‘Son İmparator' hangi Osmanlı padişahıydı?

Bu konuyu okuyanlar

|Ⓢєччαh|

Müdavim
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,210
Reaksiyon puanı
10,323
Puanları
113
‘Son İmparator' hangi Osmanlı padişahıydı?


prof_dr_osman_ozsoy_h285.jpg



Tarihçi-yazar Yılmaz Öztuna, 1960'lı yıllara kadar'Kızıl Sultan, istibdatçı' diye bilinen Sultan II. Abdülhamid'i, 12 ciltlik 'Türkiye Tarihi' kitabındagerçek yönü ile tüm dünyaya tanıtarak tarihte hakettiği yere oturtan bilim insanıdır.

Tarihçi Yılmaz Öztuna geçtiğimiz yıl 9 Şubat'ta vefatetti.

Toprağa verildiği gün olan 10 Şubat aynı zamanda,iade-i itibar yaptığı ve gerçek yönleri ile tüm dünyanın tanımasını sağladığı Sultan II. Abdülhamid'in de vefat yıldönümüydü.

Sultan II. Abdülhamid, Birinci Dünya Savaşı'nın sonlarına yaklaşıldığı aylarda, 10 Şubat 1918'de vefat etti.

Vefat ettiği günlere kadar gayet sağlıklı olan Sultan II. Abdülhamid eğer 8 ay daha yaşasaydı, Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasındaki savaşı sona erdiren Mondros Ateşkes Antlaşması'nın hemen ardından, düşman kuvvetlerince İstanbul'un işgal edilmesine de tanıklık edecekti.

Yüce Allah kendisine, İstanbul'a düşman postallarının ayak bastığı günleri göstermedi. O karagünlere şahit etmeden ruhunu aldı.


Dönemi bolluk bereket yıllarıydı.


Cenazesi, Divanyolu'nda bulunan büyük babası Sultan II. Mahmut'un türbesine defnedildi. Cenazesi gömülmek üzere türbeye doğru götülürken, pencere ve balkonlara fırlayan İstanbullu kadınlar, "Bize ekmeği 10 paraya yediren Yüce Hakan nereye gidiyorsun" diye gözyaşları içinde feryat ediyorlardı.

Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı ile geçtiğimiz Perşembe günü Esenler Belediyesi kültür etkinliği çerçevesinde bir söyleşi gerçekleştirdik. Bir saatte dinleyicilerin ufkunu açan hoş bir tarih turu oldu. Katılımcılar da İlber Hoca'nın soruları karşısında sınıfı geçtiler bu arada... Yoksa ki eli de ağır, dili de... Özellikle kendi tarihimizle ilgili cehalete hiç tahammül edemiyor.

Sultan II. Abdülhamid'in tarihte hak ettiği yerde anılmasına tarihçi Yılmaz Öztuna'nın vesile olduğunu, Sultan Abdülhamit'in vefat ettiği gün toprağa verilmesinin de hoş bir tevafuk olduğunu anlattı.

Kendisine sık sık, "Hocam tarihi gerçek kaynağından öğrenmek için hangi kitapları okumalıyız" sorusunun yöneltildiğini, konu hakkında çok derinleşmek isteyenlere Yılmaz Öztuna'nın 12 ciltlik 'Türkiye Tarihi'ni, genel bir malumatım olsun diyenlere bunun 2 ciltlik özetini, çevresinde cahil olarak algılanmayacak kadar bilgi sahibi olmak isteyenlere de tek kitap olanı önerdiğini"söyledi.


En önemli tespiti de şu;


Bütün dünyanın en son hükümdarı, tarihi, hukuki, müessese olarak son üniversal imparator, (son Roma İmparatoru) Sultan II. Abdülhamid Han'dır...

Sultan II. Abdülhamid Han, "dünya imparatorlukları" yani muhtelif dinler ve dillerden bir takım milletlerin bir arada yaşadığı cihanşumül denilen imparatorlukların üçüncüsü ve aslında sonuncusunun son hükümdarıdır. Çünkü kendisinden sonraki iki hükümdarın şahsiyet olarak onunla ölçülebilen yanı da yoktur.


Son olarak şu noktanın altını çizelim...

Türkiye Cumhuriyeti'ni Osmanlı Devleti'nin külleri arasından kuran kurmay heyet, Sultan II. Abdülhamid'in açtığı mekteplerden mezundur.

İlber Hoca diyor ki, bu ekibin önde gelen hiçbir isminin, tarihsel olarak Sultan II. Abdülhamid'le bir problemi, bir karşıtlığı da yoktur.

Bu arada, hiç kimse Abdülhamid kadar Arapları başa geçirmemiş, hiç kimse onun kadar Kürtlere iltifat etmemiştir. Arnavut'a ve Boşnak'a onun kadar değer veren de yoktur. Ne üzücüdür ki, dünyanın gördüğü son imparatoru hakkıyla tanımıyoruz.

Üzerinde yaşadığımız şu ülkede özgür bir şekilde nefes alıp verebiliyorsak, Cumhuriyeti kuran kadrolar kadar, bu isimleri yetiştiren bir dönemin devlet başkanı olarak dolaylı katkısı vardır...

Vefat yıldönümlerinde, hem Sultan II. Abdülhamid'i, hem de geçmişiyle barışık bir tarih öğretisi ile bize tarihimizi ve ecdadımızı sevdiren Yılmaz Öztuna'yı rahmetle anıyoruz. Ruhları şad olsun.









 
Üst