LONDRA - Birleşmiş Milletler’e bağlı, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin Bangkok’ta düzenlenen konferansında ele alınan taslak rapor, ülkelerin derhal harekete geçmeleri halinde, dünya ikliminin büyük bir ekonomik yüke neden olmadan istikrara kavuşturulabileceği sonucuna varıyor. Fakat gözlemciler, Çin’in bu raporu ekonomik büyümesine bir tehdit olarak gördüğünü söylüyorlar.
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli bu yıl içinde iki rapor daha yayınladı. Bu raporlarda küresel ısınmanın ciddi boyutlarda gerçekleştiği ve bu durumun insan eyleminden kaynaklandığının hemen hemen kesin olduğu tespit ediliyordu.
Raporlarda ayrıca, bir önlem alınmadığı takdirde, iklim değişikliğinin kuraklık, sel, fırtına, denizlerin yükselmesi, sıcak dalgaları gibi ciddi sonuçlara yol açabileceği belirtiliyordu.
Şu sırada Bangkok’taki konferansta tartışılan son rapor ise, iklim değişikliğine yol açan sera gazı salımlarının nasıl denetim altına alınabileceğini ve küresel ısınmanın engellenmesi için neler yapılabileceğini ele alıyor.
Çevre uzmanları, bu hedefe yönelik önerileri hayata geçirmek için önemli miktarda yatırıma gerek olduğuna, fakat küresel ısınmaya karşı hiçbir şey yapmamanın yaratacağı sonuçların dünya ekonomisi için çok daha ciddi bir yıkıma neden olacağına dikkat çekiyor.
Pazartesi günü başlayan ve önümüzdeki Cuma günü, nihai raporun açıklanmasıyla son bulacak konferans kapalı kapılar ardında sürüyor.
Ana tartışmanın, iklim değişikliğine karşı tam olarak ne tür önlemler alınması gerektiği ve bu önlemlerin maliyetinin ne olacağı konuları etrafında sürdüğü tahmin ediliyor.
Taslak rapor, iklim değişikliğini azaltmak için çeşitli çözümler öneriyor. Bunlar arasında, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelinmesi, nükleer enerjiden daha fazla yararlanılması, kömürle çalışan enerji santralları salımlarının ‘yakalanıp’ toprağa gömülmesi teknolojilerinin geliştirilmesi gibi öneriler var.
Konferansa katılan delegelerin taslak metnin ruhuna uygun bir sonuca ulaşması halinde, ABD gibi zengin ülkeler artık maliyetleri neden göstererek sera gazı salımlarında azaltmaya gitmemeyi haklı göstemekte zorlanacak.
Fakat gözlemcilere göre, konferanstan gelen duyumlar ABD’nin çok fazla şeye itiraz etmediğine, asıl engelleyici tutum alan ülkenin Çin olduğuna işaret ediyor.
Çin’in atmosfere saldığı sera gazı kişi başına hesaplandığında, ABD’nin saldığı miktarın altıda biri.
Fakat nüfusunun çok büyük olması nedeniyle, Çin’in bu yıl dünyada atmosferi en fazla kirleten ülke konumuna gelmesi bekleniyor.
Çinli yetkililer, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin raporu kabul edildiği takdirde, sera gazı salımlarında büyük bir azaltmaya gitmek zorunda kalacaklarını düşünüyor, bunun da, milyonlarca kişiyi yoksulluktan kurtarmayı hedefleyen ekonomik büyüme programını raydan çıkarmasından endişe ediyor.
Bangkok konferansından çıkacak nihai rapor, Kyoto Protokolu’nun yenilenmesi müzakerelerinde kilit bir öneme sahip olacak. bu müzakereler, önümüzdeki Aralık ayında Endonezya’nın Bali adasında yapılacak.
Rapor ayrıca, Haziran ayında iklim değişikliği gündemiyle biraraya gelecek olan ve Sekizler Grubu olarak bilinen sanayileşmiş ülke liderleri tarafından da gözönüne alınacak.
ntv
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli bu yıl içinde iki rapor daha yayınladı. Bu raporlarda küresel ısınmanın ciddi boyutlarda gerçekleştiği ve bu durumun insan eyleminden kaynaklandığının hemen hemen kesin olduğu tespit ediliyordu.
Raporlarda ayrıca, bir önlem alınmadığı takdirde, iklim değişikliğinin kuraklık, sel, fırtına, denizlerin yükselmesi, sıcak dalgaları gibi ciddi sonuçlara yol açabileceği belirtiliyordu.
Şu sırada Bangkok’taki konferansta tartışılan son rapor ise, iklim değişikliğine yol açan sera gazı salımlarının nasıl denetim altına alınabileceğini ve küresel ısınmanın engellenmesi için neler yapılabileceğini ele alıyor.
Çevre uzmanları, bu hedefe yönelik önerileri hayata geçirmek için önemli miktarda yatırıma gerek olduğuna, fakat küresel ısınmaya karşı hiçbir şey yapmamanın yaratacağı sonuçların dünya ekonomisi için çok daha ciddi bir yıkıma neden olacağına dikkat çekiyor.
Pazartesi günü başlayan ve önümüzdeki Cuma günü, nihai raporun açıklanmasıyla son bulacak konferans kapalı kapılar ardında sürüyor.
Ana tartışmanın, iklim değişikliğine karşı tam olarak ne tür önlemler alınması gerektiği ve bu önlemlerin maliyetinin ne olacağı konuları etrafında sürdüğü tahmin ediliyor.
Taslak rapor, iklim değişikliğini azaltmak için çeşitli çözümler öneriyor. Bunlar arasında, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelinmesi, nükleer enerjiden daha fazla yararlanılması, kömürle çalışan enerji santralları salımlarının ‘yakalanıp’ toprağa gömülmesi teknolojilerinin geliştirilmesi gibi öneriler var.
Konferansa katılan delegelerin taslak metnin ruhuna uygun bir sonuca ulaşması halinde, ABD gibi zengin ülkeler artık maliyetleri neden göstererek sera gazı salımlarında azaltmaya gitmemeyi haklı göstemekte zorlanacak.
Fakat gözlemcilere göre, konferanstan gelen duyumlar ABD’nin çok fazla şeye itiraz etmediğine, asıl engelleyici tutum alan ülkenin Çin olduğuna işaret ediyor.
Çin’in atmosfere saldığı sera gazı kişi başına hesaplandığında, ABD’nin saldığı miktarın altıda biri.
Fakat nüfusunun çok büyük olması nedeniyle, Çin’in bu yıl dünyada atmosferi en fazla kirleten ülke konumuna gelmesi bekleniyor.
Çinli yetkililer, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin raporu kabul edildiği takdirde, sera gazı salımlarında büyük bir azaltmaya gitmek zorunda kalacaklarını düşünüyor, bunun da, milyonlarca kişiyi yoksulluktan kurtarmayı hedefleyen ekonomik büyüme programını raydan çıkarmasından endişe ediyor.
Bangkok konferansından çıkacak nihai rapor, Kyoto Protokolu’nun yenilenmesi müzakerelerinde kilit bir öneme sahip olacak. bu müzakereler, önümüzdeki Aralık ayında Endonezya’nın Bali adasında yapılacak.
Rapor ayrıca, Haziran ayında iklim değişikliği gündemiyle biraraya gelecek olan ve Sekizler Grubu olarak bilinen sanayileşmiş ülke liderleri tarafından da gözönüne alınacak.
ntv
