ShiftDelete.Net Referandumu

Başkanlık Sistemi için Tercihim

  • Evet

    Kullanılan: 34 38.6%
  • Hayır

    Kullanılan: 54 61.4%

  • Kullanılan toplam oy
    88

Bu konuyu okuyanlar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Sensei.

Öğrenci
Katılım
4 Şubat 2016
Mesajlar
38
Reaksiyon puanı
11
Puanları
8
Hepsi birbirini takip etmiyor mu kardeşim o zaman ondan öncekilerde gerici yobaz
--- Gönderi Güncellendi ---


Dostum yaşı küçük diyorsun bizde biliyoruz nasıl hitap edileceğini peki bunun böyle yazması mı doğru benim bu şekilde hitap etmem mi? Şimdi sen bana bir şeyler söylersin ben düşünürüm araştırırım doğruyu yanlışa bakarım ona göre olgunca cevap veririm.Her şeyin yolu yordamı var fakat sırf bir zihniyete sahip olarak da tüm görüşlere saçma sapan yorum yapmak ahmaklıktır.Osmanlıyı da savundugum yok savunacak bir asılsız olayı yok çünkü her şey açıkça ortada yanlış varsa düzeltirim veya ben bir konu hakkında yanlış yaparsam düzeltirsiniz ama hiçbir şey bilmeden de yorum yapmam daha yanlış bir algı
O da, onun ayıbıdır. O, kendi yaptığı yanlıştan mesuldür; sen, kendi yanlışından, ben ise kendi yanlışımdan. Açıkçası o mesaja baktığımda ben kendisine güldüm, geçtim.
 

SONG JOONG KI

Müdavim
Emektar
Katılım
16 Eylül 2016
Mesajlar
8,217
Reaksiyon puanı
3,025
Puanları
113
Yaş
21
Bir yorumuna denk gelmiştim. Girit göçmeniyim diyordu. Girit'e nereden göçtüklerini söylemedi lakin.

Geleyim senin yazına, bak kardeşim, Osmanlı'yı savunuyorsun, eyvallah. Yalnız aynı zamanda bir dava da savunuyorsun yanılmıyorsam. Sen bu davan için karşındakine böyle hitap edersen, karşındakini kazanamazsın, davanı da kazanamazsın. Bir insana seslenirken "tohum" kelimesi yakışık almaz. Hatta çoğu kişi bunu hakaret olarak kullanır. Arkadaş bilmiyor olabilir, zaten yaşı da küçük, tecrübesi yok, pek fazla bilgisi yok. Bu kadar sert çıkmamak lazım.
Dinimizde, karşındakinin kafir olduğundan emin dahi olsan, ona karşı kafir kelimesini kullanma diye öğüt verilir. Bu sadece nefsini, şeytanı tatmin eder, karşındakini de kaybedersin.
Beni savunduğunuz için öncelikle teşekkür ederim. Sizin için araştırdım:
Girit'e göç eden ailemiz daha önceden Karamanoğulları Beyliği'ne mensupmuş. Ve daha sonra Osmanlı onları buraya sürmüş. Aslımız Karamanoğulları yani.
 

Bepob

Müdavim
Katılım
11 Ağustos 2014
Mesajlar
3,655
Reaksiyon puanı
302
Puanları
83
Bir yorumuna denk gelmiştim. Girit göçmeniyim diyordu. Girit'e nereden göçtüklerini söylemedi lakin.

Geleyim senin yazına, bak kardeşim, Osmanlı'yı savunuyorsun, eyvallah. Yalnız aynı zamanda bir dava da savunuyorsun yanılmıyorsam. Sen bu davan için karşındakine böyle hitap edersen, karşındakini kazanamazsın, davanı da kazanamazsın. Bir insana seslenirken "tohum" kelimesi yakışık almaz. Hatta çoğu kişi bunu hakaret olarak kullanır. Arkadaş bilmiyor olabilir, zaten yaşı da küçük, tecrübesi yok, pek fazla bilgisi yok. Bu kadar sert çıkmamak lazım.
Dinimizde, karşındakinin kafir olduğundan emin dahi olsan, ona karşı kafir kelimesini kullanma diye öğüt verilir. Bu sadece nefsini, şeytanı tatmin eder, karşındakini de kaybedersin.

Dostum yaşı küçük diyorsun bizde biliyoruz nasıl hitap edileceğini peki bunun böyle yazması mı doğru benim bu şekilde hitap etmem mi? Şimdi sen bana bir şeyler söylersin ben düşünürüm araştırırım doğruyu yanlışa bakarım ona göre olgunca cevap veririm.Her şeyin yolu yordamı var fakat sırf bir zihniyete sahip olarak da tüm görüşlere saçma sapan yorum yapmak ahmaklıktır.
O da, onun ayıbıdır. O, kendi yaptığı yanlıştan mesuldür; sen, kendi yanlışından, ben ise kendi yanlışımdan. Açıkçası o mesaja baktığımda ben kendisine güldüm, geçtim.


Malesef es geçemiyorum aslında internet ortamında asılsız bir çok yazılar yazılıyor okumam bile fakat insan bu şekilde yetişip büyümesi kötü bir şey
 

xahmet1905

Öğrenci
Katılım
16 Şubat 2017
Mesajlar
1
Reaksiyon puanı
0
Puanları
1
Yaş
30
öncelikle HAYIRLI forumlar

Neden hayır ?


Öncelikle demokratik ülkeler arasında ilk kez bir ülke parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçmek istiyor.Bunu istikrar için yapıldığını söylüyorlar fakat Başkanlık sistemi her zaman istikrar sağlamaz.Başkan ile meclisin çoğunluğu farklı partilerden olursa sistem kilitlenir.Türkiye'de böyle durumda tekrar tekrar seçime gidilir.Parlamenter sistemde koalisyonlar istikrarsızlık sağlıyormuş diyorlar Başkanlık sisteminde de koalisyon olabilir, seçimden önce 2 parti aynı adayı destekleyeceği konusunda anlaşabilir.

Yargı daha bağımlı olacak mesala HSYK 22 üyeden oluşur c.başkanı sadece 4 ünü seçer.Anayasa değişikliği olursa HSYK 12 üyeden oluşuyor 4 ünü c.başkanı,2 üye zaten adalet bakanı+ adalet müsteşarından oluşuyor geri kalan 6 kişi meclis çoğunluğuna göre partiler seçecek.HSYK'nın yarısı zaten başkanın seçtiği kişilerden oluşuyor.HSYK kısaca hakim ve savcıların atamalarının yapıldığı ,disiplin cezası verdiği ,meslekten men edebildiği bir kuruldur.Hakim , Başkanın hoşuna gitmeyen karar verirken baskı altında hissedecektir.

Bu anayasa değişikliğinde meclisin denetim yetkisi elinden alınacak mesala gen soru yok.(gensoru: milletvekillerince başbakana ya da bakanlardan birine bir sorunla ilgili olarak sorulan ve görüşmeler sonunda o konuda soruşturma açılması istenebilen soru)


Başkanlık sistemi olan ülkelerde başkan parti başkanı değildir, biz de ise başkan ve parti başkanı aynı kişi olacak ve tüm halkı kucaklayan bir başkan olmasını bekleyeceğiz.

