Said Nursi'nin Hayatı

Bu konuyu okuyanlar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

ersen64

Asistan
Katılım
11 Ocak 2008
Mesajlar
161
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Değerli Arkadaşlar,
aşağıda bir ağaç misali var, lütfen dikkat edelim.Arkasındaki mana çok kuvvetlidir...
Madem Cenâb-ı Hak var; herşey var. Madem Cenâb-ı Vâcibü'l-Vücuda intisap-bağlılık- var; herşey için bütün eşya var. Çünkü, Vâcibü'l-Vücuda nispetle herbir mevcut, bütün mevcudata, vahdet sırrıyla bir irtibat peydâ eder
Evet, nasıl ki bir ağaç meyvelerinin herbirisi, ağacın başındaki bütün meyvelere karşı birer nispeti var. Ve o nispetle birer kardeşi, arkadaşı mevcut olduğundan, onların adedince ârızî vücutları vardır. Ne vakit o meyve ağacın başından kesilse, herbir meyveye karşı bir firak ve zeval hâsıl olur. Herbir meyve onun için mâdum hükmündedir. Haricî bir zulmet-i adem-yokluk- ona hâsıl oluyor. Öyle de, kudret-i Ehad-i Samede intisap-bağlılık- noktasında, herşey için bütün eşya var. Eğer intisap olmazsa, herşey için, eşya adedince haricî ademler-yokluklar- var.
Eğer İmân olmazsa: Nasıl ki kör, sağır, dilsiz, akılsız adama herşey -ölüdür- mâdumdur; öyle de, imansıza herşey mâdumdur, zulümatlıdır....İş böyle olunca yaratılanı, yaratandan ötürü sevmek olur mu? Böyle insanlar kendilerini ebedi yokluğa mahkum etmiş kimselerdir......
Allah herkesi bu yokluk karalıklarından muhafaza etsin....
selam ve saygılarla...
 

hacicavcav

Asistan
Katılım
22 Şubat 2008
Mesajlar
150
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Mehmet bey;

hacicavcav ve cazzzy arkadaşım;
Kanımca sizlerde copy/paste alışkanlığı almış başını gitmiş.


Son sözüm;
Hiçbir yerden copy/paste yapmadan,sadece kendinizin okuduğu bir kitabın bir paragrafını buraya copyalayın,
Ama öyle bir cümle olsun ki bütün bu eseri okuyanları hayrete düşürsün.Okuduklarına veya okuyacaklarına bin pişman olsunlar.

Bunu bir araştırmacı olan "hacicavcav" arkadaşımdan da bekliyorum.

Mehmet arkadaş.Saidi Kürdi delidir.Hemde akıl hastanesinden raporlu,tescilli bir deli.
Herneyse ,Deli saidin nasıl biri olduğunu burada uzun uzun yazmayacağım.Turan Dursun üstadın ateist olmadan önce bu molla hakkında yazdığı Müslümanlık ve Nurculuk isimli kitabı okumanızı rica ederim.Kitap internetten pdf.dosyası olarak indirilebilir.Eğer bir sakıncası yoksa aşağıdaki linkten indirip kitabı okuyun.Ondan sonra konuyu tartışırız.
selametle... :p

http://dinsizekitap.di.funpic.org/


 

orcagada

Doçent
Katılım
8 Temmuz 2007
Mesajlar
521
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Hacıcavcav arkadaşım,

Sağol bu kitabı okumamıştım.Teşekkürler.Keşke her okuyan okuduğunu anlasa ama herneyse.

Din suistimal edilmesi öyle rahat bir konu ki bu şarlatanlara karşı sesler çıkmazsa sonumuz hakikaten rezillik olacak.

Şu kopyala-yapıştır mevhumu da üstüne kaldı.Ama zannımca dert etme çünkü sana yapılan bu yorumlar kesinlikle açmaza girenlerin kaçışına bahane ve yazdıklarını,araştırdıklarını değersiz gösterme çabaları o kadar.

Saygılar...
 

bkadri

Asistan
Katılım
27 Mart 2007
Mesajlar
172
Reaksiyon puanı
0
Puanları
16
öyleyse şu yukardaki yazılar kendi kendine yazıldı diyebilirmisiniz, bir harf nasıl oluyorda katipsiz olabilir. Deli bir insan altı bin sayfanın üzerinde nasıl kitap yazabilir açıklarmısın.
 

ersen64

Asistan
Katılım
11 Ocak 2008
Mesajlar
161
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Değerli Arkadaşlar,
Bugün Said Nursi Hz.lerinin, 48. vefat yıldönümü dolayısıyla ruhuna elfatiha....
Onun zamanından beri, inkar düşüncesinin işi bitmiştir.....Yanlızca insanları uzaktan baktırmakla ve gayr-ı meşru hayata alıştırarak yoldan çıkartmaya çalışıyorlar....Allah aklı başında herkesi muhafaza etsin...
Herkese İyi Pazarlar

Not: bkadri arkadaşa teşekkürler, diğerlerine verdiği cevap çok güzel olmuş. Saolasın
 

hacicavcav

Asistan
Katılım
22 Şubat 2008
Mesajlar
150
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
değerli orcagada;

Arkadaşların sıkıntısını anlıyorum.Dediğin gibi cevap veremezsen karşındakini karala yöntemine başvuruyorlar.Kitabı okuyup yorum yapmalarını bekleyeceğim.Ama Turan Dursun karşısında çaresizler.Onun açtığı yolda şimdi insanlar islamiyeti daha çok araştırmaya başladılar.Eskiden Kuran ve hadislerden istediklerini,istedikleri gibi evirip çevirip insanların önüne sürüyorlardı.Şimdi insanlar kuran ve hadisleri okuyor.Onları kandırmak artık eskisi kadar kolay olmayacak.

sevgiler kardeşim...
 

