En son okuduğunuz kitap

Bu konuyu okuyanlar

Katılım
18 Ağustos 2017
Mesajlar
208
Reaksiyon puanı
66
Puanları
28
Yaş
37
ok.jpg


Nasıl! dedi Doktor Ox, haklı değil miymişim? Tüm bir milletin yalnızca fiziksel gelişiminin değil, aynı zamanda ahlak anlayışının, ağırbaşlılığının, yeteneklerinin, siyasi düşüncelerinin neye bağlı olduğunu görüyor musunuz? Bu, molekül sorunundan başka birşey değil... sayfa 69
 
Katılım
18 Ağustos 2017
Mesajlar
208
Reaksiyon puanı
66
Puanları
28
Yaş
37
insanligin_yildizi.jpg


kitapta geçmişte yaşanmış büyük tarihi olaylar anlatılıyor.ön söze göre yazar kurgu yapıp eklememiştir.anlatım akıcı, sıkmadan devam ediyor.toplam 14 olay anlatılıyor ve bu olayların can alıcı kısımlarından bahsediliyor.hem biraz tarih öğreniyor hem biraz bakış açısı geliştiriyorsunuz.ancak şunu baştan belirtmem gerekli.içerisinden istanbulun fethi de anlatılıyor ve şehzadelerin boğdurulması hadiseleri geçiyor.lise tarihi dışında bilgim olmadığı için biraz bakındım ve kitapta yazanların başka kaynaklarda da olduğu gördüm.diğerler olaylara nazaran bu durum beni etkiledi.14 bölümlük seri gibi okuyabileceğiniz bir kitap.
 

Sardaukar

Müdavim
Katılım
7 Haziran 2019
Mesajlar
2,129
Reaksiyon puanı
903
Puanları
113
Yaş
24
dune okudumda hepsini bitirmedim güzel giderken evreni sıkıcı geldi bana belkide dili ile alakalıdır bilmiyorum

game of throneste güzel gidiyordu hatta tyrionun espirileri kahkaha attırmıştı bana ama ıslandığından yarım kaldı o da
 
Katılım
18 Ağustos 2017
Mesajlar
208
Reaksiyon puanı
66
Puanları
28
Yaş
37
beyaz_geceler_12.jpg


itap içerisinde 5 tane hikaye bulunuyor.

Beyaz Geceler: asosyal bir gencin geçirdiği aşk dolu bi kaç geceyi anlatıyor.kendimden çok şey buldum.biraz beni çarptı haliyle.

Başkasının Karısı: kıskanç bir adamın içine girdiği absürd durumları anlatıyor.bulunulan duruma göre oldukça nezaketli olan konuşmalar beni mahfetti.

Noel ağacı ve nikah : anladığım kadarı ile pedofili olduğunu sandığım bir adamın yerilmesi anlatılıyor.

Haysiyetli hırsız: çulsuz bir sarhoşun sıradan bir insana yapışması ve aralarında gelişen dostluğu anlatıyor.

Yufka yürekli: kendisine yapılan iyiliği bir türlü yeterince minnet duymadığını sanan ve onun bu haline üzülen can arkadaşını anlatan bir öykü.
 
Katılım
18 Ağustos 2017
Mesajlar
208
Reaksiyon puanı
66
Puanları
28
Yaş
37
sokratesin-savunmasi-152847-794215-15-O.jpg


[image]https://cdn.bkmkitap.com/sokratesin-savunmasi-152847-794215-15-O.jpg[/image]

kitabı nişastanın yanında görüp aldım.gerçi kitap var mı diye bakınmıştım markette.şaka bi yana 2000 sene önce yaşanmış bir olay ancak günümüzde de halen aynı şekilde devam ediyor.geri kafalı kalmayı seçmiş insanların yönelttiği suçlamalar ve kanıt olmadığı halde görüşleri bu yönde olan kişilerin çokluğu nedeni ile idam cezasına çarptırılan bir kişinin savunmasını okuyacaksınız.neredeyse her cümlede şu anı gördüm.sanırım bi bin yıl daha güncelliği korur bu savunma.ancak bi kaç yerde duraksadım. 22. sayfada tanrının hizmeti için yoksul kaldığını belirtirken ironi mi yaptı yoksa fiziksel olarak mı yoksul kaldı tam anlayamadım.diğer bir nokta da ise 34. sayfada "tanrı tarafından filozof yapıldım" gibi bi söz var.bu bana kadercilik daha doğrusu 90lı yıllardaki arabesk hayatı anımsattı.sokrates kadar cesur olamasam da bu tür tartışmalara girmişliğim var.diyebileceğim şey şu ki geri kafalı olmayı seçmiş kişilere mantıklı cümlelerle bir şey anlatamazsınız.o size çamur attı ise siz kendinizi ancak ona çamur atarak temizleyebilirsiniz.idealist olabilir ve idealleriniz için vazgeçmeyebilirsiniz ama %10 ihtimal veriyorum değişecekleri için


