IT, OEM, SİBER güvenlik uzmanı olmak için...

Bu konuyu okuyanlar

kontrol

Öğrenci
Katılım
23 Ekim 2015
Mesajlar
64
Reaksiyon puanı
14
Puanları
8
SELAMUN ALEYKUM ARKADAŞLAR
IT, OEM, SİBER GÜVENLİK UZMANI OLMAK İÇİN Bilgisayar Mühendsiliği ve ya Yazılım Mühendisliği Diplomasi İlla Şartmı Ben Kendimi geliştirerek Microsoft Onaylı kurslara gidip sertifika alarak da bu mesleği icra edebilirmiyim. Ayrıca Yurtdışı Şartları hakkında ne düşünüyorsunuz Gurbete Çıkmaya Değermi?
Ek Bilgi: 20 Yaşındayım İst. Ünide Mühendislik Okuyorum (ama Bilişimle bir alakası olmayan bir mühendsilik)
 

Tys23

Dekan
Katılım
22 Ağustos 2012
Mesajlar
7,138
Reaksiyon puanı
1,229
Puanları
113
SELAMUN ALEYKUM ARKADAŞLAR
IT, OEM, SİBER GÜVENLİK UZMANI OLMAK İÇİN Bilgisayar Mühendsiliği ve ya Yazılım Mühendisliği Diplomasi İlla Şartmı Ben Kendimi geliştirerek Microsoft Onaylı kurslara gidip sertifika alarak da bu mesleği icra edebilirmiyim. Ayrıca Yurtdışı Şartları hakkında ne düşünüyorsunuz Gurbete Çıkmaya Değermi?
Ek Bilgi: 20 Yaşındayım İst. Ünide Mühendislik Okuyorum (ama Bilişimle bir alakası olmayan bir mühendsilik)
Şuan Adli Bilişim mühendisliği var oda tek yerde var. Ayrıca illa mühendis olmana gerek yok mühendis olmadan hatta hiçbirşey okumadan kendini geliştirip kanıtlamış kişiler var. Kurslara giderek resmileştirebilirsiniz ve devlet adam aradığında başvurabilirsiniz.
 

kontrol

Öğrenci
Katılım
23 Ekim 2015
Mesajlar
64
Reaksiyon puanı
14
Puanları
8
Şuan Adli Bilişim mühendisliği var oda tek yerde var. Ayrıca illa mühendis olmana gerek yok mühendis olmadan hatta hiçbirşey okumadan kendini geliştirip kanıtlamış kişiler var. Kurslara giderek resmileştirebilirsiniz ve devlet adam aradığında başvurabilirsiniz.
ŞİMDİ BEN BİLGE ADAMIN KURSLARINA GİTMEYİ DÜŞÜNÜYORUM ORADA ISO27001 BİLGİ GÜVENLİĞİ UZMANLIĞINA KADAR dersleri alsam Özel Sektöre veya Devlete Başvurabilirmiyim Çünkü kariyer.net e baktım hep Bil. Müh. diploması isityorlar İş İlanalrında
 

Tys23

Dekan
Katılım
22 Ağustos 2012
Mesajlar
7,138
Reaksiyon puanı
1,229
Puanları
113
ŞİMDİ BEN BİLGE ADAMIN KURSLARINA GİTMEYİ DÜŞÜNÜYORUM ORADA ISO27001 BİLGİ GÜVENLİĞİ UZMANLIĞINA KADAR dersleri alsam Özel Sektöre veya Devlete Başvurabilirmiyim Çünkü kariyer.net e baktım hep Bil. Müh. diploması isityorlar İş İlanalrında
Özel şirketlere gidebilirsin . Bence mühendis olmaya gerek yok bu uzmanlık için ha gitsen ne kadar faydası olacak bilemem .
 