ersen64

Asistan
Katılım
11 Ocak 2008
Mesajlar
161
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Değerli Arkadaşlar,
Güneşe karşı göz yumanların, ölünce gözleri açılacaktır. Şimdi biraz eğlensinler, kendilerini kandırsınlar, önemli değil.....Zaten kendi vicdanlarını, yalanladıkları için hiçbir özürleri de kalmayacaktır...Sonunda aldatan aldanan olmuştur.Kendilerini kandırmışlar yani......Biz sizinle uğraşmıyoruz arkadaş, tevhit delilleriyle imanızı kuvvetlendiriyoruz....Yenilen pehlivan güreşe doymazmış daha çok sataşırsınız....Ama kaybeden siz olacaksınız farkında değilsiniz...Gözünü yuman yalnız kendine gündüzü gece yapar..Devekuşu gibi kafanızı kuma sokun bakalım, avcı sizi kekleyene kadar....Burası İslamiyet memleketidir, yahudi memleketi değil burada salyongoz satamazsınız hadi başka kapıya.....güle güle...
 

se7en

Müdavim
Katılım
8 Ocak 2008
Mesajlar
1,115
Reaksiyon puanı
1
Puanları
38
polemik polemik polemik...

o güzel insana neden böyle olumsuz cümleler kullanilir anlamam...off off yurdum insani biraz oku! Ama önyargısız...
 

mehmet

Müdavim
Emektar
Katılım
9 Mayıs 2007
Mesajlar
2,699
Reaksiyon puanı
47
Puanları
48
Etme hacicavcav arkadaşım;

Sizin dediğiniz gibi bende o adama deli diyeceğim.
Kendini bilmez diyeceğim.
Akıl hastanesinden kaçmış diyeceğim.
Falan diyeceğim.....
Fişman diyeceğim.......

Haydi arkadaşlar hep birlikte diyelim.

Ama bir şartım var.

Bana onun eserindan sadece ama sadece bir paragraf getirin,onu deli edecek,tımarhanelik edecek,akıl hastası edecek.

Arkadaşlar o kitaba şöyle bir göz gezdirdim.

Ama Turan Dursun öyle bir anlatmış ki,ben buraya kopyalamayacağım.
İsteyen bakabilir.

Aynen şu misal gibi;
Bir zata demişler "Namaz kıl"
O da demiş;
Kuran'da "Namaza yaklaşmayın" diye ayet var.

Peki o ayetin arkasında ne deniyor biliyor musun?"Ben hafız mıyım?" demiş.

Arkasında ne diyor biliyor musunuz?"Sarhoşken namaza yaklaşmayın"diyor.

Tabi Turan Dursun'da aynen onun gibi;Risale-i nurdan cümleleri kesip arkasını ve önünü dahil etmeden onu ve eserlerini çürütmek istiyor.

Arkadaşları bunun için sizleri tekrar münazaraya davet ediyorum.

Getirin bir paragrafını veya cümlenin tamamını ve Said Nursi'yi akıl hastası,tımarhane kaçkını yapalım.

Saygılar

 

hacicavcav

Asistan
Katılım
22 Şubat 2008
Mesajlar
150
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Mehmet arkadaşım;

Aksini iddia edermisin bilmiyorum ama Turan Dursunun Saidi Kürdi ile ilgili kitabını okumamışsın.
Yukardaki yazın bir cevap niteliğinde olmalıydı.Oysa sen karalama yolunu seçmişsin.
Yazdıklarının cevap olabilmesi için önce kitaptan alıntı yapman,sonra o alıntının yanlış olduğunu ortaya koyman gereklidir.Bunu yapamadığın sürece yazdıklarınız polemikten öteye geçmez.Bu durumda bende uyanan kanı şudur.Yıllarca molla said'i okumuşsunuz,ezberlemişsiniz,ama söyledikleri hakkında en ufak bir fikriniz bile yok.
Basit bir savunma bile yapamıyorsunuz.Ne demiş Turan Dursun,Molla Saidin söylemediği bir şeyi alıp,iftiramı atmış...Kitaplarından alıntı yapmış,ondan sonrada bu alıntıların inandığınız Kurana ne kadar aykırı olduklarını örnekleriyle ortaya koymuş,Molla Saidinizi evire çevire bi güzel benzetmiş arkadaşım.
Yıllarca nur risalelerini okudunuz.Yok mudur doğru dürüst bir cevabınız?Turan Dursun hangi sözünde,hangi alıntısında,hangi yorumunda hatalıdır.Örnekleriyle ortaya koymanızı hasretle beklerim.

sevgi ve selamlar.
 

Jerusalem

Müdavim
Katılım
21 Haziran 2007
Mesajlar
2,192
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
BaRY dedi ki:
:D
filme bak, direkt T.C.'yi hedef almış.Tamam saidciğim, torunun o cezaları kaldırıyor.Memleket hapisanelerinde torunların sürüneyecek.
Suç duyurusu gerektiren bir video.(ilk video)
Keşke yaşasaydı, bizimde imanımızı kurtarırdı. :D

Senin için çok geç, komik oğlan, çok geç.
 

Jerusalem

Müdavim
Katılım
21 Haziran 2007
Mesajlar
2,192
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
Zibi$ dedi ki:
Ya biz neyi tartışıyoruz allah aşkına ?

Bu adam eser yazmış 114 tane tamam yazmış çok güzel içeriği neymiş? Allahın(c.c), İslamın güzelliklerinden bahsediyormuş çok güzel.Okumak gerek ancak ne daim doğru olduğu kesinlik kazanmış değil.

Bu noktada bitirelim daha uzatmanın manası ne ?

Bu adam kim ? Said Nursi

Kuran'ı Kerimde adı geçiyor mu ? Hayır.

Sadece eserlerini okur,güzel yönlerini çevreme tavsiye ederim daha da ötesine kesinlikle gitmem..

Saygılar..

Öyle olmaz günde 5 vakit de Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri için namaz kılacaksın.
 

mehmet

Müdavim
Emektar
Katılım
9 Mayıs 2007
Mesajlar
2,699
Reaksiyon puanı
47
Puanları
48
Değerli arkadaşlar
Hacicavcav arkadaşım haklı;
Kuru kuruya konuşmayalım.
Delillerle,ispatlarla konuşalım değil mi?