Oysa benim lehime 30 oy daha kullanilmis olsa şimdi beraat etmiş olacaktım
Ben tanrilara beni suclayanlarin inandiklarindan çok daha büyük bir imanla inaniyorum
Çünkü bu zalim iktidarın gücü beni doğru yoldan alikoymaya yetmezdi
Hapse atilmaktan veya oldurulmekten korkarak adaletsizliginize ortak olmayacaktim
Ama bilin ki , ey atinalilar, ölüp ölüp dirilsem de yolumdan asla ama asla donmeyecegim
Beni aynı anda hem manisa inanmakla hem de Tanrıya inanmakla suçluyor.tam bir maskaralik.
Söz konusu tanrılar devletin tanrilari değil diye mi beni sucluyorsunuz?
 

haroldfinch

Öğrenci
Katılım
6 Ocak 2020
Mesajlar
14
Reaksiyon puanı
4
Puanları
3
Yaş
24
İvan İlyiç'in Ölümü'nü okudum. Tolstoy'un kaleminden.
 
Katılım
18 Ağustos 2017
Mesajlar
208
Reaksiyon puanı
66
Puanları
28
Yaş
37
hayatin-mucizeleri---stefan-zweig-03f1.jpg

--edebi bir inceleme değildir--

kitapta meryem ana tablosunun yenilenmesi için işe koyulan ressam ve kendisi için seçtiği model anlatılmakta.model genç bir kızdır ve yahudidir.olayın geçtiği dönemde yahudilere şiddet uygulandığından ötürü ailesini kaybetmiş ve evlatlık olarak bir hristiyanın yanında yaşamaktadır.bu kadar dini belirti varken haliyle hikayemiz biraz dinci göründü bana.bunun dışında bakarsanız kızımızın ,tablo yapılırken gün be gün yaşadığı değişimi anlatılıyor ve gerçekten etkileyici.neredeyse her dinci hikayede olduğu gibi bu hikayede de saçma bulduğum yerler oldu.
 
Katılım
18 Ağustos 2017
Mesajlar
208
Reaksiyon puanı
66
Puanları
28
Yaş
37
ay.jpg


seyahati sırasında yabancı bir şehirde konaklama durumunda kalan ve yabancı şehri dolaşmaya çıkan bir adamın hikayesi anlatılıyor.ülkemiz açısından bakarsak varoşları geziyor kahramanımız.orası şurası derken şehir merkezinden uzaklaşıp sadece ay ışığının aydınlattığı sokaklara dalıyor.hikaye burada başlıyor ve trajik bir karı-koca ilişkisine tanık oluyor.sokakları anlatmak için tasvirler kullanılmış.bana biraz kısa geldi.reklam arası okunup bitecek kadar kısa.
Mesaj otomatik birleştirildi:

unutulmaz insan.png


sadece unutulmaz bir insan öyküsünü okudum.çok kısa bir öykü,7 sayfa kadar.ana fikri insanların birbirlerine güvenmesi ve böylelikle huzur dolu o ütopyaya ulaşabilmemiz.bu hikaye köylerimizde imece usulünü anımsattı bana.ama artık köy kalmadı.
Mesaj otomatik birleştirildi:

Zıt İkizler - Stefan Zweig

Hikayede babaları çok hırslı olan ve babalarına çeken ikiz kız kardeşlerin hayatı anlatılıyor.o kadar hırslılar ki birbirleri ile sürekli yarış halindeler.bu hırs onlara çeşitli hayat tarzları veriyor.ve hırsın neler yapabileceği gözler önüne seriliyor.
 