kontrol

Öğrenci
Katılım
23 Ekim 2015
Mesajlar
64
Reaksiyon puanı
14
Puanları
8
YÜZÜMÜZE VURMAZLAR DİMİ LİSANS DİPLOMAMIZ YOK DİYE ŞUAN FARKLI BİR BÖLÜM OKUYORUM AMA İSTEDİĞİM MESLEK SİBER GÜVENLİK UZMANLIĞI
 

kontrol

Öğrenci
Katılım
23 Ekim 2015
Mesajlar
64
Reaksiyon puanı
14
Puanları
8
İlanalrın hemen hemen hepsine baktım ya bilgisayar ya elektronik isitiyorlar bende yatay geçiş planları yapıyorum
 

Halktan Biri

Dekan
Emektar
Katılım
30 Ekim 2016
Mesajlar
9,401
Reaksiyon puanı
9,163
Puanları
113
"Okul biter ders bitmez." Bu söz sizce doğru mudur?Bence gayet doğrudur. :)
Başta yazdıklarımın konuyla alakası olmayabilir ama neyse.
İnşallah istediğiniz meslek sahibi olursunuz,iyi günler.
 

errno

Doçent
Katılım
17 Temmuz 2016
Mesajlar
694
Reaksiyon puanı
567
Puanları
93
İlk başta aleyküm selam,

bence değer. Şansını yurtdışında denemeni tavsiye ederim. Biraz sabırlı olacaksın ancak. Dil öğreneceksin, aynı zamanda sabırla ve sıkılmadan iş arayacaksın. Microsoft lisanslarınında peşini bırakma.

Şu an çalıştığım firma sanki rüya gibi. Keşke böyle olsaydı diyebileceğim sadece bir iki konu var o da benim şımarıklığımdan kaynaklı :) Türkiye benim memleketim o ayrı konu, ama iş konusu..

Şu an çalıştığım firmada iş konusunda zaman sıkıntım, para sıkıntım, gerekli ihtiyaçlarım sıkıntısı olmadığı gibi, burnu tavanda yönetici, genel müdür, takım lideri de yok.. Saygı hat safhada, paylaşım ve bilgiyi ilerletme, destek olma hat safhada..

Yanlış anlaşılmazsanız kısa bir örnek vereceğim. Klavyemi üçüncü kez değiştirdim. Yazamıyordum. Doğru klavyeyi bulmam gerkiyordu. Güzel bir klavye getirttiler parası hatırı sayılır cinsten. Denemek istiyorum dedim. Denedim. Yine içimden geldiği gibi yazamıyordum. Stres yaptım. Konuyu şefimle konuştum ve anlattım. Bayağı güldük bu duruma. Sen bul biz alalım dedi. Parasını hatırı sayılır bir klavye buldum ve aldılar. Burada senin moralinin önemli olduğunu biliyorlar, klavyenin parasını zaten çıkarırlar merak etme, çünkü ben kedimi iyi hissedersem misliyle karşılığını vereceğimi biliyorlar..

İki adet klavye seçeneği gönderdim. Birincisi cam klavye ve gölge maus (ışıkla çalışan bir sistemi var, herhangi bir şey tutmuyorsun :) ) Abartmıştım ve kabul etmediler. İkincisini kabul ettiler. Buradaki maksat; patronun kim olduğunu gösteriyorlar. Sorun yok ortayı bulduk. :)

Yurtdışında herşey farklı.

Saygılarımla.
 

kmurat

Dekan
Katılım
8 Şubat 2014
Mesajlar
8,488
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
3,711
Puanları
113
Uzmanım diyeceksin ama diploman olmayacak. Ben de doktor'um diyorum ve kimse inanmıyor. Oysa kendimi geliştirdim ve her türlü cerrahi müdahaleyi başarı ile becerebilirim. Bir meyve bıçağı ve bir tatlı çatalı bana yeterli gelir. Ama bir türlü kimseyi yeteneklerimden iknâ edemiyorum. Ne Devlet hastaneleri, ne de özel hastaneleri bir türlü ikna edemiyorum. Beni bir kez bir ağır hasta üzerinde bir denesinler, beğenmezlerse yine de işe almayabilirler. Ama hiç bir şans tanımıyorlar.