Bu yayınladığım yer Turan Dursun'un ilk iddiası;
Aklında hala şüphe bulunanlar varsa,buraya Turan Dursun'un iddiasını kopyalar,bende o iddia edilen yerin aslını kopyalarımm.
Mesele tüm çıplaklığıyla meydana çıkar.

Şimdi aşağıda önce Turan Dursun'un iddiasını yayınlıyorum.
Nûr Suresi'nin 35. ayeti şöyle demektedir:
"Onun nuru içinde ışık bulunan bir kandil yuvasına benzer. O ışık bir cam içindedir, cam ise, sanki inci gibi parlayan bir yıldızdır, bu, ne yalnız Doğu'da ve ne de Batı'da bulunan bereketli zeytin ağacından yakılır. Ateş değmese bile neredeyse yağın kendisi aydınlatacak! Nûr üstüne nurdur. Allah dilediğini nuruna kavuşturur. Allah insanlara örnekler verir, o her şeyi bilir."
Said-i Nursi, anlamı yukarıda yazılı ayeti bakın nasıl yorumluyor:
"Hem işaret eder ki: Risale-i Nurları müellifi (Said-i Nursi) de Ateşsiz yanar, Tahsil için külfet ve ders alma zorluğuna katlanmadan nûrlanır âlim olur."1
"Evet âyetteki bu cümlenin bu mucizeli 3 işareti elektrik Risale-i Nurlar hakkında doğru olduğu gibi müellifi (Said-i Nursi) hakkında da tamamiyle doğrudur... Said-i Nursi) medrese usulünce 15 yıl ders alınarak ancak okunabilen kitapları, yalnızca 3 ayda okuyup öğrenmiştir."2 (Ek:l)
Said-i Nursi'nin kendi ifadeleri çok dolaşık ve ağdalı 8
olduğundan ifadeler genellikle anlaşılır biçime sokularak yazılmıştır.
Said-i Nursi, Sikke-i Tasdik-i Gaybî (Arap harfleriyle teksir), s.60, sat. 14-17. (Ek: 1)
9
Ek: l'de fotokopisini gördüğünüz bu ifadelerle Said-i Nursi demek ister ki: "Allah Nur'undan söz ederken elektriği Risale-i Nur'u ve beni anlatmak istemiştir. Bu âyette benden ve eserimden özellikle söz edilmek istenmiştir. Benim özelliğimde bir başka kimse, kitabımın özelliğinde de bir başka kitap bulunmadığı için Allah'ın Nuruyla ancak ben ve kitabım anlatılmış olabilir. Kitabım da bir nurdur ben de bir nurum. Çünkü ben herkesin ancak 15 yılda okuyabildiği kitapları, sadece 3 ayda okuyup öğrendim..."
Bir insan nasıl kendinden böyle söz edebilir, kendisini nasıl elektriğe benzetebilir ve nasıl Allah'ın Nuru diye tanıtabilir? Sonra; "herkesin ancak 15 yılda okuyabildiği kitapları, ben sadece 3 ayda okuyup öğrendim", anlamındaki sözler hangi tevazu anlayışına sığabilir?

Evet aşağıda da alıntı yapılan yerden ne kadar çarpıtıldığını görün;

Birinci Ayet: Sure-i Nur’dan Âyet-ün Nur’dur ki, Risale-i Nur’un Resail-in Nur ve Risale-in Nur ve Risalet-ün Nur namlarıyla sebeb-i tesmiyesinin onaltı sebebinden bir sebeb olduğundan, birinci olarak onu beyan etmek gerektir. Bu Âyet-ün Nur:
اَللّهُ نُورُ السَّموَاتِ وَاْلاَرْضِ مَثَلُ نُورِهِ كَمِشْكَوةٍ فِيهَا مِصْبَاحٌ اَلْمِصْبَاحُ فِى زُجَاجَةٍ اَلزُّجَاجَةُ كَاَنَّهَا كَوْكَبٌ دُرِّىٌّ يُوقَدُ مِنْ شَجَرَةٍ مُبَارَكَةٍ زَيْتُونَةٍ لاَ شَرْقِيَّةٍ وَلاَ غَرْبِيَّةٍ يَكَادُ زَيْتُهَا يُضِيءُ وَلَوْ لَمْ تَمْسَسْهُ نَارٌ نُورٌ عَلَى نُورٍ يَهْدِى اللّهُ لِنُورِهِ مَنْ يَشَاءُ وَيَضْرِبُ اللّهُ اْلاَمْثَالَ لِلنَّاسِ وَاللّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ

Şu Âyet-i Nuriye’nin manaca çok tabakatı ve vücuh-u kesîresi vardır. Ve o tabakalardan ve vecihlerden işarî ve remzî bir vechi, manaca ve cifirce nurlu bir tefsiri olan Risale-in Nur ve Risalet-ün Nur’a dört-beş cümlesiyle on cihetten bakıyor. Ve o tabakalardan ve o vecihlerden bir tabaka ve bir perde dahi mu’cizane elektrikten haber veriyor.

Risale-i Nur’a bakan Birinci Cümlesi: مَثَلُ نُورِهِ كَمِشْكَوةٍ فِيهَا مِصْبَاحٌ dur. Yani: Nur-u İlahî’nin veya Nur-u Kur’anî’nin veya Nur-u Muhammedî’nin (A.S.M.) misali şu مِشْكَوةٍ فِيهَا مِصْبَاحٌ dur. Makam-ı cifrîsi dokuzyüz doksansekiz (998) olarak aynen Risalet-ün Nur, -şeddeli nun iki nun sayılmak cihetiyle- tam tamına tevafukla ona işaret eder.

