kullanıcı
Müdavim
- Katılım
- 10 Mart 2008
- Mesajlar
- 3,800
- Reaksiyon puanı
- 2
- Puanları
- 38
36 yıl olmuş...
EĞER televizyondaki ‘’Hatırla Sevgili’’ dizisi olmasaydı, kaç kişi Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ı hatırlayacaktı, hatta onların idam edilişlerinin 36. yılı olduğunu...
Üçünün idam edildiği gün doğanlar, Cahit Sıtkı Tarancı’nın ‘’Yaş otuz beş, yolun yarısı eder’’ sınırını geçtiler.
1968 kuşağının simgesidir bu idamlar...
Onlar ‘’Tam bağımsız Türkiye!” diye yola, o yolun sonunda Nâzım Hikmet’in dediği gibi ‘’Çingenenin yağlı ilmiğini boyunlarında taşıyarak’’, yine ‘’Tam bağımsız Türkiye!’’ diye haykırarak ölüme gittiler.
* * *
HULKİ Cevizoğlu, 1968 kuşağının ‘’seyir defteri’’ni şöyle özetler:
‘’Masum öğrenci hareketlerinin siyasallaşması, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının yakalanışı, Mustafa Kemal düşüncesiyle, Samsun’dan yola çıkarak Marksizm, Leninizm ve Maoizme ulaşmak, eylemlerin arkasındaki güç, bedel ödeyenler, kazananlar ve kaybedenler, balyoz harekâtı, banka soygunları, 12 Mart muhtırası, bu muhtıranın içinde ikinci bir muhtıra, tasfiye edilenler, cunta hareketleri.’’
* * *
GEÇENLERDE, o günler tartışılırken, biri Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının adam öldürdüklerini söylemek istedi.
Hayır, ne Deniz Gezmiş’in, ne Yusuf Aslan’ın, ne Hüseyin İnan’ın ellerine bulaşmış kimsenin kanı yoktur.
Bir kere bu iyi bilinmelidir.
Ya onların idamı?
Mahkemenin savcısı Baki Tuğ’un ‘’Ceviz Kabuğu’’ televizyon programında Hulki Cevizoğlu’na söyledikleri...
‘’Elbetteki idam cezası şart değildi, ancak biliyorsunuz Türk Ceza Kanunu’nun 59. maddesi sanıkların duruşmadaki tavırlarıyla ilgilidir.’’
* * *
PEKİ, neymiş, nasılmış tavırları?
‘’Duruşmada sanıklar eğer mahkemeye birazcık saygılı olmuş olsalardı, zannediyorum, Ceza Kanunu’nun 59. maddesi uygulanır ve bu gençler idam edilmezlerdi.’’
* * *
SAVCI Baki Tuğ böyle diyor.
Böyle bir gerekçeye vicdanınızda yer var mı?
‘’Saygısızlık yapmışlar’’ da, ne yapmışlar?
Yine savcı anlatıyor:
‘’Ancak bu çocuklar mahkemede çok sert, haşin, mahkeme heyetine karşı olumlu davranış içinde olmadıkları gibi, ‘Eğer yaptığımız ihtilalde, yapacağımız ihtilalde başarılı olsaydık, sizleri burada yargılamazdık, hepinizi duvar dibine dizip bir kurşunla hallederdik’ şeklinde konuşmuşlardır.’’
İşte saygısızlıkları bu...
* * *
SAVCIYA göre, bu saygısızlığı yapmasalardı, idam edilmezlerdi.
Saygısızlık, velev ki mahkemeye bile olsa, cezası idam mıdır, ölüm cezası mıdır?
İşte yarın idam edilişlerinin 36. yıldönümünde anılacak olan Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan’ın Baki Tuğ’a göre ölüm kararının gerekçesi budur; bu itiraf, bir dönemin kara damgasıdır.
* * *
GEÇENLERDE aynı konudaki iki yazımızın başlıkları da aynıydı:
‘’Aman haa, aman haa!’’
Hulki Cevizoğlu ‘’KOD ADI 68’’de, o günleri dinleyip anlatırken, gençleri uyarıyor:
[size=20pt]‘’Birbirinize düşmeyin, aynı filmi bir daha seyretmeyin!’’[/size]
Bizim de ‘’Aman haaa!’’ dediklerimiz de onlardı.’
