İşte Gerçek Aşk Diye Ben Buna Derim

Bu konuyu okuyanlar

mehmet

Müdavim
Emektar
Katılım
9 Mayıs 2007
Mesajlar
2,699
Reaksiyon puanı
47
Puanları
48
arkadaşlar lütfen uzun diye okumayı vazgeçmeyin
eğer öyküden memnun kalmassanız mailime gereken cevabı yazarsınız
saygılarımla

padişahlık döneminde geçen bir hadise sarhoşun aşkı:
Alkolik, evsiz barksız, kimsesiz sokak çoçuğu tarzında genç yaşlarda kendisin esnafa sevdiren sarhoş.
Bir gün vezirin duyurusuyla hayatı değişir.
Vezirin duyurusu :
Bu gün padişahımızın fermanıdır.kızının çarşıya çıkacağı.Olmayaki kızına başını kaldırıp kimse bakıversin.kızına bakanlara ceza uygulanacaktır. diye ferman verir.

Ve aradan zaman geçer kız çarşıya gelir. sarhoş kızın gözlerinin ortasına bakar. ne duyuru dinler ne bir ferman ve bu dinlememesi ona en büyük azaba sürükler. aşık olur.

öyle büyük bir aşkki artık kimseyle konuşmamaya başlar. eskiden şen şakrak olan sarhoş sakin ve dilsiz bir hal alır.onun o sakinliğine esnaftan tepki gelir. ne oldu? seni ne değiştirdi derler. o da aşık oldum padişahımızın kızına der.

Esnaf onu alaya alır.. sen kim padişahın kızı kim derler. aklını başına alda hayatına devam et derler. bu cevap karşısında sarhoş artık daha kötü bir hal almaya başlar...

Kendisine verilen ( para,içki, ekmek v.s)leri kabul etmez. yemez içmez bir hal alır . onu seven esnaf derdine bir çare aramaya başlar ama sonuç hep aynııdır. padişahın kızı nerde o nerde . arada dağlar fark var. bu aşka amin demek dağı yerinden tepretmek demek.

Ama sorhoşun hali her geçen gün daha kötüye gitmektedir. içkiyi bırakmıştır, konuşmayı bırakmıştır, yemeyi bırakmıştır, artık lakabı da değişmiştir . sarhoşun yerini aşık almıştır.

İşte asıl olacaklar bu saatten sonra olacaktır. eski saorhoş şimdiki aşık kahramanımıza esnafın birinden bir teklif gelir.gel der. seni bir dergaha götüreyim orda allah dostlarıyla birlikte ol. olaki onlar sana faydalı olur.derd,ne çare olabilirler.

bunu duyan aşık, eğer derdime çare olucakalrsa heryere giderim der. ve dergaha giderler.
Gittikleri medresede onları hak dostu karşılar.
Gel dostum, derdinin dermnı bende ama beni dinlemen lazım. beni dinlersen kırk gün içinde padişahın kızını sana getiririm.
Tamam der aşık.
Sen bana padişahın kızını getir değil kırk gün ben sana kırk yıl hizmet ederim , sözünden çıkmam.

hak dostu ona git seni yıkasınlar ,giydirsinler ve erzağını versinler yanıma gel.
bunaları yapan aşık. hak dostuna döner,
Birlikte şehrin dışına uzak ama o şehre giden yol güzergahında bir tepenin üzerine konaklarlar.

hak dostu ona derki:
Kırk gün boyunca burda geceli gündüzlü kalacaksın kabul mu? der.
aşık,Sen nedersen onu yaparım. ben zaten ömrümü sokakalrda yatmakla geçirdim. burası beni korkutmaz, kalırım.

hak dostu devam eder:
Kırk gün boyunca yiyeceklerini ben getiricem,
Benle konuşacaksın başka hiç kimseyle konuşmayacaksın.ağızından tek bir kelime telafuz ediceksin.
Hep ALLAH diyeceksin.
ne soararlarsa ne verirlerse hep ALLAH diyeceksin. bu tepenin altındaki yoldan kervanlar geçer, kervanların davetlerine katılmayacaksın.
Ben sana gelişmeleri zamanı geldiğinde anlatacağım

