|Ⓢєччαh|
Müdavim
- Katılım
- 12 Mart 2011
- Mesajlar
- 35,210
- Reaksiyon puanı
- 10,323
- Puanları
- 113
Fenerbahçe'den ezber bozan hakem çıkışı
Fenerbahçe Başkanvekili Abdullah Kiğılı BUGÜNe konuştu. Yaptığı ezber bozan çıkışla en büyük rakibi Galatasaray'ı şaşkına çevirdi.
MHK ile yaşadığı sıkıntılarla gündeme gelen Fenerbahçe'den bu kez hakemlere destek geldi. Başkan Vekili Abdullah Kiğılı Galatasaray derbisinde tükürdüğü gerekçesiyle Meireles'e kırmızı kart gösteren Halis Özkahya'yı yeniden maçlarına istedi. Bu açıklamasıyla adeta ezber bozdu. Hakemlerin de insan olduğunu belirterek, "Topu topu 7 tane FIFA hakemi var. Onlara anlayış göstermeliyiz" dedi.
Kiğılı ayrıca Plzen maçını seyircili oynayabileceklerini, UEFA'ya pazartesi günü savunma yapacaklarını açıkladı. "Ancak itirazımız kabul edilmezse seyircisiz oynayacağız. Bu da bize 1 günde 3 milyon liraya mal olacak" diye konuştu.
Abdullah Kiğılı'nın BUGÜN Gazetesi Spor Müdürü Ahmet Konanç'ın sorularına verdiği çarpıcı yanıtlar şunlar:
Abdullah Kiğılı: Beşiktaş maçını şanssız bir şekilde kaybettik. Bakma, ondan sonra gazeteler döndü dolaştı 'Beşiktaş şöyle, Beşiktaş böyle' diye. Günün adamı Olcay. Eh işte bu işler böyle. Hakem golü verse ilk yarıyı 2-0 önde kapatacağız.
Ahmet Konanç: Ben de tam onu soracaktım. Siz bu yolun başında, UEFA Kupası kuraları ilk çekildiği gün demiştiniz ki, "Biz bu yolda finale yürüyeceğiz." Baktığınız zaman Plzen en son Barcelona'ya yenilmiş kendi sahasında. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Abdullah Kiğılı: Şu ana kadar oynadığımız dış maçlarda, Avrupa kupası maçlarında hepsinde başarı var. Hepsinde başarı var. Ama işte şanssızlık. Haftaya maç oynayacağız, seyircisiz. Seyircimize, kendi taraftarımıza bu zevki tattıramıyoruz. Yazık oluyor. Hem taraftarımızı üzüyoruz hem maçı seyretmelerine mani olunuyor hem de çok ciddi gelir kaybı oluyor. Neresinden baksanız, ortalama günde 3 milyon lira kaybediyoruz. Seyircisiz oynadığımız zaman.
Ahmet Konanç: UEFA Kupası'nda Şampiyonlar Ligi kadar pek fazla para yok. Bu da sıkıntı oluyor mu? Yeni sezon için Fenerbahçe'ye Şampiyonlar Ligi bir gereklilik değil mi?
Abdullah Kiğılı: UEFA Kupası'nda Şampiyonlar Ligi'nde aldığınız paranın ancak yüzde 10'unu alabiliyorsunuz. Ama önemli değil. Allah'tan ki mali bakımdan gücümüz çok. Önemli olan, Avrupa kupasında ilerleyebilmek. Para ikinci planda.
Ahmet Konanç: Fenerium'un gelirlerinin yüksek olduğunu biliyoruz. Şampiyonlar Ligi'ndeki o yüksekliği kapatacak seviyede bir yükseklik var mı?
Abdullah Kiğılı: Fenerium çifte gelişiyor her geçen gün. Şu anda geçtiğimiz senenin ilk iki ayıyla bu senenin ilk iki ayı arasında ciro artışı yüzde 30'un üzerinde. Yeni mağazalar açıyoruz. Gitmediğimiz yerlerde mağazalar açıyoruz. Şube adedini artırıyoruz. Hedef koymuşuz yani. Önümüzdeki 2-3 yıl zarfında 81 vilayetin 81'inde de Fenerium şubelerini göreceksiniz.
Ahmet Konanç: 81'inde de?
Abdullah Kiğılı: Evet. Çok mu iddialı oldu?
Ahmet Konanç: Yani Fenerbahçe için müthiş bir başarı olsa gerek. O dönem için, o gelecek günler için.
Abdullah Kiğılı: Hedef koyduk. Yolumuzda ilerliyoruz. En ufak bir sapma yok şu ana kadar.
Ahmet Konanç: Tabii burada Fenerbahçe'nin taraftarıyla büyük bir takım olduğunu her zaman söylüyorsunuz. 11 Mart'ta duruşmalı bir toplantı var UEFA'da. Sayın Deniz Tolga Aytöre ve bir diğer hukukçu Şekip Mosturoğlu katılacak. Bu maçın seyircili oynanmasına dönük olarak umudunuz ne derecededir?
Abdullah Kiğılı: Umudumuz var. Çok iyi bir ekip hazırlığı yapıldı. Gerekçeleri anlatıldı. Emniyet güçleriyle çalışma yapıldı. Görüntüler hazırlandı. Pazartesi günü bunların hepsi sözlü savunmada açıklanacak. Ondan sonrası tabii Tahkim Kurulu'nun işi. Ama imkân dahilinde seyircili oynanması.
Ahmet Konanç: Peki Ceza kalkmazsa yine Kadıköy eski Salı Pazarı'nda bir dev ekran organizasyonu olur mu?
Abdullah Kiğılı: Pek olacağını söylemiyorum.
Ahmet Konanç: Geçen gün bir şey söylediniz Abdullah Bey, onu da sormak istiyorum. Dediniz ki "İçerde ve dışarıda garip şeyler oluyor ama anlayamıyorum." Bir tedirginlik mi var? Fenerbahçe olarak engelleneceğinizi mi düşünüyorsunuz zaman zaman?
Abdullah Kiğılı: Düşünüyoruz. Her zaman düşünüyoruz. Hiç aklımızdan çıkarmıyoruz.
Ahmet Konanç: Size bunu hissettiren sebepler nedir somut olarak, tam olarak?
Abdullah Kiğılı: Bir şeyler dönüyor.
Ahmet Konanç: Yani buna UEFA'yı da katıyorsunuz anladığım kadarıyla TFF'yi de?
Abdullah Kiğılı: Yani UEFA'da olacak şey değil. Bu tür şeyler, müsamahakâr davranmıyor Fenerbahçe'ye karşı. Bunun örnekleri var. Yurtdışında da bu tür maçlarda yapılan şeylerde UEFA'nın verdiği cezalar var. Ama bize geldiği vakit dünyada ilk defa böyle bir şey oluyor. Seyircisiz oynanan bir maçta... Yani kulüp olarak böyle bir şeyin emniyet tertibatını almamız mümkün değil. Bu şekilde. Dışarıdan atılan bir şeyle, paraşütle atılan bir işaret fişeğiyle ceza yenileceğini dünya ilk defa görüyor. Neyse bu da inşallah bir emsal teşkil eder. Bundan sonra, bilemiyorum...
Ahmet Konanç: Avrupa'daki hakemleri mi beğeniyorsunuz, Türk hakemlerini mi beğeniyorsunuz?
Abdullah Kiğılı: Türk hakemlerini ben her zaman beğenmişim. 30 yıl... Federasyon başkanlığı dahi yapmış bir adamım. Onların başkanlığını da yaptım. Yıllarca sayın Şenes Erzik ile beraber çalıştım. Ben Türk hakemliğine her zaman güveniyorum. Maalesef Türk hakemliğinde en büyük handikap şu anda yan hakemler. Maçların yan hakemleri. Bütün hatalar oradan kaynaklanıyor. Dolayısıyla da orta hakemin üzerine biniyor. Acil bir şekilde önlem alması lazım.
Türkiye Futbol Federasyonu ve Merkez Hakem Kurulu en önemli bilinmesi gereken şey bana göre orta hakemlerin maç kabiliyetleri, maç idare edişleri yan hakemlerden çok fazla. Bütün hata yan hakemlerden kaynaklanıyor. Yan hakemlerin de FIFA'ları dahil olmak üzere hata üzerine hata yapıyorlar.
Özellikle UEFA ile Federasyon'un işbirliği yapıp gerekli hakem hocalarıyla, eğitmenlerse getirmesi lazım ve bu işin üzerinde durması lazım. Belki duruyorlar, ben de bilemiyorum. Ama şu şekilde baktığımız vakit bütün hatalar yan hakemlerin yapmış olduğu hatalardan kaynaklanıyor. Maçı idare eden orta hakem, yan hakeme uymak mecburiyetinde kalıyor. Geriye dönüp bakın, bütün hakem hatalarının yüzde 75'i yan hakemler yüzünden olmuştur.
Ahmet Konanç: Önemli bir yeri teşhis ettiniz. Daha önce de önemli bir şey söylemiştiniz, MHK Başkanı Sayın Zekeriya Alp'in Beşiktaş derbisinden önce "Hakem hataları çoğunlukla Beşiktaş'a rast geliyor" dediğini hatırlattınız. Bunun da Mete Kalkavan ve diğer hakemlere sirayet ettiğini söylediniz. Şimdi aynısı Trabzon'da geçerli. Trabzonspor Genel Sekreteri Hasan Yener şöyle bir açıklama yaptı. Dedi ki "Beşiktaş tribününden geldiğini açıklamış olan Fırat Aydınus bu maça nasıl verilir?" Trabzonspor da sizce bu tepkisinde bu sebepten ötürü haklı mı?
Abdullah Kiğılı: Eğer her hakem her kulüp kalkıp da "Ben bu hakemi istemiyorum" deyince, bu sefer bu işin içinden çıkılmaz. Herkesin taraf tuttuğu bir yer vardır. Bundan daha tabii ne olabilir? Bunu kabullenmek mecburiyetindeyiz. İçimize sindirmek mecburiyetindeyiz. Ben görev yaptığım zaman, Ahmet Güvener'i hakem atamalarının başına getirdik. Bir gün tesadüfen "Galatasaraylıyım" diye beyanatı çıktı. O oldu yani. Galatasaray mı çok tutuldu? Tabii ki herkes bir takım tutacak yani. Ama gizli. Her şeyin gizli kalması lazım. Çıkıp da medeni şekilde açıkladığı vakit ondan sonra ortalık karmakarışık oluyor. O bakımdan Merkez Hakem Kurulu doğru hareket ediyor bana göre. Tabii ki vereceksin. Topu topu 7 tane FIFA hakemin var. İçlerinden bir tanesi... Her birinin tuttuğu bir takım var. Açıklıkla, bundan daha tabii ne olabilir? Çok rahatlıkla verilmeli. Bizim maçlara da verilmeli. Halis Özkahya gelmeli. Eninde sonunda gelmek mecburiyetinde. Ortada büyük bir hakem adedi yok ki. Tabii ki vereceksiniz. O gün hata yapmış olabilir. İnsandır. Hakemlerin iyi niyetine, Türk hakemlerine inanıyorum ben.
Ahmet Konanç: Çok önemli şeyler söylediniz. Halis Özkahya ve Fırat Aydınus bir süredir Fenerbahçe'ye verilmiyor. "Fenerbahçe'nin maçlarına gelebilmeli" dediniz. Trabzonspor örneğinden yola çıkarak...
Abdullah Kiğılı: Tabii ki gelecek kardeşim. Bundan daha tabii ne olabilir? O gün, o anlık bir şey olmuş olabilir. Hakemdir, o da insandır, anlık harekettir. Hata yapabilir. Hata insanlar içindir. Biz kendi işimizde hata yapmıyor muyuz? 50 yıldır ben bu görevin içindeyim, tekstilin içindeyim. Hâlâ 50 yılda yeni bir şeyler öğreniyorum. (09.40) Yeni bir şeyin içerisinde oluyorsun ve bir hata yapıyorsun. Önemli olan, yaptığın hataları bir daha yapmamak. Hakem de bir insandır ve anlık karar vermek mecburiyetindedir. Tabii ki hata yapacak. Dünyanın her yerinde bu böyle oluyor. Yeni bir şey değil. Onun için hata yaptı diye, yok efendim bu Galatasaray'ın maçına verilmeyecek, bu Fenerbahçe'nin maçına verilmeyecek, bu Trabzon'a verilmeyecek ... O ona verilmiyor. o ona verilmiyor, kim kime verecek? Hata yapmayacak. Hata yapan hakem o maçtaysa belli bir süre geçtikten sonra yine o takımın maçına verilecek. İşin doğrusu bu.
Ahmet Konanç: Açıklamalarınız bu şekilde Merkez Hakem Kurulu'nu muhtemelen çok rahatlatacaktır. Son bir şey sorayım, Webo inanılmaz bir performans gösteriyor. Kıyaslama yapmak için değil ama taraftarlar yan yana getirdiği için iki örneği size yöneltmek istiyorum, Drogba büyük bir sansasyonla geldi ama 4 maçta 1 gol, 1 asisti var. Webo, "Eto'o görünümlü Webo" diye adlandırılmaya başlandı Fenerbahçeli taraftarlarca Kamerunlu futbolcu. Nasıl buluyorsunuz performansını? Plzen maçında da galibiyeti o getirdi. Çok da ucuz bir futbolcu oldu maliyet olarak?
Abdullah Kiğılı: Aldığımız gün inanarak transfer ettik onu zaten. İnandık. Biz inandık ama futbol kamuoyu daha yeni inanmaya başladı. Daha Webo'nun yapacağı çok işler var Fenerbahçe'de. Çok uzun yıllar hizmet edecek. Büyük bir ihtimalle de, geldiği zaman da konuşmuştuk. Kendisi de son derece inançlı bir şekilde bu takıma çok verimli olacağını söyledi. Ben inanıyorum. Webo daha büyük işlere imza atacak ve futbolu da Fenerbahçe'de bırakacak.
Ahmet Konanç: Yani maliyet her şey değil artık transferde gibi bir sonuç ortaya çıkıyor?
Abdullah Kiğılı: Aynen öyle.
kaynak
Fenerbahçe Başkanvekili Abdullah Kiğılı BUGÜNe konuştu. Yaptığı ezber bozan çıkışla en büyük rakibi Galatasaray'ı şaşkına çevirdi.
MHK ile yaşadığı sıkıntılarla gündeme gelen Fenerbahçe'den bu kez hakemlere destek geldi. Başkan Vekili Abdullah Kiğılı Galatasaray derbisinde tükürdüğü gerekçesiyle Meireles'e kırmızı kart gösteren Halis Özkahya'yı yeniden maçlarına istedi. Bu açıklamasıyla adeta ezber bozdu. Hakemlerin de insan olduğunu belirterek, "Topu topu 7 tane FIFA hakemi var. Onlara anlayış göstermeliyiz" dedi.
Kiğılı ayrıca Plzen maçını seyircili oynayabileceklerini, UEFA'ya pazartesi günü savunma yapacaklarını açıkladı. "Ancak itirazımız kabul edilmezse seyircisiz oynayacağız. Bu da bize 1 günde 3 milyon liraya mal olacak" diye konuştu.
Abdullah Kiğılı'nın BUGÜN Gazetesi Spor Müdürü Ahmet Konanç'ın sorularına verdiği çarpıcı yanıtlar şunlar:
Abdullah Kiğılı: Beşiktaş maçını şanssız bir şekilde kaybettik. Bakma, ondan sonra gazeteler döndü dolaştı 'Beşiktaş şöyle, Beşiktaş böyle' diye. Günün adamı Olcay. Eh işte bu işler böyle. Hakem golü verse ilk yarıyı 2-0 önde kapatacağız.
Ahmet Konanç: Ben de tam onu soracaktım. Siz bu yolun başında, UEFA Kupası kuraları ilk çekildiği gün demiştiniz ki, "Biz bu yolda finale yürüyeceğiz." Baktığınız zaman Plzen en son Barcelona'ya yenilmiş kendi sahasında. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Abdullah Kiğılı: Şu ana kadar oynadığımız dış maçlarda, Avrupa kupası maçlarında hepsinde başarı var. Hepsinde başarı var. Ama işte şanssızlık. Haftaya maç oynayacağız, seyircisiz. Seyircimize, kendi taraftarımıza bu zevki tattıramıyoruz. Yazık oluyor. Hem taraftarımızı üzüyoruz hem maçı seyretmelerine mani olunuyor hem de çok ciddi gelir kaybı oluyor. Neresinden baksanız, ortalama günde 3 milyon lira kaybediyoruz. Seyircisiz oynadığımız zaman.
Ahmet Konanç: UEFA Kupası'nda Şampiyonlar Ligi kadar pek fazla para yok. Bu da sıkıntı oluyor mu? Yeni sezon için Fenerbahçe'ye Şampiyonlar Ligi bir gereklilik değil mi?
Abdullah Kiğılı: UEFA Kupası'nda Şampiyonlar Ligi'nde aldığınız paranın ancak yüzde 10'unu alabiliyorsunuz. Ama önemli değil. Allah'tan ki mali bakımdan gücümüz çok. Önemli olan, Avrupa kupasında ilerleyebilmek. Para ikinci planda.
Ahmet Konanç: Fenerium'un gelirlerinin yüksek olduğunu biliyoruz. Şampiyonlar Ligi'ndeki o yüksekliği kapatacak seviyede bir yükseklik var mı?
Abdullah Kiğılı: Fenerium çifte gelişiyor her geçen gün. Şu anda geçtiğimiz senenin ilk iki ayıyla bu senenin ilk iki ayı arasında ciro artışı yüzde 30'un üzerinde. Yeni mağazalar açıyoruz. Gitmediğimiz yerlerde mağazalar açıyoruz. Şube adedini artırıyoruz. Hedef koymuşuz yani. Önümüzdeki 2-3 yıl zarfında 81 vilayetin 81'inde de Fenerium şubelerini göreceksiniz.
Ahmet Konanç: 81'inde de?
Abdullah Kiğılı: Evet. Çok mu iddialı oldu?
Ahmet Konanç: Yani Fenerbahçe için müthiş bir başarı olsa gerek. O dönem için, o gelecek günler için.
Abdullah Kiğılı: Hedef koyduk. Yolumuzda ilerliyoruz. En ufak bir sapma yok şu ana kadar.
Ahmet Konanç: Tabii burada Fenerbahçe'nin taraftarıyla büyük bir takım olduğunu her zaman söylüyorsunuz. 11 Mart'ta duruşmalı bir toplantı var UEFA'da. Sayın Deniz Tolga Aytöre ve bir diğer hukukçu Şekip Mosturoğlu katılacak. Bu maçın seyircili oynanmasına dönük olarak umudunuz ne derecededir?
Abdullah Kiğılı: Umudumuz var. Çok iyi bir ekip hazırlığı yapıldı. Gerekçeleri anlatıldı. Emniyet güçleriyle çalışma yapıldı. Görüntüler hazırlandı. Pazartesi günü bunların hepsi sözlü savunmada açıklanacak. Ondan sonrası tabii Tahkim Kurulu'nun işi. Ama imkân dahilinde seyircili oynanması.
Ahmet Konanç: Peki Ceza kalkmazsa yine Kadıköy eski Salı Pazarı'nda bir dev ekran organizasyonu olur mu?
Abdullah Kiğılı: Pek olacağını söylemiyorum.
Ahmet Konanç: Geçen gün bir şey söylediniz Abdullah Bey, onu da sormak istiyorum. Dediniz ki "İçerde ve dışarıda garip şeyler oluyor ama anlayamıyorum." Bir tedirginlik mi var? Fenerbahçe olarak engelleneceğinizi mi düşünüyorsunuz zaman zaman?
Abdullah Kiğılı: Düşünüyoruz. Her zaman düşünüyoruz. Hiç aklımızdan çıkarmıyoruz.
Ahmet Konanç: Size bunu hissettiren sebepler nedir somut olarak, tam olarak?
Abdullah Kiğılı: Bir şeyler dönüyor.
Ahmet Konanç: Yani buna UEFA'yı da katıyorsunuz anladığım kadarıyla TFF'yi de?
Abdullah Kiğılı: Yani UEFA'da olacak şey değil. Bu tür şeyler, müsamahakâr davranmıyor Fenerbahçe'ye karşı. Bunun örnekleri var. Yurtdışında da bu tür maçlarda yapılan şeylerde UEFA'nın verdiği cezalar var. Ama bize geldiği vakit dünyada ilk defa böyle bir şey oluyor. Seyircisiz oynanan bir maçta... Yani kulüp olarak böyle bir şeyin emniyet tertibatını almamız mümkün değil. Bu şekilde. Dışarıdan atılan bir şeyle, paraşütle atılan bir işaret fişeğiyle ceza yenileceğini dünya ilk defa görüyor. Neyse bu da inşallah bir emsal teşkil eder. Bundan sonra, bilemiyorum...
Ahmet Konanç: Avrupa'daki hakemleri mi beğeniyorsunuz, Türk hakemlerini mi beğeniyorsunuz?
Abdullah Kiğılı: Türk hakemlerini ben her zaman beğenmişim. 30 yıl... Federasyon başkanlığı dahi yapmış bir adamım. Onların başkanlığını da yaptım. Yıllarca sayın Şenes Erzik ile beraber çalıştım. Ben Türk hakemliğine her zaman güveniyorum. Maalesef Türk hakemliğinde en büyük handikap şu anda yan hakemler. Maçların yan hakemleri. Bütün hatalar oradan kaynaklanıyor. Dolayısıyla da orta hakemin üzerine biniyor. Acil bir şekilde önlem alması lazım.
Türkiye Futbol Federasyonu ve Merkez Hakem Kurulu en önemli bilinmesi gereken şey bana göre orta hakemlerin maç kabiliyetleri, maç idare edişleri yan hakemlerden çok fazla. Bütün hata yan hakemlerden kaynaklanıyor. Yan hakemlerin de FIFA'ları dahil olmak üzere hata üzerine hata yapıyorlar.
Özellikle UEFA ile Federasyon'un işbirliği yapıp gerekli hakem hocalarıyla, eğitmenlerse getirmesi lazım ve bu işin üzerinde durması lazım. Belki duruyorlar, ben de bilemiyorum. Ama şu şekilde baktığımız vakit bütün hatalar yan hakemlerin yapmış olduğu hatalardan kaynaklanıyor. Maçı idare eden orta hakem, yan hakeme uymak mecburiyetinde kalıyor. Geriye dönüp bakın, bütün hakem hatalarının yüzde 75'i yan hakemler yüzünden olmuştur.
Ahmet Konanç: Önemli bir yeri teşhis ettiniz. Daha önce de önemli bir şey söylemiştiniz, MHK Başkanı Sayın Zekeriya Alp'in Beşiktaş derbisinden önce "Hakem hataları çoğunlukla Beşiktaş'a rast geliyor" dediğini hatırlattınız. Bunun da Mete Kalkavan ve diğer hakemlere sirayet ettiğini söylediniz. Şimdi aynısı Trabzon'da geçerli. Trabzonspor Genel Sekreteri Hasan Yener şöyle bir açıklama yaptı. Dedi ki "Beşiktaş tribününden geldiğini açıklamış olan Fırat Aydınus bu maça nasıl verilir?" Trabzonspor da sizce bu tepkisinde bu sebepten ötürü haklı mı?
Abdullah Kiğılı: Eğer her hakem her kulüp kalkıp da "Ben bu hakemi istemiyorum" deyince, bu sefer bu işin içinden çıkılmaz. Herkesin taraf tuttuğu bir yer vardır. Bundan daha tabii ne olabilir? Bunu kabullenmek mecburiyetindeyiz. İçimize sindirmek mecburiyetindeyiz. Ben görev yaptığım zaman, Ahmet Güvener'i hakem atamalarının başına getirdik. Bir gün tesadüfen "Galatasaraylıyım" diye beyanatı çıktı. O oldu yani. Galatasaray mı çok tutuldu? Tabii ki herkes bir takım tutacak yani. Ama gizli. Her şeyin gizli kalması lazım. Çıkıp da medeni şekilde açıkladığı vakit ondan sonra ortalık karmakarışık oluyor. O bakımdan Merkez Hakem Kurulu doğru hareket ediyor bana göre. Tabii ki vereceksin. Topu topu 7 tane FIFA hakemin var. İçlerinden bir tanesi... Her birinin tuttuğu bir takım var. Açıklıkla, bundan daha tabii ne olabilir? Çok rahatlıkla verilmeli. Bizim maçlara da verilmeli. Halis Özkahya gelmeli. Eninde sonunda gelmek mecburiyetinde. Ortada büyük bir hakem adedi yok ki. Tabii ki vereceksiniz. O gün hata yapmış olabilir. İnsandır. Hakemlerin iyi niyetine, Türk hakemlerine inanıyorum ben.
Ahmet Konanç: Çok önemli şeyler söylediniz. Halis Özkahya ve Fırat Aydınus bir süredir Fenerbahçe'ye verilmiyor. "Fenerbahçe'nin maçlarına gelebilmeli" dediniz. Trabzonspor örneğinden yola çıkarak...
Abdullah Kiğılı: Tabii ki gelecek kardeşim. Bundan daha tabii ne olabilir? O gün, o anlık bir şey olmuş olabilir. Hakemdir, o da insandır, anlık harekettir. Hata yapabilir. Hata insanlar içindir. Biz kendi işimizde hata yapmıyor muyuz? 50 yıldır ben bu görevin içindeyim, tekstilin içindeyim. Hâlâ 50 yılda yeni bir şeyler öğreniyorum. (09.40) Yeni bir şeyin içerisinde oluyorsun ve bir hata yapıyorsun. Önemli olan, yaptığın hataları bir daha yapmamak. Hakem de bir insandır ve anlık karar vermek mecburiyetindedir. Tabii ki hata yapacak. Dünyanın her yerinde bu böyle oluyor. Yeni bir şey değil. Onun için hata yaptı diye, yok efendim bu Galatasaray'ın maçına verilmeyecek, bu Fenerbahçe'nin maçına verilmeyecek, bu Trabzon'a verilmeyecek ... O ona verilmiyor. o ona verilmiyor, kim kime verecek? Hata yapmayacak. Hata yapan hakem o maçtaysa belli bir süre geçtikten sonra yine o takımın maçına verilecek. İşin doğrusu bu.
Ahmet Konanç: Açıklamalarınız bu şekilde Merkez Hakem Kurulu'nu muhtemelen çok rahatlatacaktır. Son bir şey sorayım, Webo inanılmaz bir performans gösteriyor. Kıyaslama yapmak için değil ama taraftarlar yan yana getirdiği için iki örneği size yöneltmek istiyorum, Drogba büyük bir sansasyonla geldi ama 4 maçta 1 gol, 1 asisti var. Webo, "Eto'o görünümlü Webo" diye adlandırılmaya başlandı Fenerbahçeli taraftarlarca Kamerunlu futbolcu. Nasıl buluyorsunuz performansını? Plzen maçında da galibiyeti o getirdi. Çok da ucuz bir futbolcu oldu maliyet olarak?
Abdullah Kiğılı: Aldığımız gün inanarak transfer ettik onu zaten. İnandık. Biz inandık ama futbol kamuoyu daha yeni inanmaya başladı. Daha Webo'nun yapacağı çok işler var Fenerbahçe'de. Çok uzun yıllar hizmet edecek. Büyük bir ihtimalle de, geldiği zaman da konuşmuştuk. Kendisi de son derece inançlı bir şekilde bu takıma çok verimli olacağını söyledi. Ben inanıyorum. Webo daha büyük işlere imza atacak ve futbolu da Fenerbahçe'de bırakacak.
Ahmet Konanç: Yani maliyet her şey değil artık transferde gibi bir sonuç ortaya çıkıyor?
Abdullah Kiğılı: Aynen öyle.
kaynak
