Anadolu'da müzikal bir yolculuk

Bu konuyu okuyanlar

Çürük Elma

Öğrenci
Katılım
26 Ocak 2008
Mesajlar
68
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Sesler ve Danslar' sadece insanların değil müziklerle birlikte müzik aletlerinin de hikâyelerini usta isimlerin objektifinden çıkan fotoğraflarla anlatıyor

25/01/2008 (32 defa okundu)

GÖNÜL KOCA (Arşivi)
Otuz beş farklı hikâye ve her karesinde farklı duygular içinde olacağınız fotoğraflar eşliğinde kuzeyden güneye, doğudan batıya Anadolu turuna ne dersiniz? Sesler ve Danslar kitabında Bennu Gerede, Sıtkı Kösemen, Cengiz Karlıova, Merih Akoğlu ve Tahsin Aydoğmuş'un objektifine yansıyan ve Bilge Egemen tarafından kaleme alınan hikâyeler, Anadolu'nun ne kadar zengin bir kültüre sahip olduğunu, belki de hiç bilmediğiniz hikâyelerle bir kez daha ortaya koyuyor. Örneğin, Anadolu insanının sevinçlerini, yaşam biçimlerini, umutlarını ve özlemlerini yansıtan müziğin bazen hastalıkların tedavisinde kullanıldığını, horonun Karadeniz insanının zorlu doğa koşulları karşısında her işi birlikte yaptığını anlattığını, Muğla'nın Kızılağaç köyünde gelinlerin pembe gelinlik giydiğini, Çerkezlerin düğün yapması için illa birilerinin evlenmesinin gerekmediğini, üstelik birileri evleniyorsa bile gelinle damadın düğünde yer almadığını ve sadece konukların bulunduğunu, bir tasavvuf dansı olan 'semâ'nın olgunluğa doğru manevi bir yolculuğu, bir gidiş gelişi, temsil ettiğini ve tasavvuf müziğinin vazgeçilmez enstrümanlarından biri olan ney'in bir aslanı kuzuya çevirebileceğini, biliyor muydunuz?

'Kuzuya dönen aslan'
Anadolu danslarının hikâyeleriyle birlikte anlatıldığı ve fotoğraflarla desteklendiği kitapta sadece insanların değil enstrümanların da ilginç hikâyeleri yer alıyor. Bunlar arasında en dikkat çekeni ise, bir hayvanat bahçesine getirilen altı aylık bir arslanın yaptığı huysuzluklar nedeniyle kafesinin bile temizlenememesine rağmen, Ferit Yavuz adında bir neyzenin, etkili bakışları ve sesi insan sesine benzetilen ney sayesinde aslanı nasıl kuzuya çevirdiği oluyor. Bir aslanı kuzuya çeviren müzik bazen de bel ve boyun ağrısı yaşayan, felç geçiren hastaları da tedavi edebiliyor. Üstelik müzikle tedavi Osmanlı döneminde de uygulanan bir yöntem olarak çıkıyor karşımıza. Tabii her makam farklı hastalıklar için kullanılıyor, örneğin rast, fazla uyumayı engelliyor, kemik ve beyne etki ediyor, nabzın yükselmesine yardımcı oluyor, felç ve havaleye de iyi geliyor. Hicaz makamı, idrar zorluğunun giderilmesine yardımcı oluyor ve cinsel uyarılma sağlıyor, Rehavi; baş ağrısına iyi geliyor, İsfahan; zihin açıyor, anı tazeliyor ve zekâ artırıyor. Böylece 'müzik ruhun gıdasıdır' sözünün de boşuna söylenmemiş olduğu ortaya çıkıyor.
Sesler ve Danslar'da sadece müziklerin ve müzik aletlerinin değil dansların da hikâyeleri anlatılıyor. Örneğin Adıyaman halk oyunlarının hemen hemen hepsinin ayrı bir hikâyesi var; mesela 'Oyuna Davet' adı verilen halk oyunu adından da anlaşılacağı gibi düğünlerde gençlerin birbirlerini oyuna davet etmelerini, 'Hasat Oyunu' ailece ekin biçen ve hasattan sonra yakınlarını ziyaret eden ve şölen düzenleyen çiftçi ailesini, 'Düz Oyun' Fırat kenarında bir adamın kızına âşık olan, fakat kızı alamayan ve sevdasından hastalanan bir gencin serüvenini konu alıyor. Bu arada, bu fotoğrafları çekenlerin hikâyelerini de unutmamak lazım. Her biri Anadolu'nun farklı bölgelerine dağılarak duydukları müzik sesinin peşinden giden ve bu müziğin yarattığı dansları ölümsüzleştiren Bennu Gerede, Sıtkı Kösemen, Cengiz Karlıova, Merih Akoğul ve Tahsin Aydoğmuş bazen kendi hikâyelerini de fotoğraflar aracılığıyla aktarıyor.
Örneğin Tahsin Aydoğmuş, kültürel bir miras olarak babadan oğula öğretilerek aktarılan Zeybek oyununu anlatırken kendi hikâyesini de işe katıyor. Bennu Gerede ise, 'Boğaların Bitmeyen Tangosu' adını verdiği bölümde boğaların fotoğraflarını çekerken yaşadıklarını da anlatıyor. Kısaca Sesler ve Danslar'da yer alan fotoğrafların her bir karesinde birbirinden farklı birkaç hikâyenin bir arada yer aldığını ve bu hikâyelerin her birinin de Anadolu'nun farklı zenginliklerini ortaya koyduğunu söylemek mümkün.

# SESLER VE DANSLAR
Kolektif, Novartis Kültür Yayınları, 2007, kitabı edinmek için 0212 326
91 00.
 
Üst