Ve bir hafta boyunca aşık hep ALLAH der.
Hafta sonu bir kervan gelir, ufak bir kervandır ve aşığın bulunduğu tepenin altına konaklarlar.kervan başı sofraya oturur oturmaz tepenin başındaki aşığa gözü ilişir. arkadaşalrına
Gidin onuda sofraya çağırın der.
Arkadaşları aşığın yanına varır. selam derler .
cevap, ALLAH olur.
sizi kervanbaşı yemeğe davet etti derler
cevap yine ALLAH olur.
Kim ne söylediysede karşılığında ALLAH demekten başka bir ses duymamaıştır. bu hadise direkt kervan başına anlatılır.
yukardaki ermiş biridir ki hep ALLAH telafuz eder.buna inanmayan kervan başı kendi tepeye çıkar. selam der,
Ben kervanbaşıyım.buyrun soframıza bir lokma bir şeyler alın,şereflendirin bizi. cevap yine ALLAH olur.
kervanbaşı ne söylediysede cevap ALLAH oldu...

Ve bu hadiseyi başından geçenleri şehirde anlatmaya başlarlar kervandakiler.
Aşıkda yanına gelen hak dostuna anlatır başından geçenleri.
hak dostu devam eder ALLAH demeye
Ama aşığın buna inanası bir türlü gelmiyordur ALLAH demekle kız nasıl gelecek?
yinede bunu hak dostuna yansıtmıyor, tek çaresinin bu olduğunu biliyordu
Çünkü daha önce hiç kimse ona sana kızı getirirm dememişti bu ona umut olmuştu.

ikinci hafta daha büyük bir kervan ordan geçip aynı yerde konakladı .
Aynı hadiseler geçti aralarında .hatta altınlar dahi teklif edildi yemeğe buyursun diye
ama cevap ALLAH olur aşık tarafından .

artık aşık alışmıştır ALLAH demeye ALLAH ALLAH ALLAH...
ona rahatlama ve zevk vermeye başlamıştır ALLAH ALLAH demek.

başından geçenleri tekrar hak dostuna anlatır.
oda dayan az kaldı der.artık üçüncü hafta gelmiştir.

Aşık halk arasında ermiş olarak tanınmaya başalanmıştır. herkesin ağzında o vardır. evliya diyenelr dahi olmuştur.
üçüncü haftanın sonunda daha büyük bir kervan gelir. aynı davetlerle ve aynı cevapları alırlar ALLAH ALLAH ALLAH...

lakin bu kervan direkt padişahın sarayına davetlidir. kervan başı ile padişah aynı masada yemek yerlerken padişahım der:
Hükümdarlğınızın topraklarınızın içerisinde yolumuzun üzerinde bir hak dostu oturmaktadır tepe başında .ağızından hep mübaerek ALLAH kelimesi çıkar.
kimdir ismini söylemez nerden gelmiştir ,söylemez. necidir söylemez ne zmandandır ordadr konuşmaz hep ALLAH der .

siz tanırmısınız?
Padişahın yanında bulunan vezir söze karışır:
padişahım halkın ağzındadır , ziyaretçileri bile başalamıştır , kimse tanımaz kimse halen ismin bilmez nerdeen gelmiştir bilinmez, hediye kabul etmz , ALLAH der başka bier şey demez.

Padişah vezirine böyle mübarek bir insan topraklarımıza teşrif etmiş sarayımıza niye buyurmaz davet edin.

Bunun üzerine vezir komutanalra emiri verir gidin zatı getirin der.
Bu arada aşık ile hak dostu da konuşmaktadırlar .
hak dostu ona bu hafta padişahın askerleri ve veziri gelicektir sakın olaki daveti kabul etmeyesin. konuşmayasın. devam et ALLAH demeye der.
ve hadise aynı şekilde gerçekleşir .