Son düzenleme:
Katılım
18 Ağustos 2017
Mesajlar
208
Reaksiyon puanı
66
Puanları
28
Yaş
37
gorunmez-koleksiyon-82a2f92830514390ac9d618b3d1b94b6.png


hikayemizde yaşlı bir adamın üzülmemesi için gönlünün hoş tutulması adına ailesinin girdiği bunalım anlatılıyor.hikaye kısa ve daha fazla anlatmak kitabı açıklamak olur.
 
Katılım
18 Ağustos 2017
Mesajlar
208
Reaksiyon puanı
66
Puanları
28
Yaş
37
yildiz.jpg

hikaye oldukça kısa.daha ilk cümlelerden baya bi tasvir ve betimleme olacağı belliydi ve öyle de oldu.konuya gelirsek kendisinden sosyal olarak yüksekte bir kadına aşık olan bir garsonun platonik ve sağlıksız aşkı anlatılıyor.
Mesaj otomatik birleştirildi:

sahaf.png


Bilgiye verilen değer arka planda kalmıştır.bilgin de öyle.hikâyemiz adından da anlaşılacağı üzere Sahaf hakkında.gerçekten tek derdi okumak olan sahafın başına gelen olaylar anlatılıyor.
Mesaj otomatik birleştirildi:

gol.jpg


hikaye çok kısa. 1918 yılında cahil kalmış rus bir adamın savaşa asker yapılması ve kaybolması anlatılıyor.adamın içine düştüğü bilinmezlik , kaybolmuşluk ve memleket özlemi çok etkileyici.savaşları her zaman komutanlar kazanır erler kaybeder.
 
Son düzenleme:
Katılım
18 Ağustos 2017
Mesajlar
208
Reaksiyon puanı
66
Puanları
28
Yaş
37
unutulmus.png


Genclikte flört yaşadığımız, sonrasında uzun süre gorusemeyip bi rastlantı sonucu tekrar gördüğümüz kişi ile aramızda geçen sohbet anlatılıyor.aslında hu kadar kısa öyküler sinema öğrencileri için alıştırma olabilir.uzun süre bilinmeyen hayatın nasıl değiştiği gösteriliyor
 
Katılım
18 Ağustos 2017
Mesajlar
208
Reaksiyon puanı
66
Puanları
28
Yaş
37
beklenmedik.jpg



Parise gelen kahramanımızın bi süre boş vakti vardır ve gezip dolaşmaya başlar.bu sırada çulsuz birisi dikkatini çeker ve onu izlemeye koyulur.onun kim olduğuyla ilgili fikirler yürütür.bu seyir artık bir saplantiya dönüşür ve adamın peşinden ayrılmaz.izlediğinden habersiz olan adam rutin işlerini yapar.izleme işi sırasında kahramanımız insanları dışardan izleme fırsatı bulur.
 
Katılım
18 Ağustos 2017
Mesajlar
208
Reaksiyon puanı
66
Puanları
28
Yaş
37
24 saat.jpg

dost meclisinde geçen hafif hararetli bir tartışmanın ardından içindeki sırrı açıklayıp rahatlamak isteyen Bayan C. nin hikayesini okuyoruz. geçmişte bir genci kurtarmak için giriştiği mücadele ve bir kadın olarak neler yaşadığı ele alınmış. kurtarmaya çalıştığı gencin bağımlılığı o kadar güçlüdür ki resmen gözü döner ve daha bir kaç saat önce gördüğü Bayan C. yi tanımaz bile. Tutku ve özveri ile onu kurtarmaya çalışan Bayan C. ise deyim yerindeyse "her iyilik cezasız kalmaz" durumuna düşüyor.
Mesaj otomatik birleştirildi:

bir kalp.jpg

tam bir kız babası öyküsü.yıllarca çalışmış, eşini ve kızını geçindirmekle uğraşmış olan yaşlı adam hastadır.yine de tatile gitmişlerdir.bir gece uyuyamaz ve koridora çıkar.bu sırada sanki kızının başkasının odasından kendi odasına geçtiğini görür.ertesi gün 3 soylunun kızının etrafında pervane, karısının da onların peşinde olduğunu görür.karısı ve kızı da bu durumdan şikayetçi değildir.zaten bu kadarı hikayenin devamı için yeterli. yabancı kültürleri bilemeyeceğim ama bizim kültürümüzde halen bu hikaye devam eder.kız babası kızını hiç bir zaman bırakmak istemez.kimi zaman bu normal sınırı aşar.orası ayrı bir durum.
 