Bu günün şartlarında bir diploma bile tek başına yeterli gelmiyor. Ek yeterlilik sertifikaları, Kurs katılım belgeleri, Bonservis, Referans v.s isteniyor. Ve de bunlar bir de araştırılıyor.

Özel bir şirket'te işe başlayacaksın ve milyonlarca lira işlem yapılan bir alyapının güvenliğini bir palavracıya teslim edecekler. Hayal bunlar.
 

Quilliam

Doçent
Katılım
16 Şubat 2016
Mesajlar
536
Reaksiyon puanı
86
Puanları
28
Şu üniversite şartı bir çok insanı yıkıyor bir çok siber güvenlik uzmanında o şartı arıyorlar sonrada diyorlar ki bizim niye açığımız var? Gayet normal.
 

errno

Doçent
Katılım
17 Temmuz 2016
Mesajlar
694
Reaksiyon puanı
567
Puanları
93
--- Gönderi Güncellendi ---
Şu üniversite şartı bir çok insanı yıkıyor bir çok siber güvenlik uzmanında o şartı arıyorlar sonrada diyorlar ki bizim niye açığımız var? Gayet normal.

Merhaba,

Uzun zamandır bakamıyorum ancak "Ethical Hacker" denen bir terim var. Sanırım lisanslaması da vardı. Buna bakmanı tavsiye ederim. Siber güvenlik uzmanı sadece okul okumayla olmuyor. Hatta kendini kanıtlaman yeterli bazı firmalar için. Bazı firmaları bırak dünyanın en önde giden firmaları bile var bu konuda.

Saygılarımla.
 

kmurat

Dekan
Katılım
8 Şubat 2014
Mesajlar
8,488
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
3,711
Puanları
113
Uzmanlık için önce bir temel gerekiyor. O temel üzerine de uzmanlık, tecrübe birikimi ve ilave eğitim ile kazanılıyor. Kimse bilgisi olmayan bir konuda bir uzman (konuya, her tür sorumluluğu üstlenebilecek seviyede hakim kişi) olamaz. Mesela bir uzman hekim önce tıp okur. Tıp okuyabilmesi için de Üniversiteye giriş sınavlarını en yüksek puanlarla kazanabilmiş olmalı. Ve ardından yıllarca meslek tecrübesi edinmeli ve de uzmanlaşacağı alanda var olan bilgisini daha da geliştirmeli ve uzmanlık alanını bir de belgeleyebilmeli.

İşte ben de bu nedenle bir türlü doktor olamıyorum. hayalimdeki uzmanlık alanım, Cerrahi. Hiç bir gönüllü hasta benim bıçağımın altına yatmak istemiyor. Oysa niyetim tamamen masum insanlık hayırına.
 

errno

Doçent
Katılım
17 Temmuz 2016
Mesajlar
694
Reaksiyon puanı
567
Puanları
93
Merhaba,

Tabii ki uzmanlık için temel gerekiyor. Üniversite sadece bir temel'dir. Başka hiçbir fonksiyonu da yoktur. Dışarı çıktığınız zaman o tuzaklarla dolu iş hayatında; "şey ama ben üniversite okudum, binlerce dolar para verip master yaptım" dediğiniz zaman komik bir duruma düşersiniz. Bakın etrafınıza herkes okuyor veya okumuştur. Okumak bir standart değildir. Okumak sadece belirli bir temelinizin olduğunun kanıtıdır.

O temelde şudur; .

Cümlenin sonuna şaşırdınız mı yoksa !? Evet bende birşey göremiyorum nedense.. Anlatayim o zaman. Okula gidipte bana günümüz teknolojisinde profesyonel olarak iş yapabilecek kaç kişi var aranızda ? Şimdi içinizden "ne var ki söyle yapalım" diyenlerde vardır.. İşler öyle laflarla yürümüyor kardeşlerim. Okulda bir teyp var ve hep aynı şarkı çalıyor. Şarkımızın adı da müfredat'tır. Hangi hoca müfredatın dışına çıkıyor söyleyin bakalım ? İşini bitiriyor, aktarılması istenen bilgileri size aktarıyor ki bunlarda temel bilgilerdir, onun dışında öğrendim diye evine gidersin. Ardından okulunu bitirirsin ve dışarda işe başladığında "bu muydu" dersin. Sonra ne mi olur; kendini geliştirmek için ya bir firmada bitirdiğin okul diplomanla yıllarca tecrübe kazandıktan sonra gerçek iş hayatına atılırsın, ya da tekrar ek kurslar ve lisanslarla kendini bu alanda geliştirdiğini kanıtlamaya çalışırsın ki bu bile yeterli değildir. Ve master yaparsın, yeterince paran varsa veya bankadan hatırı sayılır bir kredi alabiliyorsan.