İkinci cümlesi: اَلزُّجَاجَةُ كَاَنَّهَا كَوْكَبٌ دُرِّىٌّ يُوقَدُ dur. Yirmisekizinci Lem’ada tafsilen beyan edildiği gibi, İmam-ı Ali (R.A.) Kaside-i Celcelutiye’sinde sarahat derecesinde Risale-in Nur’a bakarak ve ona işaret ederek demiş: اَقِدْ كَوْكَبِى بِاْلاِسْمِ نُورًا Ben tahmin ediyorum ki, İmam-ı Ali’nin (R.A.) bu işareti, bu cümle-i Nuriyenin remzinden mülhemdir. Bu cümle-i âyetin makamı, beşyüz kırkaltı (546) edip, Risale-i Nur’un adedi olan beşyüz kırksekize (548) gayet cüz’î ve sırlı iki fark ile tevafuk noktasından işaret ettiği gibi, remzî bir manasıyla tam bakıyor.

Üçüncü Cümlesi: مِنْ شَجَرَةٍ dir. Eğer مِنْ شَجَرَةٍ deki ة vakıflarda gibi هـ sayılsa beşyüz doksan sekiz (598) ederek tam tamına Resail-in Nur ve Risale-in Nur adedi olan beşyüz doksansekize tevafukla beraber مِنْ فُرْقَانٍ حَكِيمٍ in adedine yine sırlı birtek farkla tevafuk-u remzî ile, hem Resail-in Nur’u efradına dâhil eder, hem yine Risale-in Nur’un şecere-i mübareki Furkan-ı Hakîm olduğunu gösterir. Eğer مِنْ شَجَرَةٍ deki ة , ت kalsa, o vakit makam-ı cifrîsi dokuzyüz doksanüç (993) eder. Tevafuka zarar vermeyen cüz’î ve sırlı beş farkla Risalet-ün Nur adedi olan dokuzyüz doksansekize (998) tevafukla manasının dahi muvafakatine binaen ona işaret eder.

Dördüncü Cümlesi: نُورٌ عَلَى نُورٍ يَهْدِى اللّهُ لِنُورِهِ dir ki, dokuzyüz doksandokuz (999) ederek sırlı birtek farkla Risalet-ün Nur adedi olan dokuzyüz doksansekize (998) tevafukla manasının kuvvetli münasebetine binaen işaret derecesinde remzeder.
Beşinci Cümlesi: مَنْ يَشَاءُ cümlesi gayet cüz’î bir farkla Risalet-ün Nur müellifinin ismiyle meşhur bir lâkabına tevafukla manası baktığı gibi bakıyor. Eğer يَشَاءُ daki mukadder zamir izhar edilirse مَنْ يَشَائُهُ olur. Tam tamına tevafuk eder.
Bu âyet nasılki Risale-in Nur’a ismiyle bakıyor, öyle de tarih-i te’lifine ve tekemmülüne tam tamına tevafukla remzen bakıyor.

Elhasıl: Bu âyet-i kudsiye sarih manasıyla Nur-u İlahî ve Nur-u Kur’anî ve Nur-u Muhammedî’yi (A.S.M.) ders verdiği gibi, mana-yı işarîsiyle de her asra baktığı gibi, onüçüncü asrın âhirine ve ondördüncü asrın evveline dahi bakar ve dikkatle baktırır.

Ve bu iki asrın âhir ve evvellerinde en ziyade nazara çarpan ve en ziyade münasebet-i maneviyesi bulunan ve bu âyetin umum cümlelerinin muvafakatlarını ve mutabakatlarını en ziyade kazanan elektrik ile Resail-in Nur olduğundan doğrudan doğruya mana-yı remziyle bakar diye bana kanaat-ı kat’iyye verdiğinden çekinmeyerek kanaatımı yazdım. Hata etmiş isem Erhamürrâhimîn’den rahmetiyle afvetmesini niyaz ediyorum.

Not:İtirazlara mahal vermemek için yazılara hiç dokunmuyorum.

Saygılarımla

 

orcagada

Doçent
Katılım
8 Temmuz 2007
Mesajlar
521
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Sevgili Mehmet,

Bana vaktiyle özelden yolladığın gibi bu yazının da aniaşılır bir yanı yok.Lütfen itirazları bir kenera atıp en azından bu yazdıklarının Türkçe mealini bulabileceğimiz bir kaynağa yönelt bizi.

"Alın size çarpıtma" demene rağmen,anlaşılamayacak kadar yabancı bir lisandan feyz alabilmemizin mümkün olmayacağı aşikar değil mi sence de?

Tamam bu asıl yazı olabilir fakat anlamamız mümkün değil.Arapça-Farsça sözlük değiliz ya sevgili kardeşim.

Saygılar...
 

paleokastro

Doçent
Katılım
7 Aralık 2006
Mesajlar
646
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
orcagada dedi ki:
Sevgili Mehmet,

Bana vaktiyle özelden yolladığın gibi bu yazının da aniaşılır bir yanı yok.Lütfen itirazları bir kenera atıp en azından bu yazdıklarının Türkçe mealini bulabileceğimiz bir kaynağa yönelt bizi.

Alın size çarpıtma demene rağmen anlaşılamayacak kadar yabancı bir lisandan feyz alabilmemizin mümkün olmayacağı aşikar değil mi sence de?

Tamam bu asıl yazı olabilir fakat anlamamız mümkün değil.Arapça-Farsça sözlük değiliz ya sevgili kardeşim.

Saygılar...

Sana katılmıyorum orcagada ve Mehmet kardeşi de çabasından dolayı tebrik ediyorum. Anlamamak için direnenlere yılmadan yol göstermeye çalıştığı için.

Baştan söyleyeyim seni ya da bir başkasını rencide etmek veya küçümsemek için yazmıyorum. Sadece bir öz eleştiridir:

Eğer biz ecnebi müzikleriyle coşup eğlenmeye ve bu gibi boş uğraşlara vakit ayırdığımız kadar tarihimize ve kültürümüze sahip çıkabilseydik, o satırlarda geçen kelimeleri ve manaları gayet rahat anlıyor olurduk. Oradaki birçok kelime TDK sözlüğünde yer alıyor, ancak kullanmadığımız ya da kullanmaktan çekindiğimiz için yabancı geliyor.

