yıllarca zulüm olsa bir tane bile adam kaçıp gelmez miydi? Sana göre durduk yerde hiçbir şey yokken birden bire sivil kıyım yapmaya mı başladı Esad? Sonra Erdoğan El Kaide kıyımlarından, kafa kesme, çocukları kurşuna dizme videolarından niye hiç bahsetmedi? Esad bunlara göz mü yummalıydı? Halkı dışarıdan gelen teröristlerce katledilirken sessiz mi kalmalıydı? Eğer Erdoğan samimi olsaydı, yapılan bu yüzlerce katliamdan, tecavüzden 2 yıl boyunca bahsetmez miydi? Hadi diyelim ki hatalı adımlar attı, yapılan bu terörü niye hiç ağzına almadı da tam tersine sürekli Esad gidecek deyip durdu?

Velev ki hepsi haklı olsun.. Sonuçta "demokrasi" gereği olarak, Esad uluslararası kurumların gözetiminde seçim yapalım, halkım isterse giderim dediği zaman, Erdoğan bunun kabul edilemeyeceğini ne hakla söyledi? Şimdi dolayısıyla ne hakla her şeyin seçimle çözülebileceğini söylüyor? Sonra onların oyunu dediğin İran, "Amerika'yı İsrail'i karıştırma, bu bölgenin sorununu gel beraber çözelim" dediği zaman Erdoğan niye yanaşmadı? İngiltere'nin projesi diyorsun, İngiltere oysa ki muhalif teröre silah desteği veren ilk ülkeydi.

Kırım'a da gelince, Ali-Cengiz oyunu çok; fakat hep başkalarının seçimleri mi Ali-Cengiz? Esad uluslararası kurumların gözetiminde seçim yapmasın, Kırım'daki Ali-Cengiz. Ama bize gelince.. Her şey seçimle çözülür, sandıkla olur. Bu iki yüzlülüktür, bu samimiyetsizliktir.

1. Bir kere Cemaat yeni gelmedi. Uzun zamandır devletin içinde yapılanmış durumda. Uğur Mumcu ve Eşref Bitlis başta olmak üzere bir çok cinayetin sorumlusu onlar çıkacak göreceksiniz.

2. Hükümet, Esad a güvenmekle hata yaptı. Kendisi bizatihi istihbaratını güçlendirip, Esad'ı içerden bitirmeliydi fakat bunu yapmaya zaten devletimizin imkanları yoktu, olmazdı çünkü uzun zamandır MIT teşkilatı ciamaat/mossadın elinde idi.

Hükümetin attığı her adım İran, İngiltere ve Amerika tarafından önceden biliniyorken nasıl sağlıkla adım atılabilir bu da ayrı konu?

Bana hiçbir şekilde Esadın aldığı canları savunamazsınız. Sonuçta Suriye ordusu ikiye bölündü.

Suriyede, Arap, Nusayri ve Ermeni olmayan insanlara kimlik verilmez. Bu tek cümle 2. paragrafınızda yazdıklarınıza cevap olarak yeterli diye düşünüyorum.

3. Esadın karşısında bir aday yoktu, olanlar da öldürüldü zaten. İlk olaylar, Suriye muhalefetinin öldürülmesi ile başladı. Hatırlatırım.

Amerika olmadan neyi çözmeyi planlıyorsunuz acaba? İrandan aldığımız doğalgazı, amerikanın onayı olmadan, yunan ve bulgar sınırlarından nasıl geçireceğiz kardeşim? Bu konuda biraz gerçekçi olun lütfen. İranda dahi 50 ye yakın amerikan petrol şirketi, ambargoya rağmen iş yapıyor. Bunu da görün artık. İranın kendisi Amerika ile işbirliği yapıyorken, bize böyle bir talepte bulunmaları sadece taktikseldir.

4. Demokrasi sandıkta aranır, gezi olaylarında olduğu gibi yakıp, yıkarak değil. Demokrasi sadece sandıktan ibaret değildir sözü tek kelime ile aymazlıktır. Demokrasinin olmadığı, halk iradesine başvurulmayan yerde sadece kavga ve ölüm var ülkemizde.

Dış politika ile, iç politikayı birbirine karıştırmayın! Demokrasi sandıkta olur ve buna saygı duyulması şarttır. Kırımda Ali-Cengiz oyunlar ve pazarlıklar devam ediyor. Dediğim gibi 2 ay içinde çok şey değişecektir.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Kesinlikle haklısın. Peki sonra ne dedi Başbakan "Hata yaptık. Güvenmekle hata yaptık."