Yeterli olmamasının sebeplerinden biride; tıp okuyan bir öğrenci mezun olunca hemen ameliyat mı yapıyor ? Tabii ki hayır. TUS'a (Tıp Uzmanlık Sınavı) giriyor ve daha da girdiği son birkaç imtahanı var yanılmıyorsam. Ardından yine mi ameliyat yapıyor. Yine tabii ki hayır. Pratisyen olacaksınız. E sonra ? Ameliyat mı ? Rüyanda görürsen ne ala.. Daha bir çok aşamaları var bu işin tıp konusunda. konumuz bu olmadığı için girmiyorum.

Ama masadaki adam değil, bir bilgisayar teknolojisidir. Ameliyat yapmak bir sanat değildir, yetenek işi hiç değildir. Bu konuda sistematik olarak takip etmen ve uzun yıllar vermen gereken bir yol var. Bilgisayar konusunda aynı şeyi tekrar etmek kesinlikle yanlış olduğunu savunuyorum.
Nedenine gelince; Matematik mühendisi, işletme mezunu, tıp okulunu bitirip programcılık yapan arkadaşlarıma karşı da yapılan bir hatadır bu çünkü. Şimdi ben size, e adam matematik mühendisi ama programcı olamaz.. Hayır hayır, adam tıp okumuş ne alaka, programcı hiç olamaz.. Esas saçmalık budur. Palavranın önde gideni ise; e o adam okumuş en azından yapabilir demektir. Buna karşı çıkanlar, hangi bölümün okunduğuna ve ardından hangi işin yapıldığına baksın. Bana sormasın, hatta çevresinede ufak bir araştırma yapsın ve cevabı kendi kendine veriversin lütfen. Eğer herkes bitirdiği bölümün işini yapmak mecburiyetinde ise.. Buraya hiç girmek bile istemiyorum. Bu konu ile lütfen bana cevap bile yazmayın çünkü karşılık bile vermeyeceğim.

Okul hayatında derslerine çalışırken kendini geliştirmek zorundasın. İş hayatında ne mi var.. Bilgin varsa güçlüsün, ve bu bilginin gücünü sana diploma vermiyor. Diploman var iken veya diploman yok iken kendini geliştirmek bireyin mücadelesine bakar. Birey ek olarak ilgili konuda kişisel gelişim mücadelesi vermeden okulu bitirip diplomayı eve götürdüğünde; "Evet şimdi bitti" diyorsa vay halimize.. Sonra iş arayacak, bulduğunda hayal kırıklığı..

Mesela soruyu soran arkadaşımı değil ama ele aldığı konuyu kısaca anlatalım. Okulunu ek olarak ilgili konuda kişisel gelişim mücadele vermeden alınan diplomanın anlamı kocaman bir sıfırdır. Bu sadece bir iş görüşmesine randevudur. İçerde size hayatın gerçeklerini yüzünüze dürüstçe vuracak bir uzman var ise şanslısınız. Oradan dersinizi çıkarıp yola koyulursunuz. Şanslı olmayan arkadaşlarım ise, iş tecrübesi olmadıkarı ama diplomaları oldukları için tecrübeli denklerinin aldıklarının belki yarısı kadar bir maaşla yıllarca ucundan kıyısından işe başlayabilirler. Mesela ek olarak kendini hazırlamamış birisine tabii ki kimse güvenlik departmanında işe hemen başlatmaz... Hatta sır vermeyi bırak, aynı yerel ağda bile çalışmanıza izin vermezler.. :) Daha neler..