Günümüzde birçok etken, değerini bilemediğimiz kültürümüzün yozlaştırılması için beslenip kuvvetlendiriliyor. Uyanık olun sahip çıkalım kültürümüze
 

mehmet

Müdavim
Emektar
Katılım
9 Mayıs 2007
Mesajlar
2,699
Reaksiyon puanı
47
Puanları
48
Değerli orcagada arkadaşım;
Sizler beni az buçuk tanımışsınızdır.
Ben birşeyi veya bir meseleyi anlatırken elimden geldiği kadar anlışılır olmasına gayret ederim ve örneklerle açıklamaya çalışırım.

Ama burda bir iddia var.
İddia sahibine meseleyi anlatabilmem için bahsedilen yerin orjinal olması sizce en münasibi değil mi?
Eğer ben yorum yapmış olsam bazı arkadaşlar demez mi?
"Mehmet,bunu sen böyle anlamışsın,yanlış anlaşmışsan biz ne yapalım" diye.

Onun için Turan Dursun'un bahsettiği yerin orjinalini getirdim ki,kimse itiraz edemesin.

Daha doğrusu yorumu lütfen sizler yapın.
Ben yaparsam taraf tutmuş olurum.

Saygılarımla
 

yolyordam

Öğrenci
Katılım
24 Mart 2008
Mesajlar
1
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
"Her şey Kur'an'da var" elbette doğru, ama onu bizi göstercek bu işe vakıf alim, akil insanlar lazım. Vahyin yanında aklın rolünü inkar eden dar zihinliler gibi olmayalım lütfen. Ben Kur'an'dan başka kaynak kabul etmem diyen , o eşsiz kaynaktan nemalanan tüm ilimleri inkar edip kök kurutmaya gittiğinin farkında değil. Aslında Kur'an'a da karşı da, bu gizli emelini saklayıp, ben Kur'an'dan başka kaynak kabul etmem sığlığına sığınıyor.
Bakın lafa; "said nursinin kur'an'da adı geçmiyor, eserini okumam." Bu şöyle bir düşünceye de götürür. "Mehmet akif, Kur'an 'da geçmiyor kabul etmem, Fuzuli Kur'an'da geçmiyor, okumam. Televizyonu adı Kur'anda geçmiyor seyretmem." vay zavallım vay. Ne süper zekalar çıkmış yahu. O zaman internet kur'anda adı geçmiyor kullanma zavallım. ayrıca risalei nurun dilini eleştirene şöyle diyebiliriz. Dilimizin ne kadar bozuldupunu görün de aslını koruyan safi türkçenin ne olduğunu görün derim. Caddeleri bir dolaşında center, shop, cafe gibi yabancı kelimelerle türkçemizin yabancılaştığını görün.
 

orcagada

Doçent
Katılım
8 Temmuz 2007
Mesajlar
521
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Sayın Paleokastro ve Yolyordam Arkadaşlar,

Şİmdi siz bu yazılanı anladınız öyle mi?Eğer öyleyse ki sanırım tavrınız buna işaret ediyor bir zahmet bana ne denildiğini yazar mısınız?

Ve sanırım eleştiri sandığınız yazımın sadece anlayamadğım için sıkıntı çekmemden kaynaklandığını belirtmeliyim.Bir konuda yorum yapabilmek için temelin düzgün ve anlaşılır olmasının önemini bilirsiniz.

Sevgili Mehmet,

Yaptığın doğru bunda senle aynı fikirdeyim fakat bu anlayamamış olmam gerçeğini değiştirmiyor.Lütfen daha çağımıza yakın veya sade Türkçe hali varsa oraya yönlendirir misin?Senin de onayladığın bir kaynak olmasının önemini anlatmaya gerek görmüyorum.

Saygılar...
 

saha

Asistan
Katılım
12 Mart 2008
Mesajlar
123
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Turan dursun musevinin biri neyi ıspatlayacak bu adamın kendine hayrı yokki bunlara olsun .
 

hacicavcav

Asistan
Katılım
22 Şubat 2008
Mesajlar
150
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Selamlar;

Mehmet bey alıntıyı nerden yaptığınızı yazmamışsınız.O yüzden yorum yapamayacağım.
Turan Dursun alıntıyı nerden yaptığını yazmış.(Said-i Nursi, Sikke-i Tasdik-i Gayb (Arap harfleriyle teksir), s.60, sat. 14-17. (Ek: 1)
Sizinle aynı kaynaktan alıntı yapmadığı anlaşılıyor.Zira Turan Dursunun kaynağı arapçadır.Birde uzun uzun alıntı yaptığınız şeyin konumuzla alakası yoktur.Nedenine gelince ;
Turan Dursun sizinde alıntı yaptığınız yerde sadece nur suresi 35.ayeti almış ve ayetten sonra alıntı yapmadan direk konuya ilişkin kendi görüşünü vermiştir.Daha sonrada görüşlerinin kaynağı olarak yukarıdaki Arapça teksiri göstermiştir.Bu Arapça teksirin görüşlerini dayandırdığı kısmıyla ilgili olarakta fotokopilerini kitaba koymuştur.Bu kısımlar pdf.dosyasında bulunmamaktadır.

Sizin alıntılarınıza gelmeden önce; izninizle Ebced ve cifir üzerinde kısa bir açıklama yapmak ,konuyu takip eden arkadaşlar açısından faydalı olur diye düşünüyorum.

