Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Kaçırdım girdim siteye yokuşu iniyorum ama nedense bir an gözümden kaçtı ; yokuş aşağı iniyodum siteden arkamdada araç vardı (tek gidiş ) tamda karşıdan biri geldi kaldırıma yanaşıp arabayı bırkaıcam derken bir an daldım kaldırıma sürttüm.Hiçbirşey olmadı ama
Babama diyorum
-baba alıyorum kıza hava atıcam
+tamam song koçum al gitsin
-eyw adamsın
+tabi olum
Annem=
-annecim araba lazım
+hayır
-ama anneğğ
+hayır
-banane babama gidiyorum ben
+git allahım ya. Ceza yesen napçan
-ödücem
+tmm git öde
[emoji1] [emoji1] [emoji1]
Bende anı çook, kendi arabamızın dışında, arkadaşlarla araba kaçırma anılarımız da var bir sürü.
Bir gece, babası Mustafa abiden çok korkan, ama bir o kadar da haylazlık yapan arkadaşım (Arif olsun ismi) gece araba'yı kaçıracağını söyleyip bizi de çağırmıştı. Tamam dedik.
Arif evde operasyonu tamamlamış ruhsatı anahtarı alıp geldi yanımıza. Gece vakti gürültü olmasın diye, sessizce iterek mahalleden çıktık. Gezdik, tozduk boş tenha sokaklarda.
Arif pek bilmiyordu araba kullanmayı. Zaten arabayı kaçırma amacı da araba kullanmayı öğrenmekti. Bomboş, trafiğin olmadığı genişçe bir alanda gitti arabayı beton aydınlatma direğin vurdu dingil. Bayağı da şiddetli vurdu. Buhar çıkıyordu ön taraftan, araba yürümez durumdaydı yani. Arif'in eli ayağı birbirine dolandı, ''napıcam ben'' diyip ağlıyordu.
O orada ağlarken, biz de çözüm arıyoruz. Neyse ki arabada oto elektrikten anlayan Şükrü vardı. Planı anlattı bize, sonra Arif'e de anlattık. Önce kabul etmedi ama yapacak bir şey yok kabul etti.
Şükrü önce hemen düz kontak haline getirdi arabayı, teybi, hoparlörleri, kabloları keserek söküp değerli gibi duran şeyleri de bir poşete koyduk. Parmak izimiz çıkmasın diye akla gelebilecek bütün her yerini sildik. Arabayı da kapıları açık şekilde öylece bırakıp yürüyerek döndük mahalleye. Ama ne dönüş, polis çevirse oto fareleri yakalandı diye haberimiz çıkacak gazeteye. Gizli gizli, önden biri kontrol ediyor da öyle ilerleyebiliyoruz.
Şükrü, teybi filan daha sonra geri vermek üzere evine götürdü. Herkes dağıldı evlerine gitti yattı. Arabayı kaçıran arkadaş ta ruhsatı, anahtarı aynen aldığı yere koymuş geri. Sabahı iple çekiyoruz ama...
Ertesi gün arkadaş anlattı olup biteni. Babası sabah kalkmış bakmış ki araba yok. Ruhsat, anahtar yerinde duruyor. Eyvah demiş gitti araba. Hemen çıkmış evden karakola, Arif zaten geceden hazır, oda peşinden gitmiş. Karakolda anlatmış arabam çalındı filan şudur budur diye. Polisler de sabah bulduk biz onu, vurmuşlar, içini boşaltıp bırakıp kaçmışlar, işte şu otoparkta çektik filan diye durumu izah etmiş. Bir sürü işlem filan yapmışlar, arabayı teslim etmişler. Çekiciyle alıp tamirciye götürmüşler.
Mustafa abi, bütün işler bitince arabaya bakıp, buna da şükür demiş. Arif te ''çok şükür'' diye cevap vermiş Bütün pazar gününü arabayla uğraşarak geçirmişler.
Bir kaç gün sonra Arif poşetleyip getirdiğimiz hayli pahalı teyp, hoparlörleri filan bir yerde satmış, parasıyla da yemek ısmarlamıştı bize. Hala muhabbeti olur, babam gerçeği bilse beni öldürürdü herhalde der her seferinde...