Kimse aklından okulu kötülediğimi geçirmesin. Okulu tabii ki okuyun ve başarıyla bitirin. Ancak her vize/final sınavlarını başarıyla geçmeniz herşeye hazır olduğunuzu göstermez ki böyle bir havaya da sakın girmeyin. Üzülürsünüz, hem de çok..

Bir iş görüşmesinde yüz yüze kaldığım sadece bazı konular var aşağıda;

1- C#
- Wpf (Uzman düzey)
- Wcf (Uzman düzey)
- Windows Service (Uzman düzey)
- Console Applications (Uzman düzey)
- Class Library (Uzman Düzey)
- Veri yönetiminde/programlamasında Connected/Disconnected çalışma teknikleri (ileri seviye)
2- C/C++
- CLR (uzman düzey)
3 - Windows Server 2000/2003/2008 R2/2012 yönetim ve iletişim (Uzman düzey)
4 - NHibernate (Uzman düzey)
5 - Veri Tabanı : Ms Sql (SSRS dahil uzman düzey), My Sql (Uzman düzey)
6 - UML, Veri Akış diagramları, planlamalar (Uzman düzey)
7 - Test Driven Development (Code Metrics, Code Analys)
- First Test Development (Bunu özellikle belirtmek isterim..)
8- Batch, PowerShell Scripting (Uzman düzey)
9 - İsimlerini vermek istemiyorum ama bir düzine üçüncü parti ek kütüphaneler. (ileri seviye)
10- Şifreleme ve Deşifreleme algoritmaları (Tecrübe + Uzman düzey + üçüncü parti araçlar ve bunlarında tecrübeleri)
11- XML (Uzman düzey)
12- Temel tüm dizayn tasarım kalıpları dahil aşağıdakiler (uzman düzey);
- Asynchronous Programming Model (APM),
- Evented Asynchronous Programming (EAP),
- Task Parallel Library (TPL),
- Task – based Asynchronous Pattern (TAP)
13- Çok kanallı programlama (Multithreading) (Uzman düzey)
14- İnternet haberleşmesi ve haberleşmede güvenlik (Uzman düzey)
...

Devamı da var ama sanırım bu kadarı da yeterli. Şimdi gelelim üniversiteye. Hatta gelmeyelim. Bu yazdıklarımı size üniversitede öğretiyorlarsa hepinizden özür dileyeceğim.. Ama şu an öyle bir şansınız yok maalesef. Bir arkadaşımdan alıntı yapayım; "abi hala adam fortran öğretiyor.." dediğinde hiç gülmedik, aksine sinirden ve üzüntüden teselliyi kendimizi geliştirmede gördük.

Şimdi size sorarım üniversite bitirmek yeterli mi ? Veya diplomanız yok diye sizi işverenler pas mı geçecek sanıyorsunuz.. Lütfen gerçek hayata dönün.
Herkesin kendi hayatı, yaşantısı, kendi mücadelesi var. Bunları sadece bir diplomaya bağlarsanız yanılırsınız ve insanları yanlış yönlendirmiş olursunuz.
Kendinizi kanıtlamanın mutlaka bir yolu vardır. Bunun iyi olan bir yolu okulu okumaktan geçiyor. Ancak okul okuyamadınız diye cesaretinizi, hedeflerinizi ve en önemlisi hayallerinizi bir kenara bırakmayın. Çünkü başarıyı okul vermez, ama siz başarılı olabilirsiniz..

Saygılarımla.
 
Son düzenleme:

kmurat

Dekan
Katılım
8 Şubat 2014
Mesajlar
8,488
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
3,711
Puanları
113
Askerlik görevim esnasında ülkenin her köşesinden ve her düzeyden kişiler ile tanışma fırsatım oldu. Orta okul ve Lise mezunu kişilerin, Üniversite mezunu (kısa dönem) kişilere oranla anlama kabiliyetlerinin daha düşük olduklarını ve onlara her şeyin daha teferuatlı anlatılmaları gerektiğini gördüm. Bir de İlk okul mezunları vardı o zamanlar. Onlara ancak, yasak olmasına rağmen "şiddet" uygulayarak yeni bir şeyler, veya ortam da geçerli kuralları kabullendirebildim.

