Hicri Yılbaşı ve Muharrem Ayının Faziletleri (6-7 Aralık 2010)

Bu konuyu okuyanlar

AliA

Müdavim
Emektar
Katılım
29 Haziran 2007
Mesajlar
64,457
Reaksiyon puanı
527
Puanları
0

Peygamber efendimiz Muhammed aleyhisselam, miladi 571’de 20 Nisana rastlayan, Rebiul-evvel ayının on ikinci Pazartesi sabahı, Mekke’de doğdu.

622’de Mekke’den Medine’ye hicret etti. 20 Eylül Pazartesi günü, Medine’nin Kuba köyüne geldi. Bu tarih Müslümanların Şemsi yılbaşı oldu. O yılın Muharrem ayının birinci günü de, hicri [kameri] yılbaşı oldu. Muharrem ayının birinci gecesi Müslümanların kameri yılbaşı gecesidir. Bu geceyi ihya etmeli ve saygı göstermeli. Saygı göstermek, günah işlememekle olur. Zilhiccenin son günü ve Muharremin birinci günü oruç tutan, o yılın tamamını oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur. Bir hadis-i şerifte, (Ramazandan sonra en faziletli oruç, Muharrem ayında tutulan oruçtur) buyuruldu.

İslamiyet’ten önce Araplar, Muharrem ayında savaşmak isteyince, o yıl Muharrem ayının ismini, sonraki aya koyarlar, sonraki aya da, Muharrem derlerdi. Böylece haram ay, Muharremden bir sonraki ay olurdu.

(Bir ayın haramlığını başka aya geciktirmek, ancak kâfirliği arttırır. Kâfirler, böylece sapıtıyorlar. Onlar, Allah’ın haram kıldığı ayların sayılarını denk getirmek için, haram ayı bir yıl helal edip, başka yıl onu yine haram ederler. Böylece, Allah’ın haram kıldığını helal kılmaya çalışırlar) mealindeki, Tevbe suresinin 37. âyet-i kerimesi, ayların yerlerini değiştirmeyi yasak etti.

Kıymet verilen dört aydan biri

Muharrem ayı, Zilkade, Zilhicce ve Receb’le beraber Kur’an-ı kerimde kıymet verilen 4 aydan biridir. (Tevbe 36)

Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:

(Ayların efendisi Muharrem, günlerin efendisi Cuma’dır.) [Deylemi]

(Ramazandan sonra en faziletli oruç, Allahü teâlânın ayı Muharrem ayında tutulan oruçtur. Farzlardan sonra en faziletli namaz, gece namazıdır.) [Müslim, İbni Mace, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai]

(Nafile oruç tutacaksan, Muharrem ayında tut! Çünkü o, Allahü teâlânın ayıdır. O ayda bir gün vardır ki, O günde Allahü teâlâ geçmiş kavimlerden birinin tevbesini kabul etti. Yine o gün, tevbe edenlerin günahlarını da affeder.) [Tirmizi]

Nafile ibadetlerin sevabına kavuşabilmek için, Ehl-i sünnet itikadında olmak, haramlardan kaçıp günahlara tevbe etmek, farzları kusursuz yapmaya çalışmak, o ameli ibadet olarak yapmaya niyet etmek şarttır.

Muharrem ayının birinci gününde(hicri yılın ilk günü) muhakkak oruçlu olmak lazımdır, bu sene işlenecek günahlardan korunmak ve işlenecek günahlarında afvedilmesi için.
 

soner23

Müdavim
Katılım
20 Mart 2008
Mesajlar
1,543
Reaksiyon puanı
62
Puanları
48
Teşekkürler AliA

1 MUHARREM 1432

Hicri yılbaşının tüm İslam ve SDN ailesine hayırlısı olmasını dileği ile.

Peygamber efendimize, Eshabına ve Ehl-i beytine salat ve selam getirilmekte, yeni sene boyunca, şeytanın ve nefsimizin şerrinden Allahü teâlâya sığınılmaktadır. Duanın Latin harfleriyle yazılışı şöyledir:

(Elhamdülillâhi Rabbil-âlemîn. Vessalâtü vesselâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ecmaîn. Allahümme entel-ebediyyü'l-kadîm, el-hayyül-kerîm, el-hannân, el-mennân. Hâzihî senetün cedîdetün. Es'elüke fîhe'l-ısmete mineşşeytânirracîm, vel avne alâ hâzihin-nefsil-emmâreti bissûi vel-iştiğâle bimâ yukarribünî ileyke, yâ zel-celâli vel-ikrâm, birahmetike yâ erhamerrâhimîn. Ve sallallâhu ve selleme alâ seyyidinâ ve nebiyyinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve ehl-i beytihî ecmaîn.)

hicriyil0wp.jpg
 

hüzün_

Müdavim
Emektar
Katılım
14 Nisan 2010
Mesajlar
8,771
Reaksiyon puanı
500
Puanları
113
Yaş
35
SENE BAŞI DUASI: Her kim Muharrem’in evvelinde;

“Ey ALLAH’ım C.C. ! Sen Ebedi ve Kadimsin. İşte bu yeni senedir, ben Senden bu sene, şeytan ve dostlarından korunmayı, kötülüğü çokça emreden bu nefse karşı yardım ve beni Sana yaklaştıran amellerle meşgul olmayı isterim. Ey Kerem Sahibi, kabul eyle! ” derse, şeytan: “Biz bu kişiden ümidi kesdik” der, ve ALLAH C.C. ona, kendisini sene boyunca koruyacak iki Melek görevlendirir.