Siyaset bilimci Juan Linz’in 53 ülkede yaptığı araştırmada, parlamenter sistem uygulayan 28 ülkeden 17’sinin demokrasi ile yönetildiğini (%61), buna karşılık başkanlık sistemi uygulayan, 25 ülkeden 5’inin demokrasi olduğunu (%20) ortaya koymuştur.

Bir arkadaş başkanlığın en güzel yanı olarak bakanların meclis dışından seçilmesi demiş. Şuan ki sitemde zaten bu mevcuttur.Milletvekili olmayan bakanlarda vardır.
--- Gönderi Güncellendi ---
30 Yaş altı arkadaşlar lütfen yazan kişi ben olsam dahi ön yargılarınızı bir kenara bırakıp okuyun.

Neden EVET?

Öncelikle İstikrar için EVET.
Mevcut sistemin istikrar getirmediği gayet açık.

Şöyle ki. Türkiye yaklaşık 95 yıldır cumhuriyet ile yönetiliyor.
95 Yılda normalde 5 yılda bir hükümet değişmesi gerektiğinden yola çıkarak şu ana kadar 19 hükümet olması gerekiyordu.

Peki durum ne?
Şu an 65. hükümet görevde.

19 olması gerekirken 65...

Yani Türkiyede hükümetler ortalama 1,5 yıl süreyle görev yapabilmişler.
Burada bir ideoloji yok. Bu bir yorum değil. Bu salt gerçek.

Düşünün, bu kadar kısa ömürlü hükümetler ile istikrar sağlanabilir mi?

30 Yaş dedim cümlemin başında.
Ne yazık ki 30 yaşın altındaki bir çok arkadaş Ak Parti'den önce 15 yaş civarındaydı.
Yani çocukluk dönemini henüz yeni bitirmişlerdi ve ülke gerçekleri, siyaset, ekonomi gibi konular henüz onların gündeminde değildi.
Bu arkadaşlar dünyayı ve siyaseti Ak Parti ile tanıdılar. Daha öncesi ise duydukları masallar gibi geliyor.

Ak Parti ile bir istikrar sağlandı ANCAK bu istikrar PAMUK İPLİĞİNE bağlı bir istikrar oldu.

Yine rakamlar konuşsun isterim.
Aşağıdaki bilgileri lütfen dikkatle inceleyin.

Ak Parti 2002'de %34 oy ile 365 Milletvekili çıkardı...
2007'de oyu %46,7'ye yükseldi ANCAK milletvekili sayısı 341'e düştü.
2011'de oyu %49,8'e yükseldi ANCAK milletvekili sayısı 327'ye düştü.
2015 Haziran seçimlerinde halk Ak Parti'ye desteğini azalttı. %40,8 oy alan Ak Partinin Milletvekili sayısı 258'de kaldı.

Buraya Dikkat!
şu anki sistemimiz o kadar çarpık ki!
%34 oy alan parti 365 milletvekili çıkarıp anayasayı tek başına değiştirecek çoğunluğa ulaşabiliyor.
%40 oy alan parti 258'de kalıyor ve hükümet kurulamıyor!

Hükümet kurulamayınca tekrar seçime gidildi Kasım'da ve %49,5 ile 317 milletvekili çıkarıldı.
%34 ile 365
%49 ile 317

Bu sisteme adaletli ve sürdürülebilir bir sistem demek mümkün mü?

Devam edelim.

1993 ile Ak Partinin göreve geldiği 2003 arasına bakalım.
10 yılda 10 tane hükümet kurulmuş.

Bu sistem sağlıklı denebilir mi?

Yeni sistemde %50'nin üzerinde oy alan kişi 5 yıllığına cumhurbaşkanı seçilecek ve ülkeyi yönetecek. Bu şekilde koalisyonlar, zırt pırt devrilen hükümetler dönemi ortadan kalkacak. Halk 5 yıl önünü net bir şekilde görebilecek.

---------------------------------

Gelelim, Cumhurbaşkanının Partili olması meselesine.
Bazen öyle şeyleri tartışıyoruz ki.
Yalanlara, gerçekle örtüşmeyen durumlara kendimizi zorla inandırmaya çalışmanın mantığı nedir?
Siyah olana tüm ülke beyaz desek gerçekte olan siyahlık durumu beyaza dönüşür mü?

Bir imza ile Cumhurbaşkanının partisinden kopacağına inanmak işte tam da budur.
Özal cumhurbaşkanı olunca Anap'tan, Demirel, Doğruyol'dan koptu mu? Abdullah Gül Ak parti'den koptu mu?

Hatta normalde bir hakim olarak bağımsız ve tarafsız olması gereken ve hiç bir partiye üyeliği olmayan Ahmet Necdet Sezer 7 yıl boyunca partsiz bir cumhurbaşkanı gibi mi davrandı?

--------------------------------

Çok tartışılan başka mesele Cumhurbaşkanının fesih yetkisi.

Bu maddeyi öyle bir anlatıyorlar ki zannedersin Cumhurbaşkanı bir sabah kalkacak benim canım sıkıldı TBMM'yi kapatıyorum kapısına kilit vuruyorum diyecek...

Öncelikle böyle saçma sapan bir şey yok.

TBMM ve Cumhurbaşkanının karşılıklı seçimi yenileme hakkı var.

İleride olası bir siyasi tıkanıklık olması durumunda yolu açmak için bu madde konulmuş.

Bu maddeye göre, Cumhurbaşkanı ve TBMM isterlerse karşılıklı olarak bir birlerini fesih edebiliyorlar.

Ancak bunun da belli sonuçları oluyor.

Mesela Cumhurbaşkanı sizsiniz.
Meclis ile sorun yaşıyorsunuz. Hiç bir istediğiniz kanun TBMM'de onaylanmıyor.

Ben TBMM ile çalışamıyorum ve seçim kararı alıyorum diyebiliyorsunuz.
Ama TBMM seçimleri ile birlikte Cumhurbaşkanlığı seçimleri de yenileniyor.

Yani sizin tekrar seçileceğinizin garantisi yok!
Hatta TBMM'yi bu şekilde seçime götürdüğünüz için halk size kızarak sizi tekrar seçmeyebilir.

Aynı şey TBMM için geçerli. Cumhurbaşkanı TBMM'nin çıkardığı her yasayı veto ediyor diyelim. TBMM bu cumhurbaşkanı ile çalışmak mümkün değil seçime gidelim diyebilir.

Aynı şekilde İki kurumun da seçimi yenileneceği için TBMM'deki milletvekillerinin tekrar seçilememe ihtimalleri mevcut.

Yani ne cumhurbaşkanı ne de TBMM öyle kolay kolay keyfi şekilde fesih yetkisini kullanamaz. Kullandığında aynı zamanda kendi ipini çekmiş olur.