Hatasız kul olmaz. Bundan döndüler mi? Evet. Şimdi de ekonominin düzelmesinden hemen sonra operasyonlar başlayacaktır. Hiç şüpheniz olmasın..

Usta, "hata yaptık" dediği konunun boyutunun farkında mısın? Bu öyle kişisel bir hata değil, bu öyle şahsi bir konu değil, ülkenin bütün kurumları söz konusu. Ve bunların çok ama çok büyük sonuçları.. Adam yargıtaya gitti tamam bu kadar mı? Bunun binlerce sonucu var. Bu kadar da "saf" olan adam başbakanlık yapamaz. Ayrıca bu sadece saflıkla da açıklanamaz. Sebebini söyleyeyim;

Ülkenin bütün kurumlarına belli bir gruptan birilerinin eline teslim ediyorsun, yıllarca. Sonra da işine gelmeyince "paralel yapı" diyorsun. Bunu söylemeye hakkında yok, çünkü onun mimarı sensin. İkinci olarak, sen bu adamları oraya hangi esasa göre yerleştirdin? İki tane ihtimal var;

1inci ihtimal: O adamlar o işin hakkını verebilecek kişiler diye yerleştirdin: Öyleyse şimdi eleştirmeye hakkın yok, bırak işlerini yapsınlar. Nitekim zaten yeri geldikçe onların işlerini övüyor ve sahipleniyordun. Şimdi senin yaptığın şeyleri ortaya çıkarınca mı kötü oldu diye sormak gerekir.
2nci ihtimal: Yok bu adamların liyakati yoktu, sırf kendi adamların olduğu için yerleştirdin: Öyleyse yine iki sebepten ötürü onları eleştiremezsin; çünkü birincisi onları oraya sen getirdin. İkincisi, liyakatsiz kişilere nasıl olur da koskoca ülke kurumlarını, yargıyı, adaleti, güvenliği teslim edebilirsin?

Bunlardan başka ihtimal var mı? Bu ikisi de saflıkla açıklanamaz. Hangisini seçersen seç, bunu yapan kişinin ülke yönetme ehliyeti yok demektir.
 

DeJong

Asistan
Katılım
4 Şubat 2012
Mesajlar
195
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Bir İktidar partisi kötülenerek yıkılmaz arkadaşlar. Hizmetinizi arttırırsınız gönülleri fethedersiniz öyle kazanırsınız seçimleri sandıkta.
Düşmanını daha tanımıyorsunuz ki onunla yarış içine giriyorsunuz.
 

kosasker

Profesör
Katılım
24 Aralık 2008
Mesajlar
3,195
Reaksiyon puanı
49
Puanları
48
Usta, "hata yaptık" dediği konunun boyutunun farkında mısın? Bu öyle kişisel bir hata değil, bu öyle şahsi bir konu değil, ülkenin bütün kurumları söz konusu. Ve bunların çok ama çok büyük sonuçları.. Adam yargıtaya gitti tamam bu kadar mı? Bunun binlerce sonucu var. Bu kadar da "saf" olan adam başbakanlık yapamaz. Ayrıca bu sadece saflıkla da açıklanamaz. Sebebini söyleyeyim;

Ülkenin bütün kurumlarına belli bir gruptan birilerinin eline teslim ediyorsun, yıllarca. Sonra da işine gelmeyince "paralel yapı" diyorsun. Bunu söylemeye hakkında yok, çünkü onun mimarı sensin. İkinci olarak, sen bu adamları oraya hangi esasa göre yerleştirdin? İki tane ihtimal var;

1inci ihtimal: O adamlar o işin hakkını verebilecek kişiler diye yerleştirdin: Öyleyse şimdi eleştirmeye hakkın yok, bırak işlerini yapsınlar. Nitekim zaten yeri geldikçe onların işlerini övüyor ve sahipleniyordun. Şimdi senin yaptığın şeyleri ortaya çıkarınca mı kötü oldu diye sormak gerekir.
2nci ihtimal: Yok bu adamların liyakati yoktu, sırf kendi adamların olduğu için yerleştirdin: Öyleyse yine iki sebepten ötürü onları eleştiremezsin; çünkü birincisi onları oraya sen getirdin. İkincisi, liyakatsiz kişilere nasıl olur da koskoca ülke kurumlarını, yargıyı, adaleti, güvenliği teslim edebilirsin?

Bunlardan başka ihtimal var mı? Bu ikisi de saflıkla açıklanamaz. Hangisini seçersen seç, bunu yapan kişinin ülke yönetme ehliyeti yok demektir.

Hatasız insan mı var? Bu adamlar 35 senedir örgütleniyorlar, hepsi birbirine referans oluyor, bu hatayı istese de yaptı, istemese de yaptı. Ortada bir kandırmaca var, DSİ sinden, MIT'ine kadar. Gelde sen hata yapma olur mu?

Bunu kabullenip önlem almak çok çok iyi bir adımdır, bunca kaybedilmişe rağmen. İşlere biraz optimistik yaklaşılmalı. Bu çok iyi bir fırsattır.

Kardeş, daha iyi bir adayın var mı başbakanlık makamı için? Varsa söyle biz de bilelim. Bu muhalefetle ülke hiç bir yere gelemez. Kahvede görseler birbirine selam vermeyecek adamlar ittifak yaptı, ittifakın sonucu Ak partiye %10 fazla oy olarak geri döndü. Yani geri tepti. Bunu bir kere görün.

Muhalefetin tek bir vizyonu var "Ak parti gitsin." Aynı tatava yı 90 larda da dinledik, Özal gitti rahmetli ettiler adamı, 10 sene süründük. Bu ülkede memur maaşı ödenemez duruma geldi. Bunları unutacağımızı bir an olsun dahi düşünme.

Bir ülkede memur maaşı ödememek ne demek yavhu. Dalga mı geçiyorsunuz. Askerler 3-4 ay maaş alamadı bu ülkede kemal derviş gelene kadar. O da tarımda ne varsa bitirdi gitti...

Mevcut Başbakandan daha iyi bir adayın varsa gönder, gelsin arkadaş. Daha iyisi varsa gelsin.

Hükümet gitsin demekle hükümet gitmez. Buna millet de müsaade etmez, etmeyecek. Daha iyi, akıllı bir muhalefet varsa buyursun gelsin.

Bizim ülkemizin sorunu hükümet sorunu değil ki, muhalefet yok ülkemizde muhalefet. Ülkede adam akıllı muhalefet olmayınca, hükümet kendi kendine hem hükümet, hem muhalefet olmak zorunda kalıyor.

Ülkemize İslami ve milli hassasiyetlere sahip bir muhalefet lazım.

- - - Mesaj Güncellendi - - -

İsmail Cem. Ahh ah... Keşke hayatta olsa idi. Onu da kesinlikle öldürdüler. Bir adam kanserden 3 ay içinde ölür mü ya... İnanın bu KK nin esamesi okunmazdı, adam gibi hükümet de olurdu, muhalefet de.
 

Ali TEMEL

Profesör
Katılım
17 Kasım 2006
Mesajlar
4,654
Reaksiyon puanı
92
Puanları
48
Sandığa gömeceğiz diyenlerin yüz ifadelerini görmek istiyordum :)
 

şowalye

Profesör
Katılım
10 Eylül 2011
Mesajlar
2,271
Reaksiyon puanı
8
Puanları
0
Millet iradesi her zaman sahip çıkıyor hiç kimsenin kafasında sorun yoktur
 

TosunPasaa

Doçent
Katılım
16 Haziran 2012
Mesajlar
752
Reaksiyon puanı
3
Puanları
0
Bu seçimden sonra bana bir Ülkücü gelip de ülkücülük taslayamaz...

Hepsinin ne olduğunu gördük.

İstanbul'da Ankara'da MHP YOK...

Olmadığı için mi yok?

Hayır, tüm oylarını tüm güçleri ile CHP ye taşıdıkları için yok...

İstanbul'da MHP Sırrı Süreyya Önder kadar bile oy alamadı.

Tüm teşkilat bildiğin CHP'ye çalışmış...

O halde MHP'lilere sesleniyorum, indirin o tabelayı hepiniz katılın CHP'ye bir daha da biz Ülkücüyüz, biz sağcıyız, 80 darbesi öncesi solcularla şöyle çatıştık, böyle çatıştık vs demesinler.

Hele hele Üniversitedeki REİS diye geçinen Anadolu'dan gelen gariban öğrencilere baskı kuran tipler Allah aşkına bir çektirip gitsinler.

Onların milliyetçiliğini de, sağcılığını da, ülkücülüğünü de gördük.

Bundan böyle Ülkü ocakları = Chp gençlik kolları....

Bunu görmemek için kör olmak lazım zaten. Bizim söylememize gerek yok her anladı böyle olduğunu.

- - - Mesaj Güncellendi - - -

Ayrıca zaten hiçbir mhp parti temsilcisi kalkıp biz chp li destekledik demez, diyemez. Ama bundan böyle söylemediği içinde bunu olmadı söylenemez. Şimdi mhp lilerin ne kadarının oyu kaydı dersek büyük bi kesin gitmiş. Açık ve net bu. 2009 İstanbul- Ankara mhp oyları kıyaslandığında zaten herşey belli. Mhp ye gönül verenler bize değil de kendi davalarını sakat arkadaşlarına haykırsınlar, onlara bağırıp çağırsınlar kendini bu duruma düşürdükleri için.
 

MBrv

Profesör
Katılım
20 Eylül 2009
Mesajlar
1,761
Reaksiyon puanı
23
Puanları
38
Hangi ideolojiye, hangi siyasi görüşe sahip olduğun önemli değil. Asıl önemli olan; sağı solu yakıp yıkmadan, kamu malına ve millete zarar vermeden, oyunu kullanarak vatanına katkı sağlamaktır.
 

TosunPasaa

Doçent
Katılım
16 Haziran 2012
Mesajlar
752
Reaksiyon puanı
3
Puanları
0
Hangi ideolojiye, hangi siyasi görüşe sahip olduğun önemli değil. Asıl önemli olan; sağı solu yakıp yıkmadan, kamu malına ve millete zarar vermeden, oyunu kullanarak vatanına katkı sağlamaktır.

Çok güzel yazmışsın. Ama işte gel gör ki tahammülsüzlük insanları bu kadar çirkinleştiriyor. Şimdi sormazlar mi o kadar yakıp yıktınız noldu ? Değişen bişiy oldu mu hayır sadece rezil olduklarıyla kaldılar.
 

MBrv

Profesör
Katılım
20 Eylül 2009
Mesajlar
1,761
Reaksiyon puanı
23
Puanları
38
Çok güzel yazmışsın. Ama işte gel gör ki tahammülsüzlük insanları bu kadar çirkinleştiriyor. Şimdi sormazlar mi o kadar yakıp yıktınız noldu ? Değişen bişiy oldu mu hayır sadece rezil olduklarıyla kaldılar.

Cahillik başka birşey değil. Ama birileri milleti birbirine kırdırmak istiyor. Biz sokağa çıkmayacağız. Yakıp, yıkan taraf olmayacağız.
 

TosunPasaa

Doçent
Katılım
16 Haziran 2012
Mesajlar
752
Reaksiyon puanı
3
Puanları
0
Cahillik başka birşey değil. Ama birileri milleti birbirine kırdırmak istiyor. Biz sokağa çıkmayacağız. Yakıp, yıkan taraf olmayacağız.

Katılıyorum. Belki siyasi görüşlerimiz zıt belki aynı fakat iftira etmeden, hakaret etmeden fikir paylaşımında bulunmak güzel bi durum. Bunu neden yapamıyoruz anlamadım gitti. Kimse kusura bakmasın yönetici arkadaşlar bile yazdıklarını okumadan yazyorlar. Şimdi ben nasıl burada adil bir yönetim olduğuna inanayım ki
 

MBrv

Profesör
Katılım
20 Eylül 2009
Mesajlar
1,761
Reaksiyon puanı
23
Puanları
38
Katılıyorum. Belki siyasi görüşlerimiz zıt belki aynı fakat iftira etmeden, hakaret etmeden fikir paylaşımında bulunmak güzel bi durum. Bunu neden yapamıyoruz anlamadım gitti. Kimse kusura bakmasın yönetici arkadaşlar bile yazdıklarını okumadan yazyorlar. Şimdi ben nasıl burada adil bir yönetim olduğuna inanayım ki

Daha kat etmemiz gereken çok yol var. Meclis; milletin iradesinin gölgesidir. Milletin kafasında ne tür soru işaretleri varsa, tartışma yeri TBMM'dir. Sokaklar değildir.

Söz yöneticilere gelmişken. Herkesin kendine göre belli bir siyasi görüşü vardır. Çok şahit oldum forum yöneticileri kendi görüşlerinin etkisinde kalıyor ve ardından çifte standart geliyor. Hem SDN'nin siyasi bir forum olmadığını söyleyeceksin hem de yöneticiler istedikleri gibi alttan alttan işleyecekler. Yok öyle yağma. Benden demesi...

