Kızıldeniz'de Fener öfkesi!

Bu konuyu okuyanlar

|Ⓢєччαh|

Müdavim
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,210
Reaksiyon puanı
10,324
Puanları
113
[h=1]Kızıldeniz'de Fener öfkesi![/h]
kizildeniz-de-fener-ofkesi_221968.jpg


[h=3]
Köpekbalıklarını eliyle besleyen ilk sertifikalı Türk olan Ali Şen son olarak Süveyş Kanalı’nın Kızıldeniz girişindeki Thistlegorm batığına daldı.
[/h]
Almanlar’ın 1941’de batırdığı İngiliz gemisindeki o anlarını BUGÜN’e anlattı.

“Kaptan dairesindeki insan kemiklerinden çok etkilendim. Sahra’ya taşınan lokomotifler aynen duruyor. Ama uzaklarda bile kalbimde Fenerbahçe var. Öfkem üzüntümden büyük”
dedi.

Fenerbahçe’nin unutulmaz başkanı Ali Şen, bir yandan Fenerbahçe gündemini takip ediyor, diğer taraftan dünyanın dört bir yanında deniz altındaki ‘hazineleri’ keşfediyor. Yetmiyor, uzaya çıkmaya hazırlanıyor. Bunu da önümüzdeki senelerde gerçekleştirecek. Ali Şen başkan son olarak Süveyş Kanalı’ndaydı. Tarihi bir batığa daldı. Fenerbahçe ile ilgili çarpıcı ifadelerde bulunmadan önce bu geminin hikayesini ve o anları şöyle anlattı:

Yıllarca arandı

“Geminin adı Thistlegorm. Bu gemi 9 Nisan 1940’ta İngiltere’de Glasgow’da denize indirildi. 126 metre boyundaydı. İngiltere’nin bu savaş gemisi o zaman ülkenin diğer kıtalardaki ordularına tank, lokomotif, cip gibi donanımlar taşıyordu.

Almanlar’ın uçakları 2. Dünya Savaşı sırasında Akdeniz’i devamlı bombaladığı için Thistlegorm gemisi tüm Afrika’yı aşağıdan dolaşıyor ve Süveyş Kanalı’na girmeye çalışıyordu. Tarih 6 Ekim1941’di. Gemi kanala girdi. Ama Almanlar İngilizler’i yine buldu. Gemi batırıldı. Dalgıçlar yıllarca efsane gemiyi aradı. 1955’te ünlü Fransız araştırmacı Jack Cousteau 30 metrede gemiyi buldu. Ben de 5 yıldır oraya dalmayı planlıyor ama yapamıyordum.

Rüzgar ve akıntıya denk geldim. Ve geçen hafta batığa daldım. İngilizler Sahra’ya askeri malzeme taşımak için rayda götürüyorlarmış. Raylar ve hatta jiplerin lastiklerine kadar her şey duruyordu. Kaptan dairesine girdim; insan kemiklerini gördüm.”


Dalmadığı yer yok

Ali Şen sözlerine “Dünyanın her tarafında dalıyorum. Köpekbalıkları ile Bahama’da daldım. Onları elle besledim. Türkiye’de köpekbalığını besleme sertifikasına sahip ilk insanım. 40 köpekbalığıyla açık denizde yüzdüm. Güney Afrika’da kafesle dalıp, köpekbalıklarını çektim. Hepsi ayrı etkileyiciydi” diye devam etti. Tabii akıllara şu soru geliyor, Şen her seferinde memleketten niye bu kadar uzaklara gidiyor. Fenerbahçe’deki sıkıntılardan mı darlanıyor? Ve dışarıdan bakıldığında, camiadaki son gerilim ortamını nasıl değerlendiriyor?

İşte cevabı

“Yılda 2 ay yurtdışındayım. Kalbimde Fenerbahçe ile birlikte gidiyorum. Teknoloji sayesinde bir düğmeye basarak her şeyi zaten öğreniyorum. Dışarıdayken Fenerbahçe’nin bu durumunu görünce öfkeleniyor ve üzülüyorum. Ama öfkem üzüntümden fazla. Çünkü bu yaşananlara gerek yok. Rakipler en kötü sezonlarını yaşarken, bizim açık ara puan farkıyla zirvede olmamız gerekiyordu. Fenerbahçe’nin durumunu, Fatih Terim’in belirleyeceğini söylemiştim. Terim başarılı olursa işimiz zordu. Ancak Terim’in az puan topladığı bir sezonda bizim daha iyi olmamız gerekiyordu. Bu fırsatı değerlendiremiyoruz. Öfkem bundan.”


kaynak
 
Üst