----------------------------------------

Yeni sistemin getireceği bence belki de en güzel şeye geldi sıra.

Mevcut sistemde hükümet milletvekilleri arasından seçiliyor.
Bakanlar dışarıdan atanabiliyor ama bu da çok çok nadir özel durumlarda gerçekleşiyor.

Bu durum şöyle sıkıntılara yol açıyor.

Başbakan oldunuz, bakanlar kurulunu oluşturacaksınız.
Bakanları mecburen TBMM içerisinden seçmeniz gerekecek.
Belki bir ya da iki tanesini dışarıdan alabilirsiniz ancak daha fazla olması durumunda partiniz içerisinde huzursuzluk çıkacaktır.
Bakanlık bekleyen milletvekilleri bakan olamadıklarında arka kapı siyasetine başlayabilir ve çatlaklar oluşabilir.

Bunun yanında size çok oy veren büyük iller bakanlık beklentisine girecekler. Bakanlık vermediğiniz illerde parti hakkında karapropaganda başlayabilir.

Bakanları mevcut milletvekilleri arasından seçeceksiniz ancak mevcut milletvekilleriniz arasında belli bakanlıklarda kalifiye kadronuz olmaması durumunda yine sıkıntılar başlayacaktır.

Geçmişte olduğu gibi İşletmeci, Denizci gibi alakasız işlerle ömrü geçmiş kişileri Milli Eğitim Bakanı yapmak durumunda kalabilirsiniz.

Ancak yeni sistemde Cumhurbaşkanı bakanlar kurulunu milletvekilleri arasından yapamayacak! TBMM yani yasama ile hükümet yani yürütme tamamen olması gerektiği gibi ayrılacak.

Böylece yeni bakanlar kurulunu kuran Cumhurbaşkanı çok çok daha iyi çapta kişileri bakan olarak atayabilecek.

Düşünün bu ülkede alanında çok donanımlı iş adamları, ceolar, müsteşarlar, bürokratlar, alanında uzman kişiler partilere üye olmadıkları, milletvekili seçilemedikleri için bakan olarak atanamıyorlar.

Pırıl pırıl deha diyebileceğimiz ancak halkın tanımadığı çok üst düzey insanlarımız siyasete atılmadıkları ya da halk tarafından tanınmadıkları için milletvekili adayı bile olmuyorlar dolayısıyla milletvekili olmadıkları için bakan olarak da atanamıyorlar.

Örneğin şu an ülkede eğitim alanında belki çığır açacak, çok donanımlı onlarca profesörlerimiz var. Ancak milli eğitim bakanımız denizcilikten gelme eğitimle uzaktan yakından alakası olmayan birisi.

Yeni sistem cumhurbaşkanının bakanlar kurulunu kurmada elini çok daha serbest bırakacağından bu tip alanında uzman kişiler bakan olarak yürütmeye girebilecekler.

-------------------------------------

Milletvekili seçiminde 18 yaş olayını çok da büyütmeye gerek yok.

600 milletvekilinden partiler bir ya da iki tane 18 yaşında aday gösterirler bu kişiler de gençleri mecliste temsil eder.
Tüm partiler tüm adaylarını 18 yaşındakilerden gösterecek değil ya.

----------------------------------

Adalet mevzusunda bağımsız olur ifadesi bağımsız ve tarafsız olur olarak değiştirildi buna karşı çıkmanın akıl ile açıklanır bir yanı yok.

----------------------------------

Velhasılı kelam benim EVET deme gerekçelerim bunlar.

Hayır diyen arkadaşlar özellikle bir korku iklimi üzerinden şöyle olacak böyle olacak ülke bölünecek rejim elden gidecek diyerek George Orwell'in 1984 ve Hayvan Çiftliği kitaplarında çok güzel betimlediği gibi korkut yönet taktiği ile korkutarak fikirlerimizi şekillendirmek istiyorlar.

Bu ülkeden ve bu milletten korkmaya gerek yok.
Millet en doğru kararı verecektir.

Sandıktan evet de çıksa hayır da çıksa milletin verdiği karar en üst karardır.

Kimse kendini milleten üstün görme hadsizliğine girmesin.
--- Gönderi Güncellendi ---
Tabloyu inceleyiniz. Mevcut sistem
30 Yaş altı arkadaşlar lütfen yazan kişi ben olsam dahi ön yargılarınızı bir kenara bırakıp okuyun.

Neden EVET?

Öncelikle İstikrar için EVET.
Mevcut sistemin istikrar getirmediği gayet açık.

Şöyle ki. Türkiye yaklaşık 95 yıldır cumhuriyet ile yönetiliyor.
95 Yılda normalde 5 yılda bir hükümet değişmesi gerektiğinden yola çıkarak şu ana kadar 19 hükümet olması gerekiyordu.

Peki durum ne?
Şu an 65. hükümet görevde.

19 olması gerekirken 65...

Yani Türkiyede hükümetler ortalama 1,5 yıl süreyle görev yapabilmişler.
Burada bir ideoloji yok. Bu bir yorum değil. Bu salt gerçek.

Düşünün, bu kadar kısa ömürlü hükümetler ile istikrar sağlanabilir mi?

30 Yaş dedim cümlemin başında.
Ne yazık ki 30 yaşın altındaki bir çok arkadaş Ak Parti'den önce 15 yaş civarındaydı.
Yani çocukluk dönemini henüz yeni bitirmişlerdi ve ülke gerçekleri, siyaset, ekonomi gibi konular henüz onların gündeminde değildi.
Bu arkadaşlar dünyayı ve siyaseti Ak Parti ile tanıdılar. Daha öncesi ise duydukları masallar gibi geliyor.

Ak Parti ile bir istikrar sağlandı ANCAK bu istikrar PAMUK İPLİĞİNE bağlı bir istikrar oldu.

Yine rakamlar konuşsun isterim.
Aşağıdaki bilgileri lütfen dikkatle inceleyin.

Ak Parti 2002'de %34 oy ile 365 Milletvekili çıkardı...
2007'de oyu %46,7'ye yükseldi ANCAK milletvekili sayısı 341'e düştü.
2011'de oyu %49,8'e yükseldi ANCAK milletvekili sayısı 327'ye düştü.
2015 Haziran seçimlerinde halk Ak Parti'ye desteğini azalttı. %40,8 oy alan Ak Partinin Milletvekili sayısı 258'de kaldı.

Buraya Dikkat!
şu anki sistemimiz o kadar çarpık ki!
%34 oy alan parti 365 milletvekili çıkarıp anayasayı tek başına değiştirecek çoğunluğa ulaşabiliyor.
%40 oy alan parti 258'de kalıyor ve hükümet kurulamıyor!

Hükümet kurulamayınca tekrar seçime gidildi Kasım'da ve %49,5 ile 317 milletvekili çıkarıldı.
%34 ile 365
%49 ile 317

Bu sisteme adaletli ve sürdürülebilir bir sistem demek mümkün mü?

Devam edelim.

1993 ile Ak Partinin göreve geldiği 2003 arasına bakalım.
10 yılda 10 tane hükümet kurulmuş.