(Sözlerim kesinlikle bütün yönetici arkadaşlarımı kapsamamaktadır. Onlar kendilerini bilir.)
 

giskur11

Profesör
Katılım
9 Eylül 2012
Mesajlar
3,607
Reaksiyon puanı
160
Puanları
63
Aynen benim mesajlarımda siliniyor adam izmirliler 10 çocuk yapsın ülke temizlenir diyor ne demek istedim diyorum mesajlarımı siliyorlar ayrımcılık var.
 

TosunPasaa

Doçent
Katılım
16 Haziran 2012
Mesajlar
752
Reaksiyon puanı
3
Puanları
0
Bahçeli'nin seçim sonuçlarına yaptığı yorum '' Bize vermeyenler kaybetti ''
 

theotto

Asistan
Katılım
11 Nisan 2013
Mesajlar
480
Reaksiyon puanı
3
Puanları
16
Bulunduğum il Trabzon.
Oyumun, kumanya için kömür için oylarını satanlala bir tutulmamasını istiyorum.yeter artık.seçimler yaklaşırken bir pofpoflama maddi manevi yardımlar.herşey unutuluyor.eğitim şart.

özellikle şu büyükşehir için tüm il değil sadece merkez ilçe oy vermeli.Neden mi? taşradakilerin oyunu bir kumanya ile kazanabiliyorsunuz.Dün gece sabaha kadar deli gibi yiyecek yardımı yapıldı güzide bir ilçemizde.kale dedikleri ilçe gitti.neden eğitimsiz insanlarımız sağolsun.oylarını satanlar sağolsun.

Bi yardıma kaniyorlar
Asgari maasi artti diye seviniyor ancak harcamalarindaki vergiyi arttirmasina ses cikarmiyor hesap sormuyor kör gibi yasiyorlar ve bu korler sadece cahiller değil okuyanlarda bu korlere katilmislar
 

Ali TEMEL

Profesör
Katılım
17 Kasım 2006
Mesajlar
4,654
Reaksiyon puanı
92
Puanları
48
Yardımı Sarıgül'de denedi değil mi? demekki neymiş sadece yardımlar yetmiyormuş... Kendini çok akıllı sanıp yardımlara kaniyorlar diyenlere de kapak olsun...
 
S

SDN Okuru

SDN Okuru
Sen ilk önce fikir ve düşüncelere saygı duymayı öğren sonra çevrene tavsiye et bu benim görüşüm ve saygı duymak zorundasın bilmem anlatabildim mi ?
Senin beni burada rencide etme veya saçmalıyorsun tarzı yorumlarla rahatsız etme hakkın yok
Kendinizle aynı görüşü kim benimsemiyorsa zaten ya saçmalıyordur ya da saygısızdır dön bak bakalım kendine sen düşünce özgürlüğünle karakterin ne kadar örtüşüyor.
Burası özgür bir ülke herkes istediğini düşünebilir bu ülkede bir tek siz yoksunuz bunu kabullenin.

%45,5 oy da bu milletin görüşüdür. Saygı duymak zorundasınız. Saygı duymayı bilmiyorsanız hazmetmek zorundasınız..
Bi bitmediniz..
 

murat25

Asistan
Katılım
23 Aralık 2008
Mesajlar
257
Reaksiyon puanı
4
Puanları
18
ben oy kullanmadım.iyi ki de kullanmamışım.siyaseti çamur kadar kirli bir ülke de oy kullanmayıpta ne yapayım.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Selamlar.

Kesinlikle haklısın.
@kosasker, öyleyse başbakanın kendi yarattığı bir yapıya "paralel yapı" demeye hakkı var mıdır?

Peki sonra ne dedi Başbakan "Hata yaptık. Güvenmekle hata yaptık.".

Ne konuda güvenmekle? Bu konuya açıklık getirelim, iki tane ihtimal saydım. O kadar önemli ve kritik kurumlara bu adamları doldururken liyakat dikkate alındı mı? Eğer dikkate alındıysa, yani o kurumlardaki insanlar işlerinin ehliyse ve selahiyetler var diye oralara atandıysa, öyleyse sorun ne? Eğer liyakat dikkate alınmadıysa, bunun bir özrü yoktur ki! Biz bütün hükümetleri liyakatsiz kişilere yetkiler veriyorlar, önemli kurumları emanet ediyorlar diye kızmıyor muyuz? 12 yıl boyunca ülkenin bütün kurumlarını kendi eliyle, liyakatsiz bir şekilde teslim edip "aa pardon hata yapmışız" diyorsa, onun ülke yönetmeye selahiyeti yok demektir.