Son düzenleme:
Katılım
18 Ağustos 2017
Mesajlar
208
Reaksiyon puanı
66
Puanları
28
Yaş
37
manzara ve kadın.jpg

bu hikayeyi tam olarak içselleştirebilmem için bekar olmam gerekirdi aslında :) bir insanın içinde bulunduğu çevreden etkilenmesi ve bir erkeğin gördüğü bir kadın üzerine kurduğu hayalleri düşünüp ikisini harmanlamanız gerekli.en azından ben o şekilde hissettim.bir ara "kürk mantolu madonna" misali olacak sandım ancak kısa olması nedeni ile buna uygun değildi.yaz aylarının sıcak havasının verdiği hafif sarhoşluk, sürekli sıcak havayı hissetmek, yaz aşları gibi duygulara kapıldım okurken.
 
Katılım
18 Ağustos 2017
Mesajlar
208
Reaksiyon puanı
66
Puanları
28
Yaş
37
erika.jpg


müzisyen olan genç kızımı yine kendisi gibi müzisyen olan çocukla bir flörte başlar.bir süre bu şekilde devam ederler.ardından çocuk ,bu birlikteliğin kendi sanat yaşantısına olumsuz etki edeceğini söyleyip kızı terk eder.içinde bir sürü umut biriktiren kızımız ise resmen çökmüştür.üstelik çocuk onu bilmezden de gelmiştir.bunun acısını yine kendinden çıkartmaya çalışır kızımız.bu davranışı onun, hayat karşısında daha da pişmesine vesile olur.genç bir kızın içinde yeşeren aşka dair hüzünlü bir hikaye
 
Katılım
18 Ağustos 2017
Mesajlar
208
Reaksiyon puanı
66
Puanları
28
Yaş
37
karda.jpg

Hikayemizin konusu Yahudi bir topluluğun şiddet kullanılarak sürülmeleri. flagellantlar, fanatik bir hristiyan topluluk, bir köye baskın yaparlar.kurtulan bir genç ileriki köye ulaşıp haber verir.bu sırada yahudilerin bayramıdır.hazırlıklar yapılarak zorlu kış şartlarında göç ederler.bu göç kolay olmayacaktır.

bir söz vardı "dini ve milli duygularla vicdan azabı duymadan insan öldürülüyor" diye.aklımda edip yüksel söylemiş diye kalmış.sen ona inan ben buna diyerek inanların birbirine şiddet uygulaması cahillikten çok bir seçim gibi geliyor bana .burda toplu yargı yapmayacağım ancak zararı dokunmayan topluluğa, fanatik duygularla saldırmanın kabul edilebilir bir izahı yok.
 

HÜDHÜD

Müdavim
Katılım
5 Mayıs 2017
Mesajlar
10,093
Reaksiyon puanı
6,555
Puanları
113
Bu kadar çok kitap tanıtımı yapmanı anlayabilmiş değilim, yazarı inceleyince de böyle bir bilgi buldum:


Stefan Zweig’ın Eserlerinde Yahudi Kimlik Bilincinin Uyanışı

Yazarın eserleri incelendiğinde, Yahudi geleneklerine olan ilginin artması ve artan ilgisinin
eserlere yansıması söz konusudur. 1901 yılında yayımlanan Kar Altında ve 1917 yılında yayım-
lanan Yeremya eserinde Yahudi gelenekselliği önemli bir yer tutmazken, on yıl sonra yayımla-
nan Bir Yüreğin Ölümü’nde (Untergang eines Herzens) bu gelenekselliğe daha fazla yer
verildiği görülmektedir. On yıl sonra yayımlanan Gömülü Şamdan (Der begrabene Leuchter)
eserinde ise Zweig’ın Yahudi geleneklerine karşı duyduğu ilginin daha da arttığı dikkat
çekmektedir.
İlginin artmasına paralel olarak yazar zaman içerisinde Yahudiliğe ilişkin tutumunda da
radikal değişikliklere gider. Erken dönem eserlerinde yazar, Yahudilerin başlarına gelen felaket-
leri kader olarak kabul etmeleri, boyun eğmeleri konusunda bir çelişki yaşamaz. Yazar, Yahu-
dilerin bu davranış biçimlerini her şeyden önce onların pasifist tutumlarıyla ilişkilendirmektedir.
Milliyetçilik bu tutuma aykırı, hatta hümanizmin ve uluslararası olabilmenin önünde engel gibi
görünmektedir. Ancak siyasi kargaşanın artmasıyla, yazarın konuya bakışı da değişmektedir.
Kaçmak ya da kadere boyun eğmek Yahudiler için artık yaşamlarını sürdürebilmelerinin önünde
ciddi bir tehdit gibi durmaktadır. Gerçekten tehdit altında kalınca insanın yaşamı ve kimliği,
doğal olarak bir savunma mekanizması da gelişmektedir. Stefan Zweig işte bu savunma meka-
nizmasından hareketle, savunmasız bir Yahudiliğin hayatta kalamayacağını vurgulamakta ve
bunu eserlerine yansıtmaktadır. Çalışmanın amacı da yazardaki bu değişimi ve değişimin eser-
lere yansımasını ortaya koymaktır. Kar Altında, Yeremya ve Gömülü Şamdan eserleri incelen-
diğinde bu değişim çok belirgin biçimde ortaya çıkmaktadır. Söz konusu eserler yazardaki bu
değişimi açıkça göstermektedir. Eserlerdeki karakterler yazarın düşüncelerini yansıtmakta olduk-
larından, adım adım savunma içgüdüsünün nasıl geliştiğini, ağırlık kazandığını anlayabilmekteyiz.
Sonuç olarak kimlik, tehdit edilmediği sürece, aslında insanlar için belirleyici bir etmen
değildir. Tehdit edilen kimlik ise beraberinde bir savunma mekanizmasını getirir, bu ise bir
takım değişimlere neden olur. Bu değişimlerin en önemlisi, yaşamı veya kimliği tehdit eden
unsurlardan kaçmak, dahası yaşamı ve kimliği koruyacak önlemler almaktır. Yazar da erken
dönem eseri kabul edilen Kar Altında hikâyesinde kaçmayı tercih ederken, son dönem
eserlerinde mücadele edilmesi gerektiğini vurgulamaya başlamıştır.

Acaba neden bu yazarı ön plana çıkarıyorsunuz özellikle?
 

Dora

Müdavim
Cezalı
Emektar
Katılım
26 Ocak 2018
Mesajlar
5,728
Reaksiyon puanı
9,728
Puanları
113
Yaş
30
Zweig değişik bir yazardır. Kitapları kısa, öz ve anlayana göredir. İçlerinden en beğendiğim Satranç olmuştur.
 
Katılım
18 Ağustos 2017
Mesajlar
208
Reaksiyon puanı
66
Puanları
28
Yaş
37
Bu kadar çok kitap tanıtımı yapmanı anlayabilmiş değilim, yazarı inceleyince de böyle bir bilgi buldum:




Acaba neden bu yazarı ön plana çıkarıyorsunuz özellikle?
Toplu setini aldım ve öyküleri etkileyici.ayrıca bir planım yok.
Mesaj otomatik birleştirildi:

möürebbiye.jpg

iki kardeş kız çocuğunun çocukluktan çıkıp ergenliğe adım atmaları ve algılarında meydana gelen değişiklikleri konu edinen kısa bir öykü.

kızlar öğretmenlerini çok severler.onun üzüntülü halini bir türlü anlamlandıramazlar. sonunda nedenini öğrenirler ama kavrayamazlar.henüz çocukturlar.aynı sırada anne-babalarının geçiştirmeleri ve yalan söylemelerini iyice fark ederler.artık dünyayı sadece oyun değil, bir çok kavramın olduğu zor bir yer olarak görürler.
Mesaj otomatik birleştirildi:

Bu kadar çok kitap tanıtımı yapmanı anlayabilmiş değilim, yazarı inceleyince de böyle bir bilgi buldum:




Acaba neden bu yazarı ön plana çıkarıyorsunuz özellikle?
bir ekleme yapma ihtiyacı hissettim. Ömer Seyfettin'in setini alacağım.muhtemelen onu da okudukça buradan paylaşacağım.daha önce Sabahattin Ali'yi okumuştum.ancak onları burada paylaşmadım.
 