Bu sistem sağlıklı denebilir mi?

Yeni sistemde %50'nin üzerinde oy alan kişi 5 yıllığına cumhurbaşkanı seçilecek ve ülkeyi yönetecek. Bu şekilde koalisyonlar, zırt pırt devrilen hükümetler dönemi ortadan kalkacak. Halk 5 yıl önünü net bir şekilde görebilecek.

---------------------------------

Gelelim, Cumhurbaşkanının Partili olması meselesine.
Bazen öyle şeyleri tartışıyoruz ki.
Yalanlara, gerçekle örtüşmeyen durumlara kendimizi zorla inandırmaya çalışmanın mantığı nedir?
Siyah olana tüm ülke beyaz desek gerçekte olan siyahlık durumu beyaza dönüşür mü?

Bir imza ile Cumhurbaşkanının partisinden kopacağına inanmak işte tam da budur.
Özal cumhurbaşkanı olunca Anap'tan, Demirel, Doğruyol'dan koptu mu? Abdullah Gül Ak parti'den koptu mu?

Hatta normalde bir hakim olarak bağımsız ve tarafsız olması gereken ve hiç bir partiye üyeliği olmayan Ahmet Necdet Sezer 7 yıl boyunca partsiz bir cumhurbaşkanı gibi mi davrandı?

--------------------------------

Çok tartışılan başka mesele Cumhurbaşkanının fesih yetkisi.

Bu maddeyi öyle bir anlatıyorlar ki zannedersin Cumhurbaşkanı bir sabah kalkacak benim canım sıkıldı TBMM'yi kapatıyorum kapısına kilit vuruyorum diyecek...

Öncelikle böyle saçma sapan bir şey yok.

TBMM ve Cumhurbaşkanının karşılıklı seçimi yenileme hakkı var.

İleride olası bir siyasi tıkanıklık olması durumunda yolu açmak için bu madde konulmuş.

Bu maddeye göre, Cumhurbaşkanı ve TBMM isterlerse karşılıklı olarak bir birlerini fesih edebiliyorlar.

Ancak bunun da belli sonuçları oluyor.

Mesela Cumhurbaşkanı sizsiniz.
Meclis ile sorun yaşıyorsunuz. Hiç bir istediğiniz kanun TBMM'de onaylanmıyor.

Ben TBMM ile çalışamıyorum ve seçim kararı alıyorum diyebiliyorsunuz.
Ama TBMM seçimleri ile birlikte Cumhurbaşkanlığı seçimleri de yenileniyor.

Yani sizin tekrar seçileceğinizin garantisi yok!
Hatta TBMM'yi bu şekilde seçime götürdüğünüz için halk size kızarak sizi tekrar seçmeyebilir.

Aynı şey TBMM için geçerli. Cumhurbaşkanı TBMM'nin çıkardığı her yasayı veto ediyor diyelim. TBMM bu cumhurbaşkanı ile çalışmak mümkün değil seçime gidelim diyebilir.

Aynı şekilde İki kurumun da seçimi yenileneceği için TBMM'deki milletvekillerinin tekrar seçilememe ihtimalleri mevcut.

Yani ne cumhurbaşkanı ne de TBMM öyle kolay kolay keyfi şekilde fesih yetkisini kullanamaz. Kullandığında aynı zamanda kendi ipini çekmiş olur.

----------------------------------------

Yeni sistemin getireceği bence belki de en güzel şeye geldi sıra.

Mevcut sistemde hükümet milletvekilleri arasından seçiliyor.
Bakanlar dışarıdan atanabiliyor ama bu da çok çok nadir özel durumlarda gerçekleşiyor.

Bu durum şöyle sıkıntılara yol açıyor.

Başbakan oldunuz, bakanlar kurulunu oluşturacaksınız.
Bakanları mecburen TBMM içerisinden seçmeniz gerekecek.
Belki bir ya da iki tanesini dışarıdan alabilirsiniz ancak daha fazla olması durumunda partiniz içerisinde huzursuzluk çıkacaktır.
Bakanlık bekleyen milletvekilleri bakan olamadıklarında arka kapı siyasetine başlayabilir ve çatlaklar oluşabilir.

Bunun yanında size çok oy veren büyük iller bakanlık beklentisine girecekler. Bakanlık vermediğiniz illerde parti hakkında karapropaganda başlayabilir.

Bakanları mevcut milletvekilleri arasından seçeceksiniz ancak mevcut milletvekilleriniz arasında belli bakanlıklarda kalifiye kadronuz olmaması durumunda yine sıkıntılar başlayacaktır.

Geçmişte olduğu gibi İşletmeci, Denizci gibi alakasız işlerle ömrü geçmiş kişileri Milli Eğitim Bakanı yapmak durumunda kalabilirsiniz.

Ancak yeni sistemde Cumhurbaşkanı bakanlar kurulunu milletvekilleri arasından yapamayacak! TBMM yani yasama ile hükümet yani yürütme tamamen olması gerektiği gibi ayrılacak.

Böylece yeni bakanlar kurulunu kuran Cumhurbaşkanı çok çok daha iyi çapta kişileri bakan olarak atayabilecek.

Düşünün bu ülkede alanında çok donanımlı iş adamları, ceolar, müsteşarlar, bürokratlar, alanında uzman kişiler partilere üye olmadıkları, milletvekili seçilemedikleri için bakan olarak atanamıyorlar.

Pırıl pırıl deha diyebileceğimiz ancak halkın tanımadığı çok üst düzey insanlarımız siyasete atılmadıkları ya da halk tarafından tanınmadıkları için milletvekili adayı bile olmuyorlar dolayısıyla milletvekili olmadıkları için bakan olarak da atanamıyorlar.

Örneğin şu an ülkede eğitim alanında belki çığır açacak, çok donanımlı onlarca profesörlerimiz var. Ancak milli eğitim bakanımız denizcilikten gelme eğitimle uzaktan yakından alakası olmayan birisi.

Yeni sistem cumhurbaşkanının bakanlar kurulunu kurmada elini çok daha serbest bırakacağından bu tip alanında uzman kişiler bakan olarak yürütmeye girebilecekler.

-------------------------------------

Milletvekili seçiminde 18 yaş olayını çok da büyütmeye gerek yok.

600 milletvekilinden partiler bir ya da iki tane 18 yaşında aday gösterirler bu kişiler de gençleri mecliste temsil eder.
Tüm partiler tüm adaylarını 18 yaşındakilerden gösterecek değil ya.

----------------------------------

Adalet mevzusunda bağımsız olur ifadesi bağımsız ve tarafsız olur olarak değiştirildi buna karşı çıkmanın akıl ile açıklanır bir yanı yok.

----------------------------------

Velhasılı kelam benim EVET deme gerekçelerim bunlar.

Hayır diyen arkadaşlar özellikle bir korku iklimi üzerinden şöyle olacak böyle olacak ülke bölünecek rejim elden gidecek diyerek George Orwell'in 1984 ve Hayvan Çiftliği kitaplarında çok güzel betimlediği gibi korkut yönet taktiği ile korkutarak fikirlerimizi şekillendirmek istiyorlar.