Ne kadar çok şey öğrenirseniz, zekâ seviyeniz bir o kadar artar. Zekâ'nın anlamı bilgi birikimi. Akıl ise aynı şey değil. Akıl, mantık yürütebilme kabiliyeti. Her ikiside öğrenerek gelişiyor. Akıllı insanlar daha çabuk öğrenebiliyor. diğerleri ise ezberliyorlar.

İş hayatımda gördüklerim :
İş hayatım doksanlı yılların başında bir sözde turistik işletmede Garson'luk la başlamıştı. Eniştem aracılık yapmıştı. İki ay sürdü ve yaz bitti, sokakta kaldım. Orada tanıştığım bazı arkadaşlarım yıllar boyu beni her gittikleri yere sürüklediler ve onların aracılığı nedeniyle bana hiç diploma sorulmadı. Ama benimle aynı zamanda ve aynı işi yapan Üniversite mezunu veya henüz öğrencisi olan arkadaşlarım hep benden daha az çalıştıklarına rağmen, ben den daha yüksek maaş aldılar. Onlar benden daha önce terfi ettiler.

Benim terfim, çalıştığım şirketlerin tamamı özel olmasına rağmen, Üniversite diploması yasal olarak zorunlu olan mevkii'lerde son buldu.

Bir meslekten başka bir mesleğe geçebilmenin iki yolu var. birisi en baştan yeniden meslek öğrenmek, Diğeri, benzer bir meslekte bildiklerine ek olarak, yeni şeyler öğrenmek.

Visual Studio'nun (veya benzerlerinin) hazır şablonları ile çalışmıyorsan, (gerçek) programlamanın temeli de Matematik'tir. Matematiği iyi bilen, programlamayı da çabuk anlar.

Okul dönemi bittiğinde, öğrenme olayı da son bulur. Çünkü iş hayatından veya özel hayatından ödün vermeden boş vaktin kalmaz. Bir günün 24 saat'i var ve günün her vakti zaten bir şeyler için planlanmış oluyor. Bir 25'inci saat yok.

Gelişmiş ülkelerdeki bütün bilişim ve bilim ile ilgili çalışmalar, Üniversiteler ile iş birliği içinde yapılıyorlar. Bizde ise her şey ezberletiliyor.

Mesela Facebook'un geliştiricisi ve kurucusu şahıs, Facebook'u Üniversite de okumuş ve okuyanların birbirleri hakkında bilgi edinebilmeleri için geliştirmiş ve sonra bir ticari yazılıma, hatta kuruluşa dönüşmüş. Google'ı da yine kurucuları Üniversite yıllarında bir araya gelip, küçük çaplı bir arama uygulaması olarak geliştirip, bir garaja kurdukları eski bir sunucu üzerinde çalıştırmışlar. Amaç Üniversite kaynaklarına kolay erişimmiş.

Beyin gelişmesini durdurduğunda, boşta kalan kapasitenin bir önemi kalmıyor.

İş Başvuruları nasıl yapılır :
Ben çoğunlukla arkadaşlar ile birlikte çalıştım. Onlar bana garantör (referans) oluyorlardı, ve onlardan memnun olan işveren, bana da güveniyordu ve beni bana ölçtükleri kabiliyet derecesinde görevlendiriyorlardı. Türkiye de işe alınmaların büyük bir çoğunluğu bu şekilde oluyor.

Diğer yöntem: :
Devlet toplu sınavlar yaparak işe alıyor.

Özel şirketlerde ise, Şirkete başvuru için gidiyorsun, güvenlik sana 10-12 sayfalık bir soru listesi veriyor ve seni bir salona gönderiyor. Çıkarken de o soru listesini ve yanında CV, diploma kopyası, varsa Sertifikalar v.s kopyaları, bir kaç vesikalık foto ile birlikte güvenliğe teslim ediyorsun.