Ebced; (Osm: ابجد) İslamiyetin kabulünden ve Arabistan'da Hint sayıları kullanılmaya başlanmadan önce hesap yapabilmek için harflerin rakam olarak kullanıldığı bir sayı sistemidir. Çağdaş ondalık sayı sistemi olan Hint sayıları çıktıktan sonra hesap yapmak için uygun olmayan ebced terkedilmiştir. Arap alfabesiyle yazılan bir yazıdaki harflerin sayısal değerlerinden (cifr) tarih bilgisi gibi gizlenmiş bilgileri çıkarmaya yönelik çalışma yapanlar da olmuştur.(http://tr.wikipedia.org/wiki/Ebced)

cifr,gelecekte vuku bulacak olayları değişik metotlarla öğrettiğine inanılan ilmin adı olarak tanımlanır. (Metin Yurdagür, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, "cefr" maddesi)
sifre metoduyla kisinin isminin yorumlanmasi. harflerin sayisal degerleri, noktalı - noktasız olmasi, nur veya zulmet harfi olması, harflerin kameri ayların gunlerine tekabül etmesi gibi ozelliklerinden faydalanılarak yapilan deşifre etme işlemleri olarak ta tanımlanabilir.

Yani hiçbir bilimsel değeri olmayan,sadece insanların inanıp inanmaması esasına dayanan bir yöntemdir.

Kaynak ve alıntı konusunu bu şekilde açıkladıktan sonra,gelelim asıl meseleye,konunun yorumlanması meselesine.

Devam edecek….

 

korsan12

Doçent
Katılım
15 Ocak 2008
Mesajlar
506
Reaksiyon puanı
3
Puanları
18
onuracar1979 dedi ki:
niye kuran-i kerimi okuyup anlamaya calısmıyozda risale-i nur isimli kitapları okuayım zaten sizde diyorsunuz ayı seyleri yazıyor diyee ben onu okumaktansa kuran-i kerimi okuyup anlamaya calısalım.. Risale- nur isimli kitapların dilinin ne kadar agır oldugunuda soylememe gerek yok herhaldeee

kardeş herkes anlayabildiği kadarını anlar 60 bin kelime ile yazılmış risaleler bu gün dünyanın en iyi proflar bile o kadar kelime hazinesine sahip değildirler.illaki hepsini anlayacaksın diye bişi yok ama okuduğun zaman mutlaka fikir sahibi olacaksın anlayacağın çok şey olacaktır eminim.
 

korsan12

Doçent
Katılım
15 Ocak 2008
Mesajlar
506
Reaksiyon puanı
3
Puanları
18
hacicavcav dedi ki:
Mehmet bey;

hacicavcav ve cazzzy arkadaşım;
Kanımca sizlerde copy/paste alışkanlığı almış başını gitmiş.


Son sözüm;
Hiçbir yerden copy/paste yapmadan,sadece kendinizin okuduğu bir kitabın bir paragrafını buraya copyalayın,
Ama öyle bir cümle olsun ki bütün bu eseri okuyanları hayrete düşürsün.Okuduklarına veya okuyacaklarına bin pişman olsunlar.

Bunu bir araştırmacı olan "hacicavcav" arkadaşımdan da bekliyorum.

Mehmet arkadaş.Saidi Kürdi delidir.Hemde akıl hastanesinden raporlu,tescilli bir deli.
Herneyse ,Deli saidin nasıl biri olduğunu burada uzun uzun yazmayacağım.Turan Dursun üstadın ateist olmadan önce bu molla hakkında yazdığı Müslümanlık ve Nurculuk isimli kitabı okumanızı rica ederim.Kitap internetten pdf.dosyası olarak indirilebilir.Eğer bir sakıncası yoksa aşağıdaki]http://dinsizekitap.di.funpic.org/[/url]

''hacicavcav'' senin deli olmadığın ne malum
 

hacicavcav

Asistan
Katılım
22 Şubat 2008
Mesajlar
150
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Sikke-i Tasdik-i Gaybi, Sayfa 60
Amma benim gibi ehemmiyetsiz bir adamın elinde böyle ehemmiyetli bir eserin zuhur etmesini istiğrab ve istibad edip, böyle itiraz eden zat, eğer buğday tanesi kadar çam çekirdeğinden dağ gibi çam ağacını halk eylemek azamet ve kudret-i İlahiyeye delil olduğunu düşünse, elbette bizim gibi acz-i mutlak, fakr-ı mutlakta, ihtiyac-ı şedid zamanında, böyle bir eserin zuhuru, "Vüsat-i rahmet-i İlahiyeye delildir" demeye mecbur olur.

Ne demek bu açıklayalım.Saidi nursi kendisi gibi önemsiz bir adamın elinden Risali nur gibi mükemmel bir eserin çıkmasının mümkün olmadığını dolayısıyle,kendisine tanrının bir lütfu olarak yine Tanrı tarafından ilham edildiğini anlatıyor.
Yani Muhammede kuran nasıl indirildiyse,Risalei nur da Saidi nursiye ilham edilmiş.Söylediği bu.
Hemen devamında 61.sayfada ise şunları söylediğine şahitoluyoruz.
Onun fikri ve ilmi ve zekasının eseri olmadığına delil, Risale-i Nurda öyle parçalar var ki, bazı altı saatte, bazı iki saatte, bazı bir saatte, bazı on dakikada yazılan risaleler var. Ben, yeminle temin ediyorum ki, Eski Saidin (r.a.) HAŞİYECİK kuvve-i hafızası beraber olmak şartıyla, o on dakikalık işi on saatte fikrimle yapamıyorum, o bir saatlik risaleyi, iki günde, istidadımla, zihnimle yapamıyorum. Ve o bir günde altı saatlik risale olan Otuzuncu Sözü ne ben ve ne de en müdakkik dindar feylesoflar, altı günde o tahkikatı yapamaz. Ve hakeza...
Türkçeye tercümesi aşağı yukarı şöyle,
Yazdıklarımın benim ilim ve zekamla olmadığının kanıtı,R.Nurda öyle açıklamalar var ki kimini altı saatte kimini 10 dakkada yazdım,ama geçmişte on dakkada yazdığım şeyi bugün iki günde yazamıyorum,dedikten sonra devamen.
Hele yazdığım 30.cu sözü en dindar alimler 6 günde açıklayamazlar.
demeye getirmiş işi.E sen kendini bukadar översen Turan Dursun da senle kafa yapar arkadaşım.Adamın tevazudan haberi yok.