Bu ülkeden ve bu milletten korkmaya gerek yok.
Millet en doğru kararı verecektir.

Sandıktan evet de çıksa hayır da çıksa milletin verdiği karar en üst karardır.

Kimse kendini milleten üstün görme hadsizliğine girmesin.
--- Gönderi Güncellendi ---
Tabloyu inceleyiniz. Mevcut sistem
T.C. ANAYASASI 109. MADDE
Bakanlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri veya milletvekili seçilme yeterliğine sahip olanlar arasından Başbakanca seçilir ve Cumhurbaşkanınca atanır; gerektiğinde Başbakanın önerisi üzerine Cumhurbaşkanınca görevlerine son verilir.
Yani milletvekili olmayan bakanlar da vardır
 

Elbruz46

Müdavim
Katılım
22 Şubat 2008
Mesajlar
11,931
Reaksiyon puanı
1,338
Puanları
113
Bir arkadaş başkanlığın en güzel yanı olarak bakanların meclis dışından seçilmesi demiş. Şuan ki sitemde zaten bu mevcuttur.Milletvekili olmayan bakanlarda vardır.
--- Gönderi Güncellendi ---


T.C. ANAYASASI 109. MADDE
Bakanlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri veya milletvekili seçilme yeterliğine sahip olanlar arasından Başbakanca seçilir ve Cumhurbaşkanınca atanır; gerektiğinde Başbakanın önerisi üzerine Cumhurbaşkanınca görevlerine son verilir.
Yani milletvekili olmayan bakanlar da vardır


T.C. ANAYASASI 109. MADDE
Bakanlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri veya milletvekili seçilme yeterliğine sahip olanlar arasından Başbakanca seçilir ve Cumhurbaşkanınca atanır; gerektiğinde Başbakanın önerisi üzerine Cumhurbaşkanınca görevlerine son verilir.
Yani milletvekili olmayan bakanlar da vardır[/QUOTE]

Ben orada zaten yazmışım mevcut durumda da dışarıdan bakan atanabildiğini ancak meclis parti ve çok oy alınan büyük iller nedeniyle bu sınırlı kalmaktaydı. Ben sadece 2 tane hatırlıyorum. Kemal Derviş ve Ahmet Davutoğlu. Seçim dönemlerinde geçici atananlar hariç.

Yeni sistemde hepsi dışarıdan olacak. Bu bana göre çok olumlu bir gelişme okuyanlar ne demek istediğimi oradan anlarlar.

Koalisyon birden fazla partinin bir araya gelip hükümet kurmasıdır. Partilerden birisi bir süre sonra hükümetten çeilirse hükümet sandalye sayısını kaybettiğinden hükümet düşer.

Başkanlık sisteminde birden fazla parti tek aday gösterebilr ancak aday seçilip hükümeti tek başına kurar. Sonradan aday gösteren partilerden birisi artık cmhurbaşkanını desteklemiyorum dese dahi bu hükümetin düşmesi alamına gelmiyor.

Daha öncede yazdım. Hiçbir partiye üye olmayan partisiz Ahmet Necdet Sezer tarafsız mıydı? Tüm toplumu kucakladı mı? Diğerleri partilerinden istifa edince partisiz mi oldular?

Demokrasi kavramına ise benim inancım ne yazık ki kalmadı.
Demokrasi bekçisi olan demokatlıklarından kimsenin şüphesi olmayan ülkeler sözde demokrasi getireceğiz diyerek dünyayı kangölüne çevirdiler.
Demokratik şekilde halkın tercihi ile iş başına gelen hükümetler askeri darbe ile devrildiğinde yalandan bir iki açıklamadan sonra darbecileri saraylarında ağırladılar.
Kendilerinin ulusal güvenliklerini tehdit eden herkesi sindirip sustururken aynı durum bizim milli güvenliğimiz söz konusu olduğunda ifade özgürlüğü gazetecilerin özgürüğü vs diyerek bizi baskıcılıkla suçladılar.
Fransa da Ohal e kimse ses çıkarmazken bizdekinin daha ilk gününde kalkmasını istediler. üstelik bir darbe girişimi atlatmamıza rağmen.

Her gün terörden dolayı canımız yanarken şehirlerimizde bombalar patlarken terörle mücadele yasamızı hafifletmemizi istediler.
Ancak kendilerinde en ufak bir terör saldırısı yaşandığında o yasaları ağırlaştırmaktan çekinmediler.

Deaş ile sahada birebir yüzyüze mücadele eden tek ülke biz iken bizi deaşe yardım etmekle suçladılar.

En saygın yayın kuruluşu denilen dünyanın dev medya kuruluşları Cumhubaşkanımızın mitingini Erdoğan aleyhinde gösteriler diyerek dünyaya servis ederken basın etiğini ayaklar altına aldılar.

Batıda sağ kesimin yani ırkçılığın yükselişi ve sürekli Türklere ve Müslümanlara şu an için sözel saldrların artması.

Daha saylabilecek tonla neden varken bana %60 %70 gibi oranlar verip demokrasiden bahsetmesin. En demokatik dediğiniz ülke bile benim nazarımda zerre kadar örnek teşkil etimiyor.
 

SONG JOONG KI

Müdavim
Emektar
Katılım
16 Eylül 2016
Mesajlar
8,217
Reaksiyon puanı
3,025
Puanları
113
Yaş
21
T.C. ANAYASASI 109. MADDE
Bakanlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri veya milletvekili seçilme yeterliğine sahip olanlar arasından Başbakanca seçilir ve Cumhurbaşkanınca atanır; gerektiğinde Başbakanın önerisi üzerine Cumhurbaşkanınca görevlerine son verilir.
Yani milletvekili olmayan bakanlar da vardır

Ben orada zaten yazmışım mevcut durumda da dışarıdan bakan atanabildiğini ancak meclis parti ve çok oy alınan büyük iller nedeniyle bu sınırlı kalmaktaydı. Ben sadece 2 tane hatırlıyorum. Kemal Derviş ve Ahmet Davutoğlu. Seçim dönemlerinde geçici atananlar hariç.

Yeni sistemde hepsi dışarıdan olacak. Bu bana göre çok olumlu bir gelişme okuyanlar ne demek istediğimi oradan anlarlar.

Koalisyon birden fazla partinin bir araya gelip hükümet kurmasıdır. Partilerden birisi bir süre sonra hükümetten çeilirse hükümet sandalye sayısını kaybettiğinden hükümet düşer.

Başkanlık sisteminde birden fazla parti tek aday gösterebilr ancak aday seçilip hükümeti tek başına kurar. Sonradan aday gösteren partilerden birisi artık cmhurbaşkanını desteklemiyorum dese dahi bu hükümetin düşmesi alamına gelmiyor.

Daha öncede yazdım. Hiçbir partiye üye olmayan partisiz Ahmet Necdet Sezer tarafsız mıydı? Tüm toplumu kucakladı mı? Diğerleri partilerinden istifa edince partisiz mi oldular?

