Zübeyde Hanımdan bile rahatsız oldular

Bu konuyu okuyanlar

*SiRiNe*

Dekan
Katılım
22 Kasım 2007
Mesajlar
5,336
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
BAŞBAKAN’ın damadının yöneticisi olduğu şirket tarafından satın alındığından bu yana Sabah gazetesine değişik bir üslup hákim oldu.

Birileri, yeni patronlara yaranmak için "böyle isterler herhalde" diyerek, haberlere takla attırıyorlar.

Cumartesi günkü Sabah’taki bir haberi dikkatinize sunuyorum, kararı siz verin:

Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) geçtiğimiz haftanın son günlerinde Anneler Günü nedeniyle gazetelere bir ilan verdi.

İlanda Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın bir fotoğrafı yer alıyor. Fotoğrafın üstünde "Unutulmaz anneler", altına da daha büyük puntolarla "Anneler unutulmaz" yazılmış.

İlanda herhangi bir marka öne çıkartılmadığı gibi, satışa yönelik bir mesaj da yok.

Yerli markalar tarafından kurulan dernek, Zübeyde Hanım nezdinde "unutulmayacak annelere" bir gönderme yapıyor ve bu arada Mustafa Kemal Atatürk’ü de yad etmiş oluyor.

Hepsi bu.

Sabah bu ilan ile ilgili bir haber yapmış ve başlığı alaycı bir havada vermiş: "Zübeyde anne" kurtar bizi!

Sayfaya ilanın bir küçük kopyası da konulmuş ve resim altı başlığı şu: Markaların "unutulmaz" annesi!

"Unutulmaz" kelimesi tırnak içine alınmış. Bir kelimenin tırnak içine alınarak cümle içinde kullanılması da biliyorsunuz Türkçe’de "istihza" ifade ediyor!

Haber, Zübeyde Hanım ile mi dalga geçiyor, BMD ile mi dalga geçiyor diye insan kendi kendine soruyor ister istemez.

İlanın veriliş nedenini, Sabah’taki haberde BMD yetkilileri, "ticari değil, Türkiye’nin bugünkü koşullarında bir birlik mesajı vermek istedik. Hepimiz aynı gemideyiz. Bu mücadele verilecekse hepimizin bunda payı olmalı" diye açıklıyor.

Belli ki Sabah’ın editörleri, bu açıklamadan pek rahatsız olmuşlar. Akılları sıra ilan ile dalga geçmek istemişler ama bunun Zübeyde Hanım’a yönelik bir saygısızlık olduğunu bile fark edemeyecek kadar şaşkınlar.

Ben fazla iyi niyetli olduğum için "şaşkınlık" diyor da olabilirim tabii, karar sizin.

’Adi yazılar yazan kalitesiz yazarlar’

İNGİLTERE’nin ciddi dergilerinden The Economist’in 8 Mayıs 2008 tarihli sayısında, AKP hükümetinin kendine bağlı medya yaratma çabalarıyla ilgili bir haber yayımlandı.

Haberde Sabah ve ATV’nin hükümet yanlısı bir grup tarafından satın alınmasına değinildi ve Sabah ile ilgili şöyle bir cümle yayımlandı:

"It has been stuffed with pro-government hacks."

Türkçesi, bir kelime hariç şöyle: Hükümet yanlısı "hack"lerle dolduruldu.

"Hack"in, "düşük kaliteli yazarlar" anlamına geldiğini biliyordum ama yine de değişik sözlüklerden bilgimi kontrol etme ihtiyacını hissettim.

Redhouse İngilizce-Türkçe Sözlük "hack" karşılığı olarak şunu veriyor:

"s- adi yazılar yazan kalitesiz yazar. f- para için adi yazı yazmak."

Seslisozluk.com’da "hack"in Türkçesi şöyle: "Çok sayıda düşük kaliteli eser yazan yazar."

Aynı sitede İngilizce karşılık olarak da şu verilmiş: "One who compromises his artistic integrity for money."

Bunu da Türkçe’ye "para için sanatından taviz veren biri" diye çevirebiliriz.

Websters New World Dictionary’de ayrıca şöyle bir karşılık da var: "Bir politik parti için çalışan kişi."

Sabah’a TMSF döneminde alınan yazarlar ile ilgili bu yorumu okuyunca, isimleri gözümün önünden şöyle bir geçirdim.

Aralarında sevdiğim arkadaşlarım da var ve böyle "topyekûn" bir yargıyı hak etmediklerine de eminim.

Sabah Gazetesi demek ki dışarıdan böyle görünüyor.

Başbakan’ı memnun etmek için 1 milyar 100 milyon dolarlık borcun altına giren ve Başbakan sabah gazetesini okurken mutlu olsun diye bazı yazarları oraya dolduran Ahmet Çalık’a ciddi bir uyarı olmalı bu.

AKP medyası ’adam olmaz’

SÖZ AKP medyasından açıldı, bugün öyle bitirelim.Cuma günü İstanbul Ticaret Odası’nda, vergi rekortmenlerinin ödüllendirildiği bir toplantı yapıldı. Maliye Bakanı ile Sanayi ve Ticaret Bakanı da bu törene katıldılar ve birer konuşma yaptılar.

Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, yaptığı konuşmada "Bizden adam olmaz" gibi deyimlerin günlük yaşamımızdan çıkması gerektiğini belirterek şöyle dedi:

"Bizden bal gibi adam olur. Bizden bal gibi Koç’lar olur, Aydın Doğan’lar olur."

O anda başka isimler de sayabilirdi elbette ama konuştuğu kürsünün tam karşısında o gün ödül verilen Mustafa Koç ile Aydın Doğan oturuyordu, onların isimlerini söyledi.

Bu sözleri Fethullah Hocacıların gazetesi Zaman’da şu hale getirilerek yayımlandı:

"Bizden bal gibi adam olur, Koç olur, Sabancı olur."

Sıradan bir haberdeki küçük bir detay bile belli ki gazetenin siyasi komiserlerinin gözünden kaçmamış ve bir kalem dokunuşu ile haber değiştirilmiş. Bu yaptıkları, çok önemli bir şeyi bize tekrar hatırlatıyor:

AKP medyası, tırnak içinde verilen sözleri bile çarpıtıp, değiştirmek konusunda muazzam bir reflekse sahip.

Söze gelince Müslümanlıktan dem vuruyorlar ama "en büyük günah" yalancılıktan bir türlü kurtulamıyorlar.


Mehmet Y.YILMAZ
 

Berkin Bozdoğan

Profesör
Katılım
18 Mayıs 2005
Mesajlar
4,926
Reaksiyon puanı
38
Puanları
0
"Bizden bal gibi adam olur. Bizden bal gibi Koç’lar olur, Aydın Doğan’lar olur."

O anda başka isimler de sayabilirdi elbette ama konuştuğu kürsünün tam karşısında o gün ödül verilen Mustafa Koç ile Aydın Doğan oturuyordu, onların isimlerini söyledi.

Bu sözleri Fethullah Hocacıların gazetesi Zaman’da şu hale getirilerek yayımlandı:

"Bizden bal gibi adam olur, Koç olur, Sabancı olur."

Böyle mi cidden? :# Çılgınmış. :}
 

Reallist

Profesör
Katılım
7 Nisan 2008
Mesajlar
1,272
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
"Zübeyde Hanım’dan bile rahatsız oldular" diye başlık atılmış içeriğe bakıldığında kelime oyunları ve bazı kelimelere anlam yüklemelerinden başka birşey değildir. Sabah Gazetesin de yazının orjinalini okudum. Hürriyet gazetesin makalenin tamamını yaynlamaması içinde çımbızlama yöntemi ile kelime almalarınada şaşırmadı.

Haberin devamında The Economist’in 8 Mayıs 2008 tarihli sayısında anlatılan makalede ise Doğan Medya ile Sabah Medyasının kavgasından bahsediyor.

Dolanbaçlı savaş diye başlığı olan bu makalenin orjinalini gönderiyorum. Hatta haberin devamında CHP ve Kanal Türk arasındaki ilişkiden ve Vakit Üzmez ilişkisinden de bahsedilmiş. Kısacası Türkiyedek, Medya Savaşını anlatıyor.

Dedim ya cımbızlama yöntemi ile anlatırlar.

Saygılarımla

Turkish media
Circulation wars

May 8th 2008 | ANKARA


The government rounds on its secular critics in the media


TURKEY'S prime minister, Recep Tayyip Erdogan, has long complained that the secular media are out to get him. The chief object of his ire is the country's biggest media conglomerate, the Dogan group, named after its Murdoch-like owner, Aydin Dogan. Mr Erdogan's allies even claim that Mr Dogan's stable of newspapers and television channels played a part in the constitutional court's recent decision to consider banning Mr Erdogan's Justice and Development (AK) Party on the ground that it is trying to impose sharia law.

Ever since AK shot to single-party rule just over five years ago, Mr Dogan's flagship newspapers, Hurriyet and Milliyet, have doggedly sought to expose the government's purported efforts to undermine Ataturk's secular republic. More than a few stories have been outright silly—but others have turned out to be disturbingly true.

Some suggest that the reason Mr Dogan has gone sour on the government is that it has shut him out of lucrative contracts in favour of its pious businessmen friends. Mr Erdogan has prodded these friends to snap up rival titles. The big prize is Turkey's second-biggest media conglomerate, Sabah ATV, which has been in government hands ever since its owners went bust. It has been stuffed with pro-government hacks.

A week ago Ahmet Calik, a close associate of Mr Erdogan's, shelled out $1.1 billion for the group. The deal has sparked controversy on several counts. Mr Calik was the sole bidder. Mr Erdogan's 29-year-old son-in-law, Berat Albayrak, is chief executive of Mr Calik's holding company. Moreover, Mr Calik raised two-thirds of the money for the purchase ($750m) from two state-owned banks. Another $125m came from a Qatari company, which will give it a 25% stake in Sabah ATV.

Mr Erdogan is said to have lobbied the emir of Qatar personally to invest in the deal. This week the opposition Republican People's Party (CHP) asked parliament to investigate it, saying that “it stinks”. But the CHP is itself under scrutiny for funnelling $3m to a shrilly anti-government TV channel, Kanalturk, which gives much of its air-time to former generals.

Mr Erdogan's efforts to tame the press include dozens of court cases that he has filed against journalists who dare to attack him. His latest target is a weekly cartoon magazine, Leman, which published a photograph doctored to show him raising a finger. Mr Erdogan is seeking $16,000 from Leman on charges of publishing a grave insult.

Meanwhile, the secular media have been having a field day with a sex scandal involving a fiercely religious columnist for Vakit, a pro-Islamic daily. Huseyin Uzmez, 78, was arrested in late April on charges of raping a 14-year-old girl. The habitually sanctimonious Islamic dailies chose to ignore the story.

www.economist.com



 
Üst