Sikke-i Tasdik-i Gaybi, Sayfa 68

Hem meselâ, cümlesi, mânâ-yı remziyle diyor ki: "On üçüncü ve on dördüncü asırda semâvî lâmbalar ateşsiz yanarlar, ateş dokunmadan parlarlar. Onun zamanı yakındır." Yani, 1280 tarihine yakındır. İşte, bu cümle ile nasılki elektriğin hilâf-ı âdet keyfiyetini ve geleceğini remzen beyan eder. Aynen öyle de, mânevî bir elektrik olan Resâili’n-Nur dahi gayet yüksek ve derin bir ilim olduğu halde, külfet-i tahsile ve derse çalışmaya ve başka üstadlardan taallüm edilmeye ve müderrisînin ağzından iktibas olmaya muhtaç olmadan, herkes derecesine göre o ulûm-u âliyeyi, meşakkat ateşine lüzum kalmadan anlayabilir, kendi kendine istifade eder, muhakkik bir âlim olabilir. Hem işaret eder ki, Resâili’n-Nur Müellifi dahi ateşsiz yanar, tahsil için külfet ve ders meşakkatine muhtaç olmadan kendi kendine nurlanır, âlim olur.
Evet, bu cümlenin bu mucizâne üç işârâtı elektrik ve Resâili’n-Nur hakkında hak olduğu gibi, müellif hakkında dahi ayn-ı hakikattir. Tarihçe-i hayatını okuyanlar ve hemşehrileri bilirler ki, İzhar kitabından sonraki medrese usulünce on beş sene ders almakla okunan kitapları Resâili’n-Nur Müellifi yalnız üç ayda tahsil etmiş.

Kaynak linki aşağıdadır.

http://www.risaleinurenstitusu.org/index.asp?Section=Kulliyat&Book=SikkeiTasdikiGaybi&Page=68

İşte Turan Dursunun konuyu aldığı yer burası.Şimdi Molla Sait bunları söylemiş mi?
El Cevap: söylemiş.
Pekiyi,Turan Dursuna Yalancı diyebilirmiyiz?
Verdiğim linkte Saidi Nursinin Bunları söylediği,hemde kendilerine ait bir siteden tespit edildiğine göre,Turan Dursun DOĞRU SÖYLÜYOR.

Turan Dursun kitabında onlarca örnek vermiş.Onlarıda burada değerlendirmenizi bekliyorum.
Bu kadar kolay kurtulamazsınız.
Sevgi ve selamlar.
 

ersen64

Asistan
Katılım
11 Ocak 2008
Mesajlar
161
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Değerli Cavcavlar,
yukarıya baktığımda Said Nursi Hz. sanki vahiy gelmiş gibi, lanse edilmeye çalışılmıştır....Halbuki biraz dini bilgisi olan insan Vahyin peygamberlerle bittiğini, Ondan sonra büyük zatlarında ilhama mazhar olduklarını bilir....Yukarıda türkçe konuş diyen adamlar, anlamışlarda burda yanlış buluyorlar(!)
Evet Risale-i Nur İlhamdır ama kesinlikle Vahiy Olamaz....
Yukarıdaki alıntılar da doğrudur...Ancak yorumlayan kişi konuya uzak olduğundan, yanlış sonuçlar çıkarmış.....
Risale-i Nur Vahiy değil İlhamdır...Daha önceki islam alimlerinde bu özellikler vardır Mesela :Mevlana Celalettin Hazretleri gibi.....
Bu Cavcav Arkadaşlar herzamanki gibi meslelere uzaktan bakarak insanları yanıltmaya çlışıyorlar....VAhiyle, İlham arasında dağlar kadar fark var.
bir de Turan Dursun Yalan söylüyor....Çünkü Allahı inkar bütün kainatı yalanlamaktır..Kainatı yalanlayan adam zaten yalancıdır...Çünkü Herşey ALLAH In varlığına şahittir...Risale-i Nuru hiç bilmeyen,okumayan insanların sözü bu konuda ne kadar doğru olur. Artık siz düşünün......Cavcavların işi bu arkadaşlar, uzaktan baktırarak yıldız, yıldız böceği gibi göstermeye çalışıyor...Heyhat....HİÇ MÜMKÜNMÜDÜR Kİ 1400 SENEDİR, HAYATINI KURANA ADAMIŞ MİLYONLARCA İNSANLAR, ONDAKİ YANLIŞLIKLARI GÖRMEMİŞLERDE BU ZAMANDA Kİ CAVCAVLAR FARKETMİŞLER.....İslamiyet Güneş gibidir üflemekle sönmez, gündüz gibidir göz yummakla gece olmaz. Gözünü kapayan( Cavcavlar) yanlız kendine gündüzü gece yapar....
Herkese İyi Akşamlar
 

hacicavcav

Asistan
Katılım
22 Şubat 2008
Mesajlar
150
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Sayın ersen64;
verecek cevabınız varsa verin.Yoksa söyledikleriniz demagojiden öteye geçemez.Lafla Kuranın,muhammedin,deli saidin büyüklüğünden bahsediyorsunuz.İş ispata gelince bir tane doğru dürüst delil getiremiyorsunuz.
Anlaşılan deli saitle ilgili olarak buraya biraz daha malumat koymak isabetli olacaktır.Mümkün olduğunca kısa alıntılarla anlatmaya çalışacağım.Beni mazur görün lütfen.

Said-i Nursi, 3 aylık kısa bir ilim tahsiliyle nasıl “Allame-i cihan” olup ulaşılmaz bir makama çıkmıştır?
Şuâlar, 542, Onbeşinci Şua’da geçen; “Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine ve ledünniyat ve hakaik-ı eşyaya ve esrar-ı kâinata ve hikmet-i İlâhiyeye vâris kılınmıştır ki, şimdiye kadar böyle mazhariyet-i ulyâya kimse nail olmamıştır. ”
Kur'an-ı Kerim’e göre peygamberler bile böyle bir bilgiye ve makama ulaşmamışken, bu iddia için Allahtan korkmak gerekmez mi?Bir düşün istersen ersen64.