(Hadis’i Şerif, Kaynak: Alemle Safûrî, Nüzhetü’l-mecâlis, 1/156)
 

ashabulyemin

Müdavim
Katılım
6 Aralık 2008
Mesajlar
3,389
Reaksiyon puanı
20
Puanları
0
EN FAZİLETLİ NÂFİLE ORUÇ


Yukarıda geçen hadisten açıkça anlaşılmaktadır ki ramazan ayı dışında oruçların en faziletlisi muharrem ayında tutulan oruçtur. Ancak, hadis-i şerifi şöyle anlamak da mümkündür: Ramazan ayı dışında bir ay boyunca oruç tutmanın en faziletli olduğu ay muharremdir. Bunun yanında, diğer ayların bazı günlerinde tutulan oruç, muharrem ayının bazı günlerinde tutulan oruçtan daha faziletlidir. Arefe günü, zilhiccenin ilk on günü ve şevval ayından altı gün oruç tutmak gibi.
Bu ikinci görüşü şu hadis-i şerif desteklemektedir:
Adamın biri Resûl-i Ekrem’e (s.a.v) geldi ve şöyle dedi: “Ey Allah’ın Resûlü! Ramazan ayı dışında oruç tutmam için bana bir ay söyle!” Bunun üzerine Allah’ın Resûlü (s.a.v),
“Eğer ramazan dışında bir ay boyunca oruç tutacaksan, muharremi tut. Muhakkak ki o, Allah’ın ayıdır. O ayda öyle bir gün vardır ki Allah tövbe edenlerin tövbesini kabul eder…”[1]
Ebû Zer (r.a) şöyle demiştir: Resûl-i Ekrem’e (s.a.v), gecenin en hayırlı bölümünü ve ayların en hayırlısını sordum; şöyle buyurdu:
“Gecenin en hayırlı kısmı ortası, ayların en hayırlısı (ramazan ayı dışında) kendisine dua ettiğiniz Allah’ın ayı olan muharremdir.”
Ebû Osman en-Nehdî (rah) diyor ki: “Ashap şu üç on güne çok önem verirdi: Ramazanın son on günü, zilhiccenin ilk on günü ve muharremin ilk on günü.”
Katâde (rah) diyor ki: “Fecr sûresinin başında yüce Allah fecre yemin etti. Bu fecirden maksat, muharrem ayının ilk fecridir. Yeni sene o günün fecriyle başlamaktadır.”
Haram aylar dört tanedir. Haram ayların üçü peş peşe gelir. Bunlar, zilkade, zilhicce ve muharrem aylarıdır. Biri tek olup receb ayıdır.
Ramazan ayından sonra en hayırlı aylar haram aylardır. Haram ayların en faziletlisi de muharrem ayıdır.
Nitekim Resûl-i Ekrem (s.a.v) bu aylarda oruç tutmayı tavsiye etmiştir. O aylardan zilhicce hicrî yılı bitirir; muhharrem ise hicrî yılı başlatır. Kim zilhicce ayını oruçlu geçirir, sonra da muharrem ayı boyunca oruç tutarsa, seneyi taatle kapatıp, taatle açmış olur. Bu kimse bütün yılı oruçlu olarak geçirmiş gibi olur. Çünkü bir işin başının ve sonunun taatle olması, o işin tamamının taatle olması hükmündedir. Bu konudaki bir hadis-i şerifte şöyle buyrulmuştur:
“İki hafaza meleği kulun sahifesini göğe yükseltir. O amel defterinin başında ve sonunda hayır varsa muhakkak ki Allah, meleklerine şöyle hitap eder: Şahit olun! Muhakkak ki ben o iki amelinin arasında olanları bağışladım.”[2]
Diğer bir hadis-i şerifte şöyle buyrulmuştur:
“Ey âdemoğlu! Beni gündüzün ilk saatinde, gecenin de son saatinde anarsan, ben, ikisinin arasında işlediğin (ceza gereken) büyük günahlar hariç, diğer günahlarını bağışlarım."[3]
İbnü’l-Mübarek (rah) diyor ki: “Kim gündüzün sonunu Allah’ın zikriyle bitirirse, gündüzün tamamını zikirle geçirmiş olarak yazılır.”
O bu sözüyle amellerin sona göre değerlendirildiğine işaret ediyor. Senenin başlangıcında nasuh tövbesi etmek, geçmişte olan günahları temizler.
Resûl-i Ekrem (s.a.v), muharrem ayını “Allah’ın ayı” olarak isimlendirmiştir. Bu isimlendirme, muharrem ayının ne kadar değerli ve faziletli olduğunu göstermektedir. Çünkü yüce Allah’a yarattıklarından özel ve seçilmiş olanlar nisbet edilir. Meselâ âyetlerde yüce Allah, Hz. Muhammed (s.a.v), İbrahim (a.s), İshak (a.s), Yakub (a.s) ve diğer peygamberlerin kul sıfatlarını zikrederek, onları "Allah'ın kulu" veya "kulum" diye kendisine nisbet etmiştir. Aynı şekilde, Kâbe’yi kendi evi olarak nitelendirirek ona, “Beytullah” demiştir. Sâlih peygamberin (a.s) devesine de "Allah’ın devesi" demiştir.

http://www.konakdersleri.com/belge.php?bilgi=1086&konu=EN-FAZILETLI-NÂFILE-ORUC
 
Üst