Be5tE
Müdavim
- Katılım
- 22 Nisan 2008
- Mesajlar
- 7,341
- Reaksiyon puanı
- 5
- Puanları
- 0
Güngör Uras, Milliyet'teki köşe yazısında ilginç bir deneyimini aktararak, erkek kol saatlerini analiz ediyor. İşte Uras'ın o yazısı:
290 bin YTL’ye satılan Dewitt marka kol saatini ellime alarak evire çevire baktım. Kalın, irice bir saat. Üstelik kayışı deri değil de kauçuk. Altın ile siyah bir maden karışımından yapılmış. Bilen ne mal olduğunu bilir, bilen alırmış...
Saat satıcısına “Çok pahalı” dedim... “Pek o kadar pahalı değil... Daha pahalı modellerimiz var” dedi. O modellere el sürmeye cesaret edemedim. Sadece fiyatlarını öğrendim. Vacheron Constantin firmasının el yapımı Tourbillon saati 500 bin YTL’ye satılıyormuş.
Bunlar öyle herkesin alabileceği saatlerden değilmiş. Vacheron Constantin, Patek Philippe ya da Audemars Piguet gibi ünlü firmaların ürettiği sıradan (!) saatlerin fiyatı bile günümüzde bir ithal otomobil fiyatınaymış.
Satıcıya “Otomobil fiyatına satılan, bu ‘sıradan’ saatleri kimler alıyor?” diye sorma gafletinde bulundum. Yüzüme dik dik baktı. “Sokakta dolaşan o arabaları kimler alıyorsa, bu saatleri de onlar alıyor. Otomobil alacak parayı bulan, bu saatlere de para bulur” dedi.
Saatle hava atılıyor
İyi de... Ben hangi saatin kaç para ettiğini, hangi saatin “iyi saat”, hangisinin “pahalı saat” olduğunu anlayamıyorum. Sonra, saat otomobil gibi değil ki... Yoldan geçerken bakacaksınız... hangi marka olduğunu, kaç para olduğunu anlayacaksınız... Bir erkeğin kolundaki saatin markasını, kaç para olduğunu nasıl anlayacağız?
Bir zamanlar biz iki kol saati, bir cep saati markası bilirdik. Kol saati Nacar ve Hislon marka olurdu. Cep saatinin ünlüsü ise “Şimendiferli Serkisof” idi.
Sonraları lüks saat olarak Rolex kadın ve erkek kol saatlerini belledik. Çelikleri 5-10 bin dolara, altınları 20-30 bin dolara satılıyordu. Derken Cartier, Bulgari markalarının ilanlarını okuyarak bu markaları belledik. Şimdilerde marka enflasyonu var. Audemars Piguet, Bulgari, Cartier, Chopard, Christian Dior, DeWitt, Franck Muller, Frederique Constant, Gucci, IWC, Longines, Maurice Lacroix, Mont Blanc, Omega, Rado, Rolex, Tag Heuer, Ulysse Nardin, Vacheron Constantin...
Bu ünlü marka saatleri üreten firmaların, “herkesin satın alabileceği”(!) ucuz modelleri de var dediler. Ben de bilgisayarda bu firmaların Türkiye temsilcilerini aradım. “Herkesin alabileceği saatler”in fiyatını araştırdım.
Ev, otomobil mi alıyoruz?
İsviçre’nin Girard Perregaux firmasınca üretilen ‘Vintage 1945 Tourbillon’ marka saatler 99 bin 500 dolardan müşteri buluyormuş. Audemars Piguet firmasının ‘Royal Oak’ marka saatinin fiyatı ise 56 bin dolarmış.
1839’da kurulan, İsviçre’nin Patek Philippe firmasının ‘Grand Complication’ modelinin fiyatı 45 bin 500 dolara satılıyormuş. 1755 yılında kurulan İsviçre Vacheron Constantin firmasınca üretilen saatler 15 bin 900 dolardan satın alınabiliyormuş. İsviçre Blancpain firmasının saatleri 8 bin 600 dolara, Jacob & Co adlı Amerikan firmasınca üretilen ve 8 ayrı zaman dilimini gösteren saatler 8 bin dolardan satılıyormuş. İsviçre malı Zenith saatler ise 6 bin 900 dolarmış.
Bir dostuma, saat konusundaki bu “araştırmacı gazetecilik” deneyimimi aktardım. Dostum “Burası Türkiye abicim... Burada öylesi de var... Böylesi de var” dedi. Beni Kapalıçarşı’ya götürdü. “Bak... Senin o lüks mağazada gördüğün o çok pahalı saatlerin hepsi burada... Hem de tanesi 50-100 dolara satılıyor” dedi. Gerçekten de o lüks mağazadaki deneyimim sonucu isimlerine ve şekillerine aşina olduğum saatlerin Çin yapısı benzerlerini halkımız kapış kapış satın alıyordu...
Ben de dayanamadım. 60 YTL’ye Fank Muller marka bir saat aldım. Gerçeği 45 bin YTL dolayındaymış. Çin malı taklit saat olduğunu sadece “meraklısı” anlarmış...
500 bin YTL'ye erkek kol saati haberleri - haberalan.com - En Hızlı Haber Kaynağınız