Samet sonunda sessizliğini bozdu

Bu konuyu okuyanlar

Edirneli

Müdavim
Katılım
20 Mart 2011
Mesajlar
2,745
Reaksiyon puanı
15
Puanları
38
22540724_AzizYildirim.jpg


Yıllar boyunca Fenerbahçe 'nin Portekizce tercümanlığını yapan çocuk olarak tanıdık onu. Pozitif halleri ve müthiş düzgün cümleleriyle yer etti aklımızda. Sonra bir Alex mevzusu patladı; ortada hiçbir şey yokken bir tartışmanın kurbanı yapıldı. İstifa etti ve kendi dünyasına çekildi. Sabah gazetesinden Okan Can Yantır'ın sorularını yanıtlayan Güzel istifa nedenini ve o meşhur havaalanındaki basın toplantısında nelerin yaşandığını anlattı. İşte o röportajdan satır başları...

İSTİFAMI İNSANLAR ANLAMIŞTI

Bugüne kadar neden hiç konuşmadın?

Ben zaten yaşanan olaylardan sonra istifa ederek gerekli mesajı verdiğimi düşünüyorum. Dışarıdan gelen tepkiler de gösterdi ki; istifa ederek, aslında tam da anlatmak istediklerimi anlatmışım. İstifamdan sonra insanların davranışlarından 'Samet biz seni anladık' mesajını aldığım için, onun üzerine çıkıp konuşma ihtiyacı duymadım. Bu konuda vicdanım rahat; verdiğim kararın doğru olduğuna inanıyorum. İstifamın üzerinden altı ay geçti ve ben gördüm ki insanlar beni anlamış. Bu yüzden olayı daha fazla kurcalama ihtiyacı hissetmedim.

SIM KARTIMI KIRDIM

Çok teklif almışsındır o günlerde...
İstifa ettikten sonra telefonumun kartını kırdım. Fenerbahçe bana hayatımdaki birçok şeyi verdi ama bir gün Fenerbahçe'den ayrılınca, hayatımda kimler olacak görmek istedim ve telefonumu değiştirdim. İstifamın hemen sonrasında birçok teklif aldım. Başka kulüplerden sadece tercümanlık değil, idari pozisyonlar için teklifler de geldi.
Televizyon kanallarından, gazetelerden röportaj istekleri de geldi. O mesajların hepsini saklıyorum; görsen inanmazsın.

Peki neden şimdi konuşmaya karar verdin?

Ben hayatım boyunca bir tek şeye inandım; samimiyet. Halk samimiyeti seziyor. Eğer bir gün çıkıp konuşacaksam; bunun samimi bir şekilde, benim de eğleneceğim, bugüne kadar görünmemiş taraflarımı da gösteren bir şekilde olmasını istedim. Zamanının geldiğini düşündüm. İnsanların Samet'i daha yakından tanımasını istedim. Çünkü benim tercümanlığım dışında da bir dünyam var; bunu anlatabilmek istedim.

SOĞUKKANLIYDIM VE HEP DİK DURDUM

Havaalanındaki o meşhur basın toplantısına gelelim...
Alex kadro dışı kalmıştı ve birtakım açıklamalar yapmıştı. Ben de takımla yurt dışı maçına gidiyorum. Havaalanında başkanın beni çağırdığını söylediler. Yanına gittim ve selam verdim. Başkan; Aykut Hoca ve Ali Yıldırım'la beraber röportaj vereceklerini söyledi ve bir anda kameralar açıldı. Başkan hararetli bir şekilde konuşmaya başladı. Alex sürecinin her noktasında olan iki kişi var; Alex ve ben. Yaşanan tüm şeyleri ben bildiğim için kilit isim bendim. Ben o anda içimden şu cümleyi geçirdim: "Samet, yanlış olan hiçbir şeyi onaylama!" Alex'le benim inanılmaz bir ilişkim vardır ama ben profesyonel olarak kulübün bir çalışanıydım. Dolayısıyla soğukkanlılığımı koruyarak cevaplar verdim. Çünkü 25 milyona hitap eden bir kulüp başkanı ve o kulübün çalışanı olarak çıktık insanların karşısına. Başkan soğukkanlı olamadı. Mantıklı davranmak durumundaydım; öyle yaptım. Orada onayladığım her şey doğrudur. Dik durdum ve cevap verdim. Aklımda olan bir şey vardı; Fenerbahçe'ye zarar vermemek.

AZİZ YILDIRIM'IN BAHSETTİĞİ ŞEREF VE NAMUS

Başkanın kullandığı dil seni üzdü mü peki?

Başkan bir noktada, "Şerefi ve namusu varsa Samet anlatır" gibi bir cümle kullandı, ona bozuldum. Çünkü ben yıllar boyunca bu kulübün içinde neler yaşadım... O kadar çok şey gördüm, o kadar çok şeye şahit oldum ki... Ben bir bakıma bu kulübün kara kutusuydum. Transfer görüşmelerine gittim, soyunma odasına girdim, özel problemlerle bizzat ilgilendim ama bir güne bir gün, o camianın içinde olanları aileme bile anlatmadım. İşte olanı işte bıraktım hep. Başkan keşke şeref ve namusla ilgili o cümleyi kullanmasaydı. Keşke benim namusumdan ve şerefimden emin olsaydı; öyle olması gerekirdi çünkü. Beni en iyi bilen kişiydi başkan. Sonuçta profesyonel olarak ayrılıklar yaşanabilir ama ben başkandan, sekiz yıllık çalışanının şerefi ve namusundan emin olarak konuşmasını beklerdim.

Kaynak
 
Üst