Askerler gelir vezierler gelir ama cevap olarak hep ALLAH kelimesi duyarlar...
hak dostuna karşı kaba kuvvet kullanılmaz bilirler. ve aynı başından geçenleri padişaha analtırlar.
padişahta hata bizde hak dostuna onu anlayan bir zatı göndermek lazım bize dostumuz olan ondan anlayan hak dostunu çağırın. bizi kırmayıp gelecektir. derdimiz derman olucaktır.

Padişahın hak dostu dediği zat, aşığı tepeye bırakan zattır.
Saraya gelir padişah hak dostuna olayı anlatır. hak dostu duydum, gördüm, orda olduğunu biliyorum lakin o allah dostu ise sizde halifesiyseniz onun işi benle değildir
Eğer sizin toprakalrınızdaysa onu siz davet edin. der
ve aşığın yanına gider hak dostu:

aşığa derki ;
Padişah gelecek seni davet edecek sana ikramaltda bulunacak sakın olaki istediğin almayana kadar ALLAH demekten vazgeçme der ve gider.

aradan zaman geçer.
Padişah vezirleri halk hep birlikte aşığı yani halkın dilindeki hak dostunu ziyaret etmek için tepeye koaşarlar padişahın peşinden.
padişah ile asığın buluşması ve aradaki konuşmalar :

padişah selam der.
Aşık ALLAH der
p: ben bulunduğun toprakalrın hükümdarıyım.buyur seni saraya davet ediyorum.
a: ALLAH der.
p: anladım gelmeyeceksin. bari kim olduğunu söyle der.
a: ALLAH der.
p: madem adını söylemeyeceksin davetimize gelmeyeceksin, ozaman dile benden ne dilersen der
a: ALLAH der
p: gel sarayıma seni en güzel mekana sahip edelim talebe yatiştir.
istersen dildiğin kadar toprak verim dileğini yaparsın der.
a: ALLAH der
bu arada aşıkğı tepeye bırakan hak dostu padişaha yanışır ve padişahım der,
Böyle zatların gözünde dünyalık yoktur gönlünde dünyalığın yeri hiç yoktur. siz ona manevi bir heiddye teklif edin varsa.

padişah düşünmeye başlar
manevi nesi vardır. en çok sevdiği parayla alamayacağı maneviyat olarak ne verebilir ve aklına kızı gelir .
tekrar söze koyulur. derki

p: ey hak dostu gençsin benim de genç bir kızım var gel sarayıma teşrif et hemde gönlüme teşrif etmiş olursun sana kızımı vereyim. der

Aşık durur ALLAH kelimesini son kez dedikten sonra bir kaç dakika duraklar etrafına bakar. gözyaşı döker

padişaha döner hayır der. herkes şaşırır.
onu oaraya bırakan hak dostuda şaşırır
Bütün isteği kızı almakken neden hayır?

Aşık devam eder. otuz yıldır der şehrinde bırakmadığım sokak kalmadı
aç kalmadığım gün kalmadı ,
Sıcak bir yatak görmedim otuz yılda .
otuz saniyen benim için olmadı.
otuz kuruşum olmadı.
otuz arkadaşım olmadı.

Burda kırk güün içinde tek bir ALLAH dedim milyonlarca sevenim oldu.
tek bir ALLAH dedim dünyalar benim oldu.
tek bir ALLAH dedim padişah dostum oldu.
tek bir ALLAH dedim kimsenin amin demediği duam kabul oldu.
tek bir ALLAH dedim gönlüm ALLAH ile doldu...
Dileğim tek idi
Şimdi herşey benim oldu
ALLAH her zaman yanımda oldu.
amin deyin artk duama

Şimdi bende ona gidip cemalini görmek istiyorum ALLAH diyerek dedi ve duasi kabul oldu...
 
Üst