Demokrasi kavramına ise benim inancım ne yazık ki kalmadı.
Demokrasi bekçisi olan demokatlıklarından kimsenin şüphesi olmayan ülkeler sözde demokrasi getireceğiz diyerek dünyayı kangölüne çevirdiler.
Demokratik şekilde halkın tercihi ile iş başına gelen hükümetler askeri darbe ile devrildiğinde yalandan bir iki açıklamadan sonra darbecileri saraylarında ağırladılar.
Kendilerinin ulusal güvenliklerini tehdit eden herkesi sindirip sustururken aynı durum bizim milli güvenliğimiz söz konusu olduğunda ifade özgürlüğü gazetecilerin özgürüğü vs diyerek bizi baskıcılıkla suçladılar.
Fransa da Ohal e kimse ses çıkarmazken bizdekinin daha ilk gününde kalkmasını istediler. üstelik bir darbe girişimi atlatmamıza rağmen.

Her gün terörden dolayı canımız yanarken şehirlerimizde bombalar patlarken terörle mücadele yasamızı hafifletmemizi istediler.
Ancak kendilerinde en ufak bir terör saldırısı yaşandığında o yasaları ağırlaştırmaktan çekinmediler.

Deaş ile sahada birebir yüzyüze mücadele eden tek ülke biz iken bizi deaşe yardım etmekle suçladılar.

En saygın yayın kuruluşu denilen dünyanın dev medya kuruluşları Cumhubaşkanımızın mitingini Erdoğan aleyhinde gösteriler diyerek dünyaya servis ederken basın etiğini ayaklar altına aldılar.

Batıda sağ kesimin yani ırkçılığın yükselişi ve sürekli Türklere ve Müslümanlara şu an için sözel saldrların artması.

Daha saylabilecek tonla neden varken bana %60 %70 gibi oranlar verip demokrasiden bahsetmesin. En demokatik dediğiniz ülke bile benim nazarımda zerre kadar örnek teşkil etimiyor.[/QUOTE]
Demokrasi istemiyorsunuz yani? İlginç
 

Elbruz46

Müdavim
Katılım
22 Şubat 2008
Mesajlar
11,931
Reaksiyon puanı
1,338
Puanları
113
Demokrasi istemiyorsunuz yani? İlginç

Kitaplarda okuduğum demokrasiyi, demokratik denilen hiç bir ülkede göremiyorum diyorum.
Bize demokrasi dersi verelerin çifte standartarından iğreniyorum diyorum.
Benim seçimime, seçtiğime saygı göstermeyenlerin ağızlarındaki demokasi lafının nasıl eğreti durduğundan bahsediyorum.
Ne zamandan beri bu ülkelerin bizim halkın refahını bu denli kendilerine dert ettiklerini sorguluyorum

Son olarak kitap okumanızı tavsiye ediyorum
Kitap okuyun ki okuduğunuzu ve yazılanların alt metinlerini daha rahat anlayın diyorum.
 

piluvv

Öğrenci
Katılım
7 Şubat 2017
Mesajlar
95
Reaksiyon puanı
68
Puanları
18
Yaş
37
Osmanlı nasıl yaktıysa artık canlarını gözleri dönmüş. Verelim İstanbul'u geri, kapansın konu
 

kadirirdem

Müdavim
Katılım
23 Mayıs 2013
Mesajlar
6,217
Reaksiyon puanı
708
Puanları
113
Hayırı kazanacak olan sadece Forumlar :) gerçek sonucu Nisanda herkes görecek.
--- Gönderi Güncellendi ---
Osmanlı nasıl yaktıysa artık canlarını gözleri dönmüş. Verelim İstanbul'u geri, kapansın konu
haklısın ama bu saatten sonra hiç bir yeri vermiyoruz.
 

Sensei.

Öğrenci
Katılım
4 Şubat 2016
Mesajlar
38
Reaksiyon puanı
11
Puanları
8
Hayırı kazanacak olan sadece Forumlar :) gerçek sonucu Nisanda herkes görecek.
--- Gönderi Güncellendi ---

haklısın ama bu saatten sonra hiç bir yeri vermiyoruz.
Forumlarda üye olan herkes oy kullanmaktadır, ancak referandumda sadece 18 yaşını doldurmuş bireyler oy kullanacaktır. O yüzden internette yapılan anketler çoğu zaman gerçeği yansıtmamaktadır.
 

Elbruz46

Müdavim
Katılım
22 Şubat 2008
Mesajlar
11,931
Reaksiyon puanı
1,338
Puanları
113
Forumlarda üye olan herkes oy kullanmaktadır, ancak referandumda sadece 18 yaşını doldurmuş bireyler oy kullanacaktır. O yüzden internette yapılan anketler çoğu zaman gerçeği yansıtmamaktadır.
Yaş mevzusunun yanında her şeyi trolleme meraklıları da internet anketlerini severler.
 

ladder

Asistan
Katılım
5 Haziran 2011
Mesajlar
146
Reaksiyon puanı
33
Puanları
28
Şehit analarını vatan haini ilan ettikleri için, onlarca şehit varken teröristlerle el ele açılış yapanların bu ülke üzerindeki emellerine gerçekleştirmemesi için #Hayır

al evetci kardeş sana 1 tane neden HAYIR demen için.
"şehit anası" konusu daha ne olsun
hee 1-2 de ben hatırlatayım.
mevcut hükümetin üstesinden gelemedikleri

Ensar Vakfı(hani cocuk tecavüzü) araştırılmadı
Terör artmadı çığ açtı
Özelleştirmeler(TÜRK Telekom,Taksan,TEKELTHY'nin hisseleri,PETKİM,TCDİ,Galataport,Elektrik Daireleri) ve nicesi. kardeş bunlar bizim değerlermizdi be.
Evet diyene"Bizde de şimdi okuma oranı arttıkça beni afakanlar basıyor. Ülkeyi ayakta tutacak olanlar okumamış cahil halk." cahil diyen
Atatürk gibi her cephede kan bırakmış bir adamı ülke de hedef göstermek
kardeş daha sayarım sende biliyorsun da.
artık görün yani olmuyor olmuyor olmuyor...
 

Sensei.

