ESMA-UL HUSNA (Allahın 99 İsminin Manası)

Bu konuyu okuyanlar

dergah yolu

Asistan
Katılım
10 Şubat 2009
Mesajlar
216
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Esmaül Husna ve Manaları
allahin99ismi6pt.gif



ESMA-UL HUSNA (Allah’ın 99 İsminin Manası)


“ALLÂH”:İlâhlıkla vasıflanmış olan yani ibâdete müstehak (lâyık) olandır. (13/62)


“ER-RAHMÂN”: Allâh’ın has olan isimlerindendir. Başkası bu isimle isimlendirilmez, caiz değildir, küfürdür. Dünyada O’nun rahmeti bütün Mü’min ve kâfir olanları kapsar. Ahirette ise sadece Mü’minlere rahmet edendir. (1/3)

“ER-RAHÎM”:Ahirette sadece Mü’minlere rahmet edendir. (33/43)

“EL-MELÎK”: O’nun mülkü tam olup, ezelî ve ebedîdir; fakat kula verilen mülk fâni olacaktır. (20/114)


“EL-GUDDÛS: Ortak, oğul ve yaratılmışların sıfatlarından, mekân ve zamana ihtiyacı olmaktan münezzehtir. Her şeyi O yarattı.Yine bütün noksan sıfatlardan münezzehtir.(59/23)


“ES-SELÂM”: Bütün noksanlıktan, kötülükten, zulüm etmekten, çocuk ve eş edinmek gibi şeylerden münezzehtir. (59/23)


“EL-MÜ’MİN”: Kullarına vaad ettiği şeyleri yerine getirendir.(59/23)


“EL-MUHEYMİN”:Yaratmış olduğu varlıkların, ister fiilen, ister sözlü, ister itikâdi olarak yapmış oldukları şeylere şahit olandır. (59/23)


“EL-AZÎZ”: Devamlı gâlip olan ve mağlup olması mümkün olmayan ve yenilmeyendir. (14/4)


“EL-CABBÂR”: Mahlûkatların ihtiyaçlarını giderendir. Başka tefsire göre, dilediğini yerine getirmekte engel olunamayandır.


“EL-MUTEKEBBİR”: Azîm ve yüce olandır. Mahlûkatların sıfatlarından münezzeh olup, kötü kulları mahfedendir. (59/23)


“EL-HÂLIG”: Her şeyi yoktan var edendir. Bu manada Allah’tan başka yaratıcı yoktur. (35/3)


“EL-BÂRİ’ “: Herhangi bir yaratığın daha önce örneği olmadan, bütün yaratılmışları yoktan var edendir.(59/24)


“EL-MUSAVVİR”: Tasvir eden; yani her şeye bir sûret, biçim ve şekil, verendir.(59/24)


“EL-ĞAFFAR”: Günahları affedendir. (39/5)


“EL-GAHHÂR”: Ölümle bütün mahlûkatları yenendir. (13/16)


“EL-VEHHÂB”: Nîmetleri hep karşılıksız veren, itaat edenleri kendi keremiyle mükâfatlandırandır. (38/9)


“ER-REZZÂG”: Bütün mahlûkatlara rızklarını ulaştıran. Rızkı bütün mahlûkatı kapsayandır. (51/58)


“EL-FETTÂH”: Kullarının her zorluklarını, müşkülatlarını açan, kolaylaştırandır. (34/26)


“EL-ÂLİM”: Mahlûkatların idrak edemedikleri her şeyin künhüne (özüne) vakıf olan. Her şeyi zerresine, en ince noktasına kadar bilendir. (4/26)


“EL-GÂBİD”: Hikmeti ile kullarının rızklarını azaltan, daraltandır. (2/245)


“EL-BÂSİT”: Hikmeti ile kulların rızklarını açan, genişleten, rahatlatandır. (2/245)


“EL-HÂFİD”: Kötü insanları yukarıdan aşağıya indiren, düşüren ve mütekebbirleri (kibirlenenleri) alçaltandır.
“ER-RÂFİA”:Evliyaların yapmış oldukları taat (ibadet) nedeniyle onları yükselten, yüceltendir.