Personel'den sorumlu departman da yeterince başvuru bir araya geldiğinde (aylar sonra) başvuruları gözden geçiriyor ve 100 kişi başvuruda bulunmuşsa, en iyi 10 adayı sözlü görüşmeye çağırıyor. Görüşmeyi personel müdürü (veya günümüzde hangi yabancı tanımlama modaysa) adaylar arasından en iyi üçünü seçiyor ve başka bir görüşme için genel müdürlüğe veya patrona veya bölüm müdürüne gönderiyor. Bu son görüşmede onaylananlar işe alınıyorlar ve bir ay deneme süresi sonunda üç kişiden en iyi veya uyumlu veya güvenilir olanı işe alıyorlar.

Henüz işe başlamamış olanlara tavsiyem, mümkün oldukça, aynı anda bir çok işyerine başvurun. Sonra kabul edildiğiniz iş yerlerinden sizin için en uygun olanı tercih edersiniz. Bir yere bağlı kalırsanız, aç kalırsınız.
 
Son düzenleme:

errno

Doçent
Katılım
17 Temmuz 2016
Mesajlar
694
Reaksiyon puanı
567
Puanları
93
Merhaba,

bir işyerine (Türkiye genelinde bir hastanedir) müracaatım esnasında verdiğim CV'nin daha kapıdan çıkmadan; "zaten üniversite mezunu değilmiş" diyerek yırtılıp çöpe atıldığı günler unutmadım. Sadece arap kökenli olmadığım için işe alınmadığım, Türkiyenin önde giden bir haber grubuna müracaatımda; "içerde tanıdığın varsa olur" diyerek mülaakata bile alınmadığım (konu üniversite mezunu veya lise mezunu bile değildi), aynı işi yaptığım halde sadece üniversite diplomam olmadığı için yarı fiyatına daha fazla çalıştığım günleri de unutmadım. Hiçbirşeyi unutmadım. Yazlık bir belde de iş aramak için tüm müracaatlarımın geri çevirildiği ve cebimde para kalmadığı günleri de unutmadım. Türkiye'de çalıştığım yazılım firmasında daha öncede yazılan programın bilgilerini devir alırken; "kardeş ben buna bin dolar para ödedim öğrenmek için, kursuna gittim, sana niye söyleyim. Beni ilgilendirmez" diyerek oracıkta çaresiz kaldığımı da unutmadım.

Bu ve bunun gibi daha birçok nedenden hayallerimden vazgeçmedim. Şu an gidipte bıraktığım üniversite yıllarım maalesef ki, iki adet 4 yıllık ve bir adet 2 yıllık (Stajı dahil) toplamı etmektedir.

Ve bu yüzden şu an hem ingilizce, hem de almanca konuşup yazabiliyorum. Bu yüzden, hayallerimden vazgeçmedim.

Hayallerimden vazgeçmediğim için şu an lise mezunu olarak yurt dışında "Senior Developer" olarak çalışıyorum. Mücadele ettim, yılmadım ve her yaşadığım üzücü şey beni biraz daha hırslandırdı..

Gece gündüz çalıştım ve hala çalışıyorum. Televizyon izlemem, radyo bile sadece işe gidene kadar. Akşamları herkes yatarken ben çalışırım. Herkes televizyon izleyip içerken ben yine çalışırım. Birileri dışarda arabasıyla gezerken ben yine çalışırım. Bu yüzden birkaç dilden fazlasında program yazarım. Fedakarsanız bunun cömertliğini/karşılığını mutlaka alırsınız. Sadece geçen hafta 22,5 saat uyku uyudum ve günde 130 km araba sürmek zorundayım işe gidip gelmek için. Fedakarlık..

Her ne olursa olsun mutlaka bir yerlerde iyi ve sizi farkedebilecek insanlar var. Ben umudumu hiçbir zaman yitirmedim. Birilerinden kötülük gördüm diye kimseye kötülük yapmak zorunda değilim. Aksine bunu ortadan kaldırmak bizlerin sorumluluğu olduğu için, birileri bize kötülük yapsada, bizler sonraki kişiye veya nesile kötülük yapmak zorunda değiliz. Bizler/Sizler (iyi düşünen ve bilgiyi paylaşan) gibi insanlar olduğu sürece sorunları ortadan kaldıracağız, böylelikle ilerleyeceğiz ve elimizden geldiği kadar doğru yolu göstereceğiz.

Çünkü bilginin kişisel olmadığını anlamak için lise, üniversite diplomasına ve hatta master yapmaya gerek yok. İmkanlarınız okumanıza müsaade etmiyorsa bile kendinizi mutlaka geliştirmelisiniz.

Saygılarımla.
 

kmurat

Dekan
Katılım
8 Şubat 2014
Mesajlar
8,488
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
3,711
Puanları
113
Tam olarak anlayamadım. İki Üniversite okudun ve şu an lise mezunu musun? Üniversite den mi ayrıldın?
 

errno

Doçent
Katılım
17 Temmuz 2016
Mesajlar
694
Reaksiyon puanı
567
Puanları
93
Merhaba,

evet bir çok sefer (ikiden fazla) üniversiteden kendi isteğimle ayrılmak zorunda kaldım. Maddi sebeplerden dolayı. Hem çalışıyordum, hemde okumayı istiyordum. Denedim ve olmadı. Defalarca denedim. Peşini bırakmadım. Ancak bir yerde durmak zorunda kalıyorsun. Bende orada durdum. Şu an lise mezunuyum.

Saygılarımla.
 

kontrol

Öğrenci
Katılım
23 Ekim 2015
Mesajlar
64
Reaksiyon puanı
14
Puanları
8
Uzmanım diyeceksin ama diploman olmayacak. Ben de doktor'um diyorum ve kimse inanmıyor. Oysa kendimi geliştirdim ve her türlü cerrahi müdahaleyi başarı ile becerebilirim. Bir meyve bıçağı ve bir tatlı çatalı bana yeterli gelir. Ama bir türlü kimseyi yeteneklerimden iknâ edemiyorum. Ne Devlet hastaneleri, ne de özel hastaneleri bir türlü ikna edemiyorum. Beni bir kez bir ağır hasta üzerinde bir denesinler, beğenmezlerse yine de işe almayabilirler. Ama hiç bir şans tanımıyorlar.

Bu günün şartlarında bir diploma bile tek başına yeterli gelmiyor. Ek yeterlilik sertifikaları, Kurs katılım belgeleri, Bonservis, Referans v.s isteniyor. Ve de bunlar bir de araştırılıyor.

Özel bir şirket'te işe başlayacaksın ve milyonlarca lira işlem yapılan bir alyapının güvenliğini bir palavracıya teslim edecekler. Hayal bunlar.
PALAVRACI DEĞİLİZ HA ÜNİVERİSTEYE GİTMİŞSİN DİL ÖĞRENMİŞSİN HA KURSA GİDİP DİL ÖĞRENMİŞSİN İKİSİNDE DE SEN BU İŞİ ÖĞRENMİŞ OLUYORSUN VE BİZİM ÜNİVERSİTELERİMİZDE BU EĞİTİMLER YOK ZATEN PARASINI VERİYORSUN ADAM SANA ÖĞRETİYOR KİŞİ BAŞI ÜCRET ÜST SEVİYE EĞİTİMLERDE 10 BİN TL CİVARI VE KALİTELİ EĞİTİM VERİYORLAR ZATEN AYRICA
BTK İLAN AÇTI İLANDA MEZUNİYET ŞARTI ARANMIYOR YETENEK TESTİNE TABİİ TUTUYORLAR EĞER GERÇEKTEN İŞİ BİLİYORSAN İŞE ALIYORLAR MESELE DİPLOMA DEĞİL MESELE GERÇEKTEN İŞİ BİLİYORMUSUN BİLMİYOR MUSUN
İŞİ DİPLOMA YAPMIYOR SEN YAPIYORSUN
 

Son mesajlar

Üst