Günün Deyimi

Bu konuyu okuyanlar

Ahbârî

Müdavim
Katılım
6 Ekim 2009
Mesajlar
6,274
Reaksiyon puanı
345
Puanları
83
Arkadaşlar forumun başka konularında Günün sözü, fotoğrafı gibi bir konuyu da burada açmak istedim.

Burada her gün bir deyim yazmaya çalışacağım. Kendim açısından faydalı olacağını umuyorum. Sizlerinde katkılarını beklerim.

Uslübumuz ise deyimi ve manasını belli etmek ve örneklerle açıklamak olsun.

-----------


To make a beeline for : dosdoğru -e gitmek


Example:

1.If you make a beeline for someone or something it means you go straight to them.


2.As soon as the concert is over, we should make a beeline for the car, because I don't want to get stuck in traffic.


3.The tired and thirsty travellers made a beeline for the bar.
 

Ahbârî

Müdavim
Katılım
6 Ekim 2009
Mesajlar
6,274
Reaksiyon puanı
345
Puanları
83
to have a bee in your bonnet: kafaya takmak, takıntısı olmak



Example:


1) If you have a bee in your bonnet it doesn't literally mean that you have a bee in your hat. It means that you are obsessed by a thought or something that you want to do. You can't get it out of your mind.


2) John really has a bee in his bonnet about the environment. He's always talking about it.
 

Ahbârî

Müdavim
Katılım
6 Ekim 2009
Mesajlar
6,274
Reaksiyon puanı
345
Puanları
83
playing with fire: ateşle oynamak


1) If you are playing with fire you are doing something which could be dangerous.


2) Climbing that mountain in this bad weather is playing with fire.


3) He was playing with fire when he swam across that river at night!
 

erenberk

Müdavim
Emektar
Katılım
10 Mayıs 2010
Mesajlar
10,637
Reaksiyon puanı
100
Puanları
48
Bu başlığı iyi düşünmüşsün. :thumbup1:

pay through the nose: pahalıya patlamak, kazıklanmak

I saw the same shoes more cheaper after I bought it, I paid it through the nose.
Satın aldıktan sonra aynı yakkabıları daha ucuza gördüm, bana pahalıya patladı.
 

Ahbârî

Müdavim
Katılım
6 Ekim 2009
Mesajlar
6,274
Reaksiyon puanı
345
Puanları
83
Bu başlığı iyi düşünmüşsün. :thumbup1:

pay through the nose: pahalıya patlamak, kazıklanmak

I saw the same shoes more cheaper after I bought it, I paid it through the nose.
Satın aldıktan sonra aynı yakkabıları daha ucuza gördüm, bana pahalıya patladı.
ielts vs için birebir kelimeler. Desteklerini beklerim. İng bölümü cansız.
 

Ahbârî

Müdavim
Katılım
6 Ekim 2009
Mesajlar
6,274
Reaksiyon puanı
345
Puanları
83
to fly the nest: yuvadan uçmak

To fly the nest means to leave your parents' home for the first time to go and live somewhere else.

1) When David started university he had to fly the nest and live alone.
2) All the children have flown the nest so Mum now has a lot of spare time.
 

sinovax

Öğrenci
Katılım
9 Ağustos 2012
Mesajlar
74
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Çok iyi düşünülmüş bir konu ancak pek tutmamış. Bence sınava hazırlananlar için çok yararlı olur bu bölüm.

You can count on Ahmet, he keeps his promise.
Ahmet'e güvenebilirsin , o sözünü tutar.
keep one’s promise: sözünü tutmak

 

Little Cat

Müdavim
Katılım
28 Haziran 2020
Mesajlar
5,154
Reaksiyon puanı
10,454
Puanları
113
Yaş
29
Aba vakti yaba, yaba vakti aba: Kişinin ihtiyaçlarını mevsiminden, sezonundan, vaktinden önce ucu olduğu zamanda karşılaması.
 

Little Cat

Müdavim
Katılım
28 Haziran 2020
Mesajlar
5,154
Reaksiyon puanı
10,454
Puanları
113
Yaş
29
Tereyağından kıl çeker gibi
deyiminin anlamı, açıklaması ve örnek cümleleri:
Büyük bir ustalıkla her türlü zorunluluk ve sorumluluktan kolayca sıyrılarak.
"Tereyağından kıl çeker gibi o adamdan kurtulduk."
"Askerliği tereyağından kıl çeker gibi yaptı."
 
Üst