Öğrenci
Katılım
4 Şubat 2016
Mesajlar
38
Reaksiyon puanı
11
Puanları
8
Şehit anneleri ve şehitler üzerinden siyaset yapmayınız. Hayır diyen şehit anneleri olduğu gibi, evet diyen şehit anneleri de vardır. Öyleyse siz de o annelere, cahil, vatan düşmanı, hırsız, koyun gözüyle mi bakıyorsunuz? O zaman bu da EVET demek için bir sebep olabilir.
 

ladder

Asistan
Katılım
5 Haziran 2011
Mesajlar
146
Reaksiyon puanı
33
Puanları
28
Hayır diyenlere bakıp konuşmanı tavsiye ederim. Chp, Hdp, bu partiler hiçbir zaman bu ülkenin gelişmesini istemedi istemez. Bu piyonların lafına gelipte bana burada şehit annelerini kullanarak laf atma bence. Hayır diyenlerin %90'ı tayyip'i sevmediği içindir. Akıl ve mantık ile hayır demiyorlar. Ha teziniz varsa adam akıllı söyleyin. Yok yan battı, çamura battı vs bunlar hayır demenizi gerekli kılmaz.

kardeş TEZ leri yazdık. okumadın sanırım
--- Gönderi Güncellendi ---
Şehit anneleri ve şehitler üzerinden siyaset yapmayınız. Hayır diyen şehit anneleri olduğu gibi, evet diyen şehit anneleri de vardır. Öyleyse siz de o annelere, cahil, vatan düşmanı, hırsız, koyun gözüyle mi bakıyorsunuz? O zaman bu da EVET demek için bir sebep olabilir.

yoo kardeş bizim HERKESE saygımız var. evet de hayır de "önce vatan , önce millet".

Ama akpli tüm siyasetçiler (BB dahil) hayırcıları Fetö Pkk ilan ediyor orada duracaklar!

yav kardeşim koca harfler ile HAYIR i basacağım, bir Allahın kulu da yüzüme gelip bana pkk hdp fetö desin o zaman ona göstereyim kaç bucak bu vatan!

evet hayır dan siyaset yapan üzgünüm ama akp(yoğunlukla) ve chp li siyasetciler.
 

SONG JOONG KI

Müdavim
Emektar
Katılım
16 Eylül 2016
Mesajlar
8,217
Reaksiyon puanı
3,025
Puanları
113
Yaş
21
Mesela parti meselesi değil vatan millet meselesi hala hdpkk yi CHP yi öne sürenler var.
 

mirinkirin

Doçent
Katılım
4 Temmuz 2016
Mesajlar
708
Reaksiyon puanı
358
Puanları
63
Şu partilere değil sisteme odaklanın tarzı yazılara hastayım ya.
Sanki sistem uzaydan geliyor, sonra biz bu sistemde yer alacak kişileri uzaylılardan seçiyoruz, bu yüzden de kişilerden bağımsız kararlar vererek seçimimizi yapacakmışız.
İstikrar olmuyor diye ağlayanlar da 14 senedir istikrarlı bir şekilde yönetimdeler, bu da ayrı bir ironi.
Geçmişte istikrar olmadığı için ülke bu haldeymiş. Ülke varolalı daha 100 sene olmadı, 14 sene %10'undan daha uzun bir zaman dilimi.
14 senede istikrar oldu da ne oldu acaba ?
Köprü yaptılar, parasını halktan aldılar bununla övündüler.
Terör terör diye ağlıyorlar, o istikrarsız dedikleri dönemde 10 seneden fazla zaman diliminde verilmeyen şehidi biz 1 senede verdik.
Eğitim-öğretim sistemini düzelteceğiz dediler, 14 senede sistem yamalanmış bohçaya döndü. Değişimi takip bile edemiyoruz artık.
Ekonomiyi uçuracağız dediler, ekonomi gerçekten uçtu, o kadar uçtu ki artık görülemiyor.
Tarıma destek vereceğiz, yerli üretim dediler, artık bırakın meyve-sebze sektörünü, samanı bile yurt dışından alır hale geldik.
Daha da uzatmaya gerek yok, bu üsttekiler istikrarın aslında hiçbir şey olmadığını göstermeye yeter.

Hala istikrar diye ağlayanlar anlamadıysa bir cümleyle de onlara açıklama yapalım.
Bir ülkenin başarılı olmasının istikrarla alakası yoktur, ülkenin başına geçen insanlarla alakası vardır.
Bütün olay bundan ibaret.

Hala sistemlere odaklanan adamlar görülebiliyor, hala sistemlerin değil kişilerin önemli olduğunu göremiyor maalesef bazıları.
Sistemse Afganistan niye uçuşa geçmedi, orada istikrar yok mu ?
Buna karşılık abd uçuşta ve orada da başkanlık sistemi var.
Demek ki olayın sadece yönetim sistemiyle alakası yokmuş, başka faktörler de varmış.

Başkanlık gelince her şey güllük gülistanlık olmayacak, gelmezse de değişen bir şey olmaz.
 

kadirirdem

Müdavim
Katılım
23 Mayıs 2013
Mesajlar
6,217
Reaksiyon puanı
708
Puanları
113
Forumlarda üye olan herkes oy kullanmaktadır, ancak referandumda sadece 18 yaşını doldurmuş bireyler oy kullanacaktır. O yüzden internette yapılan anketler çoğu zaman gerçeği yansıtmamaktadır.
bende ondan bahsediyorum ya zaten.
 

friendly

Müdavim
Katılım
19 Mart 2009
Mesajlar
11,874
Reaksiyon puanı
671
Puanları
113
Referandumda "evet" tarafında olan üyeleri teker teker forumdan banlıyorsunuz.
Kimileri bunun farkında bile değil, kimileri ise durumu içten içe sevinçle karşılamakta.
Ben ise sadece yazık diyorum size. Her seçim döneminde bunu yapıyorsunuz.
Lafa gelince; "Siyaset serbest olsun, herkes düşüncesini paylaşsın" dersiniz, Ama kendi siyasi görüşlerinize ters bir şey söylenmesine, eleştirilmesine tahammül edemez, pusuya yatarak işi kılıfına uydurursunuz.
 

fragger

Exemplary Сasual Dating Genuine Females
Cezalı
Katılım
21 Ekim 2016
Mesajlar
9,543
Reaksiyon puanı
3,061
Puanları
113
Referandumda "evet" tarafında olan üyeleri teker teker forumdan banlıyorsunuz.
Kimileri bunun farkında bile değil, kimileri ise durumu içten içe sevinçle karşılamakta.
Ben ise sadece yazık diyorum size. Her seçim döneminde bunu yapıyorsunuz.
Lafa gelince; "Siyaset serbest olsun, herkes düşüncesini paylaşsın" dersiniz, Ama kendi siyasi görüşlerinize ters bir şey söylenmesine, eleştirilmesine tahammül edemez, pusuya yatarak işi kılıfına uydurursunuz.

Banlanan kişilerin Evet tarafında olmasıyla ilgisi bulunmamaktadır, forum kurallarına uyulmadığından banlanmıştır.
 

friendly

Müdavim
Katılım
19 Mart 2009
Mesajlar
11,874
Reaksiyon puanı
671
Puanları
113
Banlanan kişilerin Evet tarafında olmasıyla ilgisi bulunmamaktadır, forum kurallarına uyulmadığından banlanmıştır.

Hangi forum kuralı mesela? Bunu Uçuşan Üyeler 'de ilan etseniz biz de öğrensek keşke. Ayrıca forum kurallarına uymadığını düşündüğünüz kişilerin siyasi görüşlerinin aynı olması tesadüf müdür ? Eğer bahsettiğiniz kural, hakaret vs ise ben buraya "hayır" tarafında olanların yazdığı onlarca hakaret mesajı koyarım. Moderasyon yaparken objektif olmuyorsunuz ya da mevzu siyaset olunca olamıyorsunuz diyelim.
Çok uzatmak istemiyorum ama YANLIŞ yapıyorsunuz arkadaşlar YANLIŞ!
 

Bepob

Müdavim
Katılım
11 Ağustos 2014
Mesajlar
3,655
Reaksiyon puanı
302
Puanları
83
Bunu tek kişi demiyor ki bende diyorum evet diyenlerin hepsine garezinizin oldugunu açıkca belirtmişsiniz sdn bitmiş artık yöneticiler taraflı bakıyor olaya hepsini şutladılar forumdan.
 

Yeşil Okçu

Müdavim
Katılım
9 Haziran 2016
Mesajlar
4,259
Reaksiyon puanı
1,811
Puanları
113
Sensei adlı üyeden bahsediyorsanız Multi Üyelikten dolayı banlanmıştır . Bloother olduğunu tahmin etmek zor olmasa gerek ... Piluvv ise huzur bozucu tartışmalar çıkardığından dolayı banlanmıştır .
--- Gönderi Güncellendi ---
Ayrıca Uçuşan Üyelerde belirtmemem de benim hatam arkadaşlar. Uyardığınız için de çok teşekkür ederim. Artık daha dikkatli olacağım .
 

fragger

Exemplary Сasual Dating Genuine Females
Cezalı
Katılım
21 Ekim 2016
Mesajlar
9,543
Reaksiyon puanı
3,061
Puanları
113
Hangi forum kuralı mesela? Bunu Uçuşan Üyeler 'de ilan etseniz biz de öğrensek keşke. Ayrıca forum kurallarına uymadığını düşündüğünüz kişilerin siyasi görüşlerinin aynı olması tesadüf müdür ? Eğer bahsettiğiniz kural, hakaret vs ise ben buraya "hayır" tarafında olanların yazdığı onlarca hakaret mesajı koyarım. Moderasyon yaparken objektif olmuyorsunuz ya da mevzu siyaset olunca olamıyorsunuz diyelim.
Çok uzatmak istemiyorum ama YANLIŞ yapıyorsunuz arkadaşlar YANLIŞ!

@Yeşil Okçu 'nunda dediği gibi huzur bozucu tartışma yaratmak ban sebebidir, hakaret ban sebebidir. Böyle bir durum varsa mesajın altındaki Rapor et butonu bunun için bulunuyor, yöneticiler gerekli aksiyonuı alacaktır.

upload_2017-2-18_14-29-28.png
 

friendly

Müdavim
Katılım
19 Mart 2009
Mesajlar
11,874
Reaksiyon puanı
671
Puanları
113
piuvv sadece siyaset konularında yazıyordu. Huzur bozucu tartışmadan kastınız sanırım hoşunuza gitmeyen şeylerin söylenmesi. :)
Siyaset konularında hangi mesaj huzur veriyor ki çocuğun mesajları huzur bozmuş olsun? Hakareti bahane ettiğinizi tahmin etmiştim. Siyasi konularda hakaret içeren bir çok mesaj var. Ben çoğunu görmezden geliyorum. Bu noktada sizlerin de daha objektif ve anlayışlı olmanız gerekirdi.

Söylenecek çok şey yok. Şu güzelim forumu sömürün sömürebildiğiniz kadar. Gün gelip sıfırı tükettiğinizde bu mesajım aklınıza gelsin.
 

fragger

Exemplary Сasual Dating Genuine Females
Cezalı
Katılım
21 Ekim 2016
Mesajlar
9,543
Reaksiyon puanı
3,061
Puanları
113
Bunu tek kişi demiyor ki bende diyorum evet diyenlerin hepsine garezinizin oldugunu açıkca belirtmişsiniz sdn bitmiş artık yöneticiler taraflı bakıyor olaya hepsini şutladılar forumdan.

Böyle bir durum olsaydı eğer evet diyenlerin hepsi banlanırdı değil mi ? Bide bu açıdan düşünmenizi öneririm.
 

Yeşil Okçu

Müdavim
Katılım
9 Haziran 2016
Mesajlar
4,259
Reaksiyon puanı
1,811
Puanları
113
Sensei adlı üyeden bahsediyorsanız Multi Üyelikten dolayı banlanmıştır . Bloother olduğunu tahmin etmek zor olmasa gerek ... Piluvv ise huzur bozucu tartışmalar çıkardığından dolayı banlanmıştır .
--- Gönderi Güncellendi ---
Ayrıca Uçuşan Üyelerde belirtmemem de benim hatam arkadaşlar. Uyardığınız için de çok teşekkür ederim. Artık daha dikkatli olacağım .
Ayrıca sadece EVET diyen üyeleri banladığımızı düşünüyorsanız 7.43 adlı üyenin isminde çizik olduğunu görebilirsiniz. Takip edebildiğimizce takip ediyoruz. Moderatör arkadaşlarım hakaret ettiği için onu da banlamış .Peki kendisi EVETçi miydi ?
 

friendly

Müdavim
Katılım
19 Mart 2009
Mesajlar
11,874
Reaksiyon puanı
671
Puanları
113
@7.43'ün banlanışını ve sebebini bilmiyorum, süresiz değildir elbet, döner inş.
Kendisi, (siyasi görüşlerimiz uyuşmasa bile) uzun yıllardır saygı duyarak takip ettiğim değerli bir üyedir.

Burada genel ifade etmek istediğim noktayı tekrar vurgulamamda fayda var. Siyaset tartışmanın serbest olduğu yerlerde sertlikler, kavgalar, hakaretleşmeler olacaktır, bunu bekliyor olmanız lazım. Bu noktada üyeleri banlamak yerine, mesajları editleyerek, gerekirse silerek hatta üyeyi özel mesajla uyararak, insiyatif dahilinde moderasyon yapmanız faydalı olacaktır.

Arkadaşlar, amacım süreki zıtlaşıp itham etmek değil fakat daha geçenlerde "fanboy" diyerek "şutlama" ifadesiyle banladığınız @Bloother örneği önümüzde duruyorken, Sdn yönetim ekibinin genelde hangi görüşü benimsediğini ve bu fikirlerini, siyasi konularda üyelerle en yüksek perdeden nasıl tartıştığını da gördükçe, neden "evet"çi üyelere karşı tavırlı olduğunuzu düşündüğümü anlayabilirsiniz sanırım. :)
 

Bepob

Müdavim
Katılım
11 Ağustos 2014
Mesajlar
3,655
Reaksiyon puanı
302
Puanları
83
Böyle bir durum olsaydı eğer evet diyenlerin hepsi banlanırdı değil mi ? Bide bu açıdan düşünmenizi öneririm.

Burada herhangi bir bakış açısı yok ki.Benim aynı sebepten ötürü başka kişiyi rapor etmeme rağmen o ceza almıyorsa bir ayrımcılık kesinlikle var şüphesiz bu açık ve net
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Son mesajlar

Üst