Hasan Pulur
EĞER televizyondaki ‘’Hatırla Sevgili’’ dizisi olmasaydı, kaç kişi Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ı hatırlayacaktı, hatta onların idam edilişlerinin 36. yılı olduğunu...
Üçünün idam edildiği gün doğanlar, Cahit Sıtkı Tarancı’nın ‘’Yaş otuz beş, yolun yarısı eder’’ sınırını geçtiler.
1968 kuşağının simgesidir bu idamlar...
Onlar ‘’Tam bağımsız Türkiye!” diye yola, o yolun sonunda Nâzım Hikmet’in dediği gibi ‘’Çingenenin yağlı ilmiğini boyunlarında taşıyarak’’, yine ‘’Tam bağımsız Türkiye!’’ diye haykırarak ölüme gittiler.
* * *
HULKİ Cevizoğlu, 1968 kuşağının ‘’seyir defteri’’ni şöyle özetler:
‘’Masum öğrenci hareketlerinin siyasallaşması, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının yakalanışı, Mustafa Kemal düşüncesiyle, Samsun’dan yola çıkarak Marksizm, Leninizm ve Maoizme ulaşmak, eylemlerin arkasındaki güç, bedel ödeyenler, kazananlar ve kaybedenler, balyoz harekâtı, banka soygunları, 12 Mart muhtırası, bu muhtıranın içinde ikinci bir muhtıra, tasfiye edilenler, cunta hareketleri.’’
* * *
GEÇENLERDE, o günler tartışılırken, biri Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının adam öldürdüklerini söylemek istedi.
Hayır, ne Deniz Gezmiş’in, ne Yusuf Aslan’ın, ne Hüseyin İnan’ın ellerine bulaşmış kimsenin kanı yoktur.
Bir kere bu iyi bilinmelidir.
Ya onların idamı?
Mahkemenin savcısı Baki Tuğ’un ‘’Ceviz Kabuğu’’ televizyon programında Hulki Cevizoğlu’na söyledikleri...
‘’Elbetteki idam cezası şart değildi, ancak biliyorsunuz Türk Ceza Kanunu’nun 59. maddesi sanıkların duruşmadaki tavırlarıyla ilgilidir.’’
* * *
PEKİ, neymiş, nasılmış tavırları?
‘’Duruşmada sanıklar eğer mahkemeye birazcık saygılı olmuş olsalardı, zannediyorum, Ceza Kanunu’nun 59. maddesi uygulanır ve bu gençler idam edilmezlerdi.’’
* * *
SAVCI Baki Tuğ böyle diyor.
Böyle bir gerekçeye vicdanınızda yer var mı?
‘’Saygısızlık yapmışlar’’ da, ne yapmışlar?
Yine savcı anlatıyor:
‘’Ancak bu çocuklar mahkemede çok sert, haşin, mahkeme heyetine karşı olumlu davranış içinde olmadıkları gibi, ‘Eğer yaptığımız ihtilalde, yapacağımız ihtilalde başarılı olsaydık, sizleri burada yargılamazdık, hepinizi duvar dibine dizip bir kurşunla hallederdik’ şeklinde konuşmuşlardır.’’
İşte saygısızlıkları bu...
* * *
SAVCIYA göre, bu saygısızlığı yapmasalardı, idam edilmezlerdi.
Saygısızlık, velev ki mahkemeye bile olsa, cezası idam mıdır, ölüm cezası mıdır?
İşte yarın idam edilişlerinin 36. yıldönümünde anılacak olan Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan’ın Baki Tuğ’a göre ölüm kararının gerekçesi budur; bu itiraf, bir dönemin kara damgasıdır.
* * *
GEÇENLERDE aynı konudaki iki yazımızın başlıkları da aynıydı:
‘’Aman haa, aman haa!’’
Hulki Cevizoğlu ‘’KOD ADI 68’’de, o günleri dinleyip anlatırken, gençleri uyarıyor:
[size=20pt]‘’Birbirinize düşmeyin, aynı filmi bir daha seyretmeyin!’’[/size]
Bizim de ‘’Aman haaa!’’ dediklerimiz de onlardı.’
Hasan Pulur