Bununla beraber, 2004 yılında atılan imzalar ortada olduğuna göre, demek ki o kadar saf değilmiş. Saf olsaydı bile, bu nasıl bir özür olabilir? Sen kalk demokraside en önemli üç kuvvetten biri olan yargıyı bütünüyle bir grubun eline kendin teslim et, sonra da "ya kandırmışlar bizi". Ya çok afedersin bu lolipop değil ki? Bu mahalledeki çocuk oyunu değil ki! Sen yargıyı, emniyeti ve sair en önemli kurumları kendi elinle liyakatsiz kişilere "al baba senin olsun" diye teslim edecek kadar kanabiliyorsan zaten ülke sana emanet edilemez ki? 1 değil 2 değil.. Tam 12 sene!

Üstelik bu özür kabahatten beter. Çünkü sen bu şekilde kendi adamlarını liyakati olmadığı halde şahsi ve siyasi menfaatin için kurumlara yerleştirdiğini itiraf etmiş oluyorsun.

Hatasız kul olmaz.

Bu kadar basit mi? Bitti mi? Ülke elden gitmiş, komşu ülkelerle düşman olmuşuz, binlerce müslümanın ölümüne sebep olmuşuz, milyarlarca lira paramız heba olmuş.. Neyse oldu bir kere.. mi? Üstelik "bir kere" de değil. Gerçekten samimiyetinle söyle, eğer atıyorum aynı durumu Kılıçdaroğlu, ya da Bahçeli ya da başka biri yaşasa ve böyle söyleseydi, onun partisinden olmadığın halde böyle der miydin? Ve demek ne kadar doğru? Eğer bu şahsi bir hata olsaydı, ben de senin gibi konuşurdum, eğer sonuçları bu kadar ciddi olmasaydı, yine de böyle demezdim.

Şimdi de ekonominin düzelmesinden hemen sonra operasyonlar başlayacaktır. Hiç şüpheniz olmasın.

Adalet para mı bekliyor? Bu siyasi bir menfaatin itirafı değil midir? Bu kadar ciddi sorunlarımız var, ama neşter vurmuyoruz, adaleti susturuyoruz, biraz para durumu düzelsin, oy kaybetmeyelim, adalete kaldığımız yerden sonra devam ederiz. Bu mudur gerçekten?
 

kosasker

Profesör
Katılım
24 Aralık 2008
Mesajlar
3,195
Reaksiyon puanı
49
Puanları
48
Hepsine tek cevap veriyorum. Bu paralel yapı 35 senedir var ya da biz öyle biliyoruz. Bu hükümet döneminde şia gibi takiyye yaparak yayıldılar. Bu yapıya hükümet kandırılarak izin verdi.

Çok ilginç olan birşey var ki, bu yapı yaklaşık 2 gün içinde Chp ile ortak hareket etmeye başladı. İrdeliyeceksen bunu irdele.

Ak parti halen iktidarda değil, kesinlikle değil. Bundan sonra belki iktidar olabilecek.
 

Elbruz46

Rektör
Katılım
22 Şubat 2008
Mesajlar
11,931
Reaksiyon puanı
1,338
Puanları
113
Bir insanda liyakat olması, bir yerlere gelmesi zamanı geldiğinde amirleri yerine abilerine itaat etmeyeceği anlamına gelmez...

Bakınız Hassan Sabbah'ın fedaileri... Bu fedailer de liyakat ile bir yerlere gelip sonra beklediği emir geldiğinde görevlerini yapıyorlardı.

Burada sorgulanması gereken liyakat değil, AKP nin daha önce Selçuklu Sultanlarının düştüğü hataya düşüp bu fedaileri fark edememiş olması.

Bunu AKP de kabul ediyor...

Gerçi burada bazı arkadaşlar ünsiyetleri gereği Hassan Sabbah'ı da suçsuz görüyorlardır...
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
1. Bir kere Cemaat yeni gelmedi. Uzun zamandır devletin içinde yapılanmış durumda. Uğur Mumcu ve Eşref Bitlis başta olmak üzere bir çok cinayetin sorumlusu onlar çıkacak göreceksiniz.

Kardeşim ortaya attığın hiçbir iddiaya bir delil getirdiğini görmedim. Bu şekilde nereye kadar devam edeceğiz? Üstelik öyle bile olsa, bu durum Erdoğan'ı temize çıkarmaz, tam tersine daha fazla batağa sürükler.

2. Hükümet, Esad a güvenmekle hata yaptı. Kendisi bizatihi istihbaratını güçlendirip, Esad'ı içerden bitirmeliydi

Peki bir başka ülke de bizim hakkımızda böyle düşünürse hak verir misin? Yani faraza Mısır başbakanına göre Erdoğan bir zalim olduğu için istihbarat çalışması yapıp Erdoğan'ı içerden bitirse, bu durum hoşuna gider mi? Bu arada hükümet ha bire birilerine güveniyor ve bu konuda hata yapıyor, bu da ülke yönetmek gibi ciddi bir işe becerileri olmadığının bir başka kanıtı. Sonra Esad'a ne konuda güvendiler de ne oldu?

Bana hiçbir şekilde Esadın aldığı canları savunamazsınız.

Buna bir delil var mı? Şu konuyu bir türlü doğru düzgün konuşamıyoruz; Esad zalimse ve sürekli can alıyorsa, neden 12 yıl hiçbir Suriyeli kaçıp gelmedi? Hem de vize yokken. Ve sizler bu zulümden neden bugüne kadar hiç bahsetmediniz? Hiçbir yerde yazmadınız, söylemediniz? Dünya basını da hiç duymadı? Sonra madem ki biz zulmün karşısındayız, El Kaide'nin yıllarca yaptığı, kendi elleriyle videoalarla delillendirdiği katliamlara neden 2 yıl boyunca sessiz kaldık. Dilsiz şeytanlar neredeydi? Tecavüzler, yağmalar, köy basmalar, çocukları dahi kurşuna dizmeler, kafa kesip internette görüntülerini yayınlamalara karşı Erdoğan'ın 2 yıl boyunca söylediği bir tek cümle getirebilir misin?

Zalim kim olursa olsun, hangi milletten, hangi düşünceden olursa olsun zalimdir. Zaten bütün tartışmamız da budur. Aslında olaya Esad ve Erdoğan isimlerinden dışarıdan bakabilirseniz siz de göreceksiniz. Fakat sürekli şahsi baktığınız için "benim adamım, senin adamın" muamelesi yapıyor ve hak ile batılı birbirine karıştırıyorsunuz.

Suriyede, Arap, Nusayri ve Ermeni olmayan insanlara kimlik verilmez.

Yine delilden yoksun bir başka iddia. Böyle afaki konuşacaksak sonunu getiremeyiz. Sonra bu nasıl oluyor? Hadi babasını saymasak, sadece Beşar Esad döneminde karışıklık olmadan geçen süre 12 yıl. Ülkenin %60 sünni. Başbakan sünni. Ordu generallari sünni. Nasıl oluyor kimlik bile vermemek? Ülkenin yarısından çoğu kimliksiz mi dolaşıyor? (Sadece kağıt parçası olarak da değil.) Sonra bir ayda binlerce Suriyeli geldi, 12 yılda vize yokken neden bir tane bile gelmedi, kendilerine kimlik bile verilmeyen bu ülkeden neden bir tek adam bile kaçmadı? Suriye'ye çokça kişiyi göndermiş, orada okuyan arkadaşları olan, orada akrabaları bulunan dostları olan birisi olarak söylüyorum, Allah için sözünüzde samimi iseniz, bir kere gidin Suyriye'ye, oradaki sünni halka sorun, size ne anlatacaklar bir dinleyin. Ama oraya dışarıdan giden teröristlere değil, oranın yerli halkına sorun. Oraya gitmekten çekinirsen buraya gel, ben seni kendi elimle oradan kaçan sünni müslümanlara götüreceğim, sana Suriye kimliklerini göstersinler ve bak dinle sana ne diyecekler. Sadece bir tanesini aktarayım; ailece kaçıp gelmek zorunda kalmış adam; diyor ki biz Esad'ı sevmiyorduk (mezhepten dolayı), ama ülkemizde çok mutluyduk, yaşam koşullarımız Türkiye'den iyiydi, hayat ucuzdu, bugün 12 yaşındaki oğlum baba ben ölürsem vatanımda gömün beni diyor bana. Belli başlı yerlerden Alevi Sünni demeden kaçıyor bu terör yüzünden. Bu adamlar yıllardır oradalar, Türkiye' de değil. Yıllardır kaçmamışlardı, yeni kaçtılar. Bir başkasını söyeyeyim, hem Türk hem Suriye vatandaşı, benimle aynı üniversitede okudu, annesi İngiliz, babası Suriyeli sünni bir müslüman. Sunni bile sayılmaz, rahat bir çocuk, dini kaygıları yok. Babası Suriye'de ticaret yapıyordu. Gelin ona sorun. Aranızdan bazı arkadaşlar beni "iliğime kadar biliyor", bu dediğimi çok rahatlıkla doğrulayabilirler. Ayrıca istihbaratınız çok iyi bilir; Hatay'da teyzemlerde, Adana'da bizim evde 2 ay kaldı 2 sünni aile.