Pekiyi Said Nursi; ne olursa olsun her zaman her şeyi bilen birisi midir?

Tarihçe-i Hayat, c. II, s. 2123-2124 de geçen
“... daha çocukken asrın bilgini olarak tanınmış ve kimseye soru sormamış, ama sorulan bütün sorulara mutlaka cevap vermiştir”

İctimâi Reçeteler I, 11, Tarihçe-i Hayat,Rüyada geçen “ Herhangi ilme sorulan suale bila-tereddüd derhal cevap verirdi.”

Salla babam salla.Bırakın dini ilimleri fen ilminde bile ne soru sorarsanız sorun deli sait anında cevabı yapıştırıyor.Bu çağımızın mucizesi olsa gerek.Ersen64 sana bir soru sence Saidi Nursimi çağımızın en büyük mucizesidir?
Yoksa Kuranı Kerim mi?
Dersine iyi çalış.Göreyim seni.

devam edecek...
 

orcagada

Doçent
Katılım
8 Temmuz 2007
Mesajlar
521
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Ersen64,

Sana ne demek lazım bilmem ki canım kardeşim.Gözüne sokucaz artık yazılanları hala inattasın.Bu yazıları Hacıcavcav yazmadıya işte risalelerden örnekler.Artık bu kadar katii fikirli davranma.

Ayrıca;

Kelime olarak ilham, “bir şeyi birden yutturmak” anlamında olup, ıstılah olarak “kalbe bir takım mana ve fikirlerin ilkâ edilmesi” anlamında kullanılır. “Allah’ın, kulun kalbine bıraktığı şey”, “feyz yoluyla kalbe bırakılan şey” tarzında da ifade edilmiştir. Istılahî anlamdaki vahiy, peygamberlere has bir keyfiyet iken, ilham daha umumî bir karakter taşır. Veli kulun kalbine gelen ilham, meleklere yapılan ilham, hatta arı gibi hayvanlara yapılan ilhama kadar geniş kapsamlı bir ifadedir.

Sen bu nursuza ilham geldi dersen de yine ilham ona göre tanrı kaynaklı olduğundan adamcağız kendini potansiyel olarak nimet saymıştır.

Ve 1400 senedir kuran dediğin şeydeki yanlışları gören herkes senin gibi sabit zihniyetlilerce ezildiğinden ve geri kalanlarında çoğu kuranı doğru dürüst bilmediğinden ve bilenlerinde işine öyle geldiğinden bu düzen devam ediyor.

Senin gündüzün benim gecemden karanlık zavallı arkadaşım.

Saygılar...

 

futureng

Asistan
Katılım
3 Ekim 2007
Mesajlar
310
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
:) Sadece gülüyorum. Çünkü cavcav denen arkadaş yazısında ne demiş: "Yani Muhammede kuran nasıl indirildiyse...." ibareye bakarmısınız aynı hiristiyan misyonerlerin kullandığı lafızlara benziyor. Musluman biri Peygamber efendimizin ismini bu şekilde yalın "Muhammed" olarak yazmaya haya eder (utanır) Bu cavcav denen kişi sanıyorum müslüman değil. Çünkü Müslüman bir kişi Yaratıcısına "Tanrı" değil "ALLAH" der. Peygamberine de "Muhammed" değil "Hz Muhammed" der.
Boşuna bu konuda yorum yazmasına bile gerek yok.

Saygılar..
 

hacicavcav

Asistan
Katılım
22 Şubat 2008
Mesajlar
150
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
sayın futureng

Destursuz bağa girmişsin.Yinede hoş geldin.Hemen cevap vereceğine önce yazılanları oku.
Beni soracak olursan ateistim.Allah,kuran,kitap,deli sait tanımam.Akla,mantığa aykırı hiç bir düşünceyi de sallamam haşa huzurdan.

Lütfen konuyu dağıtmadan karşılıklı fikir teatisinde bulunalım.Söyleyecek sözünüz varsa,buyrun edin kelamınızı,biz dinleriz.

saygılar.
 

hacicavcav

Asistan
Katılım
22 Şubat 2008
Mesajlar
150
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Konuyu dağıtmadan kaldığım yerden devam edeyim.

Her zaman her şeyi bilen sadece Allah değil midir? Aksini iddia etmek şirk, küfür değil midir?
Risale-i Nur denen kitaplar kutsal mıdır, değil midir? Ya da Kur'an-ı Kerim’in taklidi midir?

Şualar, Birinci Şua, c. I, s. 833.de geçen;
“Resailin Nur dahi ne şarkın malûmatından, ulûmundan ve ne de garbın felsefe ve fünunundan gelmiş bir mal ve onlardan iktibas edilmiş bir nur değildir. Belki semavî olan Kur'an'ın, şark ve garbın fevkindeki yüksek mertebe-i arşîsinden iktibas edilmiştir.”

Sikke-i Tasdîk-ı Gaybî, 92,; “Risale-i Nur müminlere şifa ve rahmettir.”

Sikke-i Tasdîk-ı Gaybî, 89-90’da geçen;
“o semavî bürhan-ı kudsînin yerde bir bürhanı Resâil-in-Nur’dur.

Sözler, 645-646’da geçen; “Nur Risaleleri de 23 senede tamamlandı.”

Eee Kuran 23 yılda Muhammede inerse,Nur Risaleleride Deli Saide 23 yılda iner.
Peygamber gibi adam walla.

Ne kadar övülse azdır.Ama muhterem bu işide kimseye bırakmamış.Kendisini kendinden daha fazla öven çıkamamış bu güne kadar.

Ne diyelim.Tepe tepe kullanın,alın hayrını görün :)

 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst