- Katılım
- 9 Mayıs 2007
- Mesajlar
- 2,699
- Reaksiyon puanı
- 47
- Puanları
- 48
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli,
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.
M.Akif ERSOY
Elhamdülillah,ne kadar da rahatsızlar olanlar olsa da günde beş defa inlemeye devam ediyor.
Evet,değerli arkadaşlarım;
Nedir bu ezan?
Herhalde hayvanlara veya bitkilere okunmuyor?
İnsan için,bizim için okunuyor.
Peki O okunurken biz ne yapıyoruz?
Ne yapmamız gerekiyor?
Veya neden günde 5 defa okunuyor?
Eminim ki;bu soruların cevabını hepimizi biliyoruzdur.
Peki bu ezanı bu kadar önemli ve değerli kılan nedir diye sorsam?
En kısa ve en öz cevap olarak “İlahi davet” diyeceksiniz.
Şahsen ben öyle diyorum.
Değerli arkadaşlarım;
Bu ilahi davete icabet etmenin hükmü nedir?
Normal günlük hayatta helal olan davetlere icabet etmek,Efendimizin sünnetlerindendir.
Bu ilahi davete icabet etmemenin hükmü ne ola ki?
İlahi davette “Haydin kurtuluşa,Haydin felaha” derken biz ne yapıyoruz?
Kurtuluşu nerde arıyoruz?
Yoksa sizde benim gibi “Ya Rabbi,Sen kurtuluşa davet ediyorsun ama,davetin bana ağır geliyor,yapamıyorum,davetine icabet edemiyorum,inşallah ileride icabet ederim” mi diyorsunuz?
Yapmayın etmeyin dostlar;
Cumhurbaşkanını,milletvekilini,muhtarı geçtim,sizin babanız veya patronunuz sizi kurtuluşa,felaha davet etse,huzuruna çağırsa ne yaparız?
“Sonra gelirim mi” deriz?
“Sayın bakanım,beni şimdilik idare edin” diye mi söyleriz?
Hiçbir akıl sahibi böyle düşünmez.
Peki size soruyorum?
Bu başbakan denen zat,bizi günde beş defa huzuruna alsa,bizimle konuşsa,bizi çağırsa;acaba forsumuzdan,gururumuzdan ve havamızdan yanımıza başkasını yaklaştırır mıyız?
Bir düşünün.
Aynen bunun gibi;
Günde beş defa ilahi huzura,kurtuluşa ALLAH tarafından çağrıldığımız halde geri durmaklığımızı ne ile izah edebiliriz?
Hangi mazeretimizi öne süreriz?
Yarın Allah sormaz mı?
-Ey kulum!Amirin çağırınca önünü ilikleyip huzuruna gidiyorsun da,ben çağırınca neden geri duruyorsun diye?
Bize ne ceza verse yeri değil mi?
Hak etmiyor muyuz?
Ama Rabbimiz o kadar merhametli ki;50 yaşına kadar hiç davete icabet etmemiş,ama 50 yaşından sonra samimi bir tövbe etmiş,kaza borçlarını ödemeyi ahdetmiş ve bir daha günah işlememeye söz vermişse onu bağışlıyor,ona merhamet ediyor.
51 yaşında ölse bile,eğer hikmeti iktiza ederse,onun kılamadığı namazlarını kılmış kabul ediyor.Yapamadığı,ama yapmaya ahdederek yapmaya başladığı ibadetleri yapmış kabul ediyor.
Lütfen dostlarım;
Bu mübarek günlerde,bu mübarek vakitlerde samimi bir tövbe edelim.
Ve İlahi davete,patronumuzun veya amirimizin davetine icabet ettiğimiz kadar etmeye çalışalım.
Beni hiç sormayın;
Ben patronumun odasına girerken 3 ihlas 1 Fatiha ile giriyorum.
Ve şuna tüm kalbimle inanıyorum ki;
Aynı hassasiyeti İlahi davette de göstersem,rabbim bana cehennem yüzünü göstermez.
Saygılarımla
Mehmet
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.
M.Akif ERSOY
Elhamdülillah,ne kadar da rahatsızlar olanlar olsa da günde beş defa inlemeye devam ediyor.
Evet,değerli arkadaşlarım;
Nedir bu ezan?
Herhalde hayvanlara veya bitkilere okunmuyor?
İnsan için,bizim için okunuyor.
Peki O okunurken biz ne yapıyoruz?
Ne yapmamız gerekiyor?
Veya neden günde 5 defa okunuyor?
Eminim ki;bu soruların cevabını hepimizi biliyoruzdur.
Peki bu ezanı bu kadar önemli ve değerli kılan nedir diye sorsam?
En kısa ve en öz cevap olarak “İlahi davet” diyeceksiniz.
Şahsen ben öyle diyorum.
Değerli arkadaşlarım;
Bu ilahi davete icabet etmenin hükmü nedir?
Normal günlük hayatta helal olan davetlere icabet etmek,Efendimizin sünnetlerindendir.
Bu ilahi davete icabet etmemenin hükmü ne ola ki?
İlahi davette “Haydin kurtuluşa,Haydin felaha” derken biz ne yapıyoruz?
Kurtuluşu nerde arıyoruz?
Yoksa sizde benim gibi “Ya Rabbi,Sen kurtuluşa davet ediyorsun ama,davetin bana ağır geliyor,yapamıyorum,davetine icabet edemiyorum,inşallah ileride icabet ederim” mi diyorsunuz?
Yapmayın etmeyin dostlar;
Cumhurbaşkanını,milletvekilini,muhtarı geçtim,sizin babanız veya patronunuz sizi kurtuluşa,felaha davet etse,huzuruna çağırsa ne yaparız?
“Sonra gelirim mi” deriz?
“Sayın bakanım,beni şimdilik idare edin” diye mi söyleriz?
Hiçbir akıl sahibi böyle düşünmez.
Peki size soruyorum?
Bu başbakan denen zat,bizi günde beş defa huzuruna alsa,bizimle konuşsa,bizi çağırsa;acaba forsumuzdan,gururumuzdan ve havamızdan yanımıza başkasını yaklaştırır mıyız?
Bir düşünün.
Aynen bunun gibi;
Günde beş defa ilahi huzura,kurtuluşa ALLAH tarafından çağrıldığımız halde geri durmaklığımızı ne ile izah edebiliriz?
Hangi mazeretimizi öne süreriz?
Yarın Allah sormaz mı?
-Ey kulum!Amirin çağırınca önünü ilikleyip huzuruna gidiyorsun da,ben çağırınca neden geri duruyorsun diye?
Bize ne ceza verse yeri değil mi?
Hak etmiyor muyuz?
Ama Rabbimiz o kadar merhametli ki;50 yaşına kadar hiç davete icabet etmemiş,ama 50 yaşından sonra samimi bir tövbe etmiş,kaza borçlarını ödemeyi ahdetmiş ve bir daha günah işlememeye söz vermişse onu bağışlıyor,ona merhamet ediyor.
51 yaşında ölse bile,eğer hikmeti iktiza ederse,onun kılamadığı namazlarını kılmış kabul ediyor.Yapamadığı,ama yapmaya ahdederek yapmaya başladığı ibadetleri yapmış kabul ediyor.
Lütfen dostlarım;
Bu mübarek günlerde,bu mübarek vakitlerde samimi bir tövbe edelim.
Ve İlahi davete,patronumuzun veya amirimizin davetine icabet ettiğimiz kadar etmeye çalışalım.
Beni hiç sormayın;
Ben patronumun odasına girerken 3 ihlas 1 Fatiha ile giriyorum.
Ve şuna tüm kalbimle inanıyorum ki;
Aynı hassasiyeti İlahi davette de göstersem,rabbim bana cehennem yüzünü göstermez.
Saygılarımla
Mehmet