Son düzenleme:
Katılım
18 Ağustos 2017
Mesajlar
208
Reaksiyon puanı
66
Puanları
28
Yaş
37
o muydu.jpg

dikkat ettim de hayvanlardan ne kadar bi haber yaşıyoruz.şehir hayatında insanlar için ,kendinden başka, sadece beton ve asfalt var.yaşamın farklı formlarını görmek gerçek bir mucize.kitaba gelecek olursak her şeyini coşkulu yaşayan bir adamın bir köpek almasıyla olaylar başlıyor.adam her şeye çok fazla ilgi gösteriyor.haliyle köpeğe de haddinden fazla ilgi gösteriyor ve köpek kendisini ,onların sahibi sanmaya ve öyle davranmaya başlıyor.çocuğu olacağını öğrenen adamın ilgisi bir anda kayıyor ve köpek bu durumu anlayamıyor.iyice hırçınlaşıyor ve konumunu korumaya çalışıyor.kitaplara baya dalmışım gerçekten korku,endişe ve heyecanla okudum.
 
Katılım
18 Ağustos 2017
Mesajlar
208
Reaksiyon puanı
66
Puanları
28
Yaş
37
amok.jpg


"amok koşmak" denen şey aslında bir hastalıkmış.başta bir spor türü sanmıştım.beyinin kontrolünü kaybedip ,güdümlendiği hedefe doğru bilinçsiz ve kaygısızca koşmaya deniyormuş.

hikayemiz 1912 yılında geçer.hayatını mahfetmiş bir doktor son bir umut koloniye doktor olarak gider.ancak bunun için aldığı parayı da heba eder.kolonide bir dağ köyünde doktorluğunu sürdürür.bir gün sosyetik bir kadın gelir ve imalı bir şekilde yardım ister.doktor ,kadının güçlü ve dirayetli halinden haz duyar ve işin rengi değişir.ancak kadın durumu fark eder ve ayrılır.kısa bir süre sonra doktor kadını saplantı haline getirip peşine düşer.onu izler ve fırsatlar kovalar.farkında olmadan kadın ile arasında güçlü bir bağ oluşturur ve bu bağ neticesinde ondan istediği yardımın duyulmaması için büyük çaba gösterir.
 
Katılım
18 Ağustos 2017
Mesajlar
208
Reaksiyon puanı
66
Puanları
28
Yaş
37
3.jpg


Prater Baharı

Sosyete,davetler, balolar hanım olan kahramanımızın sıradan yaşantısı halindedir.elbisesinin teslim edilmemesi yüzünden şenliklere katılamaz ve evde kalır.bu duruma da oldukça üzülür.güzel havadan mahrum kalmamak ve şenliklere gidebilmek için unuttuğu eski elbisesini giyer.şenlik yerine gider ve bu haliyle tanınmaz.bir gençle tanışır.onunla ilk ve gerçek aşkı yaşar.ancak bu aşkı yaşayan eski elbiseli kızdır, şu anki kendisi değil.
Mesaj otomatik birleştirildi:

Avare - Stefan Zweig

üst üste sınıfta bırakılan/kalan bir gencin sonunda patlayıp intihar edişini konu alıyor.bu kadar kısa, 7 sayfa, olduğunu fark etmemiştim.
 
Son düzenleme:
Katılım
18 Ağustos 2017
Mesajlar
208
Reaksiyon puanı
66
Puanları
28
Yaş
37
3.jpg

Nişan - Stefan Zweig
askeri tecrübelerden ziyade bir insanın en temel ihtiyaçları doğrultusunda nasıl değişebileceğini anlatılıyor.fransız - ispanyol savaşında birliği ile ilerleyen albay saldıra uğrar ve bir darbe sonucu yığılıp kalır.ayıldığında yalnız başına kaldığını görür.gidecek bir yeri yoktur.açlık onu ele geçirir ve dilenmeye başlar.üzerine bir ispanyol elbisesi geçirir.ancak bu onun için ironik bir son olur.
Mesaj otomatik birleştirildi:

Yolculuk - Stefan Zweig

bizim kanal 7 dizileri gibi ama cinsel ilişki de var bu hikayede.yüzünü merak ettiği mesihin rüyasına girip ona işaret vermesiyle kudüse doğru yola çıkan bir adamın hikayesi.yolda bi evde yemek yiyor v kadının tahriği ile olanlar oluyor.sonra devam ediyor ama içinde , yaptığı bu davranışın vicdan azabı kalıyor.
 
Son düzenleme:
Katılım
18 Ağustos 2017
Mesajlar
208
Reaksiyon puanı
66
Puanları
28
Yaş
37
karmasik.jpg

hikayeyi çok içselleştiremedim.ya çeviriden kaynaklı yada konudan kaynaklı,konun baş kısmı daha çok, bi kopukluk oldu.

---aşağıda sürpriz bozan cümleler olacaktır.dikkat---

akademisyenliğinin 30. yılında bir almanak hediye edilen rolandın geçmiş anılarını hatırlaması ile kitabımız başlıyor.öğrenci evinde yatakta bi kızla babasının basmasından sonra kendini eğitimine veren roland ,hocasından sürekli eğitim alır.akşamları da bu eğitimini sürdürür.deyim yerindeyse 180 derece dönüş yapar.hocasını eşinin yüzünü hiç görmemiştir ve sokakta gezinirken hoş bir hanım diye yaklaştığı kişi o çıkar.bundan sonra 3 lü arasında trajik olay başlar.evlilikleri resmi tören gibidir.roland bu duruma açıklık getiremez.hocası ara sıra gözden kaybolur.yine bunlardan birinde eşi ve roland , doçent ve eşi ile bir gün geçirir.denize girdikleri sırada şakalaşan eş ve roland yasak bi an yaşarlar.bundan sonra durum büyür.işin daha ilginci rolan utancından duramaz ve toparlanır.bu sırada hocası gelir ve sorular sorar,akşam konuşalım der.ve itiraf gelir.hocasının ilgisi farlıdır ve rolanda karşı boş değildir.roland ise karman çorman haldedir.

hikayede çokça duygu durum anlatımları var.özellikle hocanın durumu ile ilgili.bazı yerlerde ise konuyu az çok tahmin edebiliyorsunuz.bunu bariz belirten cümleler var.yine de o psikolojik durumu bozmuyor.
 
Katılım
18 Ağustos 2017
Mesajlar
208
Reaksiyon puanı
66
Puanları
28
Yaş
37
alaca.jpg

kitap iki arkadaştan birisinin, diğerine anlatıyor şeklinde başlayan ve ergenlik döneminde ki ilk aşkı, ilk sevgiyi anlatıyor.açıkcası nasıl anlatacağıma karar veremedim.neredeyse hepimiz bunu yaşamışızdır.sadece bir bakıştan sabaha kadar süren hayallere dalmışızdır. kafamızda binlerce anı düşünmüşüz,ona bir kişilik yüklemişizdir. sorduğumuz sorulara istediğimiz cevapları almışızdır. hikayenin çevre tasvirlerini geçecek olursak ergenlik dönemi aşk ve hayal kurma psikolojisini çok güzel anlatıyor.
 
Katılım
18 Ağustos 2017
Mesajlar
208
Reaksiyon puanı
66
Puanları
28
Yaş
37
gec.jpg

kitap aslında bir mektup.gençliğinden beri arkadaş olan iki kızın arasında, birinin diğerine yazdığı itiraf niteliğinde bir mektup.iki can ciğer arkadaş şehirlerine gelen aktörün hayranlarıdır. babasının işi dolayısıyla birisinin ayrılması gerekir ve birbirlerine neredeyse her gün mektup yazmak için anlaşırlar.ancak bu mektuplar arasında yazılmamış bir mektup vardır ve diğer genç kızın kızacağı niteliktedir.iki arkadaş arasındaki bağlılığı,yıllara yayılan ilişkiyi, hayranlığın saflığını,gençliği ve yetişkinliği görebilirsiniz.
 
Katılım
18 Ağustos 2017
Mesajlar
208
Reaksiyon puanı
66
Puanları
28
Yaş
37
lepo.jpg

Leporella, Mozart'ın Don Giovanni operasında yan karakterlerden birisi olup Giovanni'nin uşağıdır. Don Giovanni ise çapkın birisidir.

Dağ başında köyde yaşayan ve resmen bir robot olan Crescentia, çok çalışmasının bir ödülü olarak şehirde baron tarafından işe alınır. Güdümlü bir füze gibi sadece ev işlerini gören, şehri merak edip hiç gezmeyen, boş zamanında öylece oturan bir yapısı vardır. Baron bir gün şaka mahiyetli olarak kaba etine vurunca, kadının toprak altına gömülmüş duyguları filizlenmeye başlar.Baronun kaçamaklarına yardım eder.Böylece aralarındaki bağ kuvvetlenir. Ancak Crescentia diğer insanlar tarafından anlaşılamadığı için hedef tahtasına konur.