3. Esadın karşısında bir aday yoktu, olanlar da öldürüldü zaten.

Aday olması gerekmiyordu. Esad seçim yapalım kim kazanırsa.. demedi. Halkım gitmemi isterse giderim dedi. Yani referandum yapılsın, uluslararası kurumlar gözetmenlik yapsın, eğer gitmemi isterlerse giderim dedi. Yani aday olmasa bile..

İlk olaylar, Suriye muhalefetinin öldürülmesi ile başladı. Hatırlatırım.

İlk olaylar Irak'tan kesip yapıştırılan görüntülerin sanki Suriye'de yaşanıyormuş gibi medyaya çıkmasıyla başladı. Hepsi de yalanlandı. Bizzat El Kaide yandaşı olan El Cezire kanalı muhabirleri bile istifa ettiler bu yalan haberlerden dolayı. Çünkü oradan buradan devşirme görüntüler haber diye yağıyordu bu kanallarda. Erdoğan'ın özel kalemi gibi davranan, Erdoğan hapşırsa ülkemiz için berekettir diyecek Takvim Gazetesi bile böyle yazdı. Sadece bir örnek; http://www.takvim.com.tr/Guncel/2013/06/18/cnn-yersen

Dikkat et, Suriye'den bağlanıyormuş gibi yapıp efekt bomba sesleriyle.. diyor. Yani Erdoğan taraftarı olan medya bile o görüntülerin çoğunun kopyala yapıştır olduğunu, yalan olduğunu biliyor.

4. Demokrasi sandıkta aranır, gezi olaylarında olduğu gibi yakıp, yıkarak değil.

Ben de baştan beri söylüyorum; kendi beğenmediği sonuçlar çıkınca "Ali-Cengiz" oyunu muamelesi yapmak, kendi beğendiği sonuçlar çıkınca "demokrasi sandıkta aranır" demek, işte asıl aymazlık budur. Sonra Kırım'ın %90'a yakını Rus veya Rus kökenli, dolayısıyla siyasi olarak "oyun" olsa bile, seçimlerde bir hile olmadığı kesin. Ayrıca aynı şekilde Esad'ın rakibi olsun olmasın, "sen git" sonucu çıksa seçimden, giderim demişti. Ona da "seçim kabul edilemez" demek, işte iki yüzlülük değil midir?

- - - Mesaj Güncellendi - - -
@Elbruz46, fedaileri fark etmemişse, 2004 yılında "cemaati bitirme" planını nasıl imzalamış? Sonra liyakat sadece cemaatte mi varmış da bütün kurumlara bunları doldurmuş? Hasan Sabbah çok güzel bir örnek. Gel gelelim Hasan Sabbah'ın bu tür yerlere yerleştirdiği fedailer birer ikişer taneydi. Bunlar ülkenin bütün kurumlarını kaptırmış, her yere fedailer yerleştirmiş. Dolayısıyla, bir daha söylüyorum, bu kadar geniş çaplı bir şekilde kandırılmışlarsa, orada durmaya selahiyetleri yoktur. Eğer başka hükümet olsaydı siz de böyle düşünecektiniz. Ve emin ol ters düşmeselerdi böyle de devam edecekti. 2004 yılında atılan imzalardan bu bellidir.
 

KEKO_01

Asistan
Katılım
30 Ağustos 2013
Mesajlar
176
Reaksiyon puanı
6
Puanları
18
Yine küfürler ve banlar havada uçuşuyor. Bu kadar zıt görüşlülüğün olduğu bir konuyu neden açtınız anlayamadım. Eğer bu konu bir ahlâk ve höşgörü eleği ise gerçekten çok işe yarayacağına eminim.

- - - Mesaj Güncellendi - - -
[MENTION=18256]Turab Garip[/MENTION] Kardeşim klavyenin canına okumuşsun. :)
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
[MENTION=364862]ByGoxu[/MENTION], ne yaparsın, dua ediyoruz, "insanlar konuşa konuşa" ilkesine güveniyoruz, elimizden bu geliyor.. :) Ama bazı arkadaşlar düz olmak istiyorlar, düz kafa olmak. He demek, yok demek, git demek, öl demek. Bu kadar basit yaşamak istiyorlar.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst