Sezon öncesi bakış: Fenerbahçe Ülker

Bu konuyu okuyanlar

muratteas

Dekan
Katılım
11 Şubat 2009
Mesajlar
9,578
Reaksiyon puanı
96
Puanları
48
899074-15024701-640-360.jpg
AA
"Yıllarca “Siena olacağız” sloganıyla ilerleyen Fenerbahçe Ülker’e, Siena’yı komple İstanbul’a taşıma kararını verdiren, felaket Top 16 performansı sonrası çorap söküğü gibi gelen kötü sonuçlar, 9 Mayıs’ta TBL çeyrek finalinde kapatılan sezon ve enkaza dönen takım oldu.

Şubenin birçok yerinde revizyona giden Fenerbahçe’de idari kadroya en önemli takviye Kemal Dinçer, onun da belki de en önemli hamlesi Simone Pianigiani’ydi. İtalyan koç, Siena’daki son senesinin en önemli parçalarından ikisini, Bo McCalebb ve David Andersen’i İstanbul’a getirdi. Daha önce beraber çalıştığı Romain Sato ve Mike Batiste’yi de Atina’dan çıkarmayı başardı. Yıllar sonra ilk defa, en iyi malzemeyle yemek yapılmak için kollar sıvandı.
Yerli oyuncu iskeleti, Banvit’ten Barış Ermiş ve kiradan dönen Maxim Mutaf ile takviye edildi. Burada son ve en çok ses getiren hamle, ezeli rakibin elinden olaylı bir şekilde alınan İlkan Karaman oldu. Hazırlık dönemi ve Türkiye Kupası maçlarından sonra Pianigiani’nin son ilavesi olarak, ‘6. yabancı’ rolünü üstlenecek J.R. Bremer kadroya katıldı.

Takım ve teknik ekip kurulurken birçok detay düşünüldü. Öyle ki, Pianigiani’nin ilk yurt dışı deneyiminde yardımcı koç olarak yanına Luca Dalmonte getirildi. Kulübü ve ülke basketbolunu çok iyi tanıyan Ertuğrul Erdoğan da ekipte tutuldu. Kadroya yapılan takviyelerde de yine çoğunlukla Simone’nin tanıdığı isimler tercih edildi.

Kısacası Fenerbahçe Ülker, hem oyuncu kadrosu, hem de teknik ekiple alakalı, kağıt üzerinde çok parlak ve iyi kurgulanmış bir transfer dönemi geçirdi.
899077.jpg



Pianigiani sistemi topa baskı ve sert savunma ile tanınır; her şey savunma ile başlar. Bu yapıda baskı ile kazanılan toplar, iyi savunma sonrası çekilen temiz savunma ribaundları ile, başta takımın guardı tarafından körüklenen hücum temposu da son derece önemlidir. Bu temel giriş bölümüne eldeki oyuncular ile birlikte bakıldığında, aslında birçok şey yerli yerine oturuyor. Bo, Ömer ve Romain gibi kıymetli savunmacılar, işin hücum kısmında da koça ciddi tempo imkanı sunuyorlar.

Kısa oyuncuların baskı, delicilik ve tempo kozlarının anlam kazanması için eldeki uzunlara bakmak lazım. Pota altında istenen dengeyi sağlamak adına Andersen ve Batiste ikilisi büyük önem taşıyor. Andersen çemberden uzaklaştıkça da tehdit olmaya devam eden bir hücumcu. Batiste ise PAO’da Diamantidis ile oynadığı ikili oyunlar ile bu konuda ‘uzman’ ilan edilmiş, ciddi de bir pota altı sertlik ve ribaund kozu. Oğuz, İlkan ve Kaya gibi isimlerle de bir arada düşünüldüğünde Pianigiani’nin elinde, Siena’da olduğudan daha yeterli bir uzun rotasyonu olduğu bile söylenebilir. Elbette Stonerook gibi eşsiz bir parçanın varlığı hariç...

Hem takımın gelebileceği nokta, hem de takımdaki kendi varlıkları açısından Emir ve Bojan’ın oyunlarının Simone’nin sisteminde nasıl evrileceği önemli. Bojan çok önemli skorer, Emir’in yaratıcılığı ve saha görüşü, fiziksel özellikleriyle birlikte eşsiz. Ama ikisinin de savunmadaki katkıları kritik. Pianigiani’nin Siena’sında sivrilen tüm skorerlerin, işin savunma bacağında da ortaya bir şeyler koyduğunu görüyoruz. Burada mikrofonlar Simone’de, onları nasıl kullanacağını göreceğiz.
Hazırlık döneminin en önemli defosu, pota altındaki eksiklik ve sorunlardı. Batiste ve Andersen’in yokluğunda koçun genel çözümü dört kısa oldu. Bu bazı maçlarda işe yararken Galatasaray maçında yarattığı ikinci hücum dezavantajı, üst seviye maçlar için önemli göstergeydi. Koç bunu dönem dönem baskı ve tempo için deneyebilir ama EL seviyesinde kalıcı çözüm olması zor. Aynı zamanda, takımın kısalarının deliciğilini daha da anlamlı kılmak, oyun alanını genişletmek için hem pota altı, hem de dış şut tehdidi kritik. Burada Batiste ve Andersen’in sağlam ve formda bir şekilde işin içinde olmaları gerekiyor.

Son takviye Bremer’in gelişiyle takımın ‘Bo’lu ve Bo’suz’ makası daralacaktır, bu önemli artı. Amerikalı oyuncu aynı zamanda skorer guard pozisyonuna da destek verecektir.

Yukarıda bahsettiğimiz uzun oyuncu sorununun da eldekilerin form tutmasıyla çözülmesi beklenebilir. Şu anda en önemli sorun, özellikle Galatasaray kupa maçında kendini gösteren dış şut yüzdesi sayılabilir. Takımın güvenilir bilek sayısı oldukça az. Ritm bulduklarında tehdit oluşturabilen kısalar var ama ‘istikrar’ kelimesi kritik. Sato’nun peş peşe oynanan Galatasaray ve Boston Celtics maçlarındaki istatistik kağıtlarına bakmak yeterli olabilir.
Ligde hedef kuşkusuz şampiyonluk ama bu yolda da takım yalnız değil. Fenerbahçe için asıl heyecan vesilesi ise Euroleague, burada çıta en yukarıya konulmuş, hedef Londra olarak belirlenmiş vaziyette. Bu yolda ilk tur grubu oldukça zorlu; Kazan yerine Cantu’nun gelmesi (her ne kadar İtalyan temsilcisi de tehlikeli ekip olsa da) ise bir nebze soluklanma vesilesi.
899076-15024725-640-360.jpg


Avrupa Şampiyonası elemeleri, Andersen’in takıma geç katılması ve Batiste’nin sakatlığı derken, EL sezonuna belki de istenen seviyenin bir parça gerisinde giriliyor. Yeni düzende ilk tur gruplarının, gruptan çıkma vizesi dışında çok da bir önemi kalmamış durumda; o yüzden tüm takımların nişan aldığı yer Top 16 ve sonrası olacaktır. İlk virajda, içerideki Khimki maçı ve Slovenya deplasmanı Fenerbahçe’nin rahatlamasını ve bu geçiş dönemini daha az sorunla atlatmasını sağlayabilir.

Sarı-lacivert cephede sezon başlangıcı oldukça ümit verici. Geçen sezona göre kadro olarak Avrupa’da en çok fark yaratan takım olabilir Fenerbahçe. Kadro iyi, belki de Avrupa’nın en iyilerinden biri; salon yeni, taraftar heyecanlı. Şimdi ihtiyaç mümkün mertebe sorunsuz başlangıç, sakatlıklardan uzak gidişat ve elbette zaman.
Soru şu: Bu kadro Dörtlü Final yapabilir mi? Cevap: Evet, ama EL’de yalnızca bir kez son sekiz yapabilmiş bir takımın daha ufak adımlarla gitmesinde fayda var. Önemli olan her daim bu seviyelerde olmak, yeni sezon da bu konuda önemli bir adım..."

http://tr.eurosport.com/basketbol/t...e-ulker-tbl-ilker-ucer_sto3455405/story.shtml
 

yaşli çocuk

Profesör
Katılım
17 Ağustos 2011
Mesajlar
4,373
Reaksiyon puanı
11
Puanları
38
Çok kaliteli bir takımız olduğu kanısındayım, umarım başarılı oluruz.
 
Üst