Üniversiteye hazırlanışımın üçüncü yılıydı. Öyle pek parlak bir öğrenci olduğumda söylenemez. Yani "ağaoğlu" iflas etse benim alacağım puan 250-260 gibi bir şeydi. Ama o yıl kesin kazanmalıydım gerek pederin baskısı gerekse yaşımın geçmesi bunu farz kılmıştı. Rize'de bir lisede sınava girdim. Sınavda oturduğum yer; pencere kenarı baştan üçüncü sıra... Sınıfa ilk gerdiğimde rivayetlere göre içinde kamera olan o led saatin olmadığını farkettim. (hatta içimden; önümde oturan birde inekse sen gör. deyip kendi kendime güldüm) birde gözetmen demeye bin sahit üç tane "hödük" vardı. Zaten sınav boyunca biri dışarı çıkıp durdu biri camdan baktı diğeride elindeki kitapcığı kurcaladı ama bu kitapçığı kurcalayan sofistle sınav esnasında bir göz göze geldik ben " aha! Adam yakaladı şimdi bittim." dedim. Her neyse sınav başladı önce büyük bir edayla herkes gibi matemateğe başladım tabii çalışmayınca bu eda on dakikadan fazla sürmüyor. Kafamı bir kaldırınca önümde oturan vatandaşın kitapçığına gözüm ilişti neuzubillah! O nasıl soru çözmektir? Kitapçıkta neredeyse beyaz yer kalmamıştı desem yeridir. Kul hakkıdır felan derken geometri kitapçıklarıda toplanıp fizik kitapçıkları verildi. O an kendi kendime " Ulan eğer şuan sen bu imkanı bulduysan başka bir yerde başkasıda bulmuştur. Bir milyon kişinin arasında tek şanslı velet sen değilsin ya senin de hakkını yiyorlar. Bak işte ne kaybedeceksin?" deyip öndeki vatandaşa güzelce bakmaya başladım tabii burada bir parantez açmam gerekiyor geçen sene girdiğim üniversite sınavlarında çokça boş vaktim olduğundan kitapcığın arkasını okumak yaptığın en iyi şey olmuştu. Orada -eğer girdiğiniz sınıfta başka bir öğrenciyle net/yanlış sayınız aynı çıkarsa sınavınız iptal edilir...- diye bir şeyler yazıyordu o aklıma gelince kendi kanımcada doğru olan sorulardan bir kaçını silip yanlış işaretledim. Kimya, biyoloji derken sınav bitti. Sonuçlar açıklana kadar içimde çok kötü bir pişmanlık oldu ama sınav sonucunu 302 puan görünce üstüne üstün cevreden gelen tebrik görüşü o pişmanlıktan hiçbir şey bırakmadı. Şuan Mersin'de makine mühendisliği okuyorum. Şuana kadar her şey güzeldi şimdi sınıfı nasıl gececeğim onu hiç bilmiyorum. Buradada inek vatandaşlarla "hödük" hocalara denk gelirsem ne âlâ!