Crescentia için kullanılan kimi sıfatlar beni rahatsız etse de, tam olarak betimleyebilmek için gerekli sanırım. Ya da ben insanları böyle okumak istemiyorum.

İnsan yapısı farklı bir açıdan ele alınıyor. Neredeyse hiç duygusu kalmamış bir insanın adeta sadık ir hayvan gibi yaşayışını, efendisinin keyfiyle keyiflenen ve üzüntüsüyle üzülen bir yaşam anlatılıyor. Yine de insan içerisinde, hiç kullanmamış olsa da, tüm duyguları barındırıyor. Sadece bir tetikleme bekliyor. Crescentia karakteri ile içine kapanık, saplantılı, asosyal, kendini suçlayan ve unutulmuş bir psikoloji görüyoruz. Daha önceden de düşündüğüm ve bu hikayede bir kez daha fark ettiğim şudur ki; temel ihtiyaçların üzerine bir şey koymazsanız , örneğin sanat, robot gibi yaşıyorsunuz.insanların ek olarak yaptığı bir çok şey, resim-sinema,tiyatro, temel ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra değer görüyor.
 
Katılım
18 Ağustos 2017
Mesajlar
208
Reaksiyon puanı
66
Puanları
28
Yaş
37
kizil.jpg

çekingenlik, utangaçlık ve asosyallik...bunlar çok tanıdık.halının altına süpürülen toz, sanki yara izi gibiler.hikayemiz üniversiteye başlayan ve farklı bir şehre yerleşen Berger hakkında. hepimizin aşina olduğu süreçleri yaşıyor. bunun yanında sosyalleşemiyor.battıkça dibe batıyor.kitabın hikayesi bilindik ancak psikolojik tahlil ve anlatımları çok etkileyici.resmen her sayfasından kendim akıyordum.o kadarki sabah başladığım okuma ile resmen günüm zehroldu. okul dönemi çektiğim ızdıraplar aklıma geldi. sanırım "kürk mantolu madonna" kitabından sonra beni derinden sarsan ikinci kitap oldu.ben psikiyatristten sıra alacağım o derece etkileyici.
 

Ekli dosyalar

  • kizil.jpg
    kizil.jpg
    66.6 KB · Görüntüleme: 176
Katılım
18 Ağustos 2017
Mesajlar
208
Reaksiyon puanı
66
Puanları
28
Yaş
37
acilar.jpg

konu bana sıradan göründü,arabesk filmler saolsun, ancak işlenişi beni etkiledi.Werther entellektüel bir gençtir.geri kafalı diyeceğimiz insanlarla yapamaz ve gençliğin en büyük hediyesi aşkı tadar.kara sevdaya tutulur.bu uğurda bunalımlara girer,kendini harap eder.bununla beraber sosyal çevreylede sorunları olur.günümüze uyarlarsak bekara öcü gibi bakılması diyebiliriz.aşkın saplantı ve kara sevdaya dönüşümünü görebileceğiniz bir yapıt.
 
Katılım
18 Ağustos 2017
Mesajlar
208
Reaksiyon puanı
66
Puanları
28
Yaş
37
ilk.jpeg

Kitap ilk aşkların anlatılmasıyla başlıyor. Ancak kahramanımız yazılı olarak veriyor hikayesini. İlk aşkını 16 yaşında yaşamış. Kendisinden 5 yaş büyük komşu kızına ilgisini çekmiş. Ancak kızın peşinde bir kaç yetişkin erkek vardır. Günümüz düzeninde hikayenin anlamı pek kalmıyor o yüzden o döneme göre düşünmek gerekli. Kız ve peşindeki erkekler arasında dönen ilişkiyi pek kavrayamaz kahramanımız ve kendince çıkarımlar yapar. Kendisi henüz bir çocuktur ve yetişkinler dünyasında yeri yoktur.

Kitabı okurken ,ilerledikçe o dönemlerimi hatırladım. Psikolojik durumu iyi ele alınmış. "İlk aşk" duygusunu tekrar yaşayabilmek çok güzel olurdu. Kitaplar ve filmler bunu az da olsa sağlıyor.
 
Üst