“EL-MUÎZZ”: Evliyalarına ebedi olan Cennet’te izzet ve şeref bahşedendir. (3/26)


“EL-MUZİLL”: Kâfirlerin ebediyen Cehennemde kalmalarını sağlayan, onları mahfeden, zelil ve hâkir kılandır.

“ES-SEMİÛ”:Açık olsun, gizli olsun nefislerde geçen sesleri ( iç konuşmaları), keyfiyet, kulak veya başka bir âlet olmaksızın, her şeyi işitendir. Aynı anda duaları kabul edendir. (40/20)

“EL-BASÎR”: Göz, keyfiyet veya bakla bir âlet olmaksızın her şeyi görendir. (42/11)

“EL-HAKEM”:Kıyamet gününde kullar arasında hükmedendir. O günde O’ndan başka hükmeden hiç kimse yoktur. Adaletle hükmedendir. (10/109)

“EL-ADL”: Zulüm etmekten münezzeh olandır.


“EL-LATÎF”:Kullarına çok lütuf eden. Kullarına hiç ummadıkları bir yerden ihsanda bulunandır. (6/ 103)


“EL-HABÎR”: Her şeyin tümünü ve ayrıntısıyla bilendir. Her şeyin hakikatini bilen olup ondan hiçbir şey gizlenemeyendir. Kim bunu inkar ederse kâfir olur. (6/ 73 )


“EL-HALÎM”:Kudreti her şeye yettiği halde çok affedendir. (22/ 59)

“EL-AZÎM”: Şanı yüce, cisimlerin sıfatlarından münezzeh olandır. (42/ 4)


“EL-ĞAFÛR”: Çok mağfiret edendir. (15/ 49)


“EŞ-ŞEKÛR”: Taatları az işleyenlere karşılık çok sevap verendir. (35/ 34)


“EL-ALİYY”: Allâh-u Teâla kudretiyle mahlûkatlardan üstündür. Ancak mekân bakımından yüksek olduğunu vasfetmek imkânsızdır. Çünkü Allâh mekândan münezzehtir ve mekânı yaratan O’dur. İbni Mansur “Lisanul Arap” adlı kitabında şöyle diyor: “Bu konudaki kelimenin manası yücedir.” (42/4)

“EL-KEBÎR”: Şânı pek büyük. Allâh-u Ekber’in manası: “Allâh her şeyden, şân bakımından büyüktür.” (34/23)


“EL-HAFÎZ”: Dilediği kişileri şerden, kötülükten ve helâk olmaktan koruyan, muhafaza edendir. (34/21)

“EL-MUGÎT”:Bütün mahlûkatın rızklarını verendir.(4/85)


“EL-HASÎB”: Bütün kullarını yaptıkları amellerle hesaba çekendir. (4/6)


“EL-CELÎL”: Celâlet ve ululukla vasıflanmış olandır.


“EL-KERÎM”: İkrâmı çok ve ihsânı bol olandır. Karşılıksız verendir. (82/6)


“ER-RAGÎB”:Her şeyi murakabesi (gözetimi) altında tutan ve murakabesinden hiçbir şey gizli olamayandır. (4/1)


“EL-MUCÎB”: Kendisine yalvaranlara ve dua edenlere istediklerin, verendir. (11/61)


“EL-VASİ”: Rızkı, bütün mahlûkatları kapsayandır. (24/32)


“EL-HAKÎM”: Her şeyi ezelde dilediği gibi yaratan, çünkü ezelde her şeyin sonunun nasıl olacağını bilendir. (4/26)


“EL-VEDÛD”: Kendisine itaat eden kullarına lütfeden, onlardan razı olan ve onların amellerini kabul edendir. (85/14)

“EL-MECÎD:Şânı yüksek ve kerîm olandır. (11/73)


“EL-BAÎS”:Mahlûkatları öldükten sonra diriltip kıyamet gününde toplayandır. (22/7)


“EŞ-ŞEHÎD”:Hiçbir şey O’nun ilminden gizlenemeyendir. (22/17)


“EL-HAGG”: Varlığı kesin ve varlığında şüphe olmayandır. (24/25)


“EL-VEKÎL”:Kulların rızklarını sağlayan ve onların durumlarını bilendir. (4/81)


“EL-GAVİYY”: Kudreti tam olandır. O’nu hiçbir şey âciz kılamaz. Allâh hakkında güçtür veya kudrettir denilmez; O güç ve kudret sıfatıyla vasfedilendir. (22/40)


“EL-METÎN”: Hiç yorulmayandır. (51/58)


“EL-VELİYY”: Mü’min olan kullarına yardım edendir. Peygamberle ve onlara tâbi olanlar mânen kazançlıdırlar, çünkü onların sonu iyi ve güzeldir. (42/28)

“EL-HAMÎD”: Hamd ve senâya müstahak olandır. (31/2)

“EL-MUHSİ”:Her şeyin sayısını bilendir.(72/28)

“EL-MUBDİ”: Her şeyi yoktan var edendir. (85/13)

“EL-MUÎD”:Yarattıklarını hayattan sonra ölüme, ölümden sonra hayata döndürendir. (85/13)


“EL-MUHYΔ:Ölü parçalardan nesneyi yaratan, çürümüş olan cesetleri kıyamet gününde onlara can iade etmekle diriltendir. (45/26)


“EL-MUMÎT”:Hayatta olanları öldüren, sağlıklı ve güçlü olanları ölümle yok edendir. (45/26)


”EL-HAYY”: Varlığı ezelî hayatla mavsuf olandır.O’nun hayatı bizim hayatımız gibi değildir. İmam Ebu Cafer et Tahavi “Akidesi”nde şöyle buyuruyor ” Her kim Allâh’ı insanlara kullanılan sıfatlar ile vasfederse, küfre düşmüş olur.” (40/65)

“EL-GAYYÛM”: Değişmeyen, fâni olmayan ve her şeyi idare edendir. (2/255)


“EL-VÂCİD”:Gani, hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır.


“EL-MÂCİD”:Şanı ve kadri yüksek, keremi bol olandır.


“EL-VÂHİD”: Tek olan, Uluhuyet (İlahlık) de ve ezeliyet (başlangıçsızlık) de ortağı olmayandır. (38/65)


“ES-SAMED”: Hiç kimseye ihtiyacı olmayandır. Musibetlerde O’na dönülendir. (122/2)

“EL-GADİR”:Âcizlikten ve yorulmaktan münezzeh olan, her şeye gücü, kudreti yetendir. Hiçbir şeyden âciz olmayandır. (3/165)


“EL-MUGTEDİR”:Her şeye kâdir olandır. O’na hiçbir şey mâni olamaz. (54/42)


“EL-MUGADDİR”/”EL-MU’EHHİR”: Hikmeti ile dilediğini ileri alır ve yine dilediğini geri bırakandır. İmam Buhâri ve İmam Müslim’in rivâyet ettikleri bir Hadis-i Şerifte Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: “Ey Allâh’ım! El-Mugaddim ve el Mu’ehhir sensin”


“EL-EVVEL”: İlk olan varlığının başlangıcı olmayandır. (57/3)

“EL-ÂHİR”: Varlığının sonu olmayan, mahlûkatları fâni olduktan sonra, ebediyen kalan ve ölmeyendir. (57/3)


“EZ-ZÂHİR”:Mekân, şekil ve keyfiyet ile değil, kudret, kuvvet ve galebe ile her şeyden üstün olandır. Mekân şekil ve keyfiyet mahlûkatların sıfatlarıdır. (57/3)


“EL-BÂTİN”: Keyfiyetleri ve şekilleri yaratan, O’nun hakkında keyfiyet ve şekil düşünülmeyendir. (57/3)


“EL-VELΔ:Her şeyin mâliki olandır. Meşieti (dilemesi, isteği) her şeye tesir edendir.

“EL-MUTEÂLİ”: Yaratılmışların sıfatlarından münezzeh olan ve yaratılmışları tam olan kudret sıfatıyla kahredendir. (13/9)


“EL-BERR”:Kullarına ikram ve ihsanı bol olan, onların biri şükreder, biri de küfreder. (52/28)


“ET-TEVVÂB”:Tövbeleri kabul edendir. (9/104)


“EL-MUNTEGİM”: Cezalandırmayı dilemiş olduğu zâlim kullarını şiddetli bir şekilde azaplandırandır. O adaletle hükmedendir. (3/4)


“EL-AFUVV”: Günahları affeden, Günah işleyenleri kerem ve ihsanıyla bağışlayandır. (22/60)


“ER-RAÛF”: Merhameti çok olandır.(16/7)


“MÂLİKUL MULK”: Dünyada bazı kullarına verdiği mülkün, tekrar O’na dönmesi. (3/26)


“ZUL CELÂLİ VEL İKRÂM”: Şânı yüceltilmeye müstehak olan, O’nun varlığı inkâr edilmeyen ve Kıyamet gününde iman edenler felah, nur ve ihsanıyla ikram edendir. (55/27)

“EL-MUGSİT”: Hükmünde âdil, zulümden münezzeh olan yaptığından sual edilmeyendir.


“EL-CÂMİA”:Şüphesi bulunmayan, Kıyamet gününde mahlûkatları toplayandır. (3/9)


“EL-ĞANİYY”: Mahlûkatları O’na muhtaç, mahlûkatlarına muhtaç olmayandır. (47/38)


“EL-MUĞNΔ: İnsanların ihtiyaçlarını yaratıp, onları rızklandırandır. (53/48)


“EL-MÂNİA”:Dilediği kimseden, dilediği şeyi men edendir.

“ED-DÂRR”: Dilediği kişilere zarar vermeye kâdir olandır.


“EN-NAFİA”:Dilediği kişilere hayır vermeye kâdir olandır.


“EN-NÛR”: Sapıklıkta olan kişiyi karanlıktan kurtarıp, hidayet nûru ile aydınlatandır. Allâh-u Teâla şöyle meâlen buyuruyor: “Allâh göklerin ve yerlerin ehlini iman nuruna hidayet edendir.”
Allâh ışık veren nur anlamında değildir. Çünkü Allâh hiçbir şeye benzemez ve nûru O yarattı.

“EL-HÂDİ”:Kullarından dilediğine hidayet vermekle minnet edendir. (10/25)

“EL-BEDÎA”:Örnek ve misalsiz olarak mahlukatları icât edendir. (2/117)


“EL-BÂGΔ: Varlığının yok olması imkânsız olup, bunun hilafı alken kabul edilmeyendir. (55/27)


“EL-VÂRİS”: Mahlûklar fâni olduktan sonra bâki olandır. (15/23)


“ER-RAŞÎD”:Mahlûkatlara fayda veren şeylere delalet edendir.

“ES-SABÛR”:Günahkârları hemen cezalandırmayan, bilirli bir zamana erteleyendir.

“EL-EHAD”: Mahlûkatların sıfatlarından münezzeh olan, ezeliyet (başlangıçsızlık) te ortağı olmayandır. İmam Buhâri’nin rivayet ettiği Hadi-i Şerifte Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: “ Allâh vardı, Ondan başka hiçbir şey yoktu.” (112/1)

“ER-RAB”: Her şeyin mâlikidir. (112/1)

“EL-GÂHİR”:Bütün mahlûkatlarına kudreti ve hükmü ile gâlip gelendir. (6/61)

“EL-MUCÎB”: Fazlıyla, nîmetleriyle ve keremiyle duayı kabul edip, nimetleri verendir. (11/61)

“EL-KÂFΔ:Dertlilerin derdini gideren ve üzerlerinden zararı defedendir. O’nun yardımı ,başkasının yardımı olmadan kâfi (yeterli) olandır. (39/36)

“ED-DÂİM”:Bâki olandır.

“ES-SÂDİK”: Dediği ve vaad ettiği her şeyde sâdık olandır. Allâh bir şeyin olacağını bildirmişse, muhakkak ki olacaktır. (4/122)

“EL-MUHÎT”:Kudreti ve ilmi ile her şeyi kapsayandır. Hiçbir şey O’nun ilminden gizlenmez.(41/54)

“EL-MUBÎN”, ”EZ-ZÂHİR”in manasındadır: Yani mekân, şekil ve keyfiyet ile değil, kudret, kuvvet ve galebe ile her şeyden üstün onladır. Çünkü mekân, şekil ve keyfiyet mahlûkların sıfatlarıdır. (57/3),(24/25)

“EL-GARÎB”: Yaratıklarından ilmiyle yakın olandır. İmam Ebû Hanife’nin dediği gibi itaat eden, Allah’a keyfiyet olmaksızın yakındır. (34/50)

“EL-FATİR”: Her şeyi yaratan, yoktan var edendir. (35/1)

“EL-ALLEM”, ”EL-ALÎM”’in manasındadır.Yani, her şeyi zerresine, en ince noktasına kadar bilendir. (9/78)

http://irsadforum.net/forum/allah-azze-ve-celle/esmaul-husna-ve-manalari/
konular azaldığında derinlemesine inceleriz
 

angoren

Doçent
Katılım
5 Kasım 2007
Mesajlar
573
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
El-Rezzak sıfatınla rızıklandır, El-Ğafur sıfatınla bizleri bağışla Ya Rabb. Hepimiz Hayy'dan geldik Hû'ya gideceğiz. Hayy'dan gelen Hû'ya gider.

paylaşım için teşekkürler kıymetli kardeşim.
 

dergah yolu

Asistan
Katılım
10 Şubat 2009
Mesajlar
216
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
angoren kardeşim Allah[cc]razı olsun
aslında her gün bir esmayı açmak lazım o kadar bekleyen konu varki inşaallah açarız
 

tuvana

Doçent
Katılım
14 Şubat 2009
Mesajlar
816
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
kardeşim paylaşım çok güzel ALLAH(c.c) senden razı olsun

EL-KAHHAR

"Galip gelen, emri altına alan” manalarına gelen”el-Kahhar” ismi Kur’an’ı Kerim’de 6 defa geçmekte.”Deki: Allah her şeyin yaratıcısıdır. O tekdir, Kahhar (her şeyi emri altında) dır” (Ra’d 16) ”el-Kâhir” ismi Kur’an’da iki defa geçmekte. Firavun ve adamları kendilerini ”el- Kahir” olan Allah’ın ismiyle isimlendirmişler. ”Biz onlara (iman edenlere) galip geleceğiz” demişler. (Araf 127) ama kendileri kahrolmuşlar.

İnsanın ürettiği teknolojiyle Rabbinin yarattıklarının sayımını yapabilmiş değil. O KAHHAR olan Rabbimiz milyarlarca yıldızı, yedi kat gökyüzünü ve yeryüzünü yıllardır yörüngesinde döndürür. Hiçbiri onun çizdiği yörüngeden dışarı çıkamaz.”Ya Kahhar, Ya Kahhar” diyerek esen fırtınalar, dağlardaki milyarlarca ağaçların çürüyen,kuruyan, kurtlanan dallarını budayıp temizleyiverir. “Ya Kahhar" diyerek coşan denizler, denizdeki kirleri, durgunluğu giderir ve canlılara can verirler. Eğer aslan da ve yılan da Rabbimizin Kahhar ismi tecelli etmeseydi insanlar aslanı eşek yapar, yılanı yük yüklemek için ip yapardı.

Eğer Kahhar ismi Kahraman insanlarda tecelli etmeseydi, insanlık zalimlerin elinde inim inim inlerdi. Kahraman müslüman Kahhara iman ettiğinden önce nefsini yener, sonra zalimlere karşı dikilir.
 

dergah yolu

Asistan
Katılım
10 Şubat 2009
Mesajlar
216
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
ESMÂ-İ HUSNÂ

Esmâ-i Husnâ Nedir?

Esmâ-i Husnâ,
iccon04.gif
'ın güzel isimleri demektir.

Bir âyet-i kerîmede:

"En güzel isimler O'nundur (
iccon04.gif
'ındır)" (el-Haşr, 24) buyurulmaktadır.

Diğer bir âyette de; en güzel isimlerin
iccon04.gif
'a ait olduğu belirtildikten sonra, bu isimlerle dua edilmesi tavsiye olunmaktadır (el-A'râf, 180).

iccon04.gif
'ın isimleri tevkifîdir. Yâni,
iccon04.gif
hakkında ancak âyet ve hadîslerde zikri geçen ve söylenmesine izin verilmiş olan isimler kullanılabilir. Rastgele isim izafe edilemez.

Esmâ-i Husnâ ile ilgili olarak Buhârî ve Müslim'de:

"
iccon04.gif
'ın 99 ismi vardır. Kim bunları ezberlerse (îman eder ve ezbere sayarsa) Cennete girer" buyurulmuştur.

Tirmizî, İbn-i Hibban ve Hâkim'in bu konudaki rivâyeti ise, şöyledir:

"Kim bunları (Esmâ-i Husnâ'yı) mânâlarını anlayarak sayar, bunlarla
iccon04.gif
'ı zikrederse Cennete girer."

Şâh-ı Nakşıbend Hz.leri bu hadîsle ilgili olarak buyurur ki:

"Bu hadîs-i şerîfteki Ahsâ kelimesinin bir mânası, saymaktır. Diğer bir mânası ise, bu ism-i şerîfleri öğrenip bilmektir. Bir mânası da, bu esmâ-i şerîfin mûcibince amel etmektir. Meselâ: Rezzâk ismini söylediği zaman, rızkı için asla endişe etmemeli. Mütekebbir ismini söyleyince,
iccon04.gif
ü Teâlâ'nın azametini ve kibriyâsını düşünmelidir."

Hadîslerde zikri geçen 99 isim şunlardır:

iccon04.gif
, er-Rahmân, er-Rahîm, el-Melik, el-Kuddûs, es-Selâm, el-Mü'min, el-Müheymin, el-Azîz, el-Cebbâr, el-Mütekebbir, el-Hâlık, el-Bâri', el-Musavvir, el-Gaffâr, el-Kahhâr, el-Vehhâb, er-Rezzâk, el-Fettâh, el-Alîm, el-Kâbıd, el-Bâsıt, el-Hâfıd, er-Râfi, el-Muiz, el-Müzill, el-Basîr, es-Semi', el-Hakem, el-Adl, el-Lâtîf, el-Habîr, el-Halîm, el-Azîm, el-Gafûr, eş-Şekûr, el-Aliyy, el-Kebîr, el-Hafîz, el-Mukît, el-Hasîb, el-Celîl, el-Kerîm, er-Rakîb, el-Mücîb, el-Vâsi', el-Hakîm, el-Vedûd, el-Mecîd, el-Bâis, eş-Şehîd, el-Hakk, el-Vekîl, el-Kaviyy, el-Metîn, el-Veliyy, el-Hamîd, el-Muhsî, el-Mübdî, el-Muîd, el-Muhyî, el-Mümît, el-Hayy, el-Kayyûm, el-Vâcid, el-Mâcid, el-Vâhid, es-Samed, el-Kâdir, el-Muktedir, el-Mukaddim, el-Muahhir, el-Evvel, el-Âhir, ez-Zâhir, el-Bâtın, el-Vâli, el-Müteâlî, el-Berr, et-Tevvâb, el-Müntakim, el-Afüvv, er-Raûf, Mâlikü'l-Mülk, Zü'l-Celâli ve'l-İkrâm, el-Muksit, el-Câmi', el-Ganiyy, el-Muğni, el-Mâni', ed-Dârr, en-Nâfi', en-Nûr, el-Hâdi, el-Bedî', el-Bâkî, el-Vâris, er-Reşîd, es-Sabûr.

iccon04.gif
'ın diğer isimleri:

iccon04.gif
'ın isimleri 99 taneden ibaret değildir. Âyet ve hadîslerde bu 99 isimlerden ayrı olarak
iccon04.gif
'a başka isimler de izâfe edilmiştir.

iccon04.gif
'a izâfe edilen diğer bâzı isimler şunlardır:

el-Vâhid'in yerine el-Ehad, el-Kahhâr'ın yerine el-Kâhir, eş-Şekûr'un yerine eş-Şâkir; el-Kâfi, ed-Dâim, el-Münevver, es-Sıddık, el-Muhît, el-Karîb, el-Vitr, el-Fâtır, el-Allâm, el-Ekrem, el-Müdebbir, er-Refî', Zittavl, Zülmeâric, Zülfadl, el-Hallâk, el-Mevlâ, en-Nasîr, el-Gâlib, el-Hannân, el-Mennân...

Kur'ân-ı Kerîm'de
iccon04.gif
ism-i şerîfi 2800 defa zikredilmiştir.
iccon04.gif
isminden sonra Kur'an'da en çok zikri geçen isim, Rab ismidir. 960 yerde zikredilmektedir.

Rab isminden sonra, Kur'an'da en çok yer alan isimler ise; Rahmân, Rahîm ve Mâlik isimleridir. Fâtiha sûresinde "
iccon04.gif
" isminden sonra sıra ile zikredilen bu dört ism-i şerîfe, Cenâb-ı Hakk'ın Rubûbiyet Sıfatları adı da verilmektedir.

Terbiye etmek, büyütmek, yetiştirmek mânalarını ihtiva eden Rab kelimesinin asıl mânası: "Bir şey'i derece derece yükselterek, gayesi olan en mükemmele erişinceye kadar kollayan" demektir.

İsm-i A'zam Nedir?

iccon04.gif
Teâlâ'nın Kur'an ve hadîs-i şerîflerde zikredilen isimlerinin en büyüğüdür.

İsm-i A'zam'ı,
iccon04.gif
, isimleri içinde gizlemiştir. Bunun da hikmeti, kullarının bütün Esmâ-i Husnâ'ya rağbetini sağlamak, kendisine bütün isimleriyle dua edilmesini te'min etmektir. İsm-i A'zam belli olsaydı, insanlar yalnızca o isimle dua ederler, diğer isimleri terkederlerdi. Çünkü İsm-i A'zam'ın
iccon04.gif
katında büyük bir değeri vardır. Bu isimle yapılan duaların mutlaka kabûl edildiği rivayet olunmuştur.

İsm-i A'zam'ın Esmâ-i Husnâ'dan hangi isim olduğu hakkında, İslâm âlimleri ayrı ayrı kanâatler ileri sürmüşlerdir. Büyük ekseriyetin kanâatı, İsm-i A'zam'ın, lâfza-i Celâl yani
iccon04.gif
ismi olduğudur. Hz. Ali Efendimize göre İsm-i A'zam tek isim değildir. Ferd, Hayy, Kayyûm, Hakem, Adl, Kuddûs'tan ibaret 6 isimdir.

İmam-ı A'zam'a göre, İsm-i A'zam, Hakem ve Adl olmak üzere iki isimdir. Gavs-ı A'zam'ın İsm-i A'zam'ı, Hayy ismidir. İmam-ı Rabbânî'ye göre de İsm-i A'zam, Kayyûm'dur.

Görüldüğü gibi İslâm büyükleri, İsm-i A'zam'ı farklı isimlerde bulmuştur. Belki de herbirinin hususi âlemine tecellî eden İsm-i a'zam değişik olmuştur.

Esmâ-i Husnâ içinde bir İsm-i A'zam olduğu gibi, her isim için de a'zamî bir mertebe vardır. Bâzan bir ismin a'zamî mertebesi, İsm-i A'zam ile karıştırılır; o isim a'zamî mertebedeki tecellîsi sebebiyle İsm-i A'zam sanılır. İsm-i A'zam'ın her âlime göre değişik olmasının bir sebebi de budur.
http://www.minare.net/forum/allah-cc/esmaul-husna-t24445.0.html
 

BuzzKnight

Doçent
Katılım
19 Şubat 2006
Mesajlar
758
Reaksiyon puanı
3
Puanları
18
Kardeşlerim değerli paylaşımlarınız için Allah (c.c.) razı olsun..
 

tuvana

Doçent
Katılım
14 Şubat 2009
Mesajlar
816
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Ya Melik!


Kimsenin kimseye fayda vermedigi gün hüküm senin.
Gökler yarılırken sahibim sensin.
Yıldızlar dağılırken sahibim sensin.
Varlığım bana ait degil, varım yoğum senin...
Elimde olanlar benim degil, sahiplendiklerim de senin...
Yokluğa düşürme beni, an senin.
Darlık verme kalbime, mekan senin...


Ya Selam!


Sensin selam, sendendir selam...
Emrini dinler ateş ki İbrahim(as) için serin ve selametli olur.
İbrahim(as) gibi dostluğuna kabul eyle beni.
İbrahim(as) gibi ateşi gül eyle tenime...
Gül gibi ateşten çiçekler açtır ruhumda.
Selamını şebnem gibi dokundur kalbime.


Ya Mümin!


Sen hidayetini göndermezsen kalpler nasıl mutmain olur?
Sen kalplere itminan vermezsen kim inandığından emin olur?
Sen inandırmazsan kim mümin kalır?
Revamın tuzağına düşürme beni, nefsimin diline bırakma beni...
Öyle mümin eyle ki beni, pişmanlıklarım beni sana